Seçim yenilgisini yeni gündemlerle unutturma başarısı sebebiyle, AK Parti’ye tebrikler…

22
Reklam

AK Parti’nin, yüzde 40.87 oy alınca Meclis’te çoğunluğu kaybettiği 7 Haziran 2015 seçimi ile, erken seçim kararı alıp oyunu yüzde 49.5’a çıkardığı 1 Kasım 2015 seçimi arasında sadece beş ay vardı.

CHP’nin birinci parti olarak çıktığı 31 Mart 2024 seçimi ile önümüzdeki genel seçim arasında dört yıl gibi uzunca bir süre bulunuyor.

Yedi yıl önce kaybını kazanca çevirmeyi bilmişti o kısa sürede AK Parti; zamanında yapılırsa dört yıl sonraki seçime kadar şimdiki görüntüsünü de pek ala değiştirip tarihi yeniden tekerrür ettirebilir.

AK Parti bunu yapabilir mi? Bana kalırsa yapabilir…

Daha şimdiden seçim sonuçlarını tartışmayı sona erdiren ustaca bir hamle yaptı: 22 yıllık iktidarı boyunca ne zaman sıkışsa gündeme taşıdığı ‘yeni anayasa’ projesini bir kez daha ısıtarak…

[Merakımdan dün gece muhalif bilinen TV kanallarını dolaştım; hemen hepsinde ‘yeni anayasa’ konusu tartışılıyordu. Üç hafta boyunca destekledikleri bilinen AK Parti’nin seçim yenilgisi sonrasında dilleri hafif tertip de olsa eleştirilere açılmış olan iktidar yanlısı yorumcuları da dün gece rahatlamış gördüm. AK Parti gündem değiştirme işini çok iyi biliyor.]

2015 yılındaki ilk seçim başarısızlığı sonrasında durumu düzeltmesi için CHP’nin o zamanki genel başkanı Deniz Baykal’dan destek gelmişti AK Parti’ye; TBMM geçici başkanı sıfatını taşıyan Baykal, -CHP’nin o zamanki genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun aksine tavrına rağmen- davet üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmüştü.

CHP’nin yeni genel başkanı Özgür Özel de oradan gelecek daveti heyecanla bekliyor. 

Reklam

Külliye’ye çıkma heyecanı bu…   

TBMM’deki 23 Nisan resepsiyonunda aldığı davetle katıldığı çay partisinde, AK Partili milletvekilleri arasında, mutlu görünüyordu Özgür Özel

Partinin yeni belediye başkanları devraldıkları borçları afişe etmeye devam ediyorlar ama herhalde onlar da bir süre sonra boşuna çabaladıklarını fark ederler. 

Gündem değişti çünkü…

Bahçeli’nin şarkılı videosu

CHP ile AK Parti arasındaki yumuşama MHP’yi rahatsız etmiş olmalı ki, Devlet Bahçeli herkesi şaşırtan çıkışlar yapmaya başladı.

Önce, Mehmet Şimşek’in ekonomistlerin sıkça kullandıkları bir sözcüğünü farklı bir anlama yorup ülkeyi ekonominin içinde bulunduğu sorunlardan kurtarma yükünü taşıyan bakanı rencide etmeyi, belki de istifasını sağlamayı amaçladı.

Dün de, TBMM’deki resepsiyona katılmadığı için sağlığını merak edecekleri zahmetten kurtarmak için çekilmiş, kendisini yürüyüşte gösteren bir videoyu, partisinin sosyal medya hesabından yayınlatırken, yeni mesajlar vermeyi ihmal etmedi.

Reklam

Videoda, yürürken görünen Bahçeli’nin adımlarına Ferdi Tayfur’un sözleri olağanüstü anlamlı bir şarkısı eşlik ediyordu.

Anlamı tek bir adrese yorumlanabilecek sözler…

İzlememişseniz, bu yazının sonuna da ekleyeceğim videoya yüklenen şarkının sözlerini buraya aktarayım:

“Hep köle misali zincire vurdun / Ben sana dost oldum sen düşman oldun / Sen beni kendine göre mi buldun /Hainsin diyorsam söyleten sensin // Sana söylediğim sözlere kızma / Sitem ediyorsam ettiren sensin // Senden çektiklerim yetti canıma / Zalimsin diyorsam söyleten sensin // Canımsın dedikçe kıymet bilmedin / Kazandıklarına değer vermedin”

Nasıl buldunuz?

