Türkiye ucuzluyor ama döviz yine gelmeyebilir.. Paramızın pula dönmesi ile Einstein’ı haklı çıkarabiliriz…

29
Reklam

Albert Einstein’ın aynı şeyi tekrar tekrar yapıp her seferinde farklı sonuç almaya çalışmayı aklı başında olmamak diye tanımlaması sıkça tekrarlanan bir aforizmadır.

Merkez Bankası’nın dün açıklanan faizi iki puan düşürme kararı bana Einstein’ın o özlü sözünü hatırlattı.

Devletin kararlarını siyasetin etkisi altında kalmadan alması için ‘bağımsız’ olmasını uygun gördüğü Merkez Bankası, bu kararı, yasasının kendisine görev olarak verdiği ‘enflasyon ile mücadele’ kapsamında benimsedi.

Oysa daha önce alınmış dört karardan sonra bunun tam tersi bir sonuçla karşılaşılmıştı: Faizi indirme kararını Türk lirasının yabancı paralar karşısında değerinin düşmesi izlemiş, bu da enflasyonun artmasına yol açmıştı.

Nitekim dünkü kararı Dolar’ın 9.5 TL, Euro’nun da 11 TL üzerine çıkması izledi.

Enflasyonun artması da arkadan gelecektir.

Faiz indirimi her defasında bu kısır döngüyü doğurduğuna göre, aynı yöndeki kararın bir kez daha tekrarlanmasını nasıl yorumlayacağız?

Kararı alan Merkez Bankası’nın başında ‘profesör’ unvanı olan biri var.

Reklam

Ona telkinde bulunduğu söylenen kişi de her fırsatta kendisini ‘ekonomist’ olarak tanımlayan biri.

Telkinle veya telkin olmadan alınmış olsun, Merkez Bankası başkanının tek başına verdiği bir karar değil bu; konunun uzmanı bir heyetin de (Para Piyasası Kurulu, PPK) kararda onayı bulunuyor.

Akıl alır gibi değil.

Zaten bu yüzden ülkenin neredeyse bütün ekonomi ile yakından ilgili camiası neden böyle bir karar alındığını anlamakta zorlanıyor.

O yüzden de her kafadan farklı bir görüş çıkıyor, hemen herkes değişik bir senaryo yazıyor.

Yabancılar için ‘kıyak formül’

Benim aklıma en fazla yatan, Türkiye’yi ucuzlatma amaçlı bir operasyon olduğuyla ilgili senaryo.

Milli parası TL olmayanlar için ‘Türk malı’ olan her şey bedavadan ucuz bugün. 

Reklam

Türk’ün cebini yakan fiyatlar yabancılar için üç otuz para bile etmiyor.

Bunu duyan dünya vatandaşları ülkemize alışveriş seferleri düzenleseler hiç şaşırmayacağım.

Yabancı yatırımcılar en değerli varlıklarımızı ucuza kapatabilirler; yeter ki, bedelini TL dışındaki para birimleriyle ödeyebilsinler.

Hesap gerçekten buysa, bir zamanlar 128 milyar dolara kadar yükseldiği anlaşılan Merkez Bankası’ndaki -sonradan eksiye düşmüş- yabancı para rezervini yeniden ayağa kaldırmak için bulunmuş bir formül olabilir bu.

Pek çok senaryoda olduğu gibi bunun da hesaba uymayabilecek bir yönü var: Ya yabancılar kendilerini Türkiye ile ilgilendirmek için bulunmuş bu ‘kıyak formüle’ yüz vermezlerse?

Ne kadar ucuzlamış olursa olsun yabancı turist Türkiye’den uzak durursa?

Üç otuz paraya en değerli varlıklarımızı alabileceğini bilmesine rağmen yabancı yatırımcı kendine özel sebeplerle parasını değerlendirebileceği bir ülke olarak Türkiye’yi görmezse?  

O zaman ne olacak?

Beşinci kez alınan faizi indirme kararının olumsuz sonuçlarıyla baş başa kalacağız.

Türkiye’de eş-zamanlı olan

Neden turist Türkiye’den uzak durabilir ve neden yabancı yatırımcı ülkemizle ilgilenmeyebilir?

