Tayyip Erdoğan olmasa yazılacak ve konuşulacak konumuz olmayacak

11
Reklam

Meraklısınız veya işiniz öyle gerektirdiği için ülkemiz siyasetiyle mümkün olduğunca yakından ilgileniyorsunuz; ortama baktığınızda ne görüyorsunuz?

Ben yalnızca iktidar partisini ve iktidar partisi denildiğinde de bir tek figürü görüyorum: AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı…

Siyaset ve siyasiler üzerinde ağırlığı tartışmasız Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın; başına geçtiği partiyi omuzladığı, bu sebeple AK Parti’nin eksiği ve gediğiyle uğraştığı gibi, muhalefetin kullanacağı malzemeleri de onlara kendisi sağlıyor.

İnanmayan şu son birkaç haftanın tartışma gündemine bir de bu gözle baksın: Muhalefet partisi sözcülerinin ortaya attığı tek bir tartışma maddesi yok ülke gündeminde; olumlu ve olumsuzuyla hemen bütün tartışılan konuları Cumhurbaşkanı Erdoğan sağlıyor.

Fanila muhalefeti bile

En son neyi tartışıyoruz?

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun fanilalı fotoğrafını değil mi? Uzun yürüyüşü sırasındaki bir mola ânında kızıyla karşı karşıya oturmuş açlığını gidermeye çalışırken fotoğrafı medyaya yansımıştı CHP liderinin; “Atatürk’ün öyle bir fotoğrafı hiç oldu mu?” diye tartışmayı başlatan kimdi?

Her gün gazetelerde yayımlanan yüzlerce makaleyi sektirmemeye çalışarak okuyorum ve iddialı bir tespiti sizlerle paylaşmaya hakkım olduğunu düşünüyorum.

O tespit şu: Medyaya da, ihtiyacı olan yazı ve yorum konusunu, büyük çapta Tayyip Erdoğan sağlıyor.

Reklam

Gazetelerde çıkan yazılarda ve televizyonların tartışma programlarına çıkan yorumcuların ağzında en çok tekrarlanan isim Tayyip Erdoğan’ın ismi…

“Tayyip Erdoğan ismi geçen yazılar bugün gazeteye konulmayacak” diye bir talimat çıkarılsın, gazetelerin yarından fazlası o gün boş çıkmak zorunda kalabilir.

Akşamları kafa ütülenen televizyon programları konusuz kalabilir aynı türden bir talimatla…

Muhalefet gündemi arkadan izliyor

Konuyu ele almamın sebebi şu: Muhalefetin kendisini yeniden ve köklü biçimde düzenleme ihtiyacı duyduğunu belli ettiği bir dönemden geçiyoruz, bu da iktidar partisi ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı içine sindiremeyenlere umut veriyor.

Umut elbette güzel ve yararlı bir duygu; ancak gerçeklerle uyuştuğu taktirde.

Gerçek ise, muhalefetin gündeme herhangi bir katkısının bulunmaması.

Hep arkadan geliyor muhalefet.

Ne dediğimi anlatabilmem hiç zor değil, örnek çok çünkü:

Reklam

CHP şu sırada ne işle meşgul, Çanakkale Savaşı’nın cereyan ettiği yer olduğu için seçilmiş Eceabat/Kocatepe’de düzenlenen ‘Adalet Kurultayı’ ile değil mi?

Seçilen yer ve konu bile Tayyip Erdoğan’ı hatırlatmıyor mu sizce?

Peki kurultay için toplanan CHP’li isimlerin dışarıya yansıyan en önemli etkinliği ne?

Fanila ile poz vermeleri değil mi?

Yani?

Kendi liderlerinin fotoğrafına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği tepkiye tepki olarak bunu yapıyorlar…

Bir başka örnek de Ekim ayında kuruluş beyannamesini İçişleri Bakanlığı’na sunarak faaliyete geçmesi beklenen yeni parti oluşumundan: Kadrosu yavaş yavaş belli olmaya başladı yeni oluşumun; ancak topluma ne gibi bir program sunacağı hakkında bir fikrimiz var mı?

