Seçime doğru: Muharrem İnce, YRP, Maaşlara zam.. Bunlar ne ki? Muhalefete esas tehlike oy pusulasında… 

23
Reklam

Muhalefet sanki her şey yolundaymış gibi davranıyor. “AK Parti yıprandı, belli isimler bıktırdı, biz birleştik, gel seçim günü gel” rahatlığıyla hareket ediyor muhalefet. Büyüklü-küçüklü her parti seçime gün sayıyor. Hazırladıkları milletvekili listeleri ile önlerine çıkacakları halkın, yalnız adaylarını cumhurbaşkanı yapmakla kalmayıp Meclis’te çoğunluğu da kendilerine vereceğinden çok eminler.

Olmasınlar mı?

Bence olmasalar iyi olur. Bir yıl önce Meclis’ten geçen yeni seçim yasası, sandığa muhalefet partileri için atılacak oyların, çıkaracakları milletvekili sayısına yansımamasını getirecek bir siyasi mühendislik harikası çünkü.

Diplomat ve bir ara dışişleri bakan yardımcılığı da yapmış olan emekli büyükelçi Naci Koru -kardeşimdir-, yeni seçim sistemindeki ilk bakışta kolay anlaşılmayan özelliklere bir süreden beri ısrarla dikkat çekiyor.

“Kolay anlaşılmayan” derken mübalağa etmiyorum, tersine, bana birkaç kez sözlü anlattı, üst üste iki kez konuyu ele alan yazılar yazdı, ekranlarda simülasyon tablolarıyla aktardı ve ben hepsini izledim, yine de konunun künhüne tam vakıf olduğumu iddia edemem.

Böyle bir şey, yeni seçim yasası.

Sandıklar açılacak, oylar sayılacak ve muhalefet için kullanılan oyların muhtemelen yarısı çöpe atılacak…

Tedbir alınmazsa tabii…

Reklam

İktidar cephesinin gözle görülür rahatlığı bu gerçekle irtibatlı.

En iyisi ben aradan çekileyim, kendisinin Murat Yetkin yönetimindeki Yetkin Report sitesinde yayımlanan yazısıyla sizleri baş başa bırakayım. 

Seçim tuzakları, ittifak listeleri, kritik notlar

Yazar: Naci Koru

2018 seçimlerine partilerin ittifaklarıyla girmiştik. Bu defa, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde de benzer bir durum yaşayacağız: Siyasi partiler seçim barajından etkilenmemek ve güç birliği yapmak için ittifaklar kurdular. Seçim takvimi uyarınca ittifak protokolleri YSK’na teslim edildi; 7 Nisan’dan sonra ittifak listeleri kesinleşiyor.

Seçim sonuçlarında ittifakların liste stratejileri belirleyici olacak ve seçime az sayıda listeyle girecek ittifaklar yarışa önden başlayacak.

Ne ile karşı karşıyayız?

Konuya en önemli yerinden girelim: Seçim kanununda geçen yıl yapılan değişiklikle, bu yılki seçimde ittifakların en önemli işlevi, sadece ve sadece hangi amaca hizmet ettiği belirsiz olan yüzde 7 seçim barajının aşılmasını sağlamakla sınırlı olacak. Bunun dışında, oyların dağılımında ittifakların partilere yararı olmayacak.

Reklam

Evet, doğru okudunuz. Her partinin aldığı oy, ait oldukları ittifaklardan bağımsız ve ayrı ayrı hesaplanacak.

Uygulama basitçe şöyle işleyecek: Herhangi bir parti, illerde milletvekili çıkarabilecek kadar oy alabilirse, milletvekili kazanacak. Alamazsa, oyları ittifakın oy hanesine yazılmayacak, yani heba olacak. İttifaktaki partiler milletvekili çıkardıklarında, artacak fazla oyları olursa, bunlar da ittifak içindeki diğer partilerin işine yaramayacak.

Seçim kanunundaki bu değişikliğin AK Parti’nin muhalefeti tuzağa çeken bir hamlesi olduğu söyleniyordu. Şimdi, bu yorumun gerçek çıktığını görüyoruz. Fakat, bir yandan da bu yeni uygulama, her iki tarafı keskin bir kılıç gibi. Yeni düzenleme tüm ittifakları benzer şekilde etkileyecek.

