ABD’de daha önce de darbe girişimleri oldu.. Geçmişten günümüze bir örnek olay…

19
Reklam

Mesleğin pek çok özelliği ortadan kayboldu, bunun geçici bir durum olduğuna inanıyorum; ancak gazeteciliğin en temel güdüsü olan ‘merak’ unsuru da kaybolmuşa benziyor ki, işte onu geriye getirmek hiç de kolay olmayacak.

Başından çok sayıda askeri müdahale, darbe ve darbe girişimi geçmiş bir ülkede yaşayan insanların, ABD’de meydana gelen darbe girişimini umursamadığı herhalde düşünülemez; o halde bizim gazetelerde konunun es geçilmesi neden?

Şu başlıklara birlikte bakalım

Nasıl oldu da böyle bir girişim olabildi?

Ülkenin dört bir tarafından sayıları 30 bine varan bir kalabalık Washington’da toplandı; kimdi bu insanlar?

‘Darbe’ veya ‘darbe girişimi’ denilebilmesi için olay içerisinde silahlı ve rütbeli kişilerin varlığı gerekir; Capitol binası baskınında asker ve polis -veya asker ve polis eskisi- var mıydı?

Girişimi seçime hile karıştırıldığı iddiasını sürdüren, üç gün sonra sıradan biri olacak Donald Trump başlattı, ona Temsilciler Meclisi ve Senato’dan sayıları az olmayan üye destek verdi; bu, yeni bir iktidar yolu denemesi mi?

Medya darbe girişiminin neresinde?

Reklam

Bu soruların cevapları merak edilmez mi hiç?

Olayın meydana geldiği ilk günden başlayarak, bildiklerime öğrendiklerimi de katarak, yukarıdaki  sorular etrafında görüş açıklamaya çalışıyorum. Literatüre herhangi bir katkı bizde de oluyor mu merakıyla da bizim gazeteleri tarıyorum. 

Hayal kırıklığımı tahmin edemezsiniz.

Bugün de bir başka merakımı -muhtemelen konuya ilgi duyan pek çoklarınızın merakını da- gidermek istiyorum.

Darbelerde para gücünün rolü.. ABD’den bir örnek

Şimdiki merakım şu: Acaba bu işin arkasında ‘para gücü’ de var mı?

‘Para gücü’ bütün darbelerin arkasında aranması gereken en önemli unsurlardandır. ABD ‘kapitalizmin kalesi’ olduğuna göre, başka ülkelerde bu motivasyonu kolayca elde etmek mümkün olmasa bile, ABD’deki son girişimin zeminini biraz kazırsak altından gerçek güç sırıtabilir diye düşünüyorum.

Bakalım öyle mi?

Reklam

ABD’de demokratik sürecin tekerini patlatma niyeti ve o niyeti hayata geçirme girişimi ile ilk kez 6 Ocak 2021 tarihinde karşılaşılmadı. 1898 yılına, Kuzey Karolina/Wilmington’a kadar uzanan bir tarihi geçmişi var bu girişimlerin…  

O kadar eskiye gitmeye bile gerek yok. 

1933 yılında, ABD’ye ‘yeni bir yol’ (‘new deal’) vaadeden adayın seçimi kazanmasını çıkarlarına aykırı gören para babaları, Franklin D. Roosevelt’in (FDR) başkan olup ipleri eline almasının önüne geçmek için hareketlendiler. Görevlendirdikleri birini -adamın adı Gerald MacGuire– ülkenin en önemli kahramanlık madalyasını iki kez kazanmış, herkesin ve özellikle ordu saflarında yer alanların sevgisine sahip bir emekli generale –Smedley D. Butler– gönderdiler. 

Görüştükleri general, kendisinden istenenin, o dönem İtalya’da Mussolini ile kendini belli etmiş faşizm ideolojisini ABD’ye taşıma niyeti ile irtibatlı olduğunu fark ettiği için, parlak vaatlerle kendisine yaklaşılan projenin arkasında kimlerin olduğunu öğrenme ısrarında bulunmuş. Yeni kurulan ‘Amerikan Liberty League’ (ALL) adlı örgüt çok geçmeden kendini belli etmiş.

