Seçime giderken tek taraflı medyanın insafına kalmış durumdayız.. Aklımızdan başka rehberimiz yok

31
Reklam

AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, partisinin 20 gün sonraki seçimde başarılı olması için, ülkenin dört bir tarafında düzenlenen mitinglerde konuşuyor; hem adayları tanıtıyor, hem de il başkanlarını alkışlatıyor…

Dün de Şanlıurfa’daydı Cumhurbaşkanı Erdoğan

Akşamın ileri saatlerde, gazetelerin internet sitelerinden mitingle ilgili haberleri okumaya çalışırken, birdenbire irkildim.

Hürriyet gazetesi, tahmin edileceği üzere, sitesinde ilk haber olarak sunuyordu Şanlıurfa mitingini. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sisi ile el sıkışmadan önceki günlerden hatırladığımız ‘rabia’ işaretiyle partililerini kürsüden selamlarken görülüyor. Fotoğrafın üzerinde “Proje ve yatırımda rakibimiz yok” ve hemen altında “Muhalefete tepki: Şehirlerimizi geri götürdüler” sözleri yer alırken, kırmızı zemin üzerine beyaz harflerle de “AK Parti Şanlıurfa mitingi: 70 bin kişi meydanda” notu düşüldüğü görülüyor.

Beni irkilten bu sunum oldu işte.

Sebebi de, Hürriyet’ten önce göz gezdirdiğim Cumhuriyet gazetesinde aynı haberin veriliş tarzıydı. Gazete, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sahnede adaylar ve il yöneticileriyle el tutuşurken en yanındaki kişi ile -ikili olarak- gösteren bir fotoğraf kullanmıştı haberin sunumunda. Altta, “Erdoğan anons etti, seçmen yuhaladı”, üstünde de “Apar topar müzik müdahalesi…” notları düşülmüştü.

Evet, tahmin edeceğiniz gibi, Hürriyet’in 70 bin kişinin katıldığını duyurduğu mitingde, partinin il başkanının adı anons edildiğinde, seçmen kitlesinin yuhalamaya başlaması, Cumhuriyet tarafından daha fazla önemsenmiş bulunuyor.

Merak bu ya, gözüm Hürriyet haberinde yuhalanma ayrıntısını aradı.

Reklam

Yine tahmin edeceğiniz gibi, Hürriyet’in haberini hazırlayanlar yuhalanma konusundan habersiz durumdalar.

Cumhurbaşkanının konuşmasından bölümlere yer veren Cumhuriyet’te de, mitinge katılanların sayısıyla ilgili bir bilgi yer almıyor.

Haberleri yazanlar aynı mitinge katıldılar, aynı konuşmaları dinlediler, aynı kürsü faaliyetlerini izlediler, ancak olanı farklı yansıttılar. 

Öyle mi? Hayır öyle değil.

Ne olduğunu ben size açık edeyim: Geziyi ve mitingi izleyen muhabirler gazetelerine olanı olduğu gibi bütün ayrıntılarıyla aktarmış, onların yazdığı haber, gazetelerinde yer alacak biçime sokulurken, her editör işine yarayanı ön plana çıkartmıştır…

Doğal mı bu?

Gazetecilik -habercilik- açısından doğal değil elbette; ancak bizde uzun yıllardır hep böyle yapılıyor.

Sadece yazılı basının adetinin bu olduğu sanılmasın, hayır, ekranlarda da durum çok farklı değil. 

Reklam

Eğer yalnızca muhalefet gözüyle gelişmelere yaklaşan kanallardan haberleri izliyor iseniz, Türkiye’nin en önemli sorununun ekonomik sıkıntılar olduğunu, bunda da emekliler kitlesinin başı çektiğini, insanların gecenin bir yarısı uyanıp, kasabın yarı fiyatına bir kilo et veya kıyma alabilmek amacıyla yollar kat ederek, Et ve Süt Kurumu önünde uzun kuyruklar oluşturduğunu, görsellik zenginliğine kavuşturulmuş olarak öğreniyorsunuz.

Yok eğer iktidar medyası sizin tek haber kaynağınız ise, her şeyin mükemmel olduğu bir Türkiye tablosu ile karşılaşıp, emeklilerin de seçim sonrasındaki iyileştirmeleri sabırla beklediklerini öğreniyorsunuz.

Et ve kıyma kuyrukları?