Meral Akşener ismi Tayyip Erdoğan’ın karşısına rakibi olarak çıkacağı için gündemde; yoksa Türkiye’ye yepyeni bir program teklif ve takdim ettiği için değil…

Dikkat ettiyseniz, Cumhurbaşkanı Erdoğan, karşısında tek bir muhalif isim varmış gibi davranıyor ve Meral Akşener ile yeni oluşum hakkında tek bir söz bile sarf etmiyor.

O böyle davrandığı için de yeni oluşum yeterince gündemde yerini alamıyor.

Hakkında bir şey söylese ya…

Yeni oluşum toplum tarafından dikkate alınmayı ve tartışma gündemine girmeyi istiyorsa, bunun yolu belli: Tayyip Erdoğan tarafından muhatap alınmayı başarmalı.

Bunun yolu da, insanların kulak vereceği türden bir programa sahip olmaktan ve toplumu hareketlendirmekten geçiyor.

Tek adamlı gündem

İyi bir şey mi bu durum? Ülke gündemini tek bir kişinin belirlemesi?

Sanmıyorum, ama ne çare, gerçek bu.

Dünya liderleri —Trump, Merkel, Macron ve diğerleri– de kendi ülkelerinde tartışma odağı konumundalar, eyvallah, ancak tek başlarına gündemi işgal ettiklerini kimse söyleyemez.

Avrupa ülkeleri gündeminde bile birinci madde Tayyip Erdoğan ekseninde Türkiye.

Hollanda ve Avusturya seçimlerine damgasını Türkiye ve Tayyip Erdoğan vurmuştu; önümüzdeki ay sandık başına gidecek Almanya’ya da kampanya konularını biz sunduk.

Daha doğrusu açıklamalarıyla Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan sundu.

Tek kişi etrafında dönem gündemin ülkemiz için iyi olmadığına eminim.

Cumhurbaşkanı açısından da sanıldığı kadar iyi olmayabilir bu durum.

AK Parti’ye yarıyor ama, bu da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yetiyor.

ΩΩΩΩ

Reklam

11 YORUMLAR

  1. Toplumumuz korku toplumundan, değerler toplumuna doğru geliştikçe ki bunun doğal ortamına bulması için yüz yıl gerekiyor;insanlar değil fikirler; fikirlerden sonra bütüncül sistematik fikirlerin ifadesi olan sistemler tartışılacak. Bireysel haklarımız için kendimizi, ailemizi geliştirip sabırla doğruluktan ayrılmayarak İbrahim peygamberin atıldığı ateşe su taşımış olacağız.

  2. Türkiye’nin gündemini R. Tayyip Erdoğan’ın belirlemesi gücünden mi kaynaklanıyor yoksa muhalefetin zayıflığından mı? Ya da köşe yazarlarının kısırlığından mı? Öyle ya başka üreteceği kaynağı olmayan kalemler hazır buluşçuluğu tercih ediyorlar. İyi de Avrupa liderlerinin de gündemini bu Türkiye’nin C.başkanı belirliyorsa burada başka neden olmalı değil mi? Muhalefetin Çanakkaleden gündeme düşen fanilası olmadı sadece. Halayları, içki masaları ve şişeleri de yansıdı. Ama bunlar fanilanın gölgesine saklanmaya çalışılıyor. Ne de olsa şehitler diyarından hoş bir yansıma değil.

  3. Trump, Markel ve Macron kendi ülkelerinde bizimkisi kadar gündem olmuyorsa bunu biraz da o ülke halklarının ne ile meşgul olduklarına, hayat standartlarının ne şekilde gerçekleştiğine bak lazım.

    Evet, Erdoğan gündem belirliyor ve hayatımıza girmediği gün değil saat bile yok. Güne onunla başlar, gün içerisinde onunla olur ve günü onunla bitiririz..olumlu ya da olumsuz.

    Irak ve Suriye’de dev posterleri asılı o devlet başkanları buna neden ihtiyaç duyarlardı..kendilerinin vazgeçilmez olduklarına inandıkları için galiba.

    Henüz Erdoğan’ın dev binalarda “kalıcı_ hale gelen dev posterlerini görmesekte hergün medyada “Erdoğan” bombardımanına maruz kaldığımızdan şimdilik buna gerek duyulmuyordur.

