
‘‘Asalım’’ diyemiyor, ‘‘Ülkeden atalım’’ diyor…
Dünya yıkılsa olacağını sanmadığımız o kadar çok şey oluyor ki, şaşkınlıktan ne yapacağımı, ne düşüneceğimi bilemez hale geliyorum. En son şaşkınlığım şu: Özgürlükleri yok edilmek
Dünya yıkılsa olacağını sanmadığımız o kadar çok şey oluyor ki, şaşkınlıktan ne yapacağımı, ne düşüneceğimi bilemez hale geliyorum. En son şaşkınlığım şu: Özgürlükleri yok edilmek
ABD’nin yeni Türkiye büyükelçisi Tom Barrack, her halde ileri yaşı (78) yüzünden olacak, az zamanda çok iş başarmak istiyor. Bulduğu her imkanı değerlendirerek, görüşlerini kamuoyuyla paylaşıyor.
Sivas’ta, Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında, ülkenin önemli aydınlarından oluşan bir grup, çıkan çatışmacı ortamda sığındıkları Madımak Oteli’nin yakılması sonucu hayatını kaybetmişti. 2 Temmuz 1993 tarihinde… Aradan 30
Nurlar içinde yatası rahmetli annem, kardeşler olarak birbirimizle biraz fazla didiştiğimizde, büyükleri olan bana döner ve “Tadında bırak oğlum, kendini de sakatlayabilirsin” derdi. Çok sonraları, köle olan
Şu günlerde aklıma sıkça Mehmet Akif’ten dizeler geliyor. Evet, 2. Abdülhamit döneminde muhalif görüşleriyle kamuoyunun dikkatini çekmiş, Osmanlı’nın yıkılışını ilk öngörenlerden olmuş, Türkiye Cumhuriyeti’ni doğuran Milli Mücadele’ye doğrudan katıldığı gibi
CHP’nin Özgür Özel’in genel başkan seçildiği bir önceki kurultayı ile ilgili dava, pek çoklarınca beklendiği üzere sonuçlanır ve kurultayda kaybeden Kemal Kılıçdaroğlu ile arkadaşlarına parti emanet edilirse, kararın
İsrail ile İran arasındaki Trump’ın İsrail’den yana taraf olduğu savaşı ABD’de izledikten sonra, ülkeye döndüğümde, hiçbir şeyin değişmediği gerçeğiyle karşılaştım. Bizde tarih hep tekerrür ediyor… Cezaevi
Geride bıraktığımız üç haftayı Amerika’da geçirdim. Yalnızca ABD’nin değil dünyanın da pek çok yönden en önemli kenti sayılan New York’ta… İsrail ile İran arasında tehditkar
‘‘Ateş çemberi’’ deyimi, İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine saldırdığı ilk gün medyamızın literatürüne girdi; İsrail’in yarım bıraktığını tamamlama çabasına ABD’nin gönüllü yazılmasıyla birlikte deyimin kullanımı iyice yerleşti.
Acaba İsrail’in saldırganlığına, ABD’nin onu her daim sahiplenmesine ve Avrupalı ülkelerin destekçi tutumlarına bakarak yapılan yorumlarda bir temel ayrıntı gözden kaçırılıyor olabilir mi? Fazla iddialı