Sahi o gece neler oldu –veya olmadı; bir yetkili çıkıp hepimizi aydınlatsa ya…

66
O gece tanklara çıkıldı, 241 şehit verildi
Reklam

 

Ertuğrul Özkök magazin konularına ara verip kollarını sıvadı ve 15 Temmuz gecesi gerçekte neler yaşandığı merakını sütununa taşımaya başladı.

Hande Fırat’ın yeni çıkan kitabını okuduktan sonra…

O gece elindeki telefonu kamera gibi kullanan gazeteci meslektaşımız…

Merak ettiği konuların başında, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın, o gün erken saatte aldığı “Bu gece darbe yapılacak” ihbarını Genelkurmay’a bizzat giderek askerlerle paylaştığı halde, neden başbakan ve cumhurbaşkanını haberdar etmediği geliyor.

Kritik bir soru

‘En kritik soru’ nitelemesiyle sorduğu da şu: Elde bu kadar bilgi varken bu darbe niye önlenemedi?

Niye bu kadar insanın hayatını kaybetmesine yol açıldı?”

241 kişi şehit oldu o gece…

Doğrudur, o soru olağanüstü kritiktir: Önceki darbelerde olduğu gibi, tek bir kişinin burnu kanamadan atlatılmış olsaydı uğursuz girişim, 15 Temmuz gecesi neler yaşandığı sonradan çok farklı anlatılacaktı…

Reklam

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, Hande Fırat’ın özel kalem müdürü Hasan Doğan’a yaptığı ısrarlı davetler üzerine, CNN-Türk ekranlarından hepimize hitap ettiği saat 00.24’e kadar olan-bitenleri, yine kitaptan, kronolojik olarak şöyle özetlemiş Ertuğrul Özkök:

“- Saat 14.45: Binbaşı H.A. MİT’e geliyor.

Saat 16.00: Binbaşının verdiği bilgiler MİT Müsteşarı’na iletiliyor.

Saat 16.21: Bu bilgiler Genelkurmay İkinci Başkanı’na iletiliyor.

Saat 17.30: MİT Müsteşar Yardımcısı Genelkurmay’a gider.

Saat 18.00: MİT Müsteşarı bizzat Genelkurmay’a gider.

Saat 18.30: Genelkurmay Başkanı uçaklara kalkmayın, tanklara çıkmayın emri verir.

Saat 22.00: Başbakan, MİT Müsteşarı ile konuşur.

Reklam

Saat 23.02: Başbakan NTV’ye çıkar ve “Bu bir kalkışmadır” der.

Saat 00.24: Cumhurbaşkanı CNN Türk’e çıkar.”

“Yani” diyor, Binbaşı H.A.nın MİT’e gelişi ile Cumhurbaşkanı’nın konuşması arasında tam 9 saat 39 dakika geçmiştir.”

Aynı merakı ondan sonra ‘Korkusuz’ gazetesi yazarı Can Ataklı da aynen seslendirdi.

Özkök’ün bir de “Kimdir o gün MİT’e gelip darbeyi önceden haber veren esrarengiz Binbaşı H.A.?” sorusu var.

Güzel meraklar bunlar…

Kendilerine “Aramıza hoş geldiniz” diyorum

Org. Ümit Dündar: Darbe Komisyonu önünde...
Org. Ümit Dündar: Darbe Komisyonu önünde…
Komutanlar farklı anlatıyor

Bugün ise, “Kafamı iyice karıştıran o tutanağı açıklıyorum” başlığı altında, Meclis’in darbe girişimini araştırmak için kurduğu komisyona bilgi veren iki komutanın sözlerini gündeme taşıdı Ertuğrul Özkök

İstanbul’da 1. Ordu Komutanı iken darbe girişimi sonrasında Genelkurmay 2. Başkanlığı’na getirilen, o gece Cumhurbaşkanı tarafından ‘Genelkurmay Başkanı vekâleti’ kendisine tevdi edilmiş Org. Ümit Dündar’a ait ilk ifade.

Okuduğunuzda “MİT Genelkurmay’a ‘Bu gece darbe olacak’ ihbarını iletmiş olamaz” sonucu çıkıyor:

Gelen bilgi herhangi bir darbeye yönelik olmuş olsaydı, Sayın Genelkurmay Başkanımız tarafından daha farklı emirlerle de bunun destekleneceğini değerlendiriyorum.”

Öteki ifade, o gecenin yaşandığı sırada Jandarma Genel Komutanı olan Org. Galip Mendi’ye ait. O da şunu söylemişti:

“Eğer öyle bir darbe girişimi haberi aldıysa, Genelkurmay’ın otomatikman bütün kuvvet komutanlarını haberdar etmesi lazım, muhtemelen öyle bir şey değildi, bilemiyorum.”

Komutanların ifadelerinden çıkan sonuç belli: MİT Müsteşarı Fidan Genelkurmay’a darbe girişimini haber vermeye gitmiş olamaz… O amaçla gitseydi, bilgisini herkesten önce Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile paylaşır, Genelkurmay Başkanı da öğrendiğini kuvvet komutanlarına iletirdi…

Jardarma Komutanı Mendi’nin “Zaten olağanüstü bir durum olsa düğüne gitmem mümkün değil…” dediği gibi…

Bütün komutanların darbe gecesi bir düğünde bulunması…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Darbe yapılacağını eniştemden öğrendim” demesi…

Darbeye habersiz yakalandığını gösteriyor…

O zaman da şu soru akla geliyor: “Yüzlerce kişinin katıldığı, bu sebeple istihbaratın ağına yakalanmaması imkânsız bir darbe hazırlığından, MİT nasıl olur da haberdar olmaz?”

Başbakan Binali Yıldırım: CNN-Türk'te Hande Fırat'a o geceyi anlatıyor...
Başbakan Binali Yıldırım: CNN-Türk’te Hande Fırat’a o geceyi anlatıyor…
O gecenin Başbakan Yıldırım’dan kronolojisi

Hande Fırat’ın kitabından Özkök’ün sütununa taşınan kronolojiye ve kafa karıştıran sorulara Başbakan Binali Yıldırım’ın da katkısı olacak.

Bakalım Başbakan Yıldırım o geceyle ilgili ne biliyor:

“MİT’e ulaşan istihbarat 16.00 değil, 15.00’te. MİT’in bana aktardığı şu: Önemli bilgi için Binbaşı, MİT’e gelmek istiyor, geliyor. Biraz bekliyor, 15.00’te kabul ediliyor. ‘İzindeyim, göreve çağırdılar, 19.00’da hazır ol helikopter ile gideceksin, Fidan’ı alıp geleceksin dediler’ diyor. Başkan yardımcısına söylüyor, o Genelkurmay’a gidiyor. Yeterli görmüyor Genelkurmay Başkanı; Fidan’ı da çağırıyor, 20.00’ye kadar beraber oluyorlar. Genelkurmay Başkanı talimatlar gönderiyor. Sonrası da malum.”

Ona göre, MİT darbe haberini erkenden alıyor…

Aynı mülâkatta, Başbakan Yıldırım hayati bir ayrıntıya da açıklık getiriyor:

“MİT Müsteşarı’na bana neden haber vermediğini sordum. Başbakan’ın, Cumhurbaşkanı’nın haberi yok nasıl olur dedim. Genelkurmay Başkanı’na gidip söylemeniz doğal, ama Başbakan’a da söylemeniz gerekirdi dedim. Cevabını vermedi.”

CNN-Türk ekranında Hande Fırat’a anlatmıştı bunları Binali Bey

Gizemli Binbaşı H.A.

Şimdi artık ‘Binbaşı H.A.’ konusuna gelebiliriz.

O gecenin en gizemli şahsiyetine…

Binbaşı hakkında bilgi sahibiyiz: H.A. Kara Havacılık Komutanlığı’nda görev yapıyordu. Özel kuvvet operasyonları ve Suriye’deki gelişmeler nedeniyle zaman zaman MİT’le ilişkide olan isimlerden biriydi. O gün darbecilerden ‘görev emri’ni alan H.A. “Üstümü değiştirmek üzere eve gidiyorum” bahanesiyle MİT’e gelmiş ve “Gece burası basılacak, bunun için 7 helikopter görevlendirildi; bana da MİT basıldıktan sonra Hakan Fidan’ı kaçırma görevi verildi” ihbarında bulunmuş…

Nereden mi biliyorum bunları?

Abdülkadir Selvi bu bilgileri 5 Ağustos’ta yazmıştı.

Yazısının başlığı neydi, biliyor musunuz? Söyleyeyim: “Darbeyi MİT’e ihbar eden binbaşı ihraç edildi”.

