Bir uyarı: Savaşlar yalnızca cephede yapılmıyor, sanal savaş da var

7
Reklam

Yakın zamanlara kadar ‘stratejik ortak’ veya ‘model işbirliği’ gibi kalıplarla ifade edilen Türk-Amerikan ilişkileri günümüzde farklı bir boyuta erişti. Artık Washington’dan daha çok dostane olmayan sesler yükseliyor.

En son çıkış, ülkesini Ankara’da büyükelçi olarak temsil etmiş Eric Edelman’dan geldi. Obama dönemi başkan yardımcısı Joe Biden’in ulusal güvenlik danışmanı Jake Sullivan ile birlikte imzaladıkları son makalede dediği şu Edelman’ın:

“Türkiye artık kontrol dışı; ABD’nin bunu adlı adınca söylemesi gerek. ABD ve Türk askerleri arasında çatışma çıkma tehlikesi gerçek; yönetim yeni bir kötü davranışa müsamaha edilmeyeceğini açıkça söylemeli. Hem de hemen.”

Atatürk’ün evine bomba

“Ne yapabilir Amerika?” diye Edelman-Sullivan imzalı yazı üzerinde düşünürken Hürriyet’in internet sitesinde yazanlardan Emre Kızılkaya’nın daha başlığıyla ilgi çeken yazısı karşıma çıktı.

Başlığı şu: “Atatürk’ün evine bir bomba daha atılırsa…”

Siyasi tarihimize ‘6-7 Eylül olayları’ olarak geçmiş eski (1955 tarihli) bir olayı günümüze taşıyor yazı. O olayda bir gazete (İstanbul Ekspres) Selanik’teki Atatürk evine bombalı saldırı düzenlendiği haberini duyurunca, kışkırtılmış kalabalıklar, özellikle İstanbul’da sokaklara dökülmüş ve azınlıkları hedef alan yüz kızartıcı eylemler gerçekleştirmişlerdi.

Altı üstü bir gazete haberiyle meydana gelmişti o olay. Haber doğruydu, ama bomba Yunan-işi değildi.

Emre Kızılkaya, bugün benzer türden bir ‘kışkırtma’ gerekse, üzerinde oynanmış video görüntüleri eşliğinde gerçekleştirilecek karşılıklı tırmanmalarla iki ülke arasında savaş bile çıkabileceğini öngörüyor.

Reklam

Varolan yalan/sahte/çakma haber gerçeği yüzünden…

Bugünün bilgisayar teknolojisi ve sosyal medya, gerçeğinden ayırt edilmesi imkânsız, hem de görüntü eşliğinde çakma haberler yapmaya ve onları dünyanın dört bir tarafına ânında ulaştırmaya çok elverişli.

fehmikoru.com’a saldırıldı

Uzağa gitmeye gerek yok; bu sitede bizim de başımıza geldi.

Kısa sayılabilecek bir süre önce, devamlı okurların bazılarından, birkaç gün üst üste sitemize erişilemediği haberleri erişti. Şikayetin özellikle Google Chrome kullanan ve bilgisayarlarını Norton virüs-savıcısıyla güvenlik altına almış okurlardan geldiğini belirledik.

Sebep neydi? Birileri sitemizi hedef seçmiş, yazdıkları ve bizim yazılıma uzaktan ekledikleri bir ‘bot’ ile üzerimizden sanal para kazanma işlemi başlatmışlar…

Tedbirini zar zor alabildik.

Hâlâ akıl almaz bir olay gibi gelir bu bana.

Elbette bizim başımıza gelen, dünya çapındaki esas tehlike yanında küçücük bir örnek.

Reklam
Rusya da müdahale ediyor, Rusya’ya da müdahale ediliyor

Büyüğü ABD’deki seçim kampanyası sırasında yaşandı.

Moskova’da istihbarat birimine (FSB) yakın bir yerde kiralanmış fazla geniş olmayan bir ofiste 10 kişilik bir grup, bilgisayarlar ve sosyal medya marifetiyle, ABD seçimlerine müdahale etti.

Çakma haberleri yaygınlaştırarak…

Hillary Clinton aleyhine, Donald Trump lehine yapıldığı düşünülen müdahale sonucunda, Trump, genel oy bakımından rakibinden geri olduğu halde, kritik eyaletlerde az oy farkıyla önde gittiği için, seçimi kazanmış oldu.

Benzer müdahalelerin çeşitli Avrupa ülkeleri seçimlerinde de yapıldığı, o ülkelerin istihbarat sorumluları tarafından açıklandığı için biliniyor.

