Cumhur İttifakı rakibini kendi belirleme yolunda… Rakip cepheyi iki adaydan birine zorluyor…

30
Reklam

Seçim sandığı tünelin ucundan görünmeye başlayınca, önümüzdeki kısalan vakitte nelerle karşılaşılacağı konusunda üretilen senaryolar da arttı.

Senaryoların bir bölümü, doğal olarak, Millet İttifakı’nı teşkil eden altı parti liderinin rutine dönüşmüş buluşmalarından çıkması beklenen cumhurbaşkanı adayı ile ilgili.

Etrafa kulak verilince, kahve falına bakar gibi, aday isimlerinin telaffuz edildiği bilgisi alınıyor.

Hala adaylıkta en önde giden, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ismi. Vakit daraldıkça ‘6’lı masa’dan bir başka ismin aday çıkartılmasının imkansız hale gelmekte olduğu düşünülüyor.

Öyle düşünenlerden biri de benim. Yedinci bir isim üzerinde uzlaşıldığında, o ismi tanıtmak ve kitlelere benimsetmek bayağı zor olabilir. Zaten Kılıçdaroğlu da bir tek “Ben adayım” demiyor, hal ve tavrıyla, özellikle de söylemiyle, kamuoyu karşısında ‘aday gibi’ duruyor.

CHP adına konuşanlar ‘6’lı masa’ adayının -aday kim olursa olsun- kazanacağına hala inanıyorlar.

Kendilerine sormaları gereken “Öyleyse neden adaylarının karşısında rakip olarak Kılıçdaroğlu’nu görmek istiyor Cumhur İttifakı?” sorusunu akıllarına bile getirmedikleri belli.

İsim açıklamaya sıra geldiğinde, Millet İttifakı’nın kimi aday çıkaracağı konusunda, paydaşlar arasında İYİ Parti’nin -daha doğrusu lideri Meral Akşener’in- tavrı belirleyici olacak.

Reklam

Senaryolardan biri de, Akşener’in son kertede Kılıçdaroğlu’nun da itiraz etmeyeceği bir ismi öne süreceğine dair.

Ankara’nın CHP’nin adayı olarak seçilmiş büyükşehir belediye başkanı Mansur Yavaş’ın ismini…

Hiç konuşmadan, hatta seçilmesi üzerinden geçen 3,5 yıl boyunca doğru dürüst bir icraat da yapmadan, kamuoyu yoklamalarında ‘seçilebilecek muhtemel adaylar listesi’nde ilk sıraya tırmanan isim o.

Aday CHP’den olacaksa işte size CHP’den seçilmiş bir isim. Adayın Cumhur İttifakı tabanından da oy alabilmesi öngörülüyorsa, MHP geçmişi sebebiyle, MHP’lilerden oy kaymasını yine o sağlayabilir.

Güçlü argümanlar bunlar…

Tek sorun, Cumhur İttifakı’nın karşısına Millet İttifakı adayı olarak Mansur Yavaş çıkarıldığında, HDP seçmenlerinin oyunu hangisine vereceği…

Anayasal engeli öyle veya böyle aşıp Tayyip Erdoğan aday olabilir ve karşısındaki rakip de Mansur Yavaş olursa, seçim ikinci tura kaldığında, HDP’li seçmen kitlesi sandıkta hangi adayı tercih eder?

AK Parti ile MHP’nin bu soruya cevap aradığı ve bulduğu çoktandır belli.

Reklam

Referandumda destek arayışı bahanesiyle HDP’ye AK Parti bir heyet gönderdi ve bu girişime şiddetle karşı çıkması beklenen MHP beklenenin tam tersini yaptı.

MHP lideri Devlet Bahçeli, AK Parti heyetinin MHP’yi ziyaretini ‘doğal ve doğru bir davranış’ olarak niteledi.