Selvi'nin 5 Ağustos yazısının başlığı
Selvi’nin 5 Ağustos yazısının başlığı

İhbarcı binbaşı ‘darbe planlarını yapan FETÖ’cülerin isim listesinde yer aldığı için’ TSK’dan ihraç edilmiş…

Anladığım kadarıyla şu anda cezaevinde…

Helâl olsun. Ben de ‘Bizde âdet böyledir: Darbe ihbarı yapanı cezalandırırlar’ başlığını koymuştum bu konuları işleyen 6 Ağustos tarihli yazıma.

Özkök’e katılıyorum: Sahi 15 Temmuz gecesi ihbar da geldiği halde o kadar insan neden öldü?

Ama o da şu merakımın giderilmesi için bana katılmalı: İhbarcı Binbaşı H.A. neden ihraç edildi, neden cezaevinde?

NOT:

Yeni bir girişim başlattım: İnternet üzerinden yorum… Bunun için YouTube‘da bir ‘Fehmi Koru Kanalı’ açıldı; ilk yorum ziyaretinizi bekliyor.

İsteyen rahatlıkla ulaşabilir.

Linki:

ΩΩΩΩ

Reklam

66 YORUMLAR

  1. olaylara farkli pencerelerden de bakmak lazim bence, mesela darbe yapilacagi saat 15 te ogrenildi tedbirleri aldin ve engeledin. adamlarin darbe yapacagini kime anlatabiliridiniz. kimseye yahu adamlar darbe yapmaya kalkti meclisi bonbaladi emniyeti bombaladi tanklarla milleti ezdiler helikopterlerle milletin uzerine ates astilar hala bu tiyatro diyen milyonlar var ortalikta. Adamlar tankin icinden ucagin icinden alindilar hala salaga yatip bizim haberimiz yoktu diyiyorlar. Adamlar kendilerini sutten cikmis ak kasik olarak gostermeye devam ediyorlar. sanarsinizki 15 temmuzda ben darbeye kalkistim. bunlarin ve yardakcilarin en iyi yaptigi sey takiye ve yalan soylemek. hala hikaye anlatiyorlar. birde darbe kalkismasi hicbir tank hareket etmeden hic bir ucak ucmadan engelenseydi hepsi masum -mazlum -madur ayagina yatar milyonlarda bunlara tekrar inanirdi. gerci yorumlara bakinca hala inananlarin oldgunu goruyoruz. bazen anlatarak insanlara bazi seyleri inandiramiyorsunuz illaki insanlari gormesi yasamasi lazim. 15 temmuzunda yasanmasi lazimdi insanlarin kimin ne oldugunu kimin amacinin ne oldugunu kimin neyin pesinden gitiigini gormesi icin

  2. Bu soruların cevabı şimdilik bilinmiyor. Bilenler de ya işine geldiği için, ya da başıma bir şey gelir, korkusuyla susuyor.Ancak tahmin yürütülebilir. Tahminleri dillendirmekse günüm Türkiye’sinde tehlikeli. Bekleyip görelim, demekten başka yapacak bir şeyimiz yok vatandaş olarak.

  3. Binlerce plan, talimat, kroki, yükleme, hazırlık… olacak devlet bilmeyecek… Devlet aklı olacakları biliyordu. Amma bu paralel yapılanmayı deşifre edebilmek ancak başlarını göstermesiyle mümkün olacaktı. Darbeciler sıkıştıklarını anlayınca yapabiliriz havasına girdiler. Ok yaydan çıkınca geri dönüş olamadı diye düşünüyorum.

    Hatta Gn K. Başkanını da razı eder işe katarız umutlarını kaybetmediler. Boşa kürek çektiler. Gn.KB bilmiyormuydu darbe zemininin olmadığını, algı operasyonlarını, dış etkileri. İç savaş çıkacağını… Kabul etmedi baskılara rağmen. Darbeciler eski darbeler gibi kansız hallederiz sandılar. Devlet de bu denli eli kanlı olacaklarını düşünmemişti. Gözü dönmüş yaratıklar kendi algılarından beslenip kıydılar onca vatan evladına. Hırs neler yaptırıyor görün işte. Hep benim hep bizim olsun derken hepsinin evlerine ateşler salındı. Mülaene dediklerinin sonucunda. Demek ki kim haklıymış?

  4. Bu konuda benim de “komplo” denebilecek görüşlerim vardı. 26.07 ve 04.08 tarihlerinde 2 adet makaleyi, aşağıda linklerini verdiğim sitede yayınlamıştım. Tamamını buraya almak bir yorum hacmini aşacağı için sadece linklerini verdim.
    Saygılarımla.
    Hüseyin Kayahan
    http://www.akevler.org/AkevlerMakaleler/2904/SonEk/10065/Huseyin-Kayahan/BELKI-DE-ISTIHBARAT-ZAAFI-YOKTU
    http://www.akevler.org/AkevlerMakaleler/2922/SonEk/10065/Huseyin-Kayahan/BELKI-DE-ISTIHBARAT-ZAAFIYETI-YOKTU-2

  5. Sorulacak o kadar çok soru var ki…
    Boğazımıza düğümlenip kalan onlarca,yüzlerce soru…
    O gece,o talihsiz gece,yitip giden canlar…Sonrasında yaşanan acılar…
    Benim anlamadığım nokta şu, aklım bir türlü kabul etmiyor; MİT vesayet değil hiyerarşik düzende bulunan bir makamdır yani bağımsız değildir ve yapının uğradığı son değişiklikle doğrudan(!) başbakanlığa bağlıdır, doğrudan! Yani bu demek oluyor ki MİT’in sorumlu olduğu ve bilgi vermek zorunda olduğu en önemli makam değil şahıs Başbakan’dır ve gelin görünki ne hikmetse Başbakan ben sordum cevap vermedi diyor. Yahu Allah aşkına esnaf muhabbetti mi yapıyorsunuz? Kahvelerinizi nasıl alırdınız? O MİT Müşteşarı nasıl hala o görevi icra edebiliyor? Yazık çok yazık!!

  6. Bu sorulara bir soru daha eklenmeli: Girişimin varlığından böylesine habersiz isek bu girişimi yapanların cemaat aidiyetlerini ne ara öğreniverdik? Mesala bu binbaşı Mit’e fetöcüler darbe yapacak demiş mi? Başbakan fetöcülerin kalkışması dedi mi? Bildiğim kadarıyla girişimi yapanların fetö aidiyetlerini ilk dillendiren RTE oldu. Peki, Cumhurbaşkanına bu girişimi fetöcülerin başlattığını da eniştesi mi söyledi? Sorular çok ama yanıt veren hiç yok!

  7. Isin diger ilginc yani
    Hdp liler iceri atilinca kiyameti koparan medya ve dis mihraklar
    Darbe olmadan once neden onlem alinmadi diye soruyorsunuz ya acaba ne tur onlem alinabilirdi?
    Beyinlerinimi okuyacaklardi darbecilerin ki tek tek hepsini durdursunlar?
    Devlet Ne tur onlem aliabilirdi ki o onlem size devleti o zamanin sartlarinda feto dusmanligiyla suclama malzemesi vermesin
    O onlemki cok yumusak olsun kimse alinmasin
    O onlemki devlet darbeye tesebbus edeceklerin beynini bir anda durdursun.
    Ve desinki” aman ha cocuklar yapmayin lutfen, biliyoruz yaramazlik yapacaksiniz.””

    Macta sebepsiz kirmizi kart verebilirmisin sirf oyundan atmak icin ronaldo yu?
    Feto yillardir soru calmis bilindigi halde durdurabildilermi sureci.

  8. Kristal kuru kafa ve 15 temmuz bağlantısı…. :
    Maya dönemine ait 1000 yıllık bu kristal kuru kafa, tek bir blok kristal üzerine oyma olarak yapılmış. Nasıl yapıldığı hala anlaşılamayan kuru kafanın altından tutulan ışık, doğrudan göz çukurundan yansıyor. Bu teknolojinin bugün bile mümkün olmadığı söyleniyor. Sonuç: Tarihin gizemlerinden olan ve üzerine filmler çevrilen kuru kafanın sırrı çözülebilir.. Ama bizim bu belalı gecenin (15 temmuzun ) sırrı asla çözülemez…

  9. Şunu anlayamadık bir türlü mit’e gelen binbaşı darbe ihbarı yapmıyor. Mit’e saldırı olacağını ve Hakan Fidan ın derdest edileceğini ihbar ediyor. O yüzden üst makamlara bilgi verilmiyor. Olay çözülmeye çalışılıyor.

