Orlando eylemcisi ‘gay’ miydi? İsrail bu işe ne diyor?

3
Reklam

Florida eyaletinin Orlando kentinde bir ‘gay’ kulübe saldırıp çok sayıda insanı öldüren ‘terörist’ Omar Mateen olayı giderek ilginç bir hal alıyor.

Omar ‘Pulse’ adlı o kulübe son 3 yıl içerisinde en az 10 kez gitmiş… Orada bulunanlarla ahbaplık etmiş… İçmiş, kusmuş… 49 canı alıncaya kadar ‘Pulse’ çevresinde ‘gay’ ve ‘kadın giysileriyle dans eden’ kişilere karşı sergilediği bir çizgi-dışı tavrı görülmemiş…

Üstüne üstlük, eşcinseller arası gözü kapalı buluşmaları ayarlamada kullanılan bir bilgisayar programının sürekli kullanıcısıymış da Omar…

Nereden alıyoruz bu bilgileri?

FBI’ın medyaya verdiği bilgilerden…

CNN International’ın ekrana çıkardığı eski eş, muhabirin, “Yoksa Omar eşcinsel miydi?” sorusuna, şöyle birkaç dakika sessiz kaldıktan sonra, “Bilmiyorum” cevabını vermiş. Ardından şunu da ekleyerek: “Evlendiğimizde bana kulüplere gittiğini, gece hayatı olduğunu itiraf etmişti; sanıyorum kendisinin o tarafı, yaşadığı, ama kimselerin bilmesini istemediği bir yönüydü.”

Nokta.

Gerçi noktayı koydum, ama New York Daily News gazetesinden öğrendiğim, okul arkadaşlarından birinin “2006’da birlikte takılırken onunla birkaç kez eşcinsel barlara gitmiştik; hiç kuşkum yok o bir eşcinsel” dediği, ‘Pulse’de kadın giysileriyle dans eden bir çiftin de, Omar’ın son 3 yıl içerisinde defalarca kulübe geldiğini, bu yüzden ‘Pulse’e baskını yapanın kimliği açıklandığında şok olduklarını söylediği bilgilerini de buraya eklemeliyim.

Reklam

Kulüpteyken bir kenarda oturup içermiş… Bazen o kadar içermiş ki, olay bile çıkarırmış… Bu bilgiyi de Orlando Sentinel gazetesi yazdı.

Böyle birine ‘güvenlik görevlisi’ ve ‘yakın koruma’ lisansları nasıl verildi, o kadar insanın canını alan AR-15 silâhları –hem de eylemden sadece birkaç gün önce– nasıl bu adama satılabildi, hayret…

Olay ve terörist hakkında ilk bilgilendirilen kişi olduğu için, Barack Obama, böyle tuhaf yönleri bulunan saldırıya ‘İslâmi terör’ etiketi yapıştırmaktan kaçındı.

Hillary Clinton’un verdiği tepki de soğukkanlıydı. Twitter hesabından şu görüşü paylaştı Demokratlar’ın başkan adayı: “Şunu iyi bilelim: İslâm bizim düşmanımız değildir. Müslümanlar barışsever ve hoşgörülü insanlardır; terörizmle de hiçbir ilişkileri yoktur.”

Peki Donald Trump ne tepki verdi?

New Hampshire’da kampanyasını yürüten Trump, “Ben dememiş miydim?” modunda mesajlar verdi. ‘Radikal İslâm’ın Amerika’ya ulaştığını söyledi. Bu arada, ABD doğumlu Omar Mateen’in Afganistan’da doğduğunu, zihninin orada yıkandığını filân da ekledi.

Amerikalı sıradan vatandaşlar doğruları araştıracak değil ya!

İsrail bu olaylara ne diyor?

Reklam

En ilginç tepkilerden biri, İsrail’in Jerusalem Post gazetesinde yazan ve birkaç gün önce itibarlı bir Amerikan örgütü tarafından yazıları sebebiyle ödüllendirilmiş Caroline Glick’ten geldi.