O halde ne olacak?

İttifakların en yüksek sayıda milletvekili çıkarabilmek için olabildiğince en az sayıda listeyle seçime girmeleri gerekiyor. Basit hesap bu. Öyleyse, meseleyi yalınlaştırarak, neler yapılabileceğine bakmamız lazım geliyor.

Önümüzdeki sorular şunlar: seçim ittifakları oylamayı nasıl etkileyecek? İttifak içindeki partiler kendi listeleriyle ve logolarıyla seçime girerlerse ne olur? Ya da ittifakın diğer partilerinin birleşik listeleriyle seçime girilirse sonuç nasıl gelişir? Bu soruların ve cevaplarının hala berraklaşmadığını görüyoruz.

Bu konuda yaptığım veri destekli simülasyonun ışığında derlediğim ‘8 Soru-8 Cevabı’ aşağıda paylaşıyorum. Sorulara kolay olanlarından başlıyoruz.

8 soru, 8 cevapta seçimler

Soru 1: İttifak tarafından Cumhurbaşkanı adayı gösterilen bir parti liderine oy verirken, milletvekili seçimi için aynı ittifakın içindeki/dışındaki bir başka partiye oy verilebiliyor mu?
Cevap: Elbette. Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri birbirlerinden ayrı ve bağımsız. Bu nedenle seçimlerde iki farklı oy pusulası var ve bunları kullanarak iki defa oy kullanacağız.

Soru 2: Cumhurbaşkanlığı seçimi için oy pusulasında partilere mi ittifaklara mı oy vereceğiz?
Cevap: Cumhurbaşkanlığı seçimi basit ve kolay: İttifaklar sadece bir kişiyi aday gösterdikleri için, pusulada tercih edilen ittifakın adayına veya bağımsız adaylardan birine oy verilecek.

Soru 3: Milletvekili seçimi için oy pusulasında partilere mi ittifaklara mı oy vereceğiz?
Cevap: Milletvekili seçimi biraz karmaşık: Seçim pusulasında parti isimlerini ittifaklar itibarıyla gruplar halinde göreceğiz. Son seçimlerde de böyleydi. Seçmenler, pusulada tercih edecekleri partinin ismini bularak, o partinin kutusuna mührü basacaklar.
İşin püf noktası şurada: Oy sayımı sonucunda bir parti ittifak içindeyse, ülke barajı sorunu yaşamayacak. Ama, bulunduğu ilde milletvekili çıkarmasına yetecek sayıda oy kazanması gerekecek. Eğer bu parti yeterli oyu alamazsa —geçen seçimden farklı olarak— o ilde kazandığı tüm oylar ittifak hanesine yazılmayacak, boşa gidecek.

Karmaşık hesaplar

Soru 4: İttifak içindeki bir parti kendi logosu ve listesiyle seçime katılırsa ve Türkiye genelinde yüzde 7’den daha az oy alırsa Meclise girebilir mi?
Cevap: Bu partinin dahil olduğu ittifakın toplam oyu geçerli oyların yüzde 7’sini geçerse, baraj sorunu ortadan kalkıyor.
Cumhur, Millet, Emek ve Özgürlük ittifaklarının alabilecekleri toplam oyların ülke barajını (yüzde 7) geçeceklerini varsayıyoruz. O halde, bu ittifaklardaki partiler sorun yaşamayacaklar. Bu ittifaklara dahil bir parti kendi listeleriyle seçime katılırsa ve ülke genelinde toplam yüzde 6,5 oy alırsa, aslında barajın altında kalsa bile, baraj engeline takılmayacak. Milletvekili çıkaracak kadar oy aldığı illerde milletvekili kazanacak.

