Yoksa Steve Hanke gönlünden geçeni değil de, şu sıralarda zaten olgunlaşmakta olan bir gelişmeyi mi bizlere haber veriyor?
Steve Hanke Ronald Reagan‘dan Bill Clinton‘a ABD başkanlarının danıştığı bir ekonomist olması yanında, pek çok başka ülkeye de finans konularında akıl vermesiyle tanınan bir Amerikalı profesör. Johns Hopkins Üniversitesi‘nden. 75 yaşında.
Dün burada Türkiye, İran ve Rusya’da herbiri değişik ölçeklerde yaşanan kur kriziyle başa çıkmak için “Herhangi bir devletin manipüle etmesine açık olmayan altın gibi bir maddeye endeksli yeni bir para birimi” oluşturulması tavsiyesini gündeme taşımıştım.
Hanke bunun için zaten 70’ten fazla ülkenin tercih ettiği ‘para kurulu sistemi’ne geçilmesini de öneriyor.
Konuyu iyi bilen biri olarak dediği, ‘para kurulu’ tercihinde bulunmuş ülkelerin ekonomilerinin dışarıdan etkilenmesinin imkansız oluşu, dahası finansal istikrarın o sayede çok daha çabuk sağlanabileceği…
“Rusya, İran ve Türkiye ‘altın’ ile ifade edilen yeni bir para birimine geçmeli” diyor Prof. Hanke…
Yazıyı yazdım ve sabahın erken saatlerinde sizlerle de paylaştım.
Ardından da beni bir düşünce aldı: İki hafta önce yine burada okumuş olabileceğiniz ABD’nin yeni nesil bir finans savaşına hazırlık yaptığı konusunu işleyen ‘Kur Savaşları’ aıyla Türkçe’ye de çevrilmiş kitabında anlattığı fikir jimnastiğini hatırladım.
O kitaptan aktardığım Baltimore’da bir çiftlik evinde düzenlenen ve ABD’nin öndegelen finans uzmanlarının katıldığı ‘savaş oyunu’nun kapsamını bir kez daha okuyalım:
“60 uzmanın katılımıyla yapılan son savaş oyununda üzerinde düşündükleri bir senaryo şuymuş: Rusya ülkelerle olan ticaretinde Dolar yerine altına dayalı yeni bir para birimine geçiş kararı alıyor, onu başka ülkeler izliyor ve bu gelişme sonucu Dolara dayalı uluslararası para sistemi çöküyor, bu da ABD’nin dünya egemenliği iddiasını zora sokuyor…”
Korktuğu başına geliyor olabilir mi ABD’nin?
ABD ile takışma ve paramızın değerinin yarıya yakınının kaybı henüz ufukta bile görünmezken, bundan yaklaşık geçen yılın (2017) son günlerinde, finans konularıyla yakından ilgilenen yabancı haber kaynakları sessizce gerçekleşmiş bir sürprizi duyurdular: Türkiye uzun yıllardır ABD’de sakladığı altın rezervini çekmiş…
Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesindeki haberde, Türkiye’nin son bir yıl içerisinde, döviz rezervlerini tam bir misli artırdığı bilgisi de yer alıyor. Türkiye Cumhuriyeti devletinin kendisine ait altın rezervi 231.9 tona çıkmış. Gazete, “Rezervlerini TL yerine altın olarak tutan özel bankaların altını da eklenince Türkiye’nin elindeki altının yekünu 595.5 tona, bunların değeri de 25 milyar dolara çıkıyor” da demekte.
ABD’nin Federal Reserve (Merkez Bankası) depolarında tuttuğu altınlarının tamamını 2017 yılında ülkeye geri getirmiş hükümet. Altınlar Borsa İstanbul‘a (BİST) teslim edilmiş… Ziraat Bankası ile Vakıfbank da kendilerine ait olan ve ABD’de tutulan 95 ton altını Türkiye’ye getirmek için harekete geçmiş…
Belki o altınlar da ülkemize gelip BİST’in depolarına kaldırılmıştır.
Türkiye’nin altın rezervleri sıralamasında dünya devletleri arasında 10. sırada bulunduğunu da bu vesileyle öğreniyoruz.
Almanya ve Rusya da Türkiye gibi davranıyor; onlar da altın rezervlerini artırdığı gibi ABD ve başka ülkelerde bulunan altınlarını ülkelerine geri getiriyor.
Deutsche Bundesbank (Alman Merkez Bankası) ABD’den yaklaşık 300, Fransa’dan da 374 ton altını geri çekti. Altınlar artık Frankfurt’ta tutuluyor. Almanya, toplam 3372 tondan fazla altın rezerviyle ABD’den sonra dünyanın en fazla altına sahip olan ikinci ülkesi durumunda.