İktidara yakın medya için öyle can sıkıcı haberlerin bir değeri bulunmuyor.

Konuyu bu biçimiyle açtığım ortamlarda, etraftan, “Hep böyle değil miydi?” sorusunu yöneltenler çıkmıyor değil. Çıkıyor. Doğrular. Eskiden de, görmek istemediklerine kör, işitmek istemediklerine sağır gazeteler ve kanallar vardı; ancak onlar bile, bunu yaparken, biraz olsun rahatsızlık duyduklarını belli ederlerdi.

Artık hiçbir rahatsızlık duyulmadan yapılıyor bu tür tek taraflı yayınlar…

Yazarlar istediğini yazar, yorumcular istediği yorumu yapar, öyle değil mi?

Öyle elbette. Ancak bunun da bir sınırı olması gerekir. Eskiden kısmen de olsa bunun bir sınırı vardı.

Geçende, bir dost sohbetinde, medyamızın zamanında en çok eleştirilen gazetelerinden birinin tepe yöneticisinden, bizzat dinlediğim, pek bilinmeyen bir olay göz açıcı sayılabilir.

Vaktiyle, medya grupları arasında topyekün savaşın sürdüğü bir dönemde, bir yerden ellerine karşı grubun patronunu zor duruma düşürecek bir fotoğraf geçmiş. Yayınlandığında tam hedeften vuracak o fotoğraf bütün yazı işleri kadrosunu neşelendirmiş. Neşelerine patronu da katmak isteyen gazete tepe yöneticisi fotoğrafla patrona çıkmış. Patron da sevince katılmış…

Fakat o da ne. Patronun birden yüzünün asıldığını farketmiş yönetici. 

Fotoğrafta bir köşede belli belirsiz olan bir karaltıya işaret ediyormuş patron. Ardından da, “Bunu yayınlamasanız iyi olur” demiş.

Belli belirsiz karaltı karşı grubun patronun eşine aitmiş.

Eşleri kavgaya karıştırmamak gibi bir sınır işte.

“Fotoğrafı yayımlamadık” dedi olayı anlatan.

Tek taraflı yönlendirilmek istenen kitleler ve bireyleriz. Bunu aklımızdan çıkarmayalım. Seçime gidilirken, sonuçta, düşünce melekelerimiz ve aklımızla baş başayız.

Unutmamamız gereken bu işte.

ΩΩΩΩ

Reklam

31 YORUMLAR

  1. Kim ne derse desin (alimler, proflar, bilginler…vs) “Hayat ekonomi ve sekstir” Önce sağlık diyenlere aldırmayınız; paran yoksa ne sağlık ne mutluluk ne huzur kalır. Eee tüm dinler cennet ve cennetlerinde huriler müjdelediğine, son ve mükemmel denilen dinin kitabında bile sözü edildiğine göre seks insan hayatının (öldükten sonra bile) vazgeçilmezidir. Ne alaka? dediklerinizi duyuyorum. EKONOMİ: sayısal verileri sunan kurumumuz istediği kadar eğip büksün enflasyon canavarı sürüyor, sürecek. MB’nın anlı şanlı uzmanlarını yılsonu dolar tahmini 40 TL ve az üstü. Bana göre yılbaşına varmadan 50 TL. Emeklinin rakamsal ve alım gücü olarak maaşı en az yarıya inmiş. Gıdada (beslenmede diyelim) kendine yetebilen ülke olmaktan çıkıp tarım ve hayvancılığı bitirerek nerdeyse her şeyi ithal eder olmuşuz. Geçilmeyen yol ve köprülere, uçulmayan alanlara milyarlar gömmekle kalmamış, on yıllarca yabancı para cinsinde borçlanmışız. Gelmez ayın beşinde kullanacağımız petrol ve doğalgazımızı da çıkaramadık. Olsun. Sonradan görme zenginlerin uzay maceralarına katıldık. Artık kendi insanımızın bile güvenmediği hukuk sistemimizin adaletsizliklerini gören yabancılar uzaklaşmış. Tüm bu büyük başarıların mimarı hala tavşana bak yapıyor; suçlu ya eski kankası Fetö, ya yabancı güçler, ya cehape zihniyeti, ya geçmişte ayaklarına hakimler götürdüğü demliler. Adı üstünde yerel seçim. Hiç bir adaydan yerele ilişkin bir düzenleme veya vadetmek yok. 3 le 3 ü 2 ile 2 yi çarpmayı ve sonucunu öğretemeyen bir eğitim. Kim kime şey yapmıştan başka konusu olmayan tv programları, çürümez sakız ılıcalıgiller, at gözlükleri ile tvlerde tepinen amigolar. Koru doğru yazmış; AKLIMIZDAN BAŞKA REHBERİMİZ YOK. Yediğimiz hurmalar (kullanılmayan akıl) bir gün tırmaladığında çok geç olacak.

