Aman bu olanlar bizden uzak dursun.. Siyaset öç almaya dönüşmesin..

29
Lokanta protestoları.. Soldaki kırmızı bina Red Hen lokantası..
Reklam

Bazen önce bizde yaşanan bir olay sonradan başka ülkelerde de kendini belli ediyor; çoğu kere de ABD başta olmak üzere başka ülkelerde yaşananlar bir süre sonra bizde de başını gösteriyor.
Gazetelerde bugün ABD başkanı Donald Trump’ın ülkesinin iki gazetesini yerin dibine batırmayı amaçlayan, her ikisinin önümüzdeki yedi yıl içerisinde yok olacağı öngörüsünde bulunan, bu arada Twitter’a ‘çakma haberlere yer verdikleri için’ bu gazetelerin hesaplarını kapatması talimatını veren bir Twitter mesajı ile ilgili haber yer alacak.
Bizdeki gazetelerde de yer alacak, çünkü ABD için de dünya için de önemli bir haber bu.

Trump mesajlarıyla, katiller silahlarıyla vuruyor; medyayı…

Kural olarak, devlet başkanları medyayı hedef almaz, gazetelerin batmasını arzu etmez, şirketlere talimat vermez diye biliniyor…
Haber, Habertürk gibi iddiası olan bir gazetenin artık bayilerde satılmama kararını uygulamaya koyduğu gün yaşanan bir olayla ilgili olması yönünden de önemli.
Gazeteler bizde durduk yerde kapanabiliyorsa neden ABD’de de New York Times ve Washington Post kapanmasın?
Washington Post’u zarar yüzünden yayınına son verme akıbetinden internet üzerinden satış yapan Amazon sitesinin sahibi Jeff Bezos satın alarak kurtardı.
Trump bu, Bezos’u ve Amazon’u hedef alan mesajlar da atıyor…
Amazon’u vergi silahıyla tehdit edip dize getirmeye de çalışıyor Trump
Demokrasinin en olgun biçiminin uygulandığı sanılan ülkesi Amerika’da oluyor bu olaylar…
Eli silahlı birinin bir kasaba gazetesinin (Annapolis’teki Capital Gazette’nin) haber merkezine girip, o sırada orada bulunan 11 gazeteciyi kurşunlarına muhatap ettiği, 5 gazeteciyi öldürüp ikisini yaraladığı günün hemen ertesinde atıldı bu Trump’ın Twit’i…
Neymiş, gazete, fitarihinde, kanlı katilin aleyhinde bir haber yapmış, mahkeme haberi doğru ve gazeteyi haklı bularak kendisinin haberi kaldırma isteğini reddetmiş…
Bir başka şey daha yaşandı ABD’de; o da başka yerlere sıçrama ihtimali yüzünden mercek altına alınmaya değer.

Lokanta ve siyasi tavır

ABD başkenti Washington’a çok yakın bir kasabada yaşandı bu olay da.
Kasabanın küçük mü küçük bir lokantasına (adı Red Hen), Trump’ın basın danışmanı ve sözcüsü olarak yüzü herkes tarafından tanınan Sarah Huckabee Sanders, eşi ve arkadaşlarıyla gitmek üzere rezervasyon yaptırıyor.
Rezervasyon yapılırken ismi tanıdık gelmese de grup lokantaya girdiğinde gelenin kim olduğu hemen anlaşılıyor.
Lokantanın bulunduğu kasaba, Trump’a oy vermiş bir kentin ondan oyunu esirgemiş tek kasabası… Lokanta çalışanları da Trump-karşıtı. Çalışanlar lokanta sahibi kadını sıkıştırarak Trump’ın yakını olan hanıma tavır koymasını istiyorlar;  o da gidip bunu münasip bir dille muhatabına aktarıyor. Sanders hiç sesini çıkarmadan lokantadan ayrılıyor, grubu da kendisini izliyor.
Daha önce de bir lokanta sahibi tarafından istenmediği yüzüne karşı söylenmiş Sanders’in, ama etraf bunu duymamış.
Son olay ise duyuldu. Trump derhal sözcüsüne yapılanı kendisine hakaret sayarak olayı kınayan bir mesaj yayınladı. Küçücük lokantanın dış görünüşünün içeriyi pisliğin götürdüğüne işaret olduğunu da mesajına ekleyerek… Trump-yanlıları, trol diye anılan tipler, aynı anda en fazla 16 kişiyi ağırlayabilen, birkaç masalık lokantayı hedef alan atışlara başladılar.
Protestolar iki haftadan fazla sürdü.
Yaptığına pişman ettirme amaçlı atışlar…
Lokanta -geçici de olsa- kapılarını kapatmak zorunda kaldı.
Sizi bilmem, ama bana ‘‘Aman Allahım, dünyamız nereye gidiyor böyle’’ dedirten ve başka yerlere de yaygınlaşır endişesine düşürten olaylar bunlar.
Dünyamız artık benim bildiğim dünya olmaktan uzaklaşıyor.
Hiç değilse bizler kendi akıl sağlığımızı muhafaza edebilsek…
ΩΩΩΩ

