MHP + İYİ Parti + Zafer Partisi ve CHP.. Sonuçta yeni cumhurbaşkanı onların eseri olabilir

37
Reklam

Meral Akşener başkanlığındaki İYİ Parti bu yılın başlarında oyunu %20 sınırına kadar yükseltmiş; bunu birden fazla kamuoyu yoklamasından anlıyoruz. Aynı partinin kamuoyu yoklamalarına yansıyan şimdiki oyu o zirvenin bir hayli altında.

Yılın başıyla sekizinci ay sonu oyları arasında en az dört puanlık bir fark var.

Bu yılın başlarında siyaset gündemine giren Ümit Özdağ liderliğindeki Zafer Partisi’ne kayan oylar büyük çapta bunun sorumlusu. Bir miktar oyun da AK Parti’ye geri döndüğü anlaşılıyor.

Gerçek bu, ancak bu gerçek bir başka gerçeği değiştirmiyor: Genellikle rahmetli Alparslan Türkeş’in mirasını paylaşan partilerin toplam oyları o çizginin yeni tarihi rekorunu teşkil ediyor. 

İYİ Parti de, Zafer Partisi de vaktiyle MHP bünyesinde siyaset yapmış olan kadrolara sahip.

Siyasette bir partinin bölünmesinin o siyasi çizginin zararına olduğu düşünülür; oysa MHP örneğinde bunun tam tersi söz konusu. MHP + İYİ Parti + Zafer Partisi’nde temsil edilen (MHP 7 + İYİ P 15 + Zafer 3) o çizginin toplam oyu %25’e dayanmış durumda. 

Elbette, her iki partiyi kuran ve kısa sayılabilecek sürede önemli oranlara kavuşturan lider ve kadroların, ana gövde sayılması gereken MHP’den cerrahi bir operasyonla kopartılmasını üzerinde iyiden iyiye düşünülerek hayata geçirilmiş bir planın sonucu olarak değerlendiremeyiz.

Ancak yine de bu sonucu doğuran işlemin mimarı Devlet Bahçeli takdiri hak ediyor. Bu yeni durum, Türk siyasi hayatında, MHP açısından, karizmatik Alparslan Türkeş’in liderliğinde bile gerçekleşmemiş bir başarı öyküsü.

Reklam

Devlet Bahçeli hesabına bir başka başarılı hamle de sandıkta aldığı oy oranının çok üstünde bir iktidar gücüne partisini kavuşturmasıdır.

MHP çoktandır AK Parti’nin iktidar ortağı ve bu ortaklığın AK Parti’yi değiştiren -hatta dönüştüren- bir etkiye sahip olduğu da görülebiliyor. Hükümet icraatlarına kadar varan bir etkileme söz konusu. Daha da önemlisi, devlet kadrolarına da yansıyor ortaklığın etkisi.

Cumhur İttifakı içerisinde MHP’nin sahip olduğu oy oranının çok ötesinde etkileme gücünün izdüşümü, onun karşısında oluşmuş Millet İttifakı içerisinde İYİ Parti’de var. 

İYİ Parti de, rakip ittifakta, oyu itibariyle kendisinden daha büyük olan CHP üzerinde etkili.

Zafer Partisi ise her iki ittifakın dışında üçüncü bir ittifak arayışına cevap verme yolunda ve bir yandan da devletin belli alanlardaki politikalarını etkilemeyi hedeflediğini belli ediyor.

Toplam oyları %25 ama ayrı ayrı oluşmuş olmakla birlikte beraberce ülke siyaseti üzerinde çok daha yüksek bir oranda iz bırakıyor bu üç parti.

Bu yöntem de aslında Alparslan Türkeş’ten miras.

Rahmetli Türkeş de, sınırlı oranda oy alabilen bir partinin lideriyken, devlet politikaları üzerinde etkili olmayı hedeflemiş bir siyasi şahsiyetti. Yalnızca sözlü açıklamalarıyla ve siyasi kavgalar vermekle yetinmez, ‘arka kapı’ denilebilecek bir yöntemi de uygulayarak, pek çok önemli konuda kilitlenme hissi veren devlet politikalarını açacak bir anahtar görevini de üstlenirdi.

Reklam

O mirası günümüz ölçeğinde ustaca kullanan mirasçıları konumunda üç parti ve liderlerinin bu organize olma görüntüsünden uzak amaç birlikteliği, yapılacak ilk seçimde bir başka başarıyla taçlanabilir.