ALL’de yer alan şirketlerin bazıları bugün de ülkenin en güçlü kurumları: J. P. Morgan.. du Pont.. General Motors.. General Foods.. Birds Eye.. 

O dönemde ALL çatısı altında buluşan şirketlerin patron veya tepe yöneticilerinin hükmettiği para gücü 40 milyar doları buluyordu. [Bugünün değeriyle yaklaşık 800 milyar dolar.]

İkili arasındaki görüşmeler aylar sürdü ve Gen. Butler perde gerisinde ne olup bittiğiyle ilgili bilgilere sahip olunca, 1934 yılı içerisinde, daha sonra FBI adını alacak kurumun başındaki J. Edgar Hoover’a ihbarda bulundu.

Nasıl olduysa etkili bir askerin böyle bir ihbarda bulunduğu basına sızdı ve gazeteler Gen. Butler ile dalga geçen haberler ve yorumlar yayımlamaya başladı. Buna rağmen, Kongre, iddiaları araştırması için bir komite oluşturmak zorunda kaldı. Ancak Gen. Butler yaşadıklarını o komite üyeleri önünde isimler de vererek açıkladığı halde işin üzerine gidilmedi ve komite bulgularını yayımlamadı. Gen. Butler komite önündeki konuşmasında açıkladığı halde verdiği isimler tutanaklardan çıkarıldı.  

Gen. Smedley Butler başından geçenleri ‘War is a Racket’ (Savaş bir tezgah) adını verdiği bir kitapta açıkladı.

[Araştırmacı Sally Denton’un 2012 tarihli ‘The Plots Against the President: FDR, A Nation in Crisis and the Rise of American Right’ (Başkana karşı girişimler: FDR, Krizde olan bir millet, Amerikan sağının yükselişi) adlı kitabında bu olay uzun uzadıya anlatılıyor. Butler’ın ‘Savaş bir tezgah’  kitabı 1935’te yayımlanmıştı; Denton’un kitabından sonra 2013 yılında yeni basımı yapıldı.]

FDR’a karşı darbe girişimini planlayanlar, öne sürecekleri itibarlı general sayesinde 500 bin kişilik asker-eski asker kitlesini Washington’a yığmayı, göstericiler ve gazete yayınlarıyla Kongre’yi baskı altına alıp seçilmiş başkanın hareket alanını daraltmayı öngörüyorlardı. 

Niyetlerini gerçekleştiremediler.

Büyük sermaye dışında kalan herkesin zarar gördüğü ‘büyük ekonomik kriz’ (1929) sonrası başkan olan FDR, çiftçileri, üretim faaliyeti içerisinde yer alanları, işçileri, iş bulamayan kitleleri kollayan ‘yeni yol’ programını uygulamaya koydu.  

Uzun lafın kısası, 2021 yılı ocak ayında sahneye konulana benzeyen bir darbe girişimi, 90 yıl önce de ABD’de denenmek istenmişti.

O zaman ön planda askerlerin yer alması öngörülmüş, henüz televizyon olmadığı için gazeteler aracılığıyla kamuoyu oluşturulmaya çalışılmış, bu faaliyet için para babaları tarafından 300 milyon dolarlık bir bütçe ayrılmıştı.

Bugün, kendisi de ‘para babası’ iddialı biri olan Trump’ın başlattığı, bazı senatörler, Temsilciler Meclisi üyeleri ve medyanın desteğiyle, aralarında asker ve polis kimliklilerin de bulunduğu bir kitleyi ortalığa sürerek gerçekleştirilmek istenmiş 6 Ocak darbe girişiminin arkasında da sermayedarlar var mıdır? Varsa kimlerdir?

Yeni merakım bu.

Var.

Ayrıntıları yarına sakladım.

