Herhalde Türkçemizi zenginleştiren deyimler arasında en fazlası ‘adalet’ üzerinedir.
İyi bir şey mi bu?
Herhalde iyi bir şey değil. Deyimlerin çokluğu adaletin yokluğu anlamına da gelebilir.
İsterseniz güncelliğini yeniden kazanan Can Atalay konusuna yakından bakalım.
Can Atalay Türkiye İşçi Partisi (TİP) tarafından Hatay’da milletvekili adayı gösterildi. Parti, Atalay’ın içerisinde yer aldığı adaylar listesini Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) gönderdi. YSK listeler üzerinde çalışıp yasalar açısından adaylığını sakıncalı gördükleri kişileri listelerden eledi; elenenler arasında Atalay bulunmuyordu. TİP’ten aday gösterilmiş, YSK’dan onaylı aday Can Atalay, Hataylı seçmenlerin oylarıyla milletvekili seçilmeyi başardı. O arada hakkında açılmış bir davadan dolayı Atalay cezaevine girmişti; onun yerine avukatı Meclis’e gidip YSK’nın kazandığını onayladığı milletvekili Atalay’ın mazbatasını aldı. Meclis’in açıldığı ilk günden bu güne, oturumları yönetenler her okuttuğunda, milletvekilleri listesinde Can Atalay’ın ismi de yer alıyor…
Her yönüyle milletvekili olan Can Atalay ise TBMM’de yer alamıyor.
Alamıyor, çünkü cezaevinde.
Daha önce onunla aynı kaderi paylaşmış iki milletvekili –Enis Berberoğlu ile Ömer Faruk Gergerlioğlu– Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarıyla cezaevinden çıkarak Meclis’e girebildikleri halde, Can Atalay’a bu imkan tanınmıyor.
Hem de onunla ilgili de AYM kararı olduğu halde. [AYM, Can Atalay’a 100 bin TL ödenmesine de hükmetti.]
AYM’nin kararını gönderdiği yerel mahkeme, daha önceki iki benzer olayda yapıldığı gibi, görüşüp Atalay’ın tahliyesini sağlamak yerine, Yargıtay’a başvurdu. Yargıtay’ın konuyu görüşen dairesi, AYM kararının uygulanmaması yolunda görüş bildirmekle kalmadı, karara olumlu katkıda bulunan AYM’nin dokuz üyesi hakkında suç duyurusunda da bulundu.
İlk defa oldu bu olay.
Bitmedi, dahası da var.
Anayasa Mahkemesi, dün de, aynı konuyu bir kez daha görüştü ve eski tahliye kararında ısrar ederek, gereğini yerine getirmesi için kararını yerel mahkemeye yeniden gönderdi.
Tahliye edildi mi Can Atalay?
Hayır, henüz edilmedi.
İlk karardan sonra İstanbul Adliyesi önünde ‘anayasa nöbeti’ tutmaya başlayan kalabalık, dün nöbetlerinin 43. gününde yine görev yerlerinde, Atalay’ın serbest bırakılıp Meclis’teki görevine gidebilmesi ile ilgili yerel mahkeme kararını beklemekteydiler.
Gün bitti, karar gelmedi.
Onun yerine, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç konuştu.
Şunları söyledi bakan:
“Kısa karar verildi. Ardından gerekçeli kararın da yayınlanması lazım. Sonraki süreçte Resmi Gazete’de yayınlanır. Sonraki süreçte yine yargı süreci içerisinde tüm bunlar değerlendirilecek hususlardır. Anayasa Mahkemesi’nin önceki ihlal kararına Yargıtay dairesi uymamıştı. Uymamasının gerekçelerini daha önce konuşmuştuk, Anayasamızın 83., 14. ve 148. maddesi ile Anayasamızın 148/14 fıkrasıyla. Tüm bunları değerlendirecek olan elbette ki olay mahkemenin önüne geldiğinde o mahkemeleri değerlendiriyor. Bu maddelerin yorumlanması bakımından Yargıtay’ımızla Anayasa Mahkememiz arasında bir görüş farkı ortaya çıkmıştı. Bu görüş farkından dolayı bir kararsızlık söz konusu oldu. Bu yeni bir karar. Bu kararın değerlendirmesini yine ilgili mahkemeler yapacaktır. Süreci takip edeceğiz.”
Süreci takip edeceklermiş…
TBMM’nin bir başkanı var, adı Numan Kurtulmuş, o da bu sürecin en başından itibaren kendisine düşen görevi, Adalet Bakanı’nın yolunu izleyerek, yerine getirmiyor.
Meclis, sürecin içerisindeki devlet yetkililerinin bu tür davranışları yüzünden, bir üyesi cezaevinde tutulduğu için, bir milletvekili eksik olarak toplanıyor.
