Hemen heyecanlanmayın: Adalet ve Kalkınma Partisi seçimin kaybedeni…

33
Reklam

Önceki gün yapılan seçimde iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi büyük bir yenilgiye uğradı. Seçime gidilirken elinde tuttuğu Meclis çoğunluğunu kaybetti. Ancak 12 milletvekili çıkarabilen partinin lideri kendisini seçtirmeyi bile başaramadı.

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin öndegelen isimlerinden biri “Yenildik ve bunu kabul etmemiz gerekiyor. Yenilmek elbette acı, ama her şeyin sonu değil. Bundan böyle yeniden ayağa kalkmanın yolunu bulmamız gerekiyor” dedi. Daha önce partiye liderlik ve başbakanlık yapmış biri mevcut lideri istifaya davet etti. 

Haber bütünüyle doğru, ancak olanın bizim ülkemiz siyasetiyle bir ilgisi yok. Bir isim benzerliği söz konusu…

Seçim Çarşamba günü Fas’ta yapıldı ve ülkeyi 2011 yılından beri koalisyonla yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi (PJD) 125 milletvekiliyle gittiği seçimden yalnızca 12 milletvekili kazanarak çıktı. Parti’nin lideri de olan başbakan Sadettin Osmani başkent Rabat’tan milletvekili seçilmeyi başaramadı.

Bütün bunlar Mart ayında seçim yasalarında iktidar partileri lehine yapılan değişikliklere rağmen gerçekleşti.

Seçmenlerin yarısı (yüzde 50) sandık başına gitti, ancak Fas’ta zaten halkın seçime ilgisi fazla değil. Yüzde 50 katılım önceki seçimlere katılımdan yüksek.

Kim/ler kazandı?

Ülkenin Kral VI. Muhammed’ten sonra en zengini olan iş insanı Aziz Akhanuş’un partisi Bağımsız Milli Güçler (RNI) 92 milletvekiliyle en ön sırada. Kral’ın hükümeti kurma görevini Aziz Akhanuş’a vermesi bekleniyor.

Reklam

İkinci sırada 82 milletvekiliyle Meclis’te temsil edileceği anlaşılan anamuhalefet Sahih ve Ilımlı Parti geliyor. Onu 78 milletvekili çıkarmayı başaran İstiklal Partisi takip ediyor.

Solda yer alan dört parti toplam 99 sandalye kazandı; ancak hükümeti onlar değil, Kral’a sadakati sağlam diğer dört parti kuracak.

Adalet ve Kalkınma Partisi 12 milletvekiliyle en son sırada.

Hezimet kabul edilebilir gibi değil. Başbakan Osmani rakiplerini seçime hile karıştırmakla itham etti.

Salgın yüzünden doğru dürüst kampanya yapılabildiği söylenemez. Partiler ve adaylar kendilerini internet üzerinden tanıtma yönüne gittiler. Mitingler düzenlenemedi.

Sadettin Osmani..
Abdullah Benkirane..

Ülkede 2011 yılından beri iktidarda olan PJD’nin kuruluşu 1960’lara kadar gidiyor. Ancak Adalet ve Kalkınma Partisi adını alması 9 sandalye ile Meclis’e girmeyi başardığı seçimden bir yıl sonra, 1998’de, gerçekleşti. Gücünü 42 milletvekili kazanarak artırdığı yıl 2002. Sadettin Osmani ilk 2004 yılında partiye lider seçildi. 2008’de liderliğe getirilen Abdullah Benkirane 2011 seçiminde PJD’yi 107 milletvekiliyle ilk sıraya yerleştirip iktidara taşıdı, kendisi de başbakanlığı üstlendi.

Wikipedia PJD’nin başı çektiği dört partili koalisyon hükümetinin başarılı olduğunu gösteren verileri aktarıyor: Ülke ekonomisi ilk dört yılda yüzde 5.5 büyümüş. 9.1 olarak alınan işsizlik aynı dönemde yüzde 8’e gerilemiş. Fas’ın Avrupa Birliği ile bağları güçlendirildiği gibi, Körfez İşbirliği Konseyi ile de yakın ilişki kurulmuş.

Korona virüsüyle mücadelede hükümet başarılı olamamış ama. Seçimleri değerlendiren kaynaklar salgın döneminde Kral’ın öne çıktığını, hükümetin büyük kanadını teşkil eden PJD’nin ise ağır eleştirilere maruz kaldığını naklediyor.

