Aklı zorlayan bir soru: Televizyon ekranını nasıl çatlatmış olabilirim?

12
Reklam

Kusura bakmazsanız bugün fena halde şahsi bir konuyu sizinle paylaşacağım.

Şahsi, ama bir yönüyle pek çoğunuzu yakından ilgilendiren bir konu bu.

Önceleri de internet üzerinden alış-veriş etmişliğim var, ama korona günlerinde uzun bir süre dışarıya çıkamadığım için hemen bütün ihtiyaçlarımı e-ticaret firmalarından karşıladım.

Daha çok da etraftan ‘güvenilir’ tavsiyesini işittiğim için ‘Hepsi Burada’dan…

Firma korona döneminde günü gününe teslim imkanı sağlayan market ürünleri satışına da başladı; Carrefour-Sa yoluyla… Haftada birkaç kez market alışverişini de yine aynı yoldan sağladım.

Evin bir bölümü ofisim benim. Kitaplarım, dergi koleksiyonumla orada baş başayım. Arada bir göz atmam gerektiği için ofisimde bir de TV cihazı var.

Vardı daha doğrusu; yenisini alabilecek durumda olmadığını bildiğim bir tanıdığımızın evindeki TV cihazının bir kazaya kurban gittiğini öğrenince, korona günlerinde mecburen yaşadığı yalnızlığına bir de televizyonsuzluk eklenmesin diye, ofisimdekini ona hediye ettim.

Bizim çocuklar durumu haber alınca aralarında konuşmuş ve 70. yaş günümü vesile edip bana bir televizyon almaya karar vermişler. ‘Hepsi Burada’yı tercih ettiğimi bildikleri için de televizyonu oradan satın almışlar.

Reklam

Keşke almasalardı.

Televizyon geldi. Öncesinde “Sakın kutusunu açmayın” diye uyarıldığımızdan ertesi gün LG servisi gelene kadar kutunun yanına iki metreden fazla yaklaşmadık.

LG servisi geldi, dokunulmamış kutuyu açtı ve içinden ekranı çatlak bir cihaz çıktı.

Cihazın çatlak olduğunu raporladı LG servisi. Rapora, kutuyu kapatmak için kullanılan bandın LG değil de satın aldığım firma tarafından yapıştırılmış bant olduğunu da eklediler. Raporda kabahatli böylece belirtilmiş oldu.

Ne beklersiniz? 

Yeni bir televizyon cihazının bana gönderilmesini, değil mi?

Hayır, satın alınan firma olaydan haberdar olunca kendilerine iade etmemizi istediği ekranı çatlak cihazı iademizden kısa süre sonra yeniden bize gönderdi.

Neden?

Reklam

Bilmiyorum.

Şimdi siz düşünün: İçinde ekranı çatlak bir televizyon cihazı bulunan bir kutu… 

Kutudaki cihaz nasıl çatlamış olabilir?

Çatlak cihaz satıcı firmaya LG tarafından öyle gönderilmiş olabilir… Ekran firma içindeki taşımalar sırasında çatlamış da olabilir… Kutuyu eve kadar getiren kargo şirketi tarafından da ekranın çatlamasına sebep olunduğu düşünülebilir…

Ya ben?

Acaba müşteri olarak ben bu olayda nasıl bir sorumluluk taşıyabilirim?

Televizyon kutusunu hiç ellememiş olduğum halde? Kutu kapalıyken uzaktan bakışlarımla mı çatlattım ekranı?

Yoksa bende uzaktan kutu içindeki televizyonun ekranını çatlatacak türden knetik enerji bulunduğuna mı inanıyorlar?

Önce bunu satışı yapan firmanın içinde rakipleri lehine çalışan birilerinin oyunu olarak gördüm. İnternet üzerinden satış yapan çok sayıda firma var çünkü. Böyle gördüğüm için Hepsi Burada’nın sahibine ulaşmaya çalıştım. Ulaştım da. Firmanın sahibi Aydın Doğan’ın kızı Arzuhan Doğan Yalçındağ. Ona, daha çok uyarma amacıyla, haber gönderdim. Haberimin ulaştığını sanıyorum.

Ulaşmamın ertesi günü evde heyula gibi duran çatlak ekranlı Tv’nin kutusunu geri istedi firma.

Nihayet yapmaları gerekeni yapacaklarını düşünerek sevindim.

Yeniden bizzat giderek kargo şirketine iade ettim kocaman kutuyu.

Fakat öyle olmadı. Biraz önce firmadan haber ulaştı: Çatlak ekranlı televizyonu yeniden bana gönderiyorlar…

Mesajları şu:

Şaka gibi. Oysa ‘geçersiz’ dedikleri LG’nin kendilerini sorumlu tutan imzalı ve kaşeli raporunun suretini kutunun üzerine yapıştırdığım bir zarfla yeniden iletmiştim.

LG firması ile görüştüğümüzde oradakiler “Tüketici Hakem Heyeti var, oraya gidin” tavsiyesinde bulundular.

