Güçlü liderler askeri müdahale seviyor, medyadan da hoşlanmıyorlar…

20
Reklam

Dünya birbirine pek çok yönden benzeyen güçlü liderler dönemini yaşıyor. Biz Türkiye’de cumhurbaşkanlığı koltuğunu dolduran Tayyip Erdoğan’ı biliyor ve gücünü yaşayarak tadıyoruz… Rusya Vladimir Putin’le tanıştığından beri onu bir türlü bırakmıyor… Narendra Modi ‘dünyanın en kalabalık demokrasisi’ olmakla övünen Hindistan’ın bu tanımını değiştirmekle meşgul… Bu tür liderlerin en ünlüsü ise ABD’nin başkanı Donald Trump; o da işbaşına geldiği kısa sayılacak süre içerisinde kendisinden önceki bütün başkanlardan farklı olduğunu hemen belli etti…

Genel çizgileriyle ‘popülist’ diye adlandırılan liderler bunlar.

Popülist liderlerin özellikleri

Hepsi siyaseten güçlüler ve iktidarda kaldıkları yıllar boyunca güçlerini daha da arttırıyorlar. Muhalifleri ne yaparsa yapsınlar onlar kendilerini yerlerinde tutacak formüller bulmakta ustalar. Yerlerinde daha önce bulunmuş kişilerin cesaret edemediği pek çok politikayı gözlerini kırpmadan uygulayabiliyorlar.

Bütün bu politikacıların en dikkat çeken özelliklerinden biri de, askeri müdahaleleri -buna sizler ‘savaş’ da diyebilirsiniz- hiç çekinmeden göze alabilmeleri…

Putin Kırım’ı ve Ukrayna’nın bir bölümünü “Buralar zaten bizimdi ve orada yaşayan insanlar bizi istiyor” gerekçesiyle kendi topraklarına kattı.

Modi’nin hedefi ‘terörist yatağı’ olarak adlandırdığı Keşmir’di ve yakın zamanlarda Pakistan’la Hindistan arasındaki en köklü ihtilaf konusu olan bu gölgeye, Pakistan’ın ciddi karşı çıkışlarını önemsemeyerek, yeni askeri birlikler göndermekten çekinmedi.

Trump’ın kendisinin bir fethi yok, hatta biraz kafası bozulunca zaten ordusunun cirit atmakta olduğu yerlerden asker çekebileceğini dünyaya duyuruyor. Duyuruyor, ancak bugüne kadar çektiği asker sayısından daha fazlasını uzak coğrafyalara gönderdi Trump da.

Reklam

Bir diğer özellikleri de medyadan, gazeteler, radyolar ve televizyonlardan hoşlanmamaları, gazetecilerden nefret etmeleri ve kendilerini medyaya sevdirmeye çalışmak yerine zaten kendilerini sevenleri medyada etkin hale getirme yoluna başvurmaları…

Güçlü devlet yöneticileri medyayı sevmiyorlar. Onların iktidarda bulundukları ülkelerde ‘kendilerine özgü’ birer medya düzeni oluşuyor. 

İstisna gibi görünen tek ülke ABD…

Üç yıllık iktidarı boyunca Trump Amerikan medyasını dize getirmek ve kendisinin sevebileceği yeni bir düzene kavuşturmak için elinden geleni yaptı. Önce gazeteler, radyolar ve televizyonların bütününü, birini diğerinden hiç ayırt etmeden, ‘çakma haber’ yapan kurumlar olarak ilan etti.

Kısa süre sonra bazı medya kuruluşlarını diğerlerinden ayıran bir dil geliştirdi.

Trump da başladı

New York Times ve Washington Post gibi ‘özgürlüğü’ her şeyin üstünde tutan yerleşik gazeteleri isimleriyle hedef almaya başladı Trump. CNN’i de bu listeye eklemekte fazla gecikmedi. Şu yakınlarda onlardan kendisine yönelik incitici suçlamayı “Medya çürümüş” (‘corrupt’) diyerek hiç gecikmeden o gazeteler ve TV kanalı için kendisi kullanmaya başladı.