Reklam

29 YORUMLAR

  1. Tarihte zaman zaman akil tutulma dönemleri oluyor.
    Milletlerde bu dönemlerde büyük travmalar oluşuyor.
    Toplumlarda da alt üst ler oluyor bu durumlar da.
    Bunun nedeni bence teknolojik gelişmelerin toplumlarda meydana getirdiği değişimlerin farkli kesimler üzerinde oluşturduğu zorlamalar dır.
    Yeni teknolojik imkanların toplumda genelde buna adapte olanları ödüllendirirken geleneneksel kalanları cezalandırıyor.
    İşte bu geçiş dönemlerinde bu ıkı grup arasında çatişma kaçınılmaz oluyor.
    Genel de muhafazakar olanlar( teknolojıde tabii ) eski kurulu düzenlerini yıkıp yeniden yeni düzene göre yeni bir sistem oluşturacak ne bilgisi nede kadrosu yoktur.
    Bu hukuksuz luğun hergeçen gün artarak devam etmesi yenilerin çoğunlağa ulaşacaği ana kadar devam edecektir.
    Birçok ileri ülke yeni dünyada korumacılığa yöneliyor.
    Birzaman lar serbest piyasanın bayraktarlığını yapanlar.
    Eğer yeni rekabet sistemine ayak uyduramazlarsa ki çoklukla ayak uyduran görülmemiştir.
    Korumacılığa yönelip ülkedeki gelenekçi çoğunluğun bir müddet daha hakım olmasını sağlarlar.
    Dönüşüm kaçınılmazdır.belki geciktirilebilir ama asla engellenemez.
    Bu aşamada otoriterlik revaçta olmaya başlar.
    Dişimizdakiler hep kötü,onlar yüzünden zarar görüyoruz diye milliyetçilik yükselmeye başlar.
    BU durumdan birçok ülke çeşitli nedenlerle suçluyu dışardakilerde ,yabancılarda veya içimizdeki işbirlikçi leri
    olarak hainler de bulurlar.
    Böylelikle yönetimler ülkelerde bu yeni geçiş zaman diliminde olağanüstü bir anafor yakalarlar.
    Artık ülke yı yönetenler bütün hukuksuzluklarını höşgörecek otoriterliği gönül rizasi ile kabullenmiş halkın çoğunluğunca alkışlanacaktır.
    Yeni neslin (genelde yeni teknolojıye daha rahat uyum sağlayan gençler)çoğunluğu sağlayana kadar devam edecektir.
    İnşaallah bütün dünyada, bu değişimin sancısını yaşayan ülkeleri halkları bu geçiş dönemini en az zararla atlatır.
    Bu da ülkelerin tarihi tecrübesine kaydedilip dahada olgunlaşmalarına vesile olur.

