Kendimi bildim bileli Türkiye’nin hiç değişmeyen bir yaz rutini vardır: Ormanları yanar…
Orman yangınlarının da rutini değişmez: Görevi orman yangınlarını söndürmek veya söndürmesi gerekenleri yönlendirmek olan insanlar şaşkınları oynarlar…
Ya yangına müdahalede kullanılabilecek uçaklar yoktur ya da var olan uçakların hangardan çıkartılamamaları için birden fazla mazeret bulunur…
Hemen ardından derhal bir başka rutin devreye girer: Yananların yerine ağaç dikme kampanyaları başlatılır…
Şimdi bunların hepsine birbiri ardına tanıklık ediyoruz: Türkiye’nin neredeyse bütün tatil beldelerini değerli kılan ormanlar cayır cayır yanıyor… Bakanlar olay yerinde, ancak ağızlarından anlam taşıyan cümleler dökülmüyor, şaşkın durumdalar, bu da vatandaşlardan tepki çekiyor… Yangına müdahale için bir yerlerde tutuldukları sanılan uçaklar ve helikopterlerin çoğu görevdışı; yalnızca iki uçak ve birkaç helikopterle dört bir yanda çıkan yangınların hepsine -doğal olarak- müdahale edilemiyor…
Eh, aradan biraz zaman geçsin, sıra ağaç dikme kampanyalarına da gelecektir…
Ülkemizin dört bir tarafı o tür kampanyalar sırasında dikilmiş bebe boyda bitkilerle dolu.
Kasıt?
Öngörüsüzlük ve tedbirsizlik?
Beceri eksikliği?
Hepsi mümkün.
Sonuca bakalım: Bu defa da tatil beldelerimizin etrafını çevreleyen ve bizlerden kendilerine gözümüz gibi değer vermemizi bekleyen ağaçlarımızı, ormanlarımızı yangınlara kayıp vereceğiz.
Tatil beldelerinin bulunduğu coğrafya yazların en sıcak geçtiği bölgeler… Bazı yerlerde hava sıcaklığı yılın bu zamanlarında 40 derecenin üstünde seyrediyor. Hain bir elin kibrit tutmasına gerek bile kalmadan yangın çıkması beklenebilecek haldeyiz.
Kaldı ki, orman arazilerine göz dikmiş hainler de alesta bekliyor.
Yangın çıkar ve söndürülür.
Ancak bizde yangınlar çıkıyor ve söndürülmesi çok vakit alıyor. Arada koskoca ormanlar yanıp yok oluyor.
Neden böyle oluyor?
İklim açısından yangına çok daha az maruz kaldığı bilinen ülkelerde tedbir olarak yeterinden fazla sayıda uçak bulundurulduğunu bizdeki yangınlara bile müdahale etmelerinden biliyoruz. Geliyorlar, becerilerini sergiliyorlar ve geldikleri gibi gidiyorlar.
Bizde yalnızca uçak sayısı yetersiz değil, koordinasyon bozukluğu ve beceri eksikliği de en fazla yangınlar vesilesiyle ortaya çıkıyor.
[Deprem kuşağında bulunan ülkelerdeniz ve sıklıkla can-mal kaybına yol açan sarsıntılar yaşanıyor; o günlerde de aynı sıkıntılar ortaya çıkıyor. Doğayla fazlaca oynanan bölgelerde son zamanlarda sel felaketleri başgöstermekte ve maalesef o konuda da müdahalelerde yetersizlik sırıtıyor.]
Marmaris… Bodrum… Antalya… Didim…
Yangınlar ilk buralarda çıktı.
‘‘Vah vah’’ demekle yetinilecek mi, yoksa sergilenen acziyetin hesabı sorumlulardan sorulacak mı?
Tedbirsizlik yanında beceriksizliğin de?
Daha şimdiden, ‘devletlular’ kullansın diye alınmış son model uçakların sayısı ile yangına müdahale etmek için hazır bekletilmesi gereken uçak ve helikopter sayısının azlığı arasında mukayese yapılmaya başlandı.
Haksız mı bu mukayeseyi yapanlar?
Bugünler için oluşturulmuş Türk Hava Kurumu (THK) gibi kurumların işlevlerini yerine getirememe görüntüsünün de bir sebebi olmalı.
‘Kifayetsiz yandaşlık’ sendromu buna sebep olmasın?
Mazeret üretmede başarılı olmak önemli koltukları elde tutmak için yeterli sayılmamalı.
Her yıl bu zamanların rutini olan orman yangınları, yangınlar çıkınca yetkililerin sergilediği şaşkınlık halleri, yangına müdahale için bir yerlerde hazır tutulması beklenecek uçak ve helikopterlerin sayıca yetersizliği ve üretilen mazeretler…
Rutin bu yıl da değişmedi gibi…
Üzülünecek durumdayız.
ΩΩΩΩ
Artık Akp gibi yalan söylemek diye bir deyim yerleşti dağırcığımıza alıştık anam babam.
“H. Gayret
29 Temmuz 2021 At 22:30
Nurdan abla “Ben şahsen Müslüman bir ülkede doğdum, 47 yaşına kadar ülkemde hep çile çektim, ne dinimi ne cinsiyetimi, nede insanlığımı rahatlıkla yaşayamadım.” demişsin de;
İyi de mübarek bizim günahımız ney burda?
Daha dün ender arkadaşa da söyledim;
özgürlükten anladığınız avrupada olduğu gibi “cinsiyet seçme özgürlüğü” idiyse önden buyrun kardeşim…”
Nurdan abla biz sizin ardahan göle taraflarındaki dünyalar güzeli köyünüzde alis harikalar diyarı tadında bir genç kızlık yaşadığınızı düşünüyorduk ki bu söyledikleriniz kazın ayağının pek de öyle olmadığını gösteriyor ama neyse…
Nihayet çevrenizde dört dönmüş sığırtmaçlar ve nuhun gemisi gibi her milletten, her dilden komşularınızla pek de öyle ideal bir ilk gençlik geçirmediğiniz anlaşılıyor…
Konyada bir aileden 7 kişiyi kayleden zalim. Komşusu çıkmış.