Arkanıza şöyle bir yaslanın ve bu soru üzerinde biraz düşünün bakalım…

On Batı ülkesi büyükelçilerinin cezaevindeki bir iş insanının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına rağmen tutukluluk halinin devamını yanlış bulan bildirisini ve o bildiri sonrasında hükümetin bakanları ile AK Parti’nin önemli isimlerinin verdikleri tepkileri hatırlayın.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Onları ülkemizde ağırlamak gibi bir lüksümüz olamaz” tepkisini de bu tabloya ekleyin.

Eş-zamanlı olarak, Avrupa Konseyi’nin önceki gün (19 Ekim) açıklanan ve Dışişleri Bakanlığı’nın “Çifte standartlı bir yaklaşım örneği” olarak görüp beğenmediğini uzunca bir açıklamayla duyurduğu ‘Türkiye 2021 Raporu’nu da bu tabloya eklemeyi unutmayın.

İlk önce yabancı iş aleminin okumadan duramadığı bir gazetede –Financial Times’ta- haber olarak yayınlanan, aynı gün Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) sekretarya görevini üstlendiği, dünyanın en zengin ülkelerinin çatı örgütü olan G-7’inin oluşturduğu Mali Eylem Görev Gücü’nün (Financial Action Task Force – FATF) Türkiye’yi gri listeye almasını da tablodan eksik etmeyin.

[Türkiye’nin gri listeye alınmasının sebebi ‘kara para aklanması ve terörizmin finansmanını engellemede yeterli çaba göstermemesi’ olarak açıklandı. Gri listede Botswana, Burkina Faso, Myanmar (Burma), Suriye, Uganda, Yemen, Zimbabve’nin de aralarında yer aldığı 22 ülke bulunuyordu. Türkiye 23. ülke oldu.]

Avrupa Konseyi Bakanlar Kurulu’nun önümüzdeki bir ay içerisinde yapacağı toplantıda Türkiye’nin Konsey üyeliğinin askıya alınmasını görüşeceği de gazete haberi şu anda ve ülkemizin böyle bir yaptırıma uğrayabileceği ihtimali bile ürkütücü.

Henüz ABD’den yeni bir yaptırım veya eski davalarla ilgili bir gelişme duyulmadı ama F-35 projesinden çıkarılmamız, onun yerine eskimiş F-16 uçaklarına fit olabileceğimiz haberi her yerde yankılanıyor.

Ucuz hale gelen ülkemize ilgi duyabileceklerin uzakta durmaları için fazlasıyla yeterli sebep var.

Merkez Bankası’nın son kararı hangi amaçla alınmış olursa olsun, günün sonunda, o karardan beklenen olumlu senaryonun işlememesi ve TL’nin değerinin düşmesi, enflasyonun artışa geçmesi gelişmeleri ile baş başa kalmamız galiba yine kaçınılmaz olacak.

Einstein bir kez daha haklı çıkabilir.

ΩΩΩΩ

Reklam

29 YORUMLAR

  1. Avrupalı turistler yaz boyu bana şunu sorup durdular;
    eskiden türkiyede benzin çok pahalıydı, şimdi ise avrupada en ucuz akaryakıt türkiyede, erdoğan bunu nasıl başardı?
    Önce imf yi kovduk dedim:))))

  2. Hocaefendi, Fethullah Gülen’e yenildi!
    Ne demek bu?
    İkisi farklı mı?
    İki ayrı Fethullah Gülen mi var?
    Evet.
    Belki daha fazla…
    17 Aralık’a onay veren de, Fehmi Koru üzerinden dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e mektup yazarak ‘sulh’e hazır olduğunu beyan eden de, hemen arkasından gelen 25 Aralık’a sahip çıkan da, 15 Temmuz’un ardından “17 Aralık’ta da 25 Aralık’ta da bu işi yapanlar size sempati duyanlarsa şayet, farkına varmadan Türkiye’nin birliğine ve beraberliğine kastediyorlardır,” diyen de oydu mesela.

    Yalanın kötülüğü ve günahın büyüklüğü üzerine sayfalarca eser verip de yıllarca talebeliğini yapan Adil Öksüz için “Ben bilmiyorum Adil diye birisi” diyen de… 

    Kendi talimatı ile yazılan ‘Bylock’u, “‘Bal yok‘ mu diyorsunuz, ne diyorsunuz ona?” diye bilmezden gelen de…

    İşte bütün bunlara yol açan dürtü her ne ise, ortaya çıkan Fethullah Gülen dualitesinin kaynağı da o.