Ankara’da iki kez MHP’den aday gösterilmiş, sonrasında CHP adayı olarak girdiği seçimde Ankara’ya belediye başkanı olmayı başarmış Mansur Yavaş’ı Millet İttifakı adayı yaptırabilirlerse…

Zafer Partisi bu yolda ilk adımı attı ve Millet İttifakı onu aday göstermezse kendilerinin imza toplayarak bunu gerçekleştireceklerini açıkladı.

İYİ Parti ise, ittifak ortağı CHP’yi böyle bir gelişmeye ısındırma turlarında.

Herkesin ve bu arada CHP yönetim kadrosunun cumhurbaşkanı adayı olarak gördüğü Kemal Kılıçdaroğlu’na, genel başkan seçildikten sonra yaşadığı ve partisine yaşattığı yenilgilerin bir benzerini tekrarlatmamak istiyorsa, anketlerde en önde görünen Mansur Yavaş’la seçime gidilmesi kabul ettirilebilirse, her ay ‘6’lı masa’da buluşan diğer liderler bu yeni duruma ses çıkarmayabilir.

Sanki böyle bir hesap var gibi.

Mansur Yavaş aday olur ve Cumhur İttifakı’nın çıkaracağı aday karşısında seçimi kazanabilirse, günümüzde üç parti tarafından temsil edilen Alparslan Türkeş’ten miras çizgi, o çizgiyle irtibatını hiç saklamamış bir cumhurbaşkanına da kavuşmuş olacaktır.

Anketlere göre, Mansur Yavaş, Cumhur İttifakı tarafından desteklenen Tayyip Erdoğan anayasal engeli aşıp cumhurbaşkanı adayı olabilirse, onun 15 puan önünde olarak yarışa başlayacak görünüyor.

[AK Parti lideri Tayyip Erdoğan’ın adaylığı kendisi ve partisinden önce MHP lideri Bahçeli tarafından ilan edildi ama Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) adaylığa geçit vermesi şart. Peki ya YSK anayasayı öne sürerek onay vermezse? O zaman Cumhur İttifakı başka bir aday arayışına girecektir.]

Erdoğan aday olabilse bile, o 15 puan önde oluş seçim gününe kadar sürerse rakibinin seçilmesi garanti gibi.

Dün de yazdım, bugün yine tekrarlayacağım: Mansur Yavaş’ın aday olarak katılacağı seçimden cumhurbaşkanı olarak çıkması MHP’yi ve lideri Devlet Bahçeli’yi herhalde rahatsız etmez. Seçilmesi için desteklerinin gerektiğini anlarsa MHP kadrosu, sandıkta destek sağlamaktan geri duracaklarını da sanmam. 

Çabalar sonuç verirse, yapılacak seçimde, Türkiye, Alparslan Türkeş’in mirasını günümüzde sürdüren siyasi çizginin cumhurbaşkanlığı makamında da temsil edildiği bir ülke haline gelebilir.

İYİ Parti’nin oyları zaman içerisinde yükselse ve düşse de, Meral Akşener, başında bulunduğu partiyle, kendi çizgilerinden birini cumhurbaşkanı seçtirme misyonunu başarıyla tamamlamlamış olacak.

Az bir başarı değil bu.

Bu yazının başlarında, partisi içerisinde yer alan ağır topları, hesaplı veya hesapsız MHP dışına iten Devlet Bahçeli’yi, kendisiyle aynı mirası paylaşan iki yeni partiyi siyasi hayatımıza kazandırmasından ötürü takdire şayan gördüğümü belirtmiştim.

Cumhurbaşkanlığı da yine aynı çizgiden bir kişiye nasip olursa, bunu da yine, Devlet Bahçeli’nin yeni bir başarısı olarak değerlendirmek gerekecek.

Hayatı boyunca karşısında yer aldığı CHP’ye, seçildiği takdirde orada da Türkeş Bey’in mirasını sürdürmesi beklenecek bir kişiyi cumhurbaşkanı seçtirmede rol aldırabilmek küçümsenemez.

Erken sayabilirsiniz, fakat bu yolda çaba gösterenleri ve bunu düşünen aklı şimdiden tebrik etmek istiyorum.

ΩΩΩΩ

Reklam

37 YORUMLAR

  1. Eser oyu kullananın isteği doğrultusunda şekillenmeli. nasıl mı?
    internette e devlet gibi şahsa ait bir oy kullanma tuşu mekanizması olsa!😊
    her parti iki kişiyi bunlardan hankısı?? sorusu ile yetkiliye verse isimleri.
    seçime bu kişilerin kendi talepleri ve partilerin sunumuyla girilse🤗🤗🤗.
    (bu altyapı seçimde internetten oy kullanabilmenin de provası olmaz mı?

