Katar’daki Amerikan hava üssünün askerleri de maçları bandoları eşliğinde desteklediler

18
Reklam

Senegal milli takımının İngiltere’ye yenilip dünya kupasından elenmesine maçları televizyondan izleyen futbolseverlerin üzüldüğünü sanıyorum. Şahsen ben üzülüyorum. 

Maçları boyunca tribünlerde göz zevkini okşayan gösteriler yapan Senegallilerden mahrum kalınacağı için…

Hepsi bir tertip ve rengarenk giyinmiş, yüzleri boyalı, bir an bile yerinde duramayan ve yanlarında bulunan müzisyenlerin çalgı ritmine uygun sürekli eşgüdüm halde hareketler yapan Senegal taraftarlarını bundan böyle göremeyeceğiz. 

Meğer Senegal devletiyle başkent belediyesinin paralı elemanları imiş Senegalli seyirciler…

Yoklukları tribünler için büyük eksiklik…

Benzer bir durum ABD futbol takımının elenmesi için de söz konusu…

ABD’nin maçlarında da, Senegal taraftarları gibi giysileriyle belli olmasa bile, disiplinli bir taraftar grubunun desteği kendini belli ediyordu. Adeta bir orkestra desteği var gibiydi.

Hiç değilse ben öyle hissediyordum.

Reklam

Yanlış değilmiş hissim. Katar’daki Amerikan hava üssünde görevli binlerce askerden futbol meraklıları, ülkelerinin takımını desteklemek için, stadyum stadyum gezmektelermiş… Üssün bandosunun müzisyen mensuplarıyla birlikte…

Kulağıma gelen düzenli ses desteği bandocuların katkısıymış…

Yıllar önce, 11 Eylül (2001) saldırıları sonrasında, eylemcilerin büyük bölümünün kendi vatandaşları olduğunu dillerine dolayan medyanın yayınları sonrasında ABD’ye kafa tutmaları gerektiğinde, Suudi Arabistan yönetimi, Amerikan askerlerinin önemli bir miktarının ülkelerini terk etmelerini istedi. 

İşte o zaman, Katar, oradan ayrılacak askerlerine ev sahipliği yapabileceğini Washington’a iletmişti.

Ülkenin başkenti Doha’nın güneybatısında el-Udeid hava üssü öyle kuruldu. Afganistan, Irak ve Suriye’de operasyonlar devam ederken üstteki Amerikan askeri sayısı bir ara 10 binin üzerine de çıkmıştı. Joe Biden’in “Bölgeden askerimizi çekiyorum” demesiyle Katar’daki üs boşaltılmadı, ancak asker sayısı 8 bine düşürüldü.

Association Press (AP) haber ajansının muhabirleri, Amerikan milli takımının maçlarını izlemek üzere Katar’a gelmişken, ülkelerinin askeri üssüne de uğramış ve hem üssü dolaşmış hem de komutanlarla görüşmüş, ardından izlenimlerini haberleştirmişler. 

Ben de o geniş haberden askeri bandonun maç destekçiliği yaptığını öğrenmiş oldum.

Haberde başka ayrıntılar da var.

Reklam

Bölgede sıcak çatışmalar devam ediyor. Irak’ta, Suriye’de, Yemen’de.

En fazla kullanılan saldırı aracı da İHA’lar. İnsansız hava araçları. Ucuz oldukları için bütün örgütler yerli-yabancı devletlerin silahlı güçlerine karşı İHA’ları yaygın biçimde kullanmaktalar. Devletler ise, İHA saldırılarına yerden havaya füze sistemleriyle karşılık veriyorlar.

Çok pahalı o sistemler…

Suudi Arabistan o amaçla Patriot füzeleri kullanıyormuş, Yemen’de Huthiler’in üzerlerine gönderdiği İHA saldırılarını karşılamak için. Füzelerin tanesi 3 milyon dolarmış.   

Bin dolarlık İHA’ları def etmek için 3 milyon dolarlık füze atılıyor…

Üstte görüştükleri komutanlar, AP muhabirlerine, Suudi Arabistan’ın elindeki füze yığınağının azaldığını da söylemişler.