Reklam

Dikkat edildiyse, kuruluş tarihi, Adalet ve Kalkınma Partisi adını alması, Meclis’te temsil hakkı kazanması Türkiye’deki adaşı olan partiden daha eskiye dayansa da, iktidara yürümesinin başlangıcı AK Parti’nin kazandığı ilk seçimle aynı yıla denk geliyor. İktidara gelmesi ise Türkiye’deki adaşının en parıltılı olduğu dönemle paydaş (2011).

Aslında PJD’nin, kökleri itibariyle, başka Arap ülkelerine esin kaynağı olmuş Müslüman Kardeşler örgütü ile benzeşse bile, siyasi hayatının son 20 yılında Fas’a özgü bir İslami çizgi benimsediği görülüyor: Demokrat, ılımlı, pragmatik bir parti PJD.

Fas’ta kraliyetten kaynaklanan sürekli kasvetli bir hava olduğu kesin. Kral her şeye hakim. En önemli kararları tek başına o veriyor. Hükümetin kararları üzerinde de veto yetkisi var Kral’ın. En önemli görevlere getirilecek kişileri o belirliyor.

Nitekim, geçen yıl Fas ile İsrail arasında başgösteren yakınlaşma ve ardından İsrail’le imzalanan anlaşma Kral VI. Muhammed’in girişimleriyle gerçekleşti ve hükümet gelişmeyi yalnızca seyretti. PJD İsrail ile yakınlaşmaya karşı olduğunu ilan etmesine rağmen…

Kral ile PJD öncülüğündeki hükümeti buluşturan ise aykırı düşünceleri bastırma konusuydu. Fas’ta basına olağanüstü baskı var ve bu da muhalefetin PJD’ye yönelttiği en önemli itirazlardan biri. Seçim kampanyasında da hükümetin demokrasi dışı tutumlarını çok ağır eleştirdi muhalefet.

Sandıktan Kral VI. Muhammed’in istediği sonucun çıktığı söylenebilir.

En fazla milletvekili çıkaran RNI, başında Forbes’e göre 2 milyar dolar servetiyle ülkenin ikinci en zengin insanı bulunan bir parti. Parti liderinin eşi de Aksal Group adlı Afrika’da en fazla alış-veriş merkezine sahip bir büyük şirketin sahibi ve yöneticisi. Parti yönetimi, iş insanları, teknokratlar ve eski bürokratlardan oluşuyor.

Hükümeti kim/ler/in kuracağından çok Adalet ve Kalkınma Partisi’nin hezimeti konuşuluyor.

Bunun sebebi, ‘Arap Baharı’ sonrasında hız kazanan ‘İslami’ ağırlıklı siyasi havanın en son örneklerinden birinin Fas’ta varlığını PJD ile sürdürmesiydi.

Mısır’da Müslüman Kardeşler ağırlıklı Muhammed Mursi yönetimi bir askeri darbeyle devrildi.

Tunus’ta kıl payı ile cumhurbaşkanlığına seçilmiş Kais Said anayasayı askıya aldı, Meclis’i dağıttı, Raşid Gannuşi‘nin Nahda Partisi’nin ağırlıkla temsil edildiği hükümetin görevine son verdi. 

Şimdi de Fas’ta ‘ılımlı İslamcı’ bilinen PJD seçimde hezimete uğradı.

Böylece Arap Baharı ile başlayan siyasi değişimin son kalıntısı da ortadan kalkmış bulunuyor.

Fas’ta Adalet ve Kalkınma Partisi seçimin kaybedeni. Seçime sandıktan daha büyük bir başarıyla çıkacağı beklentisiyle gitmişti oysa. 125 milletvekiline sahipti, yeni Meclis’te yalnızca 12 milletvekili ile temsil edilecek.

ΩΩΩΩ

Reklam

33 YORUMLAR

  1. Ak parti gitsin, güzel…
    İyide yerine kim gelecek ? Muhalif diye adlandırılan kanallara bakıyorum inanın ümitsizliğim artıyor ve gidişattan hiç memnun olmamama rağmen “bunlar kalsa ülke daha az zarar görecek” diye düşünüyorum. Sayın Kılıçdaroğlu değişim için olağanüstü çaba sarfediyor ve son derece samimi ve kendi adına riskli çıkışlar yapıyor olsa da karşısındaki eski CHP zihniyeti, paçalarından aşağı çekiyorlar ve değişime izin vermiyorlar. Değişimi içine sindiremeyen parti yöneticileri ve milletvekili, çok ümit kırıcı çıkışlar yapıyorlar. Solcu değilim ama Türkiye’nin normalleşmesinin, CHP’nin normalleşmesine bağlı olduğunu düşünüyorum. Buna Akparti nin, CHP’deki değişime engel olma çabalarınızda pis bir siyaset olarak bakıyorum. Adamlar geçmişte yaptıkları hatalarla yüzleşiyorlar işte, nedir bu direnciniz? Hala eski ayarlarına dönsünler baskınız? Değermi oy için?