“””Dedeoğlu ailesinin komşusu olduğu ve husumetlerinin 10 yıl öncesine Dedeoğlu ailesinin bahçesine giren bir kedi yüzünden çıkan bir tartışma ve olayın büyümesi üzerine husumete dönüştüğü öne sürüldü. İki aile arasında Ramazan ayı içerisinde iki aile çocuklarının torpil patlatma yüzünden çıkan kavgaya aile büyüklerinin de karıştığı ve her iki ailenin mahkemelik olduğu öğrenildi.
Polisin olay yerindeki incelemeler ve delillerden yola çıkarak sanığın kimliğini tespit ettiği öğrenildi.””””
Fondaş medya bunun kürt-türk meselesine çekmeye, ortalığı karıştırmaya çalışıyor. Siz nasıl insanlarsınız.
türkiyenin her yerinde ormanlık alanlar var, az ya da çok.
lakin bu kanlı terör örgütü pkk nedense gidip ege akdeniz kıyı şeridindeki değerli alanlardaki ormanları yakıyor.
bu enteresan nokta sayın bakanımızın da dikkatini çekmiş olacak ki yanan araziler için buraların imara açılmayacağı ağaç dikileceği beyanını -ya da sözünü diyelim- verdi.
tesadüf bu ya bu sabah gazeteci sevilay yılman da daha önce yanan ve imara açılmayacağı yanan ağaçların yerine ağaç dikileceği söylenen orman arazilerine ağaç dikmek yerine yapılan 5 yıldızlı otelleri açıklıyordu.
Didem hanım ülkemizin orman varlığı almanyanınkinden çok daha fazladır, bilginiz olsun…
Allah bu kadar cahil ile birlikte yaşamak zorunda kalanlara sabır versin.
Yahu bu pkk yaz ortasında ormanları yakiyormiş…
Bizdeki sosyal medyada görevli A…. K…. P…. Trolleri taptıklarının Can suyu olan PKK yi yaşatabilmek için HDP’yi dahı Kapatmakdalaverelerinden dolayı kırk takla atiyor.
Son 10 sendir deveyi hamudu ila yutmak için durmadan terörör ve terörist üretiyor.
ABD ve Canadada bu mevsimlerede büyük orman yangınları oluyur.
Tabii bu yangınlar sebepsız çıkmiyor. Sigara içen birisi yanan izmareti arabada dışarı atsa bir kaç dakada sonra yangın çıkar, cam parçası dahi otlak alana düşse güneşin sicağı ile otları yakmaya başlar.
Yangınlar genelde sorumsuz ve bencil insanların vurdum duymazlığı nedeni ile çıkar.
Buralarda çıkan yangınlara devlet mudahale eder onu bunu suçlamaz, ve her zaman TV lerde sorumsuz bencil insanları şunu bunu yapmayın diye uyarır.
Bizdeki gibi suçlu aramak yerine Yangınları ve doğal felaketleri en az zararla atlatmak için bizimkolerin köle yerine koyulan halk gibi değıl. Onların amirleri olan halka karşı sorumliklarını yerine getirir.
Kanada Başbakanları’nın olsun ABD başkanlarının olsun, Devlete ait olan tek bir konutta ikamet ederler.
Bizdekiler ne yaparlar?Ormanları keserek yandaşa peşkeş çeken, ummet lideri’nin yaptığı gibi kendisi ve ailesine her köşe başinda villalar ve saraylar yapamazlar! Ve yapmayada cesare edemezlet. hesap amirleri olan sıradan halka yutturabilecek yetkileri youk..
Bu troller o kadar azıttılarkı dünyanın her yerini ve her ortamını pislemek için 24/ 7 görev başındalar.
21 ilde aynı anlarda çıkan 71 yangından 57 si kontrol altına alındı 14 yerde çalışmalar devam ediyor.
Yakınlarını, evini, bahçesini , tarlasını, ağaçlarını kaybeden herkese gecmis olsun.
Türkiyenin ciğerleri yanmış, kan agliyorken,
oturduğu yerden Fondaş medyanın yalanlarinı takip eden, sosyal medyada siyasi rant elde etmeye calısan, yapılan çalısmaları görmezden gelen, fitne cikarmaya çalısan kişi ve kuruluşlara rağmen,
Topyekün yangınla mücadele eden tüm ekiplerin Allah yardımcısı olsun. Dualarimiz sizinle.
duaya biraz da gözyaşı katabilirsen inandırıcı olacak, ha gayret.
Şunu unutmuşum. Allah fitnecilere fırsat vermesin.
Amin…
yangın söndürme uçağı yok, sadece bir tane helikopter mi var?
4 tane yeni yangın söndürme uçağı alındığı haberlerini, thy bünyesinde eski uçaklarla birlikte 10’un üstünde yangın söndürme hava aracı işletmesinin genel müdürlüğüne atanan emekli asker yeni eski demeden uçaklara uçamaz raporu hazırlatıp hurdaya ayırdı, yenileri nı de ikinci el hurda olarak sattı haberlerini daha dün gibi hatırlıyorum sanki. bir arşive bakmak lazım neymiş ne olmuş uçaklara. emekli asker genel müdür niye böyle bir şey yapmış acaba ormanları yatmak için mi yoksa?
Aynı delikten defalarca geçmek diye buna denir.
Yıllardır ülkemizde yangın çıkar, yetkililere bakarsan sanki ilk defa çıkıyormuş gibi şaşkınlar. Nasıl deprem ülkesi isek aynı şekilde orman yangınları ülkesiyiz bunu yetkililerimiz hala öğrenemediyse söylenecek söz kalmamıştır.
Depremler için önlem alındığı gibi yangınlar için neden hazırlık yapılıyor mu? Yoksa bu işte de bir iş mi var?
Yıllardır çıkan bu orman yangın alanların akibetini bilen var mı?
Evet bazı yerlere yenileri dikiliyor ama imara açılan var mı?
Özellikle turizm bölgelerinde yanan alanların akibeti ne durumda?