‘Fake’ (çakma) diye adlandırdığı sevmedikleri, şimdilerde aynı zamanda ‘corrupt’ (çürümüş) oldular…

Reklam

Uzun zamandan beri de, “Sevilecek türden gazetecilik nasıl olabilir?” sorusuna cevap teşkil edecek biçimde “Ben yalnızca Fox-TV izlerim” deyip duruyor Trump.

Rupert Murdoch’un sahibi olduğu kanalı ve haberlerini seviyor; söylediğine göre de makam odasında hep o kanal açık duruyor…

[Geçen akşam Fox-TV kendisine rakip saydığı CNN’i hedef alan küçültücü bir yayın yaptı ve orada CNN International Türkiye’nin Suriye’ye askeri müdahalesine şiddetle karşı çıkarken CNN-Türk’ün ‘Barış Pınarı operasyonu’ yanlısı yayınlarının çelişki teşkil ettiğini özellikle vurguladı.]

Fox’u seviyor Trump, Fox da Trump’ı seviyor…

Yine de “ABD farklı” denilebiliyordu…

Şimdi öyle diyebilmek biraz zorlaştı.

Fox-TV’de neredeyse ilk kuruluşundan bu yana çalışan, gündüz haberlerini başarılı biçimde sunmakta olan ve bu sebeple her yıl 15 milyon dolar tutarında maaşla mükafatlandırılan Shepard Smith kanalın Trump’ın hoşlanmadığı tek elemanıydı. Muhalif görüş sahiplerini ekrana çıkarmaktan çekinmediği gibi, Trump’ın pek çok söylemine “Bu yanlış” veya “Bu tehlikeli bir görüş” diye alenen karşı da çıkabiliyordu. Hem de diğer sunucuların ekrandan itirazlarına rağmen…

Önceki gün Shepard Smith haberlerini sunduktan sonra ekrandan izleyicilerine “Daha fazla kalamayacağım, hadi bana eyvallah” diyerek veda etti. [İki ay önce Trump hakkında attığı Twitte “Onu Fox ekranında gördüğümde izleyeceğime CNN’e geçiyorum” demişti.]

Diğer güçlü -popülist- liderler gibi Trump’ın da medyada sevmedikleri ABD’de de ortalıktan çekileceğe benziyor. İlk vukuat, Fox-TV’den Shepard Smith oldu… 

Amerikalı merslektaşlar “Arkası gelir mi?” endişesindeler…

Büyük ihtimalle orada da arkası gelecektir; özellikle Trump gelecek yıl ikinci dönem için seçimi kazanmayı başarabilirse…

Gazeteciler kendisine “Duydunuz mu, Shepard Smith Fox’tan ayrılmış” dediğinde, Trump, “Doğru mu işittim, ayrılmış mı? Reytingleri yerde süründüğü için mi?” diye sordu.

Adam kanalın en yüksek reyting alan sunucusuydu oysa…

ΩΩΩΩ

Reklam

20 YORUMLAR

  1. Fehmi beyin, bu günkü yazısının cevabı! Ocak Medyada seçilmiş yazarlardan, bu tip liderlerin medya ile ilgili sevip sevilmeyen iki örnek okudum.
    F Korunun yazisidaki 3+1= 4 liderlerin sevdiği medyaci veya gazeteci Şule Perincek ve sevmediği medya gurubu gazetecilerden Ihvanda yazan bu linkdeki yazarlardan bu yaziyi yazan gibileri.

    https://www.ocakmedya.com/secilmis_yazi/erdoganin-yeni-hediyesi/

    Yani yukardaki 3+1 olan bizim liderin ne kadar neyise gerisini yazacak bir kelime dünya dilleri arasinada pek bulunamadiği için isteyen istedigi gibi anlasın, anlatan bir yazi.