  2. Velhasıl, özetlemek gerekirse. İnsan hem basit ve hem kompleks bir yaratıktır. Nefs sahibi meşrebiyle iblis varken kafasının kası/hırsı bulanıktır. Donanımlı olsa da bu insanın tamamen objektif olması oldukça zordur. Hep kendine yontacaktır. Taki işin aslını “Akıl*İman Sentezi”yle görebilsin. Paradigma kaymasıyla jetonu düşsün.

    Ülkeye şekil şemal veren “Paşamız” akılsız değildi, ama yabancılarca olan seviye dahil abartıldığı kadar “deha” değildi. Elinde eşsiz fırsatlar varken jeton düşmedi. Osmanlı yadigarı bu toplumun, bu ülkenin iki yakasını bir araya getirecek gömleğin ilk düğmesini yanlış ilikledi. İlk düğme (ENöncelik), şekil şemal değil topyekün ve köşe-bucak EĞİTİMdi. Şaşalı bir kutsayış/kutlayış beklerken ilk yüzyıllık karnemiz elimize verildi. Bundan sonra “Nefs” konusu bir, “Şirk” konusu iki; bu iki konu dini/felsefi olarak “Akıl*İman Sentezi” kapsamında ele alınırsa bir umut vardır. Paşamızın yüklendiği yükten kurtulup ruhunun şad olması da buna bağlıdır.

    ….
    Devlet – Millettir ortak paydamız,
    Görülecek nicesiyle faydamız,
    Uyuma derin devlet, derin düşün,
    “Akıl*İman Sentezi”dir yasamız!
    ….

  3. 100 Bın ınsan oldu depremde tek bır kamu gorevlısı tek bır sıyasetcı ıstıfa etmedı.Neyı konusacagız bu ulkede kıme neyı anlatacagız.Allah garbının gurabanın dogrunun magdurun mazlumun yardımcısı olsun.
    Mubarek ramazana gırdık Dunyanın gozu onunde Gazzede ınsanlar aclıktan oluyor. Bıze oy vermezssenız Gazze duser dıyen ıkıyuzlu yuzsuz ınsanlar nerdesınız nerdesınız nerdesınız.

  4. abd zengini iş adamına yaşlılık zamanlarında sadece iyi haberleri yazan özel bir pembe gazete basarlarmış hergün o da okuyup mutlu olurmuş.
    şimdi iktidarın yandaşı bir sürü adına gazete denen ama bunla alakası olmayan pravda benzeri kağıt ruloları var.
    bunlar hergün ülke de ki hayatı pespembe gösterip aldıkları tüyü bitmemiş yetim hakkı paraları hakediyorlar.
    urfa da öyle bir yuhalama vardı ki erdoğanın şirazesi bozuldu bir süre kendine gelemedi.
    ne yaparsan yap sonunda sabrın çatladığı anlar vardır.
    zannediyorum urfa artık yolun sonunun göründüğünün ilk habercisi oldu.
    iktidar medyasının pembe düşlerine karşı halkın yaşadığı kara tablo.
    et kuyruklarında saatlerce beklemek bakalım yandaşların pembe tablosu mu sandığa yansıyacak yoksa vatandaşın yaşadığı sıkıntı ve azap mı.
    her şey 31 mart gecesi belli olacak.ülke aydınlığa doğrumu yol alacak yoksa 1 nisan sabahı zifiri bir karanlığa mı uyanacağız.

    • 28mayıs sabahı nasıl uyandıysanız yine aynısı olacak, başka da bir şey olmaz:)

  5. GOEBBELS DİYOR Kİ;
    Hitler’in propaganda bakanı Joseph GOEBBELS tarihî bir propaganda uzmanı.
    Yalanın kitabını yazmış.
    Siyasal İslamcılar karşısında ancak nal toplasa da hakkını yememek gerekir.
    Goebbels eşi ile birlikte 6 çocuklarını öldürdükten sonra eşi ile birlikte intihar ediyor.
    Kendisine yakışır bir jübile yapıyor.
    Siyasal İslamcılar dan da benzer bir jübile bekliyorum.
    Sabırla.
    Her neyse gelelim kahramanımız! Goebbels’e.
    Goebbels şunu diyor:
    “–Emrime( yani her türlü yalanı iftrarayı atacak, itibar suikastlarını fütursuzca ve gözünü kırpmadan, hatta zevk için yapacak)bir basın-yayın verin. Size VİCDANSIZ BİR HALK yaratayım.”