Şimdilerde unutulan bir konu var Salgın
Bütün hızıyla devam ediyor Neden önlem alınmıyor.
Eylül gelecek okullar açılacak vakalar tavan yapacak okullar kapanacak
Aç-kapa açıyorum kapatıyorum Art……
Yazık çok yazık nice nesiller kaybediyoruz bunu eğitim kurumda çalışan ve öğrenci velisi olarak söylüyorum nesiller gidiyor neden gidiyor birilerinin cebi dolsun diye.
Önlem için tam zamanı şimdi neden önlem alınmaz yoksa bu işte de bir iş var
Çok şüpheci olmak istemezdim ama bütün yollar aynı noktaya varıyor.
Murat Muratoğlu yangın söndürme uçağı tartışmasına öyle bir örnek verdi ki:
“Arabada yangın söndürücü olmadan muayeneden geçemiyorsun, Ülkende yangın söndürücü yok!” ifadelerini kullandı.
Herkes birbirini suçluyor. Orman yangınları çıkıyor söndürülüyor can kaybı yok deniliyor. Peki o güzelim hayvanlar can değilmi. Börtü böcek kaplumbağa nice hayvanlarımız yok oluyor. Ağaçlarımız yok oluyor ne olur buna bir son verilsin. Hiç değilse ormanlarımıza yazın 7/24 nöbetçi bekçiler gözcüler dikelim. Mangal yapmayı tamamen yasaklayalım. Elini kolunu sallayan ormana öyle giremesin. Sıkı tedbirler alınsın. “GELECEĞİN İÇİN DOĞAYI KORU VE YAŞAT.”
Sevim hanım türkiyede hiçbir ormana elinizi kolunuzu sallayarak giremezsiniz, ateş yakamazsınız, ağaç kesemezsiniz en geç yarım saat içinde enselenirsiniz! Ancak profesyonel bir kundakçı yırtabilir…
Hemen hemen her gün , ya savunma veya içişleri bakanlığınca ,terörle mücadele konusunda açıklamalar yapılır ; günlük , haftalık , aylık veya bir kaç aylık sonuçlar verilir, kaç teröristin
‘etkisiz hale ‘ getirildiği belirtilir. ( Neden öldürüldüğünden bahsedilmez, orası belli değil !)
Zaman zaman da MİT devreye girer , sınır ötesi hava harekatıyla teröristlerin inleri başlarına geçirilir !
Amma ve lakin kendi vatanımızda, kendi ülkemizde , kendi topraklarımızda , kendi şehirlerimizde de bu teröristler , üç günde tam 27 ilde ve 58 noktada ormanlarımızı ateşe vererek bizim başımıza geçirirler !
ALLAHIM SEN BİZİM AKLIMIZA MUKAYYET OL !
Cümleten geçmiş olsun!
Yav yandaslik olur olurda bu kadarda olmazki neymiş efendim Erdoğani darbeyle indiremediler yangın ćikararak indireceklermis. Hay sizin aklınıza mantiginiza AKP surulerinin bu aralar her ortamda konuştukları konu bu. Koskoca ülkede yangına müdahale edecek ucak sayının bir elin parmak sayısı kadar bile yokken adamlar bu yangınardan bile nasıl sıyrılıp oy devsirebilirimin peşinde, birilerini mağdur gostermenin pesinde gerçektende yangından mal kaçırmak demek buymus.Halimize gulermisin aglarmisin
Artık o darbe atlatmış bir Başkan. Ne yapsa yeridir. Bütün olumsuzluklar da ona yapılmış darbe sayılır. Ölene kadar da milletin tepesinden inmez.
Ama kazın ayağı öyle değil. İlk seçimde tepetaklak gidince neye uğradığını şaşıracak. Artık gitsin Londra mahkemelerine, alabiliyor mu alamıyor mu? Millet her kuruşun hesabını tek tek soracak.
Suriyeli Yasmin Nayal, Bahçeşehir Üniversitesi’den birincilikle mezun oldu.
Lisans eğitimini Yeni Medya bölümünde tamamlayan Nayal, Psikoloji Bölümü çift ana dal programını da başarıyla tamamladı.Aynı zamanda Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde yan dal yaparak eğitimine devam eden Nayal:
“Birçok kişi Suriyelilere maalesef yanlış gözle bakıyor. Her yerde farklı insanlar var. Kötü insanlar da var, iyi insanlar da başarılı insanlar da var, başarısız insanlar da. Bir kişi görünce onun nereli olduğuna bakmayın, onun ne yaptığına, nasıl konuştuğuna, onun kim olduğuna bakın. Çünkü herkesin farklı bir hikayesi, farklı bir düşüncesi var.
Türkiye’ye çok teşekkür ediyorum çünkü Türkiye olmasaydı ben burada olamazdım. Burada okumak gerçekten çok zevkli. Umarım ileride Türkiye’ye bir iyiliğim dokunmuş olur.”
Fondaş medyayı takip ettikleri için zannediyorlarki devlet kurumları yan gelip yatıyor. Hiç olmazsa yangınla mücadele eden görevlilere saygınız olsun biraz.
Pkk fondaşları sevinçten çılgina dönmüs durumda. Sizi gidi ateşin çocukları sizi. Onca insan, hayvan ve ağaçlari katlettiniz. Sizi yeriniz hazır. Ateş neymiş o zaman anlarsınız
28-30 Temmuz yangının süreci, 71 orman yangını ne yazık ki çıkmış vaziyette. 57’si kontrol altına,14 yangının kontrol altına alma çalışması sürüyor. Olumlu istikamette gelişme söz konusu.
45 hekikopter
6 uçak
Bütün bölgelerde ihalar
1080 arazöz
280 su tankeri
2270 ilk müdahale aracı
660 dozer ve iş makinesi
10550 yangın işçisi
6440 orman muhafaza memuru
4410 teknik ekip
Kızılay ekipleri
Afad ekipleri
Belediye itfaye ekipler
Emniyet ekipleri
Gönüllü kuruluşlar
Yerel halk.
