Bizi de ilgilendiren üç olay ve çıkan ortak sonuç: Türkiye yanlışlarını düzeltmeli…

29
New York Times'tan..
Reklam

Önce size bir haberim var: ABD başkanı Donald Trump‘ın ara seçim sonrasında düzenlediği basın toplantısında yüzüne karşı ‘iğrenç’ ve ‘profesyonellikten uzak’ biri olduğunu söylediği, daha sonra da ‘Beyaz Saray akreditasyonu’nu iptal ettirdiği CNN muhabiri Jim Acosta kartını geri aldı.
CNN‘nin anayasaya aykırı olduğunu ileri sürerek başvurduğu mahkemenin yargıcı uygulamayı iptal etti ve Beyaz Saray’dan kartın iadesini istedi.
Jim Acosta dün akşam 9 gün aradan sonra Beyaz Saray’dan haberini sundu.
Önemli mi? Gazeteciler için de, gazetecilerin haber alma hakkını kullandırdığı Amerikan halkı için de önemli bir gelişme bu. ABD’de gazeteciler ve kurumları ‘medeni ölü’ haline gelmeye direniyorlar ve kurumların çalışanlarına sahip çıkmasıyla gelişen hukuki süreçte yargı da özgürlükten yana tavır alıyor…
Kararı veren yargıcın kısa süre önce bizzat Trump tarafından o göreve atandığını da bu tabloya ekleyin lütfen. Yargı da bağımsız ve tarafsız olduğunu kendisini atayan iradeye karşı direnerek gösteriyor.
ABD’de umut Trump‘lı dönemde de yaşamaya devam ediyor.

Kavala Olayı

Dün bizde bir grup akademisyen ve sivil toplum yöneticisi gözaltına alındı. Gözaltıların cezaevinde tutulan işadamı Osman Kavala‘nın ‘faaliyetleri’ ile ilgili olduğu söyleniyor. Onun kurduğu bir vakıf ve bir şirketin içinde yer alan kişilermiş bunlar…
Osman Kavala bir yıldır tutuklu, ancak iddianamesi henüz yazılmadığı için ne ile suçlandığı tam olarak bilinmiyor.
Şimdi de sayılarının 13 olduğu anlaşılan bu kişiler…
Haberi ilk işittiğimde içimde bir telin daha koptuğunu hissettim.
Osman Kavala ile yolum tesadüfi karşılaşmalar dışında hiç kesişmedi, aynı ortamlarda hiç bulunmadık; bir-iki kez yazılarım veya yorumlarımla ilgili teşekkür telefonu almış olabilirim. Hepsi bu kadar.
Ancak 28 Şubat’ın o karanlık ortamı da dahil pek çok önemli dönemeçte genellikle doğru tavırlar aldığını biliyorum. Türkiye’nin ciddi sorunlarının bazısı için, içinde yer aldığı sivil toplum örgütleri aracılığıyla çözüm arayışlarına girdiğini de…
Kendisine yöneltilecek suçlamaları merakla bekleyenler arasında -bu sebeple- ben de varım.
Şimdi de onun mesai arkadaşları oldukları için gözaltına alınanlar…
İçimdeki tellerden birini daha önce kopartan başka bir olayı hatırladım.
Ergenekon ve Balyoz gibi kamuoyu tarafından yakından izlenen süreçler sırasında, günün birinde, Prof. Türkan Saylan ve ‘gazeteci’ kimlikleriyle tanınmış bazı isimlerin gözaltına alınması olayını…
Belli ki, birileri, o süreçleri kendi küçük hesaplarını görmek amacıyla kullanmaya başlamıştı.
Daha sonra yaşananlar biliniyor.
Sonrasında yaşananların kısa özeti şuydu: Önceleri ‘darbe girişimleri’ ile ilişkili görüldüğü için kamuoyunun arkasında saf tuttuğu süreçlere olan destek azaldı, iddia ve ithamlar havada kalmaya başladı. Süreçler sulandı.
Gözaltına alınan 13 kişiden ilk elde yalnızca iki isim duyuldu: Prof. Turgut Tarhanlı ile Prof. Betül TanbayProf. Tarhanlı‘yı bir zamanların Radikal gazetesinde yazdığı hukuki yanlışlıklara değinen yazılarından tanıyoruz. Prof. Tanbay ise Gezi olayları sırasında çözüm arayışına gidildiğinde Tayyip Erdoğan tarafından başbakanlığa davet edilip görüşülen heyetin içerisindeydi.
“Ne oluyor?” dememek elde değil.
Bereket gözaltına alınanların bazıları akşam saatlerinde serbest bırakıldı. Diğerleri de bırakılırsa, geçmişte yaşanan yanlışlıktan ders alındığını anlayacağız.
Osman Kavala ne olacak?
İşadamı kimlikli birini iddianamesiz bir yıl hapiste tutmanın bir anlamı yok. Yargılanması gerekiyorsa yargılanır, tutukluluğa ne gerek var?
Özellikle de gazeteci Cemal Kaşıkçı‘nın Suudi Arabistan’ın İstanbul’daki başkonsolosluğunda hunharca öldürülmesi üzerine dikkatler ülkemiz üzerine çevrilmişken…
Türkiye hakkında yapılan yazılı değerlendirmeler ve sözlü yorumların hemen hepsinde adı geçiyor Osman Kavala‘nın; tutuklu gazetecilerle birlikte…
Kaşıkçı cinayetindeki tutumu takdir edildiği için yukarıya doğru hareketlenmesi beklenecek Türkiye’nin imajı bu yüzden olumsuz etkileniyor.