    Devamı ve enteresan bilgiler vermeye devam eden Eski zaman gazetesi yazarı Ahmet Dönmezin yazı dizisinin 36. sı;

    https://youtu.be/nXjqiYtHNmk

  3. 17/25 /2013 Hırsızlık ve soyguncuları ortaya çıkaranlari darbeci ilan edip hayatlarını karartanlara tapan bir millet + 15 Temmuz 2016 darbesine darbe girişimi olarak yutan ve gencecik erlerin ve öğrencilerin kafalarını darbeci diye kesen canavarlara inanan ve savunan bir millet’ın sonu hüsran olmasında kimin olsun.

    Adamlar HDP belediyelerine kayyum atadı ve oralara troller ordularını yerleştirdi.
    Dünyaya giri pasaportla canavarlar gönderip, devletin parasını kendilerine yatırım yapanları baş tacı edenler ile bir arada yaşamaktan Allah’a sığınırım.
    Şimdide 80 miliyon vatandaşın 23 yaş üzeri olanların 2015 te
    TÜRGEV tarafından bütün nufus bilgileri ele geçirilen bir ülkenin ne kadar güvenilir olduğuna şahit olan dış devletler (girin) yeşil listeye aldıkları Türkiye maddi manavı Bir aile ve yandaşlarına peşkeş çekilmiş.
    Yandaşlar! Sizler ve ülkede yaşamak zorunda kalanlar bu günleri dahi çoook ararsınız.

    Bu yorumu, 2016 Nisan ayından bu tarafa bana saldıran ve beni teröristlikle suçliyanlara kapak olması için yazdım.
    Istiyen o yorumlarımı tekrar okusun.
    Hangisi yalan çıktı.
    Daha dışardaki yolsuzlukları diplomatik sıfatları bitince göreceksiniz.

    Not: Fehmi bey! Sizden rıca etesek, ele geçirdikleri veriler ile geçmişte yapılmış (hisse senetler vb) gibi haksız kazançlar hakkında bir yazı yazabılımısınz. Teşekürler

  4. RUSYA BİLE
    Dünya petrol ve doğalgaz üretiminde birinci, buğday üretiminde üçüncü olan Rusya bile faiz artışına gitmiş.
    Enflasyonist ortam nedeniyle, faizleri 7 puana çıkartması beklenen Rusya, faizleri 7,5 puana çıkartmış.
    Rusya bile kemerleri sıkıp frene abanırken, bizimkiler gazı köklüyor.

  5. dolar 9,61
    euro 11,18
    sterlin 13,25
    manat 5,66
    riyal 2,56
    olanların ekonomide bir karşılığı yok. sazan sarmalına girdik.
    ülkede dolar&euro yükselmiyor, gerçekte TL değer kaybediyor, neredeyse tüm dünya paraları karşısında eriyor.
    bu kararları mantıklı bir çerçeveye yerleştirmek hayli zor.
    son kararlardan ve olagelen ekonomi tercihlerden sadece her zaman yazdığımız gibi milyon dolarları olan insanlar,
    elimizde kalan son kamu mallarını satın almak için gelenler
    ve dövize bağlı anlaşmaları yapan ama dolarları vergi cennetlerine akıtan müteahhitler karlı çıkıyor gerisi hikaye.
    dövizin yükselişi eşittir fakirliktir.
    stagfilasyona düşü-yor-uz.
    durgunluk artıyor, istihdam düşüyor, talebi karşılayacak arz yaratılamıyor. sazan sarmalı dediğimiz yer.
    efendim ihracata dayalı büyüyecekmişiz.
    içinde bulunduğumuz halde buna kargalar güler.
    sanayi sektörü önemli ölçüde hammadde ithalatına bağlı değil mi?
    bu yüksek kur ithalatı azaltır, günlük yaşamda elimizin altında olan neredeyse tüm ürünlere erişim zorlaşır, araba alamazsınız, bilgisayar, telefon, teknolojik ürünler üretmediğiniz her şey.
    zaten türk insanının neyine gerek iyi yaşam, teknoloji, refah değil mi?
    devlet mekanizmasının tek parti yönetimine evrilmesi,
    kamu kaynaklarının kullanımında şeffaflık ve hesap verilebilirliğinin neredeyse hiç kalmaması,
    fonların keyfi kullanımı,
    komşu ülkelerle ve diğer ülkelerle olan inişli, çıkışlı ilişkiler
    ülke belirsiz, istikrarsız, dengesiz görünümüyle yatırımcı çekmekte zorlanacak ve bu da çok daha ağır sonuçlar doğuracaktır, bunu hafifletmenin bir yolu yok.
    bugün dünü, kasımda ekimi, 2022 de ise 2021 i çok ama çok arayacağız.

