Netanyahu’nun savaşına İsrail’den ve Amerikalı bir Musevi’den de itirazlar var

19
Foto. The Grayzone'dan.. Kadın asker, "Siviller olmasın?" diye sorunca "Bilmiyorum ama sen vur" cevabını aldı..
Reklam

Hamas ile İsrail arasındaki savaşa ara verildi, üstelik taraflar arayı 48 saat daha uzattılar. Bu gelişmeyi sağlamak için araya girenler, savaşın sona ermesi beklentisindeler.

Joe Biden onlardan biri.

Arada, anlaşıldığı üzere, iki taraf ellerinde bulunan esirleri serbest bırakıyorlar. İsrail üç kişiyi bırakıyor, Hamas ise bir kişiyi. Hamas genellikle yabancılar ile çocukları ve yaşlıları teslim ediyor.

Savaşa ara verilene kadar hangi taraf daha iyi durumdaydı?

İsrail genelkurmay başkanı Hirzi Halevi, Karar gazetesinin haberine göre, “Ordumuz 7 Ekim’de başarısız oldu” açıklamasında bulunmuş ve ortalık yatıştığında geniş çaplı soruşturmalar başlatılacağını da söylemiş… 

Kimileri, Hamas’ın, başlattığı savaştan kayıplara uğrayarak bugüne geldiği kanaatinde.

Halevi’nin açıklaması, Hamas militanlarının, engelleri yıkarak Gazze’den çıkıp İsrail topraklarında gerçekleştirdiği eylemleri öngörememekle ilgili olabilir., Ordu istihbaratında Gazze’deki Hamas faaliyetlerini izlemekle görevli büronun kadın elemanlarının, olağanüstü bir gelişme hazırlığını fark ettiklerini ve bunu komutanlarına bildirdikleri halde uyarılarının dikkate alınmadığını İsrail basını yazdı zaten.

Bizim basına da yansıdığı için biliniyor: İsrail’de iki dilde -İbranice ve İngilizce- çıkan Haaretz gazetesi, 7 Ekim günü İsrail’in uğradığı saldırılarda hayatını kaybettiği bildirilmiş olan, çoğu sabahlara kadar sürmüş bir konserin izleyicisi kişilerin bir bölümünün, İsrail helikopterleri tarafından açılan ateşle öldüğünü yazdı. Savaşta olan bir ülkede, muhalif de olsa bir gazetenin, ülkesinin yürüttüğü savaşa kuşkuyla bakılmasını getirmesi kaçınılmaz olan bir haberi verebilmesi bizde pek dikkate alınmadı.

Reklam

Oysa, Haaretz savaşın başından itibaren İsrail’in propaganda mekanizmasının yaymaya çalıştığı çoğu sahte, yalan veya kandırma amaçlı haberlere itibar etmediği gibi, yeri geldiğinde onları düzeltmeyi ve doğruları yazmayı da görev biliyor.

Gazetecilik görevi…

Yalnız Haaretz de değil, dijital medyada da Netanyahu ve çevresinin hoşuna gitmeyecek haber ve yorumlar her geçen gün daha da artıyor.

İsrail ile istediği takdirde o ülkenin vatandaşı olabilecek kadar yakınlığı bulunan, yalnız Musevilerin yaşadığı bölgelerde değil, Gazze’de ve Batı Şeria’da da bir dönem yaşamış olan Amerikalı yazar Max Blumenthal savaş karşıtlığında daha ileride. 

Blumenthal’in savaşla ilgili önemli ayrıntılar içeren yazılarından haberdar olmamı, ona cevap olarak yazılmış bir yazı vesilesiyle, yine Haaretz sağladı.

Amerikalı Blumenthal’in, İsrail’de, Gazze’de ve Batı Şeria’da yaşayarak gözlemlediği gerçekleri belgeleri ve tanıklıklarla aktardığı ‘Goliath: Life and Loathing in Greater Israel’ kitabı, hem haftalar boyu çok satanlar listesinde kalmış, hem de yazarına ‘Lennan Vakfı’ ödülünü getirmiş.

Vaktiyle yazılarını yayımlattığı New York Times, Los Angeles Times gibi gazeteler ve değişik siyasi dergiler yazdıklarına yer vermemeye başlayınca, Blumenthal ‘The Grayzone’ adlı kendi sitesinden okurlarına ulaşıyor.