Cemal Kaşıkçı’yı öldürme talimatı MbS’dan…

Cemal Kaşıkçı olayında da yeni bir gelişme var: CIA direktörü Gina Haspel eldeki kanıtları bizzat görmek için Türkiye’ye gelmişti ya, onun başında bulunduğu istihbarat örgütü, dün, Kaşıkçı‘nın öldürülmesi talimatını Veliaht Prens Muhammed bin Salman‘ın (MbS) verdiği kanaatini duyurdu.
MbS’nin kardeşi Halid bin Salman Kaşıkçı‘yı telefonla aramış, istediği belgeler için İstanbul’a yönlendirmiş, muhatabının kuşkularını gidermek için de başına bir şey gelmeyeceği teminatını vermiş. CIA Halid‘in bunu ağabeyi MbS adına yaptığı sonucuna varmış.
Kanaati oluşturan bir şey daha var: CIA, MbS’nin ülkenin fiili lideri olarak en ufak ayrıntılarla bile bizzat ilgilendiği değerlendirmesinde. Bir yetkili, “Onun bilgisi olmadan böyle bir olayın gerçekleşmesi imkansız” demekte.
Sular ısınıyor sizin anlayacağınız.
Keşke Türkiye’de de bu gelişmelere uygun bazı adımlar atılabilse…
ΩΩΩΩ

Reklam

29 YORUMLAR

  1. Trump’un atadığı bir hakim Trump’un başkanlık muhabirliğinden uzaklaştırdığı muhabire yetkiyi iade etti. Çünkü o hâkimi Trump iade etmedi.
    Türkiye’de OHAL ilan eden iş adamlarını hapse dolduran sonra onları çıkaran hep derin Sermaye’dir. Ne Trump ne de Erdoğan kendiliğinden bir şey yapıyor.
    Derin Sermaye Erdoğan ve Trump’sız yapamıyor. Erdoğan Trump’u emrine almak için tezgahlar kuruyor. Onlar da bunu biliyor ve ona göre onlar da tuzağa düşüyor görünüyorlar. Sonuç Pentagon ve Türk ordusu başkanlarının yanındadır. Derin Sermaye daima yenilecektir. Tarihin gelişmesi böyledir.
    Pentagon ve Türk ordusunun arası açılmazsa derin Sermaye bir şey yapamaz.

  2. Tuz koktu tuz. Kimse gözündeki çöpe bakmadan başka devletlere (toplumlara) laf atmaya kalkmasın. TC de eğitim, yargı, ordu, ekonomi, gelecek umudu iki dinci ortak tarafından tarumar edilmiştir. Gerisi teferruattır. Allah çocuğu olanlara acısın. Geleceğimiz kararmış durumda. Her bakımdan. Bunu geziciler mi becerdi? 28 şubatçılar mı becerdi?