  2. Dünden kalmalar:
    “Halil çakır
    10 Eylül 2021 At 14:36

    Kanımca insanlık artık radikal bir karar vermeli ve din olgusunu hayatından söküp atmalı ve yerine bilimsel aklı ve vicdanı koymalı diye düşünürüm..21.yy insan profili bugün aklıyla vicdanıyla bilgisiyle öngörüsüyle feraset ve basiretiyle ve üstün etik ve ahlâki duruşuyla din olgusuna ihtiyaç duymadan da yaşamını anlamlı kılabilecek ve pozitif gelişimini sürdürebilecek olgunluğa ulaşmış bulunmaktadır…tartışmalı ve sonuçlarını görme hakkından insanoğlu kendini alıkoymamalı diye düşünmekteyim..”
    Halil beyin bu sorunsalına sayfamızın eski ve kıdemli yorumcularından sayın HK cevap vermelidir, tabii kıytırık şiirimsiler karalamaktan vakit bulabilirse? Didem bi baksın desem, mevzu onu aşıyor…
    Halil bey 19yy ve 20yy pozitivizminden bihaber yine o dönemin yavelerini sayıklamış:
    “…din olgusunu hayatından söküp atmalı ve yerine bilimsel aklı ve vicdanı koymalı…”
    Bilader o fasıl geçti zaten, ne dini ne kitabı???
    “21.yy insan profili bugün aklıyla vicdanıyla bilgisiyle öngörüsüyle feraset ve basiretiyle ve üstün etik ve ahlâki duruşuyla din olgusuna ihtiyaç duymadan da yaşamını anlamlı kılabilecek ve pozitif gelişimini sürdürebilecek olgunluğa ulaşmış bulunmaktadır…”
    Halil bey, bu iddianızı doğrulayabilecek zerre kadar bir kanıtınız var mı?
    Efendim?
    Yapay zeka mı?
    Hayır, organik olandan söz ediyorum…
    “tartışmalı ve sonuçlarını görme hakkından insanoğlu kendini alıkoymamalı diye düşünmekteyim..” buyurmuşsunuz da;
    isterseniz sizi şöyle afganistana buyur edelim, ya da hindistan veya kudüse, ne dersiniz???

  3. Dur yolcu!
    “yolcu
    10 Eylül 2021 At 09:58
    ahmet bey demokrasi anlayisniz harika!!!! iktidara kimin veya kimlerin gelecegi secim neticesinde belli olur. demokrasi bir uzlaşı yonetim şeklidir. koalisyonlarda bunun en guzel ornegidir. istikrar istikrar deniliyor. batida bir cok ulke koalisyonla yonetiliyor ve ekonomileride bizi katliyor. demek ki sorun koalisyon veya tek parti iktidari degil. cunku batida hukuk kurallari ve cercevesinin disina cikilmaz kurali gecerlidir. bizde hukuk kurallari adamina gore degisir….”

    “demokrasi bir uzlaşı değil ÇATIŞMA! yonetim şeklidir. koalisyonlarda bunun en guzel ornegidir.”
    “istikrar istikrar deniliyor. batida bir cok ulke koalisyonla yonetiliyor ve ekonomileride bizi katliyor. BİRÇOKLARI DA ARKAMIZDAN NAL TOPLUYOR!?”
    “demek ki sorun koalisyon veya tek parti iktidari degil. TAMAM, O ZAMAN SORUN NE?”
    “cunku batida hukuk kurallari ve cercevesinin disina cikilmaz kurali gecerlidir. ONUN İÇİN Mİ O KADAR HUKUK KURALLARI ÜRETMİŞLER?”
    “bizde hukuk kurallari adamina gore degisir…. ADAMA ÖZEL KANUN ÇIKARIRSAN, NEDEN OLMASIN!?(bkz.tc anayasası)”