Daha doğru soru şu: Acaba bu video AK Parti yöneticileri tarafından nasıl yorumlanmıştır?

MHP’nin –Devlet Bahçeli’nin- niyetini ve onu böyle bir çıkış yapmaya sevk edenin ne olduğunu herhalde yakında öğreniriz.

Alman konuğun temasları gündem değiştirmeye yarar mı?

Anayasa konusu muhalefet saflarında “Oyuna mı geliyoruz?” kuşkusuyla karşılanabilir diye olmalı, iktidar canibinden alternatif başka konular da devreye sokulmak isteniyor.

Bunlardan biri, ülkemizi ziyaret eden Alman Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’in programı esnasında konuştuğu isimlerin, o görüşmeler sırasında çekilmiş fotoğrafları oldu.

Misafir cumhurbaşkanının programı ve kimlerle görüşeceği kim bilir kaç ay önceden bilindiği halde…

Yeni yerel seçimden çıkıldığı için iki önemli kentin kazanan başkanlarıyla görüşmesinde şaşılacak bir şey olmamalı.

Kendisinin İstanbul’daki Alman başkonsolosluğunda verdiği davete 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün katılması da dert edildi. Kısa süre önce İngiltere ile hiç olmayan irtibatını varmış gibi gösterdiklerini unutup, onu bu defa Alman emperyalizmi ile irtibatlandırmaya bile kalkıştılar.

Oysa, Gül, oraya, dışişleri bakanlığı döneminden tanıdığı, gerektiğinde telefonla görüştüğü eski bir dostu olarak gitmişti ve hazır gitmişken Almanya’nın Gazze/Filistin politikasının yanlışlığını ve o yanlış politikanın Almanya’nın zararına çalıştığını anlatıp o politikayı değiştirmeyi tavsiye eden bir yazılı metni de misafir cumhurbaşkanına iletmek istemişti.

İletti de…

Neyse.

Yazımın başlığında da okuduğunuz üzere, bu yazı, yenilerek çıktığı bir seçimin ardından gündemi kendi istediği istikamete çevirme başarısı gösteren AK Parti’yi tebrik etmek amacıyla yazıldı.

Not (Saat: 09.30): Yazının ilk halinde var olan bir bilgi yanlışı, bir okurun uyarısı üzerine düzeltilmiştir.

ΩΩΩΩ

Reklam

22 YORUMLAR

  1. Ferdi Tayfur’dan bir teselli eşliğinde videoda göze çarpan manzara şöyle de özetlenebilir: koşu parkurunda yapayalnız gezintiye çıkmak!

    …..
    Geçiyor baharı kışı,
    İzafi hızı, akışı,
    Hayat bir bayrak yarışı!
    Nerede, yetişmiş gençler?

    Gençler mi yok, güven mi yok,
    Yeterince şahin mi yok,
    Üretilen hain mi çok,
    Nerede yetişmiş, gençler?

    “Allah’ın düzeni çetin”
    Bunu tenbihlemişti DiN!
    Niçin yetiştiremedin,
    Nerede, yetişmiş gençler?

    Yok öyle, bahane kılıf,
    Her temel soruna vakıf,
    Çözüme yaraşır vasıf,
    Nerede, yetişmiş gençler?

    Her soruna, iki gözüm,
    “Sentez”dir nihai çözüm….
    Herkese iki çift sözüm,
    Nerede, yetişmiş gençler?
    …..

  2. D. Bahçeli verdiği dolambaçlı mesajlar, yaptığı garip aritmatikler, duyulmamış atasözleri, bulmacaya benzer ifadeleri, nostaljik müzik zevki ile diğer liderlerden farklıdır. Hatta çözülemez niteliktedir. O Akp ve Erdoğana hiç benzemiyor. Yaşlanmış olsada, halen dimağının yerinde olduğunu (hemde yürürken) muhalif muhabirlerden (cesaretle) aldığı sorulara ustaca verdiği cevaplar ile ispatlıyor. Yani yarın ne yapacak muamması sadece kendisinde gizlidir, çevresi bile bilmeyebilir. AKP iyi irdelesin şarkının sözlerini. Son nokta orada yazıyor.