  6. yazarımıza katılıyorum. eskiden iyi kötü etik/ahlaki sınırlar vardı. bugün o da yok. her alandaki çürümüşlük kafalara ne zaman vuracak merak ediyorum.

  7. medyanın hali böyle işte.
    adaletin? ekonominin? eğitimin?
    her gün bir skandal, bir/bir çok yolsuzluk haberi.
    hangi alana bakarsanız bakın doğru çalışan bir şey bulmak mümkün değil.
    herkesin görüp yaşadığı enflasyon verileri bile neredeyse yarı yarıya gerçeği yansıtmıyor.
    sosyal çürüme denen böyle bir şey işte.
    türkiyenin yüzyılı.
    böylesi zamanlarda bazıları da itibarlarını kaybediyor işte,
    yazarımız gibi.
    yandaş medyaya bakarsak uçuyoruz kaçıyoruz… proje ve eser siyasetinde rakipleri yok gerçekten bir sonraki seçimde aya, halkın cebinden çıkmayacak lakin dövize endeksli 4 şeritli yol ihalesini, seçmeni alkışlarlar artık…
    hazır uzaya çıktık, sonrası inşaat işleri…
    yorumlara bakarsak gökten gelen emirler varmış? cenabı hak muzaffer edermiş?
    bakıyorum, bu emirler yoksulun, garibin, garibanın başına düşüyor gülle misali sanki. onları eziyor sadece. barınmadan gıdaya en temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanıyorlar doğal olarak zengin tayfanın işi tıkırında, keyfi yerinde. coğrafyamıza bakıyorum ülkeleri içler acısı haldeyken kendileri ve çevreleri zenginlik ve bolluk içindeki sisiler, esedler göklerden gelen emirlerle saltanat sürüyorlar hey maşallah.
    sefalet içinde ama halk halinden hayli memnun, %80 nin üstünde oy alıyorlar.
    yönetenler memnun, yönetilenler memnun.
    gökten gelen emirler herkesi olmasa da bir kesimi memnun ediyor demek ki.

    • gökten gelen emirler herkesi olmasa da bir kesimi memnun ediyor demek ki…..
      Didem hanım size çok üzüldüm…böyle yaşanmaz..devamlı mutsuz…hüzünlü….istediğin olmadiğı zaman sanki kaderi tenkit eder manadaki memnuniyetsizlik..🙂hatta sinir ve kızgınlık hırs…….
      şimdi sana şükret …kanaat et…olanla yetinmeye çalış…daireyi ihtiyarınfa olanla mutlu olmaya çalış..bırak kederi..umutsuzluğu desem..geç bunları diyeceksin..bunlar iktidarın kendi beceriksizliklerini örrmek için milleti uyutmak için kullandığı şeyler diyeceksin😂…şükürmüş..kanaatmış…olana rıza memnuniyetmiş..geç bunları değil mi..😂😂😂tamam geçelim…halbuki bunlar dinin esasları ve mutluluğun sırları….bunu diyincede diyeceksin ki gerçeklere gözümüzü kapayalım poliyannacılık mı oynayalım dediğini duyuyor gibi yım🙂.halbuki ıslah edemedigin şu kainatın bir sahibi var..pencerelerden bak ..içlerine girme…rahatla yaşa. 😂😂😂😂
      bu ülkede muhalif olmak gerçekten zor zanaat 😂😂

