Moody’s kararı Türkiye’ye ‘saldırı’ mı? Örneğimi okuyun, kendiniz karar verin

21
Burası Venezuela: fırın kuyrukları...
Reklam

Geçen hafta uğradığım Ağva’da, oranın yerli halkından biri, kasabalarını ziyaret eden kalabalıklardan şikâyet ederken, “Biraz önce fırına uğradım, eve götüreceğim ekmek kalmamış” demişti.

Fırında ekmek kalmaması, Ağvalı şikâyet etse de, kasaba için hayırlı bir olay. Sonuçta, orayı ziyaret eden kalabalık, otelleri, restoranları, kafelerini doldurarak, mağazalarından alış-veriş ederek, şikâyetçi Ağvalı’nın kişisel ekonomisine de katkıda bulunmuş oluyor…

Kendisi farkına varmasa da…

Venezuela’da da ekmek bulunmuyor, ama

Latin Amerika’nın petrol zengini ülkesi Venezuela’nın başkenti Karakas’ta da fırınlarda ekmek bulunmaz oldu.

AP ajansının başkent Karakas’tan geçtiği habere göre, kentte yaşayan her kişi, ayda 35 saatini, gıda maddesi satılan dükkânlar ve fırınlar önünde uzayan kuyruklarda geçiriyor ve daha da önemlisi, sıra kendisine geldiğinde, satın alabileceği ekmek veya peyniri de bulamıyor.

Hükümet 13 Ağustos günü komşu Kolombiya ile sınır kapılarını açtı, tam 380 bin Venezuelalı ilk sekiz gün ne bulduysa almak üzere oraya saldırdı.

Gıda maddesi depoladığı bilinen yerler halk tarafından saldırıya uğruyor.

Başkentin hayvanat bahçesindeki 50 kadar hayvan açlıktan öldü.

Reklam
Pula dönmüş para üzerine 'Açım' yazmış bir Venezuelalı
Pula dönmüş para üzerine ‘Açım’ yazmış bir Venezuelalı

Gazeteler ve televizyonlarda en fazla görülen tablo, elinde ‘Açım’ yazan pankartlarla sokakta dilenen insanlar…

Sıradan insanlar… Düne kadar dilenmek nedir bilmeyen, vaktiyle refahı tatmışken şimdilerde fukaralaşmış insanlar…

Bu bilgileri Washington Post gazetesinden aktardım.

CNN-International’ın ülkeye dair yaptığı bir haberde, halkın süt ve un bulmadığı, tuvalet kâğıdı eksikliği çektiği… İlâç bulmakta zorlandığı… Çoktan yok edilmiş sıtma gibi hastalıkların yeniden patlak verdiği… İşsizliğin tavana çıktığı… Bütün bunların şiddete başvurulan suçları artırdığı… ayrıntısı veriliyor.

Harvard Üniversitesi profesörü Ricardo Hausmann “Pek çok hükümet Venezuela’nın bugünkü durumuna düşmeden çok önce ‘iflâs’ ilân etmiştir; Venezuela bunu hiç değilse şimdi yapmalı” diyen bir yazıyı başka bir meslektaşıyla birlikte kaleme aldı diye, ülkenin Cumhurbaşkanı Nicolas Maduro, başsavcıya, Venezuelalı profesör hakkında dava açma talimatı verdi.

Venezuela neden önemli?

Durduk yerde mi Venezuela aklıma geldi?

Hayır.

Venezuela’yla ilgili haberler, bizim gazeteler ve televizyonlarca göz ardı edilse bile, son birkaç aydır dünya medyası tarafından dikkatle takip ediliyor.

Reklam

Petrol zenginliği sayesinde uzun yıllar boyu yokluk nedir bilmeyen bir ülke, ekonomik dengeleri bozan global değişiklikler yüzünden, çok kısa bir sürede, halkının ‘Açız’ diye sokaklara döküldüğü bir ülke haline gelebildi.

