MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Abdullah Öcalan Meclis’e gelsin, PKK’ya silah bırakma çağrısında bulunsun” çıkışıyla başlayan sürecin birinci aşaması hayırlısıyla tamamlandı. Bahçeli’nin “Kurucu Önder” sıfatını yakıştırdığı Öcalan Meclis’e gelmedi ama, sesinin yine de
PKK’nın varlık sahnesine çıktığı ve onbinlerce cana mal olan eylemlerine başladığı ilk günden bugüne terörü geride bırakma amaçlı çabalara kısaca göz atmakta yarar var. İlk
Öcalan’ın PKK’ya çağrısı Fehmi Koru İmralı’dan beklenen mesaj geldi. Abdullah Öcalan PKK örgütü ile irtibatlı bütün kesimlere, günün şartları artık demokratik çözümler dışındaki yolları geçersiz
Bugün 2024 yılının son günü, sizin bu satırları okumanız üzerinden 24 saat bile geçmeden yeni bir yıla girilecek. Yılın bu son yazısına başlarken, geride bıraktığımız
Donald Trump’ın ABD’de başkanlığa yeniden gelmesini sağlayan seçim, o daha Beyaz Saray’a taşınmadan, dünyanın dört bir tarafında öngörülmemiş gelişmelere yol açmaya başladı. Devlet Bahçeli’nin Abdullah
Hepimizi şifre çözme hastası yaptılar. Siyaset aynı zamanda bir iletişim sanatıdır. Düşünülenler ile eylemler arasında tutarlılık iktidar unsurlarında politika olarak kendini belli eder. Düşünce ile
İki ortaklı iktidar sonunda uzlaşma zemini bulabildi. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, Abdullah Öcalan’ın adını anarak ve PKK’ya silah bırakması çağrısında bulunması için Meclis’e gelmesi ve DEM Parti
Ülke siyasetini iki aya yakın meşgul eden konu aslında bir hiçmiş… Daha doğrusu “Maske üstüne maske takan, kılıktan kılığa giren köşe başı fitnebazlar” tarafından köpürtülen,
Yesarizade Servet Bey’in hisarbuselik makamında bestelediği, sözleri de kendisine ait “Bir hadise var can ile canan arasında” diye başlayan şarkısı “Kaldım yine bir ateş-i hicran
As a country, we are familiar with coalitions. We have experienced various types of coalitions in the last half century; none of them have lasted