  2. Fehmi bey şu ihrac edilen öluler hakkínda bir yazar olarak siz ne diyorsunuz?
    Allah rahmet eylesin Mersinde kanserden 16 Haziran 2018 de vefat eden Yusuf fındık isminde Tarım il Müdürlüğünde mühendis olarak çalışırken 2016 da açığa alındıktan sonra kendi isteği ile emekli olan rahmetliyi son 20,000 yakın kamu çalışanlarının ihraç edildiği listede oda var.
    Ne yalan söyleyeyim sanki esas istiklal mahkemeleri cumhuhur sistemi başlar başlamaz son süret çalışmaya başladi.
    İğdam içinde imza kampanyasi başlatmışlar, o yürürlüğe girer girmez artık işgence ile öldürdükleri ölüleride teker teker metazrdan çıkarıp asarlar.
    Nasıl olsa AKP ye oy az çıkan sanıklarda kimlerin oy kullandığı belli olduğu için daha çok asker ve üst düzey yetkililer terörist ilan edilerek işten atılillar.
    Yeni rejim bu sitenin ve dünyanın dört bir yanina dağılmış trolleri gibi okuduğunu dahi anlayamiyan túründen insanlar ile devleti yönetír.
    O zaman kazanma sorunuda olmaz, rahmetli Yusuf Fındık gibi miliyonlarca ölu diriltip seçim kazanırlar.
    Zaten fetvacılari ve diyanet imamları de hazır.

  3. Merhaba Hamza bey öncelikle “nurdan hanımı eline su dökemem” konusunda kendinize haksızlık ettiğinizi düşüniyorum onun içinde bu görüşünüze katılmiyorum.Aslında sizi yazılarınızdan dolayi tanidiğim için sizin benim için düşuncelerinizi ben sizin için düşüniyorum ve benim size söylemem gerekirken siz bana söyliyorsunuz, tevecüh etmişsiniz, çok çok teşekkür ederim.
    Yabanci hayranlığı konusundada gereken herşeyi yazmışsınız, gönül isderdiki herkes konuşmadan önce bir değil yarım düşünse o kadar küçülmez.
    Yurdumuzdan insan manzaraları maalesef ülkemizde düşünen ve doğru söyleyen insanlara değil yalanci ve günün koşullarına göre değişen insanlara rağbet edildiği için sizin yukardaki yazdıklarınizı kullanarak gösteriş yapanların düşünceleri ülkeyi bu hale getird.
    Adam Müslümaním diyiyor iftira atiyor yalan söyliyor makmını korumak için mahkümlardan yardım istiyor.
    Bizde düşünen insan sayısı ne kadar olduğunu son seçimlerde gördük. İki cambaz bir ipte oynayip bütün tabiat kurallarını alt úst ederek köşeyi döndüler.
    Tekrar teşekkürler sizin gibilerini seslerinin gür çıkacaği günlerin yaın olması dileklerımle.
    Sağlicakla ve umutlu kalın.

  4. Şöyle bir laf vardı:”Bu ülkede satırla insan kovalayanlar değil, satırlarıyla halkı aydınlatanlar tutuklanır!” diye. İnşallah kötüye gitmeyiz. İnternete müdahale çok kötü olur. Yandaş gazeteleri bedava verseler, üstüne de para verseler okumayız. Bütün gazeteleri zorla satın alsalar, basılı yayınlarını durdursalar bile internet olduğu sürece vız gelir tırıs gider. Ama internete müdahale edilir ise fena…

    • 15 temmuzdan sonra bbc yazıklanıyordu: keşke önce interneti kesselermiş, sonra yılanın başını almaya gitselermiş diye… Endişelenme, internete bişey olmaz:) ama ani bi kesintide ne yapıcaamızı zaten biliyoruz: herkes meydanlara, havaalanlarına ve devlet kurumlarının etrafına toplanıyor, okey?