Rusya’nın Ukrayna’nın bir parçası olan Kırım’ı topraklarına ilhak etme ameliyesini, başından sonuna kadar çakma haberler üzerine oturan bir kampanya eşliğinde gerçekleştirdiğini de tabloya eklemeliyim.

2015 yılı şubat ayında Rus saldırısı yoğunlaşmışken, Ukrayna ordusu subay ve askerlerinin cep telefonlarına mesajlar yağmaya başladı.

“Yoldaşlarınız mevzilerini terk ettiler, sizler de öyle yapın” ve “Başkan Poroshenko ile komutanlarınız sizlere ihanet ettiler” türden mesajlarla Ukrayna askerleri telaşa sürüklenmiş…

Cep telefonları da yanıltmak için devrede.

Üzerinde en çok durulan Rusya’nın başka ülkelere sanal müdahaleleri, ancak geçen yılın sonlarına doğru (2017 Eylül) bu defa Rusya benzer bir sanal müdahaleye maruz kaldı.

Manşetlerden “Üçüncü Dünya Savaşı başlıyor” diye verilen Rusya’nın Zapad-2017 askeri tatbikatı, öncesinden başlanarak, NATO kaynakları tarafından, medya organlarına farklı yansıtıldı. Beslenen haberlerin hemen hepsinin çakma olduğu sonradan ortaya çıktı.

Çok daha ileri derecede yanıltıcı haberlerde çakma görüntüsünü silmek için gerçek görüntüler üzerinde oynanmış videolar da kullanılıyor. Teknoloji buna da müsait.

Şu video Obama konuşmalarının asıl çarpıtıldığını gözler önüne seriyor. Obama bir şey söylemiş, ağzından çıkanlar teknoloji kullanılarak başka bir hale getirilmiş…

Dünya böyle bir dünya işte.

Türkiye şu sıralarda ciddi bir kavganın tarafı ya, çakma haberler konusunda dikkatli olunsa yeridir.

ΩΩΩΩ

Reklam

7 YORUMLAR

  1. Sömürü Araçları

    Eskiden savaşılır, savaşı kazanan toprağı işgal eder, yerlileri esir alır, çalıştırarak birlikte yaşarlardı. Bugün ise savaşlar devam ediyor. Ne var ki savaşlarda bir şey kazanmıyorlar. Ya devletler ulusal ordularla savaşırlar ölenler halktır. Kazananlar ise devletlerdir. Yani yönetenlerdir. Yahut kazanan savaşı finanse eden Sermaye’dir.
    İslamiyet’te böyle savaş yoktur. Öncelikle savaş kazanmak için değildir. Savunma savaşı meşrudur. Saldıranın bir daha saldırmaması için gerekli uygulamalar yapılır. Ganimet için savaş meşru değildir. Yani ganimet için savaş başlamaz ama savaş başladıktan sonra ganimet meşrudur. Ganimetin %40’ı savaşa katılan askerlere bölüştürülür, %40’ı savaşı finanse edenlere bölüştürülür, %20’si devlete kalır.
    Savaş bugün sömürü aracı olarak kullanılmaktadır. Savaşan askerlere bir pay verilmemektedir. Suriye’de askerlerimiz savaşıyor. Sermaye silah satarak yararlanıyor. Türkiye silah parasını ödüyor, ayrıca şehitler veriyor. Savaş kazanıldıktan sonra devlete yük oluyor. Kıbrıs’ı aldık. Ne kazandık? Üzerimizde bir yüktür.
    Şimdi Suriye’de terörü bitireceğiz. Ondan sonra dünya diyecek ki “şimdi çık oradan”. Kıbrıs’tan öyle yaptılar, bizi çıkardılar. Peki, bizim silaha ödediğimiz paralar ne olacak? Verdiğimiz şehitler ne olacak?
    Savaşın dışında karşılıksız para ile dünya sistematik bir şekilde sömürülmektedir. Gümrükler, pasaport ve ruhsatlar ile dünya temelinden sömürülmektedir. Petrol tekeli ile dünya sömürülmektedir. Şimdi bir de bilgisayar ağıyla dünya sömürülmektedir. Basın yayın yoluyla sömürülmektedir. Okullar ve üniversitelerle sömürülmektedir.
    Bu sömürünün merkezinde dolar oturmaktadır. Rusya’nın ABD seçimlerine müdahale ettiği iddia edilmektedir. Yalan. Yalan. Sermaye müdahale etmiş, Rusya’ya fatura etmiştir. Müdahale Rusya’dan yapılmış olabilir. Hatta müdahaleyi Ruslar yapmış olabilir, Putin’in bile haberi olabilir ama bütün bunlar Sermaye doları ile yapılmıştır. Sermaye’nin 15 Temmuz’da karar değiştirmesi sonucu bu oyunlar oynanmıştır.
    Sömürünün sona ermesi için tek çıkar yol vardır. Nakit olarak, halkın altın, buğday, demir ve toprak bonolarını kullanması gerekir. İnsanlığı sömürülmekten yine Mustafa Kemal’in dediği gibi insanların azmi ve kararlılığı kurtarabilir.