  2. Muzaffer bey kim kiminle helalleşiyor, Adamı sallayan mı varki sende konu ediyosun burada.

  3. Mansur Yavaş gibi ideolojik olmayan, hizmet odaklı, birden çok farklı kesime hitap edebilecek adaylar önemli. Bunu yazan su katılmamış Ender bulunur şahsiyet, ideoloji mansur yavaşı var eden şey

      • ne kadar haklısın Mhp den chp ye
        vay ki vay
        Mhp den top yekün akepe gidiş ne olacak kardeş
        hemde tüm deterjanları döküp akapeyi haliçte kırk gün yıkayıp sonra kırk tas su dökecem deyip, israilin elemanı abd nin uşağı pkk nın hamisi akepe deyip Mhp yi akepeye teslim etmek.

  4. Sayın yazarımızın bu yazısından anladığım Abdullah Gül kesinlikle aday gosterilmeyecek olması.( ki ben Olması taraftarıyım.)
    Anlamadığım şey ise neden Mansur Yavaş’i parlatıyor…
    kişiliğine söyleyecek hiçbir şey olamaz ama o kadar eleştirilen ve sevilmeyen Melih Gökçek’in yanında bile icraat açısından çok çok zayıf kalıyor
    yani neden biz mevcut eski olan ve topluma dayatılan kişilere mahkum birakiliyoruz?
    Biliyoruz ki: Kılıçdaroğlu Erdoğan ile aynı sıklette dahi olamaz…
    iyi partiden bir bakanlar kurulu çıkarın desen çıkaramazsın…!
    Erdoğan gitsinde kim gelirse gelsin düşüncesinde olanlar ayrı bir konu …
    Velhasıl kelam mevcut durumda muhalefeti ile yine Erdoğan’ın seçilmesi için ugraşılıyor sanki

    • konu ne isimler nede kazanacak diye umulan birisi sayın yavuz. herşey meclis aritmetiğine bağımlı ipin ucunun oraya çıkacağı belli.
      Erdoğan kendi istemezse kimsenin onu gönderemeyeceğini adları gibi biliyorlar. çünkü arkasında Atatürk zamanının bir psikolojisi var diye yorumluyorum ben.
      binaaleyh sanırım zannediyorum sayın RTE yi hem çok seviyorlar hemde onunla! yürümek istiyorlar bundan sonra 🤗.

    • elbette sayın kılınçdaroğlu sayın erdoğanla aynı siklette olamazlar,
      ülkede doğru giden hiç bir şey yok kl,
      sayın kılınçdaroğlu çok daha iyi yönetirdi ve sanmam ki sayın kılınçdaroğlu itibarı saray yaptırmakta, mercedes toplamakta, uçak hediye almakta arardı,
      kesinlikle halka bu kadar pahalıya oturan bir başkan da olmazdı.
      tabi ki de aynı siklette dahi olamazlar.
      kim böyle düşünebilir ki?

  5. Diyanetin , ne 30 Ağustos ve ne de 9 Eylüle denk gelen Cuma hutbelerinde Atatürk’ün adına yer verilmedi .
    Ama yarınki 16 Eylül hutbesinde, son Azerbaycan _ Ermenistan çatışmasında şehit olan Azeri
    kardeşlerimize rahmet okuma inceliğini gösterebiliyor !
    O Atatürk ki parasını cebinden ödeyerek ilk defa Kur’an ve hadis tercümesini yaptıran insandır ve de Diyanetin de kurucusudur !
    Ve üstelik yarınki hutbede de hayadan bahsediliyor , iyi mi !
    Olmayan hayadan !

  6. İlk Evim İlk İş Yerim projesine başvurular 1 milyon 565 bine ulaştı. 2 günde yüksek oran. Hal çözümü yine iktidardan bekliyor. Güven tam. Ekonomiyi düzeltirse Cumhur ittifakı düzeltiyor diyor. Gerisi hava civa.

    • Ekonominin beton kafayla düzelmediğü ortada. Ama öğrenmemekte ısrar da ayrı bir özelliği bu iktidarın. Bu tür projeler ekonomiyi değil az sayıda vatandaşı ve laz müteahhitleri sevindirir. Geniş halk kesimlerini enflasyon altında ezdirmek de umurlarında değil elbette. Birinin cebinden al ötekinin cebine koy. Sonuç boş bir hazine, yüksek enflasyon, işsiz yığınlar, mutsuz bir halk.

