Biraz yakından bakınca: Yeni oluşum ‘ihanet’ midir? Ön planda görünenler her şeye ‘evet’ mi demişlerdi?

10
Reklam

Yeni parti oluşumu ufukta görünür görünmez sağdan ve soldan tepkiler gelmeye başladı. 

Sağdan gelen tepkiler tek bir sözcükte özetlenebiliyor: ‘İhanet’… 

Soldan gelen tepki ise, yeni partiye öncülük edeceği belli olan bir-iki isimden hareketle, “Neden şimdiye kadar ses çıkarmadılar?” sorusunda düğümleniyor…

‘İhanet’ siyasete yakışan bir sözcük değil. Mevcut siyasi alanda kendilerine yer bulamayan, bir bölümü de bulundukları yerlerden dışlanan bir kadronun, kendisini siyasi hayatta temsil edilmez gören bir kesime hitap etmek üzere, parti kurma girişiminde bulunmalarının ‘ihanet’ ile bir ilgisi yoktur.

Tam tersine, ülkenin daha iyiye gitmesi için söyleyecek sözü, uygulamaya koyacak programı bulunan insanların bundan kaçınmaları -aynı hataya düşüp ben de ‘ihanet’ demeyeyim- en azından yanlış bir davranış olur.

CHP’nin yeni tavrı

Siyaset boşluk sevmez, var olan boşluk mutlaka doldurulur. İki kez tekrarlanan son İstanbul seçimine yaklaşımı, CHP için, siyasetteki boşluğu doldurma girişimi olarak görülebilir. Nitekim, CHP, seçimi tahlil edip sandık başarısını o tahlil istikametinde değerlendirerek kendini yeni duruma uygun konuşlama çabasına girdi bile. 

İktidarın son birkaç yıl içerisinde söylem ve uygulamalarıyla meydana getirdiği boşluğu CHP’nin doldurabilmesi o kadar kolay değil oysa. Her kademede Ekrem İmamoğlu özelliklerine sahip adayı nereden bulabilecek CHP? Buldu diyelim, Ekrem İmamoğlu tipinde politikacıları ön plana çıkartan CHP kendi kurumsal kimliğini kaybetmiş olmayacak mı?   

Reklam

O sebeple, yeni parti oluşumu yolunda adımlar atılmaya başladıktan sonra CHP’yi destekleyen çevrelerden yoğun biçimde gelmeye başlayan, “Neden şimdiye kadar ses çıkarmadılar?” sorusu eşliğindeki sorgulamaya biraz daha yakından bakmak gerekiyor.

Klasik CHP’li tipolojsine uymayan yeni tip bir politikacı ile İstanbul’da oylarını artırmasını ‘CHP iktidarı’ hülyasına dönüştüren çevreyi anlayışla karşılamak mümkün; ancak hayaller her zaman gerçeğe dönüşmez.

İsimleri sıkça geçtiği için Ali Babacan ve Abdullah Gül’den hareketle yeni oluşumu partilerinden mutsuzluk duyan AK Partililerin bir girişimi olarak değerlendirenler var. Oysa, yeni oluşum yalnızca eski AK Partililer tarafından kurulacak olursa bunun ‘yeni’ veya ‘oluşum’ diye anılması zaten doğru olmaz. Öyle bir girişime ihtiyaç yok çünkü.

Bugün toplum farklı bir beklenti içerisinde. 

O beklenti, Türkiye’yi yeniden iddialı bir ülke haline getireceğine, insanlarını mutlu edeceğine güvenilen bir kadro öncülüğünde, kalkınmacı bir anlayışı demokrasinin temel ilkeleriyle bezeyip hukuku yeniden üstün kılacak bir yeni oluşumdur.

Kamuoyu yoklamaları da beklentinin bu yönde olduğuna işaret ediyor.

Partisine gönderdiği istifa mektubunun metni, Ali Babacan’ın da böyle bir görevi üstlenmeye niyetli olduğunu gösteriyor; hem de güçlü bir biçimde…

AK Parti’de geçirdiği yıllar, Babacan açısından, şimdi üstlenmeye hazırlandığı görevi hakkıyla yerine getirebilmesi için bir tür eğitim dönemi sayılabilir… 

Reklam

Alışılmamış bir siyasi kültür  

Suskun muydu Ali Babacan, Abdullah Gül geçmiş görevleri sırasında önüne getirilen her kanunu onaylamış mıydı?