      • karşılıklı bir üzüntü içerisindeymişiz, ben size üzülürken siz de bana üzülüyormuşsunuz. anlatmaya çalıştığım gibi ülkenin genel durumu böyle zaten, türkiye yüzyılı böyle bir şey.
        kaderle şahsi bir sorunum hiç olmadı, tenkit etmeye kalksam ne istedin de vermedik der muhtemelen, gelmiş geçmiş en şanslı insan değil misin der, beni taş eder. biraz coğrafyam için mızıldadığım oluyor haliyle, o zaman da kader dile gelse geç bunları, herkes ne ekerse onu biçer der herhalde.
        şükür, kanaat, olana rıza, memnuniyet başka, yoksullaştırılmak, cehalette kalmak, fakirlik edebiyatı yoksulluk arabeski başka şeyler. dinin esasları mutluluğun sırları adalettir, ahlaktır, hoşgörüdür, cömertliktir.
        öyle ya, ıslah edemediğimiz kainatın sahibi, kainatı bizim emrimize musahhar kılmış değil mi? ıslah edemiyorsan suçu kendinde ara.
        ” Ve göklerde ve yerde olanların hepsini kendinden size musahhar kıldı.” diyor kitabımız. musahhar, teshir kökünden gelir, yani kainat insanın etkisindedir, fethine boyun eğdirilmiştir demektir. ilmin olsa, ıslah edersin. insan gücünün ve değerinin farkında değilse cehaletiyle kendini oyalar ancak.
        bu din adalet ve ahlakla tanımlanır, dolayısıyla bu din adil, ahlaklı, hoşgörülü bir toplum inşa eder. aksi halde
        uydurulmuş inançlar vardır sadece. onlarda yoksulluk, yolsuzluk, ahlak ve etik yoksunu toplum-lar inşa eder.
        pencerelerden bak…
        ne inşa edilmiş???
        Allah için sonuçtan memnun ve müsterih misin?
        sizin işiniz daha zor.

        • kaderle şahsi bir sorunum hiç olmadı,…..
          memnuniyetsizlik zımnî bir tenkittir…
          şükür, kanaat, olana rıza, memnuniyet başka, yoksullaştırılmak, cehalette kalmak, fakirlik edebiyatı yoksulluk arabeski başka şeyler. …..bu edebiyatı yapan sizsiniz..😉
          bu edebiyat ta yokluk hüzün memnuniyetsizlik olanla yetinmeme şikayet var…bunlarda bilakis tenkittir…
          Aleminde ….düşünce dünyasında …olaylara devamlı böyle bakan birinin bence işi benden de zor 😉..Benim de işim kolay değil.Allah sonumuzu hayr etsin..

          • kaderle şahsi bir sorunum hiç olmadı,…..
            memnuniyetsizlik zımnî bir tenkittir…lakin bu tenkit kadere değil çünkü geldiğimiz nokta kader değil. benim yaptığım edebiyattan çok rakamlara dayalı tespitler ve gerçekler. bu tespit ve gerçeklerde göklerden gelen emire değil, adaletsizlikten yolsuzluğa sebepler alemine tenkit var.
            biz peygamberler ve dostlarında çaresiz bir kabulleniş değil, haksızlık ve adaletsizlikle mücadele görüyoruz. haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır diyor zaten, olanla yetinmek başka mesele.
            bu din adalet ve ahlakla tanımlanır, dolayısıyla bu din adil, ahlaklı, hoşgörülü bir toplum inşa eder. aksi halde
            uydurulmuş inançlar vardır sadece. onlarda yoksulluk, yolsuzluk, ahlak ve etik yoksunu toplum-lar inşa eder.
            pencerelerden bak…
            ne inşa edilmiş???
            sonun hayr olması için niyetin hayr olması gerekir,
            nihayet bidayettir çünkü…

    • Didem hanım “böylesi zamanlarda bazıları da itibarlarını kaybediyor işte,
      yazarımız gibi.” dediğinize göre,
      sayın koruya “medeni ölü” sıfatını yakıştıranlar gibi düşünüyor olabilir misiniz?
      Eğer öyleyse, “itibar” anlayışınız biraz çarpık görünüyor diyeceğim ama nereniz doğru ki?
      Sayın yazar beğensek de beğenmesek de önemli bir yazardır, yazdıkları da öyle…
      Yılların fehmi abisinin yazdıkları hakkında ileri geri yorumsular paylaşmakla itibardan düştüğünü filan savlıyorsanız, geçiniz!
      Azerilerin dediği gibi: Yel kayadan ne aparır?

  8. Sağ seçmen bir vatandaş olarak bu durum çok zoruma gidiyor. TRT Haber’de akşam haberlerine bir bakın sürekli Ak partili adayların haberlerini yapıyorlar. Sanki CHP adayları seçime girmiyor. Özel kanalları anlarım ancak TRT 80 milyonun parasıyla yayın yapıyor ve bu durum sağ seçmen olarak benim çok zoruma gidiyor.

