İnsanlar bayrama hangi duygularla girmek ister?
Sevgi, neşe ve umut gibi duygularla…
Oysa bugün idrak ettiğimiz Ramazan bayramına bu duyguların hepsinden mahrum olarak giriyoruz.
Dünyamızın durumu da bayramı karartıyor, ülkemizin durumu da…
Bizler, çok şükür, dünyayı iki yıldan uzun süre etkisi altına alan, global planda yarım milyarın üstünde vaka sayısı ve altı milyondan fazla insanın canına mal olan korona salgınını atlattığımızı düşündüren bir ortamdayız; ancak dünyanın bir yerlerinde sanki henüz yeni başlıyormuş gibi yoğun vakalarla karşılaşıldığı için kaygılarımızın devam ettiği bir ortam hala var.
Sonuçta bir virüs ne kadar zayıf olduğumuzu hatırlatmış oldu.
Yalnız zayıf olduğumuzu değil, asırlar boyunca biriktire biriktire kazandığımız değerlerin ne kadar kırılgan olduğunu da…
Ekonomik durumumuz çok kötü, bu durumun müsebbibi büyük çapta kendi hatalarımız; ancak ‘‘Yalnız bizde mi böyle?’’ sorusu eşliğinde başka ülkelerde de alım gücünü azaltan, hayatı pahalandıran yeni duruma bakarak daha az hayıflanmaya davet edilebiliyoruz.
Bunu yapanlar bir dereceye kadar haklılar da. Ekonomi dünyanın dört bir tarafında alarm veriyor.
Dünyamız belli ki düzenini yeniden değiştireceği bir döneme girdi ve bunu kan, ter ve gözyaşı pahasına gerçekleştirecek gibiyiz.
Kan fazla uzağımızda akmıyor; Rusya’nın Ukrayna’yı işgal macerasından her ülke etkileniyor, doğal olarak biz de etkileniyoruz.
Ukrayna’nın kentleri yerle bir oluyor, insanları kırılıyor ve herkesin -her devletin ve uluslararası kurumların- bu çağdaş vahşeti durdurmak için seferber olması gerekirken, tam tersine, ateşe benzinle gidiliyor. Ukrayna’nın yardımına o ülkeyi ve işgalci Rusya’yı daha fazla kana boğacak silah ve teçhizatla koşuluyor.
ABD, İngiltere ve AB ülkeleri bu alanda yarışıyor.
Birleşmiş Milletler seyirci.
İngiliz istihbaratı savaşın şu ana kadar Rusya’ya maliyetini açıklamış. Buna göre, Ukrayna’da 15 bin askerini kaybetti Rusya, 2 bin zırhlı aracı tahrip oldu, 60 uçağı düştü. Hesaplara bakılırsa, Rus ordusunun savaşma kabiliyetinin yüzde 25’i yok olmuş bulunuyor.
Vladimir Putin ne yapacak?
Rusya adına konuşurken, Putin ve görevlendirdiği yetkililer, ısrarla ‘nükleer opsiyon’ kavramını çağrıştıran tehditler savurmaya başladılar.
‘Nükleer opsiyon’ dünyanın çivisinin çıkması anlamına geliyor.
Böyle bir dünya manzarasıyla giriyoruz bayrama.
Yalnız bu kadar mı? Değil.
Her yerde kan var…
Gözyaşı da…
Olağanüstü durum olağanı ortadan kaldırıyor.
Adalet mekanizması gözlerimizin içine baka baka hassas teraziyi elinde tutan iyilik meleği görüntülü kadını utandıracak biçimde çalışıyor.
İnsanlar çok kolay özgürlüklerinden mahrum edilebiliyorlar.
Cezaevleri tıka basa dolu.
Gençler, benim de aralarında bulunduğum birbiri ardına gelen nesillerin gençleri, dün ve o gün hayatlarımızdan memnun olmadığımızda hiç değilse gelecekle ilgili umutlara sahiptik; bugünün gençleri ise umuttan da mahrum hale geldiler.
Ben de ne yapıyorum böyle? Sevgi, neşe ve umut ile karşılanması gereken bir bayram sabahı, bilgisayarımın başına oturmuş, zaten karamsarlık içerisindeki insanları biraz daha kaygılandıracak şeyler yazıyorum…
Meslek büyüklerinden biri, Çetin Altan, karamsarlığın teslim altına almaya başladığı ortamlarda, yazılarını, ‘’Yine de enseyi karartmayın’’ iyimser mesajıyla sonlandırırdı.