Ziyaretin öncesi ve sonrasında AK Parti ve MHP’nin genel başkanlarının bir araya geldikleri biliniyor. O görüşmelerde konu ele alınmış ve mutabakat sağlanmış olmalı.

Dahası da var.

HDP’nin eş-başkanı iken hakkında açılan davalar sonucu yıllardır cezaevinde tutulan Selahattin Demirtaş kendisini bile şaşırtan bir ‘jeste’ muhatap edilip sağlık sorunları yaşayan anne-babasını ziyaret için hapis yattığı Edirne’den ailesinin yaşadığı Diyarbakır’a götürüldü.

Bir yıl önce “Annem ağır hasta, ziyaretine gidebilir miyim?” sorusuna cevap alamamış Demirtaş. Kısa süre önce babası için aynı talebi tekrarladığında, “Hazırlan, gidiyorsun” cevabının iletilmesinden yarım saat sonra yola çıkarılmış, ardından kendisini helikopter ve uçakla Diyarbakır’a götürmüşler…

Yapılan ‘jest’ gizli de tutulmamış.     

Cezaevlerinde yatanların anne-baba cenazesine katılma taleplerine aynı kentte olsalar bile izin verilmediği halde, şehirler arası yolculuğun özel helikopter ve uçakla yapılmasına bakıp bunu ‘jest’ olarak tanımlıyorum.

‘Jest’ olmasına ‘jest’ de, bunun sebebi ne olabilir?

Acaba seçim hesabıyla bir ilgisi olabilir mi bu jestin?

HDP’ye referandum ziyareti.. Ardından Selahattin Demirtaş’a tanınan anne-baba ziyareti…

Bazıları, HDP’li senaryoya bir süreden beri İmralı’daki mahkumun adını da yakıştırıyor ve Meclis’ten çıkartılacak bir yasayla onun hayatını kolaylaştıracak bir adım atılabileceğini ileri sürüyorlardı.

Zor bir senaryo bu.

Son İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı için yapılan ve iki kez tekrarlanan seçim öncesinde, HDP seçmeni nezdinde Demirtaş’ın daha değerli olduğu izlenimi alınan bir deneyim yaşanmıştı.

Edirne’den Diyarbakır’a yolculuk ile gerçekleştirilen anne-baba ziyareti bu bakımdan da önemli.

Biraz yukarıda sorduğum “Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı adayları arasında tercihte bulunmaları gerekse, HDP seçmeni nasıl davranır?” anlamı taşıyan soruma bir de bu gözle cevap arayalım bakalım.

HDP’ye olan tavrın yumuşatıldığı, HDP’nin cezaevindeki eş-başkanına ‘jest’ yapıldığı türden görüntüler sürdürüldüğü takdirde, soruya cevap vermek daha da kolaylaşabilir.

Özellikle adaylar bir tarafta Tayyip Erdoğan diğer tarafta Mansur Yavaş olduğu takdirde…

Cumhur İttifakı yalnız kendi adayını değil Millet İttifakı’nın adayını da belirleme görevini biraz da bu yüzden üstlenmiş görünüyor.

Millet İttifakı’nın muhtemel aday sayısını birkaç hamleyle ikiye düşürmeyi başardı Cumhur İttifakı

Ya CHP’nin ısrarıyla Kemal Kılıçdaroğlu olacak ya da İYİ Parti’nin bastırmasıyla Mansur Yavaş… 

İkisi de Cumhur İttifakı’nın, AK Parti’nin hesabına uygun isimler…

Sandık tünel ucundan görünür görünmez kendini belli etmeye başlayan tabloya dayalı senaryolar bunlar…

Tabloyu değiştirip hesapları bozabilecek farklı ve seçilebilecek güçte bir isimle seçmen karşısına çıkabilecek mi Millet İttifakı, ‘6’lı masa’?

Vakit ilerledikçe bunu yapabilmeleri zorlaşıyor.