Petrol fiyatlarında radikal bir düşüş yaşandığı için…

Bizde, ülkemizde, fiyatların düşmesinden etkilenme sonucunu getirecek çapta petrol yok… Biz düşen petrol fiyatlarından yararlanan bir ülkeyiz hatta; turizm gelirlerindeki gerilemeye rağmen sırf düşük fiyatlı petrol sayesinde cari açığımızı dengede tutabiliyoruz.

İki ülke arasında benzemezlik ortada.

Ancak yine de bazılarının “Üçüncü saldırı başladı: Ekonomi” diye sunduğu yeni bir gelişme söz konusu.

Moody's saldırıyı erkene aldı
Moody’s saldırıyı erkene aldı
Reyting kurumları saldırıda

İlki, 17-25 Aralık (2013) saldırısı… İkincisi, 15 Temmuz darbe girişimi… Üçüncüsü de, Moody’s ekonomik reyting kurumunun Türk ekonomisi ile ilgili dünkü olumsuz değerlendirme kararı…

Önce haberi okuyalım:

Uluslararası kredi derecelendirme şirketi Moody’s Türkiye’nin uzun vadeli yabancı para cinsinden kredi notunu ‘yatırım yapılabilir düzey’ olan ‘Baa3’ten bir basamak aşağıda olan ‘Ba1’e düşürdü ve not görünümünü ‘durağan’ olarak belirledi. / Moody’s’den yapılan açıklamada, not indirimine gerekçe olarak, ‘Türkiye’nin yüksek boyutlu dış fonlama ihtiyacına bağlı risklerdeki artış ve daha önce destekleyici olan borçlanma temellerinde, özellikle de büyüme ve kurumsal sağlamlıkta zayıflama’ gösterildi.”

Moody’s elinde para nereye yatırım yapacağına karar verme çabasındaki yabancılara, “Nereye giderseniz gidin, ama gittiğiniz yer Türkiye olmasın” demiş oluyor.

Daha önce Standart and Poors adlı kurum da aynı kararı almış, ancak “Bize reyting vermeye hakkı yok” denilerek önemsenmemişti.

Moody’s tarafından daha önce 2 Aralık günü yapılacağı ilân edilmiş kararın bugünlere çekilmesi, çoğumuza, ‘yeni bir saldırı’ hissini veriyor gerçekten…

Reyting kurumlarının olumsuz kararları, yabancı yeni yatırımların ekonomimize gelmesini engellediği gibi, var olan yatırımcıların ülkemizden çıkma niyetlerini güçlendirme etkisi de taşıyor.

Türkiye’nin, bu kararla, ekonomik yönden bazı sorunlar yaşaması kaçınılmaz gibi.

Acaba bu karar/lar gerçekten bir ‘saldırı’ olabilir mi?

Venezuela bu açıdan benim için önemli.

Yeniden Venezuela’ya dönelim

Petrolü sayesinde refah ekonomisine sahip bir ülke Venezuela.

Zenginliği ABD’nin ve şirketlerinin ilgisini çekmiş iken, bugün halkının sergilediği fukaralık, yalnızca petrol fiyatlarının düşmesi veya ekonominin kötü yönetilmesi yüzünden kapısına dayanmadı.

OPEC’in en büyük 5 ülkesinden biriydi ve 1990’lar boyunca halkı refahtan nasibini aldı.

Sorunlar ilk 2000’li yıllarda yaşanmaya başlandı.

Geniş kitlelere refahı yayma iddiasının sahibi olarak iktidara gelen Hugo Chavez bir dizi radikal karar aldı. Yerleşik düzeni sarsacak kararlar…

Darbe girişimi, evet Venezuela’da da…

2002 yılında (11 Nisan’da) Chavez’e karşı düzenlenen darbe girişimi dönüm noktası oldu.

