Bugün, seçim için sandık başına gidileceğinden böyle günlerin hassasiyetleri düşünülerek konulmuş yasakların uygulandığı bir gün.
Dün akşam 18.00’dan itibaren 24 saat boyunca propaganda yasak ülkemizde.
Seçim sonuçlarıyla ilgili tahminde bulunmak ve tahmini paylaşmak da yasak.
Kapandıktan sonra sandıklardan alınan sonuçları açıklamak da saat 21.00’a kadar yasak.
Yasaklar günü bugün.
Ben bütün bu yasakların çoğunu günümüzün teknolojik gerçekleriyle ters düşmeleri sebebiyle anlamsız bulurum.
Son anayasa değişikliği ile, doğrudan seçimi etkileyebilecek konumdaki içişleri, adalet ve ulaştırma bakanlarının istifa edip yerlerine tarafsız olacağı varsayılan siyaset-dışı isimlerin gelmesini öngören kısıtlama kaldırıldı. O kısıtlamayı kaldıranlar bu tür artık anlamsız kaçan yasakları da kaldırabilirlerdi.
Daha doğrusu, bakanlarla ilgili kısıtlama yerli yerinde kalsa ve yasaklara dokunulsa daha makul bir ülke olurduk.
İçişleri, adalet ve ulaştırma bakanlarının siyasi kimlikli olduğu bir ortamda seçime gidilmesinin mahzurlarını şu günlerde yaşayarak öğreniyoruz.
Yasaklar ise anlamsız kalıyor.
Propaganda yasağı var diye propaganda yapılmıyor mu?
Hem de nasıl yapıldı bu seçimde…
İnternet üzerinden sürdürülen yayınlarda propaganda anlamına gelebilecek haber ve yorumlar duruyor.
Gazeteler ve TV kanallarında yasaklar uygulanıyor olsa bile sosyal medyanın önü alınabilir mi?
Eskiden ilk seçim sonuçları için zaten en erken saat olan 21.00’ı beklemek gerekiyordu, daha önce istesek bile ayrıntıları öğrenebilmek kabil değildi. Günümüzde ise sandıklar kapanır kapanmaz başlayan sayımlar hiç vakit kaybedilmeden ilgili yerlere ulaşıyor ve pek çoğumuz seçimdeki eğilimi o saatten bayağı önce öğrenebiliyoruz.
Öğreniliyor ancak paylaşılamıyor.
Ta ki, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) yasağı daha erken bir saatte kaldırana kadar…
Ülke seçimlerini yarım asırdır yakından izlerim. Mesleğim beni birkaç ülkedeki kritik seçimleri de izleme imkanına kavuşturdu. ABD’de, İngiltere’de, Yunanistan’da, bazen birden fazla kez, seçimleri öncesi ve sonrasında izledim.
Hepsinde propagandalar seçim günü de devam etti.
Yunanistan’da partilerin taraftarları ellerinde kimliklerini belli eden bayrak ve flamalar olduğu halde sandık merkezlerinin önünde renkli gösteriler yaparlar.
ABD’de, daha 1980’li yıllardan beri sandıklar açılır açılmaz sonuçlar ekranlardan paylaşılır.
[Burayı biraz açayım: ABD saat farklarının 4-5 saate çıkabildiği geniş bir ülke. Bu sebeple ülkenin bir tarafında oy kullanma işlemi başka tarafta sandıklar kapandıktan saatler sonra da devam eder. Her seçimde bazı bölgelerde insanlar henüz tamamiyle oy kullanmamışken, ülkenin uzak noktalarından alınan sonuçlar CNN ve diğer kanallarda duyurulur.]
Son birkaç seçimi televizyon stüdyolarında izledim. Yasak devam ederken sandık sonuçları akışı başladığı için bizler nasıl bir tabloyla karşılaşılacağını stüdyodaki ekrandan izleyebiliyor, ama gördüklerimizi YSK yasağı kaldırana kadar izleyicilerle paylaşamıyorduk.
Bu akşam da öyle olacak.
İnsanlar çıkmakta olan sonucu erkenden öğrenmeye başlasalar ne gibi bir mahzuru olabilir?
Akla gelebilecek her türlü mahzur sıradan insanları ilgilendirmiyor; mahzur, tepki vermeleri anlam taşıyabilecek kişi ve kurumlar için alınıyor ama o kişi ve kurumlar gelişmeleri anında öğrenebilecek imkanlara sahipler…
Oysa sıradan deyip geçtiğimiz geniş kitleler erkenden sonuçlarla ilgili doğru ve sahih bilgi sahibi olabilseler, ötekilerden gelebilecek yanlışlıkların da önü alınabilir.
Sosyal medyadan yalan-yanlış bilgilerin gelmesi önlenemeyeceği için ortalığın bulanması da pekala mümkün.
Her seçim akşamı ekran karşısında kukumav kuşu gibi sonuç bekleyenler bu defa da aynı durumda olacaklar.
Yeni yüzyıl -21. Yüzyıl- başlayalı 23 yıl olmuşken hem de…
Ne gereği var?