    • Türk devleti 1040tan beridir tarihinin en güçlü devresindedir! Allah devlete millete zeval vermesin. Kokan tuz değil tuzluklardır:)

  3. Kesikbaş cinayetini kaşımaya devam… Minik uçak abd semalarında dönüp duruyor, hadi hayırlısı, okyanus ötesinden ilk paket geldi, nurdan abla darısı başına:) bay başkanın atadığı hakim, artis gastecinin sarıkartını iade etmiş, yargı bağımsızlığı ve özgür basın güzel şey… Atanmış hakim güzel de ah şu seçilmişler yok mu, na kakadırlar bi bilseniz; sandık demek her şey mi demezler, hele bir milli irade deyişleri var ki… Türkiyede de yargıçlar var, danıştay “andımız”ı geri getirmeye karar vermiş, sağolsunlar! Sabah akşam ayinlerinde ne okusak kime nasıl tapınabiliriz diye helak olmuştuk nicedir, yargı bağımsızlığı her derde deva:) bir de bu olur olmaz tutuklanıp yargıya sevkedilen gasteciler, işadamları, akademisyenler konusu var: yav bu tip insanlar hiç suç işler mi, işlese bile onların dokunulmazlığı vardır, bilmem ne kartı, vesikası vardır! Zenginleri de tutuksuz yargılasınlar, zaten kaçmaya tenezzül bile etmezler değil mi? Yeni çıktı; çocuklu, lohusa, gebe kadınlar ve hatimi yarıda kalmış polis müdürleri de cezalarını evde ya da mahalle camisinde çekse olmaz mıymış? Üstünlerin hukuku, sınıf dayanışması, haksız bile olsa destek olmalısın; altta kalanın canı çıksın, üstte kalanın tadı çıksın:))) çifte standardı nerde görsem tanırım.

    • Sayin Gayret etme bulma dunyasidir bu.kimsenin yaptigi yanina kalmaz.Bir gun bi hakim cikar senmiydin suçu ispat edilmemis insanlari tek kisilik hucrede tutan gel bakalim deyiverir.
      Veya gel bakalim bu bankanin calismasina sen nasil göz yumdun , nasil bu kolejlere arsalari peşkeş çekiverdin diyebilir.
      Veya kaşının üzerinde gözün var , falanca parti malı gotürürken sen de bu partinin üyesimişsin deyiverir.
      Sayin gayret devletleri ayakta tutan adalettir nezaman ki hukuk ayaklar altina alinir ozaman ne nizam kalir ne intizam..
      Dun ergenekoncular iceri tıkıldı genelkurmay başkani terörist diye idamla yargilandı yarin biri cıkar bu donem yoneticilerini yargilar .
      Siz siz olun adaletten ayrilmayın.
      Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste ( biraz arabesk oldu ama ).
      Zannetmeki Fetoculeri .asum zannediyorum .
      Onlar bu hatalari yapmasaydı simdi onurlu bir vatandaş gibi aramizda dolaşıyor olacaklardı.
      Yorum yaparken herkesi potansiyel suclu olarak görme iclerinde ne masumları vardır ki bir ah ederler ömrü billah kurtulamaz insan

      • Bu mağduriyet hikayesi içeren yorumların hepsini aynı kişi/ler yazıyormuş gibi benzerlikler taşıyorlar. O yüzden ayrıca üzerinde durmaya gerek yok! En hoş yanı da gelecekle ilgili tehditler savurmayı da hiç ihmal etmiyorlar:) masumlarmış…

        • Sayin Gayret cemaat ile iliskili herkesi FETO cu olarak yaftalarsan turkiye de adam kalmaz iceri tıkılacak.
          2013 e kadar herkes kolkola değilmiydi bu fetocularla en muteber insan degilmiydi bunlar , fetocuların bilgisi dişında kim devletten ihale aliyordu.Hangi belediyeler erzak kamyonlarini doldurup evlere servis yapıyordu .Bi hatırlayiver .Nerede şimdi bunlar gorevden el çektirildi .Peki anadoludan gelmis yeri yurdu olmayan oğrenci bu evlere siğınıp korundu ise ve sırf allah rızası için burada hizmet ettiyse bu insan masum değilmidir.Zaten işi tezgahlayan beyin takimının hepsi yurt dişına kaçmıs durumda ancak burada kalan saf masum insanları sırf universitesinde okudu
          Okulunda gorev yaptı diye yaftalarsan adalet çizgisinden ayrılırsin.
          Devlet ve yargınin gorevi bunlari ayırmaktır.
          Kimse mağduriyet edebiyati yapmıyor .Yapılan haksızlikları insanların yaşadığı sıkintilari dile getiriyorlar.
          Körü körüne fanilere itaat ülkemizi bu duruma getirdi.Aklıni ve benliğini dün nasıl sattılarsa bugün de aynısı olmasın .
          Siyeset futbol takımı degildir.Ölümüne destek , olmaz.
          Anlayana

          • Ahmet bey! Allah Aşkina H Gayret gibilerini adam yerine koyup da cevap vermeyin. Lütfen.
            Troller in hali bu onlar ellerine verilmiş hazir yazilarla her zaman kendilerini rezil ediyorlar onun dahi farkinda değiller.SON GÜLEN TAM GÜLER
            Sağlikli ve mutlu kalaın.