İki gün arayla yazdığı iki yazı İsrail’in canını sıkmış görünüyor.

Reklam

Can sıkıcı yazılarının ilkinin başlığı şu: “Görgü tanıklarına göre, İsrail’in 7 Ekim’den sonra poster olarak kullandığı çocuğu İsrail tankı öldürmüş.”

Daha yakınlarda -27 Kasım’da- yayımladığı yazısının başlığını da vereyim: “İsrailli tank kullanıcısı, kibbutzlara ayırım gözetmeksizin ateş açılması emiri verildiğini ifşa ediyor.” [‘Kibbutz’ bir tür komün hayatı yaşanan İsrail köyleri…]

Herzi’nin, başında bulunduğu ordunun 7 Ekim’de başarılı olmadığını ve konunun savaş bitince soruşturulacağını duyurması ile Blumenthal’in yazılarında değerlendirdiği yanlışlıklar örtüşüyor.

Eminim, savaş sonrası başlatılacak soruşturmalarda ve konu Uluslararası Ceza Mahkemesi önüne gittiğinde, onun aktardığı tanıklıklar da gündeme gelecektir.

Şimdiden bilinen, İsrail’in propaganda mekanizmasının daha ilk günden yaygın kullanıma soktuğu, Batılı liderleri yanıltıp tavırlarını belirlemede etkili olmuş pek çok ayrıntı, ya yalan ya da gerçeğin tersine döndürülmüş hali.

ABD başkanı Biden ne zaman ağzını açsa, Hamas’tan, “Çocukların başını kesebilecek vahşette bir terör örgütü” kalıbını kullanmaya devam ediyor.

O bilginin yalan olduğu defalarca kayda geçirildiği halde…

İsrail kendi ülkesinin insanlarının da ölmesine yol açan bu savaşta, sadece 7 Ekim günü değil, savaşın bütününde de başarılı olamadı.

Hamas lider kadrosundan tek insanı öldürebildiğini veya yakaladığını duyduk mu İsrail’in?

Arada, elinde tuttuğu çocuklar ile kadınlar ve yaşlıları serbest bırakıyor, çoğu asker veya istihbaratçı daha genç esirleri ise elinde tutmaya devam ediyor Hamas.

Geçmişte, sadece bir askerinin –Gilad Shalid’in- sağ teslim edilmesi karşılığında binden fazla Filistinli esiri serbest bırakmıştı İsrail. 

Böyle bir savaştan Netanyahu’nun ve onun başbakanı olduğu İsrail’in üstün çıkmaması gerekir…

ΩΩΩΩ

Reklam

19 YORUMLAR

  1. İsarilin Hamas ın planlarından haberdar olmadığına inanmıyorum. Netenyahu her şeyi biliyordu. eminim şimdi Hamas’ın 7 Ekim saldırısı için “bu Allah’ın bize bir lütfu” diyordur.

    • Demek eminsin! o allahin lutfu dedigin olayi bizzat isgalci/yayilmaci yahudilerin netanyahu tipi liderleri ve mossad ajanlarinin kendileri hamasin icine kuran ve gerecleyenler, tarihi bahaneleri kullanarak avantajlarina cevirenler olamaz mi? Israilde Kudus universitesi Islam/Musluman Arastirmalari okulunda yetistirilen yahudilerin izini suren varmi? Hayatta ne yapiyor bu adamlar, ictenlikle yahudi ama muslumanlari iyi taniyan distan onlar gibi yasayan, onlarin inanclarini dusuncelerini zafiyetlerini yakindan bilen ve icten bi sekilde yahudilerin avantajina kullanabilecek tipler: asil tehlike bunlar degilmi hamasin icini, ne kadarinin yahudi ajani olabilecegini ne denli biliyoruz; birazi yahudi 15 bin filistinli insanin olumunden netanyahunun yanisira hamas tarafi da sorumlu degilmi? olayda olen yahudileri cikaralim 13 bin kusur insan katledildi, ve hamas a ateskes bayragini kaldirttilar. simdi bir soru allahin lutfunu kendin-pisir-kendin-ye bir taktikle israil netanyahusu nasil basarili olamadi? dalgami geciyorsunuz?