Keşke bu seçimde YSK yasağı sandıklar kapanır kapanmaz kaldırsa…
Umarım sakin ve huzurlu bir seçim günü yaşarız ve alınacak sonuç ülke için en hayırlısı ne ise o olur.
ΩΩΩΩ
Önemli bir fırsat kaçtı. Diktatöre sandıkta haddini bildirme fırsatı kaçırıldı. Milletimiz bundan sonra çok üzülecek. Demokrasi adına ve ülke adına üzücü.
bu İstanbul’un başına gelen talihsizlik : imam efendi .Sen ne algı yöneticisinin yakışıyor mu ?
neden insanları tahrik ediyorsun Kılıç bey önden mis .Nasıl bir yalan.Eger önde bitimez ise sen derhal istifa et İstanbul’un utanç kaynagisin Ve bundan sonra sen yalancı bir belediye başkanının.
istanbulum sana yazık etmişler.
İl Seçim Kurulu yetkilileri seçimde görev alan sandık kurulu üyelerini bilgilendirmek,seçimle ilgili kuralları hatırlatmak için seçimden 5-6 gün önce toplantılar düzenlerler.Yıllar önce (1980’li yıllar,mesela Özal’ın ilk seçiminde)sandık kurulunda memur olarak ben de bir kaç kez görev almış ve bu tür toplantılara katılmıştım. Seçim kuralları hakkında bilgi veren hakim bir hatırasını anlatmıştı:Bir sandık kurulu başkanı,o sandıkta oy kullanan seçmenlerin hepsinin oylarını kullandığı anlaşılınca öğle üzeri sandığı hiç açmadan yüklenmiş getirmiş il seçim kuruluna.Eskiden insanı gülümseten böyle acemilikler de oluyormuş.
Zarfın içinden neler çıktığı,
Tüm adayların hepsine mühür basanı,
İmzasını atanı,
Not yazanı,
Küfürlü cümleler .. neler neleer
Ansiklopedi olur😂😂😂
Bekri Mustafa’yı , bir gün zaptiyeler , sarhoş bir vaziyette yakalayıp kadı efendinin huzuruna çıkartırlar , kadı fendi hiddetle sorar ,
— Bre zındık , bu mundar şeyin hem dinen günah olduğunu hem de padişah hazretlerinin yasakladığını bilmiyor musun !
Bekri Mustafa boynunu bükerek şöyle cevap verir ,
— Kadı hazretleri o mundar şeyi biz de layık olduğu yere göndererek temizlemeye çalışıyoruz , fena mı yapıyoruz yani !
Turgut Özal bir gün son derece ince bir vücuda sahip olan Erdal İnönü’ye takılır ,
— Erdal Bey , vallahi seni gören yabacılar , Türkiye’de kıtlık var zannederler !
Erdal Bey , o her zamanki alçakgönüllü ama hazırcevaplılığıyla şöyle mukabele eder ,
— Evet , doğru ! Ama seni görünnce de bu kıtlığın sebebini anlarlar !
“ Umarım sakin ve huzurlu bir seçim günü yaşarız ve alınacak sonuç ülke için en hayırlısı ne ise o olur.” temenninizin gerçek olabilmesi için sayın yazar, bu kurallar🤗.
-Erken açıklamak seçimin sonucunu etkilemese bu kural konulmazdı.
-Üç-4 bakanlığın seçime 3 ay kala görevini devretmesi (hemde bürokrata! Yani devlete)
-Hatta parmak boyası bile geri gelse..
İnanın hepsi gerekli; her ülkenin kendi imkanları, siyasi iktisadi durumuna göre🤔
Fakat siyasetçi yarım saatte az çok görür sonucu🤗. Bir örnek vereyim yıllar önceden:
Bir sandıkta, “kazanacağı düşünülen partiye verilen oy”
toplam diğer partilerin kümülesinin bile üstündeydi😂 ve adam kazandı🤗.Hiç unutmuyorum.
sonucu partiler kendileri yaratır; Çalışarak!
Seçmene güven vererek!
Adaleti hukuku güvenliği sağlayıp vatanını malını mülkünü ailesini canını koruyabileceğinden emin olduğu partilere yönelir seçmen🤗.
Malını tırtıklayanı da kapı önüne koyar, hiç acımadan 😡.
Hiç telaş ve tereddüt etmeden gidip oyumuzu kullanıyoruz.
Hayırlısı neyse o olsun, kim layık ise o kazansın🤗.
Şehit başkan, kalbimizin en müstesna yerinde hatırası devam eden Muhsin başkanın dediği gibi:
“Seçimler bir kavga aracı, mesele olmamalı. Size de bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Sakın akşam televizyonlara bakıp liderlere ve onların metodlarına kapılmayın. Sel gider kumu kalır. Bu seçim de gidecek. Sizler komşu olarak, akraba olarak, hemşehri olarak yine birlikte yaşamaya devam edeceksiniz. Allah memleketimizi terörden, selden, felaketlerden, zelzeleden korusun. Allah ülkemizin birliğini, beraberliğini bozmasın.”
kul kurar,
kader güler derler.
herkesin bütün müktesebatını ortaya koyduğu, elinden geleni ama doğru ama yanlış yaptığı bir seçim sürecinin sonuna geldik.
bugün yorumun yerini dua/dilek alsın;
ülkemiz, devletimiz, milletimiz, geleceğimiz için hayırlı olan aday kazansın.
