İkinci Dünya Savaşı sırasında, Almanya’da, Hitler’in ‘führer’ olduğu Nazi yönetimi, ‘aryan’ ırkından olmayanları ‘düşman’ olarak belirledi ve böyle bir gelişmeyi öngörerek kendilerini başka ülkelere atmayan veya kaçmayı başaramayan azınlık mensuplarını toplama kamplarına kapattı.
Savaş bittiğinde o kamplarda toplananların büyük çoğunluğunun sistemli bir biçimde yok edildikleri ortaya çıktı.
Azınlıklar içerisindeki en kalabalık grup, yüzyıllar boyu Almanya’da yaşamış Yahudiler’di. Hayatını o kamplarda kaybedenlerin sayısının milyonlara ulaştığı hesap ediliyor.
‘Soykırım’ kavramı en fazla bu olaydan sonra yaygın kullanıma girdi.
Bir kavram daha: ‘Holokost’… Bu kavram ‘Yahudi soykırımı’ anlamına geliyor…
Almanya’da ve savaş sırasında Nazilerin işgal ettiği diğer Avrupa ülkelerinde kurulu o toplama kampları bugün birer müze; ziyaretçiler oralarda işlenen vicdansız cürümleri yaşarcasına görebiliyor.
Yahudi kimliği üzerinde ‘Holokost’un kalıcı etkilerini -travma- günümüzde de hissetmemek imkansız.
O kimliğin en önemli unsurunu, her bir kampın üzerinde kocaman harflerle de yazılı olan ve ‘bir daha asla’ anlamına gelen ‘never again’ sözcükleri teşkil ediyor.
Bir daha asla.
Bu girişi yapmayı, aklıma, Gazze olayı sonrası, çeşitli ülkelerde çıkan ve İsrail’e dostça bakan gazete ve dergilere göz attığım her gün karşıma çıkan yazılara sinmiş travmatik anlayış getirdi.
Netanyahu da kitleleri arkasında tutmak için aynı travmayı kullanıyor.
Hamas militanlarının, Gazze’de etrafları duvarlar ve çitlerle çevriliyken, onları yıkarak dışarıya çıkmaları ve önlerine gelen İsraillileri öldürmeleri ile Holokost arasında doğrudan bir ilişki kuruluyor.
Gazze’de Hamas militanları tarafından İsraillilere yaşatılanlar ‘Holokost’ travmasının günümüze taşınması olarak sunuluyor.
Almanya’da Naziler Yahudileri topladıkları kamplarda ölüme mahkum ederken, dünyada pek az kişi bu durumun farkındaydı, farkında olanlar da seslerini yükseltmiyorlardı; onun için ‘bir daha asla’ sözcükleri Gazze’de yaşanan türden olaylara da uygulanıyor.
Ve belli kitleler üzerinde etkili de oluyor.
Dünyanın pek çok yerinde insanlar, Gazze’de bebeklerin, kadınların, masum insanların binlercesinin İsrail ordusu tarafından gönderilen füzelerle öldürülmelerine tepkilerini ifade etmek üzere kaleme sarılıyor veya sokaklara taşarak protestolarda bulunuyor ya, bakıyorum da, İsrail yanlısı medyaya görüşleri yansıyan insanlar -yazarlar ve yorumcular- onları anlamakta zorlanıyorlar.
Eminim, önceki gün İstanbul’da yapılan ‘Büyük Filistin Mitingi’ de aynı kişi ve kitleler tarafından anlaşılmamıştır.
Anlaşılmadığı için geçmişte yaşananların travmasıyla ona da öfkelenmişlerdir.
Oysa, İsrail’in Gazze’deki Hamas eylemine dünyanın her tarafında tepki veren insanlar ve kitleler, dünya Yahudilerinin geçmişte Almanya’da başlarına geleni küçümsedikleri için değil, tam tersine, onların başına gelenin benzerinin Filistinlilere de olmaması için tepki veriyorlar.