İlk 5 şu ülkeler: ABD, Almanya, İtalya, Fransa ve Çin.
Peki ya Rusya?
Altıncı sırada bulunan Rusya’nın altın rezervi 1861 ton civarında ve hepsi kendi ülkesinde. Rusya da rezervlerini bir yıl içerisinde bir misline çıkarmış görünüyor.
Çin bu konularda elini saklıyor ve rezervindeki altınların gerçek rakamını tahminlere bırakıyor. Resmen açıklanan rakam 1054 ton, ancak güvenilir kaynaklar asıl rakamın 2 bin tondan fazla olduğunu tahmin ediyor. Hatta 3 bin ton.
Buraya kadar yazdıklarımdan sizler ne sonuç/lar çıkarıyorsunuz, bilemem, benim çıkardığım iki önemli sonuç var: İlki, ABD’nin Dolar ile kurduğu finansal egemenliğe karşı, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu belli başlı ülkeler, altına yatırım yaparak ve altınlarını kendi kasalarında saklama üzerinde yoğunlaşarak tedbir alıyorlar… İkincisi de, Donald Trump’ Türkiye’ye karşı olumsuzlaşan tavrı papaz Brunson‘dan çok sanki altınlarını ABD’den çekmesiyle irtibatlı olabilirmiş gibime geliyor…
“Yoksa” diyorum kendi kendime, “Türkiye, Rusya ve elindeki altınların değerini saklamayı yeğleyen İran bir sürprize mi hazırlanıyorlar?”
Steve Hanke “Böyle yapsalar iyi olur” tavsiyesiyle aslında zaten hazırlığı yapılan bir girişimi önceden mi duyurmuş oluyor?
Altın ile irtibatlı yeni bir para birimi ufukta görünüyor mu?
Böyle bir tedbir ekonomi üzerinde nasıl bir etki yapar?
James Rickards‘ın kitabında anlattığı ‘savaş oyunu’ böyle bir gelişmenin Dolar’ın saltanatının sonunu getirebileceğini öngörüyor.
Farketmeden ‘oyun’ gerçek hayatta yaşanmaya mı başladı?
İlk duyan siz olun istedim.
ΩΩΩΩ
Varsayalım ki teori gerçek oldu ve bu üç ülke altına endeksli para birimi kullanmaya başladılar. Üç ülkeyle sınırlı kalırsa zaten olay baştan pert ama hadi bir gazla İran Irak’ı çekti, Rusya bir-iki Baltık cumhuriyetini.Biz de hatır gönül Azerbaycan,Pakistan,Bosna,Katar,Afganistan vb. ikna ettik.Oldu mu şimdi? Etki gücü neye benzedi? Olacağından değil ama vaziyet bu olur işte. İslam ülkeleri üzerinde tesirimiz az; Suudla,BAE ile,Mısır’la aramız limoni.Türki cumhuriyetler bile yan çiziyor bize.Bizim özümüze dönmemiz lazım.Adam gibi adamlar yetiştirmemiz lazım.Üretmemiz,ihraç etmemiz lazım.Lazım da lazım…
Mükemmel bir yazı…
Rusya, Iran ve Turkiye farkli yapilara sahipler. Her onune gelen hastaya ayni ilaci veremediginiz gibi her ekonomininde ayni devasi olmaz.
Para kurulu sisteminde paranizi ister bir baska para birimine isterseniz altina sabitleyin. Borcsuzmu olacaksiniz bir anda ?
Sattiginiz mal ve hizmet aldiginizdan daha degersiz ise yil sonunda , cari acik verirsiniz . Borcunuz X milyar dolar olmaz Y ton altin olur.
Bi yerden altin borclanamazsaniz yine batarsiniz.
Haa derdiniz amerikayi yikmaksa oda ayri bi konu ama bu sistem Amerikayi daha buyutebilir. Bide tersindende dusunmek lazim amerika bugun yikilsa , gece Rus ordusu yesilkoydenmi ardahandanmi baslar son yarim kalmis filme ?
Kirim 24 saatini almadi yesilkoye inmeside 24 gun olsun ardahan 12 saat.
Tabiiki ülkeler farklı yapılara sahipler, benzerlikler menfaat birlikleri de epey var. Parasal alanda, durum liradan sıfır atmak kadar kolay değil. Amerika’yı yıkmak gibi dert varsa bu dert Türkiye varlığının en salakça ve en son derdidir. Ha, ABD’nin yıkılması için hüsn-ü-kuruntuda olanlarımız yok mu? var tabi. ABD dış etkenlerle yıkılacak bir ülke değil.
