You are currently viewing Ertuğrul Özkök’e teşekkür borçluyum, o görevimi bu yazıyla yerine getiriyorum

Ertuğrul Özkök’e teşekkür borçluyum, o görevimi bu yazıyla yerine getiriyorum

Yazısının başlığı (Başlık şu: “Eminim MİT şu iki olayı ve bu fotoğrafı görmüştür”) ve yazdıklarının kendisine birileri tarafından ulaştırıldığını en başta belirtme ihtiyacı duyması (O bölüm de şöyle: “Eminim bana ulaşan bu bilgiler ve bu fotoğraf şu an MİT müsteşarı Hakan Fidan’ın önünde de bulunuyordur”) olağanüstü garip gelse de, çok ciddiyetle sarıldığı magazin yazılarını bir tarafa bırakıp dış politika konusuna girmesi sebebiyle Ertuğrul Özkök’e takdirlerimi sunmak istiyorum.

Dış politika konularının bizde müşterisi yoktur. Okur, yazının o konuyla ilgili olduğunu fark eder etmez okumayı bırakır.

Ertuğrul Özkök’ün önceki gün yaptığı büyük bir fedakarlık.

Kendisine ulaştırılan bilgiler ve fotoğraftan çıkardığı sonuçları aynen aktarıyorum:

“Bu üç gelişmeyi art arda yazınca benim şahsi görüşüm şu:

BİR: Ortadoğu’da bizim dışımızda çok güçlü bir yeni oluşum meydana geliyor.

İKİ: Arap-İsrail-Filistin ilişkilerinde yeni bir gerçekçilik iklimi doğuyor.

ÜÇ: Türkiye bu karede çok yalnız kalmış görünüyor. Bu da Akdeniz ve Ortadoğu’da karşımıza çok güçlü bir ‘anti-Türkiye’ cephe çıkarabilir.

DÖRT: Askeri açıdan çok güçlü bir dönemdeyiz, ama diplomatik alanda bu gücün daha gerçekçi bir pragmatizme dönüşmesi gerekir.

BEŞ: Bu karşı cepheye karşı hâlâ yanında olabileceğimiz tek ve etkili güç olarak da Avrupa Birliği kalmış görünüyor.”

Yazısında “Suudi Arabistan’ın eski Washington Büyükelçisi” ve “Suudi Arabistan’ın istihbarat servisinde görev yapmış” diye sözünü ettiği Bandar bin Sultan’ı okurları sıradan bir diplomat veya istihbaratçı sanabilir.

Oysa kraliyet ailesindedir Bandar (babası Sultan, Kral Abdülaziz’in oğullarındandı. Bandar’in uzun ismi Bandar bin Sultan bin Abdulaziz Al Saud’dur)… 

Bandar Camp David’te George W. ile; ona “Irak’a sefer düzenle” aklını veriyor..

Uzun yıllar kendisinin telkiniyle oluşturulmuş Ulusal Güvenlik Konseyi’nin yöneticisiydi Bandar (2005-2015), Konsey ondan sonra lağvedildi. Bir ara (2012-2014 yılları arasında) eş-zamanlı olarak Suud istihbarat örgütüne de başkanlık yaptı… Esas şöhretini ülkesinin Washington büyükelçisi iken (1983-2005) meydana gelen 11 Eylül (2001) uğursuz eylemleri öncesi ABD başkanı George W. Bush ile kurduğu yakın ilişki sayesinde yaptı. Uğursuz eyleme katılmış 18 kişiden 15’i Suudlu olduğu halde, Bush’u o eyleme tepki konusunda yönlendiren en etkili kişi hemen her hafta sonunu Camp David’te Bush’la geçiren Bandar’di.  

Söyledikleri bu geçmişi sebebiyle önemli Bandar bin Sultan’ın…

Ertuğrul Özkök’e bilgileri ve fotoğrafı ulaştıranların Bandar bin Sultan’ın CV’sini ezbere bildiklerinden eminim.

Türkiye değiştirdi Ortadoğu’yu, değiştirmeye de devam ediyor

Gerçekten de bugün taşları yerinden oynamış bir Ortadoğu var dünyanın karşısında ve bunun en büyük müsebbibi de biziz.

Önceleri Ortadoğu halklarının yaşadıkları ülkelerde rahatsızlıklarını dışa vurmaları ‘örnek ülke’ haline gelen Türkiye sayesinde gerçekleşebildi. Halkı Müslüman bir ülkenin aynı zamanda demokratik olabileceğini ve Batı ülkeleriyle de İslam Dünyası ile olduğu kadar yakın ilişkiler kurabileceğini gördü ve beğendi Araplar…

Türkiye’den bu yönde ders aldı ve ‘Arap baharı’ öyle doğdu.

Arap ülkeleri yöneticileri baharın kışa dönüşmesini halklarının dışa vurduğu yeni arzulara kısmen de olsa cevap vererek önleyebileceklerini gördüler.