ΩΩΩΩ

Reklam

30 YORUMLAR

  1. Bloomberg, Türkiye sansür gücünü test etti diye başlık atmış, terör eyleminden sonra sosyal medyanın kapatılmasını haber yaparken. Ey yandaşlar konuşun. İleri demokrasi bu muydu? Faşist yöntemlerle varacağınız yer Şanghay olacak, özlemle yanıp tutuştuğunuz diktatörlükler. Ama izin vermeyeceğiz. İlk durakta biletiniz kesilecek.

  2. Baştan beri düşündüğüm millet ittifakının Abdullah Gül konusunda ciddi bir mutabakat içinde olduğudur. Son sefer yapılan yanlışlar bu sefer tekerrür ettirilmeyecek, ülkenin müterakim kayıpları görüldü ve ders çıkarıldı. Kazanmama ihtimali olmayan, iki yıllığına protokole sadık, siyasi hırslarını yenmiş, devlet terbiyesine hakim ve tevdi edilecek süper gücü suistimal etmeyecek aday olarak sabık reyisi cumhur Abdullah Gül anketlerde değil ancak hakikatbin vicdanlarda öne çıkıyor. Teemmel

  3. kim anne babasının cenazesine katılamamış isim tarih verin bizde bilelim yoksa yine bir yalan haber mi diyelim

  4. ASIL SORU
    Diyelim ki, Anayasal engele rağmen, zamanında yani 18 Haziran 2023 tarihinde yapılacak seçimde Erdoğan aday oldu ve oyları da %100’ünü aldı.
    Nasıl bir 19 Haziran’a uyanacağız?
    Şu anda iktidar sorun çözmeyi geç, en büyük sorun kaynağı.
    Erdoğan ayakta zor duruyor.
    Şu an borçlarımız “aylık ” 200 milyar TL artıyor.
    Faizler Cumhuriyet Tarihinde ilk kez ana parayı geçmiş durumda.
    Önümüzdeki seçimlerde Erdoğan yada güdümündeki birinin seçilmesi “elimizdeki tek kurşunun havaya sıkılmasıdır”
    Siyasal ve sosyal olaylara anormalin de anormali bir müdahaledir.
    1 Kasım 2015 müdahalesinin olumsuz sonucu ne olduysa,
    2023 müdahalesinde ” bin kat olumsuz sonuç” yaşanır.
    Önce en yanlışı bir kenara koyalım.
    Benden söylemesi.
    (7 Haziran ve 1 Kasım 2105 öncesi de aynı gerekçeler ile uyrılarımı yapmıştım)

    • Sayın YK bazen insanların sayı sayamadigini dusunuyorum.Sana göre her ay 10.7 milyar dolar heryil 130 milyar dolar borcumuz artıyor doğrumu.Nerden alıyorsunuz bu bilgileri bilemiyorum lütfen biraz usturup.Ayrica şu an en dinamik lider olarak Erdoğan gözüküyor ayakta duramiyor filan bunlar hos şeyler değil.Sonra da savunma ihtiyacı olunca Troll olarak yaftaliyorsunuz.Biden i görün Harikalar ülkesinin prensi pardon başkanı adam uyur gezer gibi .
      İlla muhalefet olsun diye muhalefet yapılmaz.

  5. hesap kitap siyasetcilerinin hic bir hesabi tutmaz. engeller ile kendi adayini belirlerken. bos tencerenin en buyuk aday oldugunu unutuyorlar. tencere degistirmeye hazir. ya siz hazirmisiniz…

    • “Bir yıldır masanın neresine oturacağını konuşuyorlardır. Bir tanesi papağanla konuşmaya başlamış. Çaresizliğin son aşaması. Papağanlar daha ileride en azından kendi söyleyeceklerini kendileri biliyorlar. Bizim bu papağanlar başkalarından aldıkları talimatları iletmekle yükümlü oldukları için daha 2023 seçimlerine kiminle gidecekleri belli değil. Herhalde talimat bekliyorlar, artık büyükelçilerden mi bekliyorlar talimatı kimden bekliyorlar, başkalarından mı bekliyorlar göreceğiz”