  3. Erdoğan ile devlet bahçeli kader arkadaşlığı yaptıkları için akpartiden özgür Özele ekmek çıkmaz. özgür Özel Erdoğan’ın uzunca bir süre sürdürdüğü “bay bay Kemal” kampanyası ile CHP’ye başkan oldu. özgür ozelin Erdoğan’dan görüp görebileceği tek kıyak bu, başka da kıyak yapmaz istediğini almadan.

    akparti CHP ile koalisyon hükümeti kuramaz, iktidar için ittifak yapamaz. ancak Erdoğan özgür ozeli kendi arzularinda kullanır.

    • CeHaPe yönetimi nin başka şansı var mı? Bence yok.
      Tek yapabileceği,
      Elindeki belediyeler ile maximum memnuniyet yaratacak, halk nezdinde “işte siyaset budur siyasetçi de İmamoğlu Yavaş ve Özel’ dir🤗”
      dedirte bilir mesela 👏👏👏.

      • Erdoğan uzun iktidarını CHP karşıtlığına borçlu. CHP muhalefet ise Erdoğan iktidar kural haline gelmiş. Erdoğan’ın CHP ile yakın temas kurması özgür Özel ile beraber fotoğraf vermesi muhafazakar seçmenin duyarlı olduğu konularda söylem birliği göstermesi Erdoğan’ın en büyük iktidar sebebini elinden alması daha olası sanki:))

  4. 1980 Askeri anayasasından geriye bir kapak kalmış. İçi Akp, dışı eski kapak olan bir anayasa var elimizde. 1980 anayasası %10 barajı getirmeseydi 2002 de Akp %35 oy ile %365 milletvekili çıkaramazdı. Akp anayasanın her yerini referandumlarla değiştirdi ama baraj hala duruyor. Biri gidiyor başka partiye oy veriyor, o parti barajı geçemezse oylar hop diye en büyük partiye yani Akp ye aktarılıyor. Hak yemenin alasıdır bu. En büyük parti değişti şimdi. Yakında Akp seçim sistemini yine değiştirir. O cenahta oyun bitmez.

    • Atakan bey o ayılıp bayıldığınız ’80 anayasasının getirdiği %10 barajını %7ye kim düşürdü? Değiştirmesek daha iyiydi heralde:)
      Baraj yüzünden meclise giremeyen parti mi var, yıllardır bağımsız ya da başka hülleciler zaten mecliste değil mi?

  5. AKP 2002 de seçimi kazanınca, yasaklı olan R.T. Erdoğan Avrupaya davet edildi. Bir çok ülke başkentlerinde bir grup AKP’li ile beraber tur attı, kendilerini fikirlerini anlattılar. Şimdi aynı durumda olan Ö. Özel ve E. İmamoğlu’nu tanımaya çalışıyor Avrupalı liderler. Tabi bir fark var. Şimdiki merakları fikirleri değil, ülkemizden Avrupaya geçmek hayali taşıyan 10-15 milyon göçmen hakkında politik görüşleri. AKP mirası, bu kavimler göçü Türkiyedemi kalacak, Avrupayamı salınacak, yoksa ülkelerine gerimi gönderilecek. CHP bu politikası hakkında yerli ve yabancı dezenformasyon olmaması için yumuşak açıklamalar yapıyor. Ama, CHP de bir şey kesin Türkiyede kalmayacak, ama diğer seçeneklerden hangisi olacak Avrupa için muamma. Bizim için hayırlısı olan, Yurttaşlık verilenler dahil hepsi gitmeli. Suriyeliler için ise en hayırlısı Ülkeleri, çünkü insan vatanı dışında her yerde 2. sınıftır ve sığınmacıdır.