  2. bugün farklı bir yorum yazacaktım ama,

    Siz cevap verin 29 Kasım 2023 De 08:31
    Birbirleriyle kardeşçe yaşaması ihtimal olmaktan çıkan ve dna’sında terör yatan bir gerçek midir Ortadoğu?
    Yoksa her mevsim yeni bir savaşın icat edildiği büyük devletlerin otlağı mı?
    diye sorular soran yorum dikkatimi çekti?
    ne görüyoruz sahi, orta doğuya bakınca?
    hepimize bahşedilmiş bir yaşam enerjisi var, kimi kişi-ler/toplum-lar bu enerjiyi yaratmak için bilime, tekniğe, teknolojiye, edebiyata, sanata yönlendiriyorlar kimi kişi-ler/toplum-lar incir çekirdeğini doldurmayan nedenlerle çatışmaya harcarlar enerjilerini. biz orta doğuya bakınca ne görüyoruz?
    farkındalık yoksa başa gelen her şey kader zannedilir ama değildir.
    israil başarılı olmadı ama gazze harap oldu.
    kudüsün altı oyuluyor, mekke de benzer durum gökdelenlerle oluyor.
    bizde de halimiz ortada. kendimize faydamız yok, kime olacak?

    • Ortadoğu ya bakınca neler görülür neler. Göbeklitepeden girer Mezopotamya dan çıkabilir, safavileri savar, İran a kafa tutabiliriz mesela 🤗. Fakat, biz milat olarak 1950’lere bile gitmeyelim, 17 aralıkmıydı 7 ekimmiydi neyse o tarihi alalım😡.
      (Tarihe bir girsek var yaa.. göbeklitepe de bile 5bin yıl önceki kocakayaları müstehcen diye görmezden gelen ler! varmış meğer)
      Demem şu ki,
      Amaç ve hedef “Ortadoğu da İSRAİL DEN DAHA BÜYÜK BİR DEVLET” bırakmamak mı dır acaba🤔?
      Mekkede ısrarla saatli gökdelen dikmek isteyen olur da, (diktiren ne aldı ne kazandı karşılığında?)
      Kudüs’te ne olacak zeytin ağacı sökülüp incir ağacı mı dikilecek Hristiyan ve Müslüman ların ocağına?..

  3. Otorite ile işbirliği yapmayan insanlar yaşadıkları maymunlar cehenneminde hain, satılmış, kâfir, vs ne varsa suçlanır. 2 Bin önceki bir yazıtta bir insanoglu “Otoriteyi sorgula” yazmış. İşte onlar Allah’ın Salih kullaridir. Anlayana tabi. Kötülükle mücadele var olusumuzdan beri devam ediyor. Belki beş on demokrat iyilik safında sesleniyor uyuyanlara.

    • “Otoriteye saygılı olunsun!”dan “Otoriteyi sorgula” evresine mi geçtik, ne iş???

  4. Hiçbir ülke kendine gelecek zarar ziyan verecek şeyleri es geçmez! Heleki İsrail gibi dünyaya istihbaratı öğreten bir ülke😕.
    -senin toprağına hibrit tohumlagirmeyide,
    -consolosluğa bir adam silüeti girip gostbastır hayalet olarak ordan çıkarmayı,
    -hatta para pul işlerinide dünyaya dikte edip ekmek su ve para diyye ekleye bilmeyi de..
    Bunlar öğretir sana, öğretiyorda!☹️.
    Ne Kıbrıs’ta nede Kudüs’te şugün itibariyle kimse ortak yaşam sürdüremez!! Sürdürtmezler! biryüzyıl daha🙂.
    İyi midir kötü mü olur benim işim değil lakin,… TC devleti ve hükümeti olarak;
    1-Durumu çabuk annayıp toparlanmalıyız!
    2-Durmdan vazife çıkarmadığımız gibi, oturup beklemeye de lüxümüz yok!
    3-hamas mı iranı gazzede ağırlasa!..
    Esed mi iranı misafir etse!..😂😂
    (Sen Esedi Türkiye de ıslatıp!.. yapamazsan elin oğlanları evire çevire kullanır bu coğrafyada at oynatır😡😡😡)
    Natanyahu mu iyi maşa, terörist lermi iyi köpek bizi ilgilendirmez!
    Son TAHLİLDE:
    Gaz petrol boru planını bozdular mı senin bozdular!!!!!
    Filistin topraklarının tamamına hakim oldular mı oldular!!🤔. (Güney Gazzeye girmezler karışmazlar artık!)
    TÜM FİLİSTİN TOPRAKLARI ÜZERİNE YENİ NE PLANLADILARSA GÖRÜR ARTIK DÜNYA; tek tek.. hayret ederek🙂.
    “Sen de aval aval bakıp seyret me!, gir Kudüs’e!.. ve güney sınırlarımıza yakın yerlere!!!…”