ΩΩΩΩ

Reklam

19 YORUMLAR

  1. Üstadım, bu darbeler konusunda çok araştırıyorsunuz. Bu şekil yazılarınızıda çok beğeniorum. Takdir ettiğim yazılar. Sizin anlattığınıza göre benimde anladığıma göre paran kadar konuş diye bir söz varya çok doğru. Para olmadan hiçbir iş olmuyor. Paranın da üstünde bir güç olduğuna hisseder gibiyim. O da din konusu. Bunun ikisi bir araya geldiği zaman bir şeyler yapıyor. Bizim türkiye de ki medyadan söz etmişsin de burdaki medya dillere destan takım tutar gibi taraf tutarlar. Ya bilir söyleyemez, ya bilemezler. Sonuçta biz bize benzeriz. Dünya da da durum bizden pek iyi değil. Sonuçta parası olanların sesinin çıktığı dünyada yaşıyoruz. Bunların dediği hep olmuyor ama sesleride biraz fazla çıkıyor. Hak ve adaletin hür olduğu bir dünyada buluşmak dileğiyle. Fehmi abi sanada çok teşekkür ediyorum.

  2. Kim bilir belki de kazanılmaması üzerine kurulu bir darbe kurgusudur. (bundan sonra ABD’de uzun bir süre popülist liderliğin önü kesildi.)

  3. Pazar günü kilisede papazın vaazını dinleyen adam , vaazın bir türlü bitmemesi ve uzadıkça uzaması üzerine dışarı çıkmaya karar verir ve yavaşça yerinden kalkıp kapıya yönelir . Bunu gören papaz duruma müdahale etmek ister ,
    – Beyefendi , vaaz henüz bitmedi .Neden gidiyorsunuz ? Adam cevap verir ,
    – Peder , traş olmam lazım .
    Papaz üstelemeye devam eder ,
    -Gelmeden önce niye traş olmadınız ! Adam,
    – O zaman bu kadar uzamamıştı !
    Selamlar , saygılar

    • Hayret yaa! hangi devirde yaşıyoruz? Devir çoktan değişti. Ne öyle bir soru sorabilen papaz kaldı, ne de traşı bahane edebilecek hristiyan. Şimdi her şey internet üzerinden. Diyeceğim o ki fıkraları da bu çağa göre uydurun

      • ”Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı ” ! Mademki beğenmedin sen daha iyisini yazsaydın ya hayretçi başı !

        • Hayret yaaa! şu reaksiyona bakın. İtirazın demode olduğu nasıl da belli oluyor. Eski nesil yeni nesile hitap etmesini bir türlü öğrenemedi. Bu kafayla küşak farklarının kapanması epey zor.

  4. Fehmi Bey,Amerika aynasında görünmeyen dünyayı göstermeye çalışmanızı takdirle karşılıyor ve yaşadığımız günlerin en önemli gündem maddesi olan bu konu üzerinde durmanızı da gazeteciliğinizin hakkını vermek olarak okuyorum.Bazan anlaşılamayan gerçekleri en güzel,benzer örnekleri anlatıyor çünkü.

  5. Üstadım;Sıkıntıdayız, çok uzun yazıları okumaya takatimiz kalmadı.
    Daha kısa girişlerle sadede gelseniz iyi olacak.
    Yarınki bölümde bunu denermisiniz.
    Yazınızı baştan sona okumak istiyorum da ondan. Selamlar

    • Eskiden askerin mektubu şöyle olur derlerdi Hüseyin Bey:”Ana,baba selam.Para bitti vesselam.”
      Asker mektubu gibi yazı,yazı mıdır ki?Güzel yazılan yazıları okumak aynı zamanda hayata renk katan dünyanın güzelliklerinden biri değil midir?

  6. Ahmet bey muhalefet partileri çözüm odaklı açıklamaları var.iktidar medyası yansıtmadığı için sizlerde gör müyorsunuz.Lütfen arada bir farklı kanallar ada bakınız.teşekkürler.

    • Musa bey
      Karartv ve gazetesi , tele1 , halk tv deutche welle sputnik tüm bunları okuyup seyrediyorum .
      maalesef hiçbirinde göremiyorum .Bırakın görmeyi adamlar anayasa taslağı üzerinde çalışma yaptıklarını açıklama cesaretini gösteremediler. daha ne diyeyim. Muhalefet dediğin açık olacak cesur olacak . tüm istanbul üst geçitleri muhalefetin . Hadi ekranlara çıkarmadılar bizde seyredemedik . Yazın kardeşim bir tabelaya asın üst geçide . Deyinki ey halkımız hazırladığımız alternatif hukuk reformu aşağıdadır. Bakın bu akşam da şu şu kanalda yayınlayacağız . Bizde bilelim vatandaş da bilsin öğrensin. işte iktidara alternatif çözüm partileri , kadroları bunlar diyelim .