      • Sizinkilerde bir şey önersin kardeşim. Öneri yok, çözüm yok, toplan yemek masa dağılsın, 6 kete toplandılar gördüki halk bunlardan bir cacık olmaz. Yine bildiğine dönüyor halk o kadar basit. Yapılan herşeye köstek olduğunuzu anladıkta, sen de görüyorsun sizinkilerin bi işe yaramayacağını.

        • Siyaset mühendisliği planlamalarıyla bir yere kadar, duvara çarpınca iş işten geçmiş oluyor, çarpmadan bilemezsin.

          Halkın akpartiye döndüğü iddiası tamamen bir kuruntudan ibaret. Bu gün bizim işyerinde eskiden beri CHP’li bildiğimiz bir arkadaş TOKİ evlerine yazılmak için izin isteyip gitti. Geldiğinde sordum, aynen şöyle dedi: “doğrusunu söylemek gerekirse hiç umudum yok ama başka türlü de ev alma şansım hiç yok. 7,500 lira maaş alıyorum oturulabilecek bir ev almam için 10 000 liranın üstünde taksit ödemem gerekiyor. benim için imkansız. Ev sahibi olma umudumu TOKİ ile canlı tutmaktan başka çarem yok” dedi.

          Senin rakamınla iki gün içinde 1565000 insanın 1315000 kişisini boşuna umutlandırdılar. İki ay sonra bu kadar insan çaresizliklerini daha derinden yaşayacaklar. İnsanların umutlarıyla oynamanın bir bedeli olur muhakkak.

        • halk bunlardan cacık olmaz, diğerlerinden cacık olur diye mi düşünüyor?
          haksızlar mı peki?
          bence de öyle tam cacıklık malzeme
          :))

  7. CHP ile İYİ Parti arasında yaşanan Kılıçdaroğlu mu, Mansur Yavaş mı tartışması Millet İttifakı’nda kuşkuya neden olmuş.
    Areda Survey’in anketine katılanların yüzde 51.9’u Millet İttifakı’nın ortak aday çıkarabileceğini söylerken yüzde 48.1’i aday çıkaramayacağı görüşünde.

    • Millet irtifakına destek 50+1 demek. Eh o da yeter atı alıp Üsküdar’ı geçmeye. Oley.

  8. Siyaset
    “Seçilecek” değil…
    “Kazanacak aday.”
    Durun bakalım.
    Önce atanacak aday lazım.

  9. Çok tuhaflar!..
    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hakkını teslim edenlere “yalaka” diyorlar ama Muharrem İnce’nin bir gülüşüne ölen de bunlardı… Kalp işareti yapmaktan başka marifeti olmayan İmamoğlu’nu da yere göğe sığdıramamışlardı.
    Şimdilerde de hangi özelliğinden dolayı meftun olduklarını kendilerinin de bilmedikleri Mansur Yavaş’a toz kondurmuyorlar…

  10. Aman aman , iyi saatte olsunlar !
    Işimiz demek ki Türkeş ‘in mirasına kaldı !
    Ve D.Bahceli de takdire şayan görüldü ya artık gözüm arkada kalmaz !

  11. muhalefetin aday açıklamakta belli bir taktik izlemesi doğal olarak akpyi rahatsız ediyor hemde çok. medyanın %90 nını elinde tutan kesim ve tabi başka bazı kesimler saldıracak yeri tam kestiremiyor, belirsizlik nedeniyle pek çok seçenek üzerinde çalışma yapmak gerekiyor, enerjileri dağılıyor, sayın kılınçdaroğlu zaten baş hedef olmuştu bir süredir ona rağmen anketlerde yükseldi, sayın İmamoğlu sayinerdoğanı iki kez zaten yenmişti, anketlerde öndeydi dolayısıyla hedefteydi şimdi sayın yavaş diyorlar yakındır hakkında yazılmadık çizilmedik kalmaz. değersizleştirme, itibarsızlaştırma, düşmanlaştırma, etiketleme, yaftalama, dış güç, 5. kol, 7. göz 13. gün belli terminoloji bildik seramoni artık sırayla mı yoksa vakit daraldı gelişi güzel mi olur
    baslar artık, dans başlasın öyleyse.
    sayın mansur yavaş sevilen sayılan toplumun çoğunluğu tarafından kabul gören bir isim,
    CB olduğu takdirde toplumda büyük bir güven kazanacak bir isim.
    o ya da başkası geleceğin CB muhalefetin adayı olacak, aydınlık yarınların tek umudu bu.
    aksi halde cüppeli hocanın ekranlara çıkıp herkesin gözünün içine bakarak söylediği tarikatlara paylaştırılmış kurumlar ve ihale yapmakla meşgul parti türkiyesi ile bugün geldiğimiz yeri bu halimizi bile çok ararız.
    geldiğimiz yer ortada değil mi?
    ülkenin hali, paranın, hazinenin hali, ekonominin, israf bütçesinin, yargının, eğitimin, tarımın, hayvancılığın, işsizliğin, adil paylaşımın, medyanın, hak ve özgürlüklerin hali ortada değil mi?
    hem izmirde hem istanbulda sahada çalışan biri olarak, halkla konuşan, dertleşen biri olarak insanların çoğunluğunun bunun farkında olduğunu gördüğüm için muhalefetin adayının seçileceğini hem de farklı ara seçileceğini rahatlıkla söylüyorum.
    herkesin gerçeği gördüğünü ve hesaplarını buna göre çoktan yaptığını da ayrıca söylemeye gerek yok sanırım.
    bize düşen sadece sandık güvenliğini sağlamaktır.