Chavez’e sadık subaylar ile kendilerini tankların önüne atacak kadar lidere bağlı halk katmanları sayesinde darbe girişimi başarısız oldu. Chavez iktidarı 47 saatliğine kaybetti, direniş sayesinde geri döndü.

Darbe girişiminden ABD yönetimi suçlandı, Chavez tarafından…

Fazla uzatmayayım.

Birçok bakımdan birbirine benzemese bile, arayan, Venezuela ile Türkiye arasında ortak noktalar bulmakta zorlanmaz.

Venezuelalı karar kara düşünüyor
Venezuelalı kara kara düşünüyor

2001 yılında, darbenin kısa süre öncesinde, enflasyon yüzde 12,5 iken, hemen ertesinde başlayan gerilim, ekonomiyi zorladı. Bugün enflasyonun yüzde 700 üzerinde olduğu sanılıyor; bazı ekonomistlerin tahmini yüzde 1000’i buluyor.

Halkı ‘Açız’ diye sokaklara döken de bu zaten…

Kasti midir Venezuela’da yaşananlar, dışarıdan gelen bir ‘saldırı’ sonucu mudur?

Pek çok yerli gözlemci ekonomideki olumsuz gidişten Chavez-sonrası kötü yönetimi sorumlu tutsa da, suçlayıcı parmaklar genellikle ABD’nin ülkeye karşı tavrına uzanıyor.

Nicedir Venezuela’yı bu gözle ele almayı düşünüyordum, “Aman ha, dikkatli olalım” mesajını ilgililere vermek için…

Ertelememin sebebi “Nasıl olsa biliyorlardır” düşüncesiydi.

Şimdi sizlerle paylaşıyorum; önümüzdeki dönem ‘saldırı’ boyutu çok konuşulacağı için, Venezuela örneğini sizler de bilesiniz diye…

ΩΩΩΩ

Reklam

21 YORUMLAR

  1. Türkiye’nin notu bir basamak düşürülünce ‘yatırım yapılması tavsiye edilmeyen ülke’ konumuna düşmüş. Demek ki bir önceki konum da çok iyi değilmiş, sınıf geçme sınırındaymış.

    Chavez’in politikası “diklenerek dik durmak” şeklinde özetlenebilirdi. Erdoğan’ın politikası ise “diklenmeden dik durmak” şeklindeydi, ancak bu politikanın “diklenerek eğilmek” şekline dönüştüğünü görmekteyiz.

    ‘Dik duruşçu Chavez zihniyeti’ Sosyalist de olsa İslamcı da olsa hesap tutmadığı için filmin çekilmesi tamamlanmadan sermaye biter, filmi tamamlamak için destek istenilenler ise filmin senaryosunda değişiklik isterler.
    (Kıssadan hisse : Sermayenin yetmeyeceği kadar büyük film çekmeye kalkışma)

  2. Merak etmeyin bize bir şey olmaz.
    Yedi gün 24 saat yandaş TV ler (Yandaş olmayan TV mi kaldı?) ne kadar sağlam bir ekonomimiz olduğunu anlatır.
    Sıcak suya atılan kurbağa misali yavaş yavaş ve zevkten uçarak ölürüz.
    1994 te 5 Nisan kararları öncesi, 2000 ve 2001 krizlerinde öyle olmadı mı?
    Kafanızı yormayın.
    Sonra herşeye yeniden sıfırdan başlarız.
    Ha bu arada adamlar uzaya asansör kuruyorlarmış.
    Marsa insanlı uzay uçuşları başlayacakmış.
    Nano teknolojide de çağ atlamışlar.
    Varsın olsun.
    Paramız olursa onların gittiği yoldan biz de gideriz canım.

  3. Ekonomide tık yok ama İmam Hatip Okulları çığ gibi büyüyor. O konuda pek marifetliyiz. İsterse ekonomi tepetaklak gitsin kimsenin umurunda değil. Nasılsa birilerinin parası var. Halk yaşasa da olur yaşamasa da. Kriz geldi hala laikliği tartışıyoruz. Bu ülke komik bir sirke benziyor. Her gün gösteri her gün ya bu da mı oldu diyoruz.