Geçmişte el-Udeid üssünde herbiri 32 milyon dolara mal olmuş MQ-9 Reaper İHA’ları kullanılmaktaymış…

“Amerikalılar zengin, ne olacak?” diye düşünenler yanılırlar. Üs için yapılan bütün harcamaları Katar devleti karşılamaktaymış. 2003 yılından bu yana tam 8 milyar dolar Katar hazinesinden üs için harcanmış. AP muhabirleri oraya uğradıklarında, yepyeni barakalarla ve kantinlerle karşılaşmışlar. Yetkililer, “Daha başka binalar da yapılacak” bilgisini vermişler. 

Gazeteciler, askerlerin ülke özlemi çekmelerini önlemek üzere, üstte, Burger King ve Pizza Hut gibi yiyecek-içecek tesisleri bulunduğunu da haberlerine eklemişler…

Üs ABD’nin geniş Ortadoğu bölgesindeki Amerikan askeri varlığı olarak oluşturulmuş Merkezi Komuta (Central Command) için hayati önemde. Central Command Amerikan ağırlıklı, ancak İsrailli komutanların da katkısı olduğunu Jerusalem Post’ta çıkan haberlerden hatırlıyorum.

Ayrıca ülkede İngiltere’nin hava kuvvetlerinin varlığı da söz konusu.

[Türkiye’nin de Katar’da bir üssü ve az sayıda olmayan askeri varlığı var; ancak AP haberinde bundan hiç söz edilmiyor.]

İHA’larla baş etmek için pahalı füzeler yerine ucuza mal olan başka savunma sistemlerini devreye sokmak üzere üstte bir görev gücü kurulduğunu da söylemiş komutanlar ve bunun ülkelerinin bölgedeki askeri varlığının daha uzun yıllar devam edeceği anlamı taşıdığını da ifade etmişler.

Neyse, bu ayrıntılardan sonra yeniden Amerikan askerlerinin dünya kupasına katılan milli takımlarını destekleme çabalarına döneyim.

Gazeteciler üstte dolaşırken dünya kupasıyla ilgili Arapça duyurular görmüşler. Konuştukları yetkililer, vakitleri müsait olduğunda, Amerikalı futbolcuları yalnız bırakmamak için, Katar’daki sekiz stadyum arasında mekik dokuduklarını anlatmışlar. Görüştükleri askerlerden biri, o zamana kadar tam 7 maçı tribünden izlemesiyle övünmüş.

İlk turda ABD ile İran milli takımları karşılaşırken çok kalabalık halde statta oldukları anlaşılıyor Amerikan askerlerinin… Bir kadın asker de, Yzb. Kayshell Trudell, tribündeymiş o gün. Hava kuvvetleri bandosuyla beraber.  “Biz nasıl burada kalbimiz ve ruhumuzu göreve tahsis ediyorsak, sahadakilerin de aynen bizim gibi kalp ve ruhlarıyla mücadele ettiklerini görmek beni heyecanlandırdı” demiş Yzb. Kayshell

O gün ABD İran’ı 1-0 mağlup etmişti.

Aynı kadın komutan, bir gün sonra yapılacak Hollanda maçına ülkesinin renkleriyle donanarak gideceğini de söylemiş.

Hollanda ABD’yi yenerek turnuvadan elemeyi başardı o gün.

Senegal korosu ile çalgıcıları artık tribünlerde olmayacak. Amerikan hava üssünün bandosu da. Bugünden itibaren renkten ve ahenkli sesten mahrum karşılaşmalara hazır olmak lazım. 

ΩΩΩΩ

Reklam

18 YORUMLAR

  1. Geldiğimiz yerde artık enflasyonun da sorumlusu bulunmuştur. Üç harfli marketler ve FETÖ. Böylece Bahçeli enflasyon sorumluluğundan yırtmak istiyor. Ama yemezler. Bu iktidarın, bu başkanlık sisteminin, bu enflasyonun, bu pahalılığın, zorlaşmış hayat şartlarının tek sorumlusu var. O da Bahçeli. Bu iktidarı ve yanlış politikalarını destekleyen o çünkü. Bunu da tüm millet görüyor. Kıral çıplak!