      • eger bu masa bu kadar onemsiz ise konusmaya degmez. eger konusuyorsaniz demek ki onemsiz degil. ayrica mevcut iktidar tencereyi nasil.kaynatacagini aciklamak yerine tek derdi masayi dagitmak. masadan birini overek digerlerinin ona karsi alevlenmesini bekliyor. nafile bekleyis. cunku gidici bir iktidarin lafi para etmez. iktidarin devamini isteyen veya iktidara gelmek isteyen toplumun sorunlarina odaklanmali. fikriniz yoksa hersey beyhudedir.

  6. Korku dağları sardı, muhalefet çok uçmuştu, şimdi ayakları yere basmaya başladı, millet artık dostunu düşmanını çok iyi tanımaya başladı, Osmanlı’yı yıkmak için Ermeni, Yunan, Yahudi, çeteleri, Avrupa devletleri birlikte hareket edenler şimdi de aynı taktiği uygulayarak ABD, Yunan, Avrupa ve bölücü terör örgütleri ile beraber çalışıyorlar, inşallah vatanını sevenler bu hakikatı görüp uyanacak memleketimizi bunların eline bırakmayacaklardır.

  7. Karşı taraf oyunu kuralına göre oynamıyor. Millet ittifakıda bunu bildiği için gündemi oyalamak ve dikkatleri üzerine çekmek için sen adaysın ben adayım diye dikkati Millet partisine çekmekte.

    Her şey düşünüldü, Yol haritası hazırlandı Yani Türliyeyi bu dar boğazdan çıkarmak için ne yapılacağına dair her Şey düşünüldü KIarşı tarafa 6’lı masada sorun varmış izlenimi vermek için Adayda ikircilikli konuşuyorlar.
    Bunlar planın bir parçası.

    Atalar demişki “Bir elin nesi var iki elin sesi var” demiş.

    Altı sayısı Birden her zaman Büyüktür. Bir adam her zaman yanılır veya KANDIRILIR. Altı Adam ise her yerden değişik bilgiler gelir ve değişik düşüncelerle yani iştişare ile sorunu çözerler.

    Altı her zaman Birden Büyüktür.

  8. haydi sor sor..
    RTE şu an itibariyle tek geçer
    Kılıçdaroğlu yazarın da dediği gibi başka ismin çıkarılması imkansız gibi.. ye gitti bile
    BBaşganlarına gelince, Agaları dururken…
    dışardan ithal getirirlermi? imkansız!
    içerden Ecevit taktiği yemez
    yani!?…
    gül 🌹 mü koklasak diyemedi kimse bir türlü 🤗.
    🌟 Kılıçdaroğlu nun kazanamayacağını kesin anlarsa masa, hiç itiraz etmeden aday: Kılıçdaroğlu!
    🌟 Kılıçdaroğlu kendinin kazanamayacağını anlarsa: son kozunu sürer masaya (BBaşganlarından birini).
    😈şu ihtimal de şeytan azapta gerek:
    bizzat sayın RTE yi yenebilecek tek bir kişi olarak gördüğü varsa! (gül yada diken) onu bizzat kendisi sürer masaya!!!
    son tahlil,
    CB seçimi için her ihtimale hazır bir cumhur ittifakı var!
    Millet ittifakı!?!?

    • bugün kü yazısı süper olmuş yazarın.
      herşeyi dökmüş ortaya
      ah birde adaylar şunu bilse diyebilse:
      “Ben Kazanırım!”
      (adam kazandı dan öğürtü geldi millete)

  9. Her şey bir yana Kazandıklarında anayasayı lağv edeceklerini akp döneminde işe girenleri işten atacaklarını khk ile atılan fetoculeri alacaklarını söyleyenler başa gelirse vay o zaman bu ülkenin haline. Bu ülke en büyük sıkıntıları hamaset yapmayanlardan çekti. Atatürk’ün partisinin ekseni kaydı. Daha diyecek bir şey var mı? Gerçekten bu ülkeyi düşünenler milli menfaatleri düşünerek oyunu verecektir.