Öyle mi yapmalıyım? Öyle yaptığımı sanmanızda bir mahzur yok.
Daha güzel bir dünya, daha yaşanabilir bir ülke hakkımız; bunun için çabalayalım.
Hepinize iyi bayramlar…
ΩΩΩΩ
“H. Gayret
2 Mayıs 2022 At 04:57
“ahmet
30 Nisan 2022 At 11:22
…
Ama yok ortada
adam yok program yok yok yok yok.
Ozaman oy da yok .”
“Y.K.
30 Nisan 2022 At 17:13
…
Eyyamcılık yapacak halim de, niyetim de yok.”
ENDERCİM PİYASADA ADAMDAN BOL NE VAR, BOY BOY ALTERNATİFLER VAR, SEÇ BEĞEN AL DİYORSUN AMA AHMET ARKADAŞ PEK ÖYLE DÜŞÜNMÜYOR?
SAYIN YK DA HER FIRSATTA SADECE İKTİDAR DEĞİL MUHALEFET DE GİDİCİ DİYOR,
O ZAMAN SENİN HEM DE ÇOK VAR DEDİĞİN ALTERNATİFLER DE GİDİYOR!
YOKSA AHMET “yok yok yok yok…” DERKEN HAKLI MI?
YA DA BİR İHTİMAL DAHA MI VAR, NE DERSİN?”
Eşkal veriyorum, dikkat:
– Profili düşük…
– Yetkileri alınmış…
– Görevi her an devretmeye hazır…
– İki yıl sonra koltuğu da terk etmeye razı…
– Yani, şahsiyetsiz bir aday aranıyor.
………
Bu eşkale uygun ve hevesli adayların nereye başvuracakları, yakında açıklanacaktır.
***
Dahası var:
Bu eşkale uygun ve hevesli bir sembolik adaya kuzu gibi “tıpış tıpış” gidip oy verecek olan bir seçmen kitlesi de aranıyor.
(15)
Resmi dile karnım tok
Beşer! Hatası çok!
Ona aşık olanın
Ona bir faydası yok
(16)
Her soruna anahtar,
Ati bunla bahtiyar!
“Akıl*İman Sentezi!”
Var mı buna aleyhtar?
….
(17)
…
Eksilmez! hep o hüsran,
Gözyaşlarındaki kan…
Her nesil çok çekecek,
Devam ederse hatan!
(18)
Tabandandır her evrim!
Yanlış başladı devrim!
“Akıl*İman Sentezi!”
Ufukta en son çevrim!
(11)
…
Halen ona aşıkız,
Resmi dilde hep sakız,
Olması gerekenden,
Fersah fersah uzakız!
(12)
“Rahmetli”den haber var,
Atisine attı zar,
Stratejik hataydı,
O da bundan haberdar!
…
(13)
….
Hesap sordum da ona,
“Haklısın” dedi bana,
“Akıl*İman Sentezi!”
Büyük borç Yaradana
(14)
Ey yolcu! nerde hancı!
Dini-milli bu sancı….
Bu borcu ödememiz,
Onun yegane şansı!
….
(9)
…
Bize en uygun ilham,
Alttan üste intizam,
“Akıl*İman Sentezi!”
İşte ülkede nizam!
(10)
Ne kadar isabetli,
Elde sopa heybetli?
“Akıl*İman Sentezi!”
Göremedi rahmetli
….
(5)
Beyim sen ne zannettin!
Düzen her zaman çetin,
Tedbirini almazsan,
Yakındır felaketin!
….
(6)
Kazanır hep ilmeden,
Her bir ilmi hatmeden!
Atıp tutmakla olmaz,
Zan ile pek bilmeden…
….
(7)
…
İsraf haram tüketim,
Düşük milli üretim,
“Akıl*İman Sentezi”
Çözüm işte bu beyim!
(8)
Niye sokakta yetim,
Nerde milli eğitim?
“Akıl*İman Sentezi!”
Model işte bu beyim!
….
Harika bir sosyo_psikolojik tespit
Ama yinede siyasete bulaşmayin Serdar bey
Bütün Avrupa hatta Sibirya mı yanar, denizlerde tufan isterse olsun dağlarda duman.
Kim kimden dilerse dilesin el aman
Bizden ırak Allah’a olsunlar yakın.
Uygar görünümlü hayvan olup..
Kendilerini bulabilirlerse benzine mi bularlar,
Hitler’in yaptığı gibi gaz mı..
Belkide balkanlarda görmezden geldikleri katliamlar gibi….