Jandarma,asker
Gönüllüler
Bütün bakanlar orada
Emniyet ve mit olayları soruşturuyor
topyekün mücadelede.
Sosyal medyadaki fırsatçılar iş başında olayları köpürtmekte.
Diyor ki ” ne farkeder ha pkk başlatmış ha başka şey”
Sen git biraz tatil yap. Millet aç aç.
Sen bunlarla turşu kur Fatih , bir de fotoğraflarını çerçevelettir ve yanan ormanlarımızın giriş kapılarına astır, baktıkça teselli buluruz canım kardeşim !
Sana bir de şunu sorayım ; bu saydıkların söndürmeye uğraşıyorlar , peki korumakla görevli olanlar nerede ve kimler , onları da bir sayar mısın !
Ha Gayret!
Reise 10 uçan saray daha alırsak yangınlar kendiliğinden sönecekmiş.
Çavuşoğlu İBAN vermiş. Pamuk eller cebe.
Cübbeli Ahmet, ormanların yakılmasıyla ilgili terör örgütü PKK’yı sorumlu tuttu ve ormanları yakanların idam edilmesini istedi: tviter hesabında: “İslâm’a göre orman yakmak gibi yeryüzünde ifsâdın cezâsı îdamdır! Kur’an dışı cezâ sistemiyle biz bu vatanı koruyamayız. Allâh-u Teâlâ, bütün bunları düzeltecek nizam-ı intizam nasip eylesin. Âmîn!”
Her yıl yanan ormanlarımızın yanma sebebi, başka alanlarda da rutin yangınlara sebep olan asıl büyük bir yangın olmasın!
Her yıl, ekonomide yangın yaşar ülkemiz. Fiyat ayarlaması, “değerleme oranı” adı altında sürekli zam yağmuruna tutuluruz…
Her yıl (bazı bir kaç yıl istisna), paramız yabancı paralar karşısında değer kaybı yangını yaşar, paramız pul olur…
Her yıl, enflasyon sürekli artar; enflasyon tespit sepeti kalemleri arasına tenis topu, acı biber, hasta bezi v.s. sokularak enflasyon yangını gizlenmeye çalışılır…
Her yıl, adalette yangın yaşar ülkemiz; yeni yasalar düzenlenerek, yeni yargı kurumları ihdas edilerek; yargıçların yeri değiştirilerek, görevden alınarak, yeni yasama yılında yüksek perdeden nutuk atılarak adaletteki yangın gizlenmeye çalışılır…
Her yıl, yasama yılı açılışında nutuk atılarak TBMM’de, “milli iradede” yangın yokmuş gibi yapılır…
Her yıl, milli eğitimdeki yangın, eğitim yılı başında kutlamalar, demeçler, projelerle saklanmaya çalışılır…
Her yıl, PKK terör yangını, şehit ve leş sayısı rakamlarına boğularak terörün bittiği savı işlenir…
Her yıl, komşularımızla yaşanan yangın milli, hamasi, kahramanlık nutuklarıyla, maliyeti ve sorumluluğu da onlara atılarak devam etmesinde bir beis olmadığı zannı uyandırılır…
Her yıl, cinayetler artarak devam eder ülkemizde; kadınlar, çocuklar öldürülür, taciz edilir, bir kaç duygu dolu demeçle yangın soğutulmuş gibi olur…
Her yıl, basın yalan yazar, yalan söyler ülkemizde; halkın haber alma hakkını ıskalar, zenginin, güçlünün, nüfuz sahibinin, iktidarın yalakalığına soyunarak basın hürriyeti ve haber alma hakkı alanındaki yangınına körükle gider…
Her yıl, hasta sayımız artar; hastaneler kurulur, sağlık görevlileri sayısı artar; tıbbi malzemeler ithalatında patlama yaşanır; hastalıkların artış nedeni, sebepleri ve önleyici sağlık tedbirleri alınmaz, sağlık alanındaki yangın alev alev devam eder…
Her yıl, istihdam da, genç nüfusun işsizlik sorunu katlanarak artar; çözüm olarak mesleki-eğitim alanlarına münhasır yeni iş alanları açılacağına, güvenlikçi yaklaşımla gençler, polis, uzman çavuş, uzman onbaşı, paralı asker, Geçici(!) Köy Koruyucusu v.b. alanlara yığılarak istihdam edilir, ama; genç işsizlik yangını kor olur yanmaya devam eder…
….
(v.s) … (v.s)…
Her yıl, ülkemiz, uluslar arası indekslerde alt kademelere düşer…
İnsan hak ve hürriyetleri, basın özgürlüğü, Kredi notu, Demokratikleşme indekslerinde alt sıralara düşer; buradaki yangın da devem eder.
Ülkemizde her alandaki yangınlar devem ediyor, alev alev, kor kor.
Alttaki soru da bir milyon dolar değerinde bir soru aslında. (yazıdaki bu sorusuna Sn. Koru neden değer biçmemiş ki?)
Soru şu: ‘‘Vah vah’’ demekle yetinilecek mi, yoksa sergilenen acziyetin hesabı sorumlulardan sorulacak mı?
Sorumlu?..
Hesap sormak?..
İstifa?..
Etik?..
Ahlak?..
Erdem?..
Edep?..
Lütfen hiç kimse işi getirip Müslümanlığa, İslamiyet’e, sağcılığa, solculuğa, muhafazakarlığa dayandırmasın. Tabi ki hepsinin de bir etiği, ahlakı var…
Asıl temelde, insaniyette, insanlığında etik, edep, ahlak; haksızlığa başkaldırı, hesap sorma/hesap verme, zulmü tel’in yoksa…
Her alanda yangınla karşılaşmaya, yanmaya devam edeceğiz.
Ülkemizdeki rutin orman yangınlarının da sebebi, diğer toplumsal yangınlarda olduğu gibi fert fert, meşrep meşrep, neslimizin içinde için için yanan insani, ahlaki, manevi yangınlardır.