  10. geçenlerde bir arkadaşım, bir yemekte, bir espri paylaştı;
    adama arkadaşı nereye gidiyorsun diye sormuş, adam kredi çekmeye demiş, neden diye sorunca;
    _peynir almak için diye cevap vermiş.
    ülkede durum bu.

    aslında öyle fazla karmaşık değil demek istiyorum.
    durumu tecrübeli bir politikacı olan sayın erdoganda en net görenlerden tamda bu nedenle partisi, hdp nin kapısına kadar gidiyor, demirtaşa jestler yapıyor, iyi partiye el uzatıyor, eyt dahil elinde ne varsa, elinde olmayanda dahil saçıyor, bir ihtimal diyor, olmadığını biliyor.
    hdpnin kapısına kadar gidilmesi hdpye bir meşruiyet alanı sağladı sadece, kritik seçimler öncesi jest_ler yapılabilir bir parti hdp, geçen seçim elleri kanlı öcalangillere televizyonlarda boy gösterecek, akp için oy isteyecek, mektupları meydanlarda okutulacak kadar alan açılmıştı şimdi devletin hain, terörist dedikleri milletin parasıyla özel uçaklarda taşınıyor bakalım peynir alırken düşünen milletin buna rızası var mı, göreceğiz. geçen seçim bu hamleler muhalefetin işine yaramıştı şimdi de keyfini muhalefet çıkaracak görünüyor.
    bir çıkış yolu arayan sayın erdogan geçenlerde sayın aksenere çağrı yaptı, mhp ve iyi parti aynı masaya oturabilir diye düşünüyor olmalı ya da mhp yerine iyi parti mi olmalı? sonuçta oluru yok gibi duruyor.
    bütün geçişler şu anda iyi partiye yapılıyor, her gün önemli isimler katılıyor, exit kuyruğunun ucu iyi partiye uzanıyor dolayısıyla aday belirlemede ağırlığının olması da son derece normal.
    sayın erdogan ekonomik şartların günümüzdeki kadar ağır olmadığı 2019 da

    “Mevcut durumda dahi emeklilik sistemimiz içler acısı bir haldedir. Emeklilikte yaşa takılanlar denilen gruba giren 6,3 milyon kişi bulunuyor. Bunlardan 1 milyonu memur diğerleri kendi hesabında çalışanlardan oluşuyor. Bu teklifi ülkemize yıllık ilave maliyeti 26 milyar liradır. Erken emeklilikten yararlanacakların tamamı göz önüne alındığında toplamda 750 milyar lirayı buluyor. Biz ekonomide kurtuluş savaşı verdiğimiz dönemde böyle bir yükü ülkemizin sırtına bindirmeye hakkımız var mı diye soruyorum.”

    demişti.
    ekonomide kurtuluş savaşı verirken hiç bir kamu israfından itibar adına çekinilmemişti ama iş vatandaşa gelince hakkımız var mı soruluyordu. ben eyt yi savunmuyorum, doğru da bulmuyorum ama her tantanaya her debdebeye para bulunurken hakkımız var mı diye sorulmazken vatandaşın talebine neden hak yok oluyor onu soruyordum,
    şimdi de bu kadar ekonominin sıkıntılı olduğu bir süreçte, böyle bir yükü neden ülkenin üzerine yıkıldığını soruyorum, hani seçim kaybetseniz de yapmazdınız, seçilmek söz konusuysa gerisi teferruat mı yani?
    eyt nin ülkeye büyük zarar verecegini söyleyen sayın erdogan şimdi ne demiş oluyor bu durumda
    ülke zarar etsin yeter ki ben kazanayım mı?
    bir de milyonlarca konut sözü var,
    daha önceki 100.000 konut sözünü bile tutamamıştı, konutlar yerine bakanlara köşkler yapılmıştı
    bu ekonomiyle bu eytler, bu milyonlarca konut, bu seçim harcamaları, bu vaatler nasıl bir kabus bizi bekliyor olacak dersiniz ülkeyi seçim sonrası?