Gazze pek çoğumuzun gözünde bir tür toplama kampı gibi. Orada yaşayan Filistinlilerin şu anda karşılaşabileceği en ciddi gelişme, karşı taraftan üzerlerine atılan füzelerle can vermek… Nitekim binlercesi şimdiye kadar o akıbete uğradı, hayatlarını kaybetti.
Hamas’ın İsraillilere yaptığını bazılarımıza unutturacak kadar ciddi bir konu bu. Hamas’ın elinde tuttuğu rehineleri bile hatırlatmayacak kadar hem de…
Ateşkes taleplerine kulak verilse, saldırılar durdurulsa, Gazze’den ölüm haberleri gelmese, dikkatler doğrudan Hamas’ın elinde tuttuğu rehinelere çevrilecek.
Netanyahu’nun rehineleri fazla önemsediğine inanmak zor; attırdığı füzelerin o rehinelerin tutulduğu yerlere düşmediği ve İsrailli canı almadığı ne malum?
Yürüttüğü politikaların bütün dünyada anti-Semitizmi hortlattığını görmemesi de imkansız Netanyahu ve benzerlerinin; pek çok insana ‘Holokost’u unutturacak kadar hem de…
Onun umursamazlığı yalnız İsrail ve Yahudiler için kötü olmakla kalmıyor, İsrail karşıtlığının Yahudi düşmanlığına dönüşmesi tehlikesini de içerisinde barındırdığı için, Gazze’de Filistinlilerin üzerine yağan füzelerin aldığı canlara tepki verilen ülkeler için de huzursuzluk kaynağı haline geliyor.
Hangi ülke, hangi ülkenin yönetimi, durduk yere, vatandaşlarının birilerine düşmanlık beslemesini ister?
‘Bir daha asla’ türünden olayların yaşanmaması için kitlesel düşmanlıkların oluşmasını sağlayacak yanlışlıkların önüne geçilmesi gerekir.
Günümüzün başka yanlışlıkların gözlerden düşmesini de getiren en büyük yanlışlığı, şu anda İsrail tarafından yapılıyor.
Tepkilere şaşırmak ve tepki verenlere öfkelenmek yerine, geçmişte kendilerine reva görülen feci muameleyi de hatırlayıp Filistinliler üzerine ölüm yağdıran füzelerin devreden çıkartılmasını sağlamak gerek.
Akılları başlara toplamanın zamanı.
ΩΩΩΩ
Yahudilere yüzyıllarca her türlü eziyeti yapmış hristiyan batının, son yüz yıl içinde, Yahudilerle, onlara ülkelerinde barış ve huzur içinde yaşama imkanı tanımış müslümanları birbirine düşürmüş olması onlar açısından şapka çıkarılacak bir başarıdır. Hem Yahudiler hem de Müslümanlar bu oyuna gelmiştir.
Cok sayida muslumanin Bati’ya Filistindeki meseleyi layikiyla anlatmasi bir avuc yahudinin tum dunyaya ayni meseleyi kendileri acisindan anlatabilmesinin yaninda cok ciliz kaliyor. Israilli bir hukuk profesoru, taninmis aktrist Angelina Jolie`e acik mektup yaziyor ve Israil ordusunun Gazzede yaptiklarini ve isgalini desteklemesini talep ediyor (ornegin: https://www.msn.com/en-ca/news/world/israeli-prof-pens-open-letter-to-angelina-jolie/ar-AA1j67TP?ocid=entnewsntp&cvid=148bcb9461d54d85b1ff7c4553be3975&ei=25). Bu mektupta Hamas ve askerleri Nazi askerlerine esdegerlenen ser odagi olarak lanse ediliyor. Naziler gibi ve Pearle Harbor’a saldirmayi organize eden Japonyadaki askeri rejimi de ayni kategoride savasilmasi gereken bir ser odagi olarak lanse ediyor. Bu haberlere tum detaylariyla dunya basini yer veriyor. Yazida kacinilmaz olarak sivillerin olecegi gercegi ve bunun kabullenilmesinin dogal oldugunu cunku ancak bu sekilde bu ser ocaklarinda kurtulabuilecegi ve askeri temizlikten sonra baris tesisi icin bunun sart oldugu Bati kamuoyuna ikna edici bir sekilde siringa ediliyor.
