Henüz her sorumludan kendi alanına giren hataların kabulüne dair bir hesap verme çabasına tanıklık etmedik ama olsun, onları bulundukları göreve getiren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan depremin
Biri şunu yazmış: “Mümkün olsa da geçmiş olsun mesajı gönderen bazı sahtekar devletlere desek ki, sizin mesajınızı kabul etmiyoruz, alın başınıza çalın.” Bir başkası da
Herkesin en baştan itibaren ‘yüzyılın felaketi’ olduğunu kabullendiği çifte depremden, üzerinden yıllar geçtikten sonra bile hatırlanacak pek çok anı kalacak. En başta da, enkaz altında
Bu depremden zihnime takılı kalacak fotoğrafı biraz önce bugünkü Guardian gazetesinin ilk sayfasında gördüm ve siz de göresiniz diye o fotoğrafı bu yazının girişine koydum.
Türkiye’nin altında her an harekete geçmeye hazır faylar olduğunu hepimiz biliyoruz. Bilmeyenlerimiz de, 1999 yazında -17 Ağustos 1999 tarihinde- bir gece yarısı karşılaşılan 7.6 büyüklüğündeki
Bugün yazımda üç ayrı başlık altında üç değişik konuyu işledim. Depremler bize neyi öğretemedi? İzmir depreminin bilançosu her geçen gün biraz daha ağırlaşıyor. Depremde hayatını
Yıllar ve yıllar boyu hemen her gün, çoğunlukla da ülkeyle ilgili konularda kalem oynatan biri olarak, aslında çok iyi anlamam gerektiği halde yine de zorlandığım
Böylesine büyük bir sarsıntıdan az sayıda can kaybıyla çıkıldığı için ne kadar şükretsek az. Elazığ ile Malatya’yı sarsan depremde hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına sabır, yaralılara
Elazığ’da 6.8’lik deprem oldu. Uzmanı “Bu, 30 atom bombası şiddetinde bir enerji boşalması anlamına geliyor” tespitinde bulundu. Yetkililer panik havasını engellemek için seferber oldular. İlk
Deprem sözcüğü bile insanın içini ürpertir; özellikle bizlerin… Özellikle de 20 yıl önce yaşanan ve çok sayıda insanımızın canına mal olan Marmara Depremi’nden sonra… İstanbul