Güvenilir bir kurumun 12 yıldan beri her yıl yaptığı ‘Arap Gençliği Araştırması’nın sonuncusu geçen hafta açıklandı. 17 ülkede 18-24 yaş arasındaki eşit sayıda erkek ve kadın olarak 4 bin denek üzerinde yapılan bir araştırma bu.  

Araştırma Arap gençlerin hangi ülkede yaşıyorlarsa yaşasınlar oranın yönetiminden memnun olmadığını ve yolsuzluk yapıldığına inandıklarını gösteriyor. Böyle düşünen gençlerin oranı yüzde 77. Bu duruma, koronayla birlikte, işsizliğin dayanılmaz boyutlara çıkmasının sebep olduğuna inanılıyor. Ürdün’de (yüzde 90), Lübnan’da (yüzde 91) gençler iş bulmanın imkansız olduğu kanaatinde. Gençler Irak’ta, Sudan’da, Cezayir’de 2019 yılında görülen yönetim karşıtı protestoları destekliyor (yüzde 80).

Çıkış yolu olarak ülkelerini terk etmeyi düşünüyor Arap gençleri. Lübnan gençlerinin yüzde 77’si, Libyalı gençlerin yüzde 69’u, Yemenlilerin de yüzde 66’sı bu düşüncede.

Şaşılacak bir sonucu da paylaşayım:

Gençlerden “Ülkemden memnunum, ayrılmayı düşünmüyorum” diyenler Suudi Arabistan (yüzde 94) ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde (97) yaşayanlar. Arap gençleri “Hangi ülkede yaşamak istersiniz?” sorusuna cevap olarak ilk sıraya BAE’yi (yüzde 46) koyuyor, sonra ABD’yi (33).

Ertuğrul Özkök’ün izinden giderek, keşke ben de “Eminim ASDA’A BCW tarafından yapılmış bu anket çalışmasını Hakan Fidan görmüştür” diyebilsem.

Türkiye’nin 2002 sonrasında kendini örnek ülkeye dönüştürmesi o gençlerin zihinlerini etkiledi.

Daha sonraları ‘yeni Türkiye’ tablosu ile tanışıldı ve bu defa da Ortadoğu’da devletleri yönetenler ülkemizden etkilenen gençlerin zihnini değiştirmek için harekete geçtiler ve bunda başarılı da oldular.

Ülkemiz ‘dost’ listesinden çıkarıldı ‘düşman’ listesine taşındı. Ambargolara muhatap olunacak bir ülke sayılıyoruz.

Buna karşılık, geleneksel olarak ‘düşman’ listesinde bulunan, oraya gidenin Arap ülkelerine alınmadığı İsrail ile yakınlıklar kuruldu; BAE ile başlayıp Bahreyn ile devam eden ve diğer Arap devletlerinin de anlaşma imzalamak üzere sıraya geçtikleri anlaşılan İsrail ‘dost’ durumuna geldi.

Garip değil mi? Garip, ama gerçek.

Vaktiyle Türkiye’ye imreniliyordu, şimdilerde Türkiye’den korkuluyor.

İyi bir şey mi bu?

Sanmıyorum.

Çok yakından Türkiye’yi ilgilendirmekle birlikte biz bu gelişmeleri sadece izliyoruz. Her şey bizim dışımızda olup bitiyor.

Suudi Arabistan’ın Washington BE Rima bint Bandar bin Sultan..

Her gün orada çıkan haberler ve yorumlar için izlediğim ‘Arab News’ gazetesinde kamu kurumlarında önemli konumları işgal eden kişilerin tanıtıldığı bir köşe var. Her gün bir kişi tanıtılıyor. O kadar çok iyi yetişmiş, eğitimli kadın yakın zamanda önemli mevkilere gelmiş ki, insan şaşırmadan edemiyor.

Suudi Arabistan’da oluyor bu. Yakın zamana kadar kadınlara araç kullandırtmayan ülkede. Şimdi uluslararası kuruluşlarda ülkelerini temsil eden Suudlu kadın yöneticiler var.

[Bandar’ın kızı Rima bint Bandar bin Sultan ülkesinin Washington büyükelçisi. Düşünebiliyor musunuz?]

Dünya değişiyor, en fazla değişimin yaşandığı bölge de Ortadoğu ülkeleri…

[Bizde ise… Şu örnek yetebilir: Bandar bin Sultan’ın al-Arabia kanalında üç bölümde yayımlanan mülakatının metni kanalın internet sitesinde; ancak o siteye erişim kısıtlanmış durumda. Erişilemiyor.

Ben bunları yazıyorum, ama dış politika yazısı olduğu anlaşılınca fazla okunmuyor. 

Ertuğrul Özkök yazmasa bütünüyle gözden kaçacaktı.

Kendisi teşekkürü, ona bilgi ulaştıranlar da tebriki hak ediyor.

ΩΩΩΩ