  4. Chp  Edremit Belediyesi ilçenin düşman işgalinin kurtulması adı altında rezil bir proğram düzenlemiş.
    Efeler gösteri yapıyor yerde çarşaflı bir kadın iplerle sarılmış, bekletiliyor. Efeler çarşaflı kadının etrafında dönüyor, sonra biri gelip çarşaflı kadının iplerini söküyor.Kadın çarşafını atıyor,içinden beyaz elbiseleriyle fırlayıp Türk bayrağı açıyor. İlçenin düşman işgalinden kurtulmasıyla bu gösterinin ne alakası var.
    Bunlar ne yapmaya çalışıyor. İşte söylemeye çalıştığımız Chp zihniyeti.
    Bunlar mı iktidarın başına gelecek. Avucunu yalarlar.

      https://youtu.be/uJcCr67yPsE

      • Yolcu. Ben tercihimi yaparak yukardaki yorumumu yaptım zaten.
        Sen istediğin yola git, istediğin korkunu tercih et.
        Senin her yazdığın iktidar karşıtı yorumları da artık şöylemi değerledireceğiz. ” İnsanları iktidar ile korkutmanız çok anlamsız.bırakın herkes kendi korkusunu tercih etsin”

        • Fatih bey aslında son öneriniz fena bir fikir gibi durmuyor:)
          Tabii yolcu arkadaş “tiyatro” yapmıyorsa; malum rol kabiliyetleri ileri seviyede gelişmiştir!
          Işıkevleri aktörlük ve tapecilik bölümünü bitirdi bu arkadaşlar…

  5. Heyecanlanmıyoruz. Biliyoruz, Akp zaten kaybetti iki yıl önce. İstanbul gitti, Ankara gitti, gitti bitti … Ne diyordu, “İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder”. Sadece topal ördek gitsin diye bekliyoruz.

    Ortada ne adalet kaldı ne de kalkınma. 10 yıl önceki kişi başı 11 bin dolar geliri hedefe koymuşlar. Onun yarısına inmezlerse iyi. Anayasa mahkemesi başvuruların yüzde 90’ını onaylıyormuş. Mahkemeler ise ne AYM ne de anayasa dinliyorlar. Tam bir derebeylik sistemi.

    Demokrasinin gereği görev değişimi. Akp de gidecek. Bir Tek farkla. Akp bir parti değil. Tek adama yapışmış, ilkesiz, yönsüz, programsız, mehter takımı gibi iki ileri bir geri giden bir kalabalık. Tek adamdan sonra da göreceksiniz parti marti yok ortada. Puf olup gidecekler daha önceki benzer tek adam partileri gibi.

  6. Seçim sonuçlarına bakılırsa fasta c.uzanın gençpartisi kazanmış(didemin kulakları çınlasın)
    Geçen gün ender bey ingilterede ne güzel krallık var, hem de kraliçeye isteyen ağız dolusu küfredebiliyor, oralarda düşünce özgürlüğü var filan diyordu, bizde nerdee?
    Acaba fas kralına da sövmek serbest midir, ya da “kral çıplaaak! ” diye alay etmek?
    Her işin yetkisi kralın elinde ama seçimi hükümet kaybediyormuş oralarda, ne güzel:)
    Aslında bu durum bana bir ülkenin eskide kalmış yönetim sistemini hatırlatıyor ama hangisiydi tam hatırlayamadım; iran desem orda hala aynı, cb gidiyor, yenisi geliyor ama mollalar hep kendi koltuklarında oturmaya devam ediyorlar…
    Diğeri hangi ülkeydi, hatırlayan varsa paylaşsın lütfen:)

  7. “Daha önce partiye liderlik ve başbakanlık yapmış biri mevcut lideri istifaya davet etti.

    Haber bütünüyle doğru, ancak olanın bizim ülkemiz siyasetiyle bir ilgisi yok. Bir isim benzerliği söz konusu…”

    Sayın yazar haklı; “ancak olanın bizim ülkemiz siyasetiyle bir ilgisi yok”
    Çünkü bizde seçim kaybeden bir lideri kendi partisinden kimsecikler istifaya filan davet edemez, yoksa o kişi anında kendisini yik te bulur…
    Örnek, m.ince:)

  8. “Almanyalı
    9 Eylül 2021 At 22:47
    …Ayasofya’nın tekrar cami olmasına sevinenleri gördükten sonra da Türkiye’de yakın zamanda inanç özgürlüğünün gerçekleşebileceğini beklemiyorum.” buyurmuş;
    Almancı arkadaş, ayasofyayı tekrardan kapatsak sizi keser mi bilmiyorum ama oldukça ilginç bir “inanç özgürlüğü” anlayışı bu…
    Yetmez diyorsanız, minarelerini de yıktıralım isterseniz, olsun bitsin:))))

  9. Sorular:
    Sadettin Osmani;
    1- Promter kullanıyormuydu?
    2- Kitap okuma en büyük fobisi mi?
    3- Söylediğinin tam tersini yapma en önemli hobisimiydi?
    4- Son zamanda sadece sayfa numaraları doğru olan kitap yazdımı?

