Darbeler birbirine benzer.. ABD darbe girişiminin arkasında dev şirketlerin mali desteği var…

13
“Baraj yıkılıyor”..
Reklam

Yarın ABD’de yapılacak başkanlık yemin töreni için ülkenin başkenti Washington’a tam 25 bin Milli Muhafız (National Guard) götürüldü; eyaletin kendi polisine, eyalette yerleşik federal güvenlik güçleri ile Capitol polisine ek olarak…

Ülkede 50 eyalet var ve eyaletlerin hepsinde yoğun güvenlik önlemleri alınıyor.

Olaylar çıkmasından korkulduğu için…

İki hafta önce değişik eyaletlerden başkente gelen aşırı sağcı militanlar, Senato ve Temsilciler Meclisi’nin ortak toplantısı sırasında, sandıkta kaybeden Donald Trump’ın görev süresinin uzatılması talebiyle Capitol binasını basmışlardı.

Aynı insanların ve onlarla benzer ideolojiye sahip olan başkalarının yarın her yerde olay çıkartması beklendiği için önlemler alınıyor.

Federal ve yerel güvenlik güçleri mensuplarının ideolojik eğilimleri FBI tarafından gözden geçiriliyor; Capitol binasını basanlar arasında halen görevde veya emekli asker ve polis bulunduğu, orada görevli bazı polislerin işgalcilere yardım ettiği görüldüğü için…

Başta medyamız olmak üzere bizde bu konu pek az kişinin dikkatini çekiyor. Oysa başından çok sayıda darbe ve darbe girişimi geçmiş, en sonuncusunu birkaç yıl önce, 15 Temmuz 2016 tarihinde, yaşamış bir ülkeyiz. En azından “Oldu da nasıl oldu, saldırganlar nereden çıktı, neden böyle bir işe kalkıştılar, arkalarında kimler var” gibi ayrıntılar bizler için de merak edilmeye değerdi.

Darbeler birbirine benzer ve 15 Temmuz (2016) Türkiye ile 6 Ocak (2021) ABD darbe girişimleri arasında bulunabilecek benzerlikler için biraz merak yeterli.

Reklam

Meraksız bir medyamız var.

O açığı ilk günden başlayarak doldurmaya ve yazılarımı okuma zahmetine katlananlarla paylaşmaya çalışıyorum.

En son, dün, burada, “ABD’de darbe olur muymuş?” hayreti yaşayanları düşünerek, çok önce -1898’de- yerel düzeyde bir darbe yaşanmıştı, 1933’te de yeni seçilen başkan Franklin D. Roosevelt’in (FDR) kampanyası sırasında uygulamaya söz verdiği ‘yeni yol’ (new deal) programından rahatsızlık duyan bir grup para babasının bir generali ayartarak darbe girişimi yapma hazırlığına girdiğini anlattım.

Son merakım şu: Acaba önceki hafta çarşamba günü son bir gayretle başkente koşan aşırı sağcılar ile onları ayartan ve yeni seçilen Joe Biden’in göreve başlamasını engellemek için çaba gösteren siyasilerin, kısacası 6 Ocak darbecilerinin arkasında da ‘para babaları’ var mı?

Bereket böyle ayrıntıları tek merak eden ben değilim. 

Geçen hafta daha önce pek görülmemiş bir olay yaşandı ve ABD’nin belli başlı -siz bunu ‘önemli’ olarak anlayın- şirketleri teker teker bazı politikacılarla bazı dernek ve vakıflara verdikleri parasal desteği durdurduklarını açıkladılar. 

‘Politikacılar’ Kongre’de Trump gitmesin diye canını dişine takarak çalışmış, sandık sonuçlarını iptal ettirmek için kalabalıkları kışkırttıkları görülmüş tipler…

Dernek ve vakıflar da aşırı sağcı örgütlerine ait.

Reklam

Şirketlerin “Bundan böyle onlara destek vermeyeceğiz” açıklaması yapmalarının sebebi kapsamlı bir yayın. Meraklı bir gazeteci, aşırı sağcı gruplara ve politikacılara mali destek veren tam 144 şirket tespit etmiş ve bunların her birini arayarak tespitini teyit ettirip haberini yayınlamış…

Gazetecinin adı Judd Legum.