Ancak şu son cümleyle işaret ettiğiniz olay mümkün değil. O eskiden, teknolojinin pek uyanmadığı dönemlerde mümkun olabilirdi. Biz ” imdat! aman gelin bizi kurtarın şu Ruslardan” desek te demesek te ABD ve AB bütün gücüyle gelir, üç tarafı denizle kaplı güzel Anadoluyu; şu “dörtnala gelip Uzak Asya’dan, Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket”i, Ruslara kesinlikle bırakmazlar. Bizlerin kara kaşı ve gözünün hatırına değil! 3. dünya savaşı çıkarsa bu nedenle çıkar ve Ruslarla birlikte bütün dünya kaybeder. Biz Çanakkale kahramanlığımızı yere göğe sığdıramıyoruz bir kaç yüz bin insan kaybımızı kutsallaştırıp abartıyoruz. Batı ve Ruslar savaşın ne olduğunu, maliyetini bizden çok daha iyi biliyorlar. Aralarındaki savaşlarda birkaç yüzbin değil milyonlarla kayıp verdiler. Hele de şimdiki çağ nükleer çağ. Onun için kolay kolay savaş çıkmaz.
Size mümkün olabilecek ihtimali ifade edeyim. Dünya’daki Batı-Doğu bloklarının karşılıklı meydan okuma durumlarında savaş çıkarsa bunu anlaşmalı olarak çıkartırlar, kimin nerede duracağı konusunda bir şekilde anlaşarak. Anlaştıkları noktada büyük bir olasılıkla biz yok oluruz. Veya geri kalan bakiyemizi Konya-Mevlana kentine sıkıştırırlar. AB neticede, Marmara – Avrupa yakasına konar, İsrail/ABD Güneydoğu-Akdenizin münasip yerlerine sahip olur. Ruslar Kafkaslar ve Karadenizden, Karadeniz bölgesine ve ilave olarak, güneyden Suriyeyi kenara itip Akdenize genişlerler. ABD ile Karadenize kadar koridor konusunda anlaşırlar. Sonunda da Karadenizi Akdenize büyük bir su kanalıyla birleştirirler. Kalan boşlukları Rum (Akdeniz-Ege) ve Ermeni (Kuzey ve Doğu Anadolu) dostlarımız doldurur… Bizler arada tuz-buz oluruz. Bu arada, Almanya’nın eski Dışişleri Bakan’ının birkaç gün önce çıkan bir yazısı Sn Başkan Erdoğan’ın politikaları sayesinde eski hastalığımızın nüksettiğini ilan ediyor. Bizden de biri çıkıp yazarına “You are one of the sicker men of Europe” şeklinde Türkiye’nin de haklı olduğu noktaları yüzlerine vuramadı. Buna, birikimli başyazar özkök de dahildir. Merak edenler için o yazı: https://www.project-syndicate.org/commentary/turkey-sick-man-of-europe-by-joschka-fischer-2018-08 . Ancak, fazla da alınmaya gerek yok, çünkü ne zaman Almanya veya Ingiltere’de ülkeleri adına şapşallık yapanlar çıksa onlar birbirlerine de aynı yakıştırmayı yapıyorlar.
Turkiye İran ve Rusya Altına dayalı para birimine mi? Geciyor sorusuna İran ve Rusya’yı biliyoruz Türkiye deyince hangi Türkiye diyede sorulabilir;
Dış güçlerin batırmaya çalıştığı Türkiyemi?
Dış güçlerin batmasın diye yardım etmeye çalıştığı Türkiyemi?
Bir TV de gazetecinin konuklarına sorduğu sorudaki gibi;
30 ağustosta Malazgirte giden Türkiye mi?
Yoksa Dumlu pınara giden Türkiye mi?
Yada Sinan Eskicioğlunun enfes yazısında sorduğu gibi;
S-400 leri almak isteyen Türkiye mi?
F-35leri almak isteyen Türkiye mi?
Türk-İslam birliğini kurmak isteyenTürkiye mi? 2 milyar nüfuslu İslam alemine halife çıkartmak isteyen Türkiye mi?
Sonu gelmeyen bu soruların hangi cevabının Türkiyesi??
O SAYDIKLARINIZIN HIÇ BIRI…
Almanyayi kariştiran 5 metre uzuğundaki altin renki heykelin TÜRKIYESI.
Cahiliye dönemine doğru hizla geri fitesde giden Turkiye.