Buna karsi musluman dunyasinin propaganda gayretleri ana akim Bati kamuoyunu ilave gercekler konusunda bilgilendirmede etkisiz ve cok hafif kaliyor. Erdoganin Istanbul mitingi bilke Bati’da cok cuzi sekilde anlamsiz ve anormal bir davranis olarak journallendi. Bu ve buna benzer pro-Filistin muslumanlerin reaksiyonerlikleri kendileri calip kendileri oynar bir havada, veya korler ve sagirlar birbirini agirlar seklinde muamele gormekte. Oysaki Arap aleminde yabaci dil bilenler TR’den cok cok daha fazla. Israili destekleyen Bati ulkelerinin anlayacagi tek sey savasin buyumesiyle petrol enerji hatlarinin kesilmesi ve ekonomik konforlarinin kacmasi riski. Bir de kendi kamuoylarinin ve secmenlerinin Filistine karsi israilin daha suclu oldugunda birlesmesi ve mevcut hukumetlerine olusturduklari tepkilerin artmasi. Bu olucaksa Bati ulkelerindeki mitinglerle ve birkac universite olan hadiselerle oldurmaga calisiyorlar. Ancak elebaslarini hemen tesbit edip cezanlandirma yoluna giden koskoca bir siyonist teskilatlari var para ve nufuz babasi yahudilerin. Bunlar Filistin davasi hakli olsa bile dunyaya, Hamas’in basvurdugu teror hareketleri dolayisiyla kulliyen haksizliklari konusunda ve bilakis kendilerinin magdur ve hakli oldugu konusunda cok aktif ve etkililer..
İsrail bir türlü Gazze’ye karadan topyekûn girmeye cesaret edemiyor. Zaman zaman vur-kaçlarla içeri girip, kayıp vererek geri dönüyor. Çünkü gayri nizami şehir savaşı, düzenli orduları ürkütür. İsrail askerleri, Gazze’deki Hamas tünellerine gömülmekten deli gibi korkuyor.
İşte şanlı Türk Ordusu ile İsrailli teröristler arasındaki fark da burada. Biz, sınır ötesindeki harekatlarımızda PKK/YPG’yi tünel ve mağaralarında boğduk. Üstelik bunu yaparken tek bir sivile zarar vermedik. Teröristleri pirinç ayıklar gibi özenle ve dikkatle ayıklayıp, şehirleri, köyleri, kasabaları huzura kavuşturduk. Yaptığımız operasyonların değeri ve zorluğu şimdi daha iyi anlaşıldı.
İsrail ise arkasında ABD ve Avrupa’nın tam desteği olmasına rağmen bunu başaramıyor. Peki ne yapıyor? Sivil yerleşimleri alçakça uzaktan halı bombardımanına tabi tutuyor.
Şimdi Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gücüne, yeteneğine, vicdanına ve asaletine bir kez daha selam durma vaktidir.
Gazzenin durumu tabiki farkli. Israilin neden cekinsinki tas tas ustunde birakmaz direnen filistinlileri o tunellerden cikamaz hale getirir diri diri gomer. Terorist olarak onlari Bati dunyasina kabul ettirmis bir kere. Japonlar bile israile destek veriyor. Netanyahu daha dun Gazzeyi bunlardan temizlemek icin yekten butun Bati dunyasinda destek istedi. Biz bu temizleme isini sizin icin yapacagiz. Destek verin diyor.