    • “CM
      29 Kasım 2023 De 11:29
      Hiçbir ülke kendine gelecek zarar ziyan verecek şeyleri es geçmez! Heleki İsrail gibi dünyaya istihbaratı öğreten bir ülke😕.”
      Öyle bir es geçirirler ki, istihbarat nasıl olurmuş yeni baştan öğretirler adama:)

  5. Gazze’nin asil ve merhametli halkı

    ABD’de yarım saat elektrik kesilir, bütün mağazalar yağmalanır. Polis, siyahi birini öldürür, çıkan isyanda bütün dükkanlar soyulur. Dünyanın hemen her yerinde deprem felaketi hırsızlar için bulunmaz fırsattır.
    Peki ya ölümün kol gezdiği, taş taş üstünde kalmayan, insanların bir lokma ekmek, bir yudum su bulamadığı, Filistin polisinin bile kendi güvenliği olmadığı için görev yapmadığı Gazze’de?..
    Dilerseniz bu sorunun cevabını bölgede uzun süredir görev yapan El Cezire televizyonunun muhabirinden dinleyelim:
    “Açlık, korku ve yıkıma rağmen burada hırsızlık yok. Polis, savcı, hakim bulunmamasına rağmen yağmalama yok. Cinayet yok. Evine dönen herkes bıraktığı gibi buluyor.”
    İşte ben buna, inançlı ve asil bir halkın feraseti derim. Yaşasın Filistin Günü…

  6. Hamas’ın serbest bıraktığı rehinelerin, kendilerine son derece insani ve ahlaki davranıldığına dair açıklamaları Batı dünyasının medya organlarında yansıtılmamaya çalışılıyor ve Siyonist rejimin Gazze’yi 1,5 ay boyunca yakıp yıkarken öldürdüğü 25 bini aşkın sivil insanların yüzde 65’inin çocuk ve kadınlardan oluştuğu gizlenip; sadece ‘7 Ekim Baskını’ sırasında öldürülen 1200 kadar İsrail rejiminin silahlı asker ve vatandaşları için gözyaşı döktürülmeye çalışılıyor.

    Amerikan eski Dışişleri Bakanı -ve şimdiki Blinken gibi Yahudi olan- Henry Kissinger da, 1987-93 arasındaki İntifada (intifâze) Hareketi’nin bastırılması için en geçerli yolun, bu konudaki haberlerin medyada yer bulamaması olduğunu’ ifade etmişti. Yani, aynı taktik.

    Ama az-biraz vicdanı ve şuuru olan milyonlar bütün medyatik gizlemelere rağmen, Siyonist İsrail ve onun hamisi olanların canavarlıklarını dünyaya teşhir ve rezil ettiler, etmekteler. Mazlumane bir şekilde katledilen Gazzeli binlerce masumun feryadını yükseltenleri derin bir saygıyla selamlıyorum.

    Kur’an-ı Kerim’ de, Bakara suresi-62’de (mealen), ‘Yahudiler, Hristiyanlar ve Sabilerden; Allah’a ve Ahiret gününe iman edenler, salih/hayırlı bir amel işlerlerse, onların amellerinin karşılıksız bırakılmayacağını, mahzun olmayacaklarını’ müjdelemiştir.