  2. BU KADAR OLUR
    Fiyatların artış hızındaki yavaşlamayı, yani enflasyonda baz etkisi denen oransal düşüşü, şaklabanlığı ile ün yapmış bir yetkili sanatını konuşturarak sanki fiyatlar düşüyormuş gibi lanse etmiş.
    Fiyatlar ” artmaya yine devam ediyor”
    Ancak önceki hızda değil.
    Aynı oransal hıza fizikte “ivme” denir.
    Uzunca bir süre aynı ivme neredeyse hiçbir alanda evrende dahi mümkün değildir.
    Otmobil ile sıfırdan 100 km’ye normal bir araç ile bir dakikada çıkarsın. İlk hızlanma oranına bir daha yetişemezsin.
    200 km’yi ya yakalar ya yakalayamazsın.
    300 km mümkün değildir.
    Çıkmışlar ” bakın aldığımız önlemlerle aracın hızı 300km olmadı” diyebiliyorlar.
    Kendi rakamlarına göre bile geçen yıl 100 TL olan ürün, bu yıl 184 TL oldu diye övünüyorlar.
    Kaldı ki gerçeği en az 250 TL
    Çıkmış, vatandaşı evrende mümkün olmayacak şekilde perişan edemedik diye övünüyor.
    Pesss pesss pesss.

  3. Yzb. öyle dediyse ben de diyorum ki ;
    ‘ Kadifeden kesesi , kahveden gelir sesi ….’

  4. askerler Amerikan ama hep zenci, gariban aile çocukları,bir ülke aklıma geldi, gariban aile çocukları asker , cenazeleri geliyor ara ara.

    • Futbolcuları da zencidir, baketçisi de, yetenek meselesi, senatörlük yapacal halleri yok demek ki:)

      • İstanbul taksicileri İstinye Parkın önünde yetenek avcılığı yapıyorlarmış!

        Yeteneksiz olduklarını düşündükleri için olsa gerek yerli müşterileri almıyor sadece Arap müşterileri alıyorlarmış.

      • Senatörlük daha yüksek yetenek gerektirmiyor. Ayrıca senatörlük yapmak elbette onların hakkı ve yapıyorlar bildiğim kadarıyla. Ayrıca onlara “zenci” denmiyor, siyah Amerikalı deniyor. Obama hem senatörlük, hem de iki defa başkanlık yaptı.

  5. Babacan’ı izliyorum Fox’da. Gerçekten dolu dolu ve bilgili konuşuyor. 6’lı masanın istişare grubundan isimleri saydı. Her partiden gerçekten bilgili, akademiden ve alandan gelen çok donanımlı genç insanlar var. Ülke yönetimini çok daha iyi yapacaklarına inanıyorum. Türkiye daha iyi bir yönetimi hakediyor artık.

  6. DEFTERİMİZ DÜRÜLDÜ MÜ?

    Belki kırk yıl kadar önce idi, okuldan gelip evimizin biri daima açık iki kanatlı kapısından lastik ayakkabılarımı dışarda bırakarak girdim. Salonun camlı bir doğrama ile ayrılmış bölümünde yer alan mutfağa girdim. Annem yer safrasına oturmuş önceden hazırladığı hamuru ekmek yapmak için yuvarlak parçalara ayırıyor. Yan tarafa da küçük bir tüpe bağlanan saç tertibatını kurmuş. Bir yandan ağlayan bir yandan işini yapan annem kısık sesle bir ağıt tutturmuş. Ağıt hatırladığım kadarı ile evlenerek yahut okumak maksadı ile uzaklarda olan çocuklarından bahsediyordu. O günlerde bırakın gidip görmeyi telefon imkanı bile o kadar kısıtlı idi ki. Çocuk aklımla bunu o gün nereye yerleştirdim, üzüldüm mü, üzüldüysem ne kadar üzüldüm bilmiyorum. Fakat sessizce ortamı terkedip dışarı çıktığımı hatırlıyorum. Bu sahne tam kırk yıl sonra içime oturdu. Bunun nasıl bir trajedi olduğunu ancak ölümün eşiğine geldiğim şu yaşlarda anlıyorum.
    Dünya galiba bazılarının gün yüzü görmeden bir dizi çile çekip acıyla ayrıldıkları yer.
    Annesi babası yaşayanlar nasıl bir nimet içinde olduklarını bilmiyorlar.