Sayın yazar
“‘Holokost’ mazlumu olan insanlar ülkesi İsrail nasıl oluyor da Gazze’de böyle davranıyor, anlamıyorum” diye sormuş,
Elcevap: demek ki roger garaudy nin de dediği gibi pek de mağdur filan olmamışlar…
Holokost’ mazlumu olan insanlar ülkesi İsrail nasıl oluyor da Gazze’de böyle davranıyor, anlamıyorum…nasıl anlamazsınız..kendinize dönün ve kendine muhafazakar diyen insanların CHP HDP ve kandil PKK destekli ittifaka destek vermelerini düşünün ..nasıl olurda bu insanlar ayasofyayı açmış insana destek verir…dimi…..yada kendilerine durmadan bu ülkenin kurucu partisi deyip bayrağı bağımsızlığı devleti millet sevgisini kimseye vermeyen chplilerin açık açık PKK kandil desteğini PKK cenazelerinde giden vekillerinigördükleri halde yine tıpış tıpış oy verdiklerine şaşırmıyorda adamların dini gereği hedeflerine ulaşmak için yaptığına şasıriyor.
ilim ilim bilmektir
ilim kendin bilmektir .
m.kaya…
bende size şaşırıyorum…😂
Gasteler bugün gözlerimi yaşarttı.
Tahmin ettiğim gibi olmasada yarısı beklenen gibi çıkmış😂😂
Bir manşeti çok beğendim: Atatürk ve cumhuriyet e sahip çıkmak!…😯
(Sahiplenmekten vaz geçildiğini mi düşünenler var?!!!)
Birde aynı gastenin bir sorusu: boğazdan geçen gemileri selamlamak için .. cümlesi😊
Öldüm gülmekten😂🤣😂🤣🤣🤣🤣.
Akıllar başlara toplansın da vicdanı olmayan vahşiler için bu bir işe yarar mı?
Soykırım yaşayan bu insanların yaşamış oldukları mağduriyetleri, holokost üzerinden zihinlerinde ve dış dünyada bir itici güce dönüşerek vicdani, insani duygularının baskılanmasına neden olmuştur. Bunun sonucunda da mağduriyetleri mağruriyete evrilmiş olup tüm Yahudilerin üstün ırk olduğu inancı hortlamıştır.
Bu inançla hareket ettikleri için de ne düşünce ne de akıl ve mantıklarıyla daha doğrusu insani yanlarıyla hareket edemez hale gelmişlerdir. Böyle olunca da malesef bugün bu yaşananlara şahit olmaktayız.
Eger kalıcı bir çözüm bulunmazsa bu bölgede kargaşa kıyamete kadar sürecektir. Kalıcı çözümün yolu İsrail’in veya Yahudiler’in Filistin’e haklarını geri vermesidir.
Çözümün yolu, İnsansı diye itham ettikleri insanlara değil de kendilerine dönüp biz ne kadar insanız sorusunu sorabilmelerinden geçiyor.
BİR BAŞKA ÜLKEDE!.. kavramı mı dünya muktedirlerini “DÜNYA TEK BİR EYALET OLACAK” fikrinde birleştiriyor acaba?
-dünyanın dört bir yanından gelen (çağrılan) insanlar ABD de yaşayabiliyor da!..
Kürt laz çerkez rum ezidi arap yahudi süryani ermeni .. koskoca ANADOLUYA NİYE SIĞAMIYOR? Birlikte yaşayamazsınız diye empoze eliyor???😡😡😡
Kocca amerikada en az yüzçeşit millet bir arada yaşaya biliyor iken;
Güccücük Filistin topraklarında israilli Filistin li Araplar Hristiyan lar ve bilemediğimiz birçok azınlık sığıp bir arada yaşaya MIYOR! NEDEN? Neden acaba???
Gazze bir TOPLAMA KAMPI’ndan beter zaten☹️. Birde hapishaneye çevrilmek isteniyor 😡😡😡😡😡!!!!!!!……..
TÜM FİLİSTİN HALKININ ÖZGÜR YAŞAMASI DEĞİL! (Eşitlik mi??? Hemde yahudi kafasında!!. Kurban olsunlar İSLAM’a.)
kafalarındaki,
İSRAİL YAHUDİLERİNDİR!!😡
ÖYLEYSE BU TOPRAKLARDA BİZİM BORUMUZ ÖTER! ÖTMEYEN YERLERDE DE HİBRİT TOHUM GÖNDERİYORUZ FÜZELERLE ☹️☹️☹️🤔🤔🤔😡😡😡😡😡!!!….
