Saat şu sırada sabahın 05.00’i; ABD’nin doğu yakasında ise gece 22.00… Seçimin genel gidişi belli olsa da, çok yakın geçen bazı eyaletlerdeki yarışlar yüzünden Amerikan
Gazetelerimiz günlerden beri Rusya’nın Türkiye’nin zorlamasıyla kabul ettiği, İran’ın itiraz etmediği, ABD’nin ise uyacağını bildirdiği ‘İdlib’ konusundaki mutabakatı gündemde tutuyor. Herhalde televizyon kanallarındaki tartışma programlarında
Önce bir itirafta bulunayım da en baştan yazımı okumaya değer bulup bulmayacağınıza kendiniz karar verin: Şu İdlib işinden ben hiçbir şey anlamıyorum. Cahilliğimi itiraf ettim
Yoksa Steve Hanke gönlünden geçeni değil de, şu sıralarda zaten olgunlaşmakta olan bir gelişmeyi mi bizlere haber veriyor? Steve Hanke Ronald Reagan‘dan Bill Clinton‘a ABD başkanlarının
Tamam, her bakımdan kritik ve sonuçları itibariyle hayati değerde bir seçime doğru hızla yol alıyoruz; siyasiler ve siyasete yakın duranlar için ülkenin tek gündemi var…
Neyse, muhalefet cephesi sonunda seçime ‘geniş ittifak’ halinde girmeye karar verdi ve bunu açıklamaya da hazır hale geldi: HDP’nin kendi başına hareket etmesi, geri kalanların
ABD’nin batısına doğru gidildikçe büyüse ve 11 saate kadar çıksa bile, New York ve Washington ile ülkemiz arasında şimdilerde yedi saat fark var (Bizde saat
Okumuş yazmışlarımız arasında Osmanlı’nın Birinci Dünya Savaşı’na nasıl girdiğini bilmeyenimiz yoktur; ama ben yine de kabaca özetleyeyim: Türkiye o dönemde Almanya ile yakın ittifak ilişkisi
Ne güzel Suriye konusunda Rusya ve İran’la birlikte ‘üçlü bir cephe’ oluşturmuş, Türkiye’nin çıkarlarına uygun bir nihai çözüm için umutlanmıştık ki, bizim için en kritik
Çocukken iddiamıza güç kazandırmak istediğimizde bir çoğumuzun sarıldığı türden “İki gözüm önüme aksın ki” mi desem, sonuna bir de “Tamamen tesadüf” diye eklesem mi? Son