Eleştiriler bu yönde.

Burada AK Parti’nin siyasete taşıdığı pek alışılmamış bir kültürden söz etmek gerekiyor. İçeride her türlü tartışmanın yapıldığı, ancak bir kere karar verildiğinde tartışmanın geride bırakıldığı bir kültür bu. Tartışma ortamına taşınan konulardan yanlış olanlar, hiç değilse başarılı dönemde, dışarısı ne olup bittiğini anlama fırsatı bulamadan, tartışma süreci sonucunda işlevsiz kalıyordu.

‘Ortak akıl’ ile kast edilen işte o kültürün yöntemiydi. 

Tartışma ortamının ortadan kalkmasıyla yanlışlar birbiri ardına ortalığı kapladı.

‘Ayrışma’nın da zaten bu yüzden meydana geldiği anlaşılıyor.

Bugünlerde yaşanan ekonomik sıkıntılara bakıldığında, Babacan’ın, bakanlıkları sırasında, kendi görev alanına giren konularda görüşlerini politikaya dönüştürmede üste çıktığını görmek mümkün. Dışarıdan suskun görünse de içeride görüşlerini kabul ettirmek için hayli kavga vermiş olmalı.

Gül’e yönelik “Hiçbir yanlışa karşı çıkmadı, önüne getirileni imzaladı” eleştirisi de sağlam bir temele oturmuyor. Yanlış olduğunu fark ettiği yasal düzenlemeleri uzman danışmanlarının süzgecinden geçirerek henüz tasarı halindeyken engellediğini, bazılarının da tasarıdaki yanlışları yok ettirerek Meclis’ten geçmesini sağladığını birkaç kez kamuoyuyla paylaşma fırsatı bulmuştu.

Yine de eleştirilecek yönleri yok mudur bu iki siyasetçinin? Elbette vardır. Yeniden siyasi hayatta söz sahibi olmaları onlara geçmişteki yanlışlarını düzeltme fırsatıdır aynı zamanda.

En büyük yanlışları ise, eğer öyle bir yanlış yaparlarsa, ‘yeni oluşum’ diye ortaya çıkıldığında, kadrolarının, programlarının ve siyasete yansıttıkları kültürün ‘eski’ bir görüntü vermesi olur.

ΩΩΩΩ

Reklam

10 YORUMLAR

  1. Fehmi bey En kısa zamanda seçilmiş yazarlar tekrardan eklerseniz seviniriz şimdiden teşekkürler.

  2. 23 Haziranda Imamoğlu kazanınca Erdoğanın İBB deki trol merkezi kapanmak zorunda kaldiğı için trollerini kayıp etti.
    Troller erdoğanı terk edince rantcilar devreye girdi, fakat nafile.

    “Ahmet Takanin aşağidaki linkini verdiğim yazisindan şu bölümde çaresiz kalinca devlet sırrı falan dinlemeyerek ifşa ettiğini yaziyor.

    ×××××××
    Mahalli seçimde alınan ağır yenilgi… Ekonomik kriz… Dış politikada tam manasıyla çöküş… Üstüne üstlük partisinin dağılma tehlikesi ile karşı karşıya kalması… Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın ayrı ayrı parti kurma yoluna girmesi… Mutlak otoritesinin ilk defa bu kadar yüksek sesle tartışılmaya başlanması…

    Bunlar sadece fotoğrafın üst başlıkları!.. Siyaset kulislerinde, “Erdoğan yolun sonuna geldi” yorumları ağırlıkta. Ay sayanlar var… Ancak üzerinde ittifakla birleşilen değerlendirme; “Erdoğan kontrolü kaybetti”… Kaybetti mi? Kaybettirildi mi? Ayrı bir tartışma konusu. Fena halde sallanıyor R. Erdoğan!..