  4. Dünyada mücadele eden güçler açısından bakıldığında kaybetmekte olan Gücün elinde finansal araçlar var ve Erdoğanlı Türkiye politikalarından rahatsızlar. Bu amaçla finansal saldırı yapmaları normal ancak bizi krize sokabileceklerini düşünmek bu fazlaca hayalci bir yaklaşım olur.

  5. Ekonomiden anlamam. Ama şu soru kafam ı kurcaladı; bizde petrol yok, ama buğday var. Mesela onlar bize ucuz petrol verse, biz bununla ucuz buğday uretsek, onlara satsak. Hem onlar kâr eder hem de biz

  6. Fehmi abi diyorki; Bak Venezuelada da darbe girişimi oldu, sonracıma mali olarak çökerttiler, bizde hemen sevinip gevşemeyelim, sonra bize de kötü amcalar kötü davranırlar. Bırak hepsi gelsinler Fehmi Bey… Bi kulağımızın arkası kaldıydı, daha beter ne ola ki. Adamlar iç savaş ve işgal girişimi yaptılar. Bir tık ötesi ölüm. Neden korkacaz ki daha… Teyakkuzdayız.

  7. Insan huzunleniyor. Neden mi? Çünkü 17 -25 aralık gerçekmiş FETÖ tabanina gore ve darbe giriimesi değilmiş. Geçen gün Bank Asya’nın hisselerinin nasıl boşaltıldığı haberini okudum. Adamlar milyonlarca dolar değerinde hisse satmışlar (boşaltmışlar) 2009’da. Buna masumane satış diyebilir misinz? Satanlarin hepsi yönetim kurulu üyeleri. İyi vole vurmuşlar. Ama gözler ayakkabı kutusundaki 10k’ya cevriliyor nedense.

    Ve hala saf ibadet tabanı Erdogan’ın çaldigina inanıyor. Ben de diyorumki bırakın çalsın adam, çalışıyor da çalıyor en azından ki inanmiyorum çaldığına. Çalıyorsa çalsın, İstanbul’u o dünya şehri yaptı. Çalıyorsa çalsın, İstanbul’a o su getirdi. Ondan öncekiler hep çaldı, herşeyi çaldı. Hiç geri vermediler. Siz de çaldınız. Hem de çocukların, genç beyinlerin emeğini. Beynini, 15 yıllık eğtim haklarını çaldınız, soruları çalarak yıllarca.
    Çalıyorsa çalsın, ülkeyi bölmeye götürmektense. Çalıyorsa çalsın, kan dökümlesindense. O seçilmiş %50 ona aşık. Siz de çıkardınız aday, Ekmeleddin Bey. Hem de daha ılımlı. Yapamadınız. Demek ki o alan sizin işiniz değil.

    Bırakın adamı, rahat olsun. Bırakın adamın konuşmalarının arasına sinsice kelimeler sokmayı. Bırakın adamı, amerikan düşmanı yapmayı. Bırakın adamı, İsrail düşmanı yapmayı. Bırakın adamı Esed, Rusya düşmanı yapmayı. Tek dost Barzani, Çipras ve bulgarlar… Birileri demek ki böyle olmasını istiyor ve siz de onlara hizmet ediyorsunuz. Demek ki hep yanlış yaptırıldık. Artık değiştirelim bu politikayı. Israil’le dost olalım. Nice İsrailliler var Türk’ten daha Türk, Filistinli’den daha Filistinli. Eğer sertlikle sorun çözülebilsyedi, çözülürdü bu ana kadar.

