
Şunu iyi bilelim: Artık bizim de bir Le Pen’imiz var…
Zafer Partisi ve Ümit Özdağ günümüz siyasi ortamına bir çıktı pir çıktı. Yalnızca kendisine ve partisine taban aramıyor Ümit Özdağ, daha geniş bir alanda da
Zafer Partisi ve Ümit Özdağ günümüz siyasi ortamına bir çıktı pir çıktı. Yalnızca kendisine ve partisine taban aramıyor Ümit Özdağ, daha geniş bir alanda da
Sorun haline gelmiş konuları, tartışmamız gerektiği ve tartıştığımızda yararlı sonuçlar alınabileceği sırada değil de, her şey olup bittikten ve sorunun çözümünün önündeki engeller aşılması hayli
‘Beyaz Rus’ deyimini duymuş muydunuz? İlk büyük savaş (1914-18) döneminin hemen ardından yaşanan bize dönük renkli sayfalara ait bir deyim bu. Savaş sırasında (1917) Rusya’da
Tahmin edilebileceği üzere Ukrayna’nın merkezinde yer aldığı gelişmeleri mümkün olduğunca yakından izlemeye çalışıyorum. Yalnızca savaşan tarafların birbirlerine verdikleri zararı veya Batı ülkelerinin işgalci güç olan
Rusya komşusu Ukrayna’yı işgale kalkıştı; ordusu kilometrelerce uzayan tanklar eşliğinde başkent Kiev’e doğru ilerliyor. Yol boyunca iki taraftan binlerce kişi hayatlarını kaybetti. Savaşın yıkıcılığı enkaza
Avrupa’da son 20 yıl içerisinde yaşananlardan hareketle oluşmuş en keskin kabul, bir Avrupalı liderin bir başka Avrupalı ülkeye askerlerini işgalci güç olarak gönderme kararıyla birlikte
Mahalleden biri önümü kesip sordu: “Ukrayna’yı mı, Rusya’yı mı tutmalıyız? Karşımdakini iyi tanımadığım için kaçamak cevap verdim: “Biz Türkiye’yi tutmalıyız.” Sorduğu soruyu bu kez kendisi
Uzun meslek hayatımın önemli bir bölümü dış gelişmeleri izleyerek ve yazarak geçti. Ne kadar ilgisiz görünsem ve her gün burada ülkemizle ilgili gelişmeleri yorumlasam da,
İstanbul 1453’te fethedildiğine göre, fethin üzerinden 569 yıl geçmiş bulunuyor. ‘İstanbul’un fethi’ olayı bizde “Çağ kapayıp çağ açan” diye anılır. Gerçekten de öyledir. ‘Orta çağ’
Kendim de geçmişte gazete ve dergilerde yıl sonu değerlendirmeleri yaptığım için bu yılın son haftasında benzer çabaların sergilendiği köşelerde yazılanları gıptayla ve biraz da iç