Jud Legum Amerika’nın öndegelen gazetelerinden birinin muhabiri-yazarı değil. İki yıl önce ‘Popular Information’ (PI) adlı bir internet sitesi kurmuş ve halkın yararlarını ön planda tutan bir yayın politikasıyla izlediği haberler sayesinde kendisine bayağı kalabalık bir okur edinmiş. 

PI sitesinin 138 bin okuru var. Bu okurlar, PI sitesine, mali durumlarına göre her ay 6 dolar veya yıllık 50 dolar abone ücreti ödüyorlardı, ‘Sunstack’ adlı bir servis üzerinden; korona salgını sonrası site herkese erişim imkanı sağladığı halde çoğu okur ödemesini devam ettirmekte.

Yılda 300 bin dolar kadar bir abone geliri var PI sitesinin…

Okuyalım

“Geçen hafta Popular Information 144 şirkete ulaşıp seçim sonuçlarına itiraz eden Kongre’nin Cumhuriyetçi Partili üyelerine mali destek vermeye devam edip etmeyeceklerini sordu. 15’inden cevap alıp yayınladık. (..) Pazar günü haberimiz Wall Street Journal, Washington Post, Bloomberg, Financial Times, Reuters başta olmak üzere pek çok yayın tarafından haberleştirildi. Bunun üzerine başka şirketler de ilişki kestiklerini açıkladılar.”

İşte size medyanın gücü…

PI haberini “Barajı yıktık” başlığıyla sunuyor.

Açıklama yapanlar arasında Marriott oteller grubu, Commerce Bank ve JPMorgan gibi bankalar, sigorta şirketleri, Dow gibi kimyasal devler, Verizon ve AT&T gibi iletişim firmaları, Hallmark gibi yayıncı kuruluşlar, Mastercard ve American Express gibi kredi kartı şirketleri, Facebook ve Microsoft gibi teknoloji şirketleri var. 

Çer çöp türü yardımlar yakışmaz bu dev şirketlere. 

En çok yardım yapanların listesi aşağıda:

Solda yardım eden şirketlerin adları.. Ortada yardım miktarları.. Sağda da kaç kişi ve gruba yardım ettikleri..

Şirketler yalnız politikacıları beslemekle kalmamışlar, aşırı sağcı bazı dernekler ve vakıfları da doğrudan veya dolaylı olarak desteklemişler. 

6 Ocak günü politikacıların Kongre’de seçim sonuçlarını geçersiz kılmak için canla başla çalışmaları, o kadar insanın onlara destek vermek için rahatlarını bozarak Washington’a koşup Capitol binasının kapılarını zorlamaları, arkalarındaki bu mali destek sayesinde…

Yeni yönetim yarın iş başı yapıyor.

Ne dersiniz, acaba bu şirketler hakkında işlem yapılır mı?

ΩΩΩΩ

Konuya ilişkin yazılarım:

ABD’de daha önce de darbe girişimleri oldu.. Geçmişten günümüze bir örnek olay… (18 Ocak 2021)

İki darbe girişimi (15 Temmuz ve 6 Ocak) birbirine benziyor; fakat ilişki kuran yok… (16 Ocak 2021)

“Bizim burada olmaz” deniliyordu, ABD’de oldu.. Her yerde olabiliyor… (15 Ocak 2021)

Allah kimseyi onun durumuna düşürmesin.. Her şeyini kaybedebileceği gibi rezillenme ihtimali de var… (14 Ocak 2021)

ABD’de Kongre saldırısı sonrasında neler yaşanıyor? (13 Ocak 2021)

Whatsapp tartışması beni ByLock’a sürükledi.. Oradan Signal’e ulaştım… (11 Ocak 2021)

Onbinler tutuklanır, cezaevlerine yollanır mı? Başkan sürece müdahale eder mi? (10 Ocak 2021)

Popülist politikacılar bir gün iktidardan düşeceklerini hesap etmiyorlar… (9 Ocak 2021)

Trump ve Trump-gilleri anlamaya çalışmak… (8 Ocak 2021)

“Geliyor” dedim geldi; ABD’deki ‘darbe’ girişimine “Geçti” gözüyle bakmak yanlış olabilir (7 Ocak 2021)

Bir de olaydan bir gün öceki yazım:

Bir darbenin ayak sesleri… (5 Ocak 2021)