    Atatürk’ün biz de olduğu kadar heykel, büst ve portrelerinin olduğu başka ülkelerin kurtarıcı liderlerinin kendi ülkelerinde olduğunu hiç sanmıyorum..ancak bu göreceli zayıf veya geri kalmış-gelişmekte olan ülkeler için sözkonusu.

    Erdoğan başkanlığını tescillediginde heykelinin dikilmesi gündem olur mu acaba?

    Yeni Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı verdiğimiz hep vurgulandına göre..
    Muasır devletler seviyesine ulaşmaya, yeni bir program da o zaman yazılır belki.

  4. Sayın Koru, Sadece Türkiye değil Dünyadada Türkiye hakkında yazılıp konuşulanlarda ayni kaynakdan üretiliyor.
    Milletın bu tür içi boş giyimle kuşamla uğraşacak politikacılara değil icraat yapacaklara ihtiyacı var.
    Dünya bizdeki yazılıp,konuşulan konuları şaşkın şaşkın izliyor, oysaki onlarınbizle ilgili yazıp konuştuğu konuların içi dolmuş taşiyor ve bizim başımız hayli ağıracaga benziyor.Çünkü onlar bizim acemice veya”Türk usulu” desek daha iyi olur kanunlarında olan imkanları kanun diş yaparak Türkiyeyi zor durumda nasil bırakdıklarını yazımp konuşuyorlar. Önemli olan gündemi “ülke ve hlak” halk yararına belirlemek.
    Bizdeki bu tip konuşmaları değişik yazım uslubu ile değerli Karagülle hocanin nasıl yorumliyacağını merak ediyorum.
    Bence CHPye şunu demelerını tavsiye eder, “iyi yapmış giymiş.”

  5. Ülkenin yeni partiye ihtiyacı vardır. AK Parti’ye kurulmuş tuzaklar vardır. Uçuruma doğru gidiyor. Bunun sebepleri şunlardır:
    a) Kurucu kadro kenara itilmiş, yeni kadro oluşturulmuştur.
    b) Cumhurbaşkanı aynı zamanda parti başkanı olmuştur. Bu ya diktatörlüğü getirir ya da partiyi bitirir.
    c) Olağanüstü hal ile tüm arkadaşlar tedirgin edilmektedir. Sadece çıkarcılar partiyi işgal etmektedirler.
    d) Ciddi muhalefeti olmayan bir kuruluş kendisi de çöker. Sosyalizm gitti, kapitalizm de dağılıyor.
    Ciddi bir muhalefete önce AK Parti’nin ihtiyacı vardır.
    Ciddi muhalefete ilk aday MHP’dir çünkü Halk Partisi hala İslam karşıtı kabul ediliyor. Onun bu imajı kaldırması için yapacakları çok şey vardır. Oysa MHP’nin böyle bir sorunu yoktur. Türkeş İslam karşıtı kadroyu tasfiye etmiştir. Bahçeli de mafyayı tasfiye etmiştir. MHP’nin başarıya ulaşması için;
    a) İslam düzenini resmen kabul etmesi gerekmektedir. Adil Düzen demese de ilahi kitapların müspet ilme dayanan yorumlarını kendisine delil yapmalıdır.
    b) Başına bir orgenerali getirmelidir.
    c) Irkçılığı bırakıp ulusçuluğu esas almalıdır. Kürt sorununu çözmelidir. “Dağdaki PKK da bizim kandırılmış vatandaşımızdır. Eşkıyalığa devam edenlere karşı acımasız olacağız ama tövbe edenleri de merhametle karşılayacağız.” demelidir. HDP’yi tanımalı ve onunla diyalog kurmalıdır.
    d) AK Parti CHP ve diğer partilere karşı olmamalı. Ülkemizi üçüncü cihan savaşının belasından korumak ve muasır medeniyetin üstüne çıkarmak için bütün partilerle uzlaşma içinde olmalıdır.
    Meral Akşener veya Bahçeli bir orgeneralde anlaşmalıdır. Bu orgeneral namaz kılan ve hanımı başını örten bir orgeneral olmalıdır.

    Yorumu yayımlamamanız halinde yorum http://www.akevler.org/AkevlerMakaleler/8582/SonEk/0/Suleyman-Karagulle/YORUM
    linkinde yer alacaktır.

