Atatürk ezanı Türkçeleştirdi, ama bakın din konusunda daha neler yaptı…

66
Reklam

Bu yıl, Cumhuriyet bayramı (29 Ekim) ile bugüne (10 Kasım) ayrı bir anlam kazandıran Mustafa Kermal Atatürk’ün ölüm yıldönümü arasında ilginç bir olay yaşandı: Atatürk’ün Cumhuriyet’i birlikte kurduğu kadronun kendisiyle birlikte oluşturduğu Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) bünyesinden bir milletvekili, ezanın Türkçe okunmasını arzuladığını belirtince, partisi buna itiraz etti ve milletvekilini ihraç talebiyle disipline sevk etti.
Milletvekilinin arzusunun temelinde Atatürk’ün sağlığında böyle bir uygulamanın yapılması yatıyor.
CHP’nin o arzuya verdiği tepkinin altında yatan ise, ezanın yeniden Arapça okunmasını sağlayan yasal düzenleme (1950) sırasında, DP’nin Meclis’e getirdiği tasarıyı kendilerinin de desteklediği gerçeğidir.

İ’lerin üzerindeki noktayı koyalım

Cumhuriyet’in Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olduğuna ve Atatürk’ün o dönüşümde en önemli rolü oynadığına hiç kuşku yok. Dine dayalı (hilafet) saltanat yerine nihai hedefi demokrasi olan Cumhuriyet yönetimine geçmek ileri bir adımdı ve bu onun başında bulunduğu kadro sayesinde sağlanmış oldu.
Atatürk’ün sağladığı bu dönüşüm, Tanzimat (1839) ile başlayan ve anayasalı Meşrutiyet’in ilan edilmesiyle (1876) sultanın yetkilerinin iyice budandığı yeni bir döneme girilen yolun kaçınılmaz son hamlesiydi.
İstiklal Savaşı ile verilen mücadelenin lideri, bu dönüşümde de, üzerine düşen liderlik görevini başarıyla yerine getirdi.
Bazılarının sandığı ve bunun üzerine bir ideolojik altyapı inşa etmeye çalıştığı gibi, Türk halkının ‘Cumhuriyet’ kavramıyla o gün ve bugün hiçbir sorunu yoktur. Cumhuriyet’in Atatürk’lü ilk döneminde yaşananların bir bölümünü içselleştiremeyenler olsa da, Atatürk’ün tarihi şahsiyetiyle ilgili de bir toplumsal tartışma söz konusu değildir.
CHP’nin eski genel başkanlarından Bülent Ecevit’in ‘gardrop Atatürkçülüğü’ adını uygun gördüğü bir anlayışı günümüzde hortlatmak Atatürk’e ve onun tarihi mirasına zarardan başka bir şey vermez. Atatürk’ün sağlığında başlatılmış uygulamaların o günün şartlarını taşıdığı genel kabul gördüğü gibi, 80 yıl içerisinde (1938’den sonra) vazgeçilenler ve varlığını günümüzde de sürdüren uygulamalar toplumsal bilinçte yerini almıştır.
Vazgeçilenler, birilerinin ileri sürdüğü gibi, bir ‘karşı-devrim’ niyetiyle irtibatlı değildir; varlıklarının sürdürülmesi ancak uygunsuz ve imkansız baskılarla gerçekleşebileceği için Atatürk’e ve onun tarihi mirasına da zarar verebilecek diye ve rızayla onlardan vazgeçilmiştir.
Ezanın Türkçe okunması konusu bunun bir örneğidir.

Atatürk ve din

Atatürk’ün ‘din’ konusu üzerinde derin ve ayrıntılı düşündüğü okumalarından ve aktarılan konuşmalarından anlaşılıyor. Cumhurbaşkanı olarak başında bulunduğu toplum için ‘sahih bir İslam’ anlayışı arayışı içerisinde olduğu, Kur’an-ı Kerim’in Türkçe mealinin Mehmet Akif’e, tefsirinin Elmalılı Hamdi’ye emanet edilmesinden, sağlam hadis kaynağı olarak da Sahih-i Buhari’nin tercümesi görevinin Diyanet’e verilmesinden de belli oluyor.
Camilerde cuma hutbesine Türkçe bölümü kazandırılması da Cumhuriyet’in ilk döneminin uygulamasıdır.
’Türkçe ezan’ ve ‘Türkçe Kur’an’ gibi günümüz ortamında rahatsızlık veren kavramların devreye sokulması bile, o dönemde din ile toplum arasında bir köprü oluşturma arayışı olarak da görülebilir.
Geçmişte kısa bir dönem uygulanmış ‘Türkçe ezan’ okunmasını günümüzde arzulayanların kolayca anlayamayacakları bir şeyden söz ediyorum.
İstese, eş-zamanlı (Sovyet Rusya’da) ve sonraları başka ülkelerde (mesela Arnavutluk’ta) olduğu gibi ‘dinsizlik’ anlayışını devlet sistemi haline dönüştürebilecek güce sahip olan Atatürk bunu yapmamış, tam tersine Kur’anın ve İslam’ın temel kaynaklarının kitleler arasında yayılmasını sağlayacak bir Türkçe dini altyapı oluşturulmasını sağlamıştır.
Bu uygulamayla, İslam’ın ancak onunla başka bir dil (Arapça) aracılığıyla ilişki kurabilenlerin ilgi alanı olması tekelinin kırılmasına ve geniş kitlelerin de dinleri hakkında ilk elden bilgi sahibi olmasına yol açmıştır.
Onun zorlamasıyla dilimize kazandırılan temel dini eserler ortada dururken, ezanın Türkçe okunması uygulamasına devam edilemezdi zaten.
Nitekim, CHP’nin günümüzdeki yöneticilerinin de dışa vuran anlamsız arzunun getirdiği tartışmalar sırasında vurguladıkları gibi, Demokrat Parti’nin iktidar olur olmaz gündeme taşıdığı ezanın Arapça da okunabilmesini sağlayan yasal düzenlemeye İsmet İnönü liderliğindeki CHP de itiraz etmemişti.

Sorun ne?

Türkiye’nin CHP saflarına da yansıyan sorunu, siyasete ilgi duyanların en önemli hazine saymaları gereken tarih bilgisi ve bilincinden uzak olabilmeleridir.
Öyle olmasaydı, 80 yıl önce vefat eden Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümünde biz çok farklı konuları tartışıyor olurduk.
ΩΩΩΩ

Reklam

66 YORUMLAR

  1. SLM lar olmadibe sayin koru..Allah kalbinize gore gonlunuze gore versin, uzun zamandir okumuyordum sizi bugun okudum.Allah a emanet olun

  2. Yazıyı biraz geç okudum ama gerçekten şaşırdım Sa Fehmi beyde bayağı bir dönüşüm olmuş sanki inkılap kanunlarını alkışlar bir yazı olmuş, ne diyeyim bu sizin fikriniz.