  6. Siyasetçi yi tebrik etmek gelmiyor içimden☹️. Sonuç lanması daha yerel-genel seçimlerden önce gerekirdi belkide🤔. Ama lakin,… gizli bir el! yada kirli bir oluşum, bir koruyucu, yada bir ilkegal fakat, ispatı mümkün olamayan;
    -hemşerim kankam yolsuzluk yolu arkadaşım!… veya
    -X tarikat cemaatinin Y kolunun Z kolu😳😳 ile!…
    (Olayın vahametini annata bilen buyursun anlatsın😡😡😡😡).
    sebepler ne olursa olsun, TC mahkemeleri nin verdiği (o bölgenin yolun trenin güvenliği yada sağlamlığından sorumluları bulup cezalandırmak) içime su serpti.
    -Onun üstünün üstü de yargılanmalı mıdır? Ben bilemem. Cezayı alan:
    “Bundan ben sorumlu değilim! sadece, üstüme söyledim !…!….!…” derse eğer🤔
    işte ülke bir:OOOOOOHHHHHH çeker.

  7. sarayın gündemi değişebilir ama halkın gündemi değişmiyor.
    artık demirelin dediği gibi tencere dolmazsa yok yeni anayasaymış yok yeni babayasaymış hepsi hikaye.
    sanki eskisine çok uyuldu da yenisine de uyulacak.
    erdoğanın kafasındaki anayasa tek madde.
    erdoğanın kaydı hayat şartı ile ve tek yetkili olarak cumhurbaşkanı olması ve ondan sonra icazet verdiği kişinin aynı şartlarda makama geçmesi.
    muhalefet halkın ona verdiği desteği akıllıca kullanmalı gündem saptırmasına izin vermemeli.
    ülkenin gündemi adalet ve ekonomi olarak belirlenmeli.
    ve sistemi parlamenter sisteme dönüştürmek olmalı.

    • bence akp yeni anayasada liderlerinin yeniden seçilmesi derdinde değil. 4 yıl sonra liderleri iyice yaşlanacak. oy potansiyeli kalmayacak.
      akp yeni anayasada akp sonrası için dipten tepeye anayasal teminatlar peşinde. yakında ortaya çıkar bunlar neymiş.

      • akparti diye bir parti yok, 15 temmuz darbe ittifakı var. o ittifakın lideri de Erdoğan. Erdoğan yoksa ittifak da yok. onun için her şey Erdoğan’ın başkanlık koltuğunda oturmasına bağlı. 15 temmuzun ayaklarindan biri giderse bütün yük diğer ortağa biner, denge kaybolur çeteler çöker. Erdoğan’ın olmadığı bir yerde 15 temmuz ittifakını hiç bir anayasa babayasa ayakta tutamaz.

    • Bugünkü anayasa tartışmalarında sistem içinde görülen aksaklıklar ve yüksek yargıdaki sorunlar giderilebilir. DEM Parti çizgisinin terörle ilişkisi devam ettiği sürece, üstelik Türk Bayrağı ve İstiklal Marşı gibi ortak değerlere saldırıları sürdüğü müddetçe, yerel yönetimlere özerklik taleplerinin tartışılamayacağını şimdiden söyleyebiliriz.
      Meclis Başkanı Kurtulmuş, saygınlığı ve tecrübesi ile merkez siyasetin aktörlerini ikna ederek ancak büyük çoğunluğun desteklediği, sivil toplum kuruluşlarının ve aydınların da görüşlerinin alınacağı bir anayasa sürecinin mimarı olabilir.

  8. vallahi fakir fukaranın gündemi hiç değişmiyor. tek gündemi en ucuz nerede bulabilirim akşama ne pişirebilirim bunun derdinde. ama ıstakozcuların ve rolexcilerin tek dertleri iktidarlarını nasıl daha da uzatabiliriz. bunun için ellerinde yeterince araç gereçte var zaten. TRT ve ana akım medyanın tamamı ellerinde ancak onları kim dinliyor bütün mesele burada.

    • Tarafsız arkadaş “kim dinliyor” diye sorduğunuz TRT yayınlarını dinliyorlar diye suçlanan anadolunun iç kesimlerinde de
      belediyeleri chp kazandı,
      şimdi ne diyorsunuz?
      Efendim?