    muhalefete gelince,
    iktidar, adayı ve sistemi bilmediği için bocalıyor, geniş hedef tutmak zorunda kalıyor, bu muhalefet adına doğru bir taktiktir. muhalefet adayını açıklamak için seçim tarihini bekliyor değil mi soruçta?
    seçim tarihi açıklandı mı?
    sahi ne zaman açıklanacak?

  11. Ayıp değil mi? İstanbul’daki terör saldırısını kınıyorlar, HDP’yi küstürmemek için 6’lı masadan PKK terörü lanetlenemiyor…
    Erdoğan nefreti dışında ne işi var bu partilerin CHP’nin yanında?
    Mevcut yönetimiyle CHP, HDP’ye yakışıyor. CHP sözcülerinin söylemleri bazen HDP’lilerle birebir örtüşüyor.
    İnsaf edilsin, geldikleri, yürüdükleri çizgiye bakılsın. Ne işi var; bir Akşener’in, bir Karamollaoğlu’nun bir Babacan’ın, bir Davutoğlu’nun, bir Gültekin Uysal’ın, Kılıçdaroğlu’nun peşinde?
    Erdoğan düşmanlığı değilse, 6’lı masadaki 5’li, CHP’yi iktidar yapma projesinin taşeronu olmuyor mu?

    • Akşener, Babacan, Karamollaoğlu vs bir anda değerli oldu galiba. Bakan öyle demiyor ama, resimleri var elimde yayarım diye tehdit ediyor. Bu pis siyaseti süpüreceğiz. Az kaldı, kıvranmaktan kurtaracağız hepinizi.

    • bir iktidar seçmeni olarak hdpnin kapısında ne işimiz var diye sormanız gerekmez mi önce?
      ya da milletin parasıyla özel jetlerle terörist dediklerimiz neden taşınıyor, jestler yapılıyor
      diye sormanız gerek miyor mu?
      öcalangillerin televizyonlarda ne işi vardı?
      bebek katilinin mektuplarının meydanlarda?
      herkes kendi çizgisine baksın.
      her 4 seçmenin birinin oyunu alıyor chp,
      100 yıla yakındır ayakta,
      güneş balçıkla sıvanmaz.
      iktidar seçmeni olarak, oyunu koruyanlara, yükseltenlere, birlik, dirlik olanlara
      akıl vereceğinize neredeyse oyunun, desteğinin yarısını kaybetmiş kendi partinize akıl verin.

      “Enflasyon ve işsizliğin toplamından oluşan Sefalet Endeksi’nde Türkiye 93.3 puanla en yakın takipçisi 89.9 puandaki Arjantin’e fark atarak birinci oldu. 156 ülkenin yer aldığı endeks sıralamasında üçüncülüğü 41.4 puan ile Güney Afrika alırken onu 23.8 puanla Macaristan, 22.2 puanla Polonya, 17.5 puanla Rusya takip etti.
      insanın biraz utanması olmalı bence.

  12. öncelikle şu millet ittifakının aday açıklamasını anlayamıyorum.Bunca sorun varken ve bunların çözümü için sunumlar yapılması gerekirken hala O mu BU mu tartışmaları geçiyor.Ey muhalefet ülke sizden çözüm bekliyor öncelikle de bu çözümün BASİNİ bekliyor.Neden hala bir isminiz yok .Seçilecek aday kimdir ne yapabilir çapı kapasitesi nedir.Birakin artık yuvarlak masa toplantılarını.Bizde bir kural vardır eğer işi çözmek istemiyorsan heyet oluşturur ve toplantı yaparsın.Bunu mu istiyorsunuz.Milleti boş işlerle ugrastirmayin çıkın ortaya bakalım alternatif misiniz görelim.