  7. GAZZE’DEKİ YIKIM VE SOYKIRIMDAN ABD VE BAŞKANI BİDEN Mİ SORUMLU?
    Bu ay bir Lübnan gazetesinin ön sayfasının tamamında Başkan Biden’in yüzü ölü Filistinli çocukların resimlerinin üzerine bindirilerek “Batılı soykırım” manşeti, ile yer aldı. Mısır’da ve bazı Basra körfez ülkelerinde ABD markalarına boykot nedeniyle bir zamanlar cıvıl cıvıl olan Starbucks ve McDonalds mağazaları boş duruyor. Beyrut, Tunus ve diğer Arap başkentlerinde protestocular Gazze’deki şaşırtıcı ölü sayısına duydukları öfkeyi dışa vurmak için ABD diplomatik temsilcilerine yürüdüler ve bazen ABD bayraklarını yaktılar. Ortadoğu’daki hakim olan görüş, savaşı İsrail’in yürüttüğü ancak bunun bir ABD savaşı olduğu yönünde. ABD’nin sağladığı diplomatik koruma ve yüksek teknoloji ürünü mühimmatlar olmasaydı İsrail’in Gazze’de “Hamas’ın kökünü kazımak” için başlattığı ve bir Birleşmiş Milletler yetkilisinin ‘bu hafta tam ve mutlak bir katliama neden olduğunu’ söylediği büyük operasyonu gerçekleştiremeyeceği düşünülüyor.
    Kahire’deki Amerikan Üniversitesi’nden Bakr “Amerika’nın şu anda İsrail’in katliam ve soykırımlarına verdiği körü körüne destek, ABD’nin bölgedeki yumuşak güç kapasitesini menfi yönde etkiliyor. Hiç kimse olanları izleyip de “Sivilleri bombalamaya devam etmemiz gerekir” söylemini kabul edemez.” Bu İsrail’in terörist soykırımcı lideri Netanyahu veya katiller ordusunun üst düzey askeri yetkilileri bile olsa hatta Amerika ve lideri Biden bile olsa kabul edilemez. Gün gelir hesap sorulur inşallah!

  8. İsrail’in, ‘kendini savunma hakkı ‘ bahanesini kanırtarak kullanmaya devam etmek niyetinde olduğu belli. Ancak, dünya kamuoyu, ‘7 Ekim öncesinde neler yaşandı?’ sorusuyla başlayıp, ‘İki Devletli Çözüm’den ne haber?’, ‘Yerleşimci dediğiniz Hırsızların durumu?’, ‘1967 sınırlarına dönülecek mi?’ gibi soruları sormaya başladı bile.

    Filistin’de daha önce neler yaşandığı ile ilgili sorgulamaların, Filistinlilerin vatanlarından kovulması ve 1948’den itibaren yaşananlara kadar uzanması, kaçınılmaz… İsrail’in kendisini var eden Birleşmiş Milletler’in ve Güvenlik Konseyi’nin kararlarına uymama alışkanlığı da bu cümleden.

    Sosyal medyadaki itibar kayıplarını telafi için X’in patronunu İsrail’de ağırlayanlar, büyünün artık bozulduğunun ve ne yaparlarsa yapsınlar, İsrail’in aşağılık bir katil olduğu gerçeğini zihinlerden silemeyeceklerinin herhalde farkındadırlar!..

    İsrail’i yönetenler, yalanların yayılıp gerçeklerin saklanmasında eskisi kadar rahat olamayacak ve Filistin’i yutmayı asla başaramayacaklar!..

    • İsrail’den gelen fotoğraflar, videolar sizi de dehşete düşürüyor olmalı. Gazze’deki katliamla birlikte insanlık vicdanı Siyonizmin ne kadar zehirli bir düşünce biçimi olduğunu gördü. Çocuklara bomba üzerine mesaj yazdıran, Filistinli öldürmek üzerine çocuk şarkısı besteleyen, okullarında “Mescidi Aksa’yı yıkıp, Süleyman Mabedi’ni inşa edeceğiz” diye eğitim veren bir karanlıkla karşı karşıyayız. Bu zihniyet büyüdüğünde 2 yaşındaki kızına doğum günü hediyesi olarak Filistinlilerin evinin havaya uçurulması videosu gönderen binbaşı oluyor, ya da Gazzeli şehit kızın boynundaki kolyeyi koparıp kız arkadaşına, “Sana Gazzeli kolyesi hediye getiriyorum” diye mesaj gönderen askeri ortaya çıkarıyor. Naziyahu emirleri tam da bu zihniyetin bir ürünü, Hamas’ın eline geçeceğine ölsün diye kendi vatandaşını helikopterle tarayan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Bu yüzden bu zihniyetin insanlığa gösterilmesi tıpkı Nazilerin ifşa edilmesi gibi ifşa edilmesi herkesin görevi olmalı. Aksi durumda bu karanlık zihniyet katliamlarını bugün Gazze’de, Batı Şeria’da kim bilir yarın Lübnan’da, Mısır’da, Ürdün’de Suriye’de ve belki de Türkiye’de yapmaya çalışacak. Bugün kendilerine ülke verildiğini sanan ABD’nin kucağında eşik bekçiliği için Türkiye’ye saldıranlar da belki o günler geldiğinde büyük bir pişmanlıkla sığınacak ülke arayacak. O yüzden o günlerin gelmemesi için Türkiye büyük bir mücadele içinde. Bize düşen o mücadeleye omuz vermek, diklenmeden dik durmayı sürdürmek olmalı… Unutmayın su uyur, Siyonizm uyumaz.

      • R. Sahar İsimli bir gazeteci de yazılarınıza benzer yazılar yazıyor.
        Bilin bakalım bu hangi ülkede?
        Bilin bakalım bu yazıları bu gazeteciye kim kaç dolara yazdırıyor?
        Haydi işinizi biraz kolaylaştırayım.
        10.000 dolar.
        Yazdırılan ülke biraz güneyimizde.
        Yazdıran ülkede siyasal İslamcılar işbaşında.
        Bakalım sayın KORU konuyu buraya ne zaman taşıyacak?

  9. HAMAS SALDIRISI ALLAH’IN LUTFU MU?
    Netenyahunun iktidarını pekiştirmesine yaradı mı?
    –Yaradı.
    Başka türlü Gazze bu derece yerle-bir edilebilir miydi?
    –Asla ve kat’a.
    Mısır’ın Hamas saldırısı öncesi ciddi bir saldırı olacağına dair istihbarat verdiklerine dair açıklaması yalanlanabildi mi?
    – Hayır.
    Tam tersine istihbaratın doğru değerlendirilemediği şeklinde “dolaylı bir kabul” şeklinde açıklamaları
    oldu mu?
    –Oldu.
    Birileri de ” Biz normal bir hukuk sistemi içinde istediğimiz tasfiyesi yapamazdık” dedi mi?
    27 Şubat 1933 tarihinde Alman Federal Meclis binası yangını olmasaydı Hitler 28 Şubat 1933 tarihli istediğini 3 ay süreyle gözaltına aldırma yetkisini ele geçirdiği Toplumu Koruma Kararnamesini(günümüzün KHKsı)çıkarabilir miydi?
    –Kesinlikle çıkaramazdı
    Bu durumda biz neyi tartışıyoruz ki?
    O halde:
    –Birilerine “OHAL” gerekiyor.

    • Birbirleriyle kardeşçe yaşaması ihtimal olmaktan çıkan ve dna’sında terör yatan bir gerçek midir Ortadoğu?
      Yoksa her mevsim yeni bir savaşın icat edildiği büyük devletlerin otlağı mı?
      Amerika ve İsrail adlı ejderhanın ağzına dayanan benzin bidonu mudur Ortadoğu? Yoksa kan değirmeni mi?
      Doğar doğmaz ölüme sobelenmiş çocukların mezarlığı mıdır Ortadoğu? Yoksa her türlü kapitalistlerin alışveriş merkezi mi?
      Küresel ısınmanın maşası mıdır Ortadoğu?
      Yoksa silah tüccarlarının kaşesi mi?

      • “Lanetli topraklar” mı?
        Dün bir TV kanalında “lanetli otomobil” mesajı veren bir program vardı.
        1. Dünya Savaşı’nın çıkmasına neden olan suikastta, suikasta uğrayan prensin kullandığı otomobil.
        Daha sonra bu otomobili kullananların da başına değişik musibetler geliyor.
        Bahsettiğiniz topraklar da musibetli mi?
        Ben şu anda Filistinlilere dostane ve samimi bir tavsiyede bulunacak olsam şunu derim:
        “–Ne olur çocuk yapmayın. Siz bu dünyada cehennemi yaşıyorsunuz. Bari çocuklarınız yaşamasın.”

      • Bu coğrafyada İran realite sini kabullenmeyenler kabullenecektir yada, İran kafasıda, uğrayacaktır Osmanlı’nın akibetinin aynısına…!
        (Bunu belirleyecek; sürerse petrol zenginliği veya batının teknolojisinin varacağı son nokta!🤔).
        Çözüm ne? Çaresi? Yapılabilecek ler!!.. bunları ne ben bilebilirim, nede küdüs teki zeytin ağacı🙂.

Yoruma kapalı.