    • Günaydınnnnn….

      Benim de zoruma şu rektör atanan ama kaç yıldır her akşam bir yandaş kanalda üstelik rektör etiketiyle propaganda yapan kişinin her akşam canhıraş iktidarı savunması gidiyor. Yani nasıl bir yüzsüzlük. Ve o üniversitenin öğrencileri demiyor mu para veriyoruz ne alaka gel şurada işlere bak diye. Ama herkes hortumun nereye bağlı olduğunu biliyor. Sesini çıkarmıyor.

  9. Siyaset neden sancı çekiyor? Izdırap var mı ızdırap?? Yok😯! Neden acaba?..
    ÇÜNKÜ DEĞİŞİM KANSIZ! OLUYOR🤗
    Yuhalayan seçmenin (gencecik belkide işsiz) niçin yuhaladığını orda yaşayanlar bilir sadece!! (Aile aşiret siyasi düşünce vs)
    Eskiyi şöyle hatırlarım:
    Gasteler merkez ne derse onu yapmaz; NEYİ YAPIP NEYİ YAPAMAYACAĞINI!! BİLİRLERDİ!!! (Kuzu postlu kurt misali).
    Son dönemde ise kimin NE YAZACAĞINI NE AMAÇLADIĞINI BİLİYOR HERKES!😡
    Onunçün okumuyor YENİ NESİL! İZLEMİYOR TV! Gitmiyor okumuyor kütüphaneye!!!
    (Tak tik buk muk vakit geçiriyor aylak işlerle!…😡😡😡😡)
    Değişim kanlı olsaydı no’lurdu? Gazzede 30 bin insan göz göre göre … diyeceğim ama,
    6 Şubat 2023 te ne’oldu bizde? (50 bin miydi ne?😔😞☹️).
    Yani demem şu ki,
    C partisi de gelse!.. A partisi de gitse!..
    Ümidim yok benim hiç bir işte!

  10. …..
    Karşılıklı sümenaltı,
    Zülfüyare dokunanlar!
    Kutuplaşma eseridir,
    Tek taraflı okunanlar!

    Aksi kutbu yaşatmış mı,
    Hasbel kader “Deha” Paşa!?
    Tek taraflı örnek olmuş,
    Tek tarafa hâlâ maşa!…..

    Çok öncesi farklı mıydı?
    Sansür gırla, hasıraltı
    Böyle gelmiş, böyle gider
    Beş artı bir, değil altı!

    Haksızlığa parmak basar,
    Kadirşinas ve haksever,…
    Pek objektif sayın yazar,
    “Molla Kasım”dan haber ver?
    …..

  11. Eskiden nispeten böyle değildi diyorsunuz, daha önce sağcı partiler iktidarda olmasına rağmen Türkiye çapında ancak 2-3 gazete vardı, diğerlerinin hepsi insafsızca eleştiren, ne eleştirmesi tıpkı şimdiki gibi yalan, dolan ve iftira atan gazetelerle doluydu, buna rağmen aziz milletimiz kendisine hizmet edenleri görüp her zaman onları seçti, Karar gazetesi gibi Erdoğan’ı yenemeyince muhalif tarafına geçenler şu anda azınlıkta kalmalarının tek sebebi artık eskisi gibi insanları aldatamıyorlar, çünkü söyledikleri yalanlar en fazla ertesi gün ortaya çıkıyor, tabi senin dediğin gibi muhalefeti destekleyen Erdoğan düşmanları yapılanlardan ziyade dedikodu yapmasını sevdiğinden gerçekleri görmek yerine rahatlamak için az satan muhalif gazeteleri okuyorlar.

  12. C gastesi iyidir H a o mu, kötüdür!
    Gibi niyetleri okumam ben. İl başganını İstanbul Ankara da yuhalamışlar mı???
    Ona bakarım🤔. Bir yerde nüfus başka öbür yerde ülkenin üçte biri yaşıyor!!!
    Bazıları eyalet olalım bile der. Oysaki eyalet işleyişinin ekonomik ve prezantbıl yönüyle idari yapıda kullanımını annasak!!🤗..
    (Bölge üst mahkemeleri, B.Şehir Belediyeleri, bölge Valilikleri.. gibi.. bunu karayolları demiryolu havayolu ihtisas hastaneler gümrükler vb yani diğer ihtiyaç duyulan işler! İçin örnekleyerek annasak keşke) hayııırrr!!! Olmaaazz!!! Oy alamazlar!!!!😡😡😡😡
    Bir ilçenin aile sosyal yapısını İstanbul da kimse bilemez. Ama, Adana Mersin Konyayı bir koysak torbaya🤗🤗🤗.
    Gaziantep Kahramanmaraş Hatay’ı doldursak bir çuvala👍👍👍.
    Bak neler oluyor hayatta 🤗🤗🤗