Ben daha ne diyiiimm ki ne?
Gazzeliler denizde yıkanıyor!, hastanede barınmaya çalışıyor!☹️😩
Natan kıvırmaya başladı bile dansözmisali😯
Nede olsa savaş! SUÇU/SUÇLUSU ilan edilmek ensesinde😊.
Ordusu demiş ki, hastaneleri kiliseleri vuralım!😡 eeee?.. altında tunelden!…
YAAA GERİ ZEKALIMISINIZ SİZ?
ALTI METRO HATTI OLSA NO’lur?
Altında tonlarca atom bombaları bulunsa ne yazar? 😡 tööbee töbeeeee!!!😡😡
Gireceksin iki gün sonra zaten karadan,
Doooru girersin arkadaki yoldan!
Ebeni mi bulursun, ölmüş ananı..
mı görürsün sonradan bilemem.
NO ÖLÜM! NO KIYIM! NO KATLİAM!😡
Bak nedir mümkün olan:
Kontrolmü etmek istiyorsun tüm FİLİSTİN’i
Planmı kurdun insanca yaşamanın formülünü mü buldun?
Filistin devleti mi kurdurmaya karar verdin,
tüm Filistin liler kardeşim mi dedin??😯
Bak bundan sonrası bende de yok🤗
Yarın sabah kalk, git gazzeye erkenden,
Elinde erzak çantası, arkanda su tankeri, önden gitsin bilimum ilaç teknesi ve ambulansları🤔🤔🤔
GÖR BAK NELER KAZANIYORSUN???🤔
Eğer İsrail gibi küçük bir devlet karşısında koca bir İslam coğrafyası birleşemedi yargısı doğru olsaydı ABD ve Avrupa devletlerinin İsrail’i korumak için bir araya gelmiş olmasını izah etmekte zorlanırdık. İsrail’in İsrail’den ibaret olmadığını bildikleri hâlde İslam coğrafyasının tarihten gelen sorunları gibi muğlak bir fikre ağırlık verdiler. Fakat Hamas gibi gerçek manada aşağılardan gelen bir hareket koskoca bir coğrafyayı sırtlayınca bütün Avrupa devletlerinin ve ABD’nin ortaya çıkması karşısında şaşkınlıklarını gizleyemediler. Hâlbuki onlar “küçük bir İsrail” demeye alışmışlardı, dış güçler diye bir şey yoktu ve sorunları kendi içimizde aramalıydık, daha bayağı bir ifade ile herkes kapısının önünü süpürmeliydi. Hamas da kötüydü.
Filistin Davası’nın Hamas’tan ibaret olmadığını bilmiyorlar mı? Niçin sürekli Kudüs Müftüsü Hacı Emin El-Hüseynî ile Hitler arasında bağ kuruyorlar? Onlar için bir zamanlar el-Fetih ve FKÖ de kötü değil miydi? Arafat’ı çok seviyorlardı da haberimiz mi yoktu? Niçin Hamas’ın İslamcı bir yapı olduğu üzerinde duruluyor? Hâlbuki Filistin Davası hem Emin el-Hüseynî hem de İzzettin el-Kassam için bir vatan meselesiydi ve hassaten İzzettin el-Kassam neredeyse bütün kolonyalist Avrupa devletlerine karşı mücadele vermişti. Vatan fikrinin ve dolayısıyla Filistin Davası’nın nesillerden nesillere taşınması için mücadelenin oldukça sağlam temeller üzerine bina edilmiş olması gerekir. Bugün bütün bir İslam coğrafyası için küçücük bir Filistin’in yeniden ışık olması gerçekten hayret vericidir. Anlamak isteyenler için bunda çok büyük ibretler vardır.
Filistinliler şu an bile zaferi kazandı. Bütün kolonyalist ve emperyalist devletler Hindistan’ı da yanlarına alarak utanmadan küçücük bir Filistin’in karşısına çıkarak korktuklarını gösterdiler. Bu da onlara dert olsun. Filistinliler daha da ileriye gidecektir.