İsrail ordusunda hizmet verip yüzbaşı rütbesine kadar yükselmiş, şimdilerde yılda birkaç kez Washington’a uğrayıp yönetimde görevli olanlarla Kongre üyelerini bilgilendirmesiyle övünen biri Jerusalem Post’un yayın yönetmen yardımcısı da olan yazarı…

Obama ile Clinton’un verdikleri ihtiyatlı mesajları kınayan Glick şunları yazdı: “Obama ve Clinton gibiler olaylara yanlış teşhis koyuyor; onların bu tavrı sadece başkanlığa lâyık olmadıklarını göstermekle kalmıyor, aynı zamanda tehlikeli bir tavır da.”

Glick’e göre, eylemciler, dünyanın dört bir tarafında İslâmi totaliter rejimler kurulması davasına katkıda bulunmak için öldürüyormuş… “Bunlar özgürlük ve demokrasiye karşı çıkıyorlar, çünkü demokrasi ve özgürlük bunların insanlığı İslam hilâfeti önünde baş eğdirebilmeleri için engel de ondan…”

Yarabbim sen büyüksün… ‘Gay’ barlardan çıkmayan, içip içip sızan ve hayatında İslâm’ın görüntüsü bile bulunmayan biri, sırf Müslüman bir anne-babadan doğduğu ve eylemi öncesinde 911 numarasını arayıp “Ben IŞİD’in askeriyim” gibi lâkırdılar ettiği için ‘İslâm hilâfeti peşinde bir fanatik’ olarak sunulabiliyor…

Beni müthiş rahatsız eden ise, Orlando’daki terör eylemiyle neredeyse eş-zamanlı başka eylemlerin de baş göstermesi… Birkaç gün önce, duvarlar ve tel örgüler arkasında âdeta kafeste tutulan Batı Şerialı iki Filistinli, nasıl olmuşsa, birdenbire Tel Aviv’deki bir alışveriş merkezinde karşılarına çıkan herkese ateş etti… Olayda 4 kişi hayatını kaybetti.

Dün gece de, Paris’in kenar mahallelerinden Yvelines’te, bir polis ile eşi, bıçaklı birinin saldırısına uğradı. Ajanslar derhal o olayın da ‘IŞİD’ ile irtibatlı olduğunu yaydılar.

“IŞİD böyle işler yapmaz” dediğim yok, tam aksine, şu sıralarda sağda-solda meydana gelen terör olayları, benim IŞİD ve benzeri nevzuhur örgütlere yüklediğim anlama tamamen uyuyor.

Türkiye hedef

Orlando, Tel Aviv ve Paris’te hemen hemen aynı zaman diliminde başgösteren çirkin olaylardan en fazla rahatsız olması gereken ülkede bizler yaşıyoruz. Hem ülkemiz o tür olayların bizde de görülmesine çok açık, hem de dünyanın neresinde olursa olsun, o tür olayların kararttığı zihinler bizim ülkemizi de ‘olağan şüpheliler’ kafilesi içerisine katıyor.

Benden fazla bu gelişmelerden rahatsızlık duyan yok mu Allah aşkına?

ΩΩΩΩ

Reklam

3 YORUMLAR

  1. Acaba kisisel bir sebepten dolayi oldurmus olamaz mi? Mesela arkadasini baskasiyla opusurken gorup “yakarim ulan buralari” dememismidir. Oldurmeden once de 911 i arayip kilif arar oldurmesine…

  2. bende sizin gibi düşünüyordum ama bu gün gerek obamanın gerekse fbı açıklamaları ile bunun adli bir vaka olduğunu teyit ettiler ama bunu türkiyeye bir yerlerden yamayacak mebzul miktarda dostumuz maalesef var bunların en başında kendilerini cemaat olarak adlandıran ama herkesin bildiği gibi cia nın kullanışlılar listesinde bulunan yapılanma geliyor ermeni ve israil i de yabana atmazsak yakında (bu olay soğuduktan sonra )bunu türkiyeye teşmil edeceklerine adım gibi eminim çamur at izi kalmasın hesabı…..

Yoruma kapalı.