  10. Yorumlarda renklilik mukemmel
    Fehmi ve ahmet beye tesekkurler farkli seslere musamaha icin
    Dikkat ceken
    Fehmi bey sanirim ” erdoganin yaptigi israrli davetler ” degilde dier tarafin yaptigi israrli davetler”
    (Krediyi diger tarafaverme bakimindan)

    Benim gercek sorum yorumardan sonra su
    Nasilki bizim devlet yonetenlere karsi hakli sorularimiz varsa sizin gibi gazetecilee karsi da var.
    Devlet yonetenler sorulari cevapsiz biraktigi icin elestriliyor buada hakli olarak
    Benim sorum su
    Yukardida Tarik arkadasimiz cok guzel yorum yapmis
    Ondan alinti
    “”
    Siyasetle-Sinavi/Fehmi-Koru/- dile getirdiğiniz “yıllardır bu yapıyı tanırım” iddianız boşa çıktığı gibi bürokrasiyi tanımadığınızı veya tanıyamadığınızı gösteriyor. Detaylarla o kadar uğraşıyorsunuz ki genel tabloyu kaçırıyorsunuz. Zamanında Bildirberg Toplantıları için geliştirdiniz teoriler, oraya katıldıktan sonra “pekte kayda değer şeyler yok” haline evrildi. Darbeden önce çıktığınız bir medyascope yayınında Fetö’yü tanıyabildiğim kadarıyla böyle şeyler -17 aralık darbesini kastediyorum- yapamazlar, yapanlar “derin fetö olabilir” dediğinizde, Ruşen Çakır “Fetulah Gülen yalan söylemiş olamaz mı” diye soruverdi “bir dini lidere yakıştıramam” cevabını verdiniz.

    1-Yapiyi tanidiginizi iddia ettiginize gore su an bu yapi hakkinda ne dusunuyorsunuz?
    Hala yapi b hareketin icinde degil diyebilirmisiniz?
    Icindeyse ne kadar icinde,kimlerle beraberler?
    2- dini lider yalan konusmaz yada ona yakistirilamaz dediginiz yalan tezinde hala ayni gorustemisiniz?
    Eger degilseniz bu tezinizin degismesindeki en buyuk etken ne?
    3-“derin feto” cok iyi bir tanim tarafinizdan ama bu tanimi acmanizda yarar vardir zannediyorum
    Derin feto kim icinde devletin miti,israilin mossadi, uzak devletlerin cia si, gizli ellerin legal ve illegal orgutlerimi var?
    Buna eli.silahli pkk da dahilmi?
    Eger oyleyse gercek feto yada derin olmayan feto kim?
    Devletin icine islemis feto hangi gruba ait?
    Bunu feto kendisi ayristirabilirmi? Bu adam derin feto bu asam derin olmayan feto seklinde?
    Oyle zannediyorumki at izi ,it iz karisikligi feto yapisinin taa kendisinde var. ne dersiniz
    Saygilarimla

  11. soru 15 temmuzu dünyada darbe olarak gören kaç ülke var. cevap 0.5 rusya. neden? fıldır, fıldır dünyayı gezen asrın liderini kabul eden devlet kalmadı. ha devlet bahçeli hariç. darbe ancak rejimimize yapılan bir darbe diye düşünmemek için ya saf olmalı yada aklını kiraya vermeli.

    • Kılavuzu karga olanın burnu pislikten çıkmazmış. Bizim referansımız başka ülkelerin ne düşündüğü olmamalı. Ecdadımız sizin gibi düşünmemiş ki,diğer ülkelerin ne dediklerine bakmadan ve onlarla gerekirse mücadele ederek bu günlere gelmişiz. Darbecilere destek veren ülkeler, darbeye darbe demeseler ne olur ki.

      • Bütün dünya ülkeleri düşman, hepsi bizi çekemiyor. çok ileri gittik TR olarak falan falan.

        Yahu kardeşim en basit mantıkla ABD böyle bir darbenin arkasında olsa kesinlikle çok daha profesyonel bir darbe olurdu. Adamlar dünyayı dizayn ediyorlar.

        Bir de yetkililer durmadan Türk kamuoyuna darbenin arkasında ABD var. Bağımsız emir almayan Türkiye’ye karşı savaşını FETÖ adlı örgüt üzerinden sürdürüyor. Abi o kadar eminseniz ABD’li yetkililer geldiği zaman koyun önüne belgeleri, ilişkileri sıfırlayın. Süper güç de olsa muhatabımız; ülkemiz yüzlerce insanın katili bir devletle ilişkilerini nasıl askıya almaz.

        Adamların temsilcileri geldiği zaman da yüzlerine karşı darbeci olduklarına dair bir ima ifade eden söz dahi söyleme

  12. Bir ülke Başbakan’ının kendisine bağlı Mit Müsteşarını sorduğu sorunun cevapsız bırakılmasını ve bunu birinci ağızdan Başbakan’ın açıklamasını nasıl okumak gerekir? Vatandaş olarak bilmediğimiz birçok şey olduğu ve bunlardan bir kısmını da bilmememiz gerektiği doğru olmakla birlikte, böylesine önemli bir hain darbe teşebbüsünde ülkeyi yönetenlerin bilmediği şeylerin olması kabul edilebilir mi? Sebeplerin ve hain girişimin içinde olanların, yaltaklık edenlerin, rant sağlayanların, ağabeylik-imamlık yapanların, bunların siyasetteki, bürokrasideki üst düzey destekçilerinin tespit edilip ayıklanmadan, bunların piyon olarak kullandıkları veya farkında olmadan dolaylı olarak bulaştırılanların ihraç edilmesi kesin sonucun alınması için yeterli mi? Sanıyorum bu konulardaki sağlıklı bilgilerin ortaya çıkarılması sizin gibi saygıdeğer gazetecilerin de insani-vicdani sorumlulukları arasındadır diye düşünüyorum. Allah bütün mağdurların yar ve yardımcısı olsun. Hain olanları da Kahhar ismiyle kahretsin.

  13. METE YARAR, DARBENİN KAYIP SAATLERİ KİTABINDA ÜSTEKİ SORULARI CEVAPLANDIRIYOR. 17- 25 ARALIK OPERASYONUNU DARBE OLARAK DEĞERLENDİRMEYENLER 15 TEMMUZ DARBESİNİ BEĞENMEDİLER. İNANMAK ZORUNDA DEĞİLSİNİZ.

  14. İhbarcı binbaşı tutuklandığına göre bu işin içinde bir iş var demektir. Zira normal şartlarda binbaşının ödüllendirilmesi gerekirdi. Belki de ilgili kişilerin dikkatini başka tarafa çekecek şeyler söylemiş olabilir örneğin.

    PKK, bir yere saldıracağında hiç alakası olmayan yerden ateş açıyor, dikkati oraya çektikten sonra asıl eylemini gerçekleştiriyor. PKK’dan geri kalmayan FETÖ de böyle bir şey düşünmüş olabilir.

    Yargılama sırasında ihbarcı binbaşının ne ile suçlandığına bakmak gerekecek.

  15. Fehmi Bey,
    Önce bir internet sitesi, şimdi You Tube’da 1 kanal.
    Düşüncelerinizi kamuoyuna duyurmak için bu büyük çaba neden? Sırf gazetecilik mesleği gereği mi yoksa…

    • Asaf Bey merhabalar,

      Bu işlerin yapılması büyük çaba gerektiriyor. Büyük emekler veriyoruz. Babam olduğu için söylemiyorum, gerçekten gazetecilik aşkı büyük birisi Fehmi Koru. Okuyucularıyla buluştuğu zaman çok mutlu oluyor. Bu süreçte de çocukları olarak, bizler de teknik anlamda destek vermeye çalışıyoruz.

      Saygılar.

    • bu çabaları gönülden destekliyorum. keşke ne düşündüğümüzü merak eden daha çok gazeteci siyasetçi olsa.

      • Ddidem hanım ben bir çok gazetecinin düşündügünü yazdıgına inanmıyorum helede sevilay yükselirin fehmi korunun ali bayramogulunun başına gelenleri gördükten sonra düşüncelerini ifade edemiyorlar çünkü çogunu eskiden beri okuyorum degişimi görüyorumhelede alnı secdeye gidenler varya onları ama her şeye ragmen ZALİM BABAMIZ OLSA MAZLUM DÜŞMANIMIZ OLSA zalim babamıza karşı mazlum düşmanımızın yanında yer alabilenlere da gönül dolusu selam olsun

    • asaf bey merhabalar 36 yaşindayim 30 yildir gördügü her gazeteyi̇ hangi̇ görüşe ai̇t olursa olsun okuyan bi̇r i̇nsanim fehmi̇ beyi̇de yillardir taki̇p ederi̇m
      günümüzde bi̇r çok gazete var ancak bu gazeteleri̇n çogu belli̇ bi̇r akimin gazeteleri̇
      fehmi̇ bey de gazeteci̇ oldugu i̇çi̇n yazmali kendi̇ni̇ yazmak zorunda hi̇ssetmeli̇ çünkü i̇nsanoglu bi̇lgi̇ye ulaşmali herkesi̇n dünyayi düz bi̇ldi̇ği̇ zamanlarda hayir dünya yuvarlik di̇yenler olmali herkes i̇n dogrusu şaşar bazen bazende bi̇r şaşkinin görüşünün dogeu oldugu ortaya çikar

  16. Yıllardan beri askeriyeye giriş sınavlarının sorularının tamamı çalınmış. TSK’ya sızılmış değil, TSK ele geçirilmiş neredeyse.