    • sn Didem hn ulkeyi 5 yıl yönetecek birinin ismini neden öğrenemiyoruz.Bu sizi rahatsız etmiyor mu.
      Bu şahıs ülkeyi mevcut sistem ile yönetecek çünkü parlementer sisteme geçiş için ne halk oylaması ne de direk anayasayı degistirecek çoğunluk elde edilmiyor.
      Hal böyle olunca son dakikada öğrenilen bir aday ülkeyi nasıl yonetecegini nasıl anlayacağız.
      6 benzemezin kuklası mi olacak yoksa kendi iradesiyle mi ülkeyi yonetecek,.
      Ornegin sınır dışı operasyon için iki farklı karar veren partiler arasında hangisinin lafini dinleyecek.
      Ayrıca ilçe belediyesini yönetmek ile bir şehri yönetmenin çok farklı olduğunu sn imamoglu İstanbullulara yasayarak ogrettiyse aklinizdaki muhterem aday da ülkeye mi ogretecek?
      Siz sahada geziyorsunuz biz ise İstanbul’da yaşayarak muhalefetin icraatlarını görüyoruz.

      • ülkeyi 5 yıl seçecek birinin adını zamanı gelince öğreneceğiz, neden öğrenemediğiniz ortada değil mi? beni adını öğrenmemek rahatsız etmiyor, karalama, yaftalama kampanyaları rahatsız ediyor.
        seçilecek sahış, ülkeyi mevcut sistemle yönetmeyecek, anlamak zahmetine girmediğiniz pek çok konudan biri bu, mevcut sistemi değiştirecek, seçildikten sonra bir geçiş süreci olacak. ya halka sorulacak
        ki mevcut halde bile halkın çoğu başkanlık sisteminden kurtulmak istiyor, böyle bir durumda bu yetkilerle donatılmış bir muhalefet CB istemeyen iktidar seçmeni de değişmesi yönünde oy kullanacaktır, durum sade ve basit değil mi?
        ya da gerekli çoğunluk sağlanırsa meclis yoluyla,
        her durumda anlamanız gereken sistemin değişeceğidir.
        benim şahsi kanaatim değişmemesi ve başkanlık nimetlerinden bu defa halkın lehine yararlanılmasıdır ama çoklu akla göre uygun değil.
        adayı son dakika da öğreneceğinizi nereden çıkarıyorsunuz, normalde seçim takvimi açıklanınca adaylar da açıklanır, burada neden sorun aramaya çalışıyorsunuz? dahası mansur yavaş gibi güçlü bir aday açıklanırsa cumhur ittifakında da çok taşlar yerinden oynayabilir, son dakika bir aday çıkabilir o zaman ne yapacaksınız? tanımak mı isteyeceksiniz?
        efendim 6 benzemezin kuklası mı olacak, kendi mi yönetecek,
        lafa mı bakıp karar vereceksiniz? hayrola, söyledikleriyle yaptıkları bir birini mi desteklediniz bu güne kadar, şimdiye kadar hiç sorun etmemiştiniz.
        iş, muhalefetin adayına gelince mi sormak gerekti?
        bir önceki seçimde oy kullanırken bu kıstasınız var mıydı?
        böyle birine mi oyunuzu verdiniz?
        buyrun tartışalım öyleyse, söyledikleri ve yaptıkları ne kadar uygun beraber bakalım,
        bakalım mı?
        ben, muhalefetin adayı çoklu aklın bir bileşeni olacak ve ona göre davranacak diye düşünüyorum ve ülkenin içinde bulunduğu şartlarda başka seçeneği de yok zaten.
        mesela sınır ötesi bir operasyon gibi konular ki bu konular şimdiki gibi iç politika meselesi yapılmazsa partiler üstü konu olduğuna göre devletin çıkarı gözetilir, şimdi farklı görüşlerde olmalarının sebebi de bu zaten, kişi ya da parti meselesi olmaktan çıkınca yanlış işler minimize edilir, farklı görüşlerde. devletin aklı vardır, işler devlet aklıyla yürür. yeni sistem bunun daha öne çıkmasını sağlayacak.