    • Bu harekatı Lübnanlı yazara ve size anlatmak lazım.Irak ı parçalayıp üçe bölenler .Şimdi Suriyeyi parçalayıp Kuzey Suriye Kürt federasyonu ile Üçgenin 2. kenarını oluşturmak istiyorlar.Üçgenin 3. kenarını
      herhal de söylemeye gerek yok.
      Bunu artık anlayalım.

      • Bunu önce Erdoğan’ın anlaması gerekirdi. Fakat Erdoğan ve Davutoğlu Şam’da Cuma namazı kılma hayalleri kuruyorlardı. Biz anlıyoruz da bazılarımız ülkemizin menfaatlerini öncelemek yerine Erdoğan’ın itibarını/menfaatini önceliyor. Kabul edemediğimiz bu!

  2. 15-20 gün sonra Suriye olayı da bitecek. Başak bir filim koparılmazsa AKP yine düşüşte olacak:)
    Artık buz güneşi gördü. son yakındır. yaw hakketen yorulduk artık:)

  3. Fehmi bey e katılmamak elde değil….
    Türkiyede veseyat takımı hep kendilerini güçlü hissettikleri için 10 yılda bir darbe yapıyorlardı… En son cemaat denilen yapı kendini o kadar güçlü hissettiki darbe yapmaya kalktı. Elinde patladı…
    Terörü bitirmek savaş değil…Ortada savaş yok… Gerekli olaylar gerektiği zaman yapılıyor merak etmeyin Fehmi bey….Kişiler değil Türkiye güçleniyor…Zoruna giden varsa gitsin arkadaş….Türkiyenin gücünü tadın ve yaşayın…Türkiyenin güçlü olmasını kendini Türkiyeli hissedenler yaşar…Biri gider biri gelir…

  4. Yeni Oyun
    Sermaye ekseriyet sistemini dünyaya dayatırken, “Nasılsa işçiler benim fabrikamda çalışacaklar, onlar bana oy vermeye mecbur olurlar.” diyordu. Böylece ekseriyet sistemi ile ben yönetirim sanmıştı. Başta Türkiye olmak üzere bu sistem Sermaye’nin lehine sonuçlanmadı. Önce Sermaye tüm ekonomiye hakim olamadı. Halk ekonomisi varlığını sürdürdü. Sonra silahlı güç de kendisi kadar etkili oldu.
    Şimdi yeni oyun oynuyor. Demokrasi yerine diktatörler dönemini getiriyor. Yöneticiler, seçimle değil de Sermaye’nin desteği ile iktidara geleceklerinden, onların desteği ile iktidarda kalacaklarından eninde sonunda onun emrine gireceklerini sanıyor.
    Bunu çökertecek, altın bonolarıdır. Uluslararası para olarak kuyumcuların çıkaracağı altın bonosu ile Sermaye’nin Dolar’ı etkisiz hale gelecektir. Sonunda barışçı devletler anlaşırsa üçüncü binyıla savaşsız girmiş oluruz.
    Sermaye’nin bugün desteklediği liderler, akıllı davranırlarsa savaş çıkarmazlar, halka zulüm yapmazlar. Sermaye kendi sahasına çekilir.

  5. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Dünya’nın genel ahlaki seviyesinde gözle görülür bir düşme oldu. Sovyet sosyalizmi her ne kadar mükemmel değilse de insanoğlu için kapitalizmden başka yaşam tarzları olabileceğini de gösteriyordu ve insanlara bir umut veriyor, seçenek sunuyordu. Fakat Sovyetler yıkılınca oluşan yeni düzenin paradigması şu oldu : Her şey menfaattir, gerisi boş iştir.

    Sosyalizmin insanlara verdiği umudun yerine, bu boşluğu doldurmak üzere, İslami değerlerin yükselmesi ve yeni bir umut olması beklenmeliydi. Fakat İslam dünyasında yaşanan sözde Müslümanlık hayatı, Sovyetler Birliği’nin eline su dökemeyecek bir seviyesizlik içindeydi. Bir tek Türkiye istisnaydı, onu da Arap kültürüyle yetişmiş bir lidere teslim ederek bu sorunu çözdüler.