    • Ahmet bey sen de hep başkalarından çözüm bekliyorsun. Senin yapacak hiç mi bir şeyin yok, sen niye hiç bir şey yapmıyorsun.

      Dün Üsküdar’a yolum düştü. Daha önce bir arkadaşım nerde oturalım derken en yakında öğretmenler
      kavesi diye bilinen bir kahvehaneye götürdü. Öğretmen kısmı orada eğelenirmiş. Dün ben de bir uğrayım bakayım kahvehane müşterisi öğretmenler ne konuşuyorlar diye.

      Kahvenin önünde 6-7 kişi hararetle şen şakrak muhabbet ediyorlar. Konuşanların hepsi de kulağı delik insanlar vali kaymakam gibi devlet bürokrasisinden insanlara yakın olanlarla da görüşüp tartışıyorlar olmalı ki kaymakamın oğlu da öyle diyor, belediye başkanının yakını da şöyle diyor diyerek seçim sürecini tahmin etmeye çalışıyorlar. Kulak verdiğinizde içinden çıkılmaz bir geyik muhabbetinin içinde buluyorsunuz kendinizi. Siz istemeseniz de aralarından biri iddiasını size doğrulatma maksadıyla. “aha bak şu oturan adama sor, bak aynısını söyleyecek” diyerek sizi de muhabbetin içine çekiveriyorlar. Tek amaçları var geyik ne kadar büyürse o kadar şen şakrak olur diye düşünüyorlar.

      Siyasetçiler de aynı o kahvehane müdavimleri gibi her gün aynı yerlerde toplanıp her gün aynı muhabbetleri yapmıyorlar mı. Onların da tek amacı yeni katılanlarla muhabbeti büyütüp daha büyük geyikler çevirmek değil mi?

      Erdoğan bizden oy istemiyor zaten, o nereden destek alacağını çok iyi biliyor. Yabancı devlet yetkilileriyle görüşmelerini iyi takip etmişseniz farketmişsinizdir. Niyetini açık olarak dile getiriyor Erdoğan. Ya hu İsviçre başbakanıyla basın toplantısı yaparken bütün dünyaya seslenmedi mi “biliyorsunuz bizim önümüzde bir seçim sürecimiz var. Seçimlerde bizim elimizi rahatlatın” demedi mi?

      Yani Erdoğan diyor ki; içeriyi ben hallederim siz bana dışardan destek vererek elimi rahatlatın diyor. Daha ne desin yabancı devlet adamlarına oyunuzu Kemal’e vermeyin bana verin diyecek hali yok ya!

    • Muhalefet partilerinden hiçbirisi, terör örgütü PKK’nın, PYD’nin, YPG’nın adını ağzına almıyor, alamıyor!
      HDP ile varılan seçim ittifakı bunların akıllarını örtmüş. Buradan da anlaşılıyor ki bunların davası asla devlet ve millet olmayıp şahsi ihtiraslarıdır, koltuk davasıdır.
      Terörden beter tavır sergileyen muhalefet ise, HDP’nin kuyruğuna takılarak siyaset yaptığını zannetsin!