    Amerika bizim düşmanımız değildir. Amerika’yla dost kalmak Türkiye’nin her türlü yararınadır. FETÖ için ABD ile Türkiye’nin zıtlaşması anlaşılır değildir. Bize FETÖ lazım değil. Kalsın neredeyse orada ama onu anlatalım ABD’ye ve ne kadar zararlı hale gelebileceğini. ABD’de halk zaten o okullara şüpheyle bakıyor. Onu destekleyen zaten sadece bir azınlık grup. Ülkemizde vatandaşlara anlatmak lazım hala. Ona Mesih diye tapanlar var. Fehmi Koru, Ali Bayramoğlu, Ahmet Taşgetiren vs yazar ve düşünürleri bir araya getirip bir politika geliştirmek lazım. Nasıl FETÖ’Yü takipçilerine anlatabilirz diye.

    Fehmi Bey, sizlerin 2014’te yazdıklarınız mükemmel aslında FETÖ’nün medya organlarına yönelik eleştirileriniz. Ama o tür yazılarınız yok artık. Hep düşünmeden edemiyorum, 2 bir darbe siz de mi hissediyorsunuz da biraz da eleştirel olmaktan kaçınıyorsunuz diye. Mesela USA’de ki silahlı öldürmede Türk eleman zombi gibi yakalandı. Aklıma Amerikan MİT’inin insanlarda denediği beyin kontrol ilacı geldi. Aynı ilacın FETÖ’de denenme ihtimali yok mu sizce?

    Selamlar

  8. Türk ekonomisi Çok sektörlü üreten dinamik bir ekonomi olması nedeniyle ekonomisi sadece petrole bağlı
    ülkeler gibi kırılgan değildir. Üst_akılsız kredi kuruluşları ile diz çöktürebilse idi 15 temmuz darbesine
    girişmezdi. Artık karşılarında 80 cente muhtaç bir sömürge ülkesi yok.

    Dünya 5 ten büyüktür diyen bir Türkiye var.

    Fehmi bey felaket tellallığı size yakışmıyor…..

    • Sayın ‘aklı selim’

      Türkiye artık IMF’den borç almıyor ancak yabancı sermayeden çok daha fazlasını alıyor (almak zorunda). Yani 80 cente değil on milyarlarca dolara ihtiyacı var.

      Dünya 5’ten büyüktür lafı kulağa hoş geliyor. Ancak gerçekler şöyle : BM’ye üye 193 ülke var ve bunların pek çoğu şehir devlet büyüklüğünde. Güvenlik konseyinin daimi 5 üyesinin nüfus toplamı dünya nüfusunun %40’ı kadar. Dünya gayri safi hasılasının %42’sini, küresel askeri harcamaların %65’ini, yıllık patent sayısının yarısından fazlasını, en iyi 100 üniversitenin 60’tan fazlasını … bu 5 ülke oluşturur. (Bunlara bir de Japonya ve Almanya’yı ekleyin !)
      BM’nin ikinci genel sekreteri Dag Hammarskjöld’ün deyimiyle, “BM dünyayı cennete çevirmek için değil, dünya cehenneme dönmesin diye var”. Türkiye BM Güvenlik Konseyi’nin 6. daimi üyesi olsa Sn. Erdoğan “Dünya 6’dan büyüktür” der mi sizce ?

  9. Tirkiye kiskacta mi?
    Disaridan?
    Sureyede cizilen pyd haritasina baktiginiz zaman
    Evet dememek icin akilsiz olmak lazim
    Her turk vatandasi o haritaya bakmali daracik ve uzun bir toprak parcasi suriyeden kopartiliyir akdenize izanan yol pyd ye verilmek isteniyor
    Turkiyeden bagimsiz enerji sevkiyati
    Hem turkiyeyi enerji sevkiyati gelirinden ediyir hemde ulkenin toprak butunlugune kasdediyor
    Turkiyenin son carablus hamlesi bunu durdurabilirmi gorecegiz
    Belkide carablus sus payi idi simdilik yada gundemi degistirme sindilik

    Kimler araciligiyla ve nasil gelindi bu noktaya?