Zaten yakinda ismide RTE imparatorluğu olarak değiźir.
İsimsiz Okur’un öne sürdüğü, ülkemizde birbirinden farklı uygulamaları olan AKÇE ile Karagülle Hocamizin bahsettiği ALTIN BONOSU uygulanabilir metodlar arasında yer alıyor. Fakat, böyle bir para sisteminin çalışabilmesi için :
İşbu paraların arkasında EMİN güçlü bir devetin veya Blokun bulunması
Başta, İslam ülkelerinin faizsiz sisteme inanması
Ticaret yapan taraflar arasında ticari değerler yönünden yakınlık, denge bulunması
asgari şartlardandır,
Seçimlerde gördüğümüz gibi, üç veya 5 birbirine benzemez ve uyuşmazın bir araya gelmesi kimseye güven vermez. Koca Avrupa birleşti – ki benzemezlik bir yana, üyum da sağlıyamadılar, menfaat birliği de, Böylece, Euro istikrar ve emniyet sağlıyamadı. Yani, halk olmak değil, millet olmak gerektiği
görüldu. Birkaç güçlünün sorumluluğu, yükümlülüğü sırtalaması lazım gelir. Bu da teyzenin dayı olmasını gerektirir. Mevzii, mahalli, bölgesel bazı denemeler yapılabilir.Büyük Devletler ve bizimkiler de çoktandır bu konu üzerinde çalışıyordur, muhakkak
ABD’nin kendi geleceğini güvence altına almak için olumsuz olabilecek gelişmeleri bertaraf etmek amacıyla, olasılıklar üzerinden beyin fırtınaları estirirken kullandıkları bir oyun bizim kurtulu politikamız mi oluyor yani.
Olursa da ben sasirmam.
En son 2011 yılında, altının fiyatınında $2000 a kadar ulaşması sonrası, Amerika’dan altınlarını çekeceğini açıklayan Venzuella, sonrasında 2012 yılında başlayan ve hala devam etmekte olan krizine
(https://en.wikipedia.org/wiki/Crisis_in_Venezuela) girmişti. Yani Amerika’nın bu tip eylemlerde bulunanları ibret-i âlem için bütün âleme ibret olsun diye elindin geleni ardına koymaz, yoksa büyük itibar kaybına uğrar.
Bu yüzden altına dayalı para sistemi planı kesinlikle toplu ve çok geniş bir çerçeve ile uygulanması lazım.. Özellikle OPEC üyelerinin çoğunluğu dahil olmalı. Özellikle de Suud. Çünkü en büyük ticari mal petrol.
Doların asıl gücüde, petrolün ticaretinin dolar ile yapılmasından geliyor. Meselenin darbe indirilmesi gereken kalp noktasıda burasıdır.
Trump’ın damadıyla beraber geçen sene yaptığı ziyaret, anlaşmalar ve sonrasında, prenslerin rehin alınıp,mal ve hesaplarına el konulup tehtid edilmesi, Kraliyet ailesinde altına dayalı sisteme destek verecek olanların, Amerika tarafından liste yapılıp ve veliaht prens Muhammed bin Salman’a gönderilerek elimine edilmesidir.. Suud’un hallledilmesi lazım, bu iş ters tepebilir.. Amerikan fonları ve devletin ESF Fonu (Exchange Stability Fund) derivativ altın işlemleriyle değerli madenler piyasanlarında ciddi fiyat dalgalanmaları yaratıp, yaptığına pişman etme imkanına sahipler!!
Uygarlaşma
Uygarlaşma irtica ile olmaz. Dolar rezervli para birimini İnsanlık yaptı ve ABD’nin tek taraflı taahhüdünü yerine getirmemesi ile bozuldu. ABD doları altından daha kıymetli olarak varlığını koruyor. Devletlerin altınları ülkelerine çekmesi, Dolar’ı satarak altını almakla olur. Bu da Dolar’ın kıymetini yükseltiyor. O hadle bugünkü Dolar’ın altından daha çok yükselmesi dünyadaki ülkelerin altını stok etmeleri sebebiyledir.
Oysa biz tersini öneriyoruz. Altının kendisi değil değeri, altın bonosu revaçta olmalıdır. Bunun için devlet hazinelerinde altın stoğu yapmak zararlıdır. Altın kuyumcularda olacak. Devlet Altın bonosu garantisini verecektir.
Altın bonosu kuyumcular tarafından satışları bonodaki nominal değeri ile olacak. O kadar gram altın verecekler. Alış ise serbest olacaktır. Devlet bütün hesapları altının kuyumculardaki satış fiyatıyla yapacak.
