Siyaset rüzgâra göre yön değiştiren rüzgârgülü gibi bir şey.. Sanki solcular çok mu farklı?

12
Reklam

Siyasette bir günde her şey değişir mi?

ABD’de değişti: Yeni seçilen başkan Donald Trump’ı sevenler ile ondan nefret edenler Suriye’ye gönderilen füzelerden sonra yer değiştirdi.

“Önce Amerika” diyor ve dünyanın bir yerlerinde meydana gelmekte olan gelişmelere kulak vermek niyetinde olmadığını en açık ifadelerle beyan ediyordu Trump

İdlib’te kimyasal silâh kullandığı için.. Ruslar ile yerinde kalsın diye mutabakat sağladığı Beşşar Esad’a ceza vermek amacıyla.. 59 Tomahawk füzesini.. Suriye’ye gönderebildi.

Bill Clinton’a.. George W. Bush’a.. Barack Obama’ya.. savaş-yanlısı oldukları için karşı çıkan ‘antiwar’ sitesi ve yönetmeni Justin Raimondo.. benim gibileri hayal kırıklığına uğratma pahasına.. en baştan itibaren.. ‘Trump’çı’ bir çizgi izlerken…

Dün bir baktım, “Trump Trumpçılığa ihanet etti” başlıklı bir yazıyla okur karşısına çıktı…

Trump’ın yeminli muhaliflerinden bazısı ise, bu kararı için, kendisini tebrik yarışına girmiş bulunuyor.

Şaşırdım mı?

Reklam

Ne bu âni dönüşler şaşırttı beni.. ne de başkanlığa gözünü diktiği ilk günden beri “Önce Amerika” deyip duran Trump’ın.. daha başkanlıkta 100 gününü doldurmadan.. ‘savaşkan başkan’ haline dönüşmesi…

Beni şaşırtan.. köklü devlet geleneğine sahip bazı ülkelerin.. bu âni değişikliklere bakıp tavır belirlemekte acul davranmalarıdır.

ABD başkanları ‘savaşkan’ olur; siyaseti ‘savaş lobisi’ belirler çünkü

Her ABD yönetiminde değişebilir unsurlar ile pek değişmeyecek özellikleri görmek gerekir…

Trump’ın ‘savaştan yana’ değişmesi normaldir.. ancak Trump ve çevresi İslâm ve İslâmi olan her şeye karşıdır ve bunun değişmesi imkânsız derecesinde zordur.

Ne dediğimi biraz açayım:

Amerikan siyaseti ‘savaş lobisi’ ile iç içedir. Türkiye’de eskiden beri siyasetin müteahhitlerin etkisinde olduğu bilimsel araştırmalara konu olmuştur ya.. ABD’de siyaseti doğrudan etkileyen ‘savaş lobisi’dir.

Onlar ‘savunma sanayii’ demeyi tercih ediyorlar… ‘Savunma sanayii’ hem istihdama hem de milli gelire katkılarıyla ihmal edilmeyecek bir güçtür ABD’de…

Barack Obama başkanlığa göz kırpan taze bir senatör iken, George W. Bush’un Irak macerasına karşı çıkışlarda bulunmuş, Kongre’deki oylamalarda hep olumsuz oylar kullanmıştı.

Reklam

Nobel ödüllerini dağıtan heyet de, daha seçilir seçilmez (2008), Obama’ya, ‘barış ödülü’ vermekte tereddüt etmemişti.

Aynı yılın Mart ayında Obama’nın yaptığı, “Başkomutan olduğumda.. daha ilk günümde.. yeni bir hedef ilân edeceğim: Bu savaşı sona erdirme hedefi…” açıklaması arşivde duruyor.

Türkiye’ye geldi, Mısır’a gitti ve her konuştuğu zeminde ‘barıştan yana’ mesajlar verdi Obama.

Sonunu biliyoruz: Amerika’nın en savaşçı dönemidir Obama dönemi

Obama iktidara geldiğinde (2009) ABD’nin asker bulundurduğu yerler..
Obama ayrılırken (2016).. ABD’nin asker bulundurduğu yerler..