Hatay ilimizin bir milletvekili, halkın, oylarıyla kendisine verdiği temsil görevini yerine getiremiyor.
AYM’nin, anayasaya göre herkesi -bu arada her düzeydeki mahkemeleri de- bağlayıcı olan kararları bir süredir uygulanmıyor. Bu yeni kararın da aynı muameleye tabi tutulması pekala mümkün.
Ben şahsen, artık sürecin içindeki diğer kişi ve kurumlara değil de, bir dizi kararı uygulanmayan AYM’nin bundan sonra ne yapacağına bakacağım.
Hiçbir şey olmamış gibi görevine devam mı edecek AYM, yoksa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden devraldığı bireysel başvurulara bakma hakkını kullanmaktan vaz mı geçecek?
Futbolda yumruklar konuşur, adli kurumlar birbiriyle çatışır; böyle bir ülkeyiz…
Adalet hakkında pek çok deyimi bulunan bir dile sahip insanların ülkesinde, bu konuyu böyle konuşmak gerçekten çok tuhaf.
Tuhaf bir ülke olmak, insanlarına reva değil.
ΩΩΩΩ
OFF THE RECORD
“MB başkanı iletişimi” nasıl olmaz şaheseri konulu bir gazeteci söyleşisi için “yayınlanacağını bilmiyordum” demiş.
Sayın KORU’ya bir konu daha çıktı.
Medyanın etik kurallarına da harfiyen uyan sayın KORU’nun tecrübelerinden istifade edebiliriz.
Bir gazeteci ile “ayaküstü bile” konuşuyorsanız
“off the record” kaydı, yani kayıt dışı, yani “yayınlanmamak-yazılmamak kaydıyla” şerhi koymadığınız herşeyin yazılacağının ve yayınlanacağının bilinmesi gerekmiyor mu?
Kaldı ki, bu söyleşi öyle ayaküstü falan da değil.
Enine-boyuna makamda.
Planlı-programlı.
Mazereti, iletişim faciası söyleşiden bile daha vahim değil mi?
muhalefet niye kazanamıyor…
iyi partili vekiller başkanlar şunlar bunlar CHP ile ittifak yapmıyoruz diye istifa ediyorlar….ama sorumlu akp Erdoğan😂
(ya millet buna gülüyor..bunlar siyaset
yaptıklarını zannediyor😂)
veya
Hatay ilimizin bir milletvekili, halkın, oylarıyla kendisine verdiği temsil görevini yerine getiremiyor.
bunu diyenler ( sayın yazardan bahsetmiyorum..CHP zihniyetinden bahsediyorum)hala darbelere taraftar..Merve kavakcıya yapılandan pişman değil..Menderes’e yapılana hak etti diyor…ve ellerine bu imkan geçse yine aynı şeyi yaparlar..çunki bu zihniyetin iktidar olma mücadelesi..muhalefet adına hak hukuk diyenler karşı taraf ile ilgili hak hukuk konularında okadar haksızlik ve hukuksuzluklara taraftar oluyorki bunların bu hak hukuk dedikleri komediden öteye gidemiyor…can Atalay deyince hak hukuk..😂 merve kavakcı deyince laik devlete başkaldırı..işte bundan dolayı bu hak hukuk dedikleri şey siyasetten başka şey olmuyor…ve milletin vicdanında bir aksi olmuyor…millet diyorki siz samimi değilsiniz..esas tuhaflık bu.muhalefetin güvensizliği…
Tuhaf bir ülke olmak, insanlarına reva değil.
😂aynen milliyetcilikten bayraktan devletten dem vuranların helede bunları iktidarın dejenere ettiğini söyleyen muhalefetin apo heykelcisi seloya selam çakması…devlete katil diyen askerine hakaret eden insanlara kol kanat germesi gerçekten tuhaf birülkede yaşiyoruz…hem iktidarı eleştir…hemde daha beterini yap..ve buna ramen milletin gözünün içinebaka baka yapmadımde..yalansöyle oy işte.😂😂😂üstelikde sen muhalefetsin…
Bütün bunları niye yaşıyoruz?
-Fetö ile paralel yürüme mesafesinin ayarlana maması yüzünden!
-Halkın meclisi TBMM’ye halkın girmesini savunmakla,
“Amerikan proçesi ve vatandaşlarının!!”
birbirine karıştırıldığı!…
buna karşı çıkanların ise (eco) neye niye karşı çıktığını annatamadığı gibi tek başına tüm doğruları savunup ülkeye yedirebileceğini sanması yanılgısı yüzünden!
-Ülkenin bir iline dışardan gelen acanların meydanlarda kafelerde bölücülük yapmalarına çanak tutulduğu yetmiyormuş gibi,
“Bu kanal diyabakırdan geçer!!😡😡😡”
gibi zırvalamalar yüzünden!!!