    • Endişey gerek yok ahmet bey, zillet ittifakı nasıl önceki seçimlerde bir aday bulup açıklamışsa yine bir aday gösterecektir; sezer, ekmek amca, ya da gel bakalım muarremince gibisinden aday mı yok piyasada?
      Halkın cb seçmesine karşı çıkmış bir muhalefet utanmadan bir de aday gösterip kıran kırana seçim yarışına katılıyor, asıl tuhaflık bu değil midir? Ahlaksızlar…

  13. Erdoğan açısından ideal durum Kılıçdaroğlu yada Akşener’in aday olması. Demokrat siyaset açısından da doğru olan bu, çünkü 6’lı masanın en büyük iki partisinin başkanları. Akşener aday olmayarak, üstüne başkalarını ortaya sürerek yanlış yapıyor. Böyle siyaset olmaz. Bu türlü kirli siyaseti bırakmalı artık. 6’lı masanın getirip başkasını aday yapması da doğru değil. Bu da tamamen demokrat siyasete aykırı bir durum. Paraşüt adaylar dönemini artık çoktan aşmış olmamız gerekiyordu. Muhalefet daha net bir şekilde içinden birisini yada bir kaçını aday olarak çıkarmalı. Bu kadar zor değil. Bu yolsuz iktidarı göndermek bu kadar zor değil. Yol haritası çizmek çok zor değil. Akşener ayrılmak istiyorsa buyursun. Sadece masada bulunanlar aday olsunlar. Kendi içlerinde oylayıp adayı belirlesinler. Bunu hemen şimdi yapsınlar.

    Akşener’e iktidar zeytin dalı uzatıyor bir taraftan. Kendi bakanı ise resimleri var ortaya çıkarırım diye tehdit ediyor. Bu ne kadar iğrenç ve pis bir siyaset, Fetö siyaseti. Bu pislikleri süpürme zamanı gelmedi mi?

    • 6’lı Masa’da İYİ Parti’nin, HDP’ye karşı sergileyeceği tavır ya bölünmeye kadar gidebilir ya da masadan çoklu aday çıkması ile sonuçlanabilir.

  14. Mahçupyan bu konuda, Mansur Yavaş aday olarak çıkarılırsa Erdoğan’a veririm oyumu diye bir çıkış yapmıştı, bayağı sallamıştı ortalığı. Gerçekten de Yavaş aday olursa büyük bir handikap. Başta siyasetçi değil. Hiç bir konuda hiç bir görüşü yok ve özellikle yok. Bu demokrat siyaset açısından son derece tehlikeli bir durum. Ne çektiysek bu iki yüzlü siyasetten çekiyoruz. İktidarın hangi söylemlerle gelip şimdi nasıl tek adamcı olduklarını görüyoruz. Samimiyet yok, tamamen bir tiyatro. Bir de Yavaş gibi hiç bir şey söylemeyenler var, onlar daha da tehlikeli. Bu yanlışa düşülmemeli. Siyaset açık net ve şeffaf olmalı, meydanda olmalı. TV’de elbette ve rakipler karşısında yapılmalı. Kaçak güreşilmemeli. Kendi alkışçı yamakları önünde yapılan siyaset değil, ancak göz boyama. Bu tarih öncesinde kalma siyasete son verilmeli. Bu söylediğim tüm adaylar, aday adayları ve adaymış gibi arada kafasını uzatanlar için geçerli. Kimseyi kandırmayalım. Adaysanız çıkarsınız, boyunuzun ölçüsünü almaya başlarız. Son dakika sürprizlere toptan karşıyım. Oyumu gider Erdoğan’a veririm daha iyi.

    • Mansur Yavaş siyasetçi değil elbette. Belediye başkanı bakarsanız, ama orada da iş yapmadı. Kaç yıl oldu Ankara’ya bir taş dikmedi. Gökçek olsaydı, şimdiye kadar o acube oyun parkının üzerinden buldozerle geçmişti.

      Yavaş siyasetçi değil, ama derin siyasetçi, ne kadar derin olduğunu bilemediğimiz türden. Devletin adamı türünden yada. Mahçupyan yine bunu şöyle değerlendirdi. Derin devlet açısında Erdoğan Mansur’a karşı en ideal durum olur. Kazan kazan durumu.

Yoruma kapalı.