    Dünya’da manevi olarak saygı duyulacak dünyevi bir şey kalmadı. Bu durum cahil yığınlarda klasik dine sarılma refleksini güçlendiriyor ve bunun içinde “İslami terörizm” de var. Terörist olmayanlar da ‘İslamcı liderleri’ tercih ediyor.

    Dünyada her zaman olduğu gibi aklını kullanıp sakin kalanlar ve haddini bilenler başarılı olacak. Tabi bunu başarabilmek için o ülkede çoğunluk veya egemen olmak gerekiyor.

    • Sayin FKT! Sizin dediğiniz gibi SSCB dağıldiktan sonra Dünya ahlaksizlasmştır! Yalniz, o dediğıniz “AHLAKSIZLIĞI” SSCB ihraç etti.NASILMI? Başta, yılların ezilmişliğini yaşamiş o devletlerin halklarinin pisikolojisini, insanliğını, vijdanını, bitirmiş ve tamamen yok etmiş insanları (siğinmacılar)dünyanın her tarafina dağıldı ve her türlü ahlaksizliği oralarda rahatça yaşayip yaşattilar.
      Galiba bizde yaşanmiş ve halen daha devam eden, NATAŞA ihracindan haberdar değilsiniz?
      Diğer konulardada örnek ceşitli hirsizliklari kanuna uydurarak devleleri soyuyorlar.
      Iran,Irak eski dağilan SSCB ülkelerın butunu,Somali, Sudan, Süriye, gibi buralara sığinmacı olarak gelmiş olanlar ve diğer bir çok ülkelerin vatandaşları.
      Yani Demokirasi ile yönetilmeyen bütün dünya ülkelerinden gelenlerin halleri
      ABD olsun Kanada olsun siğinmaci olarak gelmişler ve devletin bütün imkanlarini öğlesine haince kullaniyorlarki insani insanliğindan nefret ettiriyorlar.

      Birde! Sosyalist ile Komünist rejimleri tamamen zıt rejimlerdir.
      Örnek: Kanada Sosyalist,
      ve insan haklari yüksek bir ülke. Buna rağmen genede bir çok konuda insanlar istediğini seçemiyor.
      Mesala, istediğiniz uzman doktora gidemesiniz muhakak aile dokyoru havele edecek ve en erken 8 ay sonraya gün veriliyor. Araba sigortasi hem çok pahali hemde mecburen devletin sigirtasini yapmak zorundasinz.
      Bunlar gibi bir çok insan hayatinda onemli olan olumsuzluklar var.

  6. “Sevilecek türden gazetecilik nasıl olabilir?” gazeteciligi neden sevmek zorunda olalim ki? En sevimlisi sayin koruyken bile katlanamadigimiz bi is kolunun calisanlari agziyla kus tutsa neye yarar? Halkinin sevgisini destegini kazanmis bir lider belesci medyayi ne yapsin; gecen secimde sizin de belirttiginiz gibi hurriyetin firildaklari iktidara yaranmaya calisinca faydali mi oldular yoksa zararli mi? Medya gibi kan emici bir cikar grubunun serrinden emin olabilmek icin ne kadar tedbir alinsa yeridir; en basta da ona “uzak durmak” gerekir..! Haksiz miyim h.ckakan?

  7. AKP Son Yerel seçimlerde Neden “BEKA” Sorununu İşledi.

    Zaman zaman siyasi olayları Yazar ve siyasetciler yerine pisikoloğ uzmanlarında siyasi konulara nasıl Yorumladıklarına baktım.

    Tabiki psikoloğların ilim dalı konusu insan davranışları.
    Psikiloğlar Tayyip Erdoğanın Artık Ülke değerlerine birşey katma özelliği kalmadığını savunuyorlar.