  2. Haberin görseli mükemmel olmuş, sadece görseli ve başlığı yazıp bıraksanız bile yeterliydi bence. Dünya bir köy haline gelecek derken neyi kasdettiklerini yeni yeni anlamaya çalışıyorum. Yunus Emre hayatta olsa, herhalde meşhur mısralarını şöyle değiştirir di; Beni bende deme bende degilim. Bir MEDYA vardir bende benden içeru.

  3. Bugün Habertürk’te Serdar Turgut’u okudum. Sayın Koru’nun Ocak Medyadaki ”Seçilmiş Yazılar” köşesine baktım, var mı diye, yoktu. Bende buradan tavsiye edeyim dedim..önemle…

    • Hasan bey S.Turgut’un tavsiye ettiğiniz yazısını okudum. O yazı bana aynı yazarın iki yazısını hatırlattı 1.Trump’u neden desdeklemeliyiz? 2016 gün ve ayı tam hatırlamıyorum Mayıs ayında veya daha sonra olabilir. 2. Hakan Atilla davasıdaki gõzlemlerini ve görüşlerini yazmıştı.(o yazıları İnternetten bulabilirsiniz) onlarda da ayni bu yazısında ki gibi olumlu yazılardı. Fakat tıpkı son yazısı bana sanki birilerinin isteği doğrultusunda yazılmış gibi geldi. Nitekim ikisinde de yanılmadım bunda da Trump hükümetini iyi tanıdığım için hiç mi hiç inandırıcı gelmedi.
      Benim tahminim US dışişleri bakanı eski teknoloji ile yapılmış sílahları bize satmak için savaşı biraz daha uzatacak önerilerle geliyor.
      Burada yaşayan birisi olarak,S Turgut nereden bu haberleri aliyor onu çok merak.ediyorum.