Soru 5: Milletvekili çıkarmak için her seçim çevresinde yaklaşık 100 bin oy almak gerekiyor. (*) İttifak içindeki bir parti bu sayının bir eksiğini alırsa veya bu sayının epeyce üstünde fakat ikinci milletvekili çıkarmaya yetmeyecek sayıda oy toplarsa ne olacak?
Cevap: İşte bir başka sorun da burada. İki ihtimal var:
1) Bir parti milletvekili çıkarmak için gerekli oyun bir eksiğini alırsa, kazandığı oyların tamamı boşa gidecek.
2) Diyelim, bir milletvekilliği kazanıldı; ilave 60 bin oy daha kazanıldı. İlave 60 bin oy ikinci milletvekilliğine yetmiyorsa, bunlar da boşa gidecek. Her iki ihtimalde de boşa giden oylar, ittifakın oy hanesine yazılmayacak.

İttifak politikaları

Soru 6: İttifaktaki partilerin tümü kendi logolarıyla/listeleriyle milletvekili seçimine girmek zorunda mı?
Cevap: Hayır, gerekmiyor. Bir parti, herhangi bir ilin seçim çevresinde ittifak içindeki bir başka partinin listesinden aday gösterebilir. Geçtiğimiz yıllarda da böyle olmuştu. Bu nedenle, aynı ittifak içinde olsalar da bazı partilerin isim ve logolarını oy pusulalarında görmeyeceğiz.
Milletvekili seçimine hangi partilerin kendi ad ve logolarıyla katılacaklarını, aday listelerinin YSK’na teslim edileceği 9 Nisan tarihinde öğreneceğiz.

Soru 7: O halde, bir parti ittifak içinde milletvekili seçimine giriyorsa ve kendi adı ve logosuyla seçmen pusulasında yer almak istiyorsa en az kaç ilde seçime katılmalıdır?
Cevap: Bir partinin seçimlerde kendi ad ve logosunu kullanabilmesi için yasa gereği en az 41 ilde, yani 81 ilin yarısından fazlasında seçimlere girmesi gerekiyor. Bu zorunluluk, ittifak içindeki partilerle ittifaka katılmayıp müstakilen seçimlere girecek partiler için de geçerli. İttifaklarda bu konu ayrıntılı şekilde değerlendiriliyor. Bazı partilerin kendi adları ve logolarıyla tüm illerde milletvekili seçimlerine girmeyeceklerini, en az 41 ilde aday gösterseler de aday göstermedikleri yerlerde ittifaktaki diğer partileri destekleyeceklerini tahmin ediyoruz.

Soru 8: İttifak içindeki partilerin tümünün kendi adları ve logolarıyla seçime katılmaları veya ittifaklar içinde ortak listeler hazırlayarak, tek veya iki listeyle seçime katılmaları arasında fark var mı?
Cevap: Evet, bu nokta çok önemli farklar yaratabilir. Ortak liste sayısının az olması büyük önem taşıyor.
İttifaklar ne kadar çok listeyle seçime katılırlarsa seçim bölgelerinde çıkaracakları milletvekili sayısı aynı oranda azalacak. Buna karşılık, güç birliği yapan ve ortak listeyle seçime giren partiler, tek tek alacakları oylar birleştiğinde oy kaybı yaşamayacak ve daha fazla milletvekili çıkarabilecekler.

Kaza geliyorum diyor

Yeni seçim kanunu parti yöneticileri tarafından bilindiği için ittifak içindeki partiler arasında bu konuların görüşüldüğünü biliyoruz.

Ancak, ittifaklar içinde görüş ayrılıkları devam ediyor. Bazı partiler, hiç değilse en az 41 ilde seçimlere kendi adları ve logolarıyla katılarak, oy pusulalarında görünmek istiyorlar. Ancak bu durumda milletvekili çıkaramazlarsa, alacakları oylar boşa gideceği için ittifak içi ortaklarının itirazlarıyla karşılaşıyorlar.

Bu nedenle, ortak liste hazırlanmasının ne kadar önemli olacağını yeniden hatırlamamız gerekiyor. Siyasett web sitesinde bu konuda onlarca, yüzlerce farklı simülasyon yaparak, ayrı listeler ve ortak listelerle seçimlere katılmanın yaratacağı çok farklı sonuçları görmek mümkün.

