
Seçime henüz vakit varken sandık hesabı
Acaba bu hafta sonu seçime gidilecek olsaydı, sandıktan nasıl bir tablo çıkardı? ‘Cumhur İttifakı’nı oluşturan partilerin sandığa yansıyan oyu hükümet kurmaya yeterli olur muydu? Yoksa

Acaba bu hafta sonu seçime gidilecek olsaydı, sandıktan nasıl bir tablo çıkardı? ‘Cumhur İttifakı’nı oluşturan partilerin sandığa yansıyan oyu hükümet kurmaya yeterli olur muydu? Yoksa

Osmanlı’nın dört kıtada at koşturduğu yüzyıllarda bile, sultanlar, halklarıyla buluştukları her yerde, kendisini karşılayan veya uğurlayanlardan hep aynı nakaratı işitirlerdi: “Mağrur olma padişahım, senden büyük

“Amerika bizim neyimize, biz kendi işimize bakalım” diyecek olan okurları baştan uyarıyorum: Ben o kanaatte değilim ve bu yazı da yeniden seçilmeyi başarmış ABD’nin 47. Başkanı Donald

Son zamanlarda sık karşılaştığım soru olmasa okuma düzenimi değiştirmem gerekmeyecek, güncel olaylarla ilgili kitaplar ve makalelere kendimi kaptırıp gidecektim. Nerede bulunsam hep aynı soru bana

Aslında herkes bir gerçeğin farkında: Türkiye’nin birikmiş pek çok sorunu var ve değişmekte olan dünyanın önüne sunduğu fırsatlardan yararlanabilmesi için mutlaka bunlardan kurtulunması gerekiyor. Sorunlarını

Dünyada dengelerin Donald Trump sonrası değişmeye yüz tuttuğu artık iyice meydanda. Venezuela’yı güdümüne almak ve ilk aşamada devlet başkanı Nicolas Maduro’yu yerinden etmek için baskılarını arttırdı Trump. Maduro’ya sığınacak

Türkiye’de üç partinin iktidara yürüyüşünü olabildiğince yakın gözlemledim: Turgut Özal’ın Anavatan Partisi’nin (ANAP), Necmettin Erbakan’ın Refah Partisi’nin ve Tayyip Erdoğan ile arkadaşlarının Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti)… Şimdi

Dünya Katoliklerinin lideri unvanı da bulunan, dünyanın en küçük devleti Vatikan’ın Cumhurbaşkanı Papa 14. Leo’nun ülkemizi ziyaretinin medyamızda değerlenişi gerçekten ilginçti. Ülkemiz daha önce de Papa’lar

Dünkü yazımın başlığındaki ‘Terörsüz Türkiye süreci’ en kritik dönemeçte…”tespitini bir süredir zihnimde taşıyorum. TBMM’de çalışmalarını sürdüren Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun Abdullah Öcalan’la görüşmek üzere İmralı’ya gönderdiği üç

İmralı seyahati ‘tarihe tanıklık’ anlamına gelecek biçimde geçmemişe benziyor. Giderken gittiklerini, döndükten sonra görüşmede geçenleri saklamaya çalışmaları bana bunu düşündürdü. Keşke sürecin her ayrıntısına sahiplik edebilecek durumdaki