Allahlarından bulsunlar inşallah.
Yeterki bize bulaşmasınlar.
Biz Suriye’ylede ıraklada hatta iranlada anlaşırız yeri ve zamanı geldiğinde.
Kudüs te bizim olacaktır komşu kapımız;
Yeterki keferenin ağababaları gevşetsin biraz yularlarını.
Oldu olacak gitmişken emevi camisinde bayram namazını da kılıverseydiniz.
Orası A.Davutoğluna rezerve🤗
Bizi almıyorlar bile oraya.
Seçimden sonra gidecek artık 😂 herhalde
“Ukrayna’nın kentleri yerle bir oluyor, insanları kırılıyor ve herkesin -her devletin ve uluslararası kurumların- bu çağdaş vahşeti durdurmak için seferber olması gerekirken, tam tersine, ateşe benzinle gidiliyor. Ukrayna’nın yardımına o ülkeyi ve işgalci Rusya’yı daha fazla kana boğacak silah ve teçhizatla koşuluyor.
ABD, İngiltere ve AB ülkeleri bu alanda yarışıyor.
Birleşmiş Milletler seyirci.”
SAYIN YAZARA KALSA TÜM UYGAR DÜNYA RUS VANDALİZMİ KARŞISINDA BM GİBİ ELİ KOLU BAĞLI BİR ŞEKİLDE OTURUP BEKLESİN…
İYİ DE ALMANYA HİÇ DE ÖYLE “ATEŞE BENZİNLE GİDİYOR” FİLAN DEĞİL,
AKSİNE UKRAYNAYA AÇIKTAN AMBARGO UYGULUYOR!
YAZARIMIZ UKRAYNAYLA DAYANIŞMA İÇERSİNDE OLAN ÜLKELERE ALMANYA GİBİ DAVRANMALARINI MI ÖNERİYOR?
ÜÇ MAYMUN…
Pandemi ve savaṣ bütün dünyada fiyatları yükseltti.
Ama fiyatları kendi insanları iҫin aṣırı pahalı, turistler iҫin ise aṣırı ucuz olan bizim gibi baṣka bir ülke yok.
Sınırlara yakın ṣehirlerde yabancılar pazar yerlerinde araҫlarını doldururken kendi insanımızın istediği ṣeyleri alabilecek parası yok.
Kim Türkiye’yi bu hale getirdi?
Türkiye’de seҫmen iҫin siyaset eskiden de bulanık suda balık avlamaya benzerdi ve suyu kimin bulandırdığı pek farkedilmezdi…
Ama artık durum değiṣti…
Erdoğan iṣi ҫok abarttı. Israrla Nass kuralları ve faiz neden enflasyon netice diyerek, enflasyonla mücadelede bilimsellikten uzaklaṣtı.
Erdoğan’ın ısrarla tekrarladığı yanlıṣ önlemleri nedeniyle Türk lirası hak etmediği ölҫüde değer kaybetti.
Bu nedenle ülkenin iҫine düṣtüğü durumdan da birinci derecede sorumlu olan Erdoğan’ın kendisi.
Yeni dünya düzeni Türkiyeye de yeni bir düzen dayatıyor maalesef. Reise de icbar ediyorlar bu düzeni. H. Gayret beyin de güneydeki ülkeyi sevdirecek yorumlar atması yakındır.
Metincim “Türkiyeye de yeni bir düzen dayatıyor” bilmem ne demişsin de;
Hatırlarsan en son almanya türkiyeye bişeyler dayatmaya çalıştı(kavala mevzusunda) ağzının payını da verdik zaten.
(3)
Oruç disiplin işi,
İspat etmeli kişi!
İblis nefsen ayartır,
Kullar sıkmalı dişi!
….
(4)
Bu, yurdun töresidir,
Yurt, kulun yöresidir!
Allah’a kul olmayan,
Nefsinin kölesidir!
….
(1)
Orucuyla Ramazan,
Geldi geçti durmadan…
Tutana selam olsun!
“Havlu atar” tutmayan!
…..
(2)
Düğün-bayram canevi,
Bu mutluluk manevi!
Oruç bir aidiyet,
Sorumluluk bir nevi…
…
“Muhalefetin sembolik anlamı büyük olacak bir ikinci İzmir İktisat Kongresi düzenlemeyi ciddi biçimde düşünmesi çok güzel olurdu.