  7. Üniversiteler, sendikalar, meslek odaları, iş dünyası, medya asist yapacak.
    Armudu olgunlaştıracaklar daha doğrusu pişirecekler.
    Mutlaka harp okulu öğrencisi de olacak.
    Herkes uykudayken olacak, ama o zaman halkı sokağa nasıl çağıracaksın? Çagırsan da kim duyar?
    Bu koşullara bakınca ABD deki pek uymuyor.

  8. Sn Koru Bırakalım ABD yi kendi dertleriyle uğraşsın yıllarca birçok ülkede darbede başrol oynadı veya gizli destek oldu. Şimdi kendi derdine yansın ve besbeter olsun. kafasını ülke dışına çıkaramayıp kendi derdıyle dertlensin .
    Biz kendimize bakalım .iktidar Hukuk reformundan bahsetti peki muhalefet iktidara yol gösterici olarak yaşanan sıkıntılar için bir çözüm sundu mu . EYYY iktidar bak şöyle şöyle sıkıntılar var memlekette bunları aşmak için şunların yapılması gerekiyor gel dinle bizi hukuk alanında şunları gerçekleştir ülkemiz rahatlasın tarzı bir yaklaşım ile geliyor mu hayır. Neden sadece şikayet var amaç üzüm mü yemek yoksa bağcıyı mı dövmek .
    Gerçek muhalefet gerçek vatansever çözümle çıkar toplumun önüne ve böyle puan toplar yoksa sittinsene iktidar olamaz.

    • “iktidar Hukuk reformundan bahsetti peki muhalefet iktidara yol gösterici olarak yaşanan sıkıntılar için bir çözüm sundu mu”

      Ahmet bey! iktidar bahsettiği Hukuk reformunu yapmaya hızla devam ediyor. en son yapılan hukuk reformundan bir haberin linkini veriyorum:

      Abdülhamit Gül, İstanbul Havalimanı’ndaki Adliye’yi ziyaret etti
      https://www.ensonhaber.com/ic-haber/abdulhamit-gul-istanbul-havalimanindaki-adliyeyi-ziyaret-etti

      şimdi siz nasıl bir çözüm önerisi bekliyorsunuz muhalefetten? mesela, tüm havaalanlarına adliye yapmanız yetmez, bütün otobüs terminallerine de adliye yapılsın dese uyar mı size?

      ya da “bu sene 39 yeni ceza evi inşaatının bir kaç aya kadar tamamlanacağını” açıklayan hükümete muhalefet, 39 tane yetmeez 139 tane ceza evi yapılmalı diye bir çözüm önerisi sunsa beğenir misiniz?

  9. Biz Türkiye de yaşıyoruz bizim dünya kadar sorunlarımız var ama sayın yazar Amerika’dan bahsediyor.Türkiye’ye dönelim varsa güzellikleri yazalım yoksa sorunları yazıp çözüm yolları bulalım.Sayın yazar yazacak konu mu bulamıyor ya da artık Türkiye onu ilgilendirmiyor mu merak ediyorum.Taktı Amerika’ya hemen her gün Amerika yazıyor…

  10. Meraklı gazeteciler genelde hapsi boyladığı için onlardan kalmadı artık. Bir parti başkan yardımcısı, bir gazeteci, bir başka medya çalışanı gündüz ortalıkta dövülüyor, saldırıya uğruyorlar. Bu bile doğru dürüst haber olmuyor havuzda. Cumhur ittifakı neredeyse göbek atacak, oh olsun diye. Artık sözün bittiği, siyasetin bütün çirkef yüzünün ortaya çıktığı bir yerdeyiz. Bu kaosu bitirecek bir siyasi kadronun bir önce gelmesini bekliyoruz.

Yoruma kapalı.