Ülkemizde futbol başarılı sonuçlarla bu yıl taraftarları sevindiriyor; bir eksikle…

9
Reklam

Türk takımlarının başka ülkelerin başarılı takımlarıyla karşılaşmalarını eş-zamanlı izleyebilecek durumda değilim.

Görüntülü izleyemesem de gözüm ve kulağım maçlarda…

Beşiktaş İstanbul’da rakibini ağırlıyor. Kulağıma gelen haber iyi: Beşiktaş 2-0 önde… Maçın öyle bittiğini sanırken, neden sonra rakibin kazandığını öğreniyorum. Bir kırmızı kartla 10 oyuncuyla kalan Beşiktaş karşısında, 2-0 geriden gelen rakip, arka arkaya üç gol atarak sahadan galip ayrılmış…

İşe bakın siz…

Neyse ki, rakibi karşısında istatistik verilerin hepsinde açık ara ileride Fenerbahçe, 14 galibiyet serisine bir yenisini daha eklemeyi başarmış… Hem de, önceki karşılaşmalarda sahaya sürülen oyuncuların çoğu dünkü maçta kenarda tutulduğu halde…

Sevinelim mi?

Düşünelim derim…

Futbol çoktandır bayağı ciddi bir sektör… Sadece spor olsun diye yapılmıyor; oynayan ve oynatanlar -sektörün içerisinde yer alan herkes- tıpkı bir holdingin yönetim kademesinde bulunanlar gibi, önünü arkasını düşünmek ve hesaplarını çok yönlü yapmak zorunda.

Reklam

Taraftar da spor sayarak tuttuğu takımının sanayi firması türünden bir yapıya dönüştüğünün galiba farkında.

Herhalde farkında olmasalardı, takımı son birkaç haftadır beklenen sonuçları alamayıp üstüne üstlük yabancı bir takım karşısında yenildi diye hır çıkarmaz, talihlerine küsüp sakin biçimde evlerine dönerlerdi. 

Beşiktaş taraftarı maçtan sonra stadı terk etmemiş, ‘‘Yönetim istifa’’ naralarını sürdürmekten vazgeçmemiş…

Fenerbahçe taraftarı da bu yıla kadar benzer ruh halindeydi. Maçlar sırasında ve sonrasında istifa çağrıları stadlardan evlere kadar ulaşırdı. 

Ne oldu da bu yıl hava değişti?

Cevap dünkü gazetelerde vardı. Fenerbahçe kulübü başkanı, transfer sezonunda, eldeki oyuncuların bazılarını akılcı bir pazarlamayla elden çıkardıklarını, kasaya giren parayı daha değerli oyunculara harcadıklarını açık açık anlatmış…

[Acaba geçen yıllarda neden aynı akılcı yöntem uygulanmamış?]

Bu yıl İstanbul dışındaki illerin takımlarıyla birlikte bazı İstanbul takımları, yeniden ‘üç büyükler’ haline dönüşen FB-GS-BJK takımları karşısına çıktıklarında, yenilmenin kaçınılmaz olduğu endişesini taşıyacaklar.

Reklam

Her üçü aynı akılcı stratejiyle davrandı çünkü.

Üçünün de başında yerli teknik direktörler var.

Geçen yıl İngiltere, Fransa ve İtalya liglerinde top koştururken bu yıl üç takımdan birine gelmiş hayli oyuncu bulunuyor her birinde. 

Teknik direktörler oyuncularının teknik özelliklerini iyi biliyor ve onların eksik taraflarını tamamlamak, fazlalıklarını sahaya en sonuç alıcı biçimde yansıtmak için çabalıyorlar. Zaten hemen her hafta birden fazla resmi maç oluyor, bu da oyuncuları sürekli istim üstünde tutmaya yarıyor. Kadrolar bu yüzden rotasyonu rahat sağlayacak kadar yüklü ve oyuncular ilk 11’e girmek, yedek kalsa bile sonunda sahaya sürülmek için birbirleriyle yarışmak zorundalar.

Yabancı oyuncular geçen yıllardan daha kaliteli. Yerliler de onlara ayak uydurma derdinde ve bunda başarılılar…

Manchester United gibi bir devi kendi sahasında deviren Galatasaray Avrupa’da başarılı.. 15 haftadır resmi maçlardan galibiyetle çıkan Fenerbahçe de Avrupa’da başarılı.. Taraftarı Beşiktaş’ın da Avrupa’da başarı kazanmak zorunda olduğunu yönetime hatırlatıyor…

Beşiktaş taraftarını rahatsız eden, ezeli rakiplerinin başarısına ayak uydurulamaması…

Hakemler de biraz daha dikkatli maç yönetseler futbolseverlerin keyfine diyecek kalmayacak…

[İngiltere’de lider adaylarından Liverpool’un mutlak golü hakkında yanlış karar verildi diye millet ayakta ve hakemlik kurumu topa tutuluyor ve VAR kuralları yeniden gözden geçiriliyor. Bizde neredeyse birkaç haftada bir aynı vahamette hakem hataları yaşandığı oluyor.]

Tek eksik, milli takımın durumu…

Milli takım henüz üç büyükler seviyesinde değil. Sebebini merak edenler üç büyüklerin bu yazının içinde yer alan özelliklerine yeniden bakarsalar, milli takımdaki eksikliği hemen fark edeceklerdir.  

Futbolumuz iyi yolda.