    elçilerin sosyal medya hesaplarından bize ne yapacağımızı söylemeleri kabul edilebilir değil elbette,
    ama buna meydan veren bir ülke olduğumuz gerçeği de kabul edilebilir değil,
    içinde yaşadığımız ülkede kimseye karşı yargının içler acısı halini savunma şansımız yok, yok işte.
    adam suçluysa dünyanın gözü önüne delilleri koyarsınız, yargılar, cezasını verirsiniz.
    olur, biter.
    öyleyse neden olup bitmiyor, sorun bu ya. bir türlü olmuyor ve bitmiyor.
    bu insanların personanon grata-istenmeyen kişi ilan edilmeleri zor bir iş değil,
    sizi istemiyoruz dersiniz olur biter.
    sonuçları bu kadar kolay olur mu?
    yargıda olan durumu telafi eder mi?
    bu ülkelerdeki elçilerimiz aynı şekilde karşılık görürse ne olur?
    olan millete olur.

    yağmurdan çok rezalet yağıyor.
    “Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) sekretarya görevini üstlendiği, dünyanın en zengin ülkelerinin çatı örgütü olan G-7’inin oluşturduğu Mali Eylem Görev Gücü’nün (Financial Action Task Force – FATF) Türkiye’yi gri listeye alması”
    “Türkiye’nin gri listeye alınmasının sebebi ‘kara para aklanması ve terörizmin finansmanını engellemede yeterli çaba göstermemesi”
    FATF Başkanı Marcus Pleyer,
    “Türkiye, kara para aklama vakalarını, El Kaide ve IŞİD gibi BM tarafından terörist olarak tanınan gruplarla bağlantılı para transferlerini takibe almalı. Türkiye’nin; kara para aklamayı önlemede, terörün finansmanını engellemede, suç şebekeleri ve yolsuzluklarla mücadelede adımlar attığını göstermesi hayati önem taşımaktadır. Türk hükümeti, gereken adımları atacağı yolunda son derece yüksek düzeyde siyasi taahhütlerde bulundu. Onları bu taahhütleri somut eylemlere dönüştürmeye çağırıyorum.” diyor.
    2011 yılında da kara listeye girmiş, gerekli çabalar gösterildiğinde 2014 te çıkarılmıştık. artık aynı çabayı gösterir miyiz bilemiyorum.
    uyuşturucu trafiği ile ilgili pek çok suçlama ile de karşı karşıya bir ülkedeyiz.
    çok farklı bir yerlerdeyiz sanki.

    • fatih kurnaz beyin yorumu toparlayıcı bir yorum.
      kalemine sağlık.