  3. Fehmi Bey bu ülkenin insanlarına 1923 den 1950’ye kadar dinsizlik aşılandı;
    Siz Neyin peşindesiniz, neyin iddiasındasınız? Inanin Şaştım, Zorlamayın kendinizi…

  4. İNSAF-ül BEŞER’in dediği gibi, AKP, bugün zoraki Atatürkçü ise,
    DEMOKRASİ adına Atatürkü Koruma Kanununu İPTAL etmeli ki, herkes gerçekleri
    konuşabilsin. Atatürk becerikli bir asker olduğu gibi, KİT-leri (KAMU İKTİSADİ
    TEŞEBBÜSLERİNİ) kurdurarak, ADİL (EŞİTSİZ) bir gelir paylaşımı ve topyekun
    HIZLI bir kalkınmayı hedef edinmiştir. Ne yazık ki, HIRSIZ, hazine yağmacısı
    CHP, DP ve Adalet Partisi Mebusları ŞEREFSİZ bir surette – pek çok yönden
    KEMİREREK – KİT’lerin yok edilmesine yol açmıştır.
    İsmet Paşa diyor ki, ” biz eski Türkçeyi ZOR olduğu için yasaklamadık,
    halkın eski (tarih ve Devlet) ile irtibatını, alakasını kesmek için LATİN ALFABESİNİ
    kabul ettik”.
    Milliyet Gazetesi’nde de 25-30 sene önce bir YAZI SERİSİ yayınlanmıştı.
    O yazılarda, sadece KONYA’da idam edilen DİN ALİMİ sayısının, Çanakkale Savaşında
    şehit düşen asker sayısından fazla olduğunu bildiriliyordu.
    Atatürk İSLAMI iyice ufalamıştı, fakat, TÜRK Devletlerinin BEL KEMİĞİNİ
    teşkil eden HANEFİ MEZHEBİNi, günümüzdekiler kadar hedefine almamiştır, sanırım.
    Ahmet beyin temas ettiği hususlar üzerinde durmak, özeleştiri yapmak her
    ihlaslı Müslümanın görevi olmalı. Zekeriya beyin dikkat çektiği “zaman” lama, doğrusu,
    benim ilk defa dikkatimi çekti. F.Koru ve S.karagülle’nin tesbitlerini okurken birkaç
    şey dikkatimi çekti. F.Koru Tek Partili dönem hakkında laf yetiştirirken, o yllarda
    dünyada bile yoktu veya Türkiye’ye yeni iltice etmişti. Dolayısıyla yaşanan tarihten
    elbette ki bihaber olacaktır. S.Karagülle de aynı durumda sanırım. İhtiyar kişi geçmişi
    HATIRLAR, YAKINI HATIRLAMAZ, DERLER. KARAGÜLLE’DE TERSİ OLUYOR,GALİBA.
    Türkiye’de Müslümanların oranıgayrimüslimlerden azdı, ne demek ? neye dayandırıyor
    bu tezi ?
    BU ZATLARIN YAZDIĞINI OKUYUNCA, DOĞRUSU MERAKIM arttı. Bir kişi
    İSLAM İÇİN yanıp-tutuşurken, nasıl olur da, KURAN okumayı yasaklar, okutanları
    cezalandırır (idam ettirir), camileri kapatır ; doğrusu ben burasını anlıyamıyorum
    Şu yakın tarihe ilişkin belgeleri ve Meclis Zabıtlarırnın tamamını, II.
    Lozan (SEVR’in benzer hükümlerini taşıdığını iddia edenler var) ve bilhassa 1. Lozan
    müzakere ZABITLARINI hükumet açıklatsa da dedikodu- yalan-yanlış bilgiden
    kurtulsak. Zira sevsek de sevmesek de bu Cumhuriyeti ve Hükumetleri bizimdir,
    kabullenmek durumundayız.
    EZAN İSLAM ALEMİNİN PAROLASI durumundadır. Her ülkede ve her
    Müslüman diyarında okunmakta ve anlaşılmakta ve İslam kardeşliğini göstermektedir
    . Ezanın Türkçe okutulduğu dönemde, “Hayye alel FELAH” (kurtuluşa-esenliğe)
    Bölümü’nün Türkçeleştirilmediği de eleştiriye konu olmuştur.
    Çoğu Kimse Vergisini vermiyor ki, ezanı istediği gibi (keyfince) okuttursun
    ve istediği kadar ben ATATÜRKÇÜYÜM (Atatürk Partisindenim) desin. O kişiler
    hep menfaat ve sömürü Partisini tutuyor, demektir.

    • Abdurrahman bey ,
      ” İNSAF-ül BEŞER’in dediği gibi, AKP, bugün zoraki Atatürkçü ise ” diye yazmışsınız , bunda şüpheniz mi var ? Bunda hiç bir şek ve şüphe yok . Ben bu konuyu daha da açarım ama , sizin de benim de bu konjonktürde söyleyemeyeceğimiz çok söz var , ancak aslında sizin de benim de , AKP’lilerin de , herkesin bunu bildiğine olan inancım tam.

  5. Sayın Fehmi KORU,
    Yazınızı okudum, eskiden takip ettiğim bir kaç yazardan biriydiniz. Son zamanlarda yazılarınıza ulaşamaz olduk. Bugün Habertürk yazınızı alıntı yapmış Merak ettim, sayfanızı buldum.
    Sizin gibi bir yazarın yapmaması gereken ciddi bir yanlış tespit ettim. Eğer bu yanlışı bilerek yaptıysanız, sizinle ilgili düşüncelerimin önemli bir kısmı törpülenecek. Konu şu: yazınızda diyorsunuz ki: “İstese, eş-zamanlı (Sovyet Rusya’da) ve sonraları başka ülkelerde (mesela Arnavutluk’ta) olduğu gibi ‘dinsizlik’ anlayışını devlet sistemi haline dönüştürebilecek güce sahip olan Atatürk bunu yapmamış…”
    Sayın Koru, siz bu milleti, demiyorum Türk Milletini tanımamışsınız. Tanımış olsaydınız, Arnavutlarla, Ruslarla bu milleti aynı kefeye koymazdınız. Evet, Mustafa Kemal isteseydi, bu milleti dinsiz yapamazdı. Hatta buna girişimde bile bulundular. Kazım Karabekir anlatıyor: “Arapoğlularının yavelerini bu millete okutturmayacağım” diyen Mustafa Kemal değil mi? 1930-1940 yılları arası, orta okul ve liselerde okutulan kitaplara bir bakın.. Çocuklara, gençlere İslam nasıl anlatılıyor. İnsaf edin. Sadece 1930-1940 yılları arası, okullarda okutulan kitaplara bakılırsa, İslam dinine bakış ve insanları densizleştirmek için yapılan faaliyetleri anlamak için, ilkokul seviyesinde bir zekâ yeterlidir.