      • 30 yıl dikte ettirip, daha sonra kendimiz yazmaya kalkınca bu kadar oluyor.
        Suruların esasen hepsi, şeklen de biri doğru değil mi?

          • SİHA üretilince ne oluyor? Kimleri öldüreceksiniz mesela? Ülkemizin düşmanları, savaşmak istedikleri kimdir? Mısır, Suriye, Yunanistan, Amerika? Yada kimlerin kimleri öldürmesini sağlayacaksınız bu yüksek hedeflerle? Amerika mı olmak istiyorsunuz acaba? SİHA da ürettiniz ama PKK hala bitmedi. Neden acaba?

      • İki noktadan sonraki cümleler de büyük harfle başlar. Ayrıca bu cümlenin sonuna üç nokta da konulmaz.

  10. Fas’ı takip edenlerin  ortak kanaati şu:
    Hadiseye düz açıdan bakan bütün herkesin üzerinde ittifak ettiği gerçek şu ki bu partinin oy kaybetmesinin asıl ve en önemli sebebi;
    eski ABD Başkanı Trump’ın, Rabat’ın Batı Sahra üzerindeki hakimiyetini resmen tanıması karşılığında Mağrib Krallığı’nın siyonist işgal rejimiyle ilişkilerinin normalleştirilmesine onay vermesi olmuştur. 
     
    Fas’ta 1967’de kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi, kuruluşundan bu yana İsrail ile normalleşmenin her türlüsüne karşı olmasıyla biliniyordu.
    Fas yönetimi, 10 Aralık 2020’de eski ABD Başkanı Donald Trump’ın Batı Sahra’da Fas’ın hakimiyetini tanımasıyla birlikte İsrail ile ilişkilere yeniden başlama kararı almıştı.
    Başbakan Sadeddin elOsmani, normalleşme anlaşmasında imzası bulunması nedeniyle yıllardır savunduğu Filistin davasını sattığı imajını doğurmuş ve  halkın gözünde , bu parti bu davranışı ile büyük bir itibar kaybetmiş ve halk cezayı kesmiştir. O kadar.

    Heyecanlarını kontrol edemeyenler için Fehmi bey bu konulara da girseydi keşke. Zaten Gül ü aday yapmayacak Millet ittifakı bu algı yazısının anlamı ne.

  11. Fehmi bey in dediği gibi:
    Hemen heyecan yapmayın.
    Fehmi bey muhaliflere azıcık umut hatırlatması yapıyor.
    Umutlu olmak lazım o kadar. Fazla heyecan kalbe zarar.

  12. Sayın Koru,
    Yazınızın giriş bölümün de belirttiğiniz benzerlik acaba bizde de aynısı mı olacak şeklinde bir soru işareti oluşturuyor.
    2018 yazında Fas ta bulundum. Bizden 40 yıl gerilerde bir ülke. Yapılması gereken çok iş var ama para yok. Yap işlet , yap işlet devret gibi kamu özel sektör işbirliği projeleri yapılmamış .Orada hatırı sayılı bir yahudi nüfusu var olmasına rağmen , Israil e gidenler memnun kalmayıp geri dönmüşler.
    Orada ki iktidarın gidişi tamamen ekonomik sebeplerden kaynaklanıyor. Arap baharı da o tür sebeplerden idi. Onun için halk bir de işbilen zengin bir iş adamını deneyelim dedi. Berlusconi gibi bir ‘hırsız” ( bu ifade bana ait değil , 2013 de Yeni Delhi den Goa ya uçarken yanımda oturan bir İtalyan vatandaşına ait. ) a da oy verilmişti de beklentiler yerine gelmeyince gönderilmişti.
    Araştırmalar halkın son üç aylık ekonomik performansa bakarak oy verdiğini gösteriyor. Usta bir süpriz yapıp aday olmaz ise , eminim tekrar seçilmek için bir yolunu bulacaktır .