    Erdoğan’ın Bosna-Hersek dönüşü uçakta kabin ekibi gazetecilere yaptığı açıklamadan bir bölüm;

    “Ben kendisine ‘parti mi kuracaksınız?’ dedim. ‘Şu anda düşünmüyoruz ama bir platform olarak çalışıyoruz’ dedi. Dedim ki ‘Bak Ali Bey, eğer senin bu kabineye katkı verme noktasında yaptığınız çalışmalar varsa, vereceğiniz bilgiler varsa biz bunlardan istifade ederiz. Malum ben sana partide danışmanlık teklif ettim, kabul etmedin.’ Daha ileri gidiyorum; Özbekistan Başkanı benden orada devletin yapılanmasında eleman istedi. Ali Bey’i teklif ettim. Kendisine de söyledim. Maalesef oraya da evet demedi.”

    Saltanatının derdine düşen Erdoğan kontrolü tamamen kaybetti. Kaybetmese, korkulu rüyalar görmese ne söylediğini bilmez hale gelir miydi?.. Şu işe bakın!.. Yakın coğrafyamızda çok önemli yer teşkil eden iki ülkenin devlet başkanı devlet sırrı olarak kalması gereken bir şeyi konuşuyorlar ve bu sonuçları hiç hesap edilmeden biri tarafından ifşa ediliyor.”
    ×××××××
    Yazınin tamaminın linki

    https://www.yenicaggazetesi.com.tr/mobi/erdoganne-soylediginin-farkinda-mi-52557yy.htm

  3. G 20 DE tramp erdoğanla iyi geçiniyor göründü taraf olana kadar abd uşağı ve yanadaş olanlarla iş birliğine girmek, çok geçmeden yeni oluşumda açıklandı gaye erdoğanı akp yi yıpratmak ve bölerek kendi adamlarını yerleştirmek erdoğan giderse her şey onlar için güzel olacak sadece türkiyeyi sevenlere sıkıntı olacak.biz erdoğanla var olduk 2002 yi cok iyi biliyorum ve öncesinide biz en çok zararı veren bizdenmiş gibi olanlardan gelıyor.halk erdoganla olacak 1.ci parti yıne o olacak boşuna heveslenmeyin.abd ve batı kahrolsun uşakları ile.

  4. Memleketimizde yapılan en kolay işlerden biri hain ilan edilmek.Yeni oluşum müteşebbisleri bu yargıyla yaftalanacaklarını bilerek yola çıkmışlardır diye düşünüyorum.

    “Önceden ses çıkarmayanlar birşey yapamaz,düzelmeyi sadece yeni adamlar yapabilir” diye düşünen kişilerin bu yargılarının sağlam bir temele dayanmadığını ve duygusal kaynaklı olduğunu düşünmekteyim.
    Ölüden diri çıkarma kudretinde olan Allah hayatta herkese yeni yeni fırsatlar vermektedir.Kırgınlıklara binaen iş yapma potansiyeli olan insanları öteleştirmenin pratik bir anlamı yoktur kanaatindeyim.
    Vatandaşlarımızın çoğunluğunun da yaşananlardan kendine düşen dersi alarak ülkenin düzlüğe çıkması için elinden geleni yapacağı inancındayım.

  5. Yeni parti kuranlara! Hain veya şimdiye kadar neden sustular diyenlerden, Hain diyen kesim 2011 den butarafa işlerini troller ve rüşvetler vasitasi ile halledenlerden oluşanlar…..arti
    Türkiyeyi 3.dünya ülkesi yaparak cahillere yer açmak için ehliyetli insanlari TERÖRIST likle hapislere tıkıp,nerde çakma efendiler ve şehler vasitasi ile beyinleri yıkanmış ve uyutulmuş beceriksiz kendi kendilerini yönetemeyen emir erlerini yerleştırdiler.
    Yeni olşumun Türkiyeyi ve Türk halkıni dünyaya rezil edenler tarafindan, hain ilan edilmelerı…. onlarin tarihin çöplüğünde yerlerinin alacak olmalarına vesile olacaklarindan dolayi yeni oluşumun eski kahramanları, için bir şereftir ve gerçek vatan sever ve katakulle ile yönetimden uzaklaştırdiklari dilleri değil kafalari çalişan bu insanlar, ülkenin her zaman ihtiyaci olan ve sevilenlerden oluşan
    zamanında “DÜNYAYI ” Türkiyeye hayran birakatiranlarin taaa kendileridir.

    Diğer taraftan sustular diyenler ve vatan millet edebiyatı yapanlarda, ellerinden bir iş gelmeyen ve yönetim hakkinda projeleri olmayanlardan oluşan, aşırı uçlarki onlarin politikalaride….diğerleri gibi böl parçala yönetmekten medet umanlar.