    • Üstadım allah size ve sevdiklerinize uzun ömürler versin…
      Kendiliğinden ölmeyi bile beceremeyecek kadar uzun yaşayan gamsız insanlara ihtiyar denir.
      Ağıt bile olsa(sagu/saga)
      baki kalan bu kubbede hoş bir sada imiş,
      dert çekmeyen dert kıymetini bilemezmiş…
      Asıl olan; hepimizin hem anası hem de babası olan civanmert türk ırkının çağlar ötesinden akıp gelen varlığı ve selametidir…
      Türk anası kendi yurdunda nice çileler çekmiştir ama evlatlarını vatanı için feda etmekten bir an bile geri durmamıştır, kahramandırlar!

  7. Önce terörist olarak suçlandılar, üç harfli marketlerden birinin başkanı cevap verince ölümle tehdit edildi, sonra da baskıyla başında bulunduğu örgütten istifa ettirildi, bir de özür diletildi iktidarın dümeninden. Vay ülkenin haline vay. Otokratlara ve mafyaya teslim. Gözümüzün önünde insanlar tehdit edilip, istifa ettiriliyor. Hani hukuk, hani savcılar, hani reis. Hepsi birbirinin kollayıcısı. Dingonun ahırı burası.

    • Market zincirlerinin borazanlığı da sana mı düştü ender bey? Her fırsatta katar sermayesine sövüyorsunuz ama bu bim sevdası nerden çıktı ki? A101e gidiver sen de, noolmuş?

      • Rekabet kurulu var cezaları kesiyor. Bahçeli küçük bir partinin başkanı. Neyine güvenerek sermayeyi tehdit ediyor ve iftira ediyor. İktidar belli ki vesayet altında bu güce teslim olmuş. Bir dediğini iki etmiyor. Bu teslimiyetçi iktidarı ve payandalarını, mafyasıyla birlikte göndereceğiz.

        • Sosyal medyada MHP’liler devletin tüm kurumlarının kendi ellerinde olduğunu söylüyorlar. “MİT tamamen bizde, emniyet tamamen bizde, jandarma tamamen bizde, ordu tamamen bizde yani Türkiye’de MHP’den daha güçlü hiç bir grup ve parti yok” diyorlar.

          MHP tabanından insanlar buna o kadar inanmışlar ki, “günü geldiğinde MHP Erdoğan’ı indirmesini de bilir” de diyorlar.

          MHP lideri Devlet Bahçeli de “bana biri sorsa benim oyum sınıf arkadaşım olan sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na” dedi. Tam olarak “bana biri soracak olsa 6 kişiden kimi seçersin deseler, benim tercihim sınıf arkadaşım olur” şeklinde.

    • Zincir marketler isteseler sessiz sedasız on binlerce marketlerini kapatır ellerindeki mallarını nakde çevirip piyasadan çekilebilirler. Bunu yaptıklarında da hiç zarar etmezler bir hafta sürer mallarını nakde çevirmeleri. Böyle zararsız kurtulabilirler.
      Marketçiliği biraz da MHP’liler yapsın.

    • Zincir marketler kapatılsın düşüncesizliğine bakkalların destek vereceği aklıma gelmezdi. konuştuğum bakkallar zincir marketler kapansa çok iyi olur diyorlar:) zincir marketler kapanınca karlı satış yapabileceklerini söylüyorlar. Dün gece BİM’in bir şubesinin kapısına “Devlet Baba” yazmışlar. Her halde Devlet Bahçeli’yi kastediyorlar!

      Devlet Bahçeli Cumhurbaşkanlığına adaylığını koyarsa ben oy veririm.

Yoruma kapalı.