    Ulkemizin hatasi miydi suriyede yonetim degisikligine evet deyip isyancilari cesaretlendirmek
    Bir ulke ye karsi icindeki isyancilari yadan zulum gormusleri herne sebeple olursa olsun ulkelerine karsi silahlandirma ne derece dogrudur
    Ayni seyi bizim icinizdeki unsurlardan bir tanesi kalksa yapsa bu nasil karsilanir bizde (kurt, laz,ermeni, cerkez,bosnak neyse)
    Kalksa deseki uganda devlet baskanina gel bizi silahlandir hatta ordunu askerini al gel bizi kurtar dese
    Kabuledilebilir bir durum mu bu
    C baskanimiz herseyden once soylemlerini kesinlikle degistirmeli
    Suriye topraklarina askerlerimiz hakli nedenle girmistir ve cok onceleri girmeliydi
    Ama bunu disariya aciklarken davet edildik diyemezsiniz.
    Yarin baskalarida pyd yi yada iran askerlerini turkiyeye davet ederse?

    Turkiyenin abdye kafa tutmz luksu kesinlikle yoktur
    C baskanimiz tehditkar konusmalardan vazgecmelidir
    Turk toplumuna yaptigi konusma kabuledilemez yehdit icermektedir ny ta
    Evet syn Bass haddini asan islere karismaktadir ama ona o sekilde tepki veremezsiniz
    Her sorunu kendi icinde degerlendirip cozmelisiniz aksi takddirde hersey zincirleme buyur icinden cikilmaz sorunlar yumagi dag olur
    Turkiye hakli oldugu cok konuda sadece yanlis uslup yuzunden son 5 yildir uluslararasi arenada ve diger hhalklar nezdinde haksiz gosterilmistir ve hep kaybetmistir
    Hani deriz ya masada kaybetmek diye 1920lerde ki gibi
    Turkiyenin acil uslup degistirmeye ihtiyaci var
    Cok merakediyorum
    Erdoganin yillardir konusmalarini kimler hazirliyor diye
    Ve hep taa o zamanlardan beri ben darbenin asil erdoganin konusmalarini yazan kisiler tarafindan kademe kademe yapildigini dusunurdum
    Bu darbeye giden yolda bile uluslararasi arenada turkiyenin kiskaca alinmasinfa bile erdoganin satirlararasina sikistirilmis ince ve nefret doguran( kelime )leri yatmaktadir
    Mukemmel konusmalarini o bir kelime hep mahvetmistir
    Tipki
    1 mimute de oldugu gibi
    Devami gelecek ama 1 minute kesinlikle turkiye icin bir donum noktasi olmustur
    Tabii baska birsuru nedenlerde 1 minute e sinirlenip turkiye hakkinda karar degistirenlerin amaclarina hizmwt etmek icin kullanilmistir

  10. Bu sefer 2008 deki gibi teğet değil delip geçecek bir krizin eşiğindeyiz… Önlem mi ? Kamuda tasarruf (yaparlar mı ? O lüks makam araçlarından inerler mi ?Hiç sanmam..) , Ek vergiler gelir mi ? evet… Kimlere gelir ? Asgari ücretliye… Zengine ek vergi gelir mi ? Asla gelmez… Türk ekonomisindeki büyüme tüketimle sağlandı.. Üretimle değil… Kredi kartına taksit sayısı artırıldı.. Amaç tüketen Türkiye ile biraz daha büyümek… Büyürken de katkılı bol bol deniz suyu içiyoruz.. Halk farkında mı ? Sanmam… Hani atalarımız demişti ya..: Ayranı yok içmeye tahtırevanla gider ….. yeni telefon almaya….
    Borçlanarak büyürsen.. Olacağı budur kardeşim… Eskiden IMF’e borçluyduk.. Şimdi 7 düvele borcumuz var….