Altın senedi ile yalnız altın alınmayacak satılmayacak. Devlet taşınmazları onunla alıp satacaktır. Devlet mal stoklarını onunla kredilendirecek. Devlet siparişleri onunla kredilendirecek. Kredileşme fiyatları ile altın bono para piyasada tüm değerleri ölçecektir.
Depolarda, merkez bankalarında olmadığı gibi altında devlet hazinesinde de olmayacaktır.
Kur’an’a baş vurmadan kurulacak bir düzenin sonu yoktur.
Akevler’in dört para sistemini kurmadan tek başına altın para çalışmaz.
üretim gücü zayıf ülkelerin güçlüler karşısında sadece parasal değişiklikler gibi şekilsel çabalarla bir yere varmaları hayalden öte gitmez. Rusya ve İran’ın petrol ve doğalgaz dışında neyi var? Türkiye GSMH’si ile dünyada yüzde 1 gibi bir değer ifade ediyor. Başka ülkeler de bu zincire katılır demeyin. Onlar zaten saflarını oluşturmuşlar çoktan. AB öylesine kurulmuş bir birlik değildir. ABD de ciddi bir durumda b planını yani ambargo ya da bu birlikten çıkarım tehdidini sürüyor anında (bkz.DTÖ,NAFTA,NATO) Meksika direnebildi mi? Kanada da İngiltere’ye bakıyor göz ucuyla. Mecburen boyun eğer onlar da.Yani gücünüz üretimden geçiyor.Ürettikçe güçleniyor,söz sahibi oluyorsunuz.
Türkiye Rusya ve İran…
Bir araya gelmesi tarihin akışına ters üç ülke.
Meşhur atasözümüzdür: Ayı derisinden post Rus ayısından dost olmaz.
Osmanlı nın en çok savaştığı iki ülke Rusya ve İran dır.
Rusya sıcak denizlere inme ülküsüyle Osmanlıyla savaşmıştır.
İran ise Osmanlı her Avrupa seferine çıktığında arkadan vurmuştur.
Hayal etmek güzel şey…
Keşke gerçek olsa!
Amerika nın dolar hegemonyasını AB nin Euro su bile bitiremedi.
Bitirmek bir tarafa alternatif olsa yeterdi.
Rusya ve İranla işbirliği için önce Nato dan çıkmak gerekir.
Ha bu arada Amerika da hala varsa altınımız hemen getirsinler.
Yoksa Halkbank a geleceği söylenen cezai yaptırımlara karşı bedel olarak el koyabilirler.
Benden söylemesi.
Ve halkımızın önemli bir kısmı hala sihirli bir değnekle ve sihirli bir dokunuşla Reis in ekonomik sorunları çözeceğini sanıyor.
Sayın Koru da bu kitleye mi katıldı yoksa?
Unutmadan an itibarıyla 1 ABD Doları eşittir 6,58 Türk Lirası olmuş.
Reis nereye dokunacaksa dokunsun artık.
İş işten geçiyor.
Rusya’nın başını çektiği, diğer ülkelerinde altına dayalı ticaret hamlesine karşılık, dünyanın hegemonik gücü ABD, nasıl bir eylem planı ortay koymuştur bunu bilmiyoruz. ABD, kendi dünya egemenliğini zora sokacak bu eyleme karşılık oturduğu yerde oturacak ve ülkesine emanet(!) edilen diğer ülke (Türkiye dahil) altın rezervlerinin ülkesinden çıkışına razı olacak ve bunu suhuletle karşılayacak; böyle bir şey sizce de mümkün mü? Değil.
Öyleyse ABD’nin bu rahat duruşuna ne anlam vermeli?
1. ABD, ya ”Yeni Dünya Parasal Sistemi” planını kurdu ve işler vaziyette, bunu aşamalarını seyrediyor ve gerçekleşmesini bekliyor.
2. Ya da, ABD’nin kurguladığı ”Yeni Dünya Parasal Sisteminde” adı anılan ülkeler, Rusya, Almanya, Türkiye ile İran ve Çin, bu planın birer parçası veya partneri gibi…Değilse; ekonomide dünya birinciliğini ele geçiren Çin, dünyanın yeni ekonomik-siyasi merkezi niteliğine bürünecek, halesinde de daha çok Rusya, İran ve Türkiye olacak.
Koru’nun da zamanla atıfta bulunduğu ”ABD yüzyılının sonu mu” geliyor dedirtecek bir senaryonun gerçeğe bürünmesi gibi bir şey.