  4. Türkiye’yi yõnetenler meydan okuyarak dünyayı”kendilerine göre” dizayn ediyorlar. Troller’ i tarafından kurulan küfür, iftira ve palavra” fabrikalarının gece gündüz demeden çalışıyor. Túrkiyede”iftiralar” çok yüksek kazanç getirmesine rağmen, genelikle ABD ye ihraç ettikleri “küfür ve palavralar” ne hikmet varsa ihraç edilenlerden dahi onlar köşeyi dönüyor .
    Bir Twitter hesabında şöyle yaziyor “bu hesap yazışmak için değil yazışmak istiyenler şu adresle …… yazışabilir” tabii bizim o çok bilmiş ihracatçılar o başlık da ne yazdığını anlamadıkları için,sadece duyuru yapılan o Twitter hesabına bir kaç dakika içinde palavra ve küfür yağdıriyorlar ve anında Google o hesaba yüzlerce reklam gönderiyor ve o site kısa zamanda reklamlardan bayağı para kazanıyor.
    Amerkalılara palavra ve tehdit leri yazarken onların ürettiği binlerce lira ödiyerek aldıkları akıllı telefonlarala veya bilgisayarlarla yazdıkları acaba akıllarına geliyormu?
    Hakaretlerinden birisi varki evlere şenli bizde “evlilik dişi doğan çocuklara” derler ya bilme neyin çocuğu. Peki elinizdeki hava attığınız o akkıllı telefonları icat eden adamdında ane ve babası evlenmemiş! Evlilik dışı dünyaya gelmiş! Maden bilmem ne çocuğu yúz karası ise siz niye palavar atmak için onlari zengin ediyorsunuz?
    Yukarda anlatmaya çalıştığım bu tiplerden maalesef fkoru.coma ve okurlarına saldıran bir iki kişi her ne kadar kendilerini değişik isim ve cinsiyetler eşliğinde fazla gösterip akillarınca okurları susturabileceklerini zannediyorlar. Bunu yaparkende bir gün önce ki iddialarını ertesi gün kendileri yalanliyor ve komik ve gülúnç duruma dúşiyorlar.
    Peki ben bunları niçin yazdım?
    1. Sayin Koru ve onun gibileri olayları obcektif olarak okurlarına duyurması idarecileri çoook cook rahatsız ettiği için ve meydanı havuzculara bırakmak maksadı ile bir çoğunu yukardaki bahs ettiğim “İftira” fabrikalarında üretilen malzemelerle hapislere atılarak susturuldu fkoru.com ide troller vasıtasıyla susturmaya uğraşiyorlar
    2 İşit TC Musul konsolosu ve ordaki gõrevlileri rehin aldıkları zaman, TC başbakani o teröristlere nasıl bir çağrıda bulunmuştu?
    “Eeey işit”diye başlayarak teröristleri Músluman yerine koyup “madem müslumansa” diyerek konsolosukdaki rehineleri serbest bırakmasínı istemişti.
    Bu çağrı veTürkiyede ABD ile birlikte OSO elamanları eğitilip moderin silahlar verilerek súriyeye gönderdiklerinin İşit elameni olduğunu Rusyani ABD de İngilizce olarak yayın yapan TV kanalında delilleri ile birlikte şõyle anlatiyorlardılar”IŞİD in elamanlari ,silahları ve para kaynğı TC tarafíndan karşilaniyor ( para işit petrolunun alınması) resimler,e-mail ler eşliğinde gösteriyorlardı ve hedeflerine baş bakan ve ailesi koymuşlardı.
    Şimdi Trump ikide bir İŞİDi Obama ve Hillary kurdu demesinin sebebi o “meşhur” OSO satılmşlarıdır.
    Devletler lafla değil siyasetle idare edilir. İçerde milletin hoşuna gidecek laflar dişarda ters tepki yapar.
    ABD ye karşı galip gelmek istiyorsanız onlara meydan okumadan önce akıllı” telefonlari,bilgi sayarlari, Google u , Facebook su ve Twitter i boykot edinki,emeyiniz boşa gitmesin.

  5. Türk halkı dikkatli olmak zorunda. Herkes birbirine düşsün biz de içerde dışarıda işimizi görelim diye el ovuşturan çok. Anketlerin söylediğine bakmamak gerekir Türk insanı palasını kapıp aynı fikirde olmadığı adamı doğrama hırsında değildir. Sağduyulu misafirperver ve dosttur.”” Yok yok öyle değil herkes birbirine düşman işte illaki düşman”” diyenlere bakmamak gerekir onların temennileri böyle hesapları farklı.

    HDP kongresinde direniş çağrısı yaptı. Keza kılınçdaroğlu da CHP kongresinde. Burada hepimizin dikkatli olması lazım. İki yönetimin de daha önceki çağrılarına taban sıcak bakmadı ama kışkırtmalara ne kadar güç ve para harcanıyor kafa yormak lazım.

    Bu insanlar bizi neden sokağa çağırıyorlar. Ajandalarında ne var. Demokratik haklar mı…

    Yorumdan seçime burada da müdahale edilebilir sonucu çıkarmak mümkün olabilir mi…bizde her sandıkta partilerin gözlemcileri bulunuyor ve çıkan sonuçlar gözlemciler tarafından merkezlerine bildiriliyor ve parti merkezlerde de toplam alınıyor. Farklı olan noktalara itiraz ediliyor ve tekrar oy sayımı yapılıyor diye biliyorum. Herşey dijital değil. 2019 seçimleri önemli. Gölge düşsün kimse istemez. Seçime ittifak kurarak gidiliyor. Sayın Bahçeli uzun zamandır siyasete yön veriyor. İttifak görüşmelerin de de fikir birliği oluşturmak zorundalar. Başka partilere de kapıyı açtılar. BBP de ittifaka dahil olacak gibi. Tek adam tek parti meselesi bu sistemde mümkün görünmüyor. Hiç kimse göze alamaz…Hükümet Sokağa çağıranlarla olmasa da cağırmayanlarla anlaşmak zorunda…

    • Dün akşam Cnn de Temel beyin röportajını izledim. Kendisi değerli bir kimse. Türkiye onun birikiminden faydalanmalı. Seslerini daha çok duymayı arzu ederim. Adaylarını çok merak ediyorum. Ama hala bir isim belirlemediklerini söyledi. Geç kalıyor olabilirler mi…

Yoruma kapalı.