    • 1) Hz. Ali “Ey Muaviye çık karşıma, bu kadar masum insan ölmesin” diye seslenir. Muaviye ise “Ben enayi miyim Ali’nin karşısına çıkayım” der. Ve masum insanlar ölür. Tarih kitapları Emeviler zamanında camilerde Hz. Ali’ye küfredildiğini yazıyor… Bir adam “Biz en çok yalanı hadis uydururken söylerdik” diyor. Yani biz hep yalan söyleriz ama özellikle (münhasıran) hadis uydururken yalan söyleriz! Buradan “Yalan bir Müslümanın mümeyyiz vasfıdır” diyebilir miyiz? Diyebiliriz. Nitekim İbn-i Haldun “Sadece 16 hadis sahihtir” diyerek konuya açıklık getirir. Günümüz Müslümanları da bir kısmı cehaletten bir kısmı da iktidar ve saltanatları sürsün diye gayet rahat bir şekilde yalan söylerler. Üstü çıplak 100 adam başörtülü bacımı taciz etti lafı işte böyle bir yalandır. Sabah gazetesi bu yalanı doğrulayan (!) uydurma bir resmi manşetine taşımıştır. Osmanlı’da oyun çoktur lafını Müslümanda yalan çoktur diye güncelleyebiliriz.
      2) Tarihe meraklı insanlar Türk milletini de Rus milletini de gayet iyi tanırlar. Türklerle Ruslar aynı kefeye elbette konamaz. Ruslar bizden daha cengaver, daha zeki ve daha büyük bir millet. O yüzden bizi hep yendiler. Necip Fazıl’ın cümleleri çok aydınlatıcı bu konuda. Tabii okuyana…
      3) Atatürk ve arkadaşları ne yaptılarsa iyi niyetle yaptılar. Milletin makus talihi değişsin diye. Hata yaptıkları zaman hatadan döndüler.

      • Şimdi git bir de puşkinin yüzbaşının kızı nı oku ve kale komutanı olan rus albayı kazak isyancılar öldürdüğü zaman karısı ona ne diyerek ağıt yakmış? Moskova knezliğinden tam 500yıl haraç toplamış türk devletinin adını da öğrenirsen işimi biraz kolaylaştırmış olursun:) aklın sınırı var da cahilliğin sınırı yok işte!

        • H.Gayret… Kitap, tarih, cehalet… Bu konulara girmek istiyor musun gerçekten? Adam “Bize cahil insan lazım” dedi. Bu yüzden cehaleti kutsuyorlar. Okumaya niyeti olanlara Necip Fazıl’dan birkaç kitap önerebilirim.

      • Önemli zatların isimlerinin geçtiği bir yorum bu kadar kötü ve basit pespaye bir yorum olamaz. Osmanlı Devleti beğen beğenme bizim ATAMIZ dır. Yoksa siz de ” Zulüm 1453’te başladı ” diyenlerden misiniz ? ATATÜRK ‘ de bizim , OSMANLI ‘ da bizim .

        • Yorum da “yanlış” bir bilgi varsa düzelt. Yanlış yoksa neye dayanarak yorumun pespaye olduğunu iddia ediyorsun? Yorumum kötü ve basit te değil sadece kısa. Bir kıvılcım gibi… Mesele tarihe ilgimiz var mı, yok mu? Okuyor muyuz okumuyor muyuz? Zulüm/1453’ü yorumun neresinden çıkardın?

      • Sn. Ergen yoruma cevap yazmışsınız ancak yorumla pek alakası yok. Genel bir mukaddesat saldırısı olmuş ama o da hayli cüretkar, pek temelsiz, hayli yanlı olmuş. Sn. Sarıhan Atatürkün din diyanet konularında ki genel tutumu ile alakalı bir tespit yapmış. Sizin itirazınız buna mı yoksa külliyen İslamiyet ve Türklük üzerine bir genel bir saldırı mı yapmak emelindesiniz. Bir de Türkler ve müslümanlar ile alakalı aşağılayıcı yaklaşımınız aynı kökenden olan Atatürk ve arkadaşlarını da kapsıyor mu yoksa onlar bu yazılanlardan istisna mı?

        • Adım Ergen değil Ergon. Yazdığım cevap Sarıhan’ın kafa yapısı ile ilgili. Bu kafaların saplanıp kaldıkları önyargılar var. Aşamıyorlar bir türlü. O karanlık bölgeye bir şandel attım. İtirazım o karanlığa. Aşağılama yok. Bilgi var, fikir var.

      • Rus musunuz? Türk mü ?çok merak ettim gerçekten? Kendi milletine ve tarihine bu kadar aşağılayıcı ve kompleks ile bakan bir anlayışın ibretlik bir örneği yorumunuz.

  6. murat bardakçı atatürkün söylediklerini üstüste koyup sonra da onun ateist olduğunu söyledi. bunu destekleyen beyanlarını belgelerle açıkladı…açıklamaları internette duruyor… ancak imanla paranın kimde olduğu bilinmez derler öyleyse bu işin içyüzünü Yüce Allahla kendisi arasına bırakalım derim. lakin atatürkün dine ettiği hizmetler saçmalığını da bırakmak lazım…insanları aptal yerine koymanın alemi yok.
    ezanın Türkçe okunmasının başta dini, tarihi, kültürel, teknik ve tabii ki siyasi olmak üzere pek çok açıdan tartışılabileceği zemini mevcuttur. bu platform da konu daha çok siyasi açıdan tartışılabilir doğal olarak. Öztürk yılmaz kendi görüşü özelinde partisindeki pek çok kişinin görüşünü seslendirdi. bu neden yanlış olsun… herkesin ve tabii partilerin düşündüklerini söylemeleri ve savunmaları işin doğrusudur. bırakalım insanlar fikirlerini serbestçe dile getirsinler değil mi??? onlar ne düşündüklerini istedikleri gibi açıklayacaklar bizde seçimlerimizi yaparken beyanlarını göz önünde bulunduracağız…bu mesele fazla karmaşık sayılmaz aslına bakarsanız…

    • Aydınlatıcı ve iyi niyetli yaklaşımlardan rahatsız olmamak gerekir. Bardakçı’nın tavır ve lakırdılarını da üstüste koyalım mı? Bardakçı’nın Orhan Pamuk’a bakışı yamuktur. Edebiyat dışı ölçütlerle Nobel aldığını iddia eder Pamuk’un. Daha vahimi Türk Edebiyatı’nda roman yoktur der! Bir de Saraya gitmesi, Fesli Kadir’le aynı sofraya oturması var.