Özellikle Millet ittifakında, “ittifak içinde ittifak” yapmayı düşünen partiler (Örneğin, muhafazakâr çizgideki Saadet, Deva ve Gelecek partileri) bunu inceleyip, seçimlere ayrı ayrı girmekle 3 parti halinde girmenin ne kadar farklı olacağını gözlemleyebilirler.

Önümüzde fazla zaman kalmadı; ittifaktaki partilerin bir an önce kararlarını vermeleri gerekiyor. Aksi takdirde, görünen o ki, bazı ittifakların içindeki partilerin hayal kırıklığı kaçınılmaz olabilir.

Bilinen sözdür, “Kaza ‘geliyorum’ demez”. Fakat, Türkiye’nin kader seçimi yaklaşırken, aklı başında, soğukkanlı ve sorumlu davranılmazsa, bu defa kaza ‘geliyorum’ diyebilir. Öyleyse, umarım bu önemli uyarı dikkate alınır.

NOT

(*) Burada 100 bin sayısı örnek olarak verilmiştir. Yoksa her seçim bölgesine düşen milletvekili sayısı ve seçmen sayısından da adaletsiz bir dağılım vardır. Örneğin 69 bin 405 seçmenin kayıtlı olduğu ve TBMM’ye 2 milletvekili gönderecek Ardahan’da her milletvekilinin 34 bin 702, 64 bin 292 milletvekili gönderen Tunceli’de 32 bin 145 oy alması yeterlidir. Oysa 3 milyon 820 bin 086 seçmenin 35 milletvekili çıkaracağı İstanbul 1’inci Bölgede her milletvekilinin 109 bin 145 oy, 1 milyon 401 bin 842 seçmenin 13 milletvekili seçeceği Ankara 1’inci Bölgede her vekilin 107 bin 843 oy alması gerekiyor.

ΩΩΩΩ

Reklam

23 YORUMLAR

  1. Davutoğlu hayal kırıklığı yaşatacak hepinize, Fino gibi kendini beğenmiş süslü sesi çok çıkan cinsinden. Çok gulecdgiz 6 li masaya çok,

  2. Ben Kılıçdaroğluna “her muhtara özel kalem müdürü atayarak işsizliği bitireceğiz” vaadi için oy vermeyi düşünüyorum. Ya siz hangi vaadine tav oldunuz

    • Villa verseydi bende tav olurdum valla. hem kimin kesesinden veriyorlar onu da çözemedim ama, ben 15 teleye alıp ramazanda yiyemiyom pide! Acaba diyom finansör benmiyim?😡

  3. haklısınız sanki geçmişte boşa gitmiyordu.Ornek bir il tek bir milletvekili çıkarıyor ve seçimde en çok oyu alan milletvekilliğini kazanıyor
    diğer oylar ne oluyordu.
    Çöpe gitmiyor muydu?
    bu nasıl bir algi yoneti mi!!!

  4. Önümüzdeki seçimlerin daha önce yapılanlara göre en şaibeli ve en olaylı olacağını nerdeyse bir yıldan beri yazıyorum. Muhalefet bunun farkında değil ve gerekli önlemi almıyorsa ki almadığı ortada; seçim boyası için bile ses yükseltmedi, derdine yansın. Sayın Koru’nun “Muhalefet için tehlike” diye adlandırdığı seçim kanunundaki alengirli durum Türkiye için hayırlıdır. Girmeyi düşündüğü seçimlerde uygulanacak yasa ve yöntemlerden bihaber bir muhalefetin (yetersiz ve donanımsız) seçimi kaybetmesi, kazanmasından daha iyidir.

  5. Sayın yazar oruçken hiç çekilmiyor:
    “Sandıklar açılacak, oylar sayılacak ve muhalefet için kullanılan oyların muhtemelen yarısı çöpe atılacak…”

    • Şu Ramazan üstü yoksulluk sınırı bile 31bin törkiş lira oldu diyorlar.
      asgeri üçret bile emekli aylığından fazla olduğunu söyleyen var.
      Bunları tümü hepisi olmuş batı uşagu.
      Hainlerle işbirliği zaten bunlarda.
      Oylar çöpte de derler, oy çuvallarının üstüne de yatar bunlar.
      neymiş çalacaklarmış.
      hırsız nerdeki?