    Binlerce fetöcü rütbeli asker bu darbede rol almış. Bir çok askeri karargah bu işin içinde.

    Aylar öncesinden Fetö tehdit savurup durmuş. Falan ay bu iş bitecek, filan ay kaçacaklar, filan tarihi göremeyecekler diye alenen tarihler verilmiş, gübre gibi yere devrilecekler denilmiş.

    Darbeden az önce Fetöcü kaçak bir profesör, “Keşke profesör olacağıma bir albay olsaydım” diye televizyon ekranında hayıflanmış.

    İtirafçılar bir hayli yekun tutuyor.

    Yani kısaca bu darbeye kalkışan örgütün Fetö olduğunda hiç kimsenin zerre kadar şüphesi kalmamış.

    Dolayısı ile o gece ne olduğu merak edilse bile, Fetönün hainliğini, alçaklığını ve işlediği cürmü hiç kimse bu millete unutturamaz.

    Bir de bazı kişiler,darbenin suçlusu olarak darbe yapanları değil, darbeye muhatap olanları ilan etme gayreti içinde görünüyorlar.

    Velakin nafile gayret.

    • Basarisiz darbe tesebbusunun komutani Org. Akin Ozturk’un FETO ile bir ilgisinin olmadigi yetkili bir kisim agizlarca ifade edildi. Darbeden tutuklanan ust duzey Org. seviyesindeki ordu komutanlarinin da FETO ile ilisklerini itiraf eden ifadelerini basinda gormedik. Dusuk rutbeli bir kac FETO’cu generalin darbede yer almasi bu darbenin yegane sorumlusunun FETO oldugu sonucunu nasil cikarabilir? FETO’ye odaklanirken darbenin gercek sorumlulari iskalaniyor olabilir mi?

      Isci (Vatan) Partisi genel baskan yardimcisi ve eski Genelkurmay Istihbarat Daire Baskani emekli Korgeneral Ismail H. Pekin, Balcicek Ilter’e verdigi roportajda darbeyi 3 grubun gerceklestirdigi ve Org. Akin Ozturk’un FETO’cu olmadigini soyluyor. Kaldiki Isci partililer FETO’culeri gunahi kadar sevmedigi, Perincek’in Erdogan’larla ayniz cizgiye geldik dedigi herkesin malumu. Bu tur ifadeleri ragmen kamuoyuna niye darbeyi sadece FETO yaptigi izlenimi veriliyor? Bu gercekleri malesef medyadan ve resmi agizlardan hic duymuyoruz. Sanki darbe resminin sadece bir kismi kamuoyuna veriliyor tamami paylasilmiyor ve tum darbeciler tum ciplakligi ile gun yuzune cikartilmiyor gibi bir izlenim uyandiriliyor. Darbe gecesi sehit olan 241 insanimizin kaninin yerde kalmamasi icin darbe arastirmalari tum seffaligi ile ve icine kimi aliyorsa ayrim gozetmeksizin iafdeleri alinarak yapilmasini bir vatandas olarak bekliyorum.

  17. İhbarcı Binbaşının neden tutuklandığı ve ihraç edildiği bir yetkili tarafından açıklanmalı. Zira ben böyle bir kişinin ödüllendirilmesinin gerektiğini düşünüyordum.

  18. Güreşte kendi oyununa düşmek diye bir tabir vardır.
    En görkemli tekniğini yapan güreşçi basit bir hata ile kendi oyunu ile tuş olur.

  19. Neden tüm akıl yürütmesini hep darbenin başarısız olduğu fikri etrafında yapıyoruz. Belki de oldu. Çünkü şu anda yaşananlar bir darbe sonrası yaşananlardan farklı değil. Bu durumda ortada iki soru var. Darbeyi yapanlar kim. Eğer kendileri değil ise bunlara daha ne kadar tahammül edecekler?

  20. 1 – Tarihte köprü kapatılarak yapılmış bir darbe yok. Darbeciler Boğaz Köprüsü’nü kapatmak yerine aynı askeri gücü yirmişer yirmişer TV kanallarına yollayıp Erdoğan ve Binali Yıldırım’ın açıklamalarına engel olabilirlerdi. Niçin yapmadılar?

    2 – Dünya üstünde darbeye teşebbüs edilip de cumhurbaşkanı, başbakan ve kabine üyelerinin tekinin bile gözaltına alınmadığı bir darbe yok. Bu tuhaflığın açıklaması ne?

    3 – Tüm askeri darbeler sabaha karşı yapılmışken bu teşebbüs için insanların en uyanık olduğu saatin, prime time’ın tercih edilmesi garip değil mi?

    4 – Sokaklarda er–erbaş dışında rütbelilerin hemen hemen hiç görülmemesi, er ve erbaşların ne yapacakları ve neyin içinde olduklarına dair hiçbir bilgilerinin olmayışı normal mi?

    5 – Erdoğan, havaalanında açıklama yaparken ‘15.00’te bir hareketlenme oldu.’ dedi. Ayrıca MİT’in 16.30’da Erdoğan’ı haberdar ettiği ortaya çıktı. Eğer o saatlerde TV’lere açıklama yapsa, halkı meydanlara çağırsa darbeye teşebbüs edilmeyecek, asker kışladan çıkamayacak ve yüzlerce insan ölmeyecekti. Neden sustu?

    6 – Halkı meydanlara çağırmak için darbe teşebbüsünü yani kendi deyimiyle “Allah’ın lütfu”nu mu bekledi. Niçin açıklamayı 6 saat geciktirdi?

    7 – 16.30’da darbeyi öğrenen Erdoğan niye güvenli bir sığınağa girmeyi, oradan açıklama yapmayı düşünmedi de cunta uçaklarının fırıl fırıl döndüğü İstanbul’a gelmeye karar verdi?

    8 – Darbe olurken ve Atatürk havalimanının darbeciler tarafından işgal edildiği herkesçe biliniyorken İstanbul’a iniş yapmanın mantığı ne olabilir?

    9 – Erdoğan’ın uçağının Flightradar24.com’da ne zaman, nerede olduğu herkes tarafından rahatça görülebilirken başka bir uçak yerine yine ATA uçağıyla yola çıktı?

    10 – Bu zaten risk iken Erdoğan, ATA uçağına eşlik eden F16’ların pilotlarına nasıl güvenebildi?

    11 – Kendisine suikast yapılmasından korkan, ‘beni zehirlerler’ diye Saray’a yemek tahlil laboratuvarı kuran Erdoğan vurulma tehlikesi yüksek ve açık hedef olan Ata uçağına nasıl binebildi? Bu, ‘Buyrun beni vurun’ anlamına gelmez miydi?

    12 – NTV, CNN Türk, Doğan Haber, AA gibi önde gelen haber ajanslarının, sanki öncesinde sözleşmişçesine, olayların en başında daha kimse ne olduğunu dahi anlamadan, “Darbeyi TSK içindeki FETÖ yapılanmasının yaptığını” defalarca dile getirmeleri, Erdoğan ve Yıldırım’ın her cümleye bu sözle başlamaları normal mi?

    13 – Darbecilerin hedefinin Erdoğan ve Saray’ı olması gerekirken niye TBMM bombalandı? F16’ların meclisten daha büyük bir hedef olan 450 bin metrekarelik Saray’ı ıskalaması, ancak bahçesini vurabilmelerinin açıklaması ne olabilir?

    14 – Binlerce çalışanı ve yüzlerce ağır silahlı koruması olan Saray’ı 3 rütbeli 13 er toplam 16 askerin basmaya gitmesi ve onların da girişteki polislerce gözaltına alınması normal mi?

    15 – 16.00’da MİT’ten darbeyi öğrenen Kuvvet Komutanları nasıl gönül rahatlığıyla düğüne gidebildi?

    16 – Darbeciler 50 askerle Türksat’ı ele geçirip istediği yayını engelleyebilecekken veya Telekominikasyon İletişim Başkanlığı’nı (TİB) işgal edip internet trafiğini istedikleri gibi ayarlayabilecekken bunu neden yapmadılar?

    17 – MİT darbeyi 16.00 civarı hemen her devlet yetkilisine iletmişken TRT niye korumaya alınmadı, darbecilerin bildirisi engellenmedi?

    18 – TRT’nin bildiri okunur okunmaz çalışanlar tarafından geri alınması ve yayına kalındığı yerden devam edilmesi tuhaf değil mi?

    19 – En küçük bir terör hadisesinde bile kapatılan Twitter ve diğer sosyal medya o gece kapatılmadı ve internet yavaşlatılmadı. Neden?

    20 – En küçük bir terör hadisesinda medyaya yayın yasağı getirilirken darbe teşebbüsü gibi hadisede niye yayın yasağı getirilmedi?

    21 – Gezide müthiş bir şekilde tedirgin görünen, yüzünden düşen bin parça olan Erdoğan darbe teşebbüsü gecesi çok rahattı. Ve damadı tebessümler dağıtıyordu. Yüzlerce insan canlı yayında ölürken bu nasıl olabildi?