        • Ne istediyse verenler sence masum mu ? H.Gayret ? Yoksa değil mi ? Kandırıldık diyip FETÖ den yırtılır mı ? Küçük uçak yoksa bunlara da bu pike yapar bir gün ? Ne dersin ?

  4. DW Türkçe, Amerikan NBC News kanalını kaynak göstererek ”ABD Dışişleri Bakanlığı, ABD yönetiminin Türkiye’nin Kaşıkçı cinayetiyle ilgili Suudi Arabistan üzerindeki baskısını hafifletmek için Gülen’in iadesi ile ilgili yasal yolları soruşturduğu haberlerini yalanladı.” haberini geçti iki gün önce.
    Siz(ler) rastladınız mı bilmiyorum ama ben bu haberi okuduğumda ”irkildim” desem yalan söylemiş olmam. Çünkü ABD Dışişleri Bakanlığının yaptığı yalanlama yalandı ve Gülen’in iadesi için yasal yolların araştırıldığı doğruydu.
    Sn. Koru’nun da yabancı basını istisnasız takip ettiğini her dem vurguladığını bildiğimden, bu haber Koru’nun gözünden kaçmış olamaz. Kaşıkçı cinayeti konusunda onu aşkın yazı kaleme alan Koru, meselenin bu yönünü, ”Türkiye’nin Kaşıkçı cinayetiyle ilgili Suudi Arabistan üzerindeki baskısını hafifletmek” yönünü
    irdelemeli.
    Ben, Kaşıkçı cinayetinin ortaklarından birinin ABD olduğu kanaatine vardım.
    MbS’ı Suudi Arabistan’da iktidara taşıyan ve akabinde milyarlarca Dolarlık silah alım/satımı anlaşması imzalayan ABD idi. MbS, muhalif olması hasebiyle Kaşıkçı’yı hunharca öldürmesine rağmen ABD onu aklamaya çalışıyorsa bu bir suç ortaklığı değil de nedir?
    Türkiye, topraklarında işlenen bu lanetli işi fırsata çevirmeye çalışıyor.
    Suud ve suç ortağı ABD üzerindeki baskılarını artırarak Gülen’nin iadesini sağlamaya çalışıyor.
    Mesele ve suç ortaklığı o kadar büyük olmalı ki ABD bunu ört bas edebilmek adına Gülen’in iadesini düşünmeye başlamış bile.
    Vah Kaşıkçı vah. Gıyabında kılınan cenaze namazlarını organize edenler, bununla unutulup gitmeni çabuklaştırmaya çalışıyorlar da namazına katılan mü’minler de senin gibi bunaalet ediliyorlar.
    Vah ki ne vah.

    • Hırant gibi. Herkes biliyordu Kaşıkçıya olacakları. Ama durdurmak kimsenin işine gelmiyordu gibi.

      • Tek farkla; birisi suça sürüklenen bir çocuk(dana) tarafından şişlinin kaldırımlarında sırtından vurularak yüzüstü yere serildi tabanı delik ayakkabısıyla:( diğeri bilmem hangi arap emiri oligarkın talimatıyla konsolosluk binasında infaz edilmiş. Hrant’ın katil/leri; danacık/fetöcü jandarma/polis personeli ve istihbarat müdürü hapiste! Diğerinin failleri ve işledikleri cürüm ise fetöden temizlenmiş emniyet ve istihbarat teşkilatımız tarafından anlık olarak tespit edilmiş ve bu talimatı verenlerin önüne sonradan konulmuştur. Rus büyükelçisini vuran fetöcü haşhaşi gibiler temizlendikçe kurumlarımız artık çokdaha sağlıklı sonuçlar alabiliyor, okej?