Reklam

13 YORUMLAR

  1. *****İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Amerika Birleşik Devletleri;
    – Başka ülkelerde demokratik yollardan başa gelen 50’den fazla hükümeti devirmeye çalışmıştır.
    – En az 30 ülkede demokratik seçimlere büyük çapta müdahale etmiştir.
    – 50’den fazla yabancı lideri öldürmeye çalışmıştır.
    – 30’dan fazla ülke halkının üstüne bomba yağdırmıştır.
    20 ülkede halkçı ya da ulusalcı hareketleri bastırmaya çalışmıştır.
    Toplam olarak, 1945’ten beri Amerika Birleşik Devletleri 71 ülkede saydığım eylemlerin birini ya da birkaçını gerçekleştirmiş, bunun sonucunda milyonlarca insanın yaşamını yitirmesine, milyonlarcasının acı ve çaresizlik içinde kıvranmasına ve binlerce kişinin işkence görmesine sebep olmuştur. Son zamanlarda dünyada olup bitenleri izleyen ve çağdaş tarih hakkında bir miktar bilgisi olan herkes büyük bir olasılıkla ABD dış politikasından nefret etmektedir.”****

    Bu satırlar, Amerikalı gazeteci William Blum’un 2013 yılında yayınlanan ‘Amerika’nın En Ölümcül İhracatı: Demokrasi (America’s Deadliest Export: Democracy)’ isimli kitabının giriş kısmından.
    Kitap aynı yıl Türkçeye, ‘Emperyalizmin En Ölümcül Silahı Demokrasi Yalanı’ adıyla tercüme edildi. (Say Yayınları, Çeviri: Ekin Duru)

    Amerika’nın “demokrasi ihracı” yalanını, emperyalist planlarını bir Amerikalı gazetecinin kaleminden okumanın tam zamanı

    Yaşananlar, kendini “demokrasinin kalesi” gören Amerika’nın yalnız dünyada değil, kendi ülkesinde bile eşitsizlikler üzerine kurulu “kumdan bir demokrasi kalesi” olduğunu, küçücük bir toplumsal dalga ile sarsıldığını, daha büyük dalgada ise darmadağın olacağını gösteriyor.

    Amerikalıların, kendi topraklarında kendi Kongre binalarının işgal edilmesini “darbe” olarak görüyor ve sorumluların hesap vermesini istiyor ama 15 Temmuz gecesi TBMM’yi bombalayan darbecilerin elebaşı olan, darbe planlarını onaylayan, Pensilvanya’da yaşayan Gülen’i bir türlü iadeye yanaşmıyor.

  2. ABD’de İnternet gazetesi(PI), şirketleri arayıp, nereye bağışta bulunduklarını soruyor.
    Bu şirketler de nereye bağış yaptıklarını doğru şekilde bildiriyorlar.
    Buna sadece “şeffaflık” denmez.
    Buna “medeniyet” te denemez.
    Müthiş bir olay.
    Tarif edecek bir kelime bulamıyorum.
    Bizim milletvekillerimize bile, kamu kurumları bile cevap vermiyor.
    Bizdeki rezaleti de tarif edecek kelime bulamıyorum.

  3. Ne dersiniz, acaba bu şirketler hakkında işlem yapılır mı?

    ΩΩΩΩ
    Fehmi beyin bu sorusuna, benim cavabım! Hayır Kesinlikle yapılmaz.
    ABD’de Siyasetçi’lere sıradan vatandaşlar’da yardım yapıyor.

    Sayın,Korunun! ABD darbesi hakkında yazması ve sorular sormasının sebebi bizdeki yalnışlíklardan ders çíkarlması için,
    gündem oluşturmak!
    Tabii anliyana sivri sinek saz anlamayana davul zurna az.

    ABD yi AYAKTA TUTAN O ŞİRKETLER VE ONLAR GİBİLERDİR.
    PANDEMİ DÕNEMİNDE AYNİ ŞİRKETLERDEN BAZILARI SIRADAN VATANDAŞLARA MİLİYARLARCA DOLAR YARDÍM ETTİLER..

  4. Sayın Yazar ,
    Günümüz yurtiçi olayları ( siyasiler ve gazete yazarlarının şiddette maruz bırakılmaları sonrası yaşananlar ve yazılanlar ) hakkında görüşlerinizi ifade etmenizi bekliyorum.