      alınan kararların ekonomi açısından hiç bir anlamı olmadığına göre, belli ki siyasi bir retorik hazırlanıyor. şık söylemler, iştah kabartan vaadler.
      belli ki bir şeyler bae ve benzerlerine ucuza satılarak belki birilerinin iadesi üzerinde anlaşılarak, dövizde sanal bir düşüşle renkli bir makyaj hazırlanacak,
      nasıl da toparlıyoruz,
      bütçeye bakınca da emekliye, memura katmerli bir artış verilecek,
      nasıl da düşünüyoruz,
      biraz da milliyetçilik sosu,
      suriye “buralar” bizden sorulur falan, meclise gelen tezkere haberci zaten.
      seçime endeksli tarihler,
      düşmanlaştırılan muhalefet,
      dozu arttırılan muhafazakarlık.
      evet,
      seçim hazırlıkları yapılıyor.
      son bir yıldır yorumlarımda mart, nisan seçim olabilir diye yazıyorum, yıldızlara bakmıyorum tabi ki. mevcut durumu bir yıldan daha fazla makyajlamalarına imkan ve olanak yok. belki bir kaç ay sürdürülebilir ve ya idare edilebilir. sonrası tamamen raydan çıkmış bir ekonomi, muhalefette bile kalamayacakları bir duruma evrilecek. dolayısıyla erken seçim hatta baskın seçim bunun olmazsa olmazı.
      seçimi ileri tarihlere erteleme şansları yok.
      seçim vaadi olarak af ta arka fona son derece uygun, milliyetçilere nasıl anlatırlar bilmem, şehit yakınlarına ne söylerler hiç düşünemiyorum, yeni sayfa, güzel başlangıç daha iyisi, şamda kayısı. muhafazakarlar sorun olmaz, hiç bir şeyi dert etmedikleri gibi bunu da dert etmezler zaten.
      iktidarın kullanmakta hiç bir sınır tanımadığı devlet gücünü de düşünürsek ortaya kazanacaklarını zannedecekleri bir tablo çıkacak.
      ama öyle mi?
      bence değil,
      hep beraber göreceğiz.

    • Didem tc mb ve hazinedeki altın stokumuz ne kadar ve akpartiden önce ne kadarmış?

  6. köprüden önce son çıkış diye bir tabir vardır.
    seçime mi gideyoz? belkide savaşa!
    kelepir bunlaar geel geel ey kefere bedava bunlaar mı deyoz?
    yoksa boşalan ambarlarımı dolduru vereyoz?
    durun! MB hani bağımsız dı? bağımsızlık ta ne ola ki? mesela, faizin 16 ya düşeceğini siyaset önceden bildi diye!!! birileri doldurdu mu dolar dolmaz ambarlarını acep?
    (böyle bişey olsa ortaya çıkmaz mı sonra?)
    istersek ansiklopedi doldururuz böyle hikayelerle 🙂
    ****Ucuz hale gelen ülkemize ilgi duyabileceklerin uzakta durmaları için fazlasıyla yeterli sebep var.****
    işte sihirli cümle!!!! sadece bu yetmez mi sizce???
    Sonuçta döviz yükseldi, faiz düştü, para oldu pul, aç kaldı yine emekli ile dul.
    tamam da, çöp olmuş malını mülkünü fabrikanı paranı yatını katını netsin bu bilimum kefere???
    yabancı senin biliyo zaten gittiğini nereye 🙂 oturur bekler senin eninde sonunda zehirli kuyruğunu sokmanı göö kendine
    Belkide işler döner tersine.

  7. Sadece para politikası ile ekonominin yönetilmeyeceğini anlamış değiller.

    Reel sektörle ilgili hiçbir adımı atmıyorlar.
    Hala Tarım sektörü ile ilgili hiçbir adımı atmıyorlar.

    Tarım diye geçmeyin Konya büyüklüğünde hollandanın tarım ihracatı 116 Milyar dolar.

    Esnafa, kobilere, sanayicilere destek verilerek yerli üretimi ayağa kaldırabilseydik.

    Döviz hiçbir şekilde etkilemezdi.

    Teknolojide yerli üretim dedikleri, o ürünün yazılımları ödenerek alınmış ülkemizde sadece montajı yerli.

    • Osman aga “Teknolojide yerli üretim dedikleri, o ürünün yazılımları ödenerek alınmış ülkemizde sadece montajı yerli.” demişsiniz de, hangi ürünmüş o???
      İha mı, siha mı, solunumcihazı mı, jetmotoru mu???