İngiltere her zamanki gibi gizemini koruyor ama Uzakdoğunun ekonomi devleri Japonya ve Güney Kore’den de ”çıt” çıktığını duymadık.
Sahi, dünyada neler oluyor?
Benim çözümün daha basit ve uygulanabilir. İslam Bankası yahut bölge ülkeleri nezdinde bir fon kurulur. Bu fona ülkeler altın taahhüt eder veya yatırır. İlk etapta 100 milyar dolarlık bir fon oluşturulur ve bunun muadili para basılır. Bu para fona ortak olan ülkelere hisseleri oranında dağıtılır. İlk başta altınla garanti edilen para birimi zamanla altından daha değerli ve istikrarlı olarak yoluna devam edebilir. Ayrıca günü kurtarmanın da en aracıdır. Bir anlamda kağıt paranın çıkışında ilk günlere dönüş olan bu yöntem dolardan kurtulmak için tek yöntem. Diğerleri fasa fiso dur.
@DndarHikmet
Üretemiyorsan, rekabet edemiyorsan, borçla yaşıyorsan ne yersen ye fark etmez. Para birimi ister dolar ister euro isterse ruble olsun bizim için fark etmez. Mesele aslanlar gibi kükremek değil çalışmak ve üretmek. Bunu kabul edemedikçe ve devamlı Cumhuriyet döneminin varlıklarını satıp yedikçe sonuç değişmez. BENCE
Aslinda iyi olur Halk Bank’a kesilen cezayide ödemeyiz.
Yalnız altinlar emin ellerde olmadiktan sonra isterse birinci sirada biz olalim fark etmez.
Önce Akıl lazim! Yoksa dünyadaki altinlarin hepsi bizim olsun biz onlari çar çur eder bitiririz bu seferde Rusyaya göbekden bağlaniriz.
Zaten İran ile Rusyadan da dost olmaz olsa olsa düşman olur.
Diğer taraftan bizde bu gösteriş ve israf olduktan sonra bizim dağlarımiz altin olsa ne yazar, o altinlarida betona harcariz,olur biter.
Senede iki seçim her 3 ayda bir ansyasa değiştirme, zaten herşeyimizide ithal ediyoruz, hazira dağmi dayanır.
Avrupalılarin ne petrolu nede bizimki gibi dört mesimleri var.
Güneşe dahi hasretler ama zenginler.
Çünkü onlar çalişkanlar ve kimse kimseyede tepeden bakmiyor.
Bizim siradan vatandaşlarımız kendi haklarini dahi savunamiyorlar.
Ah bir savuna bilseler o zaman bak bakalim insanlara tepeden bakanlar nasil hizaya gelir ama kendilerinde o cesareti göremiyorlar.
Bizde insanlara makamina ve maddi durumuna göre değer veriyorlar, oda ülkemiz insanlarini hem tembelleştiriliyor hede köyden kentlere göç oluyor, o zama ülke ekonomisi sarsiliyor.
Ayrimcilik kendini yüksek gorme konusunda, Turkiyede başimdan geçen bir animi sizlerle paylaşmak istiyorum.
5 buçuk yıl Kanadada kaldıktan sonra 2004 0cağinda Turkiyeye gittim evim kapali kimse oturmiyordu.
Kapiyi açip içeri girdim su sayacini okuyan memur su makbuzu birakti birde ne goreyim hiç kullanmadiğimiz halde çok yüksek bir mebla su parasi gelmiş.
Hemen memura sordum niye bu kadar fazla diye sizin saatiniz 5 yildir bozuk onun için yanindaki saate kullanila suya göre yazdim dedi düzeltmek için sular idaresine gitmem gerektigini söyledi.
Ertesi gün ASKİ ye gittim.
Memurlar bena müdüre gitmemi söylediler.
Müdurün odasina gittiğimde on onbeş kişi sırada bekliyordu bende siraya girdim.Müdür geldi koltuğuna oturur oturmaz odacisi önune çayini getirdi.