  13. Tarafsızlıktan dem vuran adam tarafgirlik yapıyor ve bunun farkında bile değil! Fehmi Korunun kendisinden bahsediyorum.

  14. Aklımız ve düşünce melekelerimiz, dış dünyaya ait verilere göre hareket ediyor.

    Sadece yandaş tarafı veya sadece muhalif tarafı izleyerek elde ettiğimiz veriler ışığındaki düşünce faaliyeti, bizi hakikate en doğru bir şekilde nasıl ulaştıracak? Her ikisini takip etmeye de vaktimiz de yok ise.
    Hem öyle bile olsa akıl yorgun düşer bu yolda. Siyasetin işine akıl erer mi? Ermez tabi ki.
    Boşverelim yandaşı da muhalefeti de aklımızı başka şeylerle meşgul edelim.

    Değerli şeylerle.

    Kim seçilirse seçilsin altyapı, yol, kaldırım, su, katı atık, çöp vs. bu hizmetleri yapmayacak mı? Yapmıyor mu? Yapamayacak mı? Gerisi siyasi tatmin.
    Kendimize, kendi aklımıza ve gönlümüze yatırım yapalım biz. Burda ve ötede yok bize bizden yakını.

    HOŞÇA BAKIN ZATINIZA

  15. Hürriyet ten önce cumhuriyete bakmanız zihin yapınızın dışa vurumu değilmi, bizde sizi okurken bazı şeyleri aklımızda tutuyoruz. boşuna itibar kaybetmediniz ya, aklınızda bulunsun bu yüzden.

  16. secim suresini 5 yil olmasinin isteyenler siyasetcilerin guc zehirlenmesini unutmus olduklarindan bu ulkeye en buyuk zarari verdiler. simdi demokrasiyi mumla aratanlar mumun kendi dibine ışık vermedigini unutanlardir. kendine hayri olmayan bir mumcunun baskasina ne hayri olabilir ki.

    • Bulmuşlar gece gündüz kendileri için çalışan bir Cumhurbaşkanı, bırakırlar mı?
      Neyse enseyi karartmasınlar. CHP bir yolunu bulur, Erdoğan’ı bir kez daha Cumhurbaşkanı yapar nasılsa.

  17. Öylesine dehşet bir ahlaksızlığa
    batmış durumdayız ki belki de dünyada bir eşi benzeri yokturv? !

  18. Tek taraflı yönlendirilmek istenen kitleler ve bireyleriz. Bunu aklımızdan çıkarmayalım.
    Seçime giderken tek taraflı medyanın insafına kalmış durumdayız.. Aklımızdan başka rehberimiz yok…..😂😂😂😂😂
    Adam gibi akıllı muhalefet yapamamanın züğürt müdafası….Adam 20 yıldır iktidarda ….onca olumsuzluklar…ekonomik krizler ..hayat pahalılığı…şu bu…. hala daha sanki türkiyede sesli medya yok..(en çok seyredilen haber kanalı fox ve portakalken 😂).1940 ların tek parti tek ses medya şeflik dönemi var😂😂😂😂😂
    yani varya şu muhaliflerin hala erdoganın seçilmesini medyaya bağlıyorlar ya😂😂😂😂😂😂 o kadar çok gülüyorum ki….hemde mutlu oluyom….geçen yazıda dedigi gibi farkında olması gerekenler hala uyuyolar.
    😂😂😂sanki menderes erbakan Demirel özal Erdoğan medya üstünlüğü ile iktidar oldular…veya bunların seçildiği dönemde tek taraflı menderes medyası…Erbakan özal medyası falan vardı ve millet bu medyaya bakarak bunları kullanıyordu ..akılları yoktu😂😂😂😂
    biz adam gibi muhalefet yapamadık ..CHP nin marabası olanlara diye özelestiri ……..😂😂😂😂bak yine gülmekten yazamadım….