  5. Şeriat ne der?
    Ben bir haberi okuduğum zaman hemen şunu düşünürüm Kur’an düzeninde bu olay nasıl çözülür. Fıkıhta yerini bulur içtihadını yaparım. Benim iki yazara yazdığım yorumlar bu amaçlıdır. Buna göre okunanız gerekir. Tabii okuyan varsa onlara söylüyorum.
    Kur’an düzeninde her bucak (kabile) ayrı bir devlettir. Uluslar arası ilişkiler hukuku geçerlidir. Bir bucağa girebilmek için oranın sakinlerinden birinin seni konuk olarak kabul etmesi gerekir. Bu kabul beyanla olabildiği gibi zımnen de olabilir. Bucak sakini istediğine yıllık giriş çıkış izni verebilir. Bunun için muhasebeye bildirilir. Artık o bucağın girişinde onun misafir olarak girebileceği kaydı olur.
    Konuk olarak kabul eden bucak sakini bunu bucak dayanışması adına kabul eder. Yani o bucağa giren artık o bucağın o dayanışmasına girmiş olur. Kendisinin güvenliğini o dayanışma sağlar. O bir suç işlerse o dayanışma tazmin eder.
    İşletmeler ortaklık şeklinde işletilir. Hiçbir işletme müşterilerine farklı işlem yapamaz. Tüccar mağazadaki mallarını aynı fiyatla herkese satmak zorundadır. Fiyatları yükseltir veya düşürebilir. Buna başka diğerine başka fiyatla satamaz. Lokantayı işleten de aynı şekilde herkese eşit muamele yapmak zorundadır. Kimseye git diyemez. Diyen olursa kovulmak isteyenin dayanışması devreye girer ve işyeri hakemler kararı ile kapatılır.
    Eğer söylediğimi anlamakta zorluk çektiyseniz birkaç defa okursanız çok basittir, anlarsınız. Kur’an düzeninde çözümü olmayan sorun yoktur.
    Yalnız dayanışma ortaklıkları davacı ve davalı olabilir. Yaptırımı ise yalnız bucak yönetimi yapar, merkezi yönetim bucağın iç yapısına müdahale edemez. Devlet başkanı dahil sakinlerden birinin daveti olmadan o bucağa giremez.

  6. terörist diye yine binlerce insan damgalandi
    devlet memurlugundan atilma sonrasi is piyasasinda bunlara kimse is vermek istemiyor …

    • Yunan ordusuna veya abd lejyonlarına katılıp ordan bize saldırsın bu haşhaşiler, maaşlar da iyidir, 1dolar…

      • Bence sizin yorumlarinizin cogu yayinlanmamali. Bazi yorumlariniz inanin tiksindiriyor. Bu kadar ucuz yaklasilmamali magdur ve mazlum insanlara. İlla ki hatali, mustahak vs vardir, ama bunca iade de varken -demek ki hepsi dusunuldugu gibi mustahak degil- toptanci ve yargisiz infazla yaklasilmamali boyle sosyal vakalara. AKP nin memlekete en buyuk zarari bence bu oldu, insanlari cok kolay yargilayan bir guruh olusturdu. Yazik guzel memleketimize.

        • Adam yerden kalkıp kalkıp kendini tankların altına atıyor sen burda kıytırık bir memur kadrosunun davasını güdüyorsun! Darbeden beri iki yıl geçmiş, adam hala cebinde bylock dolaşıyor, gidip teslim olucaana utanmadan milletin verdiği maaşı almaya devam ediyor! Gözünüze dizinize dursun inşallah… Eh, biraz da şefkat tokadı yesinler:)

        • Herşeyi edepsizce Akpye yükleyin çıkın işin içinden. Denin gibi adamların Akp demeden abdest alması şazım. Hiç kızarmadan doğruyum dürüstüm tarafsızım diyebilşyorsunuz.

  7. Lokantacının yaptığı da hata. Abd de de bi işyerinde hizmetten faydalamaya engel olmak için belki hukuki alt yapı olabilir belki bilemem ama bizim anlayışımiza göre herkes istediği yerde yemek yer. Sırf akp milletvekili diye bi chp li lokanta sahibinin yemekbvermemesini düşunemiyorum. Etki tepkiyi doğurur. Lokantayı kapatmak için uğraşmak da yanlış.

    • trumpın yakınındaki birisine yapılan hareket hoşuma gitse bile, hareketin yanlış olduğuna ben de katılıyorum. özellikle kamusal hizmet yapan yerlerin, ayrımcılık yapması kesinlikle yanlıştır. Ayrıca bu yanlışı bize hatırlattığın için de teşekkür ediyorum.