Bey efendi 10 dakika gecikme ile ise basladi ve erkese bir hafta sonra gel deyip geri gönderdi,sira bana gelincede aynen onlara tekrarladiğıni benede söyledi bede ona ” neden şimdi değilde birhafta sonr gelecekmişim”deyince, heme” SEN KIMIN KARSISINDA OLDUGUNU BILIYORMUSUN HADDINI BIL BURASI MÜDÜRÜN ODASI KARŞINDAKDE MÜDUR.” deyince bende” evet biliyorum siz kim oliyorsunuz haşa haşa Allahmisinizda ben haddimi bileyim,siz benim hizmetkarim siniz, ben olmassam sizde burda olmassiniz, siz hem 15 dakika geç geldiniz mesayi saatinde babanizin ciftliginde çalisiyor gibi bu beyefendi sizin hizmetciniz değil bunun görevi buralari temizlemek o kadar size cay kahve tasimasi yasak degilmi?” Ve daha haddini bildirece bir cok şeylerde söyledim hemen kalkti kusura bakmayin diyerek benimle beraber kendiside memurlarin yanina gelip “bu bayanin işini hemen halledin, güya sessiz konuşuyory ben duyuyorum “siz bu hanimin kiyafetine bakmayin cok kültürlü birisi işini hemen halledin,” diyerrek banada işiniz bitince tekra bana uğrarmisiniz diye sordu bende olur dedim, 5 dakika önce canavar gibiydi 5 dakika sonra kuzu kesildi.
Müdür çiktiktan sonra memurlar bana “abla siz bu adama ne yaptinizda sizin is?işinizi acil olarak yapmamiz emretti, herkesi 3 dört ay süründürür.
Be de memurlara “müdür beyin görevini kendisine hatirlattim o kadar” dedim.
Bizim ülkemizde ye kürküme hizmet veriyorlar vatandasa değil.
Bende oldu bitti doktor veya devlet dairelerinde her hangi bir işim olsun zaten hayatta makyej yapmadim altın falanda kullanmam ve sevmem. kendi mesleğimde modaci (hiç sevmediğim bir meslek) eski kiyafetlerimi giyer giderdim h sırf fakirleri küçuk görenlere hadlerini bildirmek için.
Bizim gibi ülkeler kolsy kolay zangin olmz,çünkü kilas olayi,irkçilik, meshepcilik, başkan inançlara karşi saygisizlik, ve nefret olayi var.
Hepimize Allah hidayet versi.
Bu konuyu, yani doların hagemonyasının dünya ticaretinde çatırdatılmaya çalışıldığını bir seneden fazla oluyor seyehat ederken bir radio programında ingilizce tartışılıyorken şahsen duymustur. Yeni bir olay değil! İçimden “neden olmasın, pekala olabilir” demiştim. Amerikanın bencil politikalarıyla dünyada tekel oluşturmasından bıkan ülkeler her geçen sene artıyor. Alternatif bir şeyler düşünmeleri gayet normal. Amerikan’ın manipule etmeğe çalıştığı ülkeler yedekleri olsun istiyorlar. Altın’a dayalı bir değer sistemi zaten evrenselliği olan bir şey, daha aktif hale getirilmesi esneklik kazandırır. Ancak, doların hegemonyası sarsılsa bile Yanki’ler altına dayalı olan sistemde de istediklerini yaparlar/yaptırmağa çalışırlar. Altın stokları açısından açık-ara önde olan yine onlar. ikinci ülke Almany’nın elinde 3 bin 3 yüz ton altın stoku varsa Amerika’nınki 8 bin beşyüz tonun civarında…. Yani adamlar uyumuyorlar, her konuda kapitalist güvencelere sahipler. Amerika’yla ilişkileri fazla bozmamakta bence yarar var. NATO üyesiyiz. Rusya ve Çin ile yakınlaşırken NATO ülkesi olarak gerektiğinde (gerilimli hallerde) arada iletişim açısından köprü olabilirsek dünya barışı için faydalı bir rolümüz olabilir.
ilk önce, değerli madenler para olarak kullanıldı. altın, gümüş gibi. sonra bu değerli madenlerin oranları ile oynandı. yöneticiler halkı soymak için paradaki değerli maden miktarını düşürdüler. bu şekilde enflasyon yine oldu.
sonra bütün dünyada altın karşılığı para sistemi kullanıldı. sonra da bu sistem de yetmedi. şimdi içinde bulunduğumuz sistem işliyor.
türkiyenin dolaşımdaki para miktarının bugünkü kur üzerinden tutarı kapaca 20 milyar dolar civarında. çok ayrıntılı bakmadım. ancak 2017 verilerinin bugünkü kur üzerinden hesabı böyle bir rakam çıkarıyor.
25 milyar dolarlık altın, bizim ekonomimiz için, şu an yeterli görünüyor.
– Ancaak bu durum borcumuz olmasaydı geçerli.
üretimimizin tüketimimizi karşıladığı durum için geçerli.
453 milyar dolar borç var. bu borçları nasıl ödeyeceksin. ekonominin açığını nasıl kapatacaksın. altın satıp dolar mı alacaksın? katar borcunu senden tahsil ederken verdiğin tlyi kabul edecek mi? yoksa altını ver mi diyecek.
