You are currently viewing Her gün bir önceki güne yeniden uyanmaya ne dersiniz? Bir şey deyin işte…
Dün, o sansar..

Her gün bir önceki güne yeniden uyanmaya ne dersiniz? Bir şey deyin işte…

Dün, 2 Şubat günü, ABD ile Kanada’nın bazı yerlerinde ‘Groundhog Day’ olarak kutlandı. ‘Groundhog’ sansar türü bir hayvan. Dağsıçanı diyen de var. Hayvanın bir kasabada (Punxsutawney kasabasında) yaşayan bir türünün, kışı yuvasında geçirdiği, şubat ayı gelince başını çıkartarak etrafa baktığı fark edilmiş. Bir şey daha: Hayvan başını yuvasından çıkardığında kendi gölgesini görürse kışın en az altı hafta daha sürdüğü, görmezse bunun baharın kapıda olduğu anlamına geldiği…

Olur mu? İnanç bu ya, insanlar uykucu hayvana bakıp hava tahmininde bulunabiliyor işte.

Dün, 2 Şubat, hayvan Punxsutawney’de sabah yine yuvasından dışarı çıktı ve gölgesini görmedi.

Bahar yakın demek.

CNN kanalının muhabiri, olayı haberleştirirken, bir uyarıda bulunmaktan da kendisini alamamış: “Hayvana bağlı gelecek okumaları her zaman doğru çıkmayabiliyor ama…” Hatta kanalın hava durumu sunucusu, “Yazı-tura atarak yapacağınız tahminin doğru çıkma ihtimali hayvanın gölgesine bakarak yapacağınızdan daha doğru çıkabilir” bile demekte.

Hayvanın yaşadığı yerin, ABD’nin en fazla kar alan, kışı bayağı ağır geçiren bir bölgesinde olduğunu da belirtmeliyim.

Ve bir film

Olayın varlığından haberdar olmayanlar, biraz yedinci sanat meraklısı iseler, Bill Murray ile Andie MacDowell‘in başrol oynadığı 1993 yapımı ‘Groundhod Day’ filmini görmüş olabilirler.

Filmin basit bir senaryosu var: Bir TV kanalında hava durumunu sunan adam, o gün yaşanacakları izlesin diye, program yapımcısı ve bir kameramanla birlikte Punxsutawney kasabasına gönderilir. Sunucu sabah güzel bir müzik parçası alarmı eşliğinde uyanır, hayvanın hareketini izleyip haberleştirir ve günün diğer bölümünü de kar fırtınası yüzünden ayrılamadığı kasabada bir an önce geldiği kente dönme arzusuyla can sıkıntısı içerisinde geçirir.

Ertesi sabah yine aynı müzik eşliğinde uyanır ve bir gün önce yaşadığı her şeyi aynen yeniden yaşar.

Bir gün sonra yeniden aynı durumla karşılaşır.

Hayatı sansar gününe saplanmıştır, hep aynı günü yaşamaya başlar.

Kalkar, aynı yere gider, aynı kişilerle karşılaşır, aynı olayları yaşar ve ertesi günün hiç değişmeyeceğini bilerek otele dönüp yatağa girer.

Birkaç gün sonra, hep aynı güne uyandığı ve hep aynı olayları yaşadığı ve bunun kaderi halde dönüştüğü kafasına dank edince, her gün mutlaka yaşadıklarından bazı küçük şeyleri değiştirmeye çalışır. O bilgiyi lehine kullanmanın da peşine düşer.

Kendi hayatından küçük ayrıntıları değiştirebilse de büyük çaptakiler için gücü yetmez; hem de ne kadar uğraşırsa uğraşsın ve çılgınca şeyler yapmaya çalışırsa çalışsın onları değiştiremez.

Senaryosu sayesinde sinema sanatının izlenmeye değer filmlerinden biri sayılır ‘Groundhog Day’ filmi.

Ve ruh halimiz

Evet dün öyle bir gündü, ama benim filmi hatırlamamın sebebi olay ile ülkemizde yaşadıklarımız arasında müthiş bir paralellik görmem.

Nedense, özellikle son zamanlarda, sanki her gün bir önceki gün yaşadıklarımızı yeniden yaşamak üzere olduğumuz olumsuz beklentisiyle uyandığım hissine kapılmaktan kendimi alamıyorum.

Günün içerisinde ya seçim oluyor, ya da seçim beklentisi… O beklenti içerisine giren herkes kendilerinden ne bekleniyorsa hep aynısını yapıyor… Konuşmalar, hareketler, söylenenler, yapılanlar hemen hiç değişmiyor…

Politikacıların söylemi de değişmeyenler arasında: İktidar partisine mensupsa uzun yıllar boyu her seçim öncesinde ne söylemişse onu yeni bir biçime sokarak tekrarlıyor… Muhalefet partisi sözcüleri de geçmişte ne söylemişler, iktidara nasıl karşı tavır koymuşlarsa yine aynı üslupla karşımıza çıkıyorlar…

Seçim günü geliyor ve o gün de pek bir şey değişmiyor; sandıktan yine aynı sonuç çıkıyor…

Tam bir kısır döngü.

Kendimi o filmdeki Bill Murray gibi hissetmeye başladım.

Ve tam gününe denk geldi, o hissimi sizlerle de paylaşmak istedim.

ΩΩΩΩ