  6. Türkiye’nin kader seçimi yaklaşırken, aklı başında, …………..
    Türkiyenin kader seçimi..kime göre , neye göre ..ne kaderi….erdogan kazanırsa kader ne ….muhalefet kazanırsa kader ne….
    Ben deyim. Bagımsız türkiye kaderi mi…yoksa batının uşagı bir türkiye kaderimi….inş erdoğanli bağımsız türkiye kaderi kazanacak….

  7. Türkiye’nin kader seçimi yaklaşırken, aklı başında, soğukkanlı ve sorumlu davranılmazsa, bu defa kaza ‘geliyorum’ diyebilir. Öyleyse, umarım bu önemli uyarı dikkate alınır.
    Kader seçimi ……..pkk da , fetö de , kandil de, din düşmani chp zihniyetide , bağımsız türkiye düşmani abdsi avrupasıda aynı nitelemeler yapıyor…enteresan…niye kader seçimi olsun…bu seçimin òzelligi ne ki..niye bu güç odakları için başkanlik sistemi devamınin bir sonuçu kader olsun…bunu yazar düşündünü acaba..???

  8. “adalet” ve kalkınma partisi nin adaleti böyle. seçim kanununu değiştirerek kazanacağını umarak bu değişiklikleri yaptı. ama planı ters tepebilir. kazdığı kuyuya kendi düşebilir. hüdaparlı adayı listede gören AKP li MHP li oy vermeyebilir. başlar anlaşır ayaklar karşı gelebilir. göreceğiz bakalım kuyruklar birbirine değecek mi değmeyecek mi?
    herşeyden önemlisi bu seçim demokrasi mi otokrasi mi seçimi olacaktır. demokrasi diyenler kazanır umarım. otokrasi nin sonuçları ortada yaşayarak görüyoruz. Her kamu görevlisinin yukarıdan talimat beklediği bir sistemde enkaz altından kurtarılmanız bile gelecek talimata bağlı. memnunsanız durmak yok yola devam. ama sonra şikayet yok ona göre. şikayet eden ya hain ya terörist ya da bozguncu çünkü. Kim hain terörist veya bozguncu damgası yemek ister?

  9. Akp’nin Kalesi Ümraniye’de Tam 300 kişilik Dev Seçim Anketi

  10. Millet ittifakı chp ve iyi parti listelerinden, Cumhur ise akp ve mhp listelerinden girerlerse en iyisi ve doğrusu budur.
    -Hangi partinin kaç vekil çıkarabileceği, nerden kimin vekilinin seçilebileceğini partililerin çoğu bilir.
    -CB için ise iki adayın yarışması doğrusu.
    Seçmen aksi halde irrite oluyor, yanlış yerlere mühür basıyor .. vs
    Sayım da kolay ve çabuk olur.
    bundan çıkan sonuç:
    TEK TURDA BİtİRİN İŞİ!!
    Abd seçimleri gibi olacak bundan sonraki seçimler.
    Hiç olmazsa bu seçimden başlayın:
    HİLE HURDAYI ÖNLEMENİN DE YEGANE YOLUDUR BU🤗.

  11. Yazıyı dikkatle okumaya çalıştım ancak hiç bir şey anlamadığımı da itiraf edeyim , zaten anlamak zorunda da değilim , ilgililer anlasın !
    Bizim siyasette ahlak olmadığı için siyasi partiler ve seçim kanunları , durum ve şartlara göre değişe değişe tam olarak yalama olmuştur ; hani niye çocuğun olmuyor meselesi !
    Eveeettt.. gelelim bizim maça ; akşam 20.nci dakikada ilk golü yedikten sonra televizyonu kapattım , maçı seyretmedim.
    Sabahleyin baktım ki 2-0 yenilmişiz ; ooohhh çok şükür , bu iyi oldu , bundan sonra artık dönüp yüzüne bile bakmam , çok heyecan yapıyordu ve rahatsız oluyordum , artık başım rahat !
    Bir de dün gazetede gördüm ; bizim eski bir milli futbolcunun altındaki araba , dünyada pek eşi olmayan ve 42 milyon TL değerinde olan bir araba imiş, hanımının üstündeki kazak da 92 bin lira imiş !
    Ve bu futbolcu yakın zamana kadar bizim milli takımın oyuncusuydu !
    Hey gidi dünya !