Hasan bey en fazla 2 yıl içersinde yanan arazilerde boy veren binlerce tombul çam fidanlarını görebilirsiniz; panik yok:)
Ülke olarak artık bu çam ağacı ve çam ormanı sevdasından vazgeçmemiz gerekir. Bu kadar kolay tutuşan ve benzin dökülmüş gibi yanan başka bir ağaç türü yok. Hiç olmazsa akdeniz bölgesi ve kıyı Ege’de çam ormanlarından vazgeçelim. Yaban hayatına da en küçük bir katkısı yok. Akdeniz bölgesinin kendine has meşe, dikenli meşe (kesme), keçi boynuzu, sandal vb. bir sürü ağacı türü var. Yüksek kesimlerde muhteşem ladin,köknar ve ardıçlar yetişir. Bunların bakımlı ormanlar olmasına izin vermeyip niye ille de çam ormanı yapıyoruz?
Kendi bölgem, Amanos dağlarının kuzeyinde çok güzel meşe, kayın, gürgen, kestane ve hattı fındık yetişir. Yaban hayatının gelişmesine de çok büyük katkıları vardır. Üstelik hepsi de yangına daha dirençlidir. Ama biz tutturmuşuz ille de çam ormanı.
Buyrun size çam ormanı.
Yangınla mücadele kısmına hiç girmiyorum. Bir hafta sonra herşey unutulur, eski hamam eski tas devam eder.
Saygılarımla,
Alper bey çok güzel/önemli bir konuya değinmişsiniz;
evet akdeniz ikliminin doğal bitki örtüsünde çam ağaçları baskındır ama dediğiniz gibi diğer ağaç türleri de yaygındır ve ağaçlandırma çalışmalarında özellikle çam yerine bahsettiğiniz yine akdenizli diğer ağaç çeşitlerine öncelik verilse süper olurdu…
Kıymetli yorumunuz için teşekürler, daha sık uğrayın lütfen!
bizim köyün ormanlarını yakalım o zaman alabildiğine çam ağacı dolu ormanlarimiz, neredeyse başka ağaç yok çam ormanında. doğal çam ormanı, sonradan dikme değil.
Çam ormanları da ekosistemin bir parçasıdır. Tabiatın dengesi içinde çam ağacının ayrı,kayının,ardıçın,köknarın vs ayrı ayrı vazifeleri,denge değerleri vardır. Ülkemizin de tabii örtülerinden olan çam ormanlarının başka ağaç türlerinden oluşan ormanlarla değiştirilmesi halinde tabii dengenin ne ölçüde bozulacağını kestiremeyiz. Olması gereken sorumlu insanlar olarak bizlerin tabii denge içindeki her varlığı kendi denge değerlerini gözeterek koruyup,kollamamızdır. Kabahat çam ağacında veya çam ormanlarında değil,tedbirlerini gözetmeyen ve tabiat içindeki her varlığa kendi değerlerini vermeyen insandadır.
https://www.egeorman.org.tr/ormanlarin-faydalari.aspx
” • 40 kişinin bir saatte havaya verdiği karbondioksiti yetişkin bir çam ağacı 1 saatte oksijene dönüştürür.
* 1 Hektar çam ormanı havadaki 36.4 ton tozu süzer.
* 1 Hektar çam ormanı yılda 30 ton oksijen üretir.”
* çam ağacının çok daha farklı faydalarının olduğu da elbette izahtan varestedir.
Kemal bey’in dostları ormanları yakıyor. pkk terör örgütüne bağlı ateşin çocukları adlı çete ormanlarımızı yaktı. Orman yangında amaç Türkiye’yi kafeslemek! Detaylar için Ergün Diler’in Takvim’deki yazısına bakılabilir.
Her şeyde bir suçlu aramak sevdamız ne zaman bitecek, tamam hadi her yıl Kemal’in dostları orman yakıyor da hükümet her sene aynı tuzağa nasıl düşüyor bide onu yazsanız… ( Niçin yangın müdahale uçağı alınmaz mesela)
aslında “Kemal’in dostları” ifadesinin doğruluk payı olabilir, çünkü orman yangınlarında bütün siyasi partilerin göz yumması var. özellikle İlgili beyediyeler ve o belediyelerin meclislerini dolduran siyasi partilere mensup meclis üyeleri göz yummasa bu yangınlar çıkmaz, şüphelilerin üstüne gidilir ama baş şüpheli kendileri olunca kim ne diyecek. ucuz arsa, arsalar üzerine inşaatlar yapılana kadar kaç kişi nemalanıyor bu orman arazilerinden. tabi en büyük pay arazinin son sahibi inşaat firmalarının. İnşaat firmaları da siyasilerin sahipliğindeyse değmeyin keyiflerine. yakın yıkın bu memleket sizin nasıl olsa kime ne.
acaba düşman işgal etse o ormanları yakar mı? bir gavura rastlarsam ilk soracağım soru bu olacak.
Hadi diyelim yangınlarda sabatoj var.
sen hükümet olarak bunun için ne önlem aldın.
Neden koca ülkenin yangını söndürmek için uçağı yok. Kiralık 3 uçak var.
Ama bilirsiniz ikide bir buraya gelip iha yapıyoruz diye övünmeyi bilirsin.
Bir Uçak 25 milyon Euro.
Bir yangın söndürme uçağı 25 milyon Euro.
Kuzey Marmara otoyolunun “ek maliyeti” 2 milyar 186 milyon dolar.
Bu günkü Euro/Dolar pritesi 1,1885
Yani bu ek maliyet Euro cinsinden 1 milyar 839 milyon Euro ediyor
Yani bu ek maliyet ile ” 73 adet ” yangın söndürme uçağı alabiliyoruz.
Kiralamayı falan geçiniz.
Zaten her sezon-yıl için “6 adet” kiralama ihalesine çıkılıyor.
THK nun elindeki uçakların kapasitesi 4900 litre imiş.
Orman Bakanlığı şartnamesi 5000 litre olduğu için THK ihalelere giremiyormuş.
Aradaki fark ta sanki fiyat etiketi gibi.
Şartnameyi hazırlayanlar THK uçaklarının kapasitesini bilmiyorsa neyi biliyor?