      • Bizde de trump gibilerinden bayaği varmiş!
        Trump medya için ne diyiyor? “Medya halkin düşmani.” Iyide poliyikacilarin yalnişlarini milleti kandirmalarini olduklari gibi değil insanların hoşuna gidecekleri sahte şekillere ve karekterlere girmelerini bildiğin halde susarda eleştirmessen o zaman dilsiz şeytandan ne farkin kalır?
        Eğer eleştirmek düşmanlık ise? Benim en büyük düşmanım kendim olmam lazım, çünkü sabirsiz bir insanım her gece yatağa yatmadan önce kendi kendimi eleştiririm ve o günkü yalnişlarimi günlüğüme yazarim ertesi günde çouklarim ve gelinlerime şöyle bir not yazarak(sakin annenizi savunmaya kalkmayın) gönderirim.
        Ben kendime ne kadar düsman isem sizin dediginizede o kadar düşmanım.
        Yalniz benim defterimde düsman kelimesi yazmaz.
        Siz galiba beni reis ile karistirdiniz, ona ve size göre, bütün dünya bizim duşmanimz bunu yanisirada, Turkiyede ne kadar reisin önunde el pençe divan durmayan varsa Vatan haini, terorist, reisede duşman hatta ona oy vermiyenlerde imansiz oliyor.
        Bu kadar gözü kör, kulağı sağir, cahalet içinde insan yetiştirdiğinden dolayida reisi kutlamak lazım.
        Çünku onun gibilerinin ancak yukarda yazdığım tipler ve h g ler hakkindan gelir.
        Turkiyenin ondan kurtarmasi için bizim gibi düşman olmaktansa 31 miliyon ruşfetci dostlari ve yukarda tarif ettiğim ahbaplari olmasi bizim için daha hayirlidir.
        O millet vekili kimi tehdit etmiş, kime rüsvet vermis, hangi üşkagatci ve sahtekardan cikolata,ayakabi kutulari dolusunca dolarlar saatlar almiş?
        Keşke butun politikacilar onun kadar dürüst olsa.
        Ben şahse böyle birisini dürustluk ve mertliğinden dolayi taktir ederim.
        Oy verirmiyim? Hayir, çunku ben ezanin Arap makami ve Arapcasindan büyü manevi haz aliyorum.
        Hayatimda Hacda okunan ezanlar kadar bana huzur veren ezani hic bir yerde dinliyemedim.
        Size iyi iftiralar ve hakaretlli günler ve geceler.

      • murat bardakçıyı savunmaktan y da suçlamaktan çok ondan faydalanmak gerekir. belgeler esas alın beyanları beğenen alsın.
        orhan pamuk ” türkler Ermenileri katletti” demiş ödülünü de almıştır. edebi durum bir bileşkedir içinde bir çok ayrıntı barındırır. ilber ortaylının pamuk için yaptığı yorumu alıntılayayım konuya ışık tutsun…yoksa uzun cümle yazmak insanı edebi yapmaz.
        “Söz konusu kişinin kaleme aldığı bir eserde şu ifade geçiyor; ‘İmam ikindi namazı saatinde caminin balkonuna çıkarak ikindi ezanını okudu.’ Şimdi bu toplumda yaşayan her insan bilir ki, namazın saati olmaz vakti olur. Camilerde balkon diye bir yer yoktur minarenin şerefesi vardır. Ezanı da imam değil müezzin okur. Bu örnekle de sabittir ki kişiler, içinden çıktıkları toplumu bilmeden bir şeyler yapmaya çalıştıklarında doğru şeyler yapmazlar. Bana göre, Pamuk, Türkçe’yi de İngilizce’yi de bilmiyor.”
        fesli kadiri de bırakalım istediğiyle yemek yesin, istediğini söylesin. ifade özgürlüğü ile bir sorununuz yok değil mi???

  7. Bazi yorumcular’a özelikle KENDILERINI ÇOK BILMIŞ MUSLÜMAN OLANLARA cevabimdir.
    Şu an kendisini İslam alemine lider olarak aday gösterenin soylemlerine ve yaşam tarzlarına bakip sonrada benim yazimda ne demek istediğimi anlamaya çalişin.
    Daha sonra yorum yapın.
    O milletvekili ÇAKMA MUSLÜMANLARIN GERCEK YUZÜNU DEŞ MI OLIYOR ISIS MI OLIYOR O KATILLERIN ARKASINDA CUMA NAMAZI KILANLARA ŞAHIT OLDU.
    O kendi fikrini soylemiş!
    Peki saray fetvacilarina ne demeli?
    Refarandumda evet oyu vermeyenlere IMANSIZ denilirken gikiniz çikmiyor!!!!
    Benim kendilerini Musluman olarak yutturanlara ses çikarmayip da adami duşüncelerinden dolayi linç edip seçim malzemesi yapmalarina tepkimdir ve ayni fikirdeyim.
    O insan hic değilse oy icin 80 miliyonluk bir ülkede 31 miliyona yardim adi altinda ruşvet vermiyor.

    • Türkçe ezan tartışmasını çıkaran kişi , geçmişte olduğu gibi tam da seçime 5 kala bu zırvalamayı yaptığına göre CHP içine ustaca yerleştirilmiş bir Truva atı olamaz mı Nurdan hanım ? Ne dersiniz ? Aynı olayı MHP li Nusret Demaral yaptığında MHP barajları olmuştu . Rahmetli Mahir Kaynak “bir olay olduğunda sonuçlarının kime yaradığına bakın geri planda olayın arkasında kimin olduğunu bulun “ derdi . Türkçe ezan tartışması bu dutumda en çok AKP ye yarıyorsa , siz de müstakbel bir AKP ve Reis düşmanı olduğunuza göre , Öztürk Yılmaz’a niçin bu denli sahip çıkıyorsunuz ? Çok enteresan . Yoksa bunu farkedemedimiz mi ?

  8. Mustafa Kemal
    Mustafa Kemal özel hayatında İslam’ı yaşamayan biriydi. Bununla beraber her hutbesinde, nutkunda “İslamiyet asrın dinidir çünkü içtihat vardır.” demiştir. Mustafa Kemal’in İslamiyet aleyhinde söylediği tek söz “Gökten geldiği iddia edilen kurallarla devleti yönetmeyeceğiz” şeklindedir. Bununla Kur’an’ın gökten geldiğini kast ettiği iddia edilebilir. Oysa içtihadın kapanması ile oluşan uygulamaları kastetmiş de olabilir.
    Mustafa Kemal İslamiyet’e Fatih kadar hatta daha fazla hizmet etmiştir. Türkiye’de Müslümanların sayısı gayri Müslimlerden az iken bugün Türkiye’de gayrimüslimler %1’den az olmuştur. Harf inkılabı ile Türkler İslamiyet’i en iyi şekilde anladılar. Çağın idraki ile anladılar.
    İnönü ile Mustafa Kemal’in arası açılmış olduğu halde İnönü Mustafa Kemal’e daima saygılı olmuştur. Demokrat Parti ona taptırmaya başlamış ama inkılaplarını yok etmiştir. Bugün Türkiye dış borçlar arasında eziliyorsa, ülkemiz dış yatırımlarla dolmuşsa bu, Demokrat Parti’nin eseridir ve Kemalizm’e aykırıdır. Mustafa Kemal’in ilkeleri arasında Milliyetçilik ve İnkılapçılık vardır.
    Ezan Türkçe olmaz çünkü yalnız Türkleri değil tüm insanları çağırır. Borçka müftüsü dersiam Hamdi Efendi bana “Kur’an’ın Türkçe okunacağını söyleyenler vardır ama ezan Türkçe olmaz çünkü herkese hitap etmiş olmaz.” derdi. Kur’an’ın tercüme edileceği de herkesçe bilinmektedir ama hutbe Türkçe okunmuş ve bugün bu inkılap yalnız Türkiye’de değil dünyada yayılmıştır.
    Türkiye Devleti, Mustafa Kemal’in inkılapları üzerine kurulmuştur. Yıkılıncaya kadar o ilkeleri geliştirerek devam edecektir. Bu hususta 60’larda söylediklerimiz ve yazdıklarımızla bugün söylediklerimiz arasında fark yoktur.
    Mustafa Kemal tanrı değildir. Bizim gibi insandır. Atatürk inkılaplarını değil Türk inkılaplarını benimsiyoruz. “Atatürk inkılaplarına sadık kalacağım” demek şirktir. Atatürk inkılaplarına yemin etmek demek öldükten sonra inkılapların duracağı anlamına gelmektedir. İnkılapları aynen kabul ediyor ama adına Atatürk inkılapları değil Türk inkılapları diyoruz. Anıtkabir ne insanidir ne de İslamidir. Karşıyız.
    Kanunlarımızda yasak olsa da Mustafa Kemal’e hakaret edilmektedir. Biz kimseye hakaret etmeyiz. Kurucu başkanımıza İstiklal Savaşı baş komutanımıza saygılıyız ama ona tapmayız.

    • Osmanlı neden 600 yıl boyunca gayrinüslimleri %1e düşürmeyi akıl edememişti acaba? İslama hizmet bilinçleri olmadığı için herhalde.

    • Kaldı ki Fatih yeterince gayrimüslim yokmuş gibi bir de Yahudileri getirmişti. Bak bak. Bu nasıl hizmet?

      • Fatih değil kanuni getirmiştir ispanyol yahudilerini, istanbulda gettosuz yaşamışlardır ve herhangi bir türkten çok daha gerçek türklerdir kendileri…

  9. Sayın Koru, ‘cumhuriyet vb. konularla halkın sorunu yoktur’ tezinizde fena yanılıyorsunuz. Temenniniz öyle olabilir ama hakikat öyle değil…

  10. Galiba geç dönem bir yaşar nuri vakasıyla karşı karşıyayız: kutsallara saldır! Gerekçesi genellikle freudyendir:) tabii seçim süreçlerinde benzeri olaylar artabilir de… Her dönem halkımızın kutsallarıyla uğraşmayı kendine görev bilmiş nice divane gelip geçmiştir. Bütün ömürlerini türk kızının başındaki yazmayla savaşa adadılar, ışık içinde yatsınlar:) rabbimize şükür türk ırkı bugün hangi dinden olursa olsun her bir bileşeniyle dünya sahnesinde yeniden eski görkemli günlerindeki gibi kanat çırpmaktadır. İçte ve dışta fitne her dem bakidir! Civanmert türk milleti her devirde olduğu gibi düşenin elinden tutmuş, küfrün karşısında durmuştur. Bugün de yeni türkiyenin başkanlık sistemiyle, gurur tablosu şerefli tarihimizi yazmaya devam ediyoruz. Hanedanlar, sultanlar, rejimler, şahıslar, partiler devirler değişebilir; ama türk devleti 1040tan beridir yoluna devam ediyor. Bundan sonra da durmak yola devam!

  11. Demek halkın dün de bugün de Cumhuriyetle ilgili bir sorunu yoktu öyle mi? Elmalılı tefsirini ve Akif çevirisini yazan kalemin, “şapka kanunu” gibi bir garabetin halka ne zulümlerle kabul ettirilmeye çalışıldığını yazamıyor.hoca,talebe,ilim insanlarının kemiklerini sızlattın Jandarmalar köye aramaya geldiklerinde Samanlıkta Kuran saklayan dedem de Cumhuriyetle sorun yaşamadı zaten zevk için ahırlarda kuranı gizledi. Birilerini itham ettiğin gibi tarih Bilgi ve bilincinden uzak olmamanı dilerim.

  12. Ezan, kulağa hoş gelen melodisiyle internasyonal bir kültüre dönüştü. Türkiye’yi gezen çok turisten ezanın hoşlarına gittiğini duyarım. Içeriğini de herkes bildiği için ezan dilini tartışmak artık anlamsız.
    Son yıllarda Türkiye’ye gidemediğim için son durumu bilmiyorum. Türkiye’ye her gidişimde bir kaç şehri gezerim. Son gezimde bazı şehirlerde çevre minarelerden gelen ezan seslerinin birbirine karışarak uğultuya dönüştüğünü üzülerek yaşadım.