 

Donald Trump’ın farklı olması için bir sebep var mı?

“Var” diyenler şu haberi gözden kaçırmış olmalı. Okuyalım:

Donald Trump’ın başkan seçilmesiyle birlikte ABD bütçesinde kalemlerden çoğu tırpanlanıyor. / Tırpanlanma yerine artış görülen tek kalem, savunma alanı. /

Hazırlanan 2018 bütçesi aynen geçtiği taktirde 54 milyar dolarlık ek kaynak aktarılmış olacak savunma bütçesine. Bu da ABD tarihinde bir yılda en fazla artış sağlanması anlamına gelecek; bir rekor.”

Yeni dönem bizlere, bu bölgenin insanlarına, Obama’yı mumla aratırsa şaşırmamanız için bunları yazıyorum.

‘Popülist’ denilen liderlerin.. sözlerine ve söylemlerine değil.. yaptıklarına ve eylemlerine bakmak gerekiyor.

Pula dönmüş para üzerine ‘Açım’ yazmış bir Venezuelalı

Venezüela: Nereden nereye ve şimdi ne tarafa…

Benim yakından izlediğim ülkelerden biridir Venezüela.

Hakkında zaman zaman kalem de oynatırım.

Venezüela çok eski olmayan bir tarihte ‘dünyanın öndegelen ekonomileri’ sıralamasında önlerde yer alan bir ülkeydi; bugün ise insanlarının temel gıda maddeleri ve ilâç bulamadığı bir ülke…

IMF bu yıl için enflasyon oranını yüzde 1666 olarak açıkladı; gelecek yıl için enflasyon tahmini ise yüzde 2880…

Halk sokaklarda ve “Açız” diye bağırıyor.

Okumuş-yazmış Venezüelalılar çareyi komşu ülkelere göçte buluyorlar.

Son haberi CNN verdi: Venezüela’nın başkenti Karakas’ta halk tam bir haftadır sokaklardaymış. Göstericiler “Özgürlük.. özgürlük” diye bağırıyormuş…

Halk Venezüela’da sık sık sokaklara dökülüyor da, bu defa ne olmuş?

Anayasa Mahkemesi, 29 Mart günü, parlamentonun bütün yetkilerinin kendisine devredilmesi yolunda bir karar almış…

Parlamento olacak, ama hiçbir yetkisi bulunmayacak; buna karşılık yasama ve denetleme yetkisini Anayasa Mahkemesi üstlenecek…

Hugo Chavez’den (1999) bu yana Venezüela’da ‘sosyalist’ bir iktidar var ve yüksek yargı üyelerini Chavez atardı, şimdi de halefi Nicolas Maduro atıyor; hepsi ‘sosyalist’

Muhalefet partileriyle baş edemeyen Maduro, çareyi, ‘yandaş’ Anayasa Mahkemesi eliyle parlamentoyu devreden çıkarmada bulmuş…

Protestolar sonucu, mahkeme, kararından vazgeçmiş; ancak sertleşen iktidar muhalif lider Henrique Capriles’i 15 yıl ‘siyasi haklardan mahrum’ edivermiş…

Halk sokaklarda “Diktatörlüğe son” diye gösteri yapıyor…

 

İktidar sağcıyı da bozuyor, solcuyu da; olan halka oluyor…

ΩΩΩΩ

Reklam

12 YORUMLAR

  1. savaş rantable bir argüman. bütün zamanlara. hele ki savaştıracak kimseler bulursanız…küçücük suriye de sayısı belli olmayan muhalif grup var. bir araya gelemiyorlar. bir büyük güç oluşturamıyorlar ve ittifak edecekleri zaman bazıları maalesef Müslümanları değil de kendilerinden olmayanları tercih ediyorlar. almanları amerikalıları ya da rusları ya da farketmez . sonra kurda kuşa yem oluyorlar. silah baronları iyice zengin oldular. eh artık sermaye arttırımı yapar yeni silahlar geliştirir yeni savaşlar çıkarırlar. çünkü kötülük tek millettir. tek ve güçlü olan, çok ama az olanı çok gibi ama yok gibi olanı hırpalar. parçalar böler fena hırpalar. ayağa kalkamayacak hale gelene kadar hırpalar. çünkü karşı koyacak yekpare bir gücün yoktur. tek vucut değilsindir olamamışsındır. gücün tek yerde toplanmasının ne kadar önemli olduğunu anlayamamışsındır. imparatorluklar ulus devletlere, ulus devletler kantonlara işte falan filan