  8. Sayın Koru ,
    Ekonomi yazarı olmadığınız yazınızdan belli. Ege Cansen in değersiz liranın neden olması gerektiğine dair açıklamalarını kulak verirseniz bunun sebeb-i hikmetini anlarsınız.
    Türkiye sadece ara malı ithal etmiyor , sermaye malları da ithal ediyor. Dövizin ucuz olduğu dönemde , ucuz Çin malı makinalar ile doldu piyasa ve tüketimde artış olmadığı için makine sahipleri ürettiklerini ucuza satarak fiyat rekabeti ile birbirlerinin bindiği dalı kesmeye başlamıştı. Şimdi yurt dışına satıyor ve para kazanıyor bu insanlar. Enflasyon ile ezilen çalışanlarına da ücret artışı yapıyor .
    Türkiye de iki para kullanılır . Diğeri ABD dolarıdır. Eminim sizinde bir miktar dolar tasarrufunuz vardır. Bu yıl 950 bin arsa ,tarla satışı olmuş fiyatlarıda 100 de 100 ile 100 de 190 arasında artmış geçen yıla kıyasla. Neymiş varandaş TL ucuzladı diye malını 3.30 paraya satmıyormuş.
    OECD ülkelerinin bir çoğunda olduğu gibi bizde nereden buldun yasası yok. Onun için kara para ile ilğili bazı şeyleri açıklayamıyoruz. O yasayı geçirmenin faydaları yanında mahsurları da var.
    Borsamızın % 40 ı yabancı yatırımcı da ve onlar bu ucuzluğu dert etmiyorlar. Borsa nın değeri 1.5 $ bu günlerde geçmişte 5 $ ı görmüştü. Bunlar niye gelip almıyorlar ?
    Gelelim F-15 meselesine. Çok pahalı ve gereksiz uçaklar olduğu düşünülmeye başlandı. Uçak 5 G kuvvetinde manevra yapabiliyor ancak pilot o güçte şuurunu kaybediyor. Bunları yapay ile zeka kontrol etmek ve pilotsuz yapmak daha akıllıca olacak .
    Sabırla koruk üzüm olurmuş !

    • O düşünceler vicdan rahatlatmak için yapılan açıklamalar.

      Dolar karşısında aşırı zayıflayan Venezüela parası enflasyon karşısında da kullanımı aşırı zorlaşınca Maduro günlük alışverişlerde dolar kulllanımına serbestiyet getirmek zorunda kaldı.

      Bir aşamadan sonra develüasyonlar kaçınılmaz olur. Bu gidişle bizde de herkes maaşını alır almaz dolara çevirmek zorunda kalabilir. o zaman Amerika’dan bozuk para da getirmek zorunda kalırız ya da Türk lirasını bozuk para olarak kullanmaya devam edebiliriz.

    • Hesap ortada önceki ay 1000$ maaş alan biri doların yaklaşık 1.5 lira değer kazanmasıyla 1500 Lira zarar etti. İki maaş arasında 1000 lira bile büyük zarar çalışan için. Asgari ücretlinin zararı ise 500 liraya ulaştı. Kim her ay maaşının 350-500 lira erimesine razı olur.

      Ben bu sene asgari ücretin dolar cinsinden belirlenmesini istiyorum.

      Ahmet bey çalışanlarınıza lütfen dolar cinsinden maaşlarını ödeyin. Asgari ücretliler madur olmasınlar daha fazla.

  9. DÜN BİR(1), BUGÜN İKİ (2) HOLDİNG
    Sadece İran ambargosunu ihlalden aldıkları rüşvetle,
    dün bir holding kapatabilirler iken, bugün iki holding.
    Malumunuz rüşvetleri de “dôlâr” üzerinden alıyorlar.
    Cezalandırmama garantili hırsızlık projelerinin sözleşmelerini de dôlâr üzerinden yapıyorlar.

  10. Doların artması tabii ki yandaşlara yarıyor. Onlar faize değil dolara yatırım yapıyorlar. Uzak adalara yığdıkları ayrı, bir de milleti dolar olarak borçlandırdıkları hazine garantili yatırımlar var. Bol kaymaklı bu işler. Türk lirasına güvenip yatırıma gelen yada TLden başka geliri olmayan enayiler de avucunu yalasın. Bu durumda Türk lirasına asla güvenmeyeceksin ilkesini hepimiz bir kez daha öğrenmiş olduk. Ülkeye de asla güvenmeyeceksin.

  11. ‘Yabancılar için kıyak formül ‘ senaryosu bana göre oldukça uçuk kalmaktadır ; ekonominin bir çok etkenleri olduğu herkesçe bilinmektedir .
    Edison’un da ampulün içindeki telin daha uzun süre dayanabilmesi için 3000 in üzerinde deneme yaptığı söylenir.
    Hatta bir gün bu deneylerde çalışanlar artık dayanamamış ve isyan etmişler ,
    – Efendim yeter artık bak görüyorsunuz bu deney de bir işe yaramadı !
    Edison hiç istifini bozmadan gayet sakin bir şekilde şöyle cevap vermiş,
    – Yok yok , öyle demeyin ; en azından bunun da bir işe yaramadığını öğrendik !
    Hadi bakalım , denemeye devam !
    Selamlar , saygılar

    • belkide sonunu bildikleri bir deneydir Ali bey.
      sana yaramaz bana yaramaz ama, yarayacağı birilerine muhakkak! 🙂

  12. İNSAN İNSAN MIDIR?