Konuyu bazı dost meclislerinde açtığımda benzer şikayetlerin giderek yaygınlaşmakta olduğunu öğrendim.

Tabii ‘Tüketici Hakem Heyeti’ne başvuracağız. Diyelim hakkımızı aldık; o arada geçen günler, haftalar, aylarda çocuklarımın peşin ödediği parayı kullanmış olacaklar.

Bütün mesele bu mu?

Peki, bu arada üçüncü kez gönderilmiş ve içinde çatlak ekranlı televizyon cihazı bulunan kocaman kutuyu evin neresinde tutayım?  

Çatlak televizyon maceramı işte sizinle de paylaştım. Anlattığımın eksiği olabilir, ama inanın fazlası yok.

En kötüsü ne biliyor musunuz?

Aldatılma hissi… 

Yalnızca bende değil, bütün aile bireylerimde de var o his; ben olanı anlattıkça aynı hissin yakın ve uzak çevreme de yayıldığını görüyorum. 

İnternet alışverişlerinizde dikkatli olun derim.

ΩΩΩΩ

ÖNEMLİ NOT: Çok şahsi ve çok özel bir konuyla sizleri meşgul ettiğim için özür dilerim. Bu yazıyı bu özelliği sebebiyle yorumlarınıza kapalı tutmaya karar vermiştim. Yine de yorumlar geldi. Yararlı olanları sunuyorum:

Reklam

12 YORUMLAR

  1. Burada es geçilen bir nokta şu: tv’yi sonradan bantlamışlar.
    Yani orijinal fabrika çıkışlı değil, açılmış.
    Rapor geçerlidir. Çünkü yetkilisi açmıştır, raporunda yazmıştır.
    Taşırken çarpma olsa darbe izi olur. Düşme, üstüne ağırlık birşey koyma, atma vb ise kargocunun insafına kalmıştır. Taşıma şartnamesi, tasıma sigortası vb hakgetire memlekette. Kırılabilecek eşyalar özel korumalı taşınmalı (bir kutuya bir güvenlik görevlisi!).
    Mağazada bantlarken kamera vb olsa bile çatlak görünmez!
    Ne yapacağız? İnternetten alışveriş yapamayacak mıyız?
    Kime güvenecegiz?
    Bu böyle gitmez. Şu batı bize birazda medeniyeti, rahatı, huzuru, kaliteyi sokustursa,
    Hep domuzluklarını görüyoruz her nedense.

  2. Biz de güvenilir firmalardan birini tercih ettik alışverişimizde, ürün kargo hasarlı geldi.
    kargo firması tutanak tutmadı firma iade kabul etmedi 2 aydan fazla oyaladılar müşteri temsilcileri konuyu çözme gayretinde değiller .
    Ürünü 3 kez geri gönderdik satıcı firma teslim alıp inceleme yapmadığı için. En sonunda git gel derken kargoda kayboldu da paramızı iade ettiler. Bir daha yüksek meblağlı birşey almam internetten. Satıcı ve kargo firmalarına yaptırımları yok.

  3. Bazı firmalar bunu hep yapıyor. Yıllar önce de bana ekranı çatlayan bir telefonda yapmıştı. İlkesiz oldukları kesin de Güney Kore için binlerce askerini şehit veren Türk insanına karşı bu tip madrabazlıkları nasıl yapıyorlar onu aklım almıyor.
    Siyasi içerikli yazılara birbiri ardınca yorum döşenen okuyucuların kendi başlarından geçince çok üzülecekleri bir olay karşısında böyle sessiz kalmalarını da anlayamadım…. Oysa bu bireysel haksızlıkta canı çok daha yanan bir insan var.

  4. Sayın Koru !
    Bir helikopter teknisyeni astsubay ve SİZİN OĞLUNUZUN yaşadığı bir olayı anlatayım. Hatılayabildiğim kadarıyla.
    Yıllar önce oğlunuzun kısa dönem askerlik yaptığı Aydın ili olabilir.
    Helikopter teknisyeni astsubayın Toshiba bilgisayarı arıza yapar . Servis işkencesinden sonra olayı öğrenen oğlunuz devreye girer.”Komutanım sizin adınıza sizin adınıza Toshibanın merkezine şikayetinizi ileteyim “der ve İngilizce olanları mesajla Japonya’daki şirket merkezine iletir.
    Kısa süre içinde Türkiye distribütörü şirket merkezinden aranarak en yeni model sıfır bilgisayar gönderilir.
    Bana olayı bizzat astsubay anlatmıştı.
    Oğlunuzun yurtdışında üniversite bitirmiş olduğunu da söylemişti.
    Bana anlatılan doğruysa oğlunuz problemini kısa sürede çözebilir.
    Oğlunuza söylemişken bizim adımıza da Vodafona bir başvuru yaparsa seviniriz.Müşteri temsilcilerine ücretli hattan bile bağlanabilmek için neredeyse saatlerce bekliyoruz.