    • Kazın ayağı öğle değil. B Saray basin sözcüsü her zaman gittiği bir lokanta ilk kez ona karşı tavir aliyor, almasının nedeni şu olay.
      ABD ye gelen sığınmacılara Trumpun emri ile kaçak oldukları için terörist muamelesi yapip 18 yaşından küçúk çocuklarıni ailelerin elinden alarak ayırdılar.
      Trump kimi sevmesse hemen bizdeki gibi ona terörist damgası vurur.
      Terörist gözü ile bakıldığı için kaçak mültecilerede terörist muamelesi yapildi işte o zama Halk, senetörler ve millet vekilleri herkes ayaklandi,Trumpi mahkemeye verdiler halk makemeyi kazandı hakim 6 yaşından küçük çocuklari aillerine verilmesi için bir hafta diğerlerinde bir ay müdetet verdi.şu an yetkililer mahkemeden sürenin uzatılmasıní istediler çünkü bazi ailelr geri gönderilmiş hatta çocuklarin ailelerini bulamadıkları için DİNA testi yapacaklar sözün kısası O Alman dergisindeki DÖRTLÜ den birisi olan Trumpın yaptıkları burada bizdeki gibi alkışlanmiyor anında millet sokağa döküliyor.
      Herkes kendi çapında olayları protesto ediyor.
      O lokantada çocuklari ailelerinden ayirma politkasıni protesto etmek için biz senin şahsına değil Bryaz Saraya hizmet vermiyoruz diye kibarca reddetmişler.
      S S ye daha öncede birkaç lokanta aynısini yapmış onlara hiç ses çıkarmayan bayan son olayi Twitter den duyurarak tipki bizdekiler gibi gündemi saptırmayi hedefledi.
      Troller burada anlik başari sağlarlar fakat sonunda onlar kayip ederler çünkü burada gerçek gazeteciler hapisde değil dişardalar.zaten havuz olayide yok.

  8. Bizim eyalet derken ?
    Ah benim yabancı hayranlığı tavan yapmış kardeşim
    Amerikayı kim yönetiyor

    • Mustafa!yabancı hayranlığında zirve bana ait diye düşünüyordum. bu nedenle nurdan hanımı bu zirveye layık görmeni kınıyorum. Ben yabancı hayranlığı en üst düzeyde olan birisiyim.
      – Etrafıma bakıyorum, kullandığım bilgisayardan, oturduğum masa ve sandalyeye kadar, dolaplara kadar, elektrik, araba, telefon, apartman, elektrikli süpürge, çamaşır makinası, buzdolabı, televizyon, okuduğum kitabın baskı şekli, (bu arada fehmi bey yabancıya muhtaç olmasın diye basılı gazetelerde çalışması engellendi diye düşünüyorum. fakat yağmurdan kaçarken doluya tutuldular. fehmi bey yine yabancılar tarafından bulunan internette yazıyor), internet, pvc, binaların kapısının yapılış şekli, benim biraz daha yaşamamı sağlayan ameliyat yöntemi, o ameliyatta kullanılan alet edavat ve ilaçlar, ameliyat esnasında hastaya kan transferi, kanın bir başkasından alınma şekli, alınan kanın depolanma şekli, hastalığın teşhisinde kullanılan yöntemler, kullanılan adet ve edavatlar, mr, tomografi, pet ct, ultrason, kullandığım içme suyunun gelmesi için üretilmiş olan damacana, damacananın doldurulma tesisi ve taşınma yöntemi, satış ve pazarlama yöntemi, trafik kuralları ve işaretleri, trafik ışıkları, çöp kutuları, kanalizasyon sistemleri, duşlar, duşakabin, bataryalar, kaynayan sütün taşmasını önleyen ufak taş, düdüklü tencere, yemediğim ekmeğin yeni yapılış yöntemi, çocuklarım için aldığım pasta ve keklerin yapılış yöntemi, dondurmanın yapılış yöntemi ve makinaları, kandili bombalayan uçaklar, 3 günlük yolu 2 saate indiren uçaklar, ihalar, sihalar, telefon ve telgraf yöntemi, bez dokuma ve iplik fabrikaları, ayağımızdaki çorabın örgü makinası ve örgü şekli, giydiğimiz atletin makinası ve yapılış şekli, kullandığımız yazıcılar, fotoğraf makinaları, tarayıcılar, fotokopi makinaları, kombiler, merkezi ısıtma sistemleri, ısıtma petekleri, lavabolar, şarj cihazları, piller, elektrik kabloları, iplik makinaları, halı üretim makinaları, alçıpanlar, mikrofonlar, hoparlörler ve benim ve mustafanın insan gibi yaşamasını sağlayan ne varsa, nerdeyse hepsi yabancılar, özellikle de yahudi yabancılar tarafından keşfedildi. bu nedenle de bu keşifleri yapan yabancılara şükran borçluyum. onlara hayranlık duyuyorum.
      – yaşamımızı, mustafanın yaşantısını kolaylaştıran nesnelerin buluşunun dışında, moderan matematik, nano teknoloji, uzay bilimleri, tanrı parçacığı, fizik kuralları, kimya alanındaki buluşlar, biyoloji alanındaki buluşlar, velhasılı benim ve mustafanın şu anki yaşantısında direk kullanmadığı ürünler ve alanlar konusunda çalışan bütün yabancılara da hayranım ve teşekkür borçluyum.
      – İlave olarak, hukukun üstünlüğü, insan hakları, düşünce özgürlüğü, birey olmak, vatandaşlık, demokrasi, laiklik, eşitlik, ırkçılığı karşı olmak vb evrensel değerleri ve düşünceleri üreten yabancılara da hayranım. hernekadar bunlardan pek yararlanamıyor olsam da teşekkür ederim.
      – yine ilave olarak, ekonomi, hukuk, maliye, para, finans, limited şirketler, anonim şirketler, borsa, tahvil, çek, senet vb gibi konularda buluşlar yapan insanlara da hayranım ve teşekkür ediyorum.
      – yine ilave olarak, almanyaya bir mal sattığımda, “acaba paramı alabilir miyim” diye düşünmediğim için, o yabancılara hayranım. “bir ingiltere kralı bana birşey yapamaz” diye düşünebilirken, bölgemdeki herhangi bir polisin bile hayatımı karartabileceğimi bilmek beni yabancı hayranı yapıyor. Yıllar önce yabancı ülkede çalışmış birisine, hak ettiği parayı, yıllar sonra o adamı bulup vermelirini görünce o yabancılara hayran kaldım.
      – Mustafa, senin yabancı hayranlarını küçümsemeni anlamakta güçlük çekiyorum. hangi mantık ile yabancılara düşmansın bilemiyorum. İşin doğrusu birazcık nankörlük gibi görüyorum. hem adamların buluşları sayesinde insan gibi yaşa, hem de kalk adamlara elinden gelen her türlü kötülüğü, hakareti yapmaya çalış.
      – Şimdi yaşamımızda, mustafanın yaşantısında bu kadar katkısı olanlara hayranlık duymayıp da, amerikada yaşayan nurdan hanımın, yaşadığı bölgeyi belirten “bizim eyalet” lafından ahlaki üstünlük çıkarmaya çalışacak düzeyde konu anlama ve ahlak yeteneği olanlara mı hayranlık duyalım?