    Bundan Dolayı Tayyip erdoğanın yapısına göre yeni oyunlar kurgulanmalı
    Tayyip Erdoğan Görünüş olarak Sert, Ağresif, savaşcı bir kişiliğe sahip
    Kılçdaroğlu ise sakin, uysal bir kavgaya girse yenilecek bir izlenimi var.

    Kurgu buna göre işlenecek.

    İyi parti ve sadet partisi diye partiler gündeme getirilmeyecek, böyle partilerde yok. onların kurguya göre
    Nitekim kanallar bu partilere hiç söz hakkı vermemiştir.

    “BEKA” sorunu işleyerek halkı güçlü lider görünümlü Tayyip Erdoğana oy verilmesini yönlendirmişlerdir.

    Not:Son yerel seçimlerde Akp + MHP=%52 aldılar ama bu oranda doğu bölgeler kürtler hdp yerine AKP oy vermiştir %5-6 oy, cumhur ittifaktan silin Çünkü Kayyum vasıtasıyla Bu bölgeya para ve yatırım aktı kürtler ondan dolaya AKP’ye oy verdi.

    Gerileme süreci yerel şeçimlerde gerçekleşmiştir.

  8. Evet ,Fehmi Hocam ; yazınızı okuduk , bir analiz yapmışsınız da sonuç ne ! Bence eksikliğiniz şurda : Böylesi liderler hangi nedenlerden dolayı tutunabiliyorlar ,seçmeni nasıl kandırıyorlar ? Seçmenler nerede aldanıyorlar ?

  9. “Dünya birbirine pek çok yönden benzeyen güçlü liderler dönemini yaşıyor.” “Genel çizgileriyle ‘popülist’ diye adlandırılan liderler bunlar.” Sayilari sayin yazarin belirttigi kadar cok olmasa da bikac guclu liderlikten soz edilebilir ama onlarin da benzerlikleri tumuyle havada kaliyor. Populist liderler tabirinden ne anliyoruz: Ben avrupada kendi halklarina zorla irkcilik ve yabanci dusmanligi asilayan memur tipli kiytirik politikacilari anliyorum. Yaklasik 4milyon multeciye ev sahipligi yapan ve yedirip iciren bir ulkenin liderligi tum bunlari hem de secim kaybetme riskine ragmen kendi halkina da kabul ettirebiliyorsa bu populizm mi demek? O zaman meksika sinirina duvar cekip parasini da onlardan alacaam diyen abd baskani ne oluyor; o da populist degil mi? Sizce iki baskan arasinda liderlik ve insaniyet olarak bi benzerlik var mi? Dogrudur, avrupali lider taslaklarinin birbirlerine en cok benzestikleri yon multeci karsiti ve yabanci dusmani oluslaridir; ama allaha sukur turkiyenin liderliginde boyle bir hastalik olmadigi gibi aksine mhp nin de tum gucuyle destek verdigi bir yonetime sahibiz. Bana gore, gucu sadece kendi halkina yeten kimi kucuk ulke diktatorlukleri ile onlarin sirtini sivazlayan buyukleri vardir; birbirlerine benzeseler de benzemeseler de…!

  10. Ruh sağlığı yerinde olmayan demek istenmiş.
    Gerçekten kendine güvenen insanlar kendini kanıtlama gereği duymaz.
    İyi incelendiklerinde, kısacası geçmişlerine inildiğinde mutlaka problemli tiplerdir.
    Öncelikle şizofrenik tipler.Yani parçalanmış kişilikteler.Bu yüzden bir dedikleri diğerini tutmuyor.Daha doğrusu çelişkili davranmaya çalışsan yaptıklarını yapamaz, söylediklerini söyleyemezsin.
    Narsist tipler. Dünyanın merkezinde sadece kendileri.Diğer insanların zerre kadar değeri olmadığı için çok rahat hayatları üzerinde tasarrufta bulunabiliyorlar.
    Paronoyak tipler.Herkes kendileri için tehdit unsuru. Hiç kimseye güvenmiyorlar. Diğer insanlar ya düşman yada potansiyel düşman.