    22 – Askerde cemaate yakın ve sempati duyan 100 general olacak da bunlar 3 yıldır Fethullah Gülen’e etmedik hakaret bırakmayan Erdoğan’ın sözlerini sineye çekecek. Ve tüm cemaate yakın kurum ve şirketlere el konulmasını bekleyecek, hemen hemen hiç bir kurum kalmayınca, devlette tüm cemaate yakın personel tasfiye edildikten sonra ‘Hadi artık darbe yapalım’ diyecekler. Mümkün mü?

    23 – Darbe teşebbüsünün AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli’nin kardeşi Tümgeneral Mehmet Dişli gibi bazı paşaların planlı teşviği ve sonradan desteklerini geri çekmeleri gibi bir mizansen olduğu iddiası doğru mu?

    24 – Darbe teşebbüsü sonrası sivil iktidar darbecilerin yapmayacağı kadar tasfiye yaptı. Darbe teşebbüsü aşağıdaki tasfiyelerin bahanesi miydi?

    25 – Darbe teşebbüsünün sabahı yasalar aleni çiğnenerek Anayasa Mahkemesi üyesi Alparslan Altan ve Erdal Tercan gözaltına alındı. 140 Yargıtay, 48 Danıştay üyesi hakkında da yakalama kararı çıkarıldı. 2.745 adli, idari hakim ve savcı hakkında gözaltı kararı çıktı. Bunların darbe teşebbüsüyle ne alakası var? Yoksa listeler elde hazır bekliyor muydu?

    26 – İçişleri Bakanlığı, merkez ve taşra teşkilatlarında görevli toplam 8.777 personel görevinden uzaklaştırıldı. Darbe teşebbüsünü polisler mi yapmıştı?

    27 – Milli Eğitim Bakanlığı’nda 15.200 personel açığa alındı ve özel kurumlarda görevli 21 bin öğretmenin lisansı iptal edildi. Gerekçe olarak ‘15 Temmuz darbe girişimi sonrası başlatılan soruşturma’ gösterildi. 48 saatte 50 bin insan nasıl soruşturuldu?

    28 – 3 günde yüz binleri bulan tasfiyeler için anayasal olarak suç olan MİT fişlemeleri mi kullanıldı.

    29 – Darbecilerin girişimi başarıya ulaşsaydı bu hacimde tasfiye yaparlar mıydı?

    30 – Bu tasfiyelere TEŞEBBÜSSÜZ DARBE desek yanlış mı olur?

    • Iste Fehmi koru farki bu,30 soruda herseyi anlattiniz elinize saglik. Bu da sayin Korunun bu siteyi kurarak ne kadar zeki ve tarafsiz bir yazar oldugunu gosteriyor. Veysel bey sorularinizin noksani var fazlasi yok tekrar ellerinize saglik.

    • 1- Köprü, güç gösterisi, reklam. Tv kanallarına birsürü adam yollamak yerine türksatı kapatmayı yeğlemişler. İşi toptan çözmek için.
      2-Adamların amacı öncelikle cumhurbaşkanını ele geçirmek, kuvvet komutanlarını ikna etmek veya etkisiz hale getirmek, miti ve özel kuvvetleri kontrol altına almak. Diğer politikacı ve bürokratlar baş olmadığı zaman kendileri teslim olurlar diye düşündüler herhalde.
      3-Darbe girişiminin bu saatte başlaması, darbe girşimi haber alındı endişesinden başka birşey olamaz.
      4- Sahada binbaşı, yüzbaşı, yarbay, albay ve diğer personel bulunuyordu haberlerde izledik.
      5- Saat 15.00 teki bilgi darbe olacağı bilgisi değildi, Dolayısıyla böyle duyuru yapma imkanları yok.
      6-Halkın meydanlara çıkması, sayın cumhurbaşkanımızn çıkın demesinden 2 saat önce olmaya başlamıştı. 12.30daki o çağrıdan sonra dışarıdak iinsanlar daha da çoğaldı. Ortada darbe olduğunu bilmeyen birisi, 6 saat önce darbe var nasıl diyebilir.
      7- >5.soru
      8- Havadayken yetkililerle görüşüp, uçak inene kadar pisitn ve kulenin temizleneceği teminatı aldı.
      9- uçağın uçuş ismi değiştirilmişti.
      10- Diğer uçaklar tespit edemedi çünkü, hava kuvvetleri komutanlığı, havadaki uçakların bilgisini veren görüntüyü kesmişti. Gecenin karanlığında görsel temas ile tespit yapmakta imkansız gibi birşeydi.
      11-Demirden korkan trene binmez. Bütün başkanlarda olduğu ve olması gerektiğigibi her türlü koruma tedbiri alınmalı,bundan gocunmanın mantığı yok. Kendi devlet başkanını koruyamayan devlet olabilir mi.
      Adam işini mi yapacak, zaykolarla mı uğraşacak. Her türlü ihtimale karşı uçağa binmesine de biz türkçe de cesaret diyoruz. İlaveten tevekkül diye bir ifade de kullanabiliriz.
      12- Darbenin olacağını aylardır söyleyegelen fetoşçular olduğunu düşünürsek, böyle bir girişimi, bu şartlarda yapabilecek başka psikopat grup olmadığı için olabilir. Şİmdi de açık ve seçik ortaya çıktığına göre demekki yanılmamışlar. Yanılsalardi soru sormanız makul olurdu.
      13-Sarayda kendi adamlarıda olabileceği için direk üstüne atmamışlardır. O yüzden çevresine 7 bomba atmışlar. Birinci amaçları zaten panik oluşturmak değilmi.
      14- Sarayda Cumhurbaşkanımızın olmadığını biliyorlar. Gece saatinde de mesai bittiği için binlerce çalışan yoktur.
      15- >5. soru
      16- Yapmaya çalıştılar beceremediler, gördük, orada şehitlerimiz var. Hatta, adam öldürüp, suyu üç yudumda oturarak içen asker bozuntusu oradaydı.
      17- > 5.soru
      18- Trt çalışanlar tarafından tek başına geri alınmadı halkın ve polislerimizin baskısı ile ele geçirildi.
      19- İLk saatlerinde twitter çalışmıyordu, en azından bizim bulunduğumuz yerde girilmiyordu. Sonradan organize olabilmek ve haberleşme için açılması faydalı oldu. Böylece hainler engellenebildiler.
      20- Yayın yasağı getirilmedi çünkü darbecilerin tamamı ele geçirilmemişti. Halkımızın durumdan ve olan bitenden haberdar olması, failleri tanıması için faydalı oldu. Nice kahramanlarımızın olduğunu öğrendik.
      21- Reis, gezideki ilk operasyonda da sonrakilerde de pek rahat bir görüntüsü yoktu. Tam tersine daha da yorgun görünüyordu. Halkıyla beraber olmak, gerekirse ölmek için havalimanına gelen bir cumhurbaşkanının nasıl mutlu ve memnun olabileceğini düşünürsünüz.
      22- Bunların sinsi birer casus ve vatan haini olduklarını zaten buradan anlayabiliyoruz. Feto bunlara emir verene kadar harekete geçmediler. Emirle başörtüsünü açan, emirle içki içebilen, emirle insan öldüren birinin itaat özelliğini anlamamak için kör olmak lazım. Bu da bu örgütün en önemli özelliği.
      23- O tümgeneral ve diğerleri, desteğini çekmedi, sabahleyin durum tersine dönmeye başlayınca, gelen emirle, sıkıntı çekmemek için öyle göründüler. Salağa yattılar.
      24- Darbecilerin ne kadar tasviye yapacağı ve kimleri mezara sokacağı ile ilgili örnek olarak, bir stadın tutuklamalar için kullanılacağı ve bir generalin askerlerine yoğun tabut siparişleri verdiği bilgisinden anlayabiliyoruz. Üstelik bu iş böyledir, yapamazsan yaparlar. Öp başına koy.
      25- Adamlar darbe yapıyor, sen anayasadan bahsediyorsun. anayasayı yapan kurumu bombalayanlardan bahsediyoruz. Başarılı olsalardı anayasa mı kalacaktı. Ayrıca bu örgütün en önemli personeli bu yargı mensupları. 17-25 aralık ta ve daha önceki ergenekon balyoz ve diğer davalarda mağdur ettiklerine bakacak olursak ne kadar tehlikeli olabileceklerini az çok anlayabiliyoruz. anlamak isteyene tabi.
      26- Askeri aracın içinden çıkan komiseri unutuyorsun galiba. Bu polisler darbenin ilk saatlerinde direk katılmasalar bile, darbecilere karşı yapılan hareketi engellemek ve askerlere koşulsuz destek emirleri almışlar abilerinden.
      27- OHAL böyle birşey oluyor. Kaldıki 17-25 aralıktan sonra devlet te armut toplamadı, elbette kim fetöcü araştırdı. Hükümet, memur kanununda (gerektiğinde memuru atabilmek için) değişiklik yapmaya boşuna mı uğraşıyordu.
      28- Elbetteki itirafçıların ifadelerinden de yararlanılmıştır. Çevremizde gördüğümüz kadarıyla da çok başarılı, nokta atışları yapılmış. %1-2 lık hata payını da gözönünde bulundurmak lazım.
      29->24.soru
      30- Darbeye darbe demek için ne olması lazım. mesela Cumhurbaşkanının ele geçirilmeye çalışılması, kuvvet komutanlarının rehin alınması, türksata, telekoma ve trt ye el konulmaya çalışılması, yüzlerce şehit, binlerce yaralı, milyonlarca travmalı insan, bunlar sizin için yeterli değil mi.