ΩΩΩΩ

Reklam

9 YORUMLAR

  1. Yabancı oyuncular geçen yıllardan daha kaliteli. Yerliler de onlara ayak uydurma derdinde ve bunda başarılılar…😂bende bu pasla meseleyi siyasete taşıyayım.iste mesele yerli ve milli olmakta…oyuncular kalitesiz..by kemal 11 defa yenilmis..aksener 5 defa yenilmiş…digerlerini demiyom bile..fikstürde puanları ne kadar belli degil.😊 bak senol güneş istifa etti..ama muhalefet hepsi teknik direktörlükte devam ve millete taktik vermeye çalışiyolar…ondan sonrada ne olacak bu muhalefetin hali😂😂😂😂hayır muhalif seyircilerde tıpış tıpış koyun gibi..hicbiride yönetim istifa diyen yok..göreceksiniz by by kemal başkanligindaki chp %25 oyu garanti…bu takımdan galibiyet beklenir mi😂😂😂😂bence önce muhalif seçmenler bilinçlenecekler..koyun gibiler..pardon onların eğitim seviyesi yüksekti😂😂ama 10 defa yenilmiş teknik direktöre yine hemde umutla sevinçle kazanacağinı umarak ve inanarak oy verdiler..hani onlar birde bize göbegini kaşıyan diye hakaret ediyolar ya😂birilerinin bu muhalif secmene bunları kafarına vurması biraz dalga geçmesi ve kendilerine gelmelerini sağlamasi lazım…ama bu imkansiz ..bunlara laiklik de atatürk de senin hayat tarzina karsisacaklar rahatca içki içemeyecen de..

  2. HERŞEY KÖTÜYE GİDECEK
    Dünya endekslerinde:
    –İyi bir ölçü olduğunda 100.sıradan “sonrayız.” Ortalama 150. sıralardayız. Araştırmada tüm ülkeler değil de 140-150 ülke olursa 100. sıralarda oluyoruz.
    –Kötü yada olumsuz bir kriter olursa tartışmasız şekilde “ilk 10’dayız”
    Herşey tepe-taklak giderken futbolumuz iyiye gidecek.
    Birkaç yıl önce futbolu tartışanlara “–Federasyon başkanını söyle futbolun ne olduğunu ve olacağını söyleyeyim” demiştim.
    Şu anki federasyon başkanının kim olduğunu gerçekten bilmiyorum.
    Bahsedilen başarı konjonktürel bir durum.
    Maalesef bir serap dalgası.

    • Standford üniversitesi bilim insanlarınca hazırlanan “World Top %2 Scientists List 2023” Dünyanın en etkili bilim insanları listesi yayınlandı. Buna göre dünyanın en etkili bilim insanları listesinde %2’lik dilimde Erdal Çelik yer aldı.
      Biliyor muydun?

  3. “..kulübü başkanı, transfer sezonunda, eldeki oyuncuların bazılarını akılcı bir pazarlamayla elden çıkardıklarını, kasaya giren parayı daha değerli oyunculara harcadıklarını açık açık anlatmış…”
    İŞTE ÜLKENİN AÇIK AÇIK ANLATILMIŞ OLMASI GEREKEN! olayı👏👏👏
    Bugün T.Akyol isimli yazar da güzel döşemiş (bizim yazar top peşinde😂😂😂).
    128 milyarın akibeti!…
    Sonuç:balta suya düştü suyu inek içti..
    Ama bu nafile çabalar gün olur sel olur önüne ne gelirse😡..
    Bizdeki muhalefet!.. diyeniiinnnnn!!!😡😡
    Son tahlilde,
    Devlette ödenen paranın hesabı sorulur🤔!..
    daaaa….
    Yirmi beş sene uzuunnn süre😡.
    😂😂😂🤣🤣🤣 (gülüyorum ağlanacak halimize😡).
    Bunun kulübü vaar.. sanatı taytırası vaar.. bankası borsası vaarr.. kurumları hastaneleri pastaneleri!…
    Aaammmaaaaannnn…

    • Top deyip geçme top da bir siyasi enstrüman. İki kulüp sahibi yeni yetme sermayedar acun ılıcalının yüksek volümden bağırmasına göre, ulu bilge reyizin MsB kadar spora harcayacak parası olmadığından mevcut kulüpleri beslemeyi tercih etmiş. Netekim acun medyanın sahibi “yayın haklarını korsanlara kaptırdık. İstanbul takımları yayın gelirlerinden Aslan payını alıp istedikleri transferleri yapabilecekler ama Anadolu takımları küme düşme mücadelesinin ötesine geçemeyecekler” deyip ikinci takımını İrlanda premier lig ekiplerinden Shalbourne FC kulübünü satın aldı.

      Demekki her spor yatırımcısı yurt içinde para kazanamıyor!

  4. mücadelenin Fenerbahçe ve Galatasaray ile diğerleri arasında geçeceği anlaşılıyor. Gerçekten de Anadolu takımlarının performansı çok yetersiz. Bu takımların hoca değişikliğini takipte zorluk çekiyoruz. Hocadan önce değişmesi gereken anlayıştır! Takımları sayısız vasat Afrikalı vs. ile doldurarak sağlıklı bir takım yapılanmasına yönelmeden hep günü kurtarmaya çalışıyoruz. Anadolu takımları içinde Adana Demirspor’u farklı bir yere koyuyorum. Yıllardır istikrarlı şekilde devam ediyorlar. Artık bu çıkış skorlara da yansıyor. Böyle devam ederse derbiler ile şampiyonluk yarışında belirleyici bir takım olabilirler.

    • Kim kiminle mücadele ederse etsin fenerbahçe için sonuç hep aynı olur, chp gibi…

      • En fazla taraftarı olan takım Fenerbahçe’dir.
        Parti kurup 2028’de tek başına iktidar olabilirler, Başkan Erdoğan gibi…

Yoruma kapalı.