  12. Millet İttifakı’na en akıllıca desteği Fehmi bey veriyor.Seçimi çantada keklik olarak görmeyin diyerek çok çalışmaya sevk ediyor.Ortak liste önerisinde bulunarak çok vekil çıkarmalarına yardımcı oluyor. Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi aşamasında da kazanacak aday göstermeleri için çok uyarılarda bulundu ama bunda başarılı olamadı.

    Diğer muhalefet yandaşı köşe yazarları ne yapıyor?Bol bol gaz veriyorlar.Bunun faydası olmaz,zararı olur Millet İttifakı’na.İttifak üyesi partilerin rehavete kapılmasına sebep olur çünkü.

    Yazıda Naci Koru’nun eski dışişleri bakan yardımcısı olmasına da değinilmiş.Muhalif mecralarda Ak Parti’nin bütün makamlara kendi yandaşlarını getirdiğine dair çok yaygın bir söylem var.Tabii ki bu bir şehir efsanesi.Eski bakanlar,eski bakan yardımcıları görevleri biter bitmez en hızlı muhalif oluyorlar.Eski yüksek bürokratlar,mesela eski yök başkanları emekli olur olmaz muhalefet cephesindeki yerlerini alıyorar.Hatta eski başbakan ve cumhurbaşkanlarından bile böyle yapanlar var.Bu durumu görünce, bütün bunlara rağmen Ak Parti’nin nasıl bu kadar başarılı olduğuna
    hayret ediyorum.

  13. “Ona göre de hiç de adil ve ahlaki olmayan kurallara kolaylıkla meyledebiliyor.” Önce siz kendinize bakın. Seçime ittifak ile girerseniz baraja takılmıyorsunuz, ittifak yapmazsanız baraj var. Bunun ahlakla ilgisi ne. Zaten ittifak niçin yapılır. İki barjlı d’ont sistemi mi sizi tatmin eder.

  14. Cumhurbaşkanlığı seçimi için bir şey söyleyemem ama Millet Vekilliği seçimi için bir öngörüde bulunmak mümkün. Yeni seçim yasası üzerinden ince hesapları partiler yapıyordur zaten. Hesap işi partilerin bileceği bir şey, biz görüntüye bakarak bir tahminde bulunabiliriz.

    Her ne kadar devlet Bahçeli Hüdaparı ittifak kuran partilerden saymasa bile akparti listelerinden gireceği için en azından örgütlü olduğu illerde millet vekili çıkarıp akpartiye kazandırırken meclise kazandırdığı vekiller çoğunlukla Kürt vekiller olacaktır. Akparti ciddi sayıda Kürt vekil çıkarıyor zaten. Hdpnin çıkaracağı Kürt vekil sayısı bu seçimde biraz azalacak olsa da 40’ın altına düşmez diye düşünüyorum. Diğer partilerin çıkaracağı Kürt vekilleri de hesaba katarsak neredeyse meclisin yarısına yakını Kürt vatandaşların temsil edileceği Kürt vekillerden oluşan bir Meclis bekleyebiliriz.

    Meclisin tamamı Kürt kökenli vekillerle dolmayacağına göre biraz da diğer etnik kökenli vekillerden bahsedebiliriz sanırım:)) yok vaz geçtim orası tehlikeli bir konu şimdi Ermeni kökenli vekil mi olur, yok Suriyeliler vekil hiç olur mu, bir de başımıza Arap vekil mi çıkarıyorsun diyen olabilir, neme lazım durup dururken Türkçüleri kazdırmayım!

    Gerçi akpartinin türkçüleri kaale aldığı yok, adaylar arasında Suriyeli de var Arap olan da var. Afgan olan var mu bilmiyorum ama varsa da bu artık şaşılası bir şey değil netekim.

    Diğerleri de muhafazakar! Akparti vekilleri ile muhafazakar ve Atatürkçü CHP vekilleri Meclis tamamdır galiba.