Atatürk bu düşünme ve konu hakkında çalışma sürecinden sonra bağımsız güçlü bir ekonomi kurulabilmesi için ilk önce tarım sektörünün canlandırılarak güvence altına alınması ve sonra tarımdan girdilerin kullanıldığı ithal ikameci sanayileşme ile ülkenin yolunun açılacağını gördü.”
Demiş bugün Serdar Turgut isimli pek politikasını beğenmediğim bir yazar.
Atatürk aşar vergisini kaldırıp 2000 traktör dağıtmış köylüye valla..
(Hep derim, trollerle, köşe yazarlarının varolması eyidiir eyi🙂).
Hemde bu bayram gününde şu Gayret e bak sen!🤗 Eller bayram yaparken..
(Muhalefet bile… Helal olsun valla sana sayın yazar bayramın kutlu olsun harbiden🤗)
Ekonomide ne yapılması gerektiğini bilen insanlar var elbette. Ekonomi bilimi de ne yapılması gerektiğini çok açık yazıyor. Dünyanın her yerinde ekonomi bilimi aynı kurallara göre işliyor. Dünyayı yeniden keşfetmeye de gerek yok. O yüzden hadi kongre toplayalım, buraya özel bağımsız bir model çıkaralım falan boş söylemler. İşi bilenleri işin başına getirin, kurallardan taviz vermeyin, birilerini kaydırmaktan ve fonlanmaktan vazgeçin, herşey tıkır tıkır yoluna girer. Bunu Akp’nin ilk on yılında gördük. Hem de tüm dünya krize boğulmuşken, kriz Türkiye’yi söylendiği gibi teğet geçti, enflasyon da tek haneye indirildi. Sonra tatlı kazançlar ve yolsuzluklar birilerinin gözünü kararttı ve ülkeyi bir sürü çıkmaza soktular. Bu yolsuzlar gitmedikten, ve işin başına işin ehli profesyoneller gelmedikten sonra durum değişmeyecek. O yüzden ilk hedef bu yolsuzları bu işten el çektirmek. Sonrası kolay. Doları şu anda düşük tutmak için yine hazineyi boşaltıyorlarmış her hafta milyarlarca dolar satarak arka kapılardan. Yakında seçim var çünkü. Sonrasında milleti fakirliğe mahkum edip soymaya devam, plan böyle. Ama o iş öyle olmayacak bu sefer. Milletin şamarı okka gibi patlayacak enselerinde. Artık soluğu Londra mahkemelerinde alırlar.
İNANIYOR OLAMAZ
Dünyayı diğer insanlar için cehenneme çevirmeye çalışanlar ahirete de Allah’a da inanıyor olamaz.
Dünyayı diğer insanlar için cennete çevirmeye çalışanların bayramını kutlar, ebedi bayramlar dilerim.
Bu dünya öbür tarafın provasıdır!
Bu dünyada nasıl yaşarsan!
Ne yapar ne edersen (iyilik kötülük)
Huzur içinde yaşar huzur verirsen
Merhamet eder merhamet bulursan
Sevgi saygı parolan ise…
Ahireti hiiç düşünme çünkü sen zaten yaşayacaksın orda da cenneti🤗
Yüce Rabbim gelecek ramazanlarıda görebilmeyi nasip etsin inşallah.
HAYIRLI BAYRAMLAR
Bu dünyası Ramazan olanın ahireti bayram olur.
Ramazan da ne yaptık ne öğrendik nedir Ramazan’ın fazileti.
Açlığı haramı helali nefsi fakirliği fukaralığı yokluğu en önemlisi yüce Rabbimizin bize sunduğu nimetlerin değerini kıymetini önemini anlamış bulunduk.
Namaz oruç hac gibi vazifeler ibadetler bir müslümanın geçmiş günahlarının hatalarımızın affedilmesi için değildir sadece.
Gelecekte de kimlerin aç, kimlerin tok, kimin muhtaç, kimin düşkün, kimin yardıma ihtiyacı olduğunun farkına varılabilmesini temin etmesi bakımından Ramazan ayı – bayramı bulunmaz bir fırsattır.
Ne mutlu bu fırsatı değerlendirebilene.
“Maalesef ülkemizde bazı kesimlerde bir şükürsüzlük, bir tatminsizlik, bir karamsarlık hali aldı başını gidiyor. Halbuki önce elimizdekilere şükredeceğiz sonra daha iyisi daha güzeli daha ilerisi için çalışacağız, mücadele edeceğiz.” Askeri tersane işçilerine iftarda, şükür temalı vaazdan alıntıdır,
İtirazı olan var mı? Elbette var! “Yeter! Söz Milletindir” ✋
~~~~
Bayram Tebriğini, dede dostum Erzurum Alvarlı Muhammed Lütfi Efendi’ye (RH), rahmet duası ile birlikte biraz uzun ancak güzel beyitleri ile yapmak pek latif olacak.