  2. Bir yorumda ayetler karıştırılmış gibi:

    TEVBE suresi 40 – Eğer siz ona (Peygamber’e) yardım etmezseniz, (biliyorsunuz ki) inkâr edenler onu iki kişiden biri olarak (Mekke’den) çıkardıkları zaman, ona bizzat Allah yardım etmişti. Hani onlar mağarada bulunuyorlardı. Hani o arkadaşına, “Üzülme, çünkü Allah bizimle beraber” diyordu. Allah da onun üzerine güven duygusu ve huzur indirmiş, sizin kendilerini görmediğiniz birtakım ordularla onu desteklemiş, böylece inkâr edenlerin sözünü alçaltmıştı. Allah’ın sözü ise en yücedir. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

    TAHA SURESİ 45 – Mûsâ ve Hârûn, şöyle dediler: “Ey Rabbimiz! Şüphesiz biz, onun bize karşı aşırı davranmasından yahut azmasından korkuyoruz.”
    46 – Allah, şöyle dedi: “Korkmayın, çünkü ben sizinle beraberim. İşitirim ve görürüm.”

  3. ABD’de guclu bir “Savunma Sanayii Lobisi” oldugu dogru ama Dunya’nin dort bir yanindaki mudahalelerini ve asker bulundurmasini bunla aciklamak dogru degil. Ana neden ABD’nin “Super Guc” olmasidir. Bu yuzden herhangi bir yerdeki herhangi bir olay onu ilgilendirir, yakindan. Bu hem Dunya genelinde kurdugu siyasal ve ekonomik iliskilerine baska gucler (mini super-gucler ya da yerel gucler) tarafindan zarar verilmesini onlemek ve hem de “psikolojik hakimiyet” saglamak acisindan elzemdir. Bu dediklerim sadece ABD’ye ozel degil, her Super Guc icin gecerli. Ama son yuzyilda ABD haric gercek bir Super Guc yok Dunya’da.

    Yazinizin basligi da hafiften tarafli olmus “Sol” dediginiz icin. “Sosyalist/Populist” deseydeniz daha gercekci olurdu bence. Ama herhalde hafif bir mesaj var burada “Sol deyip Sag vurmak” seklinde, Turkiye’ye gonderme yapilarak.

  4. Osmanlılar Avrupa’ya; coğrafyayı, astronomiyi, pusulayı, barutu ve kağıdı öğretti. İngiltere ve Rusya Osmanlıları taklit ederek imparatorluklar oluşturdular. Amerika bu bilgilere dayanarak keşfedildi. Yahudiler İstanbul’a taşındılar ve Türkiye’den Batı’yı kanlar içinde 500 senedir yönetiyorlar. Yüz yıl savaşları, yedi yıl savaşları, Birinci ve İkinci Cihan savaşları Avrupa’nın yapısını oluşturdu. Dünyaya hükmeden Katolik Sermaye’nin Protestan mezhepleri ile küçücük bir kente dönüştü.
    AB halkı uyanıyor. Sermaye’ye cephe alıyor. Sermaye de karşı taktiği buldu; istemediğini savunmak, sonunda istediğinin olmasını sağlamak. Cumhuriyetçileri iktidar edemeyince demokratik kesildi ve kendisine karşı imiş gibi davranan Trump’u iktidar etti. Ne var ki iktidarın bir hastalığı vardır. Kendisi oldum zanneder ve onu iktidar edenlere kafa tutar. Trump’un ve AK Parti’nin durumu budur. Sonunda Allah’ın dediği olur.
    Sermaye cihan savaşını çıkarmak için krizler oluşturur. Ekonomi krizdir, terör krizdir, iktidar krizdir ve nihayetinde ahlak krizdir. Venezuela’da oynanan budur. Türkiye’de oynanan budur. 16 Nisan’da ‘Evet’ çıkarsa Sermaye daha oyuna devam edebilecek demektir. ‘Hayır’ çıkarsa Sermaye siyasetini değiştirecek demektir. 15 Temmuz darbesi devam emektedir. 15 Temmuz ikinci darbenin hazırlığı idi. Türk Ordusu’nu büsbütün çökertmeyi hedefliyordu. Başaramadı. Şimdi Anayasa oylaması ve olağanüstü hal ile bu yolda başarılı olarak ilerliyor.
    16 Nisan bakalım onu durdurabilecek mi? Ebubekir gibi mağaradayız. Yanımızda Muhammed yok ama Kuran diyor ki “La tehafa inneni meakuma”. Kuran’ı doğru anladığımı sanıyorum.