        efendim, ben istanbulda evi olan, şehir vergisi ödeyen, trafiğinde bulunan, sürekli gidip gelen izmir sakini olduğu kadar bir istanbul sakiniyim de. bir kaç yıl önce taşıdım ikametimi izmire ama istanbuldan kopmadım, bu şehrin bugün dünden fazla sorunu yoktur. neden şikayet ettiğinizi hiç açıklamıyorsunuz, yuvarlak laflar ediyorsunuz.
        derdiniz imamoğlu mu?
        biz gerekli ve yeterli ödenekleri alamayıp dışarıdan para bulmak zorunda kalan ve şu an iktidarın alabildiğinin çok altında faizlerle para bulabilen bir başkandan söz ediyoruz
        bu fark bile millete büyük bir hizmet değil mi?
        en yüksek faizlerle borçlananlardan sonra ne yüzle eleştirebiliyorsunuz ben anlamakta zorlanıyorum, tonla fazla para ödemek sizi rahatsız etmiyor mu?
        yoksa bugün ülkenin cds değerlerinden haberiniz yok mu?
        mevcut iktidarın kaç faizle borçlandığını bilmiyor musunuz?
        imamoğlunu eleştirmeye gelince işler daha mı kolaylaşıyor?
        milletin gücünün yetmediği büyük projeler yapmamayı vatanseverlik mi saymıyorsunuz? o mu bilmiyor gelin şu projeyi yapın bu projeyi bitirin milletin gırtlağına çöker ödetiriz demeyi diye düşünüyorsunuz?
        biz bırak ödenek almayı şehrin tüm gelirlerinin elinden alınmaya çalışıldığı bir başkandan söz ediyoruz,
        bırak elinde olan gelirlerini almayı halka ucuz ekmek satmasının engellerdiği, yardım paralarına el konduğu bir başkandan söz ediyoruz,
        bırak ekmek satışının engellenmesi, yardım paralarına el konması elleri arkada gezdiği için hakkında soruşturma açılmaya çalışılan bir başkandan söz ediyoruz,
        çalıştırılmamak için her türlü yolun denendiği, her türlü iftira, hakaret, yaftalama, etiketlemenin yapıldığı birinden söz ediyoruz.
        dünyanın hangi metropolüne giderseniz, eleştirebilirsiniz, eleştirilecek çok şey vardır, istanbulda da, imamoğlunda da var elbette,
        ama bunun akla, izana, ahlaka uygun yapılması gerekir.
        umarım eke göz atarsınız da vicdanınız biraz imana gelir.
        parasız şehir yönetilir mi?
        bir dünya metropolünün başkanına bunca sorun çıkarılır mı?
        belki biraz insaf edersiniz.