MUHARREM İNCE’YE VERİLEN OYLAR
Malumunuz Muharrem İnce Cumhurbaşkanlığı seçiminden çekildi.
Ve resmi olarak da bu talebini YSK’ya iletti.
YSK parti temsilcilerinin de olumlu görüşü ile Muharrem İnce’ ye verilmiş oyların geçerli sayılacağına karar verdi.
Örneğin Muharrem İnceye verilen oyların geçersiz sayılması halinde bir aday %51 ile birinci turda seçilebilecek iken, aynı oy sayısı ile bu oylar geçerli sayılınca bu kez geçerli oylar üzerinden yapılan hesaba göre %49,5 olacağı için, seçim ikinci tura kalacak.
Anayasa ve Cumhurbaşkanlığı Seçim Kanununda Cumhurbaşkanlığı kesin aday listeleri Resmi Gazetede ilan edildikten ve 1.tur seçimleri yapıldıktan sonra 2. turda adaylardan birinin çekilmesi halini ayrıntılı şekilde düzenleyen hükümler var.
Ancak Cumhurbaşkanlığı kesin aday listeleri Resmi Gazetede ilan edildikten sonra adaylardan birinin birinci tur öncesi çekilmesini düzenleyen ayrıntılı hüküm yok.
Anayasa ve Cumhurbaşkanlığı Seçim Kanununda “Cumhurbaşkanlığı kesin aday listeleri Resmi Gazetede ilan edildikten sonra adaylardan birinin birinci tur öncesi çekilmesi halinde birinci turda çekilmiş adaya verilen oylar geçerli sayılır” şeklinde bir hüküm yok.
Bu durumda bu oyların doğal olarak geçersiz sayılacağı düşünülerek ayrıca belirtilmemiş.
Adayın biri çekilebileceği gibi, ölebilir de.
Seçim öncesi çekilen yada ölen aday %51 oy alırsa mazbatayı verecek misiniz?
Demekki oy pusulalarına 3. Bir yuvarlak daha açıp:
“Hiç birini tanımeyrum”
Başlığı ile hazırlanmalı😂
Çünkü hiçbirine! Şıkkı da var seçmenin aklında🤗.
Türkiye, iç siyasi gerilimleri yüksek olsa da yerleşik bir demokrasidir ve 15 Mayıs sabahında da öyle kalacaktır.
Batı medyasında Türkiye’deki seçimlerin ertesine dair anlatılan karanlık senaryoların hepsini ülkemizden uzak tutmak tüm siyaset kurumunun sorumluluğudur.
2023 yılının dünyanın en önemli seçimi olmasına ve sonucunun birçok uluslararası dengeyi etkilemesine “evet” diyebiliriz.
Ancak her türlü antidemokratik ve kaotik beklentileri reddetmek demokratik görevimizdir.
Seçim gecesi sandıktan çıkan milli iradeye saygı göstermek ve gereğini yapmak siyasetçiden seçmene kadar hepimizin vatandaşlık vazifesidir.
Bu ülkenin huzuruna, güvenliğine, barışına ve demokrasisine sıkıntı veren her türlü girişim ve çaba milletimiz tarafından en sert şekilde cezalandırılır.
Seçim akşamı ve ertesinde olası sosyal medya, yabancı istihbarat operasyonlarını ve her çeşit provokasyonu etkisiz kılacak şey işte bu demokratik bilinç olacaktır. ***
Cumhurbaşkanlığını kim kazanırsa kazansın çok canlı bir Meclis profili ortaya çıkacak.
14’ten az olmayan siyasi parti temsil edilirken farklı ideolojilere mensup isimler vekil seçilecek.
Siyaset yine o çok tempolu ve tartışmalı gündemi ile akmaya devam edecek.
Biz de tüm farklılıklarımızla birlikte gündelik hayatın meşgalelerine dalarak seçim döneminin siyasallaşmasından bir miktar arınacağız.
Önümüzdeki beş yılın ülkemizi daha ileri taşıyacak gelişmelere sahne olması ümidiyle milletimize hayırlı seçimler dilerim.
Geçmişin travmalarının tamiriyle yada horoz dövüşleriyle uğraşıp zaman kaybedeceğimiz bir dönem ile mi karşılacağız acaba?
Sağduyu galip gelirse, herşey daha güzel olur inşallah.
Mecliste herkesin fikrini söyleyebildiği,
Önerisinin saygı göstererek dinlendiği,
Önerisi olanın da TC’ne bağlılığı iyi niyeti ülkesi ve milleti için çabaladığı ayan beyan ortada olup dansöz gibi kıvırmadığı..
Herşeyin YÜCE MECLİSTE tartışılıp, gerekirse oylandığı..
Vatan hainlerine bölücülere taşeronlara ajanlara papuç bırakılmayacağının deklare edildiği..
Güzel günlere inşallah 🤗.
Yoruma kapalı.