Bunları geçtim;
Ülkenin gomserlerini generallerini vatansever siyasetçi lerinin hatta gastecilerinin!…
Öldürülmesine !!… diyeceğimmama fakat!..
Daha dün yine bir akadeöisyen sokak ortasında!!!
Bugün ise vekil seçilmiş birinin meclise sokulmamasına!…
AaaaammmmmaaaaaaAAAN!!..
Ne haliniz varsa görün😡.
Hadi bu sefer yorumuna katıldım diyelim , iyi de AKP. ‘nın yaptığı hak hukuk , adalet ihlalleri nerde!
Burada saymaya kalksak sayfaya sığdıramayız!
Tabii yine sen bilirsin de ben şunu söyleyerek kapatayım ; sen inançlı bir insana benziyorsun , öbür dünyada bunların hesabının sorulacağını da unutma !
Hoşça kal
Hayreti mucib kardeşimin..yorumuma icabet etmene sevindim..ama şu yorumu da akıl ve insaf mucibinde değerlendirmeni isterim…
Zerratı günahkârlardan mürekkeb bir hükûmet, tamamıyla masum olamaz.
Demek nokta-i nazar, hükûmetin hasenatı seyyiatına tereccuhudur.
Yoksa seyyiesiz hükûmet muhal-i âdidir.
Ben öyle adamlara, anarşist nazarıyla bakıyorum.
Zira onlardan birisi -Allah etmesin- bin sene yaşayacak olsa, âdeta mümkün hükûmetin hangi suretini görse, hülya ile yine razı olmayacak.
Şu hülyanın neticesi olan meylü’t-tahrib ile o sureti bozmağa çalışacak.
Münazarat – 17
sokaktaki çocuğa sorsan hangi yasa hangi mahkeme büyüktür desen Ana demez mi.
Bu karara uymayanların aklı o çocuktan bile daha küçüktür ve akilsizlar.Ama bizim ülke maalesef böyle sasirmiyacaksin.
Başka bir olay bir kulüp düşünün başkanı hakeme yumruk atar yöneticisi yere düşmüş adama tekme atar seyircisi bu hareketleri alkışlar antrenörü başkanının arkasında durur.En önemlisi de bu ülkenin cumhurbaskan yardımcılığı yapmış şahıs gider O KuLUBU ziyaret eder ve arkanizdayim der.Asil bunu düşünmek lazim
Engin bey aym yargıtaydan yüksek değildir, hatta yargıtay daha üsttedir.
Şu öğrenciler olmasa Milli eğitimi öyle bir tarumar edecek pardon yönetecek! siyasetçi bozuntuları varki bu ükede😡.
Orduyu, kendi ülkesini, kendi vatanı toprağı bağı bahçesi hatta karısı kızının NAMISUNU! koruyan (oğlan çocuğunu unutmayalım diyeceğim ama, kendi gibi olsun isteyen olabilir😕) kurumlarla savaşıp onları yoketmeye çalışan nice natunyahuuyu lar varmış meğer güzel yurdumda!😡😡😡.
Bir vatandaş ben sizin değer verdiklerinize değer vermiyorum! 🤔öyle düşünmüyorum! diyebilir (isterse kötü niyetle olabilir!)
Ama orduya girip ben bu ordunun!..
(Kurucusu Atatürk!).
Ben bu hukuk sisteminin!! (Eee..niye avukat hakim oldun dinamit koymak için mi içine?)
Not:ben sizin peygamberinizi de tamımıyom!😯.. dininizden de nefret!..
diyen biri çıkarsa yaa?? Ne’tçek bu millet?
“Toplumun… aykırı.. “ o zaman ne devreye girecek?? (Sarı öküz hekayesi herşeye uyuyor mübarek!🤗).
Onca hukukçu meclise yuvalanmış mahkeme düzeniyle ilgili işleri seçmene yaptırmaya KALKIYORLAR!
Bunca mühendisi mimarı çevre düzencisini inşaatlarda soğukta zavallılar üşümesin telef olmasın diye meclislerde belediyelerde istifliyorlar!!!..
Ama fakat,…
50 bin insanımız depremde bina içinde altında kalıp ÖLÜYOR!!!!😡😡😡
600 vekilin 599 u ıssıcak goltuklarında!!
1 vekilim NERDE???
(Bu sayı düşmez 200’e NİYE???).
Valla bana göre bu işin içinden ancak ve ancak Karakuşi Kadı çıkabilir, bunun başka çözümü yok ! Işin şeyi çıktı !
Bir başka tuhaflık da bütün bunlar karşısında AYM. ‘nin hiç sesini çıkarmamasıdır !
Neden karşı taarruza geçip bu kararları uygulamayanlar hakkında kendince yasal işlem yapmıyor , bak onlar kendisi hakkında suç duyurusunda bulundular !