  11. Trump iyi, çevresi kötü trump bizi seviyor ama etrafındakiler kışkırtıyor gibi sözler aklımıza o eski müslümanları getiriyor hemen. Onlar da trump gibi çevresindekiler ile anılır ve onlar ile yücelirlerdi. Hz.Ali (RA) için bir hikaye anlatılır. Etrafındakilerden bir kişi Hz. Ali’ye ” Müminlerin halifesi sen de bir noksanlık var ki senin zamanında fitneler çokça baş gösterdi ve karışıklık hiç eksik olmadı. Halbuki senden önceki hulefalar Ebubekir(RA) ve Ömer(RA) zamanında fetih, fütühat ile adalet ve huzur hakim oldu.
    Hikmeti nedir?
    Hz. Ali (RA) bu soruya tahminimce tebessüm etti ve her zaman ki beliğ, şakacı üslubu ile ibretli bir ders vermiş. O mübareklerin etrafında bizler vardık ve en ufak hatalarında onları uyarmak ve gerekirse kılıçlarımız ile düzeltmek konusunda mutabıktık. Şimdi ise benim etrafımda sizler varsınız ki hal böyle tecelli etmiştir. Yani her istikametli başarının arkasında çeperden gelen kuvvet ve intizamı koruyan denge ile merkez kuvvetlenir ve sebat bulur.

  12. Fehmi bey! Sizde biliyorsnuzki,Trump’i ABD halki seçmedi, Sahtekarlıkla kendisini seçtirdi.
    Kazandıği seçimlerde rakiplerinden 3 miliyondaha az oy almiştı, 2018 ara seçimlerindede o fark 7 miliyona çıkti.

    Şu an Trumpin can damarlarina erdoğan su taşiyor.
    Eğer Türkiye Sürüyeye girmamiş olsaidi, Dünya ve ABD TVleri sadece Trumpın sahtekarliklarınin belgelerini yayinlayacaklardı.

    ABD liler, genelde siyaset ile ilgilenmiyorlar, ve takim tutar gibi parti tutmadiklari için Trump gibi liderleride aralarinda pek barindirmazlar.
    17/25 Aralik ABD de olsaidi,ruşvet alanlari ABD yi temsil etmek için bir devlete Büyük elçi olarak değil hapishaneye mahküm olarak atardılar.

    Peki koltuğa yapişmalarının sebebi ne olabilirki?
    Trump hayatı boyunca çakma iflaslarla işçilerine aylarca maaş ödemediği gibi, devlettende dünya kadar vergi kaçirmiş.
    Zaten Başkan olmasınin sebebide yolsuzluklarini sümen altı, etmekti fakat her hamlede, ABD gizli servisleri ve Chack and the Balance sistemının hişmina uğruyarak biraz daha çamura batiyor.

    ABD sistemi Türkiyede olsaydı şu ankı esip gürliyenler çoktan lâyık olduklari yerlerde kayıp olmamak ıçin çırpiniyorlardular.

    Bu aralar TS Kuvvetlerınin Süriyeye girmesi tamamen Trump’i kurtarma oparasyonu.

    • Tam anlamıyla katılıyorum. Seçime yaklaşan Trump çok güçlü bir ekonomi olduklarını ve isterlerse Türkiye’yi ekonomik olarak zor durumda bırakacaklarını söylüyor. Bunu yapacak ve seçime bu atmosferde gidecek

  13. Allah ı unutup hevasını ilah edinenlerin kendilerini ilah gibi görmelerinin bedelinin iki büyük savaşla dünya yaşadı . Tarihin tekerrür etmemesi dileği ile

    • sinsin.baslikla kimi kast ettigin belli.fakat yiğitçe resme o uçun yanına koysana….

Yoruma kapalı.