  5. Benim mesleğim webmaster yani web yazılımı yapıyorum.
    Genellikle yazılım proğramlarını yabancılar bedava veriyorlar. sitelerinde birde bağış hesapları oluyor.
    Genellikle bu işi yapan Türkler, proğram işine yarasada para göndermezler.
    yabancılarda gördüğüm kesinlikle para bağışı yaparlar hele işine yarıyorsa proğrama çok para gönderirler.

    Yukarda ki listede Microsoft, google gibi firmalar çok dürüst çalışan firmalardır.

    Ticaret’de İslamın kurallarını bunlar uyguluyor. Ticarette bunları müslüman zannedersiniz.

    Hükümetlerin geçici olduğunu bilirler. İsteyerek bir hükümeti destekleyeceklerini zannetmiyorum.

    Müslümanlar zannediyor ki sadece merhamet müslümanlarda var bunlar yardım yapmazlar diye bir kanı var yanılıyorlar.

    https://www.bbc.com/turkce/ekonomi/2015/12/151204_facebook_zuckerberg_bagis

    “o ses türkiye” diye yarışma var bunun avrupa’da versiyonları var bu yarışmada sakat biri başarılı oldu.
    Olayın arkası: Bir avrupalı kadın ırak’a gitmiş 2 sakat kardeşi evlat edinmiş, onlara bakmış.
    Şimdi bunların taşıma, tuvalet, banyo gibi ihtiyaçlarını düşünün.

    Şimdi bu Kadının aklından zorumu vardı?

    • Bizde müslümanlık, SÖZDE müslümanlık.
      AYET:
      Abdullah-Ahmet Akgül Meali:

      Ey insanlar, gerçekten Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle (kolaylıkla) tanışmanız (ve farklı yetenek ve faziletlerinizden yararlanmanız) için sizi (değişik) kavimler ve kabileler (şeklinde) kıldık. Şüphesiz, Allah katında sizin en üstün (kerim ve değerli) sayılanınız, (ırk ya da soyca değil) takvaca (kötülükten sakınma, iyilikte yarışma konusunda) en ileride olanlarınızdır. Şüphesiz Allah (her şeyi hakkıyla) Bilendir, Habir’dir. Hucurât Suresi 13. Ayet

      Ali Bulaç Meali:
      Ey insanlar, gerçekten, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve ‘birbirinizi tanımanız ve tanışmanız’ için sizi halklar ve kabileler (şeklinde) kıldık. Şüphesiz, Allah katında sizin en üstün (kerim) olanınız, (ırk, renk, soy ve servetçe değil) takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, haber alandır.

    • tamam ama konumuz gereği biz haberin devamındaki şu ifadelerle ilgileniyoruz:

      “Bu, son zamanlarda pekçok süper zenginin kullandığı ve epey tartışma yaratan bir yöntem.

      Hayır kurumlarının aksine, sınırlı sorumlu şirketler kâr amaçlı yatırım yapabiliyor, siyasi kurumlara bağışta bulunabiliyor ya da yasaları değiştirmek için lobi faaliyetleri yürütebiliyor.

      Eisinger’ın ifadesiyle, Zuckerberg bu nedenle bağışladığı parayla her istediğini yapabilecek duruma geliyor ve bu da aslında ‘parayı bir cebinden diğerine aktarmak’ anlamına geliyor.

      “Amerika zaten bu kavram üzerine kurulu” diyor Eisinger. “Ama bu tür işlere de hayır işleri denemez.”

      kimsenin hayır severliğini sorgulamıyoruz yani.

      konuya dönecek olursak; Biden’ın kongre birasını basan güruhu ‘terörist’ olarak nitelemesi ve girişimin amerikan demokrasisine bir darbe olarak görülmesi devamında çok sayıda dava açılması ve bu davaların da doğal olarak terörün finansmanı sorgulamasını da içereceği hesaba katılırsa, yazıda bahsi geçen 144 şirketin terörün finansmanı suçuna bulaştıkları açıkça görülülor. yani federal savcı isterse bu şirketlere terörü finanse ettikleri gerekçesiyle dava açabilir. delil ise al sana tapu gibi delil.

      eğer amerikan demokrasisi yerine türk usulü demokrasi olsaydı bu gruba bir sent dahi yardım eden tüm şirketlere el konulacak sahipleriyle beraber çalışanları ve milyonlarca sivil halkın da hapse atılmaları gerekecekti. Allahtan amerikayı türkler yönetmiyor.

      bir diğer mesele de dünkü yazıda anlatıldığı gibi 1930 larda benzer bir girişimin finansmanı için ayrılan 300 milyon dolar bütçenin o günün şartları bu günün şartlarına uyarlandığında -yukarıda bahsedilen 144 şirketin benim tahmini hesabıma göre yaptıkları bağış toplamda 50 milyon doları bile bulmuyor- çok daha fazla paraya ihtiyaç olduğu kolayca anlaşılıyor. acaba aradaki çok daha büyük meblağ tutan farkı kimler karşıladı?