  9. -akp elindeki (aslında önemli olan ist ank) yerleri KAYBETMEDİ!!! (Zaten onun değildi)
    “ALAMADI! BECEREMEDİ! YAPAMADI😊
    Mehape zihniyetinin bu işte bir katkısı faidesi zararı?!?.. (benim işim değil değer lendirmek o kısmını).
    (Demli çay mı tavşan kanı mı kısmını demiyom bak!)
    -CeHaPe zihniyetinin ise kazandığı, birinci olduğu kısmına katılmıyorum zaten😂.
    (Elindekini azzz daha kaybedebilecek iken!.. durumunu heyecanını altına kaçırma tehlikesini yaşamış biri Zafer mi kazanır?)
    Son tahlilde,
    Yüzde yüzeellii lerin konuşulduğu bir enflasyon sürecinde iktidara ENYAKIN! parti CEEEHAAAPEEE dir diyemdikten sonra;
    en geç iki yol içindeki enflasyonun geleceği yüzde 40 lar seviyesi !…
    KİMİ İKTİDAR YAPAR????🤔

  10. gündem değişebilir lakin
    gerçekler değişiyor mu?
    seçim biteli geçeli bir ay oluyor. yeterince konuşmadık mı? chp’nin aldığı sonuç bir takım değişiklikler yaşanmış olsa da chp’nin kazandığı bir başarı mı?
    değil tabi,
    sadece devir değişiyor.
    bundan böyle chp ne yapsa kazanacak ve akp ne yapsa kaybedecek.
    iş, verilen süreyi nasıl kullandığımızdır.
    leyleğin ömrü lak lakla bizimkilerin arabeskle geçiyor naçar:(((
    ülkenin bunca çok ciddi sorunları varken ve burnumuzun dibinde çok ciddi sorunlar varken alman cb gelmiş-te imamoğluyla görüşmüş-müş, yok gülle konuşmuş-muş öküz altında buzağı var mı bakıyorlar, bildik dış güçler arabeski, benzeri binlercesi çıktı N’oldu?
    chp 1. parti oldu.
    gündemi ekonomi de alınan -yani alınmayan- iyileştirme kararlarıyla değiştirme şansları yok, bu iktidar kaldığı sürece başta ekonominin ama genelde bütün başlıklarda kötü gidişin değişme şansı yok, öyleyse tırı vırı gündem lazım
    hadi yine anayasayı değiştirelim mesela
    anayasanın zaten yarısından fazlası değişti ve muz cumhuriyeti ülkelerinden beter hale geldik şimdi kalanı değişse ne hale geleceğiz kimbilir???
    ihale yasası da 2002’den bu yana 200 defaya yakın değişti, sonuçları ortada.
    gelmiş geçmiş en başarısız iktidarlardan biri olarak tarihe geçip belki sadece burada değil, dünyada ders kitaplarında bile okutulmasına az kaldı.
    bu da bir tebrik meselesi değilse nedir?

    • Didem hanım “anayasanın zaten yarısından fazlası değişti ve muz cumhuriyeti ülkelerinden beter hale geldik” neyim diyorsunuz da,
      darbe anayasasını sivil hükümetler değiştirince muz cumhuriyeti gibi olunmaz,
      o ülkede darbe savunuculuğu yapılıyorsa
      işte o zaman muz cumhuriyeti olunur.

  11. Sayın yazar bizim yan gelip yatmaya alışmış muhalefetten ne bekliyordu bilmem ama
    İktidarın gündemi değiştirmek gibi bir ihtiyacı hiç olmadı,
    çünkü bu sümsük ve pısırık muhalefet
    en zor günlerde bile
    ayakkabılarıyla bir seccadenin üzerinde poz verip işleri kolay kılmadı mı?
    İktidar yerel seçimi kaybetmiş de noolmuş?
    Ben kazandım diyen mi var?
    Nerdeyse muhalefet dükkanı kapatıp gidecek, seçmen biçarelerin üzerine kaldı iyi mi:))))
    Karaktersiz bunlar…

YORUM YAP

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen adınızı yazınız