Bunu bilmiyorlardı kendi ad ve soyadlarını dahi bilmiyordur.
Bir tek kepek ekmeyi bildiklerini biliyoruz.
2016 yılına kadar 168 ayda İhale Kanununda 169 kez değişiklik yap, sonra da Kanunu çöpe at.
Konu Orman yangınlarını söndürmeye gelince şarttan vs.den bahset.
Bir telefonla Bakanı ve THK başkanını çağırıp ” bu işi halledin” demeye Anayasının değiştirilemez maddeleri mi engel oluyor?
Diyarbakır Barosu’da Kılıçdaroğlu: “Barikatları kuran arkadaşlar, lütfen barikatları kaldırın” demişti.
Kılıçtaroğlu’ndan “Ateşin çocukları insiyatifi” Pkk uzantısına da benzer bir çağrı yapmasını bekliyoruz.
“Çocuklar kibritle oynamayın” gibi.
Milletin, güçlendirilmiş parlamenter sistem geri gelsin diye bir talebi yok. Başkanlık sistemini anlamayan, sistemin gerektirdiği hıza ayak uyduramayan çok. Erken seçim, toplumun gündeminin dışında. Zaman, çalışma zamanı. Cennette yaşıyoruz. Kıymetini bilelim.
Hay Allah, bende 25 yaşındakı çocuk Ormandaki yangını söndürenler içmeleri için su götürmüş dumandan zehirlenip õlünce O yangını Cehenem ateşi zannetmiştım… Demekki o cehenem yangını değil Cennetmış.
Evet, Ummet ve dûnya liderimizin sayesinde! Şu an Türkiye top yekün Alevler içerisindeki Cenneti yaşiyor.
Reis çok zekalı birisi! Türkiyeyi cennet alevleri ile yanıp şahlanması için Allahın Lütfünden sonra uçakların sõfõrlerini top yekün, zindana atmasının nedenide Ülkeyi cennete çevürmekmiş.
vay anasını ne yorum ama.hızmış.cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin yarısı çıkarılan kararnameleri düzeltme kararnamesi.
ne hız değil mi.
ama sizin gibi iktidara sırtını dayayıp üç beş yerden maaş alanlar veya ihale aracılığı yapanlarında iktidara bir hizmeti olacak tabi.
kusura bakma birader üç beş cümle ile bu hizmet olmaz.
mamanı haketmek için biraz daha gayret sarfetmelisin.inandırıcı olamıyorsun.
şahsen ben sistemin hızına ayak uyduramıyorum,
nisan 2017 dolar; 3,65 tl
temmuz 2021 dolar; 8,41 tl…
2017 de 10 tl ye aldığım kitap şimdi 45 tl civarında.
yalakalık yaptığım için dolar üzerinden hesabıma para yatmıyor,
ya da birilerine aracılık edip milyon dolarlar üzerinden komisyon almıyorum,
evet, sistemi anlamadığım için olacak sistemin hızına da ayak uyduramıyorum.
İsmail Saymaz 27 Agustos 2019 twiti:
Kendilerine ‘Ateşin Çocukları İnisiyatifi’ adını veren PKK’nın orman yakma timi, ağustos ayında meydana gelen bütün yangınları üstlenmiş. Meydanlarda canlı bombalar patlatan bir örgüt, orman yakmaktan mı utanır? Hoş, şimdi bu tweetin altında bu sabotajları savunan çıkacaktır.
“nuceciwan” adlı site
11 agustos-24 agustos tarihleri arasindaki yaptıgimiz eylemler başlığı altında bir liste yayınlamıştı.
https://mobile.twitter.com/ismailsaymaz/status/1166229947020730368/photo/1
10 Ekim 2020 deki hatay yangını ile ilgili ‘Ateşin Çocukları İnisiyatifi’ twitirda (şimdilerde kapalı) hataydaki kutsal ateşi selamliyoruz
https://mobile.twitter.com/muratagirel/status/1314882666924257281/photo/2
dün haberlere gözüm ilişti de doğru mu hatırlıyorum türkiyenin 3 yangın söndürme uçağı varmış, yunanistanın 30 dan fazlaydı.
her yaz yangınla özellikle orman yangınlarıyla mücadele eden bir ülkenin yeterli yangın söndürme uçağı olması gerekmiyor mu yani?
cumhurbaşkanımızın hangarı pahalı uçak dolu, ama yangın söndürme uçakları başka ülkelerden kiralanıyor öyle mi?
bir ortadoğu klasiği daha…
bir gelişmemişlik klasiği daha…
bir düşünsel zafiyet klasiği daha…
katar emirinin bir düzine yangın söndürme uçağı hediye etmesi için ne yapmak lazım acaba???
bu orman yangınları bir terör eylemidir.
ülkemizin varlığına bütünlüğüne tehdittir.
amma ve lakin ranta dayalı hiç bir eylem suç kapsamına girmiyor ne yazık ki.
hele kıyı şeridindeki kıymetli ormanlık araziler.
sorsalar seni en çok ne üzer diye?
orman yangınları derim,
ağaçlara hiç kıyamıyorum.
2 yıl önce bahçemdeki ulu bir fenix ağacıma böcek geldi, çok uğraştık, ne yaptıysak kurtaramadık, hala yasını tutuyorum.
Didem hanım öncelikle başınız sağolsun; eğer izmirde yoksa bile istanbulda yakınlarda tigem in fidan çiftliklerinden birine uğrayın, bikaç çeşit ağaç/fidan alıp dikin bahçeye gitsin…
Eveet Fatih bey buyrun.
Sertel, Türk Hava Kurumu’nun uçaklarının yangına müdahale etmemesine ilişkin şunları söyledi:
“Şu anda THK’nın hangarlarında 6 uçak bulunuyor. Bu 6 uçağın 2’si bakıma muhtaç ama 4’ü su doldurulup hemen müdahale edebilir. THK kayyuma geçtikten sonra pilotların iş akitleri feshedildi.