    • Mustafa! bir ilave daha. Ya değerlendirme konusunda epey sıkıntın var ya da bu sitedeki yorumları yeni okumaya başladın.
      – bazen konuşmalardan, yazılardan, hatta eğer el yazısı olsaydı, yazılardan bile insanların karakterlerinin ipuçları olur. tabii kimisi bu ipuçlarını doğru değerlendirir kimisi ise doğru değerlendiremez. ama kesinlikle bir yansıması olur.
      – Ben kendimi “dürüst biri” olarak nitelerim (zaman zaman yalan söylediğimi ve yanlış olduğunu bildiğim şeyleri yaptığımı da kabul ederek yazıyorum). Ancak gördüğüm kadarıyla, dürüstlük ve samimiyet konusunda nurdan hanımın eline su dökemem. aramızda ciddi derecede fark var. nurdan hanım, ahlak düzeyi olarak hem benden hem de burdaki pekçok yorumcudan epey yukarda. Onun için, düşüncelerinize birşey diyemem ama, nurdan hanıma ahlak dersi vermeye çalışmayın derim.

      • Sen kim başkasına ahlak dersi vermek kim? Burda iki sorunlu insan varsa biri nurdan biri hamzadır. Burdaki yorumcuların kesip attığı tırnak olamazsınız. Körler sağırlar birbirini ağırlar. nurdanı savunmak nefretsever hamzaya düşmüş vay vay. Hangi samimiyet hangi dürüstlükten bahsediyorsun?

        • G Turan galiba kendinizi tarif ediyorsunuz? Öncelikle aynaya bakın inanin dediklerinizin miliