İstanbul’da meydana gelen can alıcı patlama beni geçmişe doğru yolculuğa çıkardı…

25
Reklam

Türkiye’nin gözbebeği İstanbul’un her an binlerce insanı bağrında barındıran en merkezi yeri İstiklal Caddesi üzerinde günün en kalabalık saatinde meydana gelen ve ilk tespitlere göre sekiz kişinin hayatını kaybettiği, çok sayıda yaralının olduğu patlama haberi ulaştığında, ben, Netflix platformu üzerinden bir film izliyordum.

Gerçek bir olaya dayanan filmin adı ‘Piazza Fontana: The Italian Conspiracy’ (İtalyan Komplosu: Piazza Fontana).

Piazza Fontana İtalya’nın önemli kenti Milano’da bir meydanın adı. 12 Aralık 1969 tarihinde o meydandaki Banca Nazionale dell’Agricoltura adlı bankaya bırakılan bir bombanın patlaması sonucu 17 insan can veriyor, 88 kişi de yaralanıyor.

Ve sonrasında İtalya siyasi hayatının bir türlü sona erdirilemeyen hesaplaşması başlıyor.

Terör olayının ardından olağan şüpheli konumundaki sol bir hücrenin elemanları tutuklanıyor. Gözaltına alınanlardan lider konumundaki bir demiryolu işçisi emniyet müdürlüğünün dördüncü katından aşağı düşerek ölüyor.

Bir taksi şoförünün tanıklığıyla gözaltına alınan aynı hücrenin bir elemanı yargılanıp hapse mahkum edildiği halde, neredeyse 20 yıl sonra “Pardon” denilip salıveriliyor.

İlk elde suçlanan ve üzerlerine gidilerek tutuklanan, yargılanıp cezaevlerine tıkılan aşırı sol örgütün olayda hiçbir sorumluluğu bulunmadığı yıllar sonra anlaşılıyor.

Bir dizi yargılamaya rağmen 1987 yılına gelindiğinde o kadar insanın canını alan terör olayının gerçek failleri bir türlü belirlenemiyor. [Haksız yere suçlanan sol örgüt, emniyette pencereden düşerek hayatını kaybeden üyesinin intikamı için, onu sorgulayan polis şefini infaz ediyor.]

Reklam

Aradan onca zaman geçtikten sonra, 1987 yılında, bir savcı, yeni kanıtlar sayesinde davayı yeniden açıyor. Bu defa suçlananlar aşırı sağcı ‘Ordine Nuovo’ örgütü üyeleri.

‘Ordine Nuovo’ örgütü mü?

Bu ismi duyduğumda şöyle bir irkildim.

Çok uzun yıllar önce, 1990’larda, ülkemiz siyasi hayatı bir dizi terör olayıyla sarsılırken, bir yurtdışı seyahatim sırasında bir İngiliz gazetesinin İtalya muhabiri olan Philip Willan’ın yazdığı ‘Puppet Masters’ (Türkçeye ‘Kuklacılar’ adıyla çevrilip Pınar Yayınları tarafından yayımlandı) kitabı elime geçmiş ve bizdeki olayları da anlamaya yarayabileceği düşüncesiyle, yazılarımda o kitaptan geniş aktarmalar yapmıştım.   

Willan’ın İtalya tarihinin karanlık sayfalarına ışık tutan kitabında en fazla andığı örgütlerden biriydi Ordine Nuovo (Yeni Düzen). 1956 yılında Pino Rauti tarafından kurulmuş silahlı milisleri de bulunan bir örgüttü bu.

Neo-faşist bir örgüt.

Örgütün öndegelenleri 1987 yılında yeniden açılan davada yargılandılar, savcının müebbet hapis cezası istediği iki sanık İtalyan Yargıtayı tarafından beraat ettirildi.

İtalya’da siyasi hava 2000’li yılların başında yeniden değişince, yürekli savcılar Piazza Fontana terör eylemini bir kez daha canlandırdılar ve neo-faşist grubu yargılarken bu defa konuyu bütün ayrıntıları ve iltisaklarıyla ortaya çıkarma gayreti içerisine girdiler.

Reklam

Şubat 2000’de açılan dava 2005 yılına kadar sürdü.

Yargılanan örgüt üyelerinin, bir önceki dava görülürken ucu biraz açılmış, bir yabancı ülkenin İtalya’da görevli unsurlarıyla ilişkileri, bu yeni mahkemece daha derinden ele alındı.

CIA ile İtalyan istihbarat örgütü SID (Servizio Informazioni Difesa) ve askeri istihbarat örgütü SISMI (Servizio per le Informazioni e la Sicurezza Militare) arasındaki ilişki de…

SID’in başındaki Gen. Gianadelio Maletti’nin ‘devlet içinde devlet’ görüntülü P-2 Locası üyesi olduğu ve Loca’nın başındaki Licio Gelli’den aldığı talimatla soruşturmayı saptırma görevini üstlendiği bu arada ortaya çıktı. Gen. Maletti ilk dava görülürken elinde bulunan asıl suçlu ‘Ordine Nuovo’ ile ilgili kanıtları yok ettiği gibi, bombayı temin edip eylemcilere sağlayan iki kişinin ülke dışına çıkmasını da sağlamıştı.

Maletti de sonunda ülkeden kaçıp Güney Afrika’ya sığındı.

Gladio diye bir örgüt

Konuya biraz aşina olanların da bilebileceği gibi, Piazza Fontana’daki bankaya bırakılan ve 17 kişinin canını alan bombalı eylem, her ne kadar ifasında yerli bir örgüt kullanılmış olsa da, bütün bu tartışmalar sırasında adı büyük gürültüyle gündeme gelen ‘Gladio’ örgütünün işiydi.

NATO tarafından 1950’lerin başında, üye ülkelerde istenmeyen iktidarların iş başına gelmesi ihtimali doğarsa, üyelerinin bunu önlemek üzere harekete geçmesi için oluşturulmuş ‘Gladio’ örgütünün…

Aşırı sağcı örgütten CIA’nin İtalya’daki bağlantılarına, oradan da ülkenin başbakanı –Giulio Andreotti- ve cumhurbaşkanına –Francesco Cossiga– kadar uzanan bir ilişkiler ağı söz konusuydu.

Giulio Andreotti (d. 1919 – ö. 2013) 24 Ekim 1990 günü başbakan olarak parlamentoda yaptığı konuşmada ‘Gladio’ örgütünün varlığını milletvekilleriyle ilk kez paylaştı. Dünya kamuoyu da örgütün varlığını resmen o sırada öğrendi.

1972 ile 1992 yılları arasında tam yedi kez başbakanlığa gidip gelmiş olan Andreotti 2000’li yılların başlarında yargılandı ve çeşitli cinayetlerin de içinde yer aldığı bir dizi suçlamaya muhatap edilerek 24 yıla mahkum edildi.

[En beğenilen filmler listesinin ilk sırasında yer alan ‘Godfather’ filminin üçüncüsündeki en karanlık politikacı tipi Andreotti’den esinlenilmiştir.]

Lafı uzattım, biliyorum, ama ne yapayım 1990’lardan başlayarak günlerimi ve gecelerimi yazar olarak meşgul etmiş eski hatıralar fazlasıyla depreşti.

Bu arka-planı akılda tutarsak...

İstanbul/Beyoğlu’nda meydana gelen olay Piazza Fontana’da gerçekleşmiş olan gibi bir terör eylemi midir? 

Yetkili ağızlardan çıkan açıklamalar onlarda ‘terör eylemi’ olduğu kanaatinin ağır bastığına işaret ediyor.

En son, bombalı paketi olay yerine getiren kişinin gözaltına alındığı duyuruldu.

Dünkü patlama bir ‘terör eylemi’ ise, İtalya’da olduğu gibi, onu başka benzer eylemler izleyecek midir?

Piazza Fontana ve eş-zamanlı başka bombalı eylemler İtalya siyasetini sarsma ve ülkeyi kaosa sürükleme amaçlıydı. Bu sebeple esas suçluların ortaya çıkmaması sağlanacak biçimde planlanıp icra edilmişlerdi. Toplumun kafasının karışması istendiği için… 

Kanıtlar usta eller tarafından karartılmıştı.

Bizde herhalde o tür yanlışlıklar söz konusu olmaz.

Olmamasını sağlayacak kadar bilgi ilgililerde, sağduyu da toplumda var zaten.

İşe terörü lanetleyerek başlamak gerek.

ΩΩΩΩ

Reklam

25 YORUMLAR

  1. Anladık bazıları suçu erdoğana atıyor sizde utangaç bir şekilde erdoğan ve ak partiyi işaret ediyorsunuz bu nasıl bir akıl tutulması hadi onlar ideolojik olarak sol ve pkk ya yakınlar suçu onların üzerinden almaya çalışıyorlar sizin karın ağrınz ne

  2. şu trol yorumcu tayfadan çok sıkıldık artık. Sayın Koru’ya naçizane bir teklifim olacak; acaba yazılarını okumak ve yorum yazmak için bir ücret mı talep etse. Belki kesin bir çözüm olmayabilir ama bir hayli etkili olur diye düşünüyorum.

  3. çok üzgünüm gerçekten,
    masum insanlar için,
    kimbilir kafalarında ne düşünceler güvenle bir kalabalık caddede yürüyorlardı
    işleri, güçleri, aileleri, sevdikleri, sevenleri vardı. nasıl bir canavarlık onların hayatını aldı?
    nasıl bu kadar kötü olunabilir?
    umarım yakın geçmişte olduğu gibi, yine garlarda, metrolarda, alışveriş merkezlerinde, havaalanlarında patlayan bombalar olmaz, ülkede bir kaç terörist kaldı diyorlardı. lakin ülkenin inşaattan, israf ve tantanadan çok güvenlik tedbirlerine ihtiyaç duyduğu da ortada, her hafta 5000 uyuşturucu satıcısının yakalandığını söylüyor sayın iç işleri bakanı, bu kadar satıcı satacak uyuşturucuyu buluyor, bunca uyuşturucu ülkeye girebiliyor demek, öyleyse?
    zaten ülkede ciddi bir yolsuzluktan söz ediyoruz, yolsuzluğun olduğu yerlerde uyuşturucudan teröre her türlü kötülük olur, yozlaşmanın temel sonuçları bunlar, yozlaşma varsa ülkenin her katmanında çürüme olur, haksızlık hukuksuzluk olur.
    bir yorumumda italya ile ilgili bir kaç şey söylemiştim,
    İtalyan zerafeti hiç bir yerde yoktur, bu milletin güzellik ve estetik adına çok özel bir yeteneği vardır,
    dünyanın en estetik ve güzel arabalarını italyanlar yapar, tarım makinalarına, ev aletlerine, tekne ve yatlara, mobilyalara, ayakkabı, giyim ve modaya, sanattan yemeğe dünyanın en iyi markaları italyan markalardır,
    bunca üretmeye, estetik anlayış yeteneğine
    bir de dünyadaki yerlerine bakalım,
    bizim coğrafya ile hiç bir şekilde kıyaslanamasa bile
    mafya ve yolsuzluk ülkenin kendini kurtaramadığı büyük bir sorun ve sonu gelmez hesaplaşmaların çürümüşlüğün, yozlaşmanın sonuçları kendi liglerinde çok ağır yazık ki.

  4. Birisi terörü bitirdik. birkaçyüz kişi kaldı onları da ayakkabı numaralarına kadar biliyoruz demişti. ona sormalı.
    Olay bana 2015 i hatırlattı nedense. çözüm sürecinin masa devrilerek bitirildiği ankara gar patlaması v.s. sahi o olaylar kime yaramıştı. davutoğlu da başbakandı. yoksa ona mı sormalı?

  5. Terörü yıllardır lanetliyoruz, ama bir faydası olmadığını görüyoruz. Başka bir şey yapmak gerekiyor. Hep aynı şeyi yaparak farklı sonuç alamayacağımız kesin.

    Devletler, genelde despot olanlar, bu durumlarda halktan tam teslimiyet ve tüm özgürlüklerden feragat istiyorlar. Bunu da yapıyoruz. Dünden beri sosyal medya kısıtlanmış ve yayın yasağı getirilmiş durumda. Buna da ses çıkarmıyoruz.

    12 Eylüle giden yolda aynı silahlarla bir sağdan bir soldan gençler sokakta öldürülüyordu. Sonradan ortaya çıktı ki bunu körükleyen ve sessiz bekleyen müdahale etmeyen de bizzat devletmiş. Ama kimseye hesap sorulamadı.

    Bugün de istenen aynı şey. Teröre karşı herkes kabuğuna çekilsin, meydan despotlara bırakılsın isteniyor. Demokrasiye dönmedikçe bu despotluklardan ve terörden de kurtulamayacağız. Terörü kimin yaptığını da bilemeyeceğiz. Kimseye hesap da soramayacağız.

  6. ya 50’den 60’tan başlarsın işe,
    yada 1923’ten mi başlasak acaba dedirtirler herkese!😠.
    işi sulandırmak marifet sanılır bizde!
    NATO ‘ya üye olduğun sürece, gladyo vardı yoktu diye boş lakırdı yaparsın kave köşelerinde.
    putin seni sokmadığı sürece Suriye’ye,
    öbürü de derki hergün onlar rus baronu, değil moskof falan..
    demem o ki,
    bir yerden başlayabilmek için,
    cesaret gerek, yürek gerek, dik duruş gerek, karnından konuşmamak gerek, bebek katilleriyle kanlı ellerle el sıkışmamak gerek,
    en önemlisi samimiyet gerek.
    demiyom ki,
    kazıklı voyvoda nın kazığını dikelim, s.ahmet meydanında sallandıralım ikisini..
    kurşuna dizelim, atın arkasına bağlayıp sokaklarda sürükleyelim.
    batılı gibi kafese koyup dolaştıralım sokaklarda,
    hatta cadı bunlar diye yakalım taksim meydanında!..
    Adilce yargılayalım milletin hatta dünyanın gözü önünde,
    sadece samimiyetle!…

  7. …..
    Ey lanet terorist! ne bu şiddet, bu terör!
    Sen şiddeti, terörü cehennemde gör!
    Kaçacak ya da yatacak yerin yok senin,
    Yanacağın yerde zebaniler bekliyor!
    ….

  8. “Piazza Fontana ve eş-zamanlı başka bombalı eylemler İtalya siyasetini sarsma ve ülkeyi kaosa sürükleme amaçlıydı.”
    BUGÜN İSE DÜNYA YIKILSA İTALYADA YAPRAK KIMILDAMIYOR, FAŞİST PARTİ DAHA YENİ İKTİDARA GELDİ, KADIN LİDERİ DE GÖZ DOLDURUYOR OLMALI Kİ BİZİM ENDER BİLE GÜNLERDİR SİZ DEMOKRASİ* İSTİYOR MUSUNUZ DİYE SORUP DURUYOR! DEMOKRASİDEN KASIT İTALYAN FAŞİZMİ DEĞİLDİR HERALDE?

    • Demokrasiler de defolu olabilir. Ama her zaman despot rejimlerden daha iyidir. Despot çıkarsa bile tekrar düzeltme şansı vardır. Demokrasi olduğu sürece tabii. Bugün bu ikilemi yaşıyoruz. Tam bir despot mu çıkardık demokrasimizden, yoksa geri dönüş şansımız var mı. Sizce?

    • Gayret bey, sizinki bir açıklama yapmış açıklamasında İstiklal caddesindeki patlamadan Amerika’yı sorumlu tutuyor ve diyor ki “bu olayın karşılığı misliyle olacaktır”

      Bunu dinledikten sonra haberlere devam ediyorsun pat karşına konuyla ilgisiz ama açıklamayla ilgili bir haber: “Amerika’da terör olayı çok sayıda ölü ve yaralı var, haberini görüyorsun.Şimdi Amerika iç işleri bakanı sizinkinin açıklamasını delil olarak gösterir mi suçu üstlendi diye!

      Tek operasyonda yüz nakli yapıyorlar da, geri zekalı olmak için kaç operasyon geçirmek lazım acaba! Sen ne diyorsun bu işe.

      • Amerika Ankara büyükelçiliği sözcüsünün açıklamasına göre Amerika Süleyman Soylu’yla dayanışma içindeymiş.

        Sözcünün açıklamasından: “Amerika Birleşik Devletleri, terörün her şeklini kesin olarak kınamakta ve değerli NATO Müttefikimiz Türkiye ile dayanışma içinde hareket etmektedir.”

  9. Dünkü Taksim saldırısını HDP genel merkezi “patlama” olarak nitelerken Demirtaş, “İstiklâl Caddesi’nde masum sivilleri açıkça hedef alan terör eylemini de lanetliyorum.” diyor. Ancak PKK terör eylemi diyemiyor.
    HDP yönetiminde terör örgütünü isim vererek kınayacak ve demokratik siyaseti merkeze alacak kaç kişi var bilmiyorum. Uluslararası taşeron PKK’yı eli kanlı yöneticilerini açıkça kınayacak HDP’li siyasetçiler varsa buyursunlar yanlarında olalım, onlara destek verelim

    • Yayın yasağı var, sosyal medya kısıtlanmış ve bilgimiz çok az. Siz nereden haber aldınız PKK terörü olduğunu. Kuşlar mı söyledi. Dün de TV’de bir uzman, bunun arkasında FETÖ ve kesin ABD var diyordu. Sallamak bedava nasıl olsa. Devlet hiç bir terör eylemini çözmediği için (bile isteye elbette) biz de sallamakta özgürüz böyle.

      • FETO de yapsa PKK da yapsa hamisi finansörü destekçisi velhasıl babası ABD değil mi?
        Dünya üzerinde ki en büyük terörist devlet ABD yanlış mi.?

        • ABD’nin, istediğini yaptırmak için etkin bir çok alternatifi varken bu dediğin bence yanlış. Adres arıyorsan, bize iyi gözle bakmayanların çokluğu kadar ihtimal var karşımızda. Amaç kaos çıkarmaksa, arkasında kim olursa olsun sen en iyi şekilde tedbirini almakla yükümlüsün. Japonya’daki suikastın altından Rus ve hatta ABD ajanları çıkabilir dendi, ancak öyle mi oldu?

    • HDP nin bunu yapacağı yok ben Kürt kardeşlerimizden ,
      sivil toplum kuruluşlarından bekliyorum .Sonra sakın haktan hukuktan bahsetmesinler .Terörü kürt kardeşlerimizden başkası yenemez. Bugun bitirdiğimizi zannederiz yarın tekrar karşımıza çıkar .Bizde ABD gibi dost ve muttefik varken başka sıkıntılara da hazır olalım

  10. Benim şahsi anlayışıma göre devletin , uçan kuştan bile haberi olmalı, gerekli takip ve kontrolü mutlaka sağlamalıdır .
    Bu olayda ölenlere Allahtan rahmet ve yaralılara da acil şifalar dileriz , ülkemize geçmiş olsun .

    • Öyle bir devlet yok elbette. Çin gibi despot ülkeler deniyorlar ama onlara da çok zor. Teknoloji çok güçlü olduğunda bile bir noktaya kadar başarılı oluyorlar. Ama sonuç genelde başarısız. Despot değil ancak demokratik ülkeler teröre karşı başarılı oluyorlar. Terörün tek ilacı demokrasi.

      • ….
        Sınırdan girmiş diyorlar birisi,
        Ortalıkta serbest dolaşıyor bu asi
        “Terörün tek ilacı demokrasi!”
        Hay aklınla bin yaşa sen Ender bey!
        ….

        Dünyada daha evvel yoktu! Sanki icad etmişler gibi!.. “Demokrasi”nin patentini alanlar Yunanlı kardeşlerimiz olmasa bu kadar ballandırabilir miydin acaba, merak ediyorum. Terörün tek ilacı ona karşı tedbir almada tek bir kusur, tek bir hata yapmamak, “demokrasi” değildir. En ileri demokrasi belki ABD’de ama kendine özel terör ilk okullarına bile girmiş durumda.. Yılda çocuklar dahil ortalama kaç masum insan katlediliyor, istatistiklere bir bak! Yani, mantığının ülkemizdeki durumla alakası yok!

    • Evet , bilgiler ortaya çıkmaya başladı ; bu teröristin bütün görüntüleri ve haliyle kimliği belirlendi , Afrin,den gelmiş , kaçak olarak yurda giriş yapmış ve nihayet Istanbul’a kadar elini kolunu sallayarak gelmiş!
      Herhalde bir yorum yapmaya gerek yoktur !

      • Dünkü Taksim’deki saldırıyı kim yapmış olabilir?
        Şu terör örgütünden, bu terör örgütüne kadar hepsi olabilir..
        Hatta taşeron örgütler bile kullanılmış olabilir..
        Saldırıyı kimin yaptığı değil, kimin yaptırdığı önemlidir..
        Çünkü, kimin saldırttığı ortaya çıkarılmadığı müddetçe..
        Gar saldırısını düzenleyenlerde olduğu gibi..
        Suruç saldırısını düzenleyenlerde olduğu gibi.
        Dolmabahçe saldırısını düzenleyenlerde olduğu gibi..
        Bazı faillere ulaşırsınız..
        Ama o faillerin arkasına gitmezseniz. Gidemezseniz..
        O faillerin arkası, bir başka saldırı ile, tekrar karşımıza çıkarlar..
        Türkiye yekvücut olarak, bu saldırının faillerini, bombayı koyanla birlikte, arka plandaki gerçek faillerini, organizatörlerini bulup, hesap sormak zorundadır..

  11. Şeytanın avukatlığını yâpalim.AKP ňin HDP yi
    žiyaretinden sonra bu eylem gerçekleşti neden acaba?

    • PKK, HDP’nin AkP ile görüşmesini istemiyor, o yüzden ayar veriyormuş. Neden acaba? HDP’nin demek ki terör örgütü ile bir işi yokmuş. Artık her gün görüşsün AKP ile. Demirtaş’ı özel uçakla getirip hasta babası ile de görüştürmüşler. Demek ki!

      • hayvanlar koklaşa koklaşa insanlar konuşa konuşa anlatır derdini. teknoloji uçmuş nerdeyse gözlerini 👀 oynatarak konuşuyor millet, ama birileri illaki pat pat oyunu ile iletişim kuracak imiş meğer!..
        zaten ben hep bu coğrafyada birşeyler ters gidiyor ama ne? deyip dururum.
        dağdaki bağdakine hoo.. hoo.. diye çığırıyor, bağdaki dağa hayo.. hayo.. diye.
        ya hu İSTeMeYoZ deyiverinsenize.
        ı ıhh.. dyeceksiniz ve kendinizin patronu olacaksınız!
        Amerika’da gaste bile kürt militanı vs diyormuş! bu nasıl bir oyun ki?
        dağdaki eşkiyeya teröriste madalya takın olsun bitsin.
        valla benden söölemesi, fazla naz aşık usandırır. kararını ver çok geç olmadan.
        60’lı masa geliyor bak🤗.
        belliki bir şeylerde yeni dizayn yeni düzen var. eskilerin pabucu atılacak dama!!!
        ve tahminimce, bu yeni dönemde illegal, bilinmeyen, gizli, sırlı, saklı, masa altı…
        OLMAYACAK!
        benden söölemesi.
        kendiniz kendinizi sorgulayın, neredesiniz? meşhur dış güçlerin kuklası mısınız? bu ülkenin insanımısınız?
        yoksa bu insanların düşmanımısınız?

Yoruma kapalı.