    • Ben, aslında “Veysel Ayhan’ın yorumuna “yerinde tesbitler” diye yamıştım, altta farklı bir yorumcunun altında bu ifadem yer almış..

  21. O geceye ilişkin Demokrasi nöbetleri bittikten sonra bir şeyler düşünmeye başladık. Ama düşüncelerimizi açıklamaktan ve hatta halen yorumları kendi ismimizle yazmaktan dahi KORKUYORUZ. Fakat 07.11.2016 tarihli Tarafsız Bölge proğramının sonuna doğru Dr. Aytun Çıray beyin “HAREKETE GEÇMELERİNE MÜSAADE EDİLDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM” tespitini yapabilmesi gündemi ısıtacak gibi…
    Saygılarımla…

  22. Belki de gerçekler ortaya çıkınca bize öğretilen herşeyin yalan ve sahte olduğu anlaşılacak. Olaylar bambaşka bir mecraya gidecek. Ama şunu unutmamak lazım, Türkiye’de meydana gelen hiçbir olay bize anlatıldığı gibi değildir. Hele Hele Türkiye tarihinde hiç yaşanmamış şekilde hainlikte olunca ve halen karanlık onlarca soru varken… Öyle düşünmemizi istedikleri için bunca yayın yapılıyor…2 kişinin bildiği sır değildir ve gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkma gibi kötü bir özelliği var.

  23. erdoganın önceden haberi olup ulusa sesleniş konuşması yaptığı gerçektir amaç darbenin başarısız olacağını ve yüzde 50 nin arkasında duracağını bdiği için olayları kendi lehine çevirdi algı operasyonu yaptırdı. basbakan 1000ali yıldırımın darbeden haberi yoktu sadece mit, genelkurmaybaskanı ve erdoğan biliyordu. 2013 de fuat avninin herjangi bir darbe girişiminde erdoğanın tüm halkı sokağa dökeceğini twitterden tazmıştı haziran ayı gonderilerine bakınız.

  24. ……
    İşte, bu..
    Gazetecilik bu işte..
    Türkiye’nin geleceğine ışık tutuyor bu yazılar..
    Başka türlü yol alamayız, yol bulamayız..
    Konuşacağız soracağız sorgulayacağız..
    Yok öyle..
    Ben yaptım, oldu..!
    Ben istedim, oldu..?
    İyi güzelde, a benim güzel kardeşim..!
    Nereye kadar..?

    Hep söylemedik mi..?
    “Gerçeklerin eninde ve sonunda ortaya çıkmaları gibi garip bir huyları var” demedik mi..?
    O halde,
    Hiçbir şeyi gizleyemez, örtbas edemezsiniz..
    Eninde ve sonunda ortaya çıkacak ve açıklama yapacaksınız..
    Kaçış yok..

    Zira, 241 şehit var ortada.. Bu işin vebali büyük..
    15 Temmuz günü ne oldu..?
    Bir kere, Kara Havacılık Komutanlığı’nda görevli bu H.A isimli binbaşı hayatta mı, sağ mı, tutuklu mu, akıbetini net olarak öğrenmemiz lazım..
    Söylenildiği gibi bu kişi eğer TSK’dan ihraç edidi ve tutuklandıysa “ifade tutanakları” niye gizleniyor..?
    Hülasa, bu noktada diyebiliriz ki, darbe gününün kara kutusu bu H.A adlı binbaşı..
    Birileri ortaya çıkıp, bu H.A isimli binbaşının en azından akıbeti(!) ile ilgili net bir açıklama yapmalı..
    Kaçış yok..
    TBMM’indeki “15 Temmuz Darbesini Araştırma Komisyonu”nun önüne çıkmaktan kaçabilirsiniz..
    Ama, milletten kaçış yok işte..
    Gazetecinin işi bu..
    Gerçeklerin açığa çıkmasını sağlar..
    Kimi iktidarlar da, bunun için ürker, kimi gazetecilerden..
    Ve, dahi korkar, çekinir..
    Zira, Fehmi Koru, Ertuğrul Ökök ve Can Ataklı’nın gündeme taşıdığı bu ve benzeri konularda işin ucunun nereye varacağı, kimin ayaklarına dolanacağı hiç belli olmaz..
    ………………

    Devam edelim, sorularımıza..
    Öğlen sıralarında haber alınan bu melun “darbe teşebbüsü”, nasıl oluyor da bu devletin en tepe noktasındaki Sayın Cumhurbaşkanına taa “Saat:2130″larda ulaşıyor..?
    Üstelikte, haberi veren eniştesi Ziya İlgen..
    Yani, ne Genelkurmay, ne MİT, ne de Emniyet İstihbaratından o gün kimse, her ne hikmetse Cumhurbaşkanına ulaşamamış işte..
    Farkında mısınız, zaten Sayın Cumhurbaşkanının “Darbeyi Eniştem Ziya İlgen’den Öğrendim” demesi bile başlıbaşına vahim bir hadise değil mi..?
    Bu, aslında ne hale geldiğimizin, ne hale getirildiğimizin bir göstergesi değil mi..?

    Dikkatimi çeken bir önemli ayrıntı daha var..
    O fotoğraf karesini hiç unutamıyorum mesela..
    16 Temmuz sabahı Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın, darbeye kalkışanların öncülerinden Tümgeneral Mehmet Dişli ile birlikte halikopterden iniş anı..
    Niye birlikte halikopterle geldiler..?
    AK parti’li Şaban Dişli’nin kardeşi olan Tümgeneral Şaban Dişli’nin o halikopterde değil, diğer gözaltına alınanlarla birlikte olması gerekmez miydi..?
    Farkında mısınız, elleri kalepçeli de değil..
    Sanki hiçbir şey olmamış gibi, el ele kol kola adeta…
    Halikopterden indiler ve yürümeye başladılar.. Başbakanlık Müsteşarlığı önünde onları Y. Tuğrul Türkeş karşıladı..
    “Hoşgeldiniz, sefalar getirdiniz, ne iyi ettiniz de geldiniz” dercesine…
    Hulusi Akar’la birlikte, hain kalkışmanın(!) elebaşlarından Mehmet Dişi’de elini kolunu sallayarak içeri girdi.. Sonrası malum..
    Hülasa, bu ve benzeri manzaralar hiç de iç açıcı değil..
    Bu ne idüğü belirsiz hain(!) ama biraz da acemice hazırlanmış darbe teşebbüsünde karanlık nokta çok..
    Hülasa, aydınlatılması gerekiyor..
    Bundan kaçış yok..
    Bir şekilde, gerçekleri öğreneceğiz..
    Dile kolay.. Ortada, 241 şehit var…
    Bu konuyu aydınlatmamız lazım

    Bu arada, Hulusi Akar’ın ve Mekmet Dişli”nin halikopterden tam iniş anını video’lardan birkaç defa izlemenizi öneririm..
    Önemli bir ayrıntı..
    Dikkatimi çekti işte..
    Halikopterden ilk inen, ayakları ilk yere basan kişi Mehmet Dişli..
    Bunun kısaca anlamı şu: “KONTROL BENDE HALA..”
    Bşkaca bir anlamı varsa, o video görüntülerini dikkatlice izleyin ve siz söyleyin..
    …………………..
    Kaldı ki, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın yayınlanan ifade tutanaklarını okuyun bakalım ifadesinin sonlarında ne diyor..?
    “Halikopterden indikten sonra, arkamdan kim geliyor, tam göremedim” mealinden birşeyler söylüyor..
    Oysa, Mehmet Dişli oracıkta ve hemen yanıbaşında, birlikte yan yana yürüyorlar..
    Kaldı ki, o ana kadar Mehmet Dişli’nin tutuklanması ve ellerine kelepçe takılması gerekmez miydi..?
    Hülasa, sorular sorular..
    Hülasa, kim ne derse desin, bu iş burada bitmez..
    Vracağı yere kadar gideceğiz..
    Konuşacağız, soracağız, sorgulayacağız..
    Madem ki, hep şehitler üzerinden gidilerek, bu işin kimi yanları ısrarla kapatılmaya çalışılıyor..
    Bizler ise, daha farklı düşünüyoruz işte..
    “Bu işin aydınlığa kavuşturulması lazım” diyoruz..
    Zira, ortada 241 şehidimiz ve müthiş bir “travma süreci”nden geçen bizler varız..
    Konuşacağız daha..
    Konuşacak, yazacak, çizecek çok şeyimiz var…
    Bunun için varız..
    Bunun için buradayız işte..

    Gerekçemiz de var..
    Bu ülke bizim..
    Bu ülke hepimizin..
    Bundan daha iyi bir gerekçe olabilir mi..?
    Neyse..
    Bu doğrultuda, bu işin öncülüğünü yapan Ertuğrul Özkök, Can Ataklı, Fehmi Koru, Yılmaz Özdil, Emin Çölaşan ve Bekir Coşkun gibi gazeteci-yazarların ellerine sağlık, diyorum..
    Hülasa, yazmaya ve konuşmaya devam..
    “Aydınlık bir Türkiye” için..
    “Normalleşme” için..
    Huzur için, istikrar için..
    Görüyorsunuz ki, bu konuların üzerine gitmek için, ortada hayati gerekçelerimiz var..
    Daha ne olsun..?
    ……………………………

    Lucian M. Baylan

    • Siz ve Fehmi Koru gibi sorgulayan yazarlardan Allah razı olsun. Çok ğüzel bir yorum, ellerinize ve kaleminize sağlık.

    • Bütün dünyada olduğu gibi bizde de gazetecilik insanları istenilen yöne doğru iteleme vasıtasıdır. Bizdeki sıkıntı kültürsüz halkın kültürlü gazetecileri anlamayıp hep terse yönelmesinde.

  25. Hem Fetö cü olacaksın hemde darbeyi haber vereceksin. İlginç. Can Atakli yi takip eden biri değildim ama artık bakıyorum. .ve tesbitleri mantıklı. ..o gece ne olduysa oldu..darbeyi haber vermiyenler..görevde ..haber verenler hapiste…ve darbenin hiçbir harfinden haberdar olmayan bizler meslekten ihraç. .ne güzel ülke. .bir gün bütün gerçekler ortaya çıkar elbet ama bizim çektiklerimiz. ..o yüzden her kesi isim isim Allah a havale ediyorum

    • Nisan hanim geçmiş olsun, “sizin o gün şer zannettiğinizde sizin için büyük hayırlar vardır,”Tez günlerde İnşAllah sizinde ve diğer mağdurlarin hepisini bu zor günleri sizlere için hayırlara vesile olur. Bende 28 şubatta işimden oldum hatta o günlerın kahramanları bizleri bilmem ne olun İrana gidin diye hakarette etmiştiler Fakat Allah bana Canada ve Amerikayı nasib etti.Not:İsminiz bayan ismi olduğunu tahmin ederek hanım diye hitap ettim.Allah yardımcınız olsun.Amiiin.

      • Sağolun Nurdan hanim iyi dilekleriniz için. ..Bütün bu olanlara Rabbim hikmet nazariyla bakabilmeyi nasip etsin. ..

  26. Yanlış sorular soruyorsunuz, başınıza iş alırsınız, dikkat edin. Bu ülkede gazeteci olmak uzun süre önce yasaklandı. Resmi açıklamaları aynen kabul edin ve aykırı ses çıkarmayın. O kadar uğraştık ileri demokrasi olduk, bozmayın şimdi hesapları…

  27. 15 Temmuz…kötü sıfatların hepsini kullandık.Bir niteleme daha uzun süre tekrarlanacağa benzer:MUAMMA…
    Bilmece çözümü olsa,daha çok kafa yorulurdu.Halk kesimindeki siyasi teba olmaktan kaynaklanan ruh ve kafa sağlığı bozukluğu derin bir yaraya neşter vurulmasını değil,üstünün kapatılmasını istiyor.Çünkü efendileri öyle istiyor.Bırakın,beşeri ilimlere konu olan alanları(sosyo ekonomik,hukuk,güvenlik,bariş g.b.) Behey vatandaş karambola gittiği iddia edilen canlar,beş sıfırlı sayılara ulaşan,birkısmı ekmeğinden, işinden,istikbalinden,ailesinden,hürriyetinde,muhtemelen beden ve ruh sağlığından olan MAĞDURLAR ve bir sıfır daha fazlalı,ikinci derece MAĞDURLAR..Aileler,yakınlar.
    Ülke ve Millet bağlamında düşünüldüğünde zarar ve ziyanın hesabı kayıp.
    EYVAAH,”bu baziçede bizler yine yandık-Zira,ziyan orta da bilmemki ne kazandık?..

  28. Belki de cevap basittir: Mit hedefin sadece kendisi (Hakan Fidan) oldugunu düsünmüs, topyekün bir darbe girisimi olacagina ihtimal vermemistir. Zaten uyarida bulunan gizemli subay darbe hazirligi var dememis, Mit’e saldiri yapilacak demis. Belki ona da o kadar bilgi verilmisti. Cevap bu degilse; darbe girisimi gerceklessin, biz karsi tedbirimizi alalim (devletin hazirlikli oldugunu Fehmi Bey de darbe ertesinde ifade etmislerdi) darbe bosa ciksin, böylece TSK icindeki hainleri ayiklama imkani buluruz diye düsünmüs olabilirler. Tabii bu yalnizca bir komplo teorisi.

  29. Elinize sağlık güzel bir yazı olmuş. Yüzbinden fazla insanın kıyısından köşesinden iltisakı olduğu gerekçesiyle meslekten atıldığı her türlü sosyal güvenceden mahrum bırakıldığı ülkemin başındakilerin bir amigo edasıyla kalabalıklara şarkı söylemeye çalıştığı bir zamanda galiba böyle sorular bir süre daha cevapsız kalacak. (Tüm amigolardan özür dilerim.)

  30. „Sahi o gece neler oldu –veya olmadı; bir yetkili çıkıp hepimizi aydınlatsa ya…“

    Çok önemli bir başlık!
    Aydınlatılmadığımız içinde kafamızdaki soru işaretleri gittikçe çoğalıyor. Doğruları duymak istiyoruz. Birisinin doğru bulduklarını değil.

  31. Uzun zamandır size yöneltmek istediğim eleştiriyi bugün burada bu yazı vesilesiyle serdetmekte mahsur görmüyorum. İnşallah yayınlarsınız. Sayın Koru “Şüphecilik” gazetecilik mesleğini icra eden insanlar için olmazsa olmazlardan. Bu şüphecilik toplumun her bireyinde de olursa işlerimiz rayına girer diye düşünenlerdenim. Özkök’ün yazısını ve altındaki tüm yorumları okudum ama kayda değer bir iki yorum dışında bir şey bulamadım. Özkök’ün yazısının iyi niyetle doğruları ortaya çıkarmak için yazıldığı kanaatinde değilim. Özkök’ün yazısının altına yorum yazan insanlar gibi sizinde bürokrasinin ve kamunun işleyişini bildiğinizi veya anladığınızı sanmıyorum. Bürokraside özellikle Türkiye’de açıklar olur, taraflar olur, örgütler olur, dini yapılar olur, fetö gibi sızanlar olur, olurda olur. Darbe süreci bunlar bilinmeden anlaşılamaz. Darbeden sonra darbeyle ilgili Cumhur-Reisimizin ve diğer idarecilerin tutarsız gibi görünen ifadeleri zaten haberlerinin olmadığını göstermez mi? Bürokrasiyi bilenler için bu basit izah, her şeyi ifade eder diye düşünüyorum. Darbenin karanlık yönleriyle ilgili şüpheciliğiniz yerinde ancak tekrarlaya geldiğiniz ve en son çıkan kitabınızda – http://www.idefix.com/Kitap/Ben-Boyle-Gordum-Cemaatin-Siyasetle-Sinavi/Fehmi-Koru/- dile getirdiğiniz “yıllardır bu yapıyı tanırım” iddianız boşa çıktığı gibi bürokrasiyi tanımadığınızı veya tanıyamadığınızı gösteriyor. Detaylarla o kadar uğraşıyorsunuz ki genel tabloyu kaçırıyorsunuz. Zamanında Bildirberg Toplantıları için geliştirdiniz teoriler, oraya katıldıktan sonra “pekte kayda değer şeyler yok” haline evrildi. Darbeden önce çıktığınız bir medyascope yayınında Fetö’yü tanıyabildiğim kadarıyla böyle şeyler -17 aralık darbesini kastediyorum- yapamazlar, yapanlar “derin fetö olabilir” dediğinizde, Ruşen Çakır “Fetulah Gülen yalan söylemiş olamaz mı” diye soruverdi “bir dini lidere yakıştıramam” cevabını verdiniz. Nitekim meş’um darbe alçaklığını da yaptılar. Bunlar sizin yanlış yöne yönlendirdiğiniz şüpheciliğiniz yanında, iyi niyetinizin başınıza açtığı garabetlerden kaynaklanıyor. Ama zaten bu iyi niyetli olma haliniz sizi yıllardır okumama sebep oluyor. Şüpheciliğe devam edin, Müslümana en çok yakışan halis niyete devam edin lakin bir Müslümana yakışmayan “ısırıldığı delikten bir daha ısırılmak” durumunu bir daha yaşamamak temennisiyle saygılarımı sunuyorum.
    Not: Okuyucularınızı tanıdıysanız onların en ufak bir yönlendirmeye gelemeyeceğini bilebilirsiniz. İyi niyetlerinin suistimal edileceği hissine kapıldıkları anda size tepki göstereceklerdir. Yazmaya devam edin bizde okumaya devam edeceğiz inşallah.