O noktada sıkıntı var. Bu uçakları kim kullanacak. Yangın uçağını kullanmak için özel bir eğitim gerekiyor. O pilotlar şu anda yaşıyorlar ve buradalar ama iş akitleri feshedilmiş durumda. O uçakların mutlaka kullanılması lazım. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli o uçakların uçmadığını iddia ettiği noktada 2019 yangınında uçaklar havalimanında su dolu olarak hazırdı. O zaman da bu uçakların kaldırılması için uğraş vermiştik fakat sustu ve konuşmadı.
Şimdi Rusya’dan iki tane uçak kiralamışlar. 15 helikopter var diyorlar. Helikopter uçak gibi değil. Şu anki uçak 25 ton su alıyor ve köpüklü su bırakıyor. Ateşle olan teması kesiyor köpük. Helikopterdeki su onu yapamıyor.
Onun için her yerde çıkan yangına iki uçakla nasıl başa çıkabilir.
Akıl sır ermesi mümkün değil. Türkiye yakılıyor. Bunlar da seyrediyorlar. Çok üzücü bir tablo var.
THK uçaklarını uçmaz olarak adleden bakan yalan söylüyor. THK’nın bütün yöneticileriyle görüştüğümde ki görevden alındı onlar. Uçaklar hazır noktadaydı.
Bunlar Ruslarla anlaştılar ve Türkiye’nin ormanlarını onlara emanet ettiler.
2009-2019 arasında THK’nın 5 uçağı kullanılıyordu ve bu kadar büyük yangın ve felaket yoktu.
Şimdi siz müdahale etmezseniz yangına her tarafı yakar geçer.
13 uçak için para ayırmışlar Saray’a. Saray için uçağa para var ama Türkiye’deki yangınlar için yok.”
Kurban ve kurban derileri toplayan THK 2019 yılı için yapılan ihalede 1 saatlik uçuş ücreti olarak 71.500 TL teklif sunmuş.
2019 yılında yapılan helikopter ihalesinde bir saatlik ücret için en düşük teklif 26.250 TL olarak verilmiş.
Orman Fakülteliler Derneğinden (ORFAMDER) yapılan açıklamada, helikopter kullanımının öne çıkan nedenleri sıralandı. Buna göre, Türk Hava Kurumuna (THK) ait uçakların bir saatte yalnızca 8 ton su atabildiği vurgulanırken, helikopterlerin ise aynı sürede 20 ton su atabildiği ifade edildi. Ayrıca, THK uçaklarında ton başına maliyet 8 bin 900 lira olurken, helikopterlerde ise bu rakam bin 300 liraya düşüyor.
Madem THK uçakları uçurabiliyor. Bu kadar kurban ve deri topluyor. Desinler biz bu yangınlar için gönüllü yardım etmek istiyoruz. Öyle bir şey demışlerde bakan engel mi olmuş.
THK’ na çağrım uçakları kaldırabiliyorlarsa, insiyatif alsınlar. Türkiye ye yardım etmek istiyoruz.
Tısss..
Pakdemirli, THK uçaklarıyla ilgili “Bizim THK ile sorunumuz yok. Bu uçaklarla ilgili problem var. Bu uçak, uçabilecek kapasitede değil. Uçsa bile performans verebilecek kapasitede değil.Hala çıkıp 50’lerin 60’ların uçaklarını kullanmamızı isteyenler var. Biz helikopterlerimizle bunların kat kat fazlası suyu taşıyabiliyoruz. Biz ne uçurduğumuzla değil yere ne kadar su bıraktığımızla ilgileniyoruz. Bu anlamda bir eksiğimiz yoktur.”
Hala antikacı dükkanı gibi 1960’lardan kalma uçakları kullanalım tarzı açıklama yapılıyor.”
“Burada devletin tüm kurumları var. Maalesef bu konuyu istismar etmeye çalışıp uçaklar üzerinden bir şey söylebilir miyiz diyorlar.
yangınları pkk çıkarmış,
tarla açmak için köylü çıkarmış,
kamu arazisini peşkeş çekmek isteyen açıkgöz çıkarmış,
piknik yapmak isteyen turist çıkarmış
ve ve ve…
ne farkeder?
her yıl milyonlarca m2 kül oluyor değil mi?
birileri oralara lüks oteller yapıyor değil mi?
uçakmış, helikoptermiş
ne fark eder?
yangını söndürecek yeterli ekipmanın var mı?
yok değil mi?
milletin parasıyla gereğinden fazla lüks uçak alındı hangarında bekliyor, ama yangınlar için yeteri helikopter alınmadı, kiralamakla ve tabii kimbilir hangi komisyonlarla uğraşıyorlar, durum son derece net, uçaklar üzerinden söylenecek tonla şey var, kimsenin …miyiz diye uğraşmasına gerek yok. sen fakirleş, onlar zenginleşsin, onlar lüks uçaklarda gezsin, komşuda 38 olan uçak sende 3 tane olsun, o ağaçlarını kurtarsın ülkemin ağaçları yansın, kaynakları kurusun.
bunu da yana yakıla savun,
ayağa kalk alkışla…
tavsiyem yorumların sonuna biraz ayet ve hadis ekle de millet neşesini bulsun.
Sen boşver bunları dolar euro kaç oldu
“sen boşver bunları”
neyi boş verelim ya da
ben neyi boş vereyim mesela?
hayatını kaybeden insanlarımı,
evini kaybedenlerimi,
yanan milyonlarca m2 alanı mı,
milyonlarca ağacı mı,
duymadığınız üzüntü ve endişeyi mi?
almadığınız önlemleri mi?
neyi köpürtmeyelim mesela?