    Geçtiğimiz günlerde on kadar batı ülke elçisi hapisteki (yazarın deyimi ile ) bir iş insanını salınması yönünde bildiri yayınladı. Yayınlasın sorun değil. Hatta insanın gözleri yaşarıyor ülkemizde haksızlığa uğradığı düşünülen bir vatadaş olunca bütün avrupanın ayaklanıp halini hatırını sormasına.
    Sorum şu; dün akşam tv de gördüm yunanistan on’a yakın mülteciyi döverek elbiselerini çıkarmış ve sınırımıza bırakmış. Sırtlarında yara izleri tv den bile görünebiliyordu. Daha önce de yunan devriyelerinin batırmaya çalıştığı bot görüntüleri ekrana yansımıştı. Niçin avrupalı elçiler toplanıp bırakın hapse atılmayı, işkence gören, suya atılan ölüme terkedilen bu insanları niçin görmüyor. Niçin Ahmet’e yapılan işkenceyi kınıyoruz, sorumluları cezalandırın, tazminat verin, Hasan’a yapılan haksızlığı kınıyoruz. Aylan’ın botunu batırmaya çalıştığınızı görüyoruz, batırdığınız başka bot varmı, hesap verin şeklinde niçin yüzlerce binlerce bildiri havada uçuşmuyor. Kavala ile ile suriyeli Abdullah arasında ne fark var, afganlı Rıza arasında ne fark var. Cidden anlayamıyorum.

    • Avrupa’lıların derdi insan hakları değil çünkü, o yüzden Osman Kavala’nın maruz kaldığı insan hakkı ihlalini sonlandırma gibi bir dertleri de yok. Onların derdi kendi ekonomik çıkarları içinTürkiye’deki insan hakları ihlallerini kullanarak ekonomik birikim ve zengin insan gücünü, bey’in göçü ile beraber kendi ülkelerine taşımak. yoksa Batının Türkiye ile ne derdi olur.

      Birleşik Arap Emirliklerini zengin edenler yerliler değil başka ülkelerden kaçıp servetleriyle beraber gelen zenginler olduğu söylenir.

  13. Çarşı pazarda yangını gören vatandaş dönüp Kılıçdaroğlu’nu Babacanı suçluyor. Artık algı yönetiminin boyutlarını düşünün. Gestaponun propaganda bakanlığı iyi çalışıyor. Ortalığı pislik ve yolsuzluk, denizleri müsilaj, ormanları yangın, evleri sel, ama sorumlu muhalefet. Yandaşların zavallı halleri.

  14. HAYDAAAA… !
    Aha sana bir oğlumuz daha oldu , eyi mi !
    OECD ye bağlı Mali Eylem Gücü ,karaparanın aklanması ve terörizmin finansmanında kullanılmasının engellenmesi konusunda , daha yakından izlenmesi gerektiği gerekçesiyle Türkiye’yi GRİ listeye almış !
    Vallahi bu dış mihraklar yedi gün yirmi dört saat aleyhimizde çalışıyorlar !
    Heeeyt bre ! Ulan biriniz değil topunuz gelsin , kim korkar hain kurttan !
    Yani kıskanma olur da bu kadar mı olur yahu , pes birader !
    Yeter artık yahu! Şu Ankara kriterlerini uygulamaya koyalım gari !
    Evet ben daha fazla ortalıkta dolanıp dayak yemeden kaçayım !
    Hadi eyvallah !