        • Haydar abi fazla zorlama istersen. Herşey gözlerimizin önünde oluyor. Bırak da insanlar kendi değerlendirmelerini yapsınlar. Sen merak etme herkes de görülmesi gerekeni çok iyi görüyor. Zamanla daha da net görülecek.

  5. Basın özgürlüğünü önce basın mensupları savunmalı doğru Amerika’da böyle olmuş ya bizde “bana değmeyen yılan bin yaşasın..”Zihniyeti hakim Bu konularda duyarlı olduğunu bildiğimiz Fehmi KORU Bey de dahil kimseden KARAR gazetesine yapılanlarla ilgili tık Yok yada çok yetersiz

    • Hamza bey günaydın! O aşamayı çoktan geçtik biz. ABD li gazeteciler işi okadar sıkı tutuyorlarki tek bir muhabiri bile gedik acmama adına feda etmiyorlar. Çünkü biliyorlar ki bir kişi fire verirlerse bir daha önü alınamaz. Bizde ne fireler verildi kimse bırak ne oluyoruz diye sormayi burada yorum yazan bazilarida dahil daha çok daha çok histerisine tutuldu. Halada tam uyanabilmiş değiliz. Bu saatten sonra ne yapsan fayda yok makus talihimizi yaşayacağız. Sizede sabır tavsiye ederim.

  6. Yaşanan olayda önce ABD li yargıcı sonra da CNN muhabiri ve CNN i kutlamak lazım .
    Bizde ise 28 subatta birifing alan yargıçlarımız ve hukukçularımız bu olayı görünce ne dediler .
    Acaba pijama ile karşılanan ve karşılayan basın patronu ve dönemin başbakanı ne düşündü .
    toplumsal olarak hepimiz vicdan muhasebesinden geçmeliyiz.Avukatımız , muhendisimiz , belediye başkanımız aklımıza gelen herkes yaptığı görev konusunda sorumluluk sahibi olan herkes önce meslek
    ilkelerine uyuyorlar mı , baskı altında sünüp boyun eyiyorlar mı bir yanlışlık gördüklerinde hemen kabul ediyorlarmı .Bunları düşünüp vicdanımızla başbaşa kalmalıyız.
    Bugunlerde encok vicdanımızın sesine kulak vermeliyiz.
    Bunu yapamıyorsak koyverin gitsin .ağlanıp sızlanmayalım .

    • Bırakınız artık şu 28 şubat lagalugalarını. Size göre yanlıştı. Düzelttiniz. İstediğiniz oldu da ne oldu? İki dinci ortak elbirliği ile ülkede ne kadar kurum varsa tarumar ettiniz din adına. Ne eğitim (geleceğimiz umudumuz kalkınmamız) kaldı,ne yargı (adalet) kaldı, ne ordu (güvenlik) kaldı. Ekonomiyi saymıyorum bile satacak bir şey de kalmadı. İnsan utanır ya biraz. Varsa yoksa dış güçler, varsa yoksa muhalefet. Ülkeyi öylesine yangın yerine çevirdiniz ki artık ot bile bitmeyecek. Özeti kılavuzu din olanın burnu kargadan farksızdır. Allah rızası için insanları mutlu, insan haklarına saygılı tek bir müslüman ülke (toplum) gösterebilir misiniz?

      • 28 subatı lagaluga olarak gördügümüz için bu hallere düştük .Dun emir komuta ile karar veren yargıçlar olmasaydı bugün hukuk ayaklar altında alınmazdı.
        Yargı kararları bukadar eleştirilmezdi.
        28 şubatta sırf imam hatipleri kapatmak uğruna eğitim sistemine mudahale edilmeseydi bugun eğitim ayaklar altinda olmazdi
        28 subatta akreditasyon olayının önü açilmasaydı .Gazeteciler dik durabilseydi
        Bugun iktidarın beğenmediği yazarlar gazetelerden mahrum kalmazdı.