    • Sayın Karagülle, İsrailoğullarına vadedilmiş toprakları vermemiz gerektiğini yazmıştınız geçenlerde. Bu sonuca Kuran ve sünnet ışığında nasıl ulaştığınızı merak ediyorum.

    • Sayın Karagülle, zikrettiğiniz isimleri sıfatları ile kullansanız daha şık olmaz mı ? (Hz Ebubekir ve Hz Muhammed (SAV) olarak,

  5. Amerika,”büyük şeytan”lığını yapıyor.Büyükler büyük oynar veherzaman “dalya”derler.
    Asıl irana bakmak gerek,nekadar sağlam,istikrarlı dış politika izliyor ve hiçbir zaman açık düşmüyorlar
    Peki Türkiye ne yapıyor?
    Bilen var mı?..

  6. SİYASETİN DİLİ
    Elli yıldır siyasei izlerim
    Görmedim şimdiki müptezelliği
    Bunu bilir daim bunu söylerim
    Edep önde gelir ezel ezeli

    Bülbülün çektiği dili belası
    Görmedin mi mumu dilinden yanar
    Diline hakimdir insanın hası
    Selameti sabır sükunda ara

    Ağızdan çıkanı kulak duymalı
    Pişman olacağın sözü söyleme
    EDEP YA HU! dileğimiz olmalı
    “İnsan”sıfatını zelil eyleme.

  7. S Koru Dünkü yazınızı bugün okudum vaktim olmadığı için okuyamamıştım ve dedimki işte bu neden çünkü yazılarınız olayların gerisinde kalıyor ve başka yazarlardan alıntılar yapılıyordu ağırlıklı olarak kırıtik olaylarda illaki gerektiğinde başka yazarlardanda yararlanmak gerekir .

    Eski dostlardan haberler gelmeye başladı artık

    Adil öksüz olayında aslında gerçekler yeni ortaya çıkmaya başladı neden şimdi gündeme geldi CHP nin herzamanki gibi seçim malzemesi en olmaz şeyleri bile kullanıyor bu
    Adil öksüz belgeleri kaç ay önce CHP ye verilmişti ozaman neden açıklamadı
    K Kılıçtaroğlu bana verilmedi diyor tabiki senin adına chp ye verildi sizi riske atmamak için birde hükümeti suçlamak için e postamı okuyorlar diye bu düpedüz bir pilan dahilinde olabilirmi?