  15. Fehmi Bey, Benim aklıma en fazla yatan, Türkiye’yi ucuzlatma amaçlı bir operasyon olduğuyla ilgili senaryo diyorsunuz ama, bu bilgi doğru ise kendi vatandaşına ihanet sayılmaz mı? zaten bizim ülkemizde bu saatten sonra bir şey ucuzlamaz, her şey dövize endeksli, döviz üç krş artarsa bizim ürünlerde beş krş artar, yani dövizin artması ne içeriye bir katkısı olur ne de dışarıya. Dün akşamdan sonra etiket değiştirmekle meşgul olan esnaf ve marketler ne kadar arttırsam diye düşünmüyor, artık kimsenin hesap sorabileceğini düşünmediği için sadece vicdan ve cüzdana göre karar verecek.
    Ülkemizde her şey ne kadar ucuz olursa olsun yabancı yatırımcı yarını belli olmayan bir belirsizlikte parasını riske atmaz.

  16. Ben inanmıyorum ama Taha Kıvanç çılık oynayayım.Üst düzey bir MHP linin ifadesine göre bu 60 milyar usd ve ilaveten katarla 10 milyar usd lik yeni swap ve bae nin yatırım açıklamalarıyla usd 7.5-8 bandına düşecekmiş.Kuzey Suriye ye saldırıp münbiç,telabyad.Aym İsa vb alınacakmış ve Mart sonu bu iklimde seçime gidilecekmiş.MHP seçimde son tarih olarak seçim gününü verip eğer Suriyelilerle harcadığımız 70 milyar usd tarafımıza ödenmezse seçimden sonra cumhur ittifakı kazanırsa ilk işimiz Suriyede aldığımız toprakları tazminat bedeli olarak ülkemize katacağız diyecekmiş.Muhalefetin söylemine göre bu argümanı giderek güçlendirip biz suriyede şu kadar şehit verdik.Şehit kanıyla sulanan topraklar verilemez denilecekmiş.Akpartide bizzat terörist faaliyetlere katılanlar,kadın ve çocuk cinayeti ve cinsel taciz dışında herkese genel af vadedecekmiş.Cezaevleri dolu bunun dışında 1 milyonu aşkın kaçak var mahkemelerde hapis cezası ile yargılama yapılan 5 milyon üstü dava var.cumhuriyetin yüzüncü yılında yeni bir sayfa sloganı düşünülüyormuş.bu af özellikle Hdp ten Akparti ye oy geçişi anlamına geliyor.Geçen genel seçimde Mhp bu afla toparlandı ve özellikle gdoğu da önceki oylarına göre patlama yaptı.Kendinizi düşünün Hdp lisiniz oğlunuz hapiste terörü destekten yada uyuşturucudan 5 yıl yatacak yada 2 ay sonra çıkacak.Ne yaparsınız?

    • 150 Yen’i ceza evi inşaatı devam ediyor, 150 hapishane inşaatı da projelendirildiği söyleniyor. Hapishane sayısını niye artırıyorlar o zaman?

    • AKP ve MHP her durum için lehlerine yalan, uydurma söz üretiyorlar bunlardan biri 2023 olunca madenleri işleteceğiz şaha kalkacağız. Bu tür uyduruk laflarla milleti kandırıyorlar.

      Misal biz Bor madeni çıkarıyoruz. Avrupaya ve ABD’ye toprak olarak 1tl satıyorsak bunlar bilimle boru işleyip bize yeni ürün olarak 100 tl’ye satıyorlar.
      https://www.youtube.com/watch?v=kbp-CXGONQI

  17. Her iki faiz düşürme kararıda yanlış.Bununla beraber yabancıların ucuzlayan mallarımızı almak için ülkemize seferler düzenlemesine gerek yok.ihracat denilen bir şey var.usd değer kazandıkça ürünleriniz ucuzlar ve dünyanın her tarafına satabilirsiniz.ithalat düşer.ithal ürünler yerine yerli üretim başlar.ihracat arttığı içinde iç piyasada mal darlığı olur hem bu nedenle hemde ithal girdilerinin maliyetinin arttığı için ürün fiyatları yükselir.Yüksek fiyat yüksek kar demektir faiz düşükse ve bankalar kolay para veriyorsa yatırımlar başlar.Ama bunların olması ve vatandaşa olumlu yansıması 4-5 yıl alır.Ankara’da Çin ile anlaşmada son noktaya gelindiği ve Çin’in bir kısmı varlık alımı bir kısmı yeni yatırım 60 milyar usd yatırım yapacağı konuşuluyor.Faiz indirimi Çin’in talebiymiş

Yoruma kapalı.