Bunlara ne lüzum vardı? Türkiye seçimlerle 1876’da Osmanlı’nın ilk parlamento deneyimiyle tanışmış bir ülke. Arada tek partili dönem, onar yıl arayla üç askeri müdahale, bir
“Yaptığım yanlıştı, o gün bugündür yaptığıma pişmanım. Ailemin, arkadaşlarımın mutsuzluklarına sebep oldum. Benim için kötü bir tecrübeydi, yine de bu olaydan ders çıkardığımı sanıyorum.” Aktardığım
Niyet okumayı sevmem, onun yerine iktidara yakın gazetelerin köşe yazılarına bakarım. Her konuda ve her seferinde tutturamasalar bile, belli konularda beklentilerinin doğrulandığı olabiliyor çünkü. CHP’nin
CHP’nin içini iyi bilen, oradaki gelişmeler yanında CHP ile ilgili haber ve yorumlara da vakıf bir tanıdığıma, “Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunu ne güzel yönetiyorsunuz Özgür Bey, diyenler
Bir sonraki seçimin tarihinin erkene alınacağı biliniyor. Tayyip Erdoğan’ın dördüncü kez beş yıllığına cumhurbaşkanı seçilebilmesi için en kullanışlı formül, TBMM’nin erken seçim kararı alması… Cumhurbaşkanı Erdoğan adaylığı
Uğur Mumcu’nun katledilmesi üzerinden tam 32 yıl geçmiş… Ankara’da, evinden çıkıp aracına bindiği sırada patlayan bir bomba ile hayatını kaybetmişti Mumcu. Önceki gün, ülkenin dört bir
Bolu/Kartalkaya’da, yarıyıl tatiline denk geldiği için çoluk-çocuk gidilen bir otelde çıkan yangın milli yas ilanı gerektirecek çapta insanımızın kaybına yol açtı. Grand Kartal Otel’de kış
Hangi gazeteyi açsam siyasi yorumcuların büyük bölümünün ilgisinin CHP’ye çevrildiğini görüyorum. CHP’ye olumlu yaklaşanlar kadar iktidara yakın olanlar da, son zamanlarda ana-muhalefet partisini konu edinmeye
Hepimizi şifre çözme hastası yaptılar. Siyaset aynı zamanda bir iletişim sanatıdır. Düşünülenler ile eylemler arasında tutarlılık iktidar unsurlarında politika olarak kendini belli eder. Düşünce ile
Türkiye’de son yerel seçimden bu yana neredeyse her gün, ülkemizde ‘erken seçim’ konuşuluyor. Bunu doğal karşılamamız gerekir. Ülkeyi 22 yıldır yöneten ve her seçimden ilk sırada çıkmayı