  6. Ülkenin yeni partiye ihtiyacı vardır. AK Parti’ye kurulmuş tuzaklar vardır. Uçuruma doğru gidiyor. Bunun sebepleri şunlardır:
    a) Kurucu kadro kenara itilmiş, yeni kadro oluşturulmuştur.
    b) Cumhurbaşkanı aynı zamanda parti başkanı olmuştur. Bu ya diktatörlüğü getirir ya da partiyi bitirir.
    c) Olağanüstü hal ile tüm arkadaşlar tedirgin edilmektedir. Sadece çıkarcılar partiyi işgal etmektedirler.
    d) Ciddi muhalefeti olmayan bir kuruluş kendisi de çöker. Sosyalizm gitti, kapitalizm de dağılıyor.
    Ciddi bir muhalefete önce AK Parti’nin ihtiyacı vardır.
    Ciddi muhalefete ilk aday MHP’dir çünkü Halk Partisi hala İslam karşıtı kabul ediliyor. Onun bu imajı kaldırması için yapacakları çok şey vardır. Oysa MHP’nin böyle bir sorunu yoktur. Türkeş İslam karşıtı kadroyu tasfiye etmiştir. Bahçeli de mafyayı tasfiye etmiştir. MHP’nin başarıya ulaşması için;
    a) İslam düzenini resmen kabul etmesi gerekmektedir. Adil Düzen demese de ilahi kitapların müspet ilme dayanan yorumlarını kendisine delil yapmalıdır.
    b) Başına bir orgenerali getirmelidir.
    c) Irkçılığı bırakıp ulusçuluğu esas almalıdır. Kürt sorununu çözmelidir. “Dağdaki PKK da bizim kandırılmış vatandaşımızdır. Eşkıyalığa devam edenlere karşı acımasız olacağız ama tövbe edenleri de merhametle karşılayacağız.” demelidir. HDP’yi tanımalı ve onunla diyalog kurmalıdır.
    d) AK Parti CHP ve diğer partilere karşı olmamalı. Ülkemizi üçüncü cihan savaşının belasından korumak ve muasır medeniyetin üstüne çıkarmak için bütün partilerle uzlaşma içinde olmalıdır.
    Meral Akşener veya Bahçeli bir orgeneralde anlaşmalıdır. Bu orgeneral namaz kılan ve hanımı başını örten bir orgeneral olmalıdır.

    • Ülkenin bütün problemleri bitti, geriye tek hanımı başörtülü olan orgeneralin olmaması mı kaldı? Milli görüş geleneğinden gelenleri bazen anlamak zor. Hayır anlamaya çalışmaya da gerek yok !

  7. Medyanın neredeyse yüzde doksanını ben kontrol ediyor olsaydım herkes beni konuşur olurdu.

  8. Atlet siyasetine noktayı koyan Sn.Devlet Bahçeli’ye teşekkürler . Memlekette tek sorun Sn.Kılıçdaroğlunun atletle yemek yemesiymiş gibi siyasi liderlerin bu olaya odaklanmaları , özellikle iktidar partisinin sözcüsünden tepedeki yöneticilerine kadar hepsinin bunu gündeme taşımaları , ülkem adına çok üzüntü verici gelişmeler . Bir yandan etrafımız düşmanla sarılı , çok ciddi beka problemi yaşıyoruz ve bunun siyasetini yaparken , diğer yandan atlet fanila muhabbetine girerek aslında siyasiler kendi kendileri ile çeliştiklerinin farkındalar mı acaba ? Artık bıktık bu ucuz siyasetten . Siyasetin de bir kalitesi ve düzeyi olmalı. Bu ucuz siyaset için Ak Parti ve CHP birbiriyle rakip gibi görünse de birbirini besliyorlar . Ak Parti CHP siz , CHP de Ak Partisiz olamaz . Siyasete Yen’i bi soluk getirecek aktörlere ihtiyaç var. Ak Parti de Metal Yorgunluğu nu giderse bile atlet ve fanila siyasetine girdikçe milletin derdiyle ilgilenmekten de gittikçe uzaklaşıyor . Allah millete feraset versin , sağduyu versin . Allah bu milleti sorumsuz siyasetçilerin vereceği zararlardan korusun.

Yoruma kapalı.