Veya orada mostralık oturmasınlar , dükkanı kapatıp gitsinler !
Büyük bir ihtimalle karşı taraf yine inadından vaz geçmeyecek, o zaman da AYM. ye oh olsun!
Benim olmazsa en son bir teklifim var ; kura çeksinler!
“Adalet herkese lazım”
“ABD’nin Oklahoma eyaletinde yaklaşık 50 yıl hapis yatan ve savcılar tarafından temmuz ayında serbest bırakılan kişinin suçsuz olduğu mahkeme tarafından onaylandı.
Oklahoma Bölge Mahkemesi Yargıcı Amy Palumbo, cinayet suçlamasından 48 yıl 1 ay 18 gün hapis yatan ve avukatlarının başvurusunun ardından savcılar tarafından serbest bırakılan 71 yaşındaki Glynn Simmons’ın suçsuz olduğuna karar verdi.
Simmons’ın serbest kalmasının ardından avukatlarının mahkemeye yaptığı itirazı değerlendiren Palumbo, kararında, “Mahkememiz, Sayın Simmons’ın hüküm giydiği, ceza aldığı ve mahkum edildiği suçu sayın Simmons’ın işlemediğine dair açık ve ikna edici kanıtlar bulmuştur.” ifadesini kullandı.” eunews
SAYIN YAZARIN DİKKATİNDEN KAÇMAZ BU HABER AMA BEN YİNE GÖZÜNE SOKAYIM DEDİM, Colorado Yüksek Mahkemesi KADAR YÜKSEK DEĞİLDİR BELKİ AMA VERİLEN KARAR ÇOK HOŞ:)
Mahkeme işleriyle suçlu suçsuz işleri karışık işler makineci arkadaş. Herşeyi yapay zekaya bağlamak ne kadar doğrudur mesela? Bir tv proğramında 3ay katilleri konuşturup itiraf ettirmeye çalıştılar! Iııııh!
Tüm delilleri yok ettirmiş süper güçlü üfürüğüyle muktedirler.
Hukuk herşeyin çaresini bulmuştur da!.. siyasetçi nin entrikalarına çare çözüm bulamadı daha!
AYM herşeyde en üst! makam (ama kalıyor:sözde☹️) aymden dönen birşey geri geri gidemiyor hernedense???
(Galiba geri vitrsi yok!) aklıma takıldı şimdi: elektrik li tomofillere benzin değosu da koymuşlar mıdır??😂🤣😂🤣🤣🤣.
devleti yönetenler devlete ait bütün araç gereçleri bütün devlet kurumlarını sadece devleti yönetenlere(birer yönetim enstrümanları olarak) hizmet etmek için var olduklarını düşündükleri sürece bu tartışmalar bitmez.
TURİST BİLE GELMEZ
Uluslararası yatırımın iki(2) kriteri var;
1–Temel kanunların stabil olması:
Başta vergi kanunların deyim yerindeyse zırt-pırt değişmeyecek. ihale kanunun da.
İhale kanunu 2016 yılına kadar 168 ayda 169 kez değişti. Daha sonra malum KHK cumhuriyetine döndük.
Kanunların stabil olmasından maksat kârlılığın hesap edilebilirliği ile ilgilidir.
Yatırdığınız paranın ne kadar sürede dönebileceğini hesap edemez iseniz yatırım yapar mısınız?
2– Hukuk güvenliği:
Zaten genel güvenlik olacak.
Hukuk güvenliğinin kriteri de mahkeme kararlarının öngörülebilir olmasıdır. Dünya’da hiçbir ülkede mahkeme kararları %100 öngörülemez.
Ancak %90-80 bilemedin 70 öngürülebilmelidir.
Bundan da maksat yine kârlılığın hesap edilebilmesi ile ilgilidir. İş kazası yada adli bir olayda mahkemelerin verebileceği kararlar kâr yada zarara etki edecektir.
Ortaya konan tablodaki bir ülkeye, değil
milyonlarca–milyarlarca dolar yatırım yapmayı, turist olarak bile gitmeyi kimseye tavsiye etmem ve önermem.
Turist gelmiyor değil, yahu, geliyor. Herkes Türkiyeyi merak ediyor. “Eski” gizemli, iz sürmeyi iyi seviyor. Anadolu’ya merak var, medeniyete….
Bu bir avantaj, kullanılacak. Eksiklikler kaybolacak Ülke güzel şeylerle de anılacak. Anadolu’ya merak var, medeniyete….
Eksiklikler çok! sahilde kum! Hukuk mu dedin! siyasete mahkum… Turist yollama sen, ne farkeder kuzum!… Anadolu’ya merak var, medeniyete….
Yoruma kapalı.