    • millet ittifakının fikir babası CHP mi? yani kemal Kılıçdaroğlu mu 6 partiyi biraraya getirdi. millet ittifaki kurulurken bilge başkan tezahüratları kime yapılıyordu. çok güldüğünden neye güleceğini şaşırmış bir halin var.

      CHP muhafazakar siyasetçileri niye transfer etti, Erbakan’ın öğrencisi Mehmet Bekaroğlu niye daha fazla etkili olamıyor diye sormuyorsun da bir araya gelip ittifak kurma başarısı göstermiş partileri CHP’in marabası olmakla itham ediyorsun. muhalefet sana bakinca ne yapacağını şaşırır tabi.

      akpartiden ayrılan Davutoğlu Babacan parti kuracaklarına CHP’ye katılıp orda siyaset yapsalardı ülkeye daha faydalı olmazlar mıydı. pari kurdular da ne oldu. onca yıllık tecrübelerini ziyan edip toy siyasetci Fatih Erbakan karşısında gariban kaldılar. fatih erbakanin seçim aracı kurşunlaniyorsa demekki etkili siyaset yapmış.

      • akpartiden ayrılan Davutoğlu Babacan parti kuracaklarına CHP’ye katılıp orda siyaset yapsalardı ülkeye daha faydalı olmazlar mıydı.😂😂😂😂😂😂😂😂
        işte bak buna daha çok güldüm…ya baran kardeşim o kadar bu ülkeden uzak ..bu milleti tanımayan biri durumundasın ki..
        biraz bu milleti anlamaya çalış.gez dolaş.toplum içine çık…ya bu kadar zam hayat pahalılığı (size göre yolsuzluk )adaletsizlik varken niye Erdoğan’ı tercih ediyorsunuz diye önyargısız samimi bir şekilde insanlarla sohbet et.anlamaya çalış..yalnız muhafazakar sağ seçmen ile..
        bakalım sana keşke Davutoğlu babacan keşke CHP ye katılsalardı mı diyecekler😂😂😂😂 yoksa……

      • CeHaPe zihniyetinin handikap ı zaten bu sayın Baran. Bişey yapıyor, yaptığını doğru sanıyor! (İşin garip tarafı herkesi inandırıyor! tıpkı uzaya 4 şerit.. gibi☹️)
        Demekki yok birbirinden farkları🤔.
        Masa devrildi gitti. Hata mıydı? Bilemem. Kime faidesi oldu dersen: hiçkimseye!!! (Zarar:tüm millete yazıldı bile).
        Domuzdan bir kıl çekmeyle olmaazzz!! Dedik bin kere. Saadet olmaz xxx .. ile!
        Gidilmez bu kafayla bir yere!
        (Dsp sol partiler dem in demli çay kısmı demokratlar sosyalistler Atatürk milliyetçiliği vatanperverlik laiklik demokrasi gibi değerleri öncelleyen,
        İnançlı, insana doğaya saygılı insanları yok saymak!!!…)
        Not: fark ne olmalı neyi aramalı?
        Kişiye İTAAT DEĞİL!!!
        AMAÇTA! HEDEFTE! İNANÇTA BİRLİK OLABİLMEK! …
        Bir araya gelebilmektir marifet 🤗.

  19. Başımıza taş yağacak galiba!?
    Baksanıza, sayın yazar besleme medyanın yazıp çizdiklerine itibar etmek yerine kendi aklımızı kullanalım filan diyor:)
    Halbuki biz kendisinden şöyle anketler eşliğinde bir “geliyor gelmekte olan” yazısı ya da hapisteki gazetecilerin ne suçu günahı var, salıverin gitsinler gibisinden bir yazı beklerdik,
    hayırdır inşallah?
    Yahu bizim millet ne zaman medyanın ağzına bakarak oy kullanmış ki?
    Evet eski türkiyede parası olan medya patronları kimi ahbap çavuş ilişkisinde oldukları güdük siyasetçi taslaklarını parlatmak için uğraşırlar ama her seferinde yine avuçlarını yalarlardı…
    Türk seçmenini kimse hafife almasın,
    kimin ne mal olduğunu, neyi gösterirken neyi gizleyip örtmeye çalıştıklarını çok net görüyoruz,
    kimse numara yapmasın, herkese her ebattan birer osmanlı tokatı alesta bekliyor,
    benden söylemesi:))))

Yoruma kapalı.