    • Tarık (BİN ZİYAD) düşüncesini, kabulünü bir cümleyle ne de güzel ifade etmişken, ne demeye boşuna okadar yoruldu ve bizleri de yordu. ANAHTAR CÜMLE:”…Darbeyle ilgili Cumhur-Reisimizin ve diğer idarecilerin tutarsız gibi görünen ifadeleri zaten haberlerinin olmadığını göstermez mi? Hay aksi şeytan, bu GERÇEĞİ nasıl da ıskaladık. Çok yaşa “ENİŞTE”!..

      • Sevgili Orhan Eskicioglu anahtar cümle “…Bürokrasiyi bilenler için bu basit izah, her şeyi ifade eder diye düşünüyorum.” cümlesi. Daha uzun izahlara girişmek isterdim ama sizleri de sıkmak istemem. Sağlıcakla kalın.

    • Tarik bey yaziniz bence cok mert ve cesurca… Ayni seslerin ciktigi bir yerde farkli bir ses cesaret ister… Fehmi beyinde bunu yayinlamasi bi okadar sevindirici ve onemli…. fakat fehmi koru anladigim kadari ile cemaatin tabanindaki insanlarin bu darbe ile alakalari olmadigini en azindan siyasetciler kadar alakalari olmadigini ozetliyor… Neden koydeki ogretmeni imami ciftciyi veya sade memuru ailesi ile birlikte cezalandiriyorsunda siyasetci veya ust burokrata dokunmuyorsun…. Ayni zamanda cemaatin bu alt tabakayi kullanmasi noktasindada ciddi bir uyarisi ve elestiriside var…. Baktiginizda adamlar hep yurt disina kacti… Misirda hangi ihvan lideri hicret adi altinda yurt disina kacti… Bunuda ozetliyor bence… Gulenciler yurt disindan hala ahkam keserken esi icerde olanlarin aileleri azap icinde… Esas fetocu koydeki ogretmen degil yurt disina kacanlar ve onlarla zamaninda teke tek ropertaj yapan sıkı fıkı olan siyat adamlaridir… Yani ozetle filler tepisiyor olan gene cimenlere oluyor… Cimenlerin bazilari o gece sehit oldu… bazilarida hala azap icinde…Benim nacizane algim bu yonde…

      • Sayın MilliGoruscu… Yorumumda “İyi niyet”le kastettiğim şey, sizinde ifade ettiğiniz gibi Fehmi Bey’in olaylara yaklaşımıdır. Yorumu yayınladığı için Sayın Koru’ya teşekkürlerimi sunarım. Neticede bundan 5 ay önce http://u0i.626.myftpupload.com/ sitesinin ilkeleri arasında sayılan “ifade özgürlüklerinin karşı tarafı rencide etmeyecek şekilde dile getirilmesi” hususu bizi cesaretlendirmiş ve her ses ve düşüncenin rahatça yer bulacağı bir site diye vaatlerde bulunulmuştu. Bu ortamı sağladığı için tekrar teşekkür ederim.

  32. Bir okur yorumunda şu soru sorulmuş. Şayet MİT’e darbe haberi verildiyse, müsteşar neden yardımcısını Genel Kurmay’a gönderiyor? Genel Kurmay da darbe içinde olabilir mi diye düşünmediler mi? Başka kimseye de haber vermiyor. Meclis komisyonu müsteşarı ve genel kurmay başkanını, ve tabii haber veren binbaşıyı sorgulasın öncelikle. Ama çağrılmamışlar galiba hiçbirini. O zaman bu araştırma değil örtbas komisyonu olur olsa olsa.

    • Bu yoruma göre Fidan, yardımcısı ve G.K. Başkanı da darbe planının içinde. Girişimle ilgili bilgi sızdığı için tedbir amaçlı bir araya geliyorlar. Aksi durum söz konusu olsaydı; ilkönce c.başkanı(başkomutan olarak)bilgilendirilirdi.

  33. 15 TEMMUZ’DA OYALANIYORKEN…
    (ELBETTE ARAŞTIRIP ÇÖZÜME ULAŞALIM)
    “SU UYUR, DÜŞMAN UYUMAZI”I UNUTMAYALIM…
    EVET…
    UNUTMAYALIM…
    VE GEREĞİNİ YAPALIM, DERİM…
    “NASIL?” DİYE SORAN OLURSA;
    ŞİMDİLİK, ‘ŞÖYLE BAŞLASAK MI’ DERİM:
    http://www.akevler.org/AdilDuzenDergisi/386/3155/Ikinci-darbeye-karsi-tedbir-almaliyiz
    ELBETTE…
    DAHA BAŞKA DETAYLAR DA VAR…
    DAHA BAŞKA NİCE MARİFETLER DE VAR…
    O MARİFETLER İLGİ VE İLTİFATLAR BEKLEMEKTE…
    AKSİ HALDE, “NASILSANIZ, ÖYLE İDARE EDİLİRSİNİZ” DERİM!

  34. Şayet bizde de akredisyonsuz gazetecilik olsaydı hükümet sözcüsü Numan beye şu soru sorulabilirdi sık sık yaptığı basın bildirimleri sonunda: Darbeyi haber veren binbaşının akibeti ne oldu? Ancak bu soru herhalde hiç sorulamayacak. Sorulsa bile, şöyle cevap verecek: “Bizde yargı bağımsız, görmedik duymadık bilmeyiz, hukuki sürecin sonunu beklemek gerekiyor”. He ya he… Sahi bir de meclis araştırma komisyonu vardı. CB Erdoğan’ın eniştesinden, fi tarihinde görevde bulunmuş gelmiş geçmiş herkesi dinlemeye meraklı. Ancak, şu soru hiç akıllarına gelmeyecek herhalde: O gün ne oldu? İşte bombalandık, öldürüldük, şehitler verdik, vs. Ama, neden? Bu facianın, halen görevdeki ve açık bir şekilde ihmali olan, idari ve siyasi sorumluluları nerede? Neden görevden alınmıyorlar, neden istifa etmiyorlar?

  35. Cevapları merakla bekliyoruz. Sanırım cevapların ortaya saçılması çok zaman almayacak. Bu da benim okumam.

  36. Darbe girişimi üzerinden neredeyse 3ay geçti ama hala bilinmeyen bir çok şey var. Bu da gizli saklı birşeylerin olduğunu kanıtlıyor. Ayrica hem mit mustesarinin hem genelkurmay başkanının hala görevde olmasi enteresan değil midir?

  37. Ayıp ya…e özkök ile aynı kulvara düşüyorsunuz…alınan tüm tedbirlere rağmen özellikle kara havacılık ve akıncılar ussundeki feto zavallıların darbe yapmaktan vazgecmedikleri için yaşandı bu acı olay…istanbul daki satılmış tugay komutanları cuma gecesi ıstanbul trafiğinde tank yürüterek darbe yapabileceklerini düşündüler ve insanımızın ölümü göze alabileceğini hiç hesaplamamislardi…Çok şükür..

  38. Fehmi bey, 15 Temmuzu yabancı gazeteciler iyi biliyor ve bunuda yavaş yavaş seslendirmeye başladılar.Enteresan bir olay baş bakan mit başkanına soriyor ve cevap alamiyor. Neden cevap alamadığını bizdeki gazetecıler araştirıp sormuyorlar? Bir diğer konu. Darbe araştırma komisyonuna ifade verenlerın ifadeleride çok çelişkili.İnşAllah tez günlerde açiğa çikar. Bunu Taha Kivancın bildiğini Geçen gün sizin bir okurunuzda yazmışdı,Ben şahsen Taha Kivancın yazmasını istemem, sitemizin saldırıya uğramasından korktuğum için.Zaten onun okurlarının çoğu bunu Fehmi Korunun yazılarından anladı.Bizlere sitenizde yer verdiğiniz için çok teşekürler.Hoşça kalın.

    • Bir soru daha kafama takıldı,darbe gecesi ne hikmetse hiç bir devlet yetkilisi Cumhur başkanina.ulaşamadığı saatlerde, nasıl oliyorda Enişte bey Cumhur başkanina ulaşip haber vere biliyor?

Yoruma kapalı.