  7. At izi it izine karıştı karışmasınada, böyle kalmasıda isteniyor sanki.
    Çünkü bu hava bozulmasın, bu tarz devam etsin uygulamaları hakım.
    Hak ve hukuk nerde duruyor, biz nerde duruyoruz.
    K. Kerimde Rabbim ne buyuruyor, biz ne yapıyoruz.
    Hak ,hukuk, Rabbimin söyledikleri uygulama olarak “umurumda değil “uygulaması hakim.
    “Çünkü güçlüyüz” tsunamisi hakim.
    “Kimse önümüzde duramaz” icraati zirvelerde.
    Güçlü olan, yegane kudret ve kuvvet sahibi olün Rabbim yanlışlara “dur “demiyorsa, biz doğruları, doğru muameleyi, hakkı, adaletli davranışı hak edecek kadar doğru değiliz demekki
    Veya doğrudan kendisine sığınmıyor, direk kendisinden istemiyoruz demekki.
    Yoksa mazlumun ahı arşa çıkar ve kabul görür
    28 şubatta tıbbın son sınıfında iken kapı önüne konulan ve yüzlerce mağdur insanın, Yunus asm gibi sebeplerin çare olmadığını anlayan çaresizlerin çaresi Allah olmuştu. 1000 sene icraatımız devam edecek diyenlerin icraatı 10 sene sürmemişti. Hak ile yeksan oldular.
    Demekki 28 şubat mazlumları daha ihlaslıydılar ki feeryatları karşılık buldu.
    Veya biz doğruları, doğru muameleyi, hakkı, adaletli davranışı hak edecek kadar bu değerleri istemiyoruz toplum olarak.
    Üzerimizde ölü toprağı serilmiş.
    “Neme lazım,” başıma dert almıyayım hastalığına yakalanmışız.
    “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın ” mikrobu kişiliğimizi kişiliksiz hale getirmiş, bitirmiş, vücudumuzu saran ve hayatımızı bitiren kanser mikrobu gibi
    Onnun içinde yanlışlar devam ediyor.
    Görelim mevlam neyler, neylerse güzel eyler.

    • Çok doğru diyorsunuz dün yapılan haksızlığa karşı çıkmayanlar bugün hesap veriyor.
      Bugün haksız yere içeri atanlar yarın onlarda hesap verecekler.ilahi, adalet mutlaka
      tecelli eder. haksızlık karşısında susan dilsiz şeytanlar olmamak dileğiyle .

  8. Fehmi bey daha öncede yazdım sizi Yenişafak tan beri adeta bağımlılık boyutunda severek heyecanlarak okuyan takip eden biriyim.
    Siz gazetecilerin yaşadığını üzülerek izliyorum ne garip hatırlayın Yenişafak ın polisler eşliğinde arandığı günleri o zamanlar dindarlara eziyet ediyorlar diye içim sızlıyor Tayyip bey ve ekibi iktidara gelsin diye dualar ediyordum.Ne garip şimdi Tayyip bey iktidarında görevden alınıyorum ve dini sohbetlere katılmam gerekçe gösterilerek terör suçlusu olarak 6 yıl ceza alıyorum.
    Sadece tarihin ibretlik imtihanına sabır ediyor çevremde ki herkesin korkudan ya da çıkarı için sunmasına ve görmezden gelmesine şaşırıyorum.
    Belki birgün A.B.D gibi adaletli olacak güzel ülkem belki birgün insanlar Avrupalı gibi önyargılarını bırakıp evrensel ilkelere göre birbirini yargılayacak bilmiyorum ama tek bildiğim Hakkımı asla helal etmeyecem. Çocuklarıma nasıl bir ülke bırakmak isterken ülkemde çocuklarım terörist çocuğu muamelesi görüyor.ALLAH sadece ALLAH. Diyorum.

    • Allah seni de abd göçmeni yapsın meksika sınırinda, bol şanslar! Cennete hoşgeldiniz mahmut bey, elinde pasaport can dündar ve diğer yarenler ağuşunu açmış sizi bekliyordur:)

      • Allah seni de benim gibi mağdur etsin.İşallah.
        Beni anlayabilmeniz için sadece yoksa sanırım buna bile değmezsin.
        Ayrıca senin ve senin gibi beynine kir bulaşmış baktığı yerde sadece çamur görenlere diyorum ki çamur sizin beyninizde.
        Benim ülkem senin gibileri cok
        gördü.28 Şubat’ta gördü mesela o zamanlar askerlere yalakalık yapıyorlardı. ben o zamanlar Yenişafak okuyordum memurdum ikaz edildim, açıktan namaz kılıyordum, uyardılar ama umrumda olmadı.
        Muhtemelen sen o zamanlar beni uyaranların yanındaydın…Belki de uyaranlardın.
        Aynen şimdi güçlü gördüğünün yanında olduğun gibi daha doğrusu görünmeye çalıştığın gibi.
        Sorgulamadan çamurlu beyninle bakıp A.B.D git falan demen de beynindeki çamurlardan kaynaklanıyor.
        Umarım Allah nasip eder de hayata önyargısız, objektif, insani değerleri gözeterek bakabilirsin amma bu nasip meselesi.
        İnanıyorum ki sen ve senin gibiler, Ülkemizin birliğine, dirliğine, huzuruna kurulmuş tuzaklardır.
        Bu ara senin gibiler çok moda TV lerde gazetelerde sokaklarda,heryerdeler.
        Ben bu filmi 28 Şubat’ta da izlemiştim.
        Ben Kahramanmaraşlıyım ülkemi,milletimi,devletimi fazlaca severim. Senin gibi ne üdügü belirsiz ismini bile gizleyen biri bana ülkeden git falan diyor ya,
        Ya sabır diyorum.