1000 küsur odalı sarayları mı,
dünyanın en pahalı uçaklarından oluşan filoyu mu,
dünyanın en pahalı arabalarından oluşan filoyu mu,
yazlık sarayları mı,
astronomik rakamlara ulaşan harcamaları mı?
asgari ücretlilerden alınarak…
90 milyona yakın insanın parasının israfa harcanıyor olmasını köpürtmeyelim istiyorsun yani.
dolar/euro kaç oldu?
dolar; 8,42
euro; 9,99
sterlin; 11,71
milletin aç aç olmasının hiç rahatsız etmediği açık,
belki bilakis…
peki, bu tabloya bakıp
arlanıp, utanıp, üzülüyor musun
yoksa
dolar artınca servetim/gelirim arttı diye keyifleniyor musun???
onu tam bilemedim.
ama dolar/euro kaç oldu ne zaman istersen sorabilirsin,
üstelik sterlin bonus, benden…
Yunanistan 132000 kmkare 38 uçak
Türkiye 784000 kmkare 3 uçak
13 makam uçağı var, 3 yangın söndürme uçağı var, makam uçakları tiko para alındı, söndürme uçakları kiralık… Ciğerini bildiğimiz medyamız hala “ciğerimiz yandı” diye manşet atıyor!
Yangın söndürecek uçaklarımız için bir yetkili şöyle demişti:içinde motor olmayan uçak var!
-motor arızalı yada çalınmış! Olabilir mi ? Bunu tespit etmişlerdir herhalde ama söylemeyi unuttular sanırım?
-bence bu tür durumlar xxx bütçe lazım oda bugün lazım.. demişler dir. Hökümette para yok! Demiştir.
-herşeye para bulunur buna bulunamaz.
Veya istenen para ile yarısı kadar yeni filo kurulur, onada kanun yetmiyor diyeceemm,
Kendim bile inanmadım?
-Her neyse, yetkililer bizden daha iyi bilir herhalde!
Ama şunu da ben bilirim:
Senin 35 ‘in 60-70’in, 400’ün hatta soyrus uzay mekiğin olsa tramp yada potin uç böceğim uç demeden uçamaz!
Fakat, sanırım Atatürk zamanının bir faydalı ürünü! Olduğu için kimse bunun kıymetini bilemez.?
Çünkü senin uzay mekiğin çalışmazsa bile bu planörler çalışır!
Ya Allah bismillah demek yeterlidir!
(Belki yabancılar bu özelliğinden dolayı sevmeyebilirler!).
Bir yanda “Suriyeliler giderse ekonomi çöker, onlar ayakta tutuyor, sanayi batar” diyen Özhaseki, Aktay gibi AK Partililer var.
‘Delik deşik, kontrolsüz, sonuna kadar açık kapı’ politikasını haklılaştırayım derken kaçak işçi çalıştırılmasını, ucuz emek sömürüsünü savunduklarının farkında olmayanlar…
“Ensar zannettiklerimiz köle tüccarı çıktı”
Komşumuz Yunanistan yangın söndürme için 38 uçak kullanırken biz neden sadece 3 uçakla bunu yapmaya çalışıyoruz’ ?
Gün geçtikçe sorunlar, fakirlik artacak artık ekmek alamaz duruma geleceğiz.
Rutin değişmez. Ne gördük, “Eski tas, eski hamam” …
Bir gün de rezaleti olmayan bir güne uyanıyorum diyorum. Yok olmuyor. Her gün ayrı bir rezalet. Her gün katmerlenerek giden rezaletler silsilesi. Hız kesmeden, ara vermeden. Adaletin bu mu dünya!
Üstüne de burada uçuyoruz, kaçıyoruz diye üfüren trol sürüsü. Rezaletlerden rezalet beğenin.
Ender bey bu daha başlangıç sanki, baksana yukardan ismail arkadaş ne diyor:
“Gün geçtikçe sorunlar, fakirlik artacak artık ekmek alamaz duruma geleceğiz.”
Ha gayret:)))
YÖK Başkanı da kellesi gidince hissetmiş midir acaba, bir gece kararnamesi ile uçurulunca. Twitter’da mı gördü acaba haberi. Hu ha haaaa!
Şimdi izleyelim bakalım neymiş arka planı bu kelleyi uçuran. Ben Boğaziçi’ndeki rezalet diyorum. Herhalde öneren YÖK’tü bir önceki rektörü. Adam intihalci ve rektör olarak öneriyorsun en güzide kuruma. Üstüne de tezini ortadan kaldırıyorsun kimseler görmesin diye. Rezaletler silsilesi.
Tek adama sormuyorlar ki, kafalarına göre tez yayınlıyorlar. Verin bir baksın tezlere yayına girmeden önce, değil mi?
Görev süresi dolan Prof. Dr. Yekta Saraç’ın yerine Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığına, Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Özvar atandı. Eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç ise Cumhurbaşkanı Başdanışmanlığı’na atandı.
Ender arkadaş görev süresi dolan YÖK başkanını yerine kimin geleceğini Kılıçtaroğlu mu atayacak. Hu ha haaa.
Yüreği yetiyorsa aday olsun. Rezaletler silsilesi yorumlara devam.
Hamd, Olsun,13 Uçak bize yermiyorki yamgın uçağ alalım.
Türkiye, dünyanın en fazla VİP uçağına sahip ülkesi. Bu uçak filosunun bakımı için de milyonlarca dolar harcanıyor.” Hams olsun.
Şimdi Siteye iftira soslu yalan salatsı servisleri başlar.
Cemaat yapmiştır. tabi ben öyle yaziyorum! Salatayı yapanlar her zaman olduğu gibi, kendi sıfatlarını kullanırlar.
Yönetim beceriksiz. Yönetime yaptıklarından ve yapmadıklarından hesap da sorulamıyor. Tüm itiraz, eleştiri, denetleme imkanları da yok edilmiş.
Bu düzen değişmez bizde. Aynı şeyler tekrar tekrar yaşanır. Her sene Karadeniz’i sel götürür, deprem olur çürük binalar insanları yutar, madenler çöker ölen ölür, iş kazaları, pandemi her türlü felaket ağır bir şekilde yaşanır ama bir tane sorumlu bulamazsınız. Hepsi itibarlı itibarlı gezerler makam arabalarında ve uçaklarında. Adaletin bu mu dünya!
Sindirilmiş, köleleştirilmiş, susturulmuş bir milletin evladıyız. Bizden adam olmaz. Vallahi de billahi de olmaz sevgili kardeşlerim! 40 yaş altındakiler hariç!
Yoruma kapalı.