  6. Aslında bizdeki “gazeteciler” ABD’li gazeteciler’den daha becerikli fakat sık sık Politikacılar’ın hışmına uğradıkları için sesleri kısılarak, yerlerine ihtidar gücünü kullananlar tarafından gazetecilek görevi papağanlara, veriliyor.

    Bugün Trump’in ihtilal yapanları af edeceğini söyliyorlar.

    Yardım listesin’de, adları geçenlerde Wells Fargo #1 uşkâğtçı banka.
    Benim eski bankam oluyor. 3 yıl önce
    değiştirdım, fakat halen daha onların kredi kartını kullaniyorum.
    Onuda en kısa zamanda değişreceğim.

    United health’de beni. Sağlık sigortam, ömrüm olursa onuda 2021 sonunda değiştirırım.

    Kapıtalist ülkeler’de zenginler triliyonluk olurken, orta kesim eziliyor. İlaç fabrikaları, sağlık sigortaları ve kurumları resmen hırsızlik yapiyorlar.

  7. Tahminimce, aynı şirketler diğer tarafa da yardım yapmışlardır. Hatta miktarı daha fazla olabilir.

  8. Sayın yazar abd gibi, olayların dünyanın geri kalanını ister istemez bir şekilde ilgilendiren bir ülke olması nedeniyle ülkede yaşanan enteresan gelişmeler hakkındaki düşün dünyasını link vererek toplamda 12 yazıda bizlerin dikkatine sunduğunu söylüyor. Toplamda 12 sayfa eder.
    Çok mu?
    Üzerine pek çok belki yüzlerce kitap araştırma makale yazılacak bir konuda bu ülkenin 50 yılını düşünme ve yazma üzerine harcamış bir yazarının 12 sayfa yazması çok mu?
    Benzer düşünebiliriz, düşünmeyebiliriz ama aynı ya da farklı fikirler yardımı ile,
    iki yazı yeter bilemedin üç diyerek hepimiz zaman zaman mıkırdanmaktansa
    bize sunulanlara inanmak yerine daha derin düşünmek gibi kaygılarımız olmalı.
    Bugünün tek malzemesi dün idi.
    Yarının tek malzemesi ise bugün.

    • Öte yandan yarınlar için selçuk özdağ ve gazetecilere yapılan saldırılara herkes karşı çıkmalı, tepki ortaya koymalı. Bir kişi dışında kimse yazmadı. Chp de taciz, tecavüz meselesini, tarikatlarda çocuk istismarını, yurtlardaki sorunları, kadın cinayetlerini dile getirip karşı çıkmak kamuoyu olusturmak ne kadar önemli ise sokaklarda adamlar dövülüyor hatta öldürülüyor mafyalar insanları tehdit ediyor diye karşı bir duruş sergilemekte o kadar önemli.
      Bunun altındaki sebep ise siyasilerin kullandığı çirkin, galiz ifadeler ötekileştiren düşmanlaştıran, hedef gösteren dildir. Yukarısı bu dili kullanırsa sokakta bu dil önce yumruklara sonra silahlara dönüşür. Ekonomik rakamların yıllar öncesine döndüğü yetmiyormuş gibi toplumun hali de döner. Mafyanın cirit attığı, insanların birbirini öldürdüğü çoğumuzun dizilerden öğrendiği günlere. Ekonomimizin aldığı zarar yıllar içinde onarılabilir_zor ama_toplumların aldığı travmalar öyle değil.
      Yol yakınken önlemler alınmalı.

  9. Merhaba Sayın Fehmi KORU yazılarınızı her sabah merakla bekliyor ve okuyorum. Sizden ricam yazılarınızı siteye koyuş saatinizi bir standarta çekmeniz. Önerim dikkate alırsanız sevinirim teşekkür ederim.

Yoruma kapalı.