Yaşasın Filistin!
Mükemmel bir yorum. Keşke ulusal medyada sizin muhakemenize yaklaşabilen bir kaç yazar, yorumcu olsaydı. Tebrik ve teşekkür ederim.
‘Bir daha asla ‘ ama müslüman Filistine gelince galiba ‘ bir daha bir daha’ oluyor !
Üç haftadan beri bu konuyla ilgili yorumlarda bulunduk , başka ne diyelim, bilmem ki !
Ben hemen hemen bütün dünyanın bu derece zalim, bu derece insanlıktan yoksun olabileceğini hiç düşünemezdim !
Ve gerçekten hayretler içindeyim!
Ellerinde petrol gibi büyük bir güç olan soysuzlar da sadece seyrediyor !
netanyahu idam edilmeli hemen.
Siyonistler kendi ideolojileri ile tutarlı bir vahşet gösteriyorlar. Siyon Liderlerinin Protokolleri’ni okumadan bu vahşeti anlamak mümkün değil. Hitler soykırımcı bir cani idi, insanlık düşmanı idi, Netenyahu Hitler’in vahşetini kutsayarak tekrarlayan bir canidir, soykırımcıdır. Siyonistleri inasancıl duygularla durdurmak mümkün değil. Evanjelikleri de ideolojilerine kul-köle yapmışken durabilecekleri insanî bir sınır yoktur. Sadece güçten anlarlar. Allah’tan korkma ihtimalleri sıfır.
İsrail’in Gazze’deki katliamcı yüzü, bölge devletlerinin ve kamuoyunun uyanışını sağlamıştır. Devleti yönetenlere değil, milletlere bakın. İsrail’in satın aldığı, işbirlikçi yönetimler de artık İsrail’i ayakta tutamaz.
Netanyahu, aslında o çokça eleştirdiği (Batı kamuoyunu yanına almak için kullandığı) IŞİD’in bire bir Siyonist kopyasından başka bir şey değil. Bakın Netanyahu’nun İsraillilere seslenirken “kutsal kitabımız diyor ki “Amalek’in sana yaptıklarını hatırlamalısın” sözlerine.
Bahsettiği “kutsal kitap”taki ayet şunu emrediyormuş:
“Şimdi gidin ve Amalek’i vurun. Sahip oldukları her şeyi tamamen yok edin ve onları bağışlamayın; hem erkeği hem de kadını, bebekleri ve emzirenleri, öküzleri ve koyunları, develeri ve eşekleri öldürün.”
Görüldüğü gibi kutsal kitaplarını bir terör öğretisine dönüştüren Netanyahu, aslında IŞİD’i aratırcasına terör yöntemlerine başvuran ve bunun için Yahudilerin kutsal kitabını kullanan Siyonist bir örgüt liderinden başka bir şey değil. İsrail’in Gazze’de bir devlet gibi değil de bir örgüt gibi hareket etmesinin arkasında yatan gerçek işte budur.
https://www.instagram.com/reel/Cy67gXTt3Fp/?igshid=MzRlODBiNWFlZA==
İsrail yahudileri Erdoğan’ın önderlik ettiği Filistin mitingine kızmışlar mıdır bilmem ama Filistinliler kesin kızmışlar yukardaki linkte kızgınlıklarını dile getirmişler.
Chp zihniyeti işte böyle tezek. Alıntılanan linkteki sözler istanbul mitinginden çok önce.
O zaman kızgınlıkları geçmiştir mi diyorsun? 8 bin insanın öldüğünü söylüyor haberler. Kudüs erdoğanın kırmızı çizgisiydi, Netanyahu “bizim kırmızı çizgimiz yok” dedi, bunu da mitingden önce dediydi tabi. Miting bütün kızgınlıkları giderdi diyorsun yani! Erdoğan kırmızı çizginin aşılması halinde Filistin mitingi yapacağını söylediyse belki!
Erdoğanın ülkesinin içinde yalan söylediği zaman yüzü kızarmayan bu kadar insan varken ne yapabilir ki?
Yoruma kapalı.