  13. Tarihi olayları ve şahısları zamanın ruhuna göre değerlendirmek gerekir.
    Ezanın Türkçe okutulması o zamanda bence doğru olabilir.
    Halk ezanda neyin anlatıldığını anlamış oldu.
    Bu belkide İslama bir hizmet olmuştur; o zamanlar.
    Günümüzde orjınal haliyle okunması doğru olan.
    Artık Dünya çok küçük her yerde farklı dilden Müslümanlar ve insanlar var.
    Her duyan kişinin ne söylendiğini ve kime hitap ettiğini anlaması için evrensel ve ortak dil kullanılması doğrudur.
    Ne anlatıldığını anlamak isteyen veya merak eden saniyesinde manasını öğrenebilir.
    Herkes artık Internete her an ulaşabiliyor.
    Hiç bir aklı başında insan Dünyada top olmuş bir şarkıyı kendi dilimde dinleyeceğim demez.
    Ülkemde bu şarki kendi dilimde söylenmedikçe dinlemem derseniz size ne derler.
    Merak ediyorsan iki dakikada manasını öğren derler.
    BÜYÜK MESELE GÖZDEN KAÇIYOR GALİBA.
    Sorun şuan namaz kılanların yüzde kaçı fatiha süresinde ne anlatıldığını merak ediyor.
    Hatta namazlarda okuduğumuz ayetlerde ne anlatıldığı.
    Belkide Türkçe OKUSAYDIK SÜRE VE AYETLERİ , NAMAZDA NE OKUDUĞUMUZU ŞİMDİ HERKES BİLMİŞ OLACAKTI.
    Neden. Halk her şeyi bilmesin.
    Orta çağ Hristiyanlığın da olduğu gibi Latince bilen din adamlarının hegemonyasından kurtulamasın kimse.
    Günümüzde artık her bilgiye ulaşma şansımız var.
    ARTIK HER ŞEYİ ORJINAL METİNLERİ İLE OKUMAK ZAMANI.
    Herkes isterse ne dinlediğini ve ne okuduğunu anlama imkanı var.
    O zaman şuan için ezan gibi evrensel bir çağrının dilini değiştirmek son derece yanlıştır.
    AMELLER NİYETE BAĞLIDIR.
    TÜRKÇE HUTBE VE EZAN KARARI İSLAMA HİZMET İÇİN Mİ YAPILMIŞTIR.
    Yoksa başka nedenler mı düşünülmüştür.
    Bu kararı verenler ve uygulayanlar buna göre değerlendirilmiştir şüphesiz.
    ASIL MESELE din adamlarımızın birbirini küfürle itham etmesi olsa gerek.
    Biz cahiller bu konuda ne yapacağız şimdi.
    Bildiğimiz bir şey varsa o da EĞER BİR KİŞİ BİR BAŞKASINI KAFİRLİKLE VEYA MUNAFIKLA İTHAM EDİYORSA VE İTHAM EDİLEN KİŞİDE BU SIFAT VARSA GİYBET YOKSA İFTİRA OLDUĞUDUR.
    HER İKİ DURUMDA DA İTHAM EDEN KİŞİNİN HÜKMÜNÜ HERKES BİLİR.
    SUÇLANAN KİŞİLER ÖYLE DEĞİLSE SUÇLAYANIN SUÇLADIĞI KİŞİ VEYA KİŞİLERİN DURUMUNA DÜŞECEĞİ BİLİNMEKTEDİR.
    ELLERİNDE HANGİ DELİL VAR ACABA Kİ BU KADAR TEHLİKELİ BİR SUÇLAMAYA GİDEBİLİYORLAR.
    YOKSA HER ŞEY BURADA OLUP BİTİYOR İNANCI Mİ ESASTA HAKİM OLAN.
    BİR İNSAN GERÇEKTEN MAHKEME-İ KÜBRA YA İNANIYORSA BU KADAR RAHAT DAVRANAMAZ.
    ENGİZİSYON MAHKEMELERİNİN KÜRSÜSÜNE KURULMUŞ GİBİ DURAN ZATLAR SORGUDAN VARESTE OLMUŞ TA BİZ BİLMİYORUZ.
    DOĞU ROMA YIKILIRKEN CİNLERİN CİNSİYETİ TARTIŞILIYORMUŞ.
    BİZDE ACABA BU MUHTEŞEM DİNİ NASIL TEMSİL EDİYORUZ ACABA?
    BİZİM YÜZÜMÜZDEN EĞER BİR KİŞİ BİLE DİNİMİZDEN NEFRET EDİYORSA VAY HALİMİZE.
    TEMSİL VE YAŞAM TARZIMIZ ANLATIYOR HER ŞEYİ KONUŞMAYA GEREK YOK.
    DURUMUMUZ ORTADA.
    DÜNYADA EN ÇOK GÖÇ VEREN ÜLKELERE BAKIN YETER.
    YOK EFENDİM ŞU DİL BU DİL KULLANILSIN , BU SADECE GERÇEKLERİ GİZLEMEYE YARAR.
    HERKESİ ÇOK RAHAT SUÇLAYABİLENLER KENDİLERİNİ BİR DAHA TARTSIN.
    EGEMENLERİN GÖLGESİ ALTINDA AFRA TAFRA YAPANLAR,BİR BAŞKA EGEMEN GELDİĞİNDE YİNE MESLEKLERİ İCABİ YENİ MUKTEDİRLERİN ZAMANINDA DA AYNI İŞLERİ YAPACAKLARINDAN ŞÜPHE YOKTUR.
    ZİYA PAŞANIN ŞİİRİYDİ SANIRIM.(TEVFİK FİKRET TE OLABİLİR)İSMİ ÖNEMLİ DEĞİL.
    ZÜLME HİZMET ETMEKTEN K…….TİR ANCAK ZEVK ALAN .DEMİŞTİ YANLIŞ HATIRLAMIYORSAM.
    HERKES İÇİN HER ZAMAN ADALETİ EVRENSEL HUKUK KURALLARI İÇİNDE SAVUNALIM.
    BUNA HEPİMİZİN ŞİMDİ VE GELECEKTE HER ZAMAN İHTİYACIMIZ OLACAKTIR.

  14. Öztütk yılmaz bir zamanlar musul başkonsolosu değilmiydi.yanılıyormuyum acaba.öyleyse işidin musul başkonsolosluğunu basıp kendisini rehin alması ile ilgili herşeyi anlatmadığı gerçeğini gözardı etmemek lazım.birden aklıma nedense truva atı geldi.
    Türkçe ezan konusu daha önce mhp li bir milletvekili adayı eski başsavcı nusret demiral tarafından 2002 seçimleri öncesi
    gündeme getirilmiş ve mhp nin baraj altında kalmasında önemli bir etken olmuştu.
    Birileri gene bir siyaset mühendisliğine başvurdu ama toplum artık pek yemiyor.

  15. M. Kemalin din konusunda ki tutumuna yanılıyorsunuz.
    K. Kerim mealinin yazılması, tefsirinin yapılması, hadis kitabının tercüme edilmesi herşeyin yasaklanmaya başlamadığı bir dönemdi.
    Sonra bunlar ne kadar basıldı. Serbestçe basılıp, satılabiliyor muydu.
    Saygısızlığa karşıyım ama olduğundan başka göstermekte başka bir yanlışlık.
    olduğu gibi bilinsin seven sever, sevmeyen sevmez.
    Okullarda din adına bir şey bırakılmadı. Dindersi, K.Kerim dersi yoktu. olmayı bırak camide bile öğrenilmesi yasaklandı. Hilafetin kaldırılması, osmanlıcanın kaldırılması, şeriatın kaldırılması, ezanın türkçeye çevrilmesi bu zamanda oldu.
    Yani dine resmen tavır takınıldı. Öğrenilmesine engeller konuldu.
    sovyet sosyaliste ve Arnavutlukta yapılan ne vardi ki burada yapılmadı.
    NURDAN hanımın Türkçe ezan diyene tepkilere tepkilere tepki vermiş. tamam onun istemesi kadar bizimde istememe hakkımız var. Niye rahatsızsınız. Bir ezanın aslını anlamayan Müslüman olabilir mi ?
    ingilizceyi yazacak kadar, konuşabilecek kadar bilecek, ama dinimiz alemi olan ezanın manası için Türkçe isteyecek. Amarikada ingilizce okunsun. Sahi amarikalı müslümanlar niye böyle istemiyor. Sizde ingilizceyi çok iyi öğrenmişsiniz, türkçeye taraftarsınız, orda da inglizce ezanın öncülüğünü yapabilirsiniz.
    İngilizce veya Türkçe ezan, ezanın aslını tutmaz. bizi bırakın müslüman olmayanlar bile o ilahi davetten haz alıyorlar. Mutlu oluyorlar. F.bahçeli alexsin eşi “türkiye en çok neyi özledin ” diye sorulan soruya. Ezan diyor..

  16. Fehmi Koru, ezanın ve Kur’an’ın vakti zamanında Türkçeleştirilmiş olmasını zaruri, güzel bir gelişme olarak görüyor. Şahsen geldiği noktayı tebrik ederim. Atatürk’ün Kevser suresi için sahsata sözünü nasıl değerlendirir acaba, zaruri ve güzel mi

  17. Yazı sonrası yorumları okudum sn Koru. Öyle bir yazıya böyle yorumlar gelir tabii. Tek “ne şiş yansın ne kebap” yorumu farklı. Nurdan adlı yorumcu da biraz farklı. Yahu bu gün millet deniz geçerken boğuluyor ise dün bu imkanlar olsaydı aynı manzaraları yaşayacaktık. Bir hatıra…”Doğu illerimizden bir köye gitmişler in cin top oynuyor. Bir çocuk sesi duyuluyor nasılsa, alt kattan ahırdan geliyor. Gidip bakıyorlar insanlar kadın çoluk çocuk korkudan oraya saklanmışlar. Askeri birliğin başında dindar bir subay onları dışarı çıkarıyor…” Bu ülkede 30 lu yıllarda yaşanan hadiseyi unutup ta şu şöyleydi bu böyleydi gibi toplum dizaynı size puan kazandırmaz Fehmi bey. Gelen sistem ırkçı ve inançsız bir sistemdi. “Türkçesini okusunlar da Muhammedin ne mal olduğunu, sözlerinin ne kadar boş olduğunu anlasınlar…” niyetini ne kadar bükseniz boş. İçki sofralarında alınan kararların ne kadar dini olacağını çocuğa sorsanız bilir.