  13. gelenin iyi yada kötü yöneteceğini nerden biliyorsunuz birde sayın yazar dan nasıl kim gelsin diyorsunuzki oy haki olan seçmenler bunu seçecek bugun ne beyenilmiyorsa aynısı gelenlerede söylenecek kim iktidarsa şikayetler ona yönelecek ülkeyi kim yönetebilir yasalarda yazılı bizim içinse kim daha iyi yönetebilir önemli olan

    • Sayın yorum editörü, ya bu arkadaşın yazdıklarından anladığınızı bize aktarmalısınız ya da ne dediği anlaşılmayan, noktalaması olmayan yorumların yer almasına engel olmalısınız.

      • Yahya bey haklısınız ama ya ender beyin dünkü yorumuna ne dersiniz, özellikle son cümlesini anlayabilene aşkolsun:

        “Ender
        10 Eylül 2021 At 05:23
        İsrail liberal demokratik bir ülke. Aynı zamanda işgalci bir ülke, o ayrı. Teokratik bir ülke değil ama. Ülkeyi hahamlar mollalar yönetmiyor. Açılışlarda kapanışlarda haham da bulundurmuyorlar. Bu din adamları yasamaya da hukuka da karışmıyorlar. Karşılaştırırsanız Türkiye yanında teokratik bir ülke sayılabilir.”

        Bu son cümlesinden ne anlamalıyız???
        “Karşılaştırırsanız Türkiye yanında teokratik bir ülke sayılabilir.”

  14. Normal bir insana kırk kere deli dersen delirirmis.Sizde mevcut yönetime sürekli kaybedeceğini hatırlatıp insanlara AKP nin kaybetmesi gerektiğini hatirlatiyorsunuz.Fakat yerine kimin geleceğinden daha doğrusu gelmesi gerektiğinden hiç bahsetmiyorsunuz.AKP gitsin de sonra ne olursa olsun.
    Daha düne kadar demokrasiden bahsedip parti içinde tam bı faşizan uygulamalarla muhaliflerini sürgün eden CHP mi yoksa , her biri ayrı telden çalan parti yöneticilerine kızıp ,küserek evine giden Meral Aksener mi ülkeyi yönetecek.Gelen gideni aratır diye bir söz vardır memleketimizde .Sakin gerçek olmasın.Butun vebalini de siz algı operasyoncuları çekersiniz.

    • ahmet bey demokrasi anlayisniz harika!!!! iktidara kimin veya kimlerin gelecegi secim neticesinde belli olur. demokrasi bir uzlaşı yonetim şeklidir. koalisyonlarda bunun en guzel ornegidir. istikrar istikrar deniliyor. batida bir cok ulke koalisyonla yonetiliyor ve ekonomileride bizi katliyor. demek ki sorun koalisyon veya tek parti iktidari degil. cunku batida hukuk kurallari ve cercevesinin disina cikilmaz kurali gecerlidir. bizde hukuk kurallari adamina gore degisir….

    • Ak parti karşıtlarının temel görüşü bu. erdoğan gitsin de yerine ne gelirse gelsin, isterse Türkiye batsın umurlarında değil.

    • sende şunu iyi anlamalısın .

      boy,pos, iyi hitap ülkeyi yönetmez. Şimdi ki başkanlarda boy pos arama. Fatih sultan mehmet, yavuz, osman bey, Mustafa kemal gibi cephede savaşan biri ararsın boy, pos ararsın.

      senin boyuna ,posuna taptığın lider sarayda oturuyor. Suriye cephesinde bile en ön safta savaşırken görmedik.

      Yönetim ekip işi, Tek adam işi değil.

      Kılıçdaroğlu ve Meral Akşenerin ekibinde okumuş işin ehli çok insan var.

      • Recep bey iyi güzel diyorsunuz da; günlerdir didem hanım da burada devletbaşkanı dediğin illaki “genç ve sağlıklı” olmalıdır diye yeri göğü inletiyor, handiyse yüzü gözü sivilceli, durmadan hormon salgılayan, vücutgeliştirmeye filan da meraklı yaş meyvenin tazesi bir adayı seçelim deyip duruyor;
        siz de şimdi çıkmış “boy,pos, iyi hitap ülkeyi yönetmez. Şimdi ki başkanlarda boy pos arama.” diyorsunuz, ne iş???

Yoruma kapalı.