        • Uzun zamandır İstanbul Büyükşehir Belediyesi‘ne bağlı olan BELTUR tarafından işletilen İstanbul’un tarihi sembollerinden Galata Kulesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlandı. Giriş ücreti 30 TL’den 100 TL’ye çıkarıldı.
          İstanbul Vakfı’nın Kurban Bayramı’nda ihtiyaç sahibi ailelere kurban eti ulaştırmak üzere düzenlediği bağış kampanyasına izin verilmedi.
          Geçtiğimiz yıl İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB), Halk Ekmek büfelerinin sayısını arttırma girişimi İBB Meclisi’nde AKP ve MHP grupları tarafından kabul edilmedi.
          İBB tarafından 0-4 yaş arası çocukların annelerine verilen ve yaklaşık 100 bin annenin yararlandığı ücretsiz ulaşım kartları Sayıştay tarafından mevzuata aykırı bulundu.
          Sayıştay yine İBB’nin üniversite öğrencilerine yaptığı burs yardımını mevzuata aykırı buldu.
          Sayıştay yine İBB’nin ihtiyaç sahibi ailelere ücretsiz dağıtılan Halk Süt’ü mevzuata aykırı buldu.
          İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi toplantısında İBB’nin 1000 yeni taksi plakası teklifi defalarca reddedildi.
          İBB’nin salgın önlemleri kapsamında yardıma muhtaç vatandaşlara destek için başlattığı bağış kampanyası için açılan hesaplara bloke kondu.
          KİPTAŞ’ın AKP döneminde 300 milyon liraya aldığı arsalar, 23 Haziran 2019 seçimleri sonrasında AKP grubunun teklifi ve oylarıyla “yeşil alan” ilan edildi.
          Belediye şirketlerine ve iştiraklerine yönetici atama yetkisi, belediye başkanlarından alınarak belediye meclisine verildi.
          İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ‘150 mahalleye 150 kreş’ sloganıyla başlattığı “Yuvamız İstanbul” projesi kapsamında Bahçelievler ve Büyükçekmece’de yapılması planlanan iki alandaki plan değişikliği AKP- MHP grubu tarafından reddedildi.
          Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın (TCDD) tarihi Haydarpaşa Garı’nın ve Sirkeci Garı’nın atıl durumda olan depo sahaları bölgesini ”kültür ve sanat etkinliklerinde kullanılmak üzere” kiraya vermesi ihalesine İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin katılması engellendi.
          İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin iştirak şirketlerinden Hamidiye Su A.Ş.’ye kamu kurumları tarafından Ekrem İmamoğlu seçimi kazandıktan sonra ambargo uygulandı.
          İBB’nin mülkiyetinde bulunan sosyal konutların dar gelirli vatandaşlara verilmesiyle ilgili teklif, İBB Meclisi’nde AKP Grubu tarafından onaylanmadı.
          Sağlık Bakanlığı, hastane kantinlerini işleten İBB şirketi BELTUR ile olan sözleşmesini yenilemediği için toplam 48 hastane kantini kapandı.
          İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, AKP’nin çoğunluğu elinde bulundurduğu İBB Meclisi’nin, depreme karşı önlemler çerçevesinde kentsel dönüşümü hızlandırmak adına çatıların kat olarak kabul edilmesine yönelik düzenleme AKP Grubu tarafından reddedildi.
          Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ile İBB ve ilçe belediyeler arasında İstanbul sınırları içerisinde bulunan gayrimenkullerin durum sorgulamasına olanak veren protokol, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından kısıtlandı.
          . İBB Teftiş Kurulu’nun önceki döneme ait yolsuzlukları soruşturduğu 50 klasöre İçişleri Bakanlığı “Biz bakacağız” diyerek el koydu.
          İstanbul’daki cemevlerinin imar planlarına ibadethane olarak işlenmesine dair önerge AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
          AKP döneminde İBB’de Cumhurbaşkanlığı’na 480, AKP Genel Merkezi’ne 8, AKP İl Başkanlığı’na 62, Irak Devlet Başkanı’na 6, TBMM Başkanlığı’na 54, Okçular Vakfı’na 4, TÜGVA’ya da 5 araç tahsis edilmesine ilişkin soruşturma başlatmak isteyen İBB’ye İstanbul Valiliği izin vermedi.
          Şu ana kadar hiçbir kamu bankası İBB’ye kredi vermedi, bu konuda geri dönüş bile yapılmadı.
          Taksim Gezi Parkı, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) mülkiyetinden alınarak Sultan Beyazıt Hanı Veli Hazretleri Vakfı’na geçirildi.
          Metroda internet projesi İBB Meclisi’nde engellendi.
          Metro yapımı için alınmış kredi VakıfBank tarafından İBB’den alındı.
          Hafriyat alanlarının işletilmesinden elde edilecek gelirden ilçe belediyelerine kaynak aktarılması İBB Meclisi çoğunluğu ile kararlaştırıldı, İBB’nin geliri azaltıldı.

          daha çok şey alıntılayacağım ama yer endişem var. yanlış bir şey aktardıysam lütfen düzeltin,
          düzeltmedikleriniz üzerinde de sizi insafa çağırıyorum, geçmişte daha pek çok engelden bahsettim, hep bahsediyorum ama anlayana. anlamak zor değil ama anlamak istemeyince durum başka oluyor maalesef.
          istanbul meclisi akp çoğunluğundan oluşuyor, istanbulla ilgili bir derdiniz varsa, sorunu sayın imamoğlunda aramayın.

  12. %25 e ulaşmış biraz daha genişleyen milli duyguları gelişmiş bir seçmen kitlesi.
    beni rahatsız eder mi?
    üstüne +1-2 =piskevit vatanseverlik duyguları bazan tavan yapan kitleleri birleştir=== > içine biraz şeker biraz tahin …
    İsterseniz bu sayfanın sonuna kadar yemek tarifleri yazarım,
    karşısına hdp pkk fetö da eee ş vesaire ne istersem koyarak!!!
    CB adayı isimleri arasına Alparslan Türkeş’in oğlunun ismini dahi getirebilirler isteseler🙂
    bir mahsuru mu var? bence yok😊
    hdp ile terbiye etmek cümlesi uyanmanın ilk çalar saati tınısı..
    kandil yakmak söndürmek, imralı adasına turistik seyahatler düzenlemek, selocana iki türkü ..
    ha gayret !..
    olacak olacak.

