Yarım asrı aşan gözlemciliğim siyaset konusunda bana hiç değilse bir şey öğretti: Siyasette “Mümkünü yok, olamaz” keskinliğinde bir cümlenin yeri bulunmadığını… Zamanında yaptığı sözlü çıkışlarla bir siyaset
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde önceki gün yapılan seçimde, muhalefetin adayı Tufan Erhürman, aralarında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın da bulunduğu rakiplerine bayağı bir fark atarak seçilmeyi başardı. Tatar’ın %35.7
CHP’nin Özgür Özel’in genel başkan seçildiği bir önceki kurultayı ile ilgili dava, pek çoklarınca beklendiği üzere sonuçlanır ve kurultayda kaybeden Kemal Kılıçdaroğlu ile arkadaşlarına parti emanet edilirse, kararın
İsrail ile İran arasındaki Trump’ın İsrail’den yana taraf olduğu savaşı ABD’de izledikten sonra, ülkeye döndüğümde, hiçbir şeyin değişmediği gerçeğiyle karşılaştım. Bizde tarih hep tekerrür ediyor… Cezaevi
‘‘Dalya’’ demesine yalnızca üç yıl kalmış, Türk tiyatrosunun en bilinen ismi Haldun Dormen’in, kendisine yöneltilen ‘‘Sizce Türkiye’nin en büyük derdi nedir?’’ sorusuna, ‘‘Söyleyemem, söylersem hapse tıkarlar’’ cevabını verdiğini okuyunca irkildim.
CHP’li belediyelere karşı düzenlenen operasyonların sonuncusunun ‘beşinci’olduğunu biliyorum. Bu yazıyı okuduğunuzda sayı ‘altı’ya, hatta ‘yedi’ye çıkmış da olabilir. Operasyonlarda gözaltına alınan belediye görevlisi ve belediyeden iş alanların sayısı
Cumhurbaşkanlığında üçüncü dönemini sürdürmekte olan Tayyip Erdoğan’ın, yeniden adaylığı ile ilgili her açıklaması, seçime dolu dolu üç yıl varken, doğal olarak zihinleri karıştırıyor. Fazla uzak olmayan
Sırrı Süreyya Önder’i anma töreni sonrasında saldırıya uğrayan CHP lideri Özgür Özel’e girişilen eylem bir gerçeği herkese hatırlatmış olmalı: Türkiye’de ortam siyasiler için giderek ölümcül tehlikeler taşımaya
İstanbul’un halen cezaevinde tutuklu bulunan büyükşehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, 35 yıl önce mezun olduğu İstanbul Üniversitesi’nden aldığı diploma iptal edilmişti, biliyorsunuz… Üniversitenin yönetim kurulu tarafından,
Nereye gitsem, kiminle karşılaşsam hep aynı soruya muhatap oluyorum. Herkes ülkenin içinde bulunduğu durumu merak eder görünerek aslında gelecekle ilgili beklentileri öğrenmeye çalışıyor. Soruların biçiminden,