– kulağa hoş geliyor da…
– zaten bu işler öyle kolay olsa, rusya amerikan yaptırımları karşısında hiç inlemez.
– ister kendi paran olsun, ister altın karşılığı paran olsun, isterse paranın kendisi değerli madenden olsun, hepsi arkasındaki ekonomi ile ilişkili. dolar ve euro rezerv para olarak kullanılıyor çünkü ekonomisi, sosyal örgütlenmesi, hukuk sistemi, mekanizmaları ile paranın dünyada kabul görmesini sağlıyorlar.
Borçları nasıl mı ödeyeceksin, ekonomiyi nasıl mı düzelteceksin?…
______
Kötümser degil, yaratıcı olmak gerek-ve de seferberlik ruhunu yakalamak! şöyle ki:
-Bir tek kuruşu israf etmeyerek, verimli alanlara yatırarak; üretim kapasitesini arttırarak, misal; demir-celik yetmiyor cokcası dısardan geliyor; Bingöl Muş-Malazgirt civarında madeni de var. Demir-celik üretecek fabrika kurmak atla-deve degil! (oraya sarayı sonra yaparsın!)
-Partizanlığı ikinci-üçüncü plana itip çok çalışarak/fedakarlık yaparak, yöneticileri ciddi ciddi ikaz ederek.
-Askerliği vatan hizmetleri şemsiyesi altına cekip-çevirerek ekonomiye de katkıda bulunacak şekilde etkinleştirerek; askerlik hizmeti için gelen her meslekten gençleri boş tutmayarak, rotasyonla eğitimli oldukları konularda ülkede üretim kalitesini-kapasitesini arttıracak şekilde ulke-yararli bir gaye icin bedavaya kullanarak- egitim-yabanci dil-matematik-bilgisayar vs egitim isleri dahil inşaat-ormancılık-su/enerji eldesi (barajları etkin hale getirmek vs) -ziraat vs vs konularda çalıstirarak.
-Eğitimi ve Ekonomiyi partiler-üstü tutma konusuna titreyerek-bu konuyu daima el üstünde tutarak.
-Yurt dışında bir kaç nesil devirmiş insanlarımızdan istifade etmenin yollarına bakarak, mutlaka ve mutlaka faydalanarak. Özellikle eğitim ve teknoloji konusunda internet çağından bilgi-beyin transferinden maksimum ölçüde yararlanarak….
Bütün bunlar akıl-iman sentezi kategorisinde yapılabilir çesit işler ve daha da genişletilebilir…..
Merhaba Fehmi Bey,
Benim bildiğim ABD’li ‘oyun’ cular hiçbir kötü senaryoyu cevaplamadan bırakmazlar. Asıl merak ettiğim, Baltimore’daki o çiftlik evinde “60 uzmanın katılımıyla yapılan son savaş oyununda üzerinde düşündükleri bir senaryo şuymuş: Rusya ülkelerle olan ticaretinde Dolar yerine altına dayalı yeni bir para birimine geçiş kararı alıyor, onu başka ülkeler izliyor ve bu gelişme sonucu Dolara dayalı uluslararası para sistemi çöküyor, bu da ABD’nin dünya egemenliği iddiasını zora sokuyor…” kısmındaki zora giren egemenlik için nasıl bir cevap veya çözüm tartışıldığı.
Selamlar.
Evet, sonuc ne acaba? Tam oyundaki role oturuyoruz, bunun hazırlığını yapmışlar. Onemli bir ABD yetkilisi de, böyle yapın, hadi hadi diye teşvik ediyor. Sonuç??? Acaba nasıl bir dolmuşa bindiriliyoruz
5 metire yükseklikdeki heykelin canlisinin dolmuşuna bindiriliyoruz…..
Altına dayalı ticaret kimler rusya çin iran ve ülkemiz.
Bu ülkeler abd hapşırsa grip olup günlerce yataktan çıkamazlar..
Evet abd eski vahşi batı daki kötü kovboyun ülkesi haline geldi
Rusya gerçekten bizim dostumuzmu.çarlık rusyasının sıcak denizlere açılma hevesi yok mu oldu.
Çin sincan da zulüme devam ediyor.
Sesimizi çıkarabiliyormuyuz.
İran işine geldiği müddetçe bize dost görünür.
Şimdi biz bu ülkelerle ortak para birimi oluşturup ticaret yapacakmışız.
Eski şark masalları bile daha inandırıcı ve gerçekleşmesi daha mümkündür.
Yoruma kapalı.