    15 temmuzun hain darbe girişimine önce tiyatro dediler tutmadı şimdide konturollü darbe deniyor sormak lazım kimin konturolünde gerçekleşdi bu darbe acep?
    Chp nin konturollünde olmasın mesela darbeciler o gece K Kılıçtaroğlunu aradılarmı o ne cevap verdi onlara sadece bildiğimiz . biz tüm darbelere karşıyız kelimesi başka ne konuşuldu birde bunlar sorgulansa iyi olur zannımca

    İşi sulandırmanın kimseye faydası yok siyasi emeller uğruna
    Şehit ve gazilerin kemiklerini sızlatmasınlar biraz vicdan

  8. ABD’nin 2015 yılındaki milli geliri 18 trilyon 36 milyar dolardır. 2015 yılında ABD’li firmalar 209,7 milyar dolar savunma sanayi üretimi olmuş, bunun 10,4 milyar dolarını ihraç etmişler. Silah üretiminin ABD ekonomisine %1,1 lik bir katkısı vardır. 2015 yılında Apple firmasının 233,7 milyar dolardır. Buna diğer tech firmaları dahil değildir.

    “Venezüela çok eski olmayan bir tarihte ‘dünyanın önde gelen ekonomileri’ sıralamasında önlerde yer alan bir ülkeydi” ise hangi kaynakta ve hangi kritere göre,

    Venezüel’la dünyada en kötü yönetilen ülke nedeni ise sosyalist bir sistem olması, yani kaynaklarını iyi dağıtamıyor. Konunun başkanlık sistemi ile yakından uzaktan alakası yok. İlaç yok nedeni ise ilaç üreten firmalar ham maddeyi ithal etmeleri devletin ise ithal edilen ham madde fiyatından ilaç satışı yapmalarını istemesi sonucu ilaç firmalarının üretimi durdurmuş olmalarıdır.

    • ZAMAN ÇİZELGESİ
      Darbeden birgün önce,Rusya darbe uyarısı yapıyor, adı rumuzlu Binbaşı Darbe teşebbüsünü Ankara”ya bildiriyor
      15 Temmuz saat 16.00 Darbe teşebbüsünden MİT Müsteşarlığı haberdar oluyor
      Saat 17.54″de haber Genel Kurmaz Başkanına iletiliyor
      Saat 19.34… Cumhurbaşkanının öğrenmesine sıra geliyor!
      Saat21.30 .. Ve nihayet Başbakan da MUTTALİ OLUYOR.(O sırada acaba tünelde miydi?!)
      Kuvvet komutanları,değişik yerlerde düğündeler..
      Özel Kuvvetler KomutanıKorgeneralZekai Aksakallı:”TSK”dakriz ve olağanüstü durumlarda PERSONEL,KIŞLAYI
      TERKETMESİN EMRİ VERİLİR. Bu emir niçin verilmedi
      dakikalar içinde yukarda görüldüğü gibi 4 saatte tamamlanan en üst merciler arası iletişimin dakikalara sari olarak sağlanması gerekmezmiydi?
      Ve Sorumlu herkesin görevinin başına acilen dönmesi,Ankara”da hemen bir kriz masası kurulması kurulması gerekmezmiydi. Yoksa, Hande Fırat mıydı kriz masası sorumlusu?
      “Kontrollü” Nitelemesi ne ki, daha ne sıfatlar duyulacaK,alışılsın bunlara..

    • venezüella sosyalist bir sistem olduğundan kötü yönetilmiyor. venezüella kötü yönetiliyor. çin de kendince sosyalist ama bizden iyi yönetildiği kesin. Diğer yandan aslında çinin de sosyalist olduğu tartışmalı. şunu söylemek istiyorum. Evet venezüella kötü yönetiliyor. Evet venezüelladaki yönetim kendini sosyalist olarak niteliyor. ama venezüella sosyalist olduğu için değil, yöneticileri kötü olduğu için ve ülkede demokrasi olmadığı için kötü yönetiliyor.
      Sosyalizm ya da kapitalizm ya da feodalizm dendiğinde bir ekonomik sistemden bahsediyoruz. üretim ve bölüşüm sisteminden bahsediyoruz. kuşkusuz ekonomik sistemler de ülkedeki durumun nedeni olabilir. ancak kötü yönetim ya da iyi yönetim dediğimizde orda yöneticilerin yeterlilikleri-yetersizlikleri + demokrasinin olup olmaması gündeme gelir.

Yoruma kapalı.