Fenerbahçe bu yıl taraftarının yüreğine indirecek; belki yüreğine inenler olmuştur bile diye düşünüyorum.
Son yılların en iyi kadrosunu kurmuşsun… Dünyanın bildiği üç-beş en iyi teknik direktörden birini ekibiyle birlikte takımın başına dikmişsin… Şampiyon olma, hatta Avrupa’da da şampiyonlukta iddialı olma hedefini de koymuşsun…
Eee…
Dün akşam, son iki yıldır façası biraz bozulsa bile, Premier Lig’de hep başa oynamış Manchester United’i (MANU) konuk etti Fenerbahçe… Maç 1-1 bitti…
Biraz dişler sıkılsaydı 3-1 de bitebilirdi, ama ilk yarı 1-0 gerideydi Fenerbahçe.
Maçı izlerken her iki takımda yabancıların ağırlıkta olduğunu fark etmemek mümkün değildi.
Fener’in eski kalecisi MANU’da yedek…
Her iki takımda birkaç Brezilyalı var.
Bu kadar çok yabancı futbolcu kendi ülkeleriyle ilgisiz takımlarının başarısı için canla başla neden oynar?
Eskiden takımlar ya tamamiyle yerli futbolculardan ibaret olurdu ya da bir-iki yabancıyla idare edilirdi. Futbol tecimsel bir oyun olmaya başlayıp futbolcular ancak büyük meblağlar karşılığı transfer edilir hale geldiğinde tek motivasyon ‘para’ oldu gibi…
Tabii bir de taraftara mahçup olmamak düşüncesi hesaba katılabilir.
Paranın tek motivasyon haline gelmediği benim gençlik günlerimde, üç büyüklerde oynayan oyuncular, takımlarının gerçek taraftarlarının gönlünde hala yerlerini korurlar.
Fener’in, Galatasaray’ın, Beşiktaş’ın ünlülerini benim neslim tanır ve bilir.
Ben bir de İzmir’in Göztepe’sinin Adnan Süvari’nin teknik direktörü olduğu ve iki yıl üst üste Türkiye Kupası’nı kazandığı (1968-1969 ve 1969-1970) kadrosunu sayabilirim. Kaleci Ali Artuner’den başlayıp kaptan Gürsel Aksel’e kadar. [Yeniden inşa edilen stadyumuna kaptanın ismi verildi zaten. Erken vefat eden kaleci Ali’nin mezarı her yıldönümünde ziyaret edilir.]
Şimdi de taratarları var her takımın ama, ben şu soruyu hep zihnimde taşıyorum: Bugünün gençleri büyük takımlardan birine taraftar olurken ne sebeple o takımı diğerlerine tercih ediyorlar?
Takımın kadrosu isimleri zihinlere kazınmadan değişiyor her yıl; Fenerli gençler stadın önünde heykeli bulunan esmer delikanlıyı -şimdi Antalyaspor’un teknik direktörü olan Alex de Souza’yı- tanıyorlar mı acaba?
Fener’in efsanesini?
Kuşkuluyum.
Jose Mourinho kendisinden galibiyet bekleyen başkana, “Rakibin 11’ine karşı bizim 11’le baş etmek zor, bana 35 bin seyirci verirseniz olabilir” demiş galiba.
Dün akşam tribünlerde 45 bin seyirci vardı.
İyi oynadı takım, berabere kalındı ama oyun taraftarı tatmin etmiştir.
Taraftarın umudu, MANU’ya karşı oynanan tatmin edici oyunun Süper Lig’deki maçlara da taşınması olabilir.
Yürekleri rahatlatacak gelişme budur.
Benim umudum da o.
ΩΩΩΩ