  13. Hayrola Sn KOru Sn Gül’den vazgeçmiş gibi görünüyorsunuz.Altindan bir bit yeniği çıkmasın.

  14. Sayın Koru hayırdır gün aydın baya yol almışın kankandan vaz geçmişe benziyorsun baya törü üretmişin ama işe yarayacak bir şeydegil inan boşa çapalıyorsun
    Seçim yaklaştıkca epey aday bulun gibi durum onu gösteriyor

  15. Kılıçdaroğlu, “helalleşelim” derken asla samimi değil.

    Neden mi?

    Çünkü o helalleşmeden bahsederken CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Padişah Vahdettin üzerinden, hem de İzmir’in kurtuluş günü, hem de işgalci Yunan’ın düşmanlığından hiç bahsetmeden Osmanlı’ya/ecdadımıza saldırıyor.

    Samimi değil çünkü bu mason şahsın, diğer 5 muhalefet partisinin seçmenini açıkça rencide ettiği, üzdüğü, kırdığı ortada iken şu saate kadar Kılıçdaroğlu, Soyer’e bir laf etti mi? Etmedi…

    Etmez çünkü sadece samimiyetsiz değil. Aynı zamanda Tunç Soyer’le zihniyeti aynı…

    • terminolojiyi daha etkin kullanabilirsiniz aslında,
      neden daha geniş anlamı olan sözcükleri ya da sembolleri kullanmıyorsunuz?
      masonla yetinmek yerine, mesela göze atıf yaparsanız o zaman mason, haçlı, tapınakçı, illimunati, gülhaç, siyonist, opus dei yada thule üyesi olmakla da suçlamış olursunuz,
      fena mı?
      bir taşla kaç kuş.

  16. Mansur Yavaş gibi ideolojik olmayan, hizmet odaklı, birden çok farklı kesime hitap edebilecek adaylar önemli. Mansur Yavaş yavaş yavaş adaylığa kayarsa iyi olur bence de. Yakışır da. CB kim olduğu önemli değil artık kadrolar önemli olmalı. Sistem önemli olmalı. Kimin geldiği önemli olmamalı. Örneğin ekonomi Babacan’a teslim edilse gayet iyi bir yönetim kadrosu ortaya çıkabilir. Kılıçdaroğlu bu geçiş döneminde çok önemli bir iş yapıyor. Her türlü takdiri hak ediyor. Şahsen onun CB olması daha uygun olur. Tam ideal Başkan. Ancak milletimiz maalesef bu kadar esnek ve açık görüşlü değil. Bu da hepimiz adına üzücü. İktidarın yıllar süren dindar kindar siyasetinin sonucu bu. Ama inşallah yeni kadrolar bu ayrımcı, düşmanlaştırıcı, kindar siyaseti bitirecekler.

    • Millet ittifakının adayı neden bir kişi olmak zorunda. Bence millet ittifakı kamuoyunda ismi geçen herkesi aday göstersin. HDP ve Zafer partisi gibi partiler de kendi adaylarını çıkarsın. On adaylı bir seçime girelim ve milletimiz ikinci turda en yüksek oyu alan iki kişi arasında tercihini yapsın. Sanki böylesi demokrasinin ruhuna daha yakın bir seçim olur.

      • Bunu en başta da önerdim, bence de en doğrusu bu. Çok adaylı seçim en doğrusu olurdu. Ancak bir önceki çok adaylı seçimde iktidar aradan sıyrıldı ne yapıp edip. Bu tecrübeyle şimdi acaba deniyor ama her durumda çok adaylı seçim en demokratik olan seçim bana göre de.

    • İdeolojik bakılacaksa Kemal Kılıçdaroğlu çok fark atar Mansur beye. Bir kere her hükümetin sillesini yemiş bir kesimden gelen biri olarak adalete en çok atıf yapan bir siyasetçi kendisi. İdeolojisi adalet olanların çok rahat tercih edebileceği biri Kemal Bey.

      • İmamoğlu geliyor. Bence en iyisi o. Macron gibi adam ha. Demedi deme İmamoğlu adaylığını açıklayacak. Adamdan hemen vazgeçtiniz. Ayıp ya.Koskaca İstanbulun başganı

Yoruma kapalı.