    Millet açliktan ölurken…. TC.500 miliyar borca, miliyonlarca faiz öderken.
    Saraylarda yaşayan ve devletin parasıni har vurup harman savuranlar…..kalkmiş onları ümmeti bölmekle suçluyor…
    Gülelim ağlanacak hallerine.

    Rüsvet,iftira,zülüm, kibir ve yalan. Ne zamandan beri! Değil islam herhangi bir inançta kabül görmuştür…..
    Sıkıştikları zaman hemen Din akillarina gelir.
    Bu vatan vd dünya için hayirlara vesile olacaklarin Allah CC yardımcilari olsun.

  6. Bence bu partinin sloganıda herşey güzel olacak olsun belki tutar

    Yalnız kafalarda şu soru var. sa Gül. sa Babacan. bir tarafa. sa Davutoğlu. başka bir tarafta önce buna bir cevap verseniz
    O koltuk ne tatlı birşeymişki kimse oturduğu yeri bırakmak istemiyor nekadarda vatanı milleti icin can atan varmış. can veren demiyorum siyasetci vatanı için canı sadece nutukta verir
    Böyle olmadığının belgesi seçim kazanmak için terör örgütü uzantısı terör örgütü ele başlarından medet umar hale gelmiştir bu durumda yeni oluşum veya eski oluşum diye ayırmamak gerek yeni diye birsey yok hep yeni diye çıkanlar zaten eskimişler

    Gönül almak için meclis başkanlığı yapmış birini devletin üs kademesinde görev veriliyor ve büyük maaşlar ödeniyorsa bu şahıs birde çıkmış ben bu paraları görevden uzaklaştırılan ailelerine veriyorum diyor neymiş pazarda yumurta satıyorlarmış eşleri merdiven siliyormuş bu ülkede binlerce yumurta satan binlerce çocuğunu okutmak için merdiven silen analar var. onların onuruyla oynamayın bari şu an ülkemizdeki siyasetçilerden birsey beklememek gerek insan aynı sadece üstündeki elbise değişiyor.

    En iysi biz uzaydan yönetici getirelim hiç olmassa dillrini bilmeyiz herşeye evet deriz

    Ey ülkem ağlanacak halimize gülüyoruz

    Allah ulkemin gelecek evlatlarına merhamet etsin

  7. Yeni kurulacak parti CHP’den oy mu alacak?Ben buna güldürmeyin adamı derim sadece.Toplumun geniş kesimlerinden oy almaktan ziyade Ak Parti’yi tırtıklar yeni parti ancak.Zaten
    yeni partiyi teşvik eden odakların amacı da bu.

    CHP’nin oyu sabittir;başına Kılıçdaroğlu’nu değil de herhangi bir CHP il veya ilçe binasına sabah ilk giren kişiyi getirseniz aynı oyu gene alır.

    İttifaklar ise ayrı mesele.

    Öte yandan yeni parti kuracakların hareketine haydi ihanet demeyelim.
    Ama iyi bir şey yapmadıkları kesin.

    • Hak-hukuk-adalet mefhumlarıyla bağını bütünüyle kopardığı için meşruiyetini yitirmiş, iktidar tamahıyla sağduyusunu yitirerek ülkeyi freni patlamış bir kamyon gibi yokuş aşağı felakete sürükleyen, tek bir kişinin dizginsiz iktidar hırsını ülkenin ve milletin istikbalinin önünde tutan, Kuran ile aldatma eylemini genel ve sistematik bir siyaset biçimine dönüştürerek toplumun geniş bir kesiminde dine karşı olumsuz duygular oluşmasına neden olmuş bu iktidarın frenlenmesine yönelik bir girişim sizi neden bu denli rahatsız ediyor acaba ?
      Öte yandan, CHP’nin oyunun sabit olduğuna dair iddianız, son seçimlerle birlikte çürütülmüş bir olgudur. Ömürleri boyunca eli CHP’ye oy vermeye varmayan onbinlerce dindar-muhafazakar AKP zulmüne karşı ilk defa tercihini CHP yönünde kullanmıştır. Bunun nedeni, sayın Koru’nun Babacan ve arkadaşları tarafından doldurulacağına işaret ettiği boşluktur

Yoruma kapalı.