  11. şair şunu diyor : ekonomi siyaset ilişkisi çok önemli, buna bir örnek vermek istiyorum, çok teknik uzay robotik ile ilgili bir proje yapan arkadaşıma kimse sahip çıkmadı, kamu, hem özel, ama ta usa dan nasa talip çıktı, sonrası klasik, usa da bu arkadaş, orada artık yaşıyor araştırmaya orada devam ediyor.uzayda robotun konumlaması ve savaş uçakları silahları için lazım bir teknoloji geliştirmekle meşgul bildiğim enson, burada kimsenin yüzüne bakılmayan bu gibi tiplerin buluşları bizim kafamıza umarım bomba olarak düşmez(Allah korusun inşallah görmeyiz o günleri),
    alt yapı = yetkin teknik insanlar + bunları destekleyecek siyasi devlet zihni (toplum tabanı)
    toplum gündemi = hangi parti yandaşı işten atıldı ozaman ilgilenirim ,onun yerine acaba koltuğu kim kapar , başörtüsü yeniden yasaklanır mı, nereden ne kaçırabiliriz, adamını bulup vs. nasıl parayı götürürüz.

    aklı başında okumuş kitle tamamen yurtdışına nasıl bir an önce giderim derdinde,
    para sahipleri aracılıktan nasıl döneriz köşeyi derdinde

    bu toplmum dan apple çıkar mı ?

    işte Sonuç ortada, onlar üretiyor biz kullanıyoruz, onlar daha da gelişiyor biz daha da derin bir karanlığa gidiyoruz, insanların düşünmesinin engellendiği, sadece benzer düşünene (hertürlü yol bana uyar yeterki bana aksın paralar) yol ve imkan verilen bir yerde, ne yapsanız boş, temelin düzelmesi gerekiyor ama kim yapacak bu dönüşümü, ve bu yapılanma olmadan malesef kalkınıp gelişmiş devletlerin hegemonyasını kıramazsınız, hayal olur.

    apple, adidas, hp, sap, dell vs. markanız olmadığı sürece sömürgesiniz.
    bayrak senin ama altı boş.

  12. Suriye ye 25 milyR $ ben harcadım, Rus uçağını ben düşürdüm, turist sayısını 40% ben azalttım, 17 25 aralıkta paraları bana gönderdiler, Fetö ye ne istedilerse ben verdim. Devletin para eden bütün işletmelerini ben sattım. Devleti yönetmekte aciz kalan benim.
    Kriz gelirse bunun bedelini de bana ödetebilirler.

  13. Venezuela dünyanın en büyük petrol rezervine sahip ama gerek chavez gerek maduro popülist/peronist politikalarından dolayı petrol gelirlerini ülkenin gelirini arttıracak yatırımlara yönlendirmediler.

    Küba’ya karşılıksız petrol verdiler petrol gelirlerini Çin’e sattılar ama belleri doğrulmadı. Petrol sahalarına yatırım yapılmadığı için petrol gelirleri de artmıyor ama yine de halkını fakirleştiren dış borcu tıkır tıkır ödüyor.

    Şu an için iflas ilan etse daha iyi bir durumda olacaklar ama inatla borçlarını ödüyorlar hem de çok yüksek faizlerle.

    Venezuella kendi hatalarının kurbanı Amerika müdahalesini haketmiyor bile.

  14. global şirketlerle rekabet edebilmek güçlü ekonomi için alt yapı gerekiyor, bunu oluşturacak insanları, birşekilde sisyasi ayrımlar ve yaftalama sebebleriyle dışarıya kaptırmaktadır ülkemiz. herkes tedirgin olduğu, terör karmaşa, mallara el konulan bir yerde neden insanımız veya yabancı yatırım yapsın ki, eleştiren hapse tıkılıyor, fikir özgürlüğü ,düşünmek tehdid algılanıyor, malasef dışarıdan gelecek bir ekonomik ambargonun ülkemizi etkilenme derinliği yüksek olacaktır. iş üretemiyoruz, fikir üretemiyoruz, kısır döngüdeki boş anlamsız idelojik fikirler üretiyoruz sadece, kalkınmaya fırsatı kendi ülke yöneticilerimiz vermiyor ki, yabancıya sıra gelsin.