  18. Sn. Koru sorunu “siyasete ilgi duyanların tarihi bilgi ve bilinçten uzak olmalarına” bağlıyor. Bunda haklı olabilir.
    Lakin “ezan Türkçe okunsun-okunmasın” tartışmaları bana başka türlü şeyleri çağrıştırıyor.
    Şöyle ki; bügün bu tartışmanın halkta bir karşılığı yok; bunu hepimiz de çoğunlukla biliyoruz.
    Peki olan ne? Olan siyaset mühendisliği!..başka birşey değil.
    Öztürk Özel’in CHP’ye katıldıktan bu tarafa yaptığı çıkışlarına bakarsanız bana hak verirsiniz.
    Özel, bu çıkışıyla da kendi (CHP) kalesine gol atmış oldu AK PARTİ lehine ve partisi onu alelacele ihraçla ödüllendirildi(!)
    AK Parti Özel’i kendi safina katarak ödüllendirmeyecektir elbette ama aldığı ödülün ne olduğunu merak edenler Özel’i izlemeye devam edebilirler.
    Bence Sn. Koru “Türkçe ezan” ve Atatürk’ün din ile olan ilgisini sos olarak kullanmadan daha müstakil bir Atatürk yazısı kaleme alsaydı, bu On Kasım günü, daha iyi olurdu…Bence.
    O da mı siyaset mühendislerinin oluşturduğu girdaba kapıldı ne?

    • Yazımda ki Öztürk Özel ismi Öztürk Yılmaz olmalıydı.. düzeltir özür dilerim.

  19. Ya hep ya hiç olmak zorunda mı? İsteyen cemaatin camisinde ezan Türkçe okunabilmeli. Maalesef kimse demokrat ve liberal yaklaşmıyor, hemen hiç bir konuya. Bırakın herkes özgürce istediği gibi yaşasın. Size ne, kime ne?

    • İsteyen istediği dilde okusun kardeşim, ama sonra da gelip bana maaş vereceksin demesin diyanete:)

      • Vergisini veren vatandaş imamına da istediği dilde ezan okutabilmeli. Türkçe İngilizce Arapça Kürtçe yada hepsi.

        • Hacı senin derdin ne ya ? Kaç çeşit çan çalınıyor bu dünyada ? Kafayı mı yedin sen ? Avrupada ATEİZM hakim ama ÇAN çalınıyor hala.

  20. O millet vekili ne yapmiş? Ezani veya Kur’ani kerimi anlamak istediğini söylemiş. Iyde bu ülkede insanlar inandiklari gibi yaşamasinlarmi?
    Nasil bir millet olmuşuz sorgusuz sualsiz İnsanlarin hayatini karartanlara, kendileri ve troller vasitasi ile milleti tehdit edenlere,çocuklarin nehirlerde boğulmasina oh olsun diyenlere, ve bütün bunların yani sıra memleketi batiranlara giklari çikmazken hatta giklari çıkmasi şöyle dursun onlari alkişlayip önlerinde kirk takla atarlarken,
    Adamin birisi çıkmiş ben okuduğumu anlamak istiyorum! Deyince kiyamet kopariyorlar.
    Bundan sonra milletin ağzinada bant yapıştırsınlar olsun bitsin.
    Allah,Peygamber, din imandan söz ederlerken ağizlarindan çikan küfürleri duymayacak kadar cahillere kimse ses çikaramiyor, Adamcağız kendi dılinde ibadet etmek istemesine kiyamet kopariyorlar.
    Brunson olayinda milli oltay takilan balıklar, Ezan savunmaya kalkmışlar.
    Mubareklerın o MILLILIK DAMARLARI kabarmak yerine sucsuz bir adamı cezalandirmaya hakkıniz yok diyebilseidiler, dolar kirizinin neden kaynaklandiğıni millet daha iyi anlamis olurdu.
    Dün burada yorum yazanlardan Hamza bey, yorumunda İnsanliktan, ADALETTEN, MAĞDUR OLANLARDAN, açikcasi insan olmanin özelliklerinin altini çizerek bahs ederken, bazilari yapilan haksizliklari din kardeşlerine nasil yaparlar diye yaziyor.
    Hamza beyin yazısını okuduğunuz zaman İnsan kardeşliği diğerleride din kardeşliğine dikkat çekiyorlar.
    O zaman insanin aklina şu sorular geliyor.
    Bu zülümleri yapanlar Müslumanım demeselerdi siz yapilanlara ey vallahmi diyecektiniz? Veya bunun tersi olan haksiz yere zülüme uğrayanlar müslüman olmasalardi yapanlara karşı sesiz şeytanliktan kurtaripta Allah onları afmi edecek? Veya sizler buna H.G gibileri gibi oh olsunmu diyecektiniz?
    Dinin (D) sinden habersiz olanların üşkağatçılıklarına kılif olrak SATLIK İslama sariliyorlar.
    -Yalancilik, Şirk değirind bir günah
    Iftira, hakaret, israf, cahalet, yargisiz infaz, bebeklere ve hastalari cezalandirmak,
    Bunlari yaparkende savunma kıliçlaride ıslam.
    İyi bundan sonra yemek yerken besmelenin turkçe anlamini söylemek istiyenlerde, önce TC politikacilarindan izin alsinlar, yoksa linçten kurtaramazlar.
    Türkiyenin bütun sorunlari bitmiş herkesin rahatida devletten sosyal yardim alan o 31 miliyon vatandaşlar gibi yerinde.
    Gündeme Ezani yerleştirdılar.
    10 Kasim Ataturkun ölum yıl dönümü vesilesi ile, bu dünyadan göç etmiş Ataturke, silah arkadaşlari ve diğer sehitlerimize Allah Rahmet eylesin.
    Mekanları cennet olsun.

    • Sayin nurdan hn
      Kendiniz soyluyorsunuz tum sorunlar dururken nereden cikti bu ezan .Adam dusuncesini acikladi diyorsunuz.Kim cikartiyor tartismayi muhalefet herseyi halletti sira buna geldi.
      Ayrica islam evrenseldir .Her toplum kendi dil ve yorumlariyla ibadet etmeye kalkarsa bugunku hristiyanlik ve musevilik gibi ortada islam kalmaz
      Bu bozgunculuktur. Ezan okundugu zaman namaz kilmaniz gerektigini anliyorsaniz sorun yoktur.
      Ayrica bugun islam ulkelerinin dustugu durum boyle bos islerle ugrasmalarindan ve islami gercek anlamda yasamamalarindan kaynaklanmaktadir.
      Komsusu acken kendi tok olan bizden degildir.
      Bir insani olduren tum insanligi oldurmus demektir.
      Iste bizim dinimiz bu uyan mumindir uymayan
      Allah a havale edilir.
      Bizi yonetenler dun nasil yanlisa dustuyse bugun de yanlis icinde olanlar mevcuttur.Bize dusen bu yanlislari hukuki ve insani kurallar cercevesinde ortaya koymaktir.
      Karar verici yuce rabbimizdir.