        • Mamut bey, mülaaneleşmeye gerek yok: yorumunuzu okuyunca size hayır duada bulunmak istemiştim ama yanlış anlamışım demek? Ne biliim, konteynerler dolusu iyi yetişmiş beyin göçü ve kellepaça ihracatı oluyomuş ab/d ye diye söylüyorlar ya işte onlardan sanmıştım:) bilmem ne zamanki eda etmiş olduğunuz ibadetlerinizde göstermiş olduğunuz hassasiyet için bişey söylemiim şimdi… Yalnız kimseye sen şuraya git falan demek haddimize değildir, vatan hepimizin, yanlış anlama olmasın lütfen!

        • M Mert bey! Bu zat Faransada yaşiyor, tam bir parazit.
          Fransizlarin vergileri ile geçinenlerden. Dışarda ne kadar yalanci sahtekar Türkiyeli varsa Türkiyeyi kuçük düşurmek için her türlü pisliği yapiyorlar. Onlari kullanmak için birileri Biziim verrgileride onlara yedirerek hem ülkenin kaynaklarini kurutuyorlar hemde ülkeyi rezil ediyorlar.

  9. Kaşıkçının katledilmesi talimatı kesinlikle veliahtan gelmiştir.çünkü onun izni olmadan suudiler tuvalete gidemez sifon çekemez.
    Biz o 18 kişiyi ve başkonsolosu ellerini kollarını sallaya sallaya ülkemizi terk etmelerine izin verdik.şimdi verin bize diyoruz.
    O konsolosluk çembere alınıp içerden kimsenin çıkmasına izin verilmeyecekti.
    Kaşıkçıya yapılan suikast türkiyenin güvenliğine ve egemenliğine karşı bir harekettir.

  10. Kaşikcı olayını bu gün Frans 24 de tartişiyorlardı.
    ABD li Gazetecinin birisi “Turkiyenin bu olaydan haberi yok idi ise ses kayidini nasil aldi”
    diyerek olayı epeyce didikledı.
    İsrailli gazetecide “belkide gelişmişTeknoloji ile yapmişlardir” dedi.
    Kaşikçi olayini hem ABDli politikacilar (Trump) hemde bizimkiler çarpitiyor.
    O kadar fazla yalan katiyorlarki. Nişanlisi ve Kaşikci Eylülün sonunda evlenme memurluğuna gidip soruyorlar ve Kaşikçı ayni gün elçiliğe gidiyor, arkasindanda Londuraya gidiyor, bir kaç gün sonrada tekrar istanbula döniyor.
    CIA nin haberi hiçde inandirici değil.
    Trumpın gayesı para.
    Önce pırensi suçlayacak’ki arkasindan onu koruma bahanesi ilede Suudiler soyacak.
    3 Maymunları oyniyorlar.Allah ülkemizi 3. 15 TEMMUZDAN korusun, her şeyleri oya ayarlanmiş, seçimi kazansinlarki TCyi iyice dibe vursunlar. Kaşikciyi savunurken Kendileri öldürduğu Öğretmenin öldukden bir yil sonra sucsuz olduğundan dolayi işe iadesini verdikleri olayi, yazan gazeteciyi dahi hapise attilar.
    Fehmi bey Erdoğanin çabalarini taktir ediyorlar diye yazmişsiniz ama, ben o kadar çok haber ve tartişma izliyorum, konuşanlarin ortak görüşü sizin yazdiğınizin tam zıddı. Onlar Erdoğan siyasi rent peşinde olduğunun ğörüşündeler.
    En vahimide Turkiyenin iddalarina kimsenin inanmaması.

Yoruma kapalı.