İki darbe girişimi (15 Temmuz ve 6 Ocak) birbirine benziyor; fakat ilişki kuran yok…

77
Reklam

Eskiler bir şeye iştahlı görünürken birdenbire ilgisini başka kişiye veya şeye değiştirenlere ‘ayran gönüllü’ derlerdi. 

Medyamız bayağı öyle; dünyayı yerinden oynatan gelişmeler üzerinde bile en fazla birkaç gün duruluyor.

ABD başkentinde, seçimleri geçersiz kılma amaçlı gösterilerin, milletvekili ve senatörlerin toplantı halinde bulundukları bir sırada Capitol binasına baskın yapmaya dönüşmesinin yankıları bizde bir hafta bile sürmedi.

Başından darbeler geçmiş, en son ‘darbe girişimi’ni 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşamış bir ülkenin insanları, ABD’deki ‘darbe girişimi’ne duyarsız kalabilir mi?

Kalamaz gibime geliyor.

Gazetelerin haber, yazarların yorum ilgisi ise büyük çapta dinmiş durumda.

Önemsiz mi bulundu, yoksa başka bir sebep mi var?

‘Darbe girişimi’nin gerçekleştiği ABD’de ise konu tazeliğini yitirmediği gibi her geçen gün yeni ayrıntılar ortaya çıkıyor. Benzer olayların bir daha yaşanmaması için federal çapta ve yerel temelde kapsamlı tedbirler arayışı sürüyor.

Reklam

Baskınla ilgili yeni bulgular

Yeni ortaya çıkan ayrıntılara bakılırsa, ilk elde sanıldığı gibi, temel özellikleri Donald Trump sevgisi olan ve aralarında irtibat bulunmayan bireylerin gaza gelip Capitol binasına yürüdükleri tespitinin doğru olmadığı anlaşılıyor. Zaten ‘darbe girişimi’ denilebilmesi için, ellerinde silah da bulunan, birbirlerinden haberli örgütlü grup/ların olayın arkasında varlığı gerekir; Capitol binası baskınında saldırganlar bu özelliklere sahip…

Polisler de asker kimlikli kişiler de var aralarında; önceden anlaşarak bulundukları eyaletlerden siyasiler üzerinde baskı kurmak üzere o gün Washington’a gelmişler. Lider bildikleri kişilerden çıkan mesajlar istikametinde davranmış o insanlar… Capitol binası içerisinden de yardım veya anlayış görmüşler.

Sadece beş kişiyle sınırlı bir can kaybı oldu, ancak çok daha fazla kişinin ölmesi  hiçten bile değilmiş…

Gelenler sonuç almaya kararlıymış…

Ölü sayısının az olmasının sebebi, plana göre, başkanlık ettiği Temsilciler Meclisi ile Senato’nun ortak toplantısında anayasal görevini aşarak “Seçimlere hile karıştı, konuyu araştırmak üzere bir komisyon kurulsun ve devir-teslim ertelensin” teklifi yapması beklenen Trump’ın yardımcısı Mike Pence’in plana uymaması…

Pence anayasal sınırlar içerisinde kalınca ‘hükümet darbesi’ girişimden öteye gidemedi.

Baskınla sonuç almayı bekleyenler bunun gerçekleşmeyeceğini görünce, kendilerini oraya hatıra fotoğrafı çektirmeye gelmiş turistlere dönüştürdüler.

Reklam

Washington’da meydana gelen olay, bu ayrıntılara dikkatlice bakılınca, bizdeki 15 Temmuz hain darbe girişimine fazlasıyla benziyor.

Durum böyle olduğu halde, Türkiye, bu benzeşmeyi önemsemedi. Daha ilk andan itibaren paralellikler kurulup 15 Temmuz’dan çıkarılan dersler istikametinde girişim daha sert kınanabilirdi.

Nedense “Oh olsun” tadında geldi tepkiler.

Cumhurbaşkanlığı ile TBMM başkanlığı adına yapılan üç açıklamaya bu gözle bakabiliriz:

Darbe girişimi sırasında verilen mesajlar bunlar. Sonradan durumu düzeltecek bir çaba gösterildiyse ben haberdar değilim.

Arkalarındaki beyin aynı

6 Ocak ABD darbe girişimi ile 15 Temmuz Türkiye darbe girişimi arasında bir ortak nokta daha var; hem de çok önemli ve iki girişimi birbirine bağlayan bir ortak nokta.

Ankara’da 250 kişinin hayatına mal olacak darbe girişiminin başladığı saatlerde, Cleveland eyaletinde muhafazakar bir dernek olan ACT! tarafından düzenlenen bir programda üniformasıyla konuşan Gen. Michael Flynn, “Şu anda Türkiye’de askeri darbe oluyor, benimle irtibatlı bir kadro yönetime el koyuyor” anlamına gelecek sözler sarf ediyordu.

Michael Flynn’i başkan olunca Trump kendisine ulusal güvenlik danışmanı yaptı. 

Washington’da beş kişinin can verdiği darbe girişimini planlayan kimdi peki? Trump’a, “Washington’da miting düzenlet, Kongre üyeleri üzerinde baskı oluşturmak üzere Capitol binasına baskın yapılsın, bunlar olunca orduyu göreve çağırır ve seçimleri bu yolla ertelettirirsin” aklını kim verdi?

Evet, aynı Michael Flynn

Bu ortak nokta bile Washington’daki darbe girişimine en şiddetli tepkinin Türkiye’den gelmesi için yeterliydi.

[Başkanlığının son günlerinde, yargıyla başı dertte olan, ceza almış pek çok kişiyi af eden Trump, af yetkisini ilk Kongre’ye yalan söylediği için hapse girmek üzere olan Flynn için kullandı. Flynn çoktandır ulusal güvenlik danışmanı değil, ama akıl hocalığı sürüyor.]  

Fırsat neden kaçırıldı?

Eğer fırsat değerlendirilseydi, daha göreve başlamadan önce bir darbe girişimine maruz kalmış ABD’nin yeni başkanı Joe Biden ve onun yönetime getireceği kadro ile farklı bir zeminde sağlam bir ilişki kurulabilmesi mümkün olabilirdi.

Acaba neden iki girişim arasında paralellik kurmaktan kaçınıldı?

Var olan ortak noktalar görülemediği için mi, yoksa başka bir sebep veya sebepler mi var?

Ödül törenini Külliye’de düzenleyen itibarları yerinde medya kuruluşlarının yönetimindeki TV kanalları ile itibarlı yazarlara sahip muteber gazetelerin Washington’daki darbe girişimine ilgilerinin bir-iki günle sınırlı kalmasının da bir sebebi olmalı.

Ben de nelere boş yere kafa yoruyorum…

ΩΩΩΩ

Reklam

77 YORUMLAR

  1. 15 Temmuz Fethullahçıları devletten temizlemek için bile isteye askerin kışla dışına çıkarılmasına, sonrasında istenmeyen şekilde insanların ölümüne göz yumulmuş kontrollü bir darbe girişimidir. Bu darbe girişimini fırsat gören Erdoğancılar böylelikle Fethullahçıları temizlemeyi meşrulaştıracak toplumsal desteği kazanabildiler. Bunu yaparken öncesinde ve sonrasında suç işlediler.

    • cok onnemli bir noktaya deyindiniz ama en az onun kadar onemli bir noktayi kaciriyorsunuz, “Fetullahci” deyimi kindar siyasetcinin milletion cematlere olan dusmanligini da kullanarak olusturgu bir torbadir, onun icin kendisine biat etmeyen Attaturkcusude , milliyetcide, dindarida “Fetullahci”‘dir. iktidar her zamanki gibi AlgI oyunu oynuyor ve kazaniyor,
      Kelime ayni fakat mana cok farkli. kontrollu darben 4,5 yil! gecmesine ragmen hala derbenin ekmegini yiyor tutuklamar (gazeteci,hukukcu,asker…) devam ediyor ve iktidar da…

    • Bizler hala darbe faiz döviz enflasyon bahar geldi kış gidecek… Masalları ile oyalanırken,
      Elinoğlu uzaya yanaştırdı gemiyi. Uzay çağını yaşıyor bile.
      Son hareket TR’yi (uzak doğunun yerine) ucuz işgücü marabalığı yapmaya çalışmasını geçtim,
      Çok ilginç bir şekilde bayaa bi sevdalısı çıkmazmı!
      Afrikaya demir atarlarmı bilemem. Lakin bizde milli kelimesinin içi dolu hep. Nereye giderlerse kendileri bilirler.
      Haram yemeyen, kul hakkı yemeyen, yolsuzluk yapmayan! … İnsanları isteyen,
      Cümle kuran bir amamuhalefet başganı bile var, inancı tam, heybesi dolu.
      Uzak batılı, yakın batınlı netcek? Defolup gitcek.

  2. Darbe nedir, niye gerek görülür? Kısaca, ortada yanlış birşeyler vardır. Veya gerçekte yoktur da öyle bir algı oluşturulmuştur. İzafi doğrular ve izafi yanlışlar birbirine karışmış kaos yaratmıştır. Yani, ayıkla pirincin taşını! Türkiye bu işten bir türlü kurtulamadı. Darbe izafi doğruların izafi yanlışlarla çatışmasında şiddete başvurmaktır. Gücü elinde bulunduranlar veya öyle olduğunu sananlar, ortada hoşnutsuzluk, bariz yanlışlıklar varsa (veya bu yönde algılar gelişmişse) darbe yapabilir. Durum topluma hatta aileye indirgenirse pek farklı değil. İzafi doğrular izafi yanlışlar kutuplaşarak birbirine meydan okurken tahammül noktası aşıldığında “darbe” ile şiddete başvurulabilir. Darbe haklılık adına veya o iddiayla şiddete başvurmak ve gücünü kanıtlamaktır. Herkes sorumluluk bilinciyle vazifesini yapsa ortaya faydalı işler çıksa, güzellikler somut olarak üretime geçse “darbe” ihtiyacı olur mu? Olmaz tabiki. ABD’de izafi doğrular ve izafi yanlışlar birbirine karışmış kaos yaratılmıştır. Ancak ne olursa olsun kutuplaşmış cephelerin ülke olarak ABD’ye zarar vermesi düşünülemez. Sabır, tahammül, tolerans özellilleri hukuki olarak sistemlerine nakşedilmiş durumda olduğu için düşünülemez. Ekonomilerinin “tuzu kuru” olması en büyük güvenceleridir. Bizde durum çok farklıdır. İki olayın ortak tarafı kaos görüntüleridir ancak onların ekonomisinin “tuzu kuru” olmasına karşı bizim ekonomimizde kronik bir şekilde “alçak sürünme” manzarası hakimdir. ABD’deki kaos ve 4-5 kişinin hayatını kaybetmesi onlarda yüzeysel bir heyecan yaratabilir ancak düzenlerini/ekonomilerini sarsacak hiçbir ciddiyeti yoktur. Türkiye ile ABD’nin her fırsatta mukayese edilmesi yersizdir. Ülkemiz için önemli olan, kaynaklarını en iyi şekilde değerlendirip ekonomisini iyileştirmesidir. Bu yapılabiliyor mu? –HAYIR! Yönetimin izafi doğruları var mı? –evet! İzafi yanlışları var mı? –EVET! İşte bundan dolayı bizim memlekette “darbe” ler gündemden düşmez. Fırsatını bulan birileri darbe yapmaktan geri kalmaz. Eknominin bozuk olması yönetimlerin beceriksizliğindendir. Yöneticilerinin ülke kaynaklarını ziyan ettiği bir ülke vatandaşlarının ortalama gelir düzeyine herhangi bir katkıda bulunabilir mi? –HAYIR! DiNi şuura, ve sadece Allah’a kulluğa ulaşamamış tarihi ve genetik yapımız da buna müsait….

    ……
    Her şeye rağmen potansiyel var dedik!
    Dikkatleri bu iç enerjiye çekmek istedik,
    İyi şeyler olabilirdi hep bunu düşledik!
    Carcur edileceğini tahayyül edemedik!

    Potansiyel bu, artılara eksilere ayrılır,
    Birbirine diş bileyip, kıyasıya kapışır,
    Yiğit olan meydanda döne döne çarpışır,
    Artı eksi birbirini götürür, elde var sıfır!
    …….

    • Sayın h.k lafı dolandırıp durmuşsun ama bişey söyleyememişsin yine, ben söyleyiveriim sevabına:
      Darbeye geçit yok! No pasaran!
      Türk milleti sen çok yaşa!
      Türk devleti sen çok yaşa!

      • Sn H. Gayret, diyeceğimi dedim de anlamamış bir halin var. Tekrar denemiş olayım. Bu meydandaki yiğitlerden biri de sensin, aynı taktik ve sloganlarla döne döne dövüşüyorsun! Dediğim şu: “POTANSİYEL”in çarpanları var, bunları çarpıştırarak harcamadan bileşke kuvvetini ülke-yararlı işlere yöneltebilmek. Ülke olarak en iyisi bu. Asıl maharet isteyen bu iş. Proaktivite gerekli. İş işten geçtikten sonra pek kıymeti yok. “Darbe” planlayıcıları, “darbe”ye sebep olanlar, “darbe” taraftarları olduğu kadar “darbeye” altyapı şartlarını olgunlaştırmağa çalışanların hepsi (bence) “KALUN KAFA”lı. R.T.Erdoğan reisimizin hatta M. Kemal Atatürk Paşa’mızın bunların arasında olup olmadığı tartışmağa değer. Potansiyel çarpanlarına ayrılıp kapışa-dursun mutlak olan sonuç ekonominin bozuk olması yönetimlerin beceriksizliğindendir. Yöneticilerinin ülke kaynaklarını ziyan ettiği bir ülke vatandaşlarının ortalama gelir düzeyine herhangi bir katkıda bulunabilir mi? -HAYIR. Önce bu işe odaklanıp yoluna koyalım. Sonra fantazi konularda yiğitlik yapalım. Dediğim bu! anlaşıldı mı?

  3. FEHMİ BEY ‘Washington’da beş kişinin can verdiği darbe girişimini planlayan kimdi peki? Trump’a, “Washington’da miting düzenlet, Kongre üyeleri üzerinde baskı oluşturmak üzere Capitol binasına baskın yapılsın, bunlar olunca orduyu göreve çağırır ve seçimleri bu yolla ertelettirirsin” aklını kim verdi?Evet, aynı Michael Flynn…’ DİYORSUNUZ. BU KADAR ÖNEMLİ BİR BİLGİNİN KAYNAĞINI GÖSTERMİYORSUNUZ. KAYNAĞI DA YAZARMISINIZ LÜTFEN.

    • Kaynağı! Ses kayıtlarını Dünyaya servis edenler kim ise onlar.
      Uani ABD Basını!
      Micheal Filyan’ videolarını paylaşanlar da gene ABD basını.
      Yalniz bu videoda ordakiler’e tam ters bilgi veriyor.
      Oysaki o satte darbe olayı bitmişti ve bu onu bilerek yalan söyliyorki Aldığı rüşvet ortaya çıkmasın.
      Ayni zamanda’da natoyu yanıltiyor ki natoda görevli subaylar Türkiyeye gitsin’ ki Rusya natoyu çõkertsın. Hemde gerçek darbeyi yapanları gizlesin. işte bunun iki yüzlülüğünü’de gene ortadoğu uzmani gazeteci yazar Micheal Rubin ortaya çıkardı.

  4. Darbesever arkadaşlar bir adım öne çıkmışlar bile; kimin ne mal olduğu ortada; üniformanın cazibesi; ama darbecilere halkın direnişi onlar için tiyatro ya da sivil darbe!
    İnşallah ikinci perdeye filan kalkışmazlar, yoksa malzeme deposunda daha ne kostümler var, benden söylemesi…

  5. serdar bey,

    darbelere kısa bir göz atmak iyi fikir olabilir.
    27 Mayıs 1960 Darbesi
    27 Mayıs 1960’ta yapılan ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde gerçekleşen ilk askerî darbedir. Dönemin Genelkurmay Başkanı da dahil 200’den fazla general, Cumhurbaşkanı Celâl Bayar ve Başbakan Adnan Menderes yönetime el koyan askeri grup tarafından tutuklanmıştır. 37 düşük rütbeli subay tarafından planlanıp icra edilen darbe emir komuta zinciri içinde yapılmamıştır. Darbeden sonra bu subaylar ve Emekli Orgeneral Cemal Gürsel in oluşturduğu Millî Birlik Komitesi ülke yönetimini üstlenmiştir.
    37 düşük rütbeli subay yapmış/yaptırılmış.
    ordu içinde itiraz var mı, yok.
    ordu hemfikir mi? evet.?

    12 Eylül 1980 Darbesi
    Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 12 Eylül 1980 günü emir-komuta zinciri içinde gerçekleştirdiği askeri müdahaledir. Bu müdahale ile Süleyman Demirel’in Başbakan’ı olduğu hükûmet görevden alındı, Türkiye Büyük Millet Meclisi lağvedildi, 1961 Anayasası kaldırıldı, bütün derneklerin faaliyetleri de durduruldu. Parti liderleri önce askeri üslerde gözetim altında tutuldu, ardından yargılandı.
    Darbeden sonra 1982 Anayasası hazırlanarak, 1983 yılında siyasi partilerin yeniden kurulmasına izin verilmiştir.
    ordu burada hemfikir mi? evet.?

    muhtıralar
    12 Mart 1971
    27 Aralık 1979
    28 Şubat 1997
    27 Nisan 2007
    ordu hem fikir mi? evet?

    başarısız darbeler
    21 Ekim 1961
    22 Şubat 1962
    20 Mayıs 1963
    20 Mayıs 1963
    9 Mart 1971
    15 Temmuz 2016
    ordu hemfikir mi? hayır.?
    bu durumda darbe başarılı olamıyor, olamaz.
    bu son derece açıkken 15 temmuz da ordu hemfikir olmadığına göre bu darbenin başarılı olma şansı yoktu. zaten yoktu.
    sokaktaki insanın bildiği bir gerçeği en iyi askeri okullarda okumuş darbe yapanlar ya da yaptıranlar mı bilmeyecek?
    mümkün mü???
    amaç toplumda kırılganlık oluşturmaktı bu yönden başarılı olmuştur.
    ortaya bir resim sunuldu.
    şimdi kendine sunulana inananlar var, inanmayanlar var,
    karanlık noktalar olduğunu düşünenler ✋ var .
    darbe söz konusu olduğunda bu bile büyük bir kırılganlık değil mi?
    ardından milyonlar fetöcü ya da değil ayrıldık, kutuplaştık.
    haklı haksız uygulamalarla yüzbinler yargılandı. yine kutuplaştık.
    toplumun ekonomisi, sosyolojisi, psikolojisi ve yargısı bozuldu.
    adalet zaten sorunlu idi, temelinden sarsıldı.
    amaç bu topluma zarar vermekti,
    bence amaç hasıl olmuştur.

    • Didem hanım bu çaptırmayı bilerek mi yapıyorsunuz şaşırıyorum.
      27 mayıs sadece 37 albay yaptı bir tane dahi general yoktu.
      ordu içinden nasıl itraz yok.Genelkurmay başkanının rütbeleri söküldü er yapılıpiçeridie öldürüldü.Nasıl tüm ordu hemfikir ve itiraz yok derseniz
      Bundan sonraki darbelerde seçilmişlere ayar vermeyen genelkurmay başkanları erdelgun paşaının akibeti ile tehdit edilerek bundan sonraki darelerin içinde olmaya baş çekmeye zorlandı.
      Hatta 37 albaydan oluşan cunta bile kendi içinde hemfikir değildi daha sonra 14 ler denilen Türkeş ve milliyetçi albaylar daha sonra sürgün edildi.
      Genel kurmay başkanının dahi rütbelerinin söküldğüğü bir olayda ordu içinde itiraz yoktu demek nasıl bir yanlışlıktır.
      Kısaca 37 albayla bile darbe yapılabildi.Ordunun yarıının karıştığı 15 TEMMUZ zaten başarısız olması için yapıldı demek düpedüz 15 temmuzu alamaktır.

      Yine ikinci çarpıtma 1971 muhtırası ki içerde biri solcu cunta diğeri Amerikacı cunta olmak üzere iki cunta vardı.Batur paşanın son anda saf değiştirmesi ile solcu cunta derstest edildi.
      amerikancı cunta son anda kazandı.Solcular kendi cuntalarının darbe yaptığını zannedio destekleme mesajları yağdırırken biranda içerialınmaya başlandılar.
      yani ordu da iki cunta varken darbe başarılı oldu mu solcu cunta açsından hayor ancak ABD cuntası açısından evet.
      Kısaca artık darbelere kılıf bularak demokratik olunmaz.

      • demokrasinin dunya capinda kabul goren Zorunlu temeli
        Ozgur basin yayin, fikir ve dusunce hurriyeti
        Guclu muhalefet, iktidara yaptirim yapabilcek
        yarginin tamamen bagimsiz, dunya capinda kubul edelebilir savunulabilir olmasi (avrupa insan haklari mahkemesine turkiyeden giden dosya sayisina bakiniz!)
        kimliklerle bariscil herkesin ozgur, kendisi olarak yasayabilecegi ortam

        Geldigimiz nokta: Saddam olmedi turkiyede yasiyor,
        bir adamin agzina bakan basin, yayin, yargi ve yonetim…

        • Bunların hepsinden once seçim dışında hiçbirşey den medet ummamak .Diğerleri eksiklik olur.(Malum SAddam da da seöim yoktu)

  6. Fehmi bey darbe kelimesini benzetti herhalde.Dogrudur ikiside darbe.
    Fehmi bey Entersan bir şekilde Fetücülerden hiç bahsetmiyor benzetmelerinde.
    Bu asil millet 15 Temmuzda çıplak elle, bayrakla, vücudunu ortaya koyarak,tankların önüne yatarak, kamyonlarla darbeyi önlerken.Abd halkı kendi sarayına darbe yapıyor.

  7. Perşembe ve Cuma günleri ; güpegündüz , evlerinin önünde koordineli bir mafya saldırısına uğrayan muhalif bir siyasetçi , muhalif bir gazeteci ve bir de muhalif televizyon programcısı hakkında , hiç bir gazeteci gibi -Nagehan Alçı hariç – sizin de mi bir diyeceğiniz yok ! Hayret !
    Umarım önümüzdeki günler bu hayal kırıklığımız son bulur !
    Selamlar , saygılar

      • Fehmi bey’i de okurum. Ama onun gibi düşünmeyebilirim. Saygı çerçevesinde eleştirebilirim de.
        Fehmi bey veya editör yazdığımı mahzurlu görmüyorsa, yazdığım yorumu okumak zorunda değilsin.

  8. 5 tankla darbe mi olurmuşmuş.
    15 temuzla 6 Ocak benzermiş. Bunu Fehmi bey den başkası keşfetmemişmiş.

    251 vatandaşın şehit olduğu, 2196 vatandaşın da gazi olduğu karanlık gecede yaşananlar daha dün gibi.
    15 Temmuz darbe girişiminde 35 uçak, 37 helikopter, 246 tank ve zırhlı araç, 3 gemi, 3992 hafif silah kullanıldı.

      Darbe girişimine 8671 asker elbiseli terörist katılmış. 1671 er 1676 askeri öğrenci kullanılmış. 5324 çeşitli rütbelerdeki reziller katılmış.

    O gece Şehit Ömer
    Halisdemir’in yazdığı gibi onlarca kahramanlık öyküsü ortaya çıktı ve darbe girişimi durduruldu.

    Saat 21.00: Tümgeneral Mehmet Dişli, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın makam odasına girerek, kendisine “Komutanım operasyon başlıyor, herkesi alacağız, taburlar, tugaylar yola çıktı, biraz sonra göreceksiniz” diyerek darbeyi tebliğ etti. 
    Saat 22.05: Darbeci askerlerin kontrolündeki uçaklar Ankara’da alçak uçuş yaptı.
    Saat 22.10: Köprüyü kontrol altına almak için Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı’ndan hareket eden FETÖ’cülerin komutasındaki askeri birlik Boğaz Köprüsü’nü tek yönlü trafiğe kapattı.
    Saat 22.35: Atatürk Havalimanı’na tanklarla gelen askerler kontrol kulesine girdi.
    Saat 23.10: Başbakan Binali Yıldırım, yaşananları ‘kalkışma’ olarak niteleyerek, “Türk ordusu içerisindeki bir grubun darbe girişiminde bulunduğunu” duyurdu.
    Saat 23.18:Gölbaşı Havacılık Dairesi’ne bomba atıldı
    Saat 23.37: Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, darbeci Cemil Turhan ve iki Özel Kuvvetler personeli tarafından elleri ve kolları bağlı vaziyette, Halil Gül’ün pilotluğunu yaptığı helikoptere bindirilerek Akıncı Üssü’ne götürüldü.
    Saat 23.44: Darbecilerin WhatsApp’taki “Yurtta Sulh” grubundan “İstanbul Moda Deniz Kulübüne müdahale lazım, generaller var, derdest edilecek” şeklinde bir mesaj atıldı.
    Saat 23.45: Darbe girişimi yapan grup, TSK’nın akredite gazetecilerle iletişim için kullandığı e-posta hesabından “Kontrolün tam olarak ele alındığına” dair mesaj gönderdi.
    Saat 23.50: Ankara’nın dört bir yanından güçlü patlama sesleri geldi. Darbe girişimine tepki gösteren vatandaşlar sokaklara dökülmeye başladı.
    Saat 00.15: Darbeci askerler TRT binasını basarak, haber spikeri Tijen Karaş’a Yurtta Sulh Konseyi adına korsan bildiri okuttu.
    00.33: Akıncı Üssünden iki F-16 daha izinsiz kalktı. Havada olan ve sürekli ikmal yapan uçak sayısı 13.
    Gölbaşı Özel Harekât Daire Başkanlığı’na, Albay Ahmet Tosun’un talimatıyla saat 00.33’te 1 bomba atıldı. Bombayı atan, Pilot Uğur Uzunoğlu.
    Saat 01.10:Sikorsky tipi askeri helikopter TÜRKSAT uydu istasyonunu vurdu.
    Saat 01.40: Boğaziçi Köprüsü’nü geçmeye çalışan protestocuların üzerine ateş açıldı, camilerden sela okunarak halka darbe girişimine karşı sokaklara çıkma çağrısı yapıldı.
    Saat 02.21: Ankara Emniyet Müdürlüğü’nede vuran ve en az 17 polisin şehit olmasına neden olan askeri helikopter Gölbaşı’nda düşürüldü.
    Saat 02.25: İstanbul Taksim Meydan’nda mevzilenen bir grup asker, giderek sayıları artan protestocuları dağıtmak için havaya ateş açtı.
    Saat02.35, 03.24 ve 03.25’te 3 bomba atıldı. İlk bombayı Pilot Hasan Hüsnü Balıkçı ve Uğur Uzunoğlu; iki bombayı Pilot Hüseyin Türk attı.
    Saat 02.50: F-16’lar ve askeri helikopterler TBMM binasını vurmaya başladı. 
    Saat 03.14: TÜRKSAT Gölbaşı Yerleşkesi FETÖ mensubu pilotlar tarafından bombalandı. 
    Saat 03.20: İstanbul’da darbecilerin kontrolündeki savaş uçakları alçak uçmaya başladı.
    Saat 03.30: Darbeci askerler Doğan Medya Center’ı basarak CNN Türk’ün yayınını kesti.
    Saat 04.00: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, savaş uçaklarından gizlenmek için yolcu uçağıyla İstanbul’a geldi.Saat 05.00: Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı darbeyi planlayanlara ve içinde bulunanlara darbeye teşebbüs suçundan soruşturma başlattı. 
    Saat 06.26: Cumhurbaşkanlığı Külliyesi çevresinden dumanlar yükseldi.Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve Cumhurbaşkanlığı Köprülü Kavşağı’na 2 bomba, saat 06.18-06.19’da atıldı. Bombalama talimatını Yarbay Hakan Karakuş verdi. Bombayı atan pilot Müslüm Macit. 
    Saat 06.42: Boğaz Köprüsü’nde barikat kuran darbeci askerler teslim oldu.
    Saat 07.52: Genelkurmay karargahından çıkan bir tanktan, barikat kuran kamyonlara ateş açıldı.

    Çok benzeşiyormuşmuş

    • Yandaş olduğun buradan belli, niye mit.müsteşarı hakan fidan dan bahsetmiyorsun, Ömer halisdemir için vur emrini veren komutanın terfi ettiğini yazmıyorsun….işinize gelmiyor, degilmi….kuvvet komutanları düğünde, oooh ne güzel, tam bir tiyatro evlere şenlik…cb kimden haber alıyor ne zaman haberi oluyor, binbir yalan , millet inek sonuçta , inanıyor…cb yi Istanbul getiren Pilot, darbeci, yaveri darbeci, yahu müneccim müneccim siniz kimin darbeci olduğunu anladınız,teknoloji bu kadar gelişti, ama bir istanbul yerel secim sonuçlarını 6 ayda açıklayamadınız, tiyatroya bak , iki gün önce kahraman olan bir anda darbeci oluyor, bir gecede 500.000 kişi darbeci oluyor, asker darbeyi yapacak, genelkurmay başkanının haberi yok, vay beeeeeee, hatta hulusi akar bakan oluyor, ne iş?
      Uyumaya devam edin,

      • Senin tiyatrocu olduğun belli şakirt. Abileriniz ne diyorsa o. O abileriniz mi söyledi size bunları. Daha heybedeki turplarınız bitmedimi. Dallar kiraz açmadı mı. Fuat avninizden morfin haberler gelmedimi.Alpertunga öldümü.

      • Hüseyin bey siz bayaa uyanık bi arakadaşa benziyorsunuz hakkaten; bi çay daha verin hele ordan, uykumuzu açar hem, anlat bakalım yiğidim, biz niye böyle uyuşuğuz?

    • Yada tek bir cümle:
      Devletin başkanı iki satır
      Samimi ve Net
      cümle ile işi bitirdi.

      • olayı anlamak işin zirve noktası. olanı anlayamamış daha olayı nasıl anlasın:)))

  9. Amerika’da olan darbe gerçek olmasına rağmen, bizdeki troller darbe değil diyiyorlar! Oysaki 15 Temmuzun bir farkla aynisi!
    O farkta darbeyi yaptiranı taşgetiren ve benzerleri gibilerın desteklemeleri.
    ABD de bunun tam tersi olması.
    Yani darbeyi yaptiran daha önce tıpkı bizdeki bilhasa suçlular ve yağcılar tarafindan temizlenmiş 17/25 araliğın aynısı ABD
    Cumhurriyetci senetörler tarafından temizlemiş olması.

    O olayı tamamen temizlemek Arkasından yapılan 6 Ocak darbesi ile 15 temmuz darbesi, arasindaki fark ise darbecilerden 4 kişi polislerden 1 kişinin ölmesi ve önceden temizledikleri Darbeyi yaptırani bu kez taraftarların coğunluğunun karşı tarafa geçmesi.

    Bizde olduğu gibi top yekün ülkeyi darbecilere teslim etmek için gazeteciler, bilim adamları, askerleri, öğrencileri, bebekleri, lohusa kadınları, Polisleri, savcilari, hakimleri, orduda bileğinin hakkı ile gelen üst rütbeli emekli ve görevlerinin icra eden komutanları işinden aşından edeip yedi sülalelerinin hayatlarını karartanlara destek olmak şöyle dursun tam kadro olmasada ezici çoğunlukla karşi tarafta yer alarak Diktatörük yerine demokırasiyi korumaları.

    Bizdeki gibi esas suçluları koruyan kendi evladını ve komşusunu gambazliyanlar kadar vijdan sizlardan abd de bulunmazken bizde trump’a dahi rahmet okutacak diktatörleri, uygurlari Çine satan Milliyetciler gibi Din ve Irk satanlardan abd’ de bulunmaz bulunsa dahi Trump gibi ancak 4 yıl saltanatın sürebilir. Arkasından oonu 4 saate yok edecek kadar bilgili taraftar bulunur.

    “HAA” unutmuşum gene!
    bizdeki gibi diktatörlerin koruması iş adamları için emekli generalar çine giderek onların sorunlarını sorup dinlrnlmezler. Ordaki iş adamlaride tek sorun olarak “Efendim Çin Hükümeti Uygurladan çok rahatsız” diyecek kadar akkılı bir iş adamınide ABD de bulamassınız. Hatta o tipleri abd halkı adamdan dahi saymaz.
    Neyise bizde adamdan saydıkları gibi tv lerdede çıkip tanimadığ ayni zamandada düşman olduğu Uygurlar taniyormuş gibi yaşam’lari hakkında ahkam kesemez.

  10. İki darbe girişiminin benzerliği oturan başkanlar tarafından tezgahlanmaları. İktidar gücünü tamamen ele geçirmek üzere sahneye kondular. 15 Temmuz elbette bir darbeci grup tarafından planlandı. Bir tür kamikaze olarak harekete geçtiler. Başka seçenekleri kalmamıştı. Temizleneceklerdi ve listelenmişlerdi (bkz. Fuat Uğur’un darbeden 3 ay önceki darbeyi haber veren yazıları). Darbenin hedefindeki kişi bunu kendi lehine çevirmeyi başardı. Karşı darbe ile. Darbenin kontrollü bir şekilde başlamasına göz yumdu. Hem darbecileri temizledi, toptan, hem de sistemi bir daha iktidardan gitmeyeceği şekilde yeniden yapılandırdı. Daha otoriter bir sisteme evrildik.

    Eğer bu haber olunmadan yapılan bir darbe olsaydı, o zaman istihbarat başkanının, diğer güvenlikten sorumlu memurların sorgulanmaları, yargılanmaları, görevden alınmaları gerekirdi. Meclise gelip ifade dahi vermelerine izin verilmedi ve aktif görevdeler hala.

    Trump da aynen bunu yapmayı planlıyordu ama ustadan dersini iyi alamamış görülüyor. Bir sonraki popülist Amerikan başkanı bunu yapabilir deniyor. Yani yakın tehlike geçmiş değil. Trump gitti ama Trumpizm son gaz devam ediyor.

    Türkiye’deki darbe, daha doğrusu karşı-darbe, başarılı oldu. Bugün 15 Temmuz öncesine göre Türkiye daha az demokrat, basın daha az özgür, hukuk daha az adil, özgürlükler çok daha az. O yüzden 15 Temmuz başarılı olmuş bir (karşı) darbedir.

    12 Eylül’den sonraki havayı aynen tekrar yaşıyoruz. Sesimizi çıkarmıyoruz. Sosyal medya dışında 🙂

    • Fuat Uğur’un yazıları da darbe planına dahil Ender bey! bu yüzden o’nun yazılarını tek başına delil göstermeniz doğru değil. Fuat Uğur’un yazdıkları ancak darbe plânının içinde delil niteliği taşıyor.

  11. Kronik iflah olmaz muhalifliği bugün yaşadığım bir anektodla izah edeyim
    RTE’nin aşı olduğu haberi düştü önce “Niye görüntü yok” dedi arkadaş, 10 dakika sonra resimler düştü, “Niye resim, kamera yok” dedi, 10 dakika sonra kamera görüntüsü düştü, “Ne malum aşının dolu olduğu” dedi

    Nasıl yani dedim, “Yani ne biliyim içinde Tang olmadığını nereden bilececeğiz” dedi.
    Mekanda bulunan 3 kişi dönüp ne diyorsun der gibi baktığımızda da “Yok yani soruyorum sadece” diyerek bilimsel muhalefetini o an için sonlandırdı!
    Al bu örneği vur genele..

  12. Didem hanım “yüzümüzü batıya çevirmek”ten kastınız sadece yüzümüzü yani istikametimizi kapsıyordur heralde? Yoksa hem ithalat hem de ihracat yaparken “dönme becerisi” göstermesi gereken biz olacaksak istemez kalsın!
    “haklılık olabilir ama ilkel olduğu da kesin. devlet aklı daha ağır basmalı değil mi???” buyurmuşsunuz da;
    Şimdilik ilkel bulduğunuz ama daha ağır basmalı dediğiniz devlet aklı, bay ecevitin klinton karşısındaki süklüm püklüm elpençe divan duruşu gibi bişey midir acaba, biraz açar mısınız?
    “ihracatını kime yapıyorsan ona başını yani aklını da çevirmekte fayda var tabii, en azından şimdilik.” diyorsunuz;
    peki bu önerinize qatar da dahil midir? Ya da kimine “başını yani aklını”, kimine de ikisini birden mi dönelim?
    Laf olsun padişahım…

    • yüzünü yolsuzluk ve ahlaksızlıkları görmekten çevirenler mi ne var
      istemez kalsın mı ne
      trumpın mektubunu gizli tutanların süklüm püklüm oluşu mu hıh.
      bi de üstüne papazı yolladın. vayy yok vahhh.
      ecevit asker çıkardı ama, yani.
      2 luk milyon katar dönsen ne ola, ki.
      laf ola beri gele torba dola birader gayreteks.

  13. Ben kısaca işin başka bir boyutuna dikkat çekmek istiyorum.Michael Flynn açıkça 15 Temmuz darbesinde dahli olduğunu itiraf etmişken,yani bu suçun faillerinden olduğunu itiraf etmişken,niçin hakkında bir soruşturma açılmadı?O’nun başka bir devletin vatandaşı olması başka bir ülkede işlediği suçun soruşturulmamasını gerektirmez değil mi?

    Şimdiye kadar ben Amerika’dan bu yönlü bir talepte bulunduğumuzu duymadım.Oysa bu adamın itiraf mahiyetindeki beyanları 15 Temmuz davalarının delili niteliğinde aynı zamanda.Neredeyse Bank Asya’nın önünden geçenlerin bile es geçilmediği bir yerde böylesine bir itiraf sahibinin beyanları nasıl es geçilebiliyor,benim aklım almıyor?

    Yani 15 Temmuz öyle kocaman bir boşluk ki,içinde Michaell Flynn bile kaybolup gitti.Kim bilir belki de,Hukukumuzun gücü bu adamı cezalandırmaya yetebilseydi Trump’ı fitleme imkanı bulamayacak,6 Ocak olayları da olmayacaktı.

    Hani hukuk ihraç edecektik ya!Şimdi gözlerimi kapatmış hukukumuzun gücü karşısında eğilmiş Michaell Flynn’ı 15 Temmuz mahkumu olarak Silivri cezaevinin koğuşlarından birinde volta atarak şiir mırıldanırken hayal ediyorum:

    Silivri’yi dinliyorum, gözlerim kapalı
    Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
    Yavaş yavaş sallanıyor
    Yapraklar, ağaçlarda;
    Uzaklarda, çok uzaklarda,
    Oh my God Waşington sokakları.
    Ne hayaller kurmuştum darbelere dair
    Sen,ben,ikimiz,her yer Trump Tower
    Hesaplarımda yoktu ki Türk yargısı.
    Sensiz de akmıyor ki böylesine zaman
    Trump!bilader!Şimdi yanımda olman vardı
    Yeni darbeler düşlerken geleceğe dair
    Volta atardık birlikte,gözlerimiz kapalı.

    • “Ağır ağır öğreneceksin otoriteye saygıyı /
      Altın çağını yaşarken türk yargısı”

        • Yine mi çok büyük kanlı altüst oluşlardan medet umuyorsunuz uğur; sn.bernar bile umudu kesti ama senin gibiler hep aynı kaldı, ama unutma; piyonlar hiçbir zaman şah olamaz…

          • Öyle kanlı alt üst oluşları da,senaryolarını da sen çok iyi bilirsin.Hocandan aldığın kargaşa derslerinin her platformda uygulayıcısı değil misin?Ahmet Nesin anlatıyor ram olduğun zihniyetinin marifetlerini.Bizi kendin gibilerle karıştırma.Göreceğiz Hak’kın Divanında yediğiniz nanelerin,yaptığınız bozgunculukların akıbetini.Bu dünyanın altı da var elbet gayret efendi.

    • Flynn, Türkiye hükümetinin yada AKP’nin paralı adamı olduğu için sorgulanmıyor elbette. Herkes unutmuş görüyor. Trump ilk göreve geldiğinde güvenlik baronu olarak Flynn’i atadı. Sonra Türkiye ve diğer ülkelerden bildirim yapmadan ücret aldığı (lobi faaliyetleri için) ortaya çıktı ve istifa etmek zorunda kaldı. Federallere yalan söylediği için de hapis cezası aldı. Trump da gider ayak affetti onu. Yani aslında Flynn, AKP’nin paralı ajanı olur. FETÖ’ye de çalıştığı anlaşılıyor. Ama farketmez, hepsi zaten el ele kol kolaydılar. Ne istedilerse verdiler. Olan 250 vatandaşa oldu. Kimse de hesap vermedi.

  14. Ahmet Taşgetiren dün Karar gazetesindeki köşesinde 15 Temmuz sonrasında ülkemizde olanları yazmış. İzninizle konunun önemine binaen buraya eklemek istiyorum.

    AHMET TAŞGETİREN

    15.01.2021 00:37

    DUYARSIZLIK YAKICIDIR

    Bakın arkadaşlar, o söz doğru, çok doğru.

    Hani şu ara sıra ezberden okuduğunuz söz var ya, o söz doğru:

    “Kenar-ı Dicle’de bir kurt aşırsa bir koyunu

    Gelir de adl-i ilahi Ömer’den sorar onu.”

    Görmeniz gereken yerde iseniz ve görmüyorsanız… Kurtlar kuzulara değil, hatta insancıklara saldırıyorsa, görme kabiliyetinizi yitirmişseniz, görenleri ve uyaranları suçlamaya başlamışsanız, bir gün hesabını verirsiniz.

    Bakın arkadaşlar, bir ilahi adalet terazisi var, kurulacak. Zulümlerin, haksızlıkların, sizin iktidarınıza dayanarak işlenen, sizin “sayenizde – gölgenizde” yapılanların hesabı sadece yapanlardan değil, göz yumanlardan da sorulacak.

    Bakın arkadaşlar, hayat defterinize yazılıyor bunlar.

    Ömer Faruk Gergerlioğlu, Mustafa Yeneroğlu… şu ya da bu, insanlık gösterip uyarıyor, ortaya koyuyor kurt – kuzu hikayelerini, çığlıkları taşımaya çalışıyor zat-ı devletlerine, iş Gergerlioğlu’nu, Yeneroğlu’nu fezlekelerle susturmak, üzerlerine soruşturma ordularını göndermek değil, iş güvenlik güçlerini ve yargı mekanizmasını kuzuların sesinin duyulmaması için seferber etmek değil… İş propaganda ordularını “Bir şey yok, her şey güllük gülistanlık, aslında zulüm var diyenler çığırtkanlık yapıyor” gibi kampanyalarla susturmak değil…

    “Ben çıplak aramaya tabi tutuldum” diye bir kadın çığlık atıyorsa, onu duyacaksın. “Haksız bir şekilde terörist olarak suçlandım” diye seslenen birisi varsa duyacaksın. İçerde bir gün bile haksız yere tuttuğun insanı – kadını – erkeği – çocuğu göreceksin.

    İktidarda değil de muhalefette olsaydınız göreceğiniz şeyleri görmez hale gelmiş olabilirsiniz, bir bakın kendinize.

    Savunma psikolojisine girmiş olabilirsiniz.

    Sizi destekleyenlerin hala desteğini sürdürüyor olmasına aldanmayın. Onlar da “Bunlar iktidardan giderse…” psikolojisine girmiş olabilirler, “Görüp aldırmama”nın herhangi bir sorumluluk getirmeyeceği zehabına kapılmış olabilirler, sayenizde elde ettikleri kimi çıkarları kaybedeceklerini düşünmüş olabilirler, sadece tarafgirlik saplantısının tuzağına düşmüş olabilirler, onlar “Her koyun kendi bacağından asılır, yapan çeker, ben neden sorumlu tutulacağım” gibi bir düşünce ile hareket ediyor olabilirler, onlar Allah’ın “Sizden sadece zulmedenlere dokunmayacak olan fitneden sakının” şeklindeki uyarısının kendilerine hiçbir şey söylemediğini zannedecek bir büyülenme içine girmiş olabilirler…

    Bakın arkadaşlar, amel defteri tek tek yazılır insanların… Tek tek ölür insan, tek tek mizana çıkar…

    Duyarsızlaşmayın arkadaşlar. Savunma psikolojisi duyarsızlaştırabilir insanı. Size dokunmayan yılanın bin yıl yaşaması psikolojisine girebilirsiniz. Size, bir yakınınıza yapılsa kıyamet koparacağınız bir iş, uzağınızda ise, size ulaşmakta zorlanıyor ise, sizin siyaseten dışladığınız bir ses ise, sizin düşman safına ittiğiniz birisinin çığlığı ise yüreğinizi kapatırsınız. İşte o zaman felaket başlamış demektir.

    Bakın arkadaşlar, cezaevlerine doldurdunuz insanları. 8 kişilik yerde 20 kişi yatıyor. Kadın – erkek demediniz, kundakta bebeği var demediniz, alınlarına terörist damgası vurup vurup doldurdunuz insanları. KHK tırpanı ile doğradınız binlerce kişiyi. Sonra telafi etme düşüncesi ile OHAL Komisyonu diye bir şey ürettiniz. O komisyon bile binlerce kişinin haksız yere mağdur edildiğini tespit etti, ama şimdi haksız yere işinden atılan, terörist diye yargısız infaza tabi tutulan insanlar bile görevlerine dönemiyor.

    Kim görecek bunları?

    Görülmez mi sanıyorsunuz?

    Ömer’i sorguya çekecek Adl-i ilahi izne mi çıkacak bugünün kudretlilerini yargılama söz konusu olduğunda? Yoksa Kiramen katibîn melekleri izne mi çıktı bugünün haksızlıklarını yazmak söz konusu olduğunda?

    Duyarsızlık arkadaşlar…

    Bu, yakar insanı.

    Bakın pazar yerlerinde akşam vakitleri atılan meyve sebzeleri toplayan insan görüntüleri var. Bakın evinde işsizlikten, sofraya kuru ekmek koyamamaktan kıvrananlar var, babalar, anneler, genç evlatlar var.

    Çıkıp çıkıp ekonominin yüzde bilmem kaç büyüdüğünü söylemek iş değil. Bu beyanatlara duyduğunuz siyasi ihtiyaç sadece duyarsızlığınızı resmeder. Duyarsızlığı besler, bir süre sonra kendiniz inanmaya başlarsınız. Oturduğunuz sofralar unutturur, etrafınızdaki insanlar unutturur. Fukara sofralarını bildiğiniz günleri hatırlayın. Kürsülerden gürül gürül “Hani nerdeymiş aç – açıkta insan?” diye sormak iş değil. Kapısını çalıp, “siftah ettin mi bugün arkadaş?” diye sorun bakalım esnafa, “Kaç gündür işsizsin, nasıl geçiniyorsun?” diye sorun bakalım gençlere. TÜİK’e “İşsizlik azaldı” diye açıklama yaptırmak sadece sessiz çığlıkları perdeliyor, duyarsızlığı katmerliyor, inanın buna.

    O söz, tepede olanların “Duyarsızlık” girdabında dönüp durabileceği ihtimalini dikkate alanların kendi kendilerine yaptıkları uyarıdır. O sözü söyleyen zat, saçına sakalına aklar düşünceye kadar kendisini “Ey Ömer, unutma ölüm var” diye uyaracak bir kişiyi görevlendiren zattır.

    Ne diyeyim, keşke herkesi zaman zaman, özellikle iktidar koltuğunun çok sıcak olduğunun hissedildiği zaman, duyarlılık testinden geçirecek bir sistem olsa.

    • Bu ağlat önce zaman gazetesinde yazıp FETÖ ye verdiği desteğin günahlarının bedelini ödesin sonra ilahi teraziden bahsetsin

      • Savunma Sanayii Başkanlığına (SSB) ait projeleri sızdırdığı iddiasıyla gözaltına alınan ve daha önce İnsansız ve Akıllı Sistemler Dairesi Proje Müdürlüğü yapan Yusuf Hakan Özbilgin tutuklandı. Evinde milyon dolarlar ve euro ele geçirilen Özbilgin, “Parayı bir arkadaşım arabamda unuttu” dedi..

        Bu ne peki, AKTÖ militanı Erdogan nin bürokratı..ne mi olacak, tutuklayan Polis, mahkeme de hapis cezası veren hakim , cemaatçi diye , bunlara ceza verilecek..şaşıracak miyiz ,hayır aynen darbe tiyatrosu olduğu için

        • Yahu ABD beslemeleri bilerek vatabını ABD ye satanlar .
          Bir casuslık olayını dahi RTE nin biürükratı diye utanmazca propagnada yapıyorsunuz.
          Gidin önce 40 yıldır ABD de oyuran papazınızı ABD nin kucağından alın sonra casusluk hakkında ahkam kesin

  15. Uzun zamandan beri akıl hastahanesinde yatan Temel ile Dursun nihayet bir gün kaçmaya karar vermişler . Sabah erkenden koğuşlarını terk edip sırra kadem basmışlar .Durumu fark eden görevliler de anında seferber olmuşlar , hastahanenin altını üstüne getirmişler ancak hiç bir ize rastlayamamışlar .Tam ümitleri bitmek üzere iken Temel ile Dursun yerden bitmiş gibi birden bire karşılarına çıkmaz mı ! Bir yandan sevinirken bir yandan da şaşkın şaşkın olup biteni anlamaya çalışan görevlilerden birisi nihayet dayanamayıp sorar ,
    – Yahu , saatlerce sizleri arıyoruz ! Neredeydiniz , biz sizin kaçtığınızı zannetmiştik !
    Temel sakin sakin ve kendinden emin bir şekilde cevap verir ,
    – Evela bi provasuni yaptuk daaa.. esas haftaya kaçacayuk !
    NOT: Onların yaptığı basit bir provaydı ve eğlenceden öteye de geçmemiştir !
    Herkese selamlar

  16. Sedat Ergin’in Biden döneminde Trumpın dış politika dahil tüm işlerinin inceleneceği tespiti muteber basının neden ilgisiz kaldığını açıklıyor.
    Dış politikada Türkiye ile ilişkilere geldiklerinde gözleri faltaşı gibi açılacak.

  17. darbe — bu ülkede bir daha darbe yapılamaz–cümlesi tamamlanmadan yapılması
    80 darbesini yapanların yargılanması zamanında yapılması
    darbeyi başlatanların başkomutanın askerlerinin arasından çıkması
    darbeyi başkomutanın askerleri ve emniyet güçleri bastırmış olduğu halde
    silahsız halkın silahlı gücün karşısına çıkartılması

    • Merak etmeyin sayın keleş, “silahsız halkın silahlı gücün karşısına çıkartılması” demişsiniz de; bi dahakine darbecilerin karşısına halkımızın da eşit şartlarda çıkacağından emin olabilirsiniz…
      İtin sahibi varsa kurtun da allahı var!

      • bu memlekette kan dökülmesini ne çok arzu ediyorsunuz yazık
        bir damla kanın dökülmesinden yana değilim
        ordunun bölünmesi milletin bölünmesini asla istemem
        sivil halka ateş edenin insan olduğuna inanmam
        kim olursa olsun bu milleti birbirine düşüren en vahşi katilden daha vahşidir

        • Vatan elden gidiyorsa kan dökülür.
          siz once vatanını ABD ye satanlarla vataını kurtarmaya çalışanları aynı kefeye koyup kan dökülmlesin süslü cümlelerin ardında niye sessizce vatabı teslim etmediniz diyiyorsun
          Kurtuluş savaşında olsanız kan döülmesib mi diyeeksiniz.
          Oncelikle ABD beslemleri nasıl darbeye yeltenir diye hesap sormayı öğrenin bence

  18. devlet erkanının verdiği tepki 15 temmuz darbesinde abd nin bize verdiği tepkiye nazire olsun istendi, benzer tepkiler ab de olan bazı olaylarda da verilmişti, mesela sarı yelekliler protestolarında geziye gönderme yapılmıştı. haklılık olabilir ama ilkel olduğu da kesin. devlet aklı daha ağır basmalı değil mi??? bay bidenla önümüzde sorunlu bir dönem var, martta da ab ile. yüzümüzü batıya çeviriyoruz deniyor ama yüzün kendi başına bir yöne dönme becerisi yok maalesef. ihracatını kime yapıyorsan ona başını yani aklını da çevirmekte fayda var tabii, en azından şimdilik.
    nasıl ki abd de bir kaç bin kişiyle seçimleri geçersiz kılıp yönetimi ele geçiremezseniz, emir komuta kademesinin bir kısmıyla da bir ülkede darbe yapamazsınız, yapsanız başarılı olamazsınız, nitekim ve çok şükür olmadı, olsanız yönetimi de elinizde tutamazsınız. 60 larda 80 lerde yaşamıyoruz. 1960-1980 arasını x gelişim kabul edersek 1980-2000 3x 2000-2020 arasını 5x kabul etmek gerekir. 2020-2040 arası belki 20x olacak belki öngörülemez bir gelişim hızı göreceğiz. bu darbelerin amacı yönetimleri değiştirmek değil, toplumda ciddi zararlar, büyük kırılganlıklar oluşturmaktır. amaç yıkmak değil, yaralamaktır. 28 şubat bin yıl sürecek denmesinin sebebi bana göre budur.
    mitostan logosa, logostan bilime, bilimden endüstriyelleşmeye, kapitalleşmeye bozuk düzen çok hız, çok haz, çok tüketim yeni bir noktaya evriliyor. darbe yapmaktan çok, darbe ortamı yaratmak konuşulmalı daha çok. insanın inkişafı nasıl ki meseleleri dışarıda değil, içeride düzeltmek gerektiğini anlamakla başlıyorsa belki ülkelerin demek için geç kaldık ama toplumların inkişafı da dış güçlerden çok iç güçleri düzeltmek gerektiğini anlamakla başlayacak diye düşünüyorum. bu ancak adalet ve ahlakla mümkün olur. yaşadıklarımız adap, edep, ahlak krizleridir. yeni bir insanlık bilinci doğmak zorundadır. bu düzenin kendini devam ettirmesi mümkün değildir.
    kardeshev endeksinde type 1 diye denen dünyayı bozmadan ve tahrip etmeden o gezegenin enerjisini tüketmeden kendini bilen insan olmamıza micho kaku’ya göre 100 yıl varmış.
    insanlık tarihi için 100 yıl nedir, öyleyse çoğu gitti azı kaldı.
    torunlarımız darbelere, darbe bozuntularına maruz kalmayacak.
    umut iyidir.

    • bu arada,
      chp genel başkan yardımcısı veli ağbaba, emekli maaşlarının en az ‘asgari ücret’ seviyesinde artırılması için “asgari ücret alan çalışanlar yaşam savaşı verirken, emeklilerin hemen hepsi yoksulluk seviyesinin altında yaşamını sürdürmektedir.” diyerek TBMM’ye kanun teklifi vermiş.
      aranızda emekli var mı bilmiyorum ama işin oluru zor.
      daha önce sertel de benzer şekilde maaşlar arasındaki farkın giderilmesi için kanun teklifi vermişti.
      akp ve mhp oyları ile reddedilmişti.

    • 27 Mayıs I en rütbelisi albay olan bir avuç kişi yapmıştı
      15 Temmuz’da Bir kısmı ile dediğiniz şey generallerin yarısı ihraç edildi kalan yarısının kaçı kripto Allah bilir
      O sıra ABD yetkilileri çıkıp müttefiklerimiz darbe tapıyor dedi
      Herhalde tüm ordunun oylama ile onayı alınarak yapılmıyor darbe

  19. Sayın Koru!
    10 Ocak 2021 tarihli yazınıza cevaben
    “ABDye bile rolmodel olduk
    Darbe ile de olsa. İkisi de
    – Güpegündüz
    – Televizyondan canlı yayında
    – Başarısız
    Gel de üst akıl deme”
    Şeklindeki yazımdaki karşılaştırma 15 Temmuz ile 6 Ocak’ın mukayesesi

  20. Sayın yazar “Ben de nelere boş yere kafa yoruyorum…”demekte yerden göğe kadar haklı!
    Şu ifadesi de bana 15temmuzda sabahın körü, beyaz askılı atletleriyle kazandaki mürted hava üssü civarında tarla/arsa bakmaya gelmiş elemanları hatırlattı:
    “Baskınla sonuç almayı bekleyenler bunun gerçekleşmeyeceğini görünce, kendilerini oraya hatıra fotoğrafı çektirmeye gelmiş turistlere dönüştürdüler.”
    Gerçekten de “tiyatro” gibi; hayır atletli tosuncuklar değil, wiking kostümlü çapulcular:)
    “Durum böyle olduğu halde, Türkiye, bu benzeşmeyi önemsemedi. Daha ilk andan itibaren paralellikler kurulup 15 Temmuz’dan çıkarılan dersler istikametinde girişim daha sert kınanabilirdi.
    Nedense “Oh olsun” tadında geldi tepkiler.”
    Ne yani bizim gen.kur.bşk. sözcüsü bir assubay çıkıp da gece yarısı; “abdli muhataplarımızın hepsi tutuklanıyor” deseydi daha mı makbule geçerdi?
    Gülme komşuna gelir başına!

  21. Yazıyı okurken trump ın kendisini destekleyenlere kongre binasını basmalarını sokaga çıkıp eylem yapmaları talimatı vermesi nedense aklıma selahattin demirtaşın kobani olaylarında milleti sokaga çağırıp 50 insanın ölmesine neden olan olayları hatırlattı.sokaga çagıran trump olunca acımayın eleştirin selahattin demirtaş olunca “fısss”
    Aynen bende yazarla aynı kaderi paylaşıyorum “nelere boş yere kafa yoruyorum”

  22. Darbe olarak isimlendirilemezse de darbeye benzeyen ‘devrimci’ bir harekete benzer bu olaylar. Ama ‘qui bono’, bunun kimin yararında olduğunu sormak lazım. Analizde beni tatmin etmeyen bir unsur var: Mike Pence’in plana uymaması kısmı. Tüm o anlatılan koordine hareket bir tek Mike Pence şahsına güvenerek nasıl başlatabilirdi ki?

    Yıllardır gözlediğimiz kadarıyla Mike Pence hep Trump’ı frenleyen tipik bir ‘establishment’ görevlisiydi. Trump’ın memnun kalmayıp kovduğu John Bolton ve sair şahıslardan Pence’in bir farkı yoktu. Son olarak mesela Trump Beşar Esad’ı öldürmek istediğini, ama Pence’in buna engel olduğunu açıklamıştı.

    Nasıl olur da tüm bu darbe hareketi bir tek Pence’ten medet umarak başlatılmış olabilir? Olmaz bence. Pence’in ‘anayasaya uyacağını’, yani gelenekten çıkmayıp işi kapatacağını herkes rahatça öngörebilirdi (Trump’ın bazı hasta taraftarları dışında tabii).

    Yine de bir ‘darbe’ var gibi geliyor ama. Çünkü analizin diğer unsurlarını mantıklı buluyorum. Hiç olmazsa binaya giriş ‘daveti’ konusu! Çok kolay girildiği belli. O Michael Flynn tespitini de çok yerinde buluyorum. Onun gibi tipler işe karışırsa mutlaka bir darbe veya darbeye benzeyen bir şey vardır.

    O zaman başka bir yönden bakabilir miyiz? Trump’tan kurtulamayan demokratlar ve cumhuriyetçilerin çoktan bilinen bir elit kısmı (bunulara derin devleti de katalım isterseniz), insanların binaya girmelerini sağlamış olabilir mi? Senaryonun sonrası kolay: hem CNN, hem FoxNews, hatta hem Breitbart bile ‘Trump buna sebep oldu’ diyeceklerdi. Trump’ın zaten bir tek yoldaki taraftarı vardı. Cumhuriyetçiler içinde onu kimse istemezdi.

    Yani Capitol’un işgali establishment’i deği de Trump’ı hedef almış olabilir mi sorusu var aklımda. Eğer böyleyse, ‘darbe’ girişimi başarısız olmadı. Tam tersi. Darbe başarıyla tamamlandı. Artık Trump ve onun ses verdiği o establishment karşıtı hareketi tamamen bitirilme yoluna girmiş oldu. Ve gelecekte de Trump’a veya ona benzeyenlere yol kapandı. En azından şimdilik kapanmış gözüküyor.

  23. …Yoksa onlar tuzak kurarak işlerine karar verdikleri zaman sen onların yanında değildin.
    Yûsuf : 102

  24. Sayın Koru 54 yaşındayım kendimi bildim bileli sizi takip ederim fakat şuan tanınmaz bir haldesiniz. Herhalde eleştiriyi kaldıracak yapınız vardır.
    ABD deki kalkışma ile 15 temmuzu nasıl birbirine benzetirsiniz bunu anlamak hakikaten çok zor.
    Öncelikle 15 temmuz u sorgulayalım : 17 25 aralık olaylarına bakalım ne oldu savcılar 4 bakana operasyon düzenledi , bakanlar suçlu veya suçsuz oraya girmiyorum. Bunlar suçlu ise neden herbirinin suçları oluştuğunda tutuklama yapılmadı da birleştirilerek algı operasyonuyla hükümet devrilmeye çalışıldı suçlu olduğunu ispat ettiğin an niye bekliyorsun niyetin nedir. Demekki maksat suçluyu ortaya çıkarmak değil hükümeti devirmek.
    Burada başarılı olunmadı 15 temmuzda büyük bir darbe planlandı. Yukarıda belirtiyorsunuz zaten ”’ üniformasıyla konuşan Gen. Michael Flynn, “Şu anda Türkiye’de askeri darbe oluyor, benimle irtibatlı bir kadro yönetime el koyuyor” ( Bukadar açıkken hükümet dışı güçler aleni olarak darbe yapıyor. )
    Bir tarafta koltuğu bırakmamak isteyen başkan halkı darbeye teşvik ediyor. Yürüyün işgal edin diyor , diğer tarafta darbeyi engellemek isteyen başkan darbeyi başarısız kılmak için halkı yönlendiriyor , demokrasiye sahip çıkıyor. Nasıl birbirine benziyor anlaşılır gibi değil .
    Sizdemi 15 temmuz u senaryo diyenlerdensiniz yazık çok yazık .

    • Darbeyi önlemesi gereken istihbarat ve güvenlik görevlileri neden hala aktif görevdeler? Neden meclise hesap vermediler? Buradan başlarsanız, eminim siz de tiyatroya geleceksiniz. Başka bir açıklaması yok çünkü.

      • Ender bey sahi tiyatro demişken; şu yunanistana turneye giden bi helikopter dolusu sat komandosu vardı, yunan mahkemesinden sığınma hakkı filan da almışlardı, onlar ne zaman dönecek ki memlekete, bi haber çıktı mı?

  25. Fehmi bey! 15 Temmuz Allahın bir LÜTFU, değilmiydi?

    “Önemsiz mi bulundu, yoksa başka bir sebep mi var?”

    Sayın Koru, Siz! Başka bir Sebep olduğu’nu Önemsemiyenler’den aslında, önemsemiyor gibi görünen’lerden daha iyi biliyorsunuz.

    Darbeler Ayni fabrikada üretildiği için… ilk üretenler kaymağını yiyiyor! Onların aklı ile kuyuya inenler’de ceremesini çekeceğe benziyorlar.

    Umursamaz gibi davranmalar’ının veya öğle görünmeleri’nin sebebi ise zafer sarhoşluğunun verdiği yetkileri sınırsız’ca kullanmaları ve kullanmaya devam etmeleri’nin hesabı sorulacak korkusu.

    6 Kasım 2020 tarihinde’ki darbe de darbecilerin kâbusu oldu.

    Benim dikkatımi göstericilerin arasın’da, ayni zaman’dada polis tarafından aranan siyah bıyıklı ismi cismi bilinmeyen bir adam çekmişti

    Buranın meclisini, basan adamların arasında ve polis tarafından 3 gün üstüste sürekli arandı herhalde yakaland’iki
    sustular.

    Yalnız ayni adam 3 gün önce’de bir kaç kişi ile birlikte güya 15 temmuz’u yapanlari abd de protesto ediyordu.

    Binayı basanlar’ın Hepsi sarı saçlı mavi gözlü o bıyıklı adam ortalarında kabak gibi sırıtiyordu.
    Ben resmini görür görmez türkiyeden olduğunu tahmin etmiştım.
    Eskiden Türkiyeden ABD ye tahsil için geliniyordu ! şimdi darbe için geliniyor.

  26. 15 temmuzu bir gösteri ile eşitleyip daha ne kadar sulandıracaksınız merakla izliyorum

  27. Aslında haklısınız. Nasıl ki dünyanın “batı” kısmının bizim zor zamanlarımızdaki tekpisi “oh olsun ise” bizim onlara karşı tepkimiz nden bundan daha fazla olsun ki. Tabiki insani felaketlerde biz hiç bir zaman insancıl ve yardımsever durşumuzu kimseden esirgemediğimiz için bunu söylemek bizi utandırmayacak. Oysa başını ABD baş çektiği “batı” bloğu bizi hiç bir zaman paydaş, ortak ve hatta birçoo durumda insan olarak bile görmedi. Ki Her paylaşımda utanmadan “5 bana 1 sana” demekten çekinmedi. Darbeymiş peh.. Beter olsunlar olacaklar da. Daha bir kaç yıla kadar iç savaşlarını da görürüz İnşaAllah. Yani hayır biz bunların darbesini kınayacağız sonra onlar bize darbe planlayacalklar daha sonra bunu mu istiyorsunuz. Ne yani bi kaç güzel cümle kursa bizim için fikirleri düşünceleri mi değişecek arkadaşların. Sayın Koru saf olmayacak kadar tecrübeli olduğunuzu biliyorum, yoksa sizde mi “aman 5 onlara 1 bize noktasına mı geldiniz”. Trump un danışmanı bizim darbeyi “kendine yakın kişilerin gerçekleştirdiğini söylemiş” de bizim mankurtlara ne oluyor hala ortada darbe yokmuşcasına davranıyorlar. Dikkat ediniz siz yazınızda diyorsunuz Trump dan önce diye yani demekki Demokrat iktidarında yani Obama döneminde. E peki obama döneminde bunu diyen kişi yahut kişiler ve klikler Türkiye karşıtlığını açık açık deklare etmiş Biden döneminde ne yapmaz.

  28. İki darbenin de ortak noktası Michael Flynn.. Flynn’ın o geceki söylediklerinin video kaydını defalarca seyrettim; darbe gecesi ülkemizde irtibatlı olduğu subay kim? soruma cevap bulamadım bir türlü.. adı açığa çıkmış mıdır, çıktıysa haberimin olmaması benim ilgisizliğimdendir diyeyim. Peki o subayın bu yazıda adı neden geçmiyor? Geçmeli değil mi sizce de?

    Koru, yazılarını belirli yerlere “adrese teslim” niteliğinde yazıyor ve o adresler Koru’nun ne demek istediğini, neyi sorguladığını biliyorlar aslında.. iki cenah ta -ikisinden biri olan Sn. Koru- ne ser veriyor ne de sır…Hoş, avamın -biz okuyucuların- ne haddine böyle işlere kafa yorması; geçinip gitsinler güzelce.

    Flaynn, ülkesinde önemli askeri görevlerde bulunmuş, emekliliği sonrası Trump hükumetine yamanmış biri..ordu kökenli yani ve son anına kadar Trump’a akıl hocalığı yapmış! biri o. Sonuç belli; ABD devleti Trump delisinden kurtulmuş oldu. Mike Pencee’in Kongredeki üstlendiği rolü de yabana atmamak gerekir; ona da akıl hocası olarak Flaynn’ı görmek gerekir mi, sanırım öyle… Peki Flaynn’ı koruyup kollayan kim, onun arkasında kim var?Flaynn’a karşılık bizdeki zat kimdir?

    Darbelerin olmazsa olmazı silahlı güçlerdir ve her ülkede en büyük silahlı güç o ülkenin ordusudur. Darbeler ondan habersiz gerçekleş(e)mez ve darbe bildirisini de her zaman bir asker okur.

    Bu yazıda Sn. Koru, devlet ricaline, Trump sonrası Biden dönemine hazır olamadığı, 6 Ocak darbesine -ki, ben buna kalkışma diyorum- yeterli ve akıllıca tepkiyi veremediği için büyük balığın kaçırdığını; itibarlı medya ve yazarlarının da bunu göremediğini -bu zevatın pek işe yaramadığını- salık veriyor vermesine de kaale alan var mı, bilmiyorum.

    Yok! Koru’yu kaale alan yok. Yok yok, alıyorlardır ama bunu fark ettirmek istemiyorlardır. Bence, Koru’yu takip ediyorlar, fikirlerinden istifade ediyorlardır.

    Devlette (hem ABD’de hem Türkiye’de) işler yolunda gidiyor. Her iki devlet te ağırlıklarından kurtulmuş oldu; müesses nizamın dışına çıkmak isteyenlere hadleri bildirildi.

    Her iki ülkedeki müesses nizam, iki devlet arasında kurulu (ittifak) ilişkilerini devam ettirme kararlılığında devam ediyorlar. NATO ve BM’de ki sorumluluklarını yerine getiriyorlar; arada bir S400 ve NATO tartışmaları araya girse de “kız evi naz evi” kabilinden “eksen kayması” tartışmaları da “havanda su dövmek”ten öteye geçmiyor, geçemiyor.

    Demokrasi ve seçimler devlet/ler/in sivil enstrümanları; seçimler, büyük devlet adamları, liderler, hem devletler arası müttefiklik müktesebatına uyum sağlamak zorunda ve hem de devlet ile halkı arasındaki ilişkiyi düzenlemek gibi bir görev ifa ediyorlar.

    Devlet/ler hem kendi içinde hem de müttefik ilişkisi yaşadığı ülkelerde daha zinde olmak, gelişen küresel şartlara uyum sağlamak adına “hacamat” yaptırır, kan aldırırlar. Olan/lar bu galiba. Bu, devlete göre normal bir süreç, halkta ise “darbe” adını alıyor işte.

    Küresel şartlar ağırlaşıyor; pandemi devletlerin varlığını tehdit eder boyuta erişti. Silahlanma had safhada, küresel ısınma ve iklim değişikliği hakeza. ABD ile Rusya, silahlanma ve küresel ısınma sorunu konulu antlaşmalardan birer birer çekiliyor. Bu şartlar altında devletler daha bir “korumacı” zırha bürünüyor ve demokratik teamüller tatil edilebiliyor.

    Darbeler, kalkışmalar biraz da bu küresel sorunlardan kaynaklı, devletin kendini reset etmesi minvalinde sahne alıyor veya sahneye konuyor olsa gerek gibi düşünüyorum. Yanılıyorumdur beklide.

    • Yanılıyorsunuz hasanbey; ama sizin gibi darbelere tiyatro diyen kafalara göre her şey senaryo ve sahneden ibaret zaten…

    • Amerika da 6 ocak darbesini soruşturmaya dönük 160 civarında açılan dava sürecinde Amerika ile İngiltere arasında bir gerilim yaşanır mı acaba?

    • Adrese teslim, deliklerden kurtulmak, habersiz geçmeyen tanklar tüfekler,
      Hele ki saraydan nazlı kızı kaçırma pardon isteme,
      Kanlı kansız darbe yerine hacamat,
      Derken devletlerin üstlerindeki asalak, kir pas toz ne varsa üstlerinden atma şekillerini fotoroman gibi anlatmanız,
      Yazarın konusunuda daha güzel anlamaya yaramış, boşuna kafa yorulmadığını kanıtlamış. Tbr.
      Gerek silahlanma, gerekse fazla korumacı tedbirler eskiden olsaydı ambarları erzakları ganimet olarak vermemek için normal karşılayabilir dik.
      15:19 sn Baran gibi bende sorayım,
      Bu kadar top tufenk silah yada boş boru!..
      Nereye, ne zamana kadar….?

  29. “Başından darbeler geçmiş, en son ‘darbe girişimi’ni 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşamış bir ülkenin insanları, ABD’deki ‘darbe girişimi’ne duyarsız kalabilir mi?”

    Cok ufffak bir ayrinti var, amerikada olan hadiselere amerikada bile ”darbe” diyeni duymadik uc bes asiri trump muhalifi disinda. sahi nasil oluyo askerin tankin tufegin olmadigi darbe onu da duymadik ..netflix deki filmlerde vardir belki 🙂

    • 5 tane tankla bir köprü kapatmakla darbe yapıldığını biz de görmemiştik ama 15 Temmuzda oldu ?

      • Bir köprü değil ordudaki generallerin %50 si
        Kurmay subayların %73 ü darbeye iştirakten yakalandı ve ihraç edildi
        Gerçekleri örterek ABD deki papazı temize mi çıkaracaksınız

        • “27 Mayıs I en rütbelisi albay olan bir avuç kişi yapmıştı”

          hayret ki ne hayret!!

          yukarı da en rütbelisi albay olan bir avuç kişinin 27 mayıs darbesini yaptığını söylüyorsun, aşağıda da ordudaki generallerin %50’si ve kurmay subayların %73’ünün darbe yapamadığını söylüyorsun. nasıl bir mantık bu?

          • 27 Mayıs I bir avuç albay yaptı
            Bunu 15 temmuza da 200 ün üzerinde generali yeterli bulmayanlar için yazdım
            Bari bir üst yorumu okusaydın
            %50 general yapamadı çünkü bu kez milyonlar sokağa indi
            Çünkü bu kez ölümüne ölümüne diyen bir reis vardı
            Karşısında ise ABD den emir almış “korkmayın bu halk askeri gördü mü kaçacak delik arar “ diyen haşhaşiler
            Yani farklı olan kefenini giymiş reis ve ardında ona inanan halk vardı

            Tabi bunu emri ABD tarafından beslenen papazın müritleri anlamaz

      • Meclise atılan bombaları, Ankara Gölbaşında özelharekat merkezine atılanları çatapat dan sayıyorsun galiba. Hemşerim uydu yönetim merkezi de vuruldu Ankara Emniyet müdürlüğü de. Külliye de vuruldu ya… Siz (?) artık her kimseniz bunu zaten istediğiniz için önemsemezsiniz. Tabi siz köprüdeki iki üç tanktan bahsediyorsun. Gözünüz kör olsun diye beddua etmek var ya (ki sen alışkınsındır beddaya) zaten gözleriniz kör olduğundan değişen birşey olmaz.

        • Neresi vurulmuş, meclis bahçesi, duvar, göstermelik olduğu, tiyatro olduğu buradan belli, koskoca külliyeyi , meclisi tutturamayan cahil pilot lar mi darbe yapacak, otelin yerini köylüden soran adler darbeci, …tiyatro olduğu buradan belli oluyor..uyumaya devam edin

          • Amaç öldürmek değildi çünkü korkutmaktı çünkü bu işin 16 temmuzu vardı birde

          • Kaldı ki korkutnak değilde direk önlerine çıkan Gölbaşından onlarca Özel harekatçıyı bombalayıp onlarcaısını şehit etmekten kaçınmadı soysuzlar

Yoruma kapalı.