    • Merhaba,
      Yorumunuz güzel bir anımsatma oldu benim için.
      O zaman Toshiba yazdığıma önem verdi ve müdahelede bulundu. Türkiye distribütörünü uyardı ve problem çözüldü.
      Benzer bir yazıyı LG’ye de yazdım. Maalesef ilgi göstermediler. Bu konuda Hepsiburada kadar LG’nin de kabahati büyük. LG kendi ürünlerini satan firmaların davranışlarından sorumludur. Global bir firmanın tüketici memnuniyetine özen göstermemesi anlaşılır gibi değil. LG’nin müdahil olup Hepsiburadayı uyarması gerekirdi. Uygunsuz davranıyorsa da bundan sonra LG satışı yapmasına müsaade etmemeliydi.
      Daha önce TV alırken LG’yi çok beğeniyor ve tercih ediyordum.
      Babamın TV ihtiyacı devam ediyor. İlgisizlik gösterdikleri için yeni siparişimde LG almadım.
      Umarım bu tür yanlışlıkları başkaları yaşamaz.

  5. istanbul üniversitesi ekonometri mezunu oğlum bir süre özel sektörde çalıştıktan sonra kendini sokak hayvanlarının sahiplenmesi tedavi ettirilmesine adadı bir dernek kurdu.
    maddi manevi zorluklar yaşadı.yıllardır tatil nedir bilmiyor.tüm zevki bir oyun konsolu onunla oyun oynuyor internet kullanıyor film seyrediyor.
    fırtınalı bir havada kaldığı evin elektrik sistemine düşen yıldırım tek zevki olan oyun konsolunu kullanılmaz hale getiriyor.
    kendisi bu durumunu sosyal medya hesabından dile getiriyor.
    getiriyor da ne oluyor dersiniz.
    o mesajı gören bir takipçisi oyun konsolunun üretildiği şirkette çalışan bir yetkili.
    sizin gibi sosyal aktivitelere kendini adayanlara biz de karınca kararınca destek olalım diyor.
    adres bilgileri isteniyor.2 gün sonra yepyeni ambalajında bir oyun konsolu adrese teslim ediliyor.
    benim görüşüm lg türkiye bu televizyon sorununuzu çözer diye düşünüyorum.

  6. Geçmiş olsun. Tüketici hakem heyetine gidin tabii.
    Bu olay bir açıdan ülkenin ne hale geldiğini gösteriyor. Her şey dejenere olmuş. Saldım çayıra mevlam kayıra. Eskiden ‘Anasına bak kızını al diye bir deyiş vardı.’ Bakanına bak ticaret firmasını al. Siz firmalardan batıdaki davranışı bekliyorsunuz. Oralarda hala durum aynı. Bizde ise herşey dejenere artık. İmam hatipli başkanın kurumu enflasyon %12 diyor. Aynı memlekette şu pandemi döneminde elektrik ve gazda zam bunun üç katı %35. Ulan bari yalanınız kendi içinde tutarlı olsun! Beceriksizlik ve liyakatsizlikte sınır tanımıyorlar.

  7. Hocam, öncelikle geçmiş olsun . Çok özel bir konu olduğu için yoruma kapattığınızı söylediniz , ancak anladığım kadarıyla şu anda yoruma açık görünüyor ; acaba sonradan vaz mı geçtiniz , olabilir , aslında iyi olmuş .Çünkü konu gerçekten özel değil , çok önemli ve bir çok vatandaşın mağdur olduğu bir meseledir . Tabii söylenecek çok şey var ; ben şahsen toplumun ahlaki açıdan nasıl yozlaştığına dikkat çekmek istiyorum ! İnanın ana/baba -evlat arasında bile büyük bir güven erozyonu var ! Biz bu hale nasıl geldik, bunun çaresi nedir ; bunlar belki de devlet düzeyinde ele alınması , irdelenmesi ve çözüme kavuşturulması gereken konulardır .Selam ve saygılarımla .

  8. Sayın hocan paylaşmanız çok iyi olmuş bu tür hadiselerin bilinmesi faydalı olacaktır.Bende geçen yıl kasım 2019 da internetten dolandırıldım savcılığı suç duyurusunda bulundum sonucu bekliyorum.

  9. Sayın Koru,
    Yazının sonunda şahsi konu diyerek özür dilemişsiniz. Bana göre hepimizi ilgilendiren bir konu bu. Biz çoğu zaman sesimizi duyuramıyoruz. Bu yüzden sizin yazmanız çok yerinde olmuş, teşekkürler…

  10. Merhaba, benim başımada böyle bir olay geldi düdüklü tencere aldım kapağı kırık geldi. İademi kabul etmediler bende Eminönü Ticaret İl Müdürlüğüne başvurdum, onlar satış sözleşmesini iptal ettiler, böylece mahkemeyle uğraşmanıza gerek kalmaz ve bildiğim kadarıyla uzaktan satışlardaiade süresi 30 gün.

Yoruma kapalı.