    Bir dakika Meclis tamamlandı da Türkçüleri unuttum iyi mi! Türkçüler önemli, onlar olmazsa olmazımız. MHP’den 30 vekil iyi partiden 60 vekil desek bir de Ümit Özdağ tamamdır, şimdi oldu.

    Hani Muharrem ince hani Sinan oğan diyen olursa onlar için yapacak hiç bir şeyim yok maalesef, onlar meclise girmek istemediler.

  15. Buna benzer durumu HDP nin 2007 deki partisi DTP (o zaman %10 baraji ardi) oy veren seçmenleri bolge bolge belirli adaylara iyi organize edip 20 milletvekili gibi bir sayiya ulasmisti. Zaten guneydoguda halk yeterince politize oldugu gosterilen adaylara oy paylasimi problem olmamisti.
    Benzer durumu anadolu ve trakyanin diger yerlerin yapmak mumkun mu bu partilerin yerel teskilatlarinin gucune bagli.
    Su an 2007 ye nazaran en buyuk avantaj twitter facebook gibi sosyal platformlar her ailede yeterince sosyal medyayi etkin kullanan bir brey bulunmakta.
    Guneydogudaki politizasyona benzer durum su an ulke geneline hakim buyuk bir kesim siyah-beyaz psikolojisinde.
    Insanlar bence bulunduklari secim bolgesinde kolay is dagilimi yapabilirler.Ama oncesinde ittifaklar kendi icinde bir rota belirlemeli
    Suphesiz Ak parti teskilati bu konularda bence daha etkin olacaktir.

  16. MHP KENDİ LİSTESİYLE GİRECEK
    Sayın KORU’nun anlatmaya çalıştığı gibi ne kadar az liste o kadar çok milletvekili olduğunu düşünüyorum.
    Dün gece MHP lideri Devlet Bahçeli, MHP’nin tüm illerde kendi listeleri ile seçime gireceğini Twitter hesabından duyurdu.
    Listeler 9 Nisan saat 17.00’a kadar YSK’ya teslim edilecek.
    Malumunuz 24 saat siyasette çok uzun süre.
    Bazen ittifak dağıtılıyor yada masa tekmeleniyor.
    Bir bakmışsın tıpış-tıpış dönülmüş.
    Şayet Bahçeli de açıklamasına sahip çıkar ve ayrı liste ile seçime girerse, milletvekili dağılımında büyük değişikliklere neden olur.
    “Şayet” diyorum.Zira son dakika AKP listelerinden de girebilirler.Muhalefeti ayrı listeler ile seçime girmek için “cesaretlendirmeye ” yönelik bir açıklama da olabilir.
    Yani “oyun içinde oyun” olabilir.
    Maalesef yoğurdu da ayranı da üfleyerek içiyoruz.
    Sayın Naci KORU’nun il örneği ile açıklaması izah için daha iyi olur. Belki de açıklayıp simüle etmiştir.Bilmiyorum.
    Bahçeli sözünde durur ise, bana göre ittifaktan ayrılma değilse bile, çok büyük bir “çatlak” olarak değerlendiriyorum.
    Muhtemelen sayın KORU’nun yarın yada yakın zamandaki yazı başlığı bu olur.
    Siyasi gündemde de geniş yer bulur.
    Bekleyip görelim.

  17. Müslümanın en temel özelliği emin insan olmasıdır. Yani elinden ve dilinden bir kötülük gelmeyeceğinden insanların emin olmalarıdır. Yalan söylememek, dürüstlük ve mertlik de üst değerlerdir.

    Ak Parti’nin geldiği noktada kazanma dışında maalesef herhangi bir değer tanımadığı gözüküyor. Ona göre de hiç de adil ve ahlaki olmayan kurallara kolaylıkla meyledebiliyor.

    Bu seçim kanunu da o tarz kurallardan. Ama “neye niyet, kime kısmet”. Sonuç hiç istenmedik bir neticeye de yol açabilir. Çekirge her zaman istediği gibi sıçrayamaz.

    Bekleyip görelim.

Yoruma kapalı.