  15. Fehmi Bey,ben bugün burda (Amerikada) Türkiye ile ilgili bir kaç haber dinledim, birde interview seyrettim, mualesef bunlarin hiçbirisi bir ülkeyi temsil edecek kadar bilgi paylasmadiklari gibi insanlari konusmalari ile hayrete düsüriyorlar baska devletlere emir veya ders verir gibi konusuyorlar ve buda seyiegile tarafindan çok garip karsilaniyor. Fakat yillar önce böyle deyildi, bir örnek sayi Abdullah Gül cumhur baskani seçildikten sonra CNN de Lary Kinging progiramina katilmisti, ingilizce aksani varidi fakat o kadar güzel konusduki yorumcular ona hayranliklarini gizliyemediler. Ali Babacan onuda dinlemistim ne kadar küktürlü oldugunu insanlar daha ilk cümlesinde anlardilar,ben sahsen bunun bir saldiri olduguna ihtimal vermiyorum, hersey ap açik ortada, benim param olsa deyil yatirim yapmayi ordaki bankalara para dahi yatirmam devlet eli ile baka batirilirsa sonu böyle olur Fatih Altayli bunun böyle olacagini 2014 de yazmisti .Not: Dün (Cuma günū) Seattle in bir mahallesinde is merkezi silahla tarananmisti ve 5 kisi hayatini kayibetti,bu yorumu yazmadan bir kaç saat önce katil yakalandi Adanali 20 yasinda bir Türk Arcan Çetin.

  16. Fehmi Bey moody’s kararı kesinlikle siyasi ve bir ekonomik saldırı niteliğinde. Haberin Erdoğan’ın Rothschild ve avanesi ile yaptığı toplantıdan sonra gelmesi toplantının pek de iyi gitmediği izlenimi oluşturdu bende. Bu toplantı ile ilgili bilgi toplayıp burada yazarsanız çok makbule geçer.
    Venezuela’da tekrar darbe yapmak istiyor ABD. 15 Temmuz’dan sonra Maduro darbeye niyetlenen olursa acımasız olurum, Türkiye’nin davrandığı gibi olmaz (tutuklamam direk vururum demeye getiriyor) dedi. Tek geliri petrol olan bir ülke icin su donemde zor birşey değil ülkeyi bu hale getirmek. Ayni sopa BAE ve Rusya’yi da zora sokuyor. Türkiye’nin gelir çeşitliliği nispeten iyi olduğu icin bunu bize yapmak biraz daha zahmetli olur. Bizim yumuşak karnımız sıcak para olduğu icin derecelendirme kuruluşları üzerinden ilk hamle gelmiş olabilir. ABD’deki emeklilik fonları, ki borsayı incelerseniz Arçelik hisselerinin bir kısmının chicago itfaiyecileri emeklilik fonu vb fonların elinde olduğunu görürsünüz, 3 derecelendirme kuruluşundan 2’sinin negatif puan verdiği ülkeden çıkma zorunlulukları vardır. Kısa vadede borsaya bir darbe ve ekonomide dalgalanma oluşturabilirler ama devir eski devir değil. Başta katar ve Doğu kökenli bir çok fon Türkiye’ye sıcak para aktarıyor. Tabi doğru olan elin parasına güvenip riske girmek yerine Suriye’de olduğu gibi rasyonel politikalara geri dönmek olur.
    Venezuela benzetmeniz riski işaret etmek icin gayet isabetli olmuş. Sizi keyifle takip ediyorum.
    Saygılarımla

  17. Fehmi Bey malum bizimkiler malum bu siralar mesgul. Cadi avindan zaman bulabilirler mi dersin bu isler icin?

Yoruma kapalı.