~~~~
Cân bula cânânını
Bayrâm o bayrâm ola
Kul bula sultânını
Bayrâm o bayrâm ola
Hüzn ü keder def’ ola
Dilde hicâb ref’ ola
Cümle günâh af ola
Bayrâm o bayrâm ola
Mevlâ bizi afv ede
Gör ne güzel ‘ıyd ola
Cürm ü hatâlar gide
Bayrâm o bayrâm ola
Feyz-i mehabbet-i Hakk
Nur-i hidâyet siyâk
Cennet-i a’lâ durak
Bayrâm o bayrâm ola
Hakk’ı seven merd-i şîr
Kalbi olur müstenîr
Allah ola destigîr
Bayrâm o bayrâm ola
El tuta kitâbını
Dil tuta hitâbını
Cân tuta şitâbını
Bayrâm o bayrâm ola
Mevlâ’yı cândan seven
Rızâ-yı Hakk’a eren
Lutf-i Hudâ’ya güven
Bayrâm o bayrâm ola
Hakk’ı seven dil ü cân
Aşkı eden heyecân
Feth ola bâb-ı cinân
Bayrâm o bayrâm ola
Ganîler ede kerem
Ref’ ola derd-i verem
Sahî ola muhterem
Bayrâm o bayrâm ola
Nûr-i hidayet dola
Dilde hidâyet bula
Nâsırın Allah ola
Bayrâm o bayrâm ola
Tevhîd ede zevk ile
Hakk’ı seve şevk ile
Tasdîk inerse dile
Bayrâm o bayrâm ola
Dildeki Rahmân ola
Derdlere dermân ola
Âzâde fermân ola
Bayrâm o bayrâm ola
Lutfî’ye lutf u kerem
Dâhil-i bâb-ı harem
Dâima Allah direm
Bayrâm o bayrâm ola
ÇETİN ALTANIN MİLLİYETTEKİ BAYRAM YAZILARINDAN ALINTI:
“Dışarda bayram, bayram bize mahrem…”
Ahmet Muhip Dranas’ın, eşine hitaben yazdığı bir “Bayram” şiiri vardır. Şöyle:
Dışarda bayram,
Bayram bize mahrem;
Sultanım Münire’m,
Doldur içelim.
Şarkı da bilirsin,
Söyleyebilirsin;
Güzelsin, belisin,
Doldur içelim.
Ben aşkınla şad,
Sen sineler küşad;
Devir Cumhuriyet,
Doldur içelim.”
SEBİL ABİ, SAYIN YAZARIN DA VURGULADIĞI GİBİ ENSEYİ KARARTMAYALIM, OK?
MUTLU BAYRAMLAR:)
“… Devir Cumhuriyet, Doldur içelim,”
….
İçmekten bir hâl oldu!
Tarihe de mal oldu,
Rakı ulusal içki….
Bütün işler halloldu!
…
Zaafıyla bahtiyar,
İçen nefsine uyar,
Keyfi doyar zıkkıma,
Bu bir kârsa isyankar!
…
Rusya’nın , Ukrayna’ya saldırısı başladığı zaman , Biden , Putin’i ziyaret edip savaşı durdurmaya calissaydi acaba ne olurdu ! Yani olmaz mıydı?
Herkesin bayramını candan kutlarım.
Selamlar saygılar
Bayrama Osman Kavala’yı ömür boyu hapse, beraberinde eşantiyondan 7 kişiyi de 18 yıl hapse mahkum ederek girdi iktidar. Memlekete umut değil, umutsuzluk, adalet değil hukuksuzluk, zenginlik ve refah değil yoksulluk ve yoksunluk vaat ediyorlar. Bu karanlıklar elbette bitecek, hem de yakında, tekrar aydınlığa ve özgürlüğe kavuşacağız. Bu gerici, yolsuz, ve şuursuz takımı geldikleri yere kovalayıp tekrar medeniyete kavuşacağız. Hepsi bitcek buna eminiz ve geleceğe umutla bakıyoruz. Bayramınız kutlu olsun.
Herkesin bayramını tebrik eder .
Sağlıklı huzurlu ve mutlu nice bayramlara kavuşmak dileğiyle.
Yoruma kapalı.