    • nurdan hanım merhaba!
      önemli noktalara değinmişiniz. teşekkür ederim.
      -Din, adaleti sadece müslümanlar için istemiyor ki. zaten adalet sadece belli kesim için olmuyor. yani isteseniz de olmuyor. sadece belli kesim için adalet istediğinizde, sadece belli kesim için adalet sağlamaya çalıştığınızda ortaya adaletsizlikten başka birşey çıkmıyor ve bu adaletsizlik, gün geliyor, ayrıcalıklı olan kesimi de vuruyor.

      • Hamza bey dün biz buralarda zombilerle birbirimizi parçalarken sesiniz soluğunuz çıkmıyordu ama bakıyorum nurdan hanımın değindiği noktalar sizi hemen de heyecanlandırmışa benziyor:) eh, körlerle sağırlar…

    • Nurdan abla sen bunları ilgili elemanı chp den ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevkeden orman kibarına söyle:) hasan günay ın savladığı gibi iktidar partisi değil bu kaba köylü farsını oynatan…

  21. Allah rahmet eylesin, ruhu şadolsun. Atanın bu millete büyük hizmetleri olmuştur. Ölmüş veya yaşayan her lider ve her idareci gibi O da bir insandır ve herkesin onayını alan doğrularının yanında kimilerinin karşı çıkabileceği yanlış sayabileceği şeyler de yapmış olabilir ve bu gayet normaldir, Onun değerini ve Ona saygımızı azaltmaz. Mekanı cennet olsun.

      • Hiçbir partiden ve hiçbir şucu bucu kanattan değilim. Şu anda Akp ye oy veriyor olmam, sonsuza kadar öyle kalacağım anlamına gelmez. Sadece 80 sene evvel vefat etmiş bir kişi hakkında objektif bir tespit yaptım. Bazı tarihi kişileri ve bazı değerleri rahat bırakalım biraz, her şeyi mıncıklamanın alemi yok. Onu tartışmanın zamanı da ölüm yıldönümü günü değil bana göre. Bugün ona saygı gösterilir ve rahmet okunur sadece.

      • Ya da AKP bugünlerde zoraki ve mecburi Atatürkçü olmak zorunda kalmış desek .Daha doğru mu olur ?

        • Şucu bucululuktan başka aklınıza bir şey gelemiyor değil mi? Çünkü aklınız kendi olabilmeyi almıyor.

        • Bakıyorum suriyeli beşer kardeş de iyice ısınmış türkiye siyasetine:) yalnız sana bi tüyo vercem beşer: bizim millete hiçbi şeyi zoraki yaptıramazsın, ama adam olanı başımızda taşırız, okej?

          • Yok H.Gayret , eskiden ATATÜRK’ e ATATÜRK bile diyemezdi AKP liler de , bu ara sağlam ! Atatürkçü olmuşlar .

  22. Gunumuzde hala Ataturk u ve turkce ezani tartisiyorsak bu bizlerin cehaletinden kaynaklaniyor.Ezan ki namaza davettir ve bunu herkes bilir ve anlar.Anlamayan cahiller ise topluma nifak sokmak isteyen gercek halk dusmanlaridir.
    Ataturk e itiraz edip antipati ile bakan kesimlerin buyuk cogunlugu ise muhafazakar olup cehalet ve yanlis egitimin neticesinde bu fikirlere sahip kimselerdir.
    SUNU KENDILERINE SORSALAR ACABA O DONEMDE ATATURK OLMASAYDI BIZ BUGUN NE DURUMDA OLURDUK?.
    Maalesef toplumumuz olaylari irdelemeden her soylenene kanarak futbol takimi tutar gibi bagnazca olaylari degerlendiriyorlar.
    Iste basimiza ne geliyorsa bu sebeple geliyor.
    Ornegin FETO bugun onun muridi olmuslar o vatan haininin hatalarini yanlislarini gorebildiler mi .Maalesef.

    • Tesadüfen mesajınız okudum. Kusura bakmayın ama, yazınızdaki Türkiye Cumhuriyetinde yaşanan ikilemi gördüm. Haklı olarak ve katılıyorum “Olayları irdelemeden her söylenene kanarak futbol takımı tutar bibi bağnazca” diyorsunuz, Mustafa Kemal hakkında siz bu söylediklerinizi çiğniyorsunuz. Bir konuda ilkeniz varsa, bu ilke her şey ve herkes için geçerli olmalı. Falanca için evet, falanca için hayır olursa, bunun adı ilkesizliktir. Mustafa Kemal hiç şüphesiz, doğru ve güzel hizmetler yapmıştır, bunlar için müteşekkiriz. Mustafa Kemal’e hakaret edenlere de karşıyız ve şiddetle reddediyoruz. Ancak!! Mustafa Kemal olmasaydı, şöyle olurdu…” diye kurulan cümlelere de şiddetle karşıyız. Koskoca Türk tarihini, 1919-1923 yılları hapsetmek, Türk tarihine en büyük hakarettir. Mustafa Kemal olmasa, Ahmet Kemal olurdu, o olmasa Mehmet Mustafa olurdu, oludu da olurdu.. çünkü bunun böyle olduğunun geçmişte sayısız örneği var. Siz, herşeyi tek bir insana bağlarsanız, işte bunun adı cehaletin danışkası olur.

  23. Sayın Fehmi Koru,
    Yazılarınızı eskiden beri devamlı ilgi ile okuyorum. Bu 10 Kasım gününde yazınızı
    “Yurdumuzu düşman işgalinden kurtaran ve Cumhuriyeti kurarak çağdaş uygarlık yolunda ülkemize yaptığı önderlik için Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ölümünün yıldönümünde saygı ve özlemle anıyorum”
    diye bitirseydiniz yazınız çok daha güzel ve anlamlı olurdu.

  24. Büyük insanı saygı ve rahmetle anarken, sağduyulu yorumunuz için size teşekkür ederim.
    Diğer taraftan günümüzde Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanıp dağıtılan Cuma Hutbeleri, toplumun
    bir kesiminin sinir uçlarına dokunmaktadır. Atatürk toplumun din ile irtibatında Türkçe’mizi de araç haline getirirken herhalde böyle bir durumu amaçlamamıştır.Diğer taraftan merkezi yönlendirme sistemi yalnız bu günler için değil, uygulamaya konulduğundan itibaren az veya çok sıkıntılara yol açmıştır.
    Diyanetimizin bu faaliyetinde kuruluş amaçlarını daha iyi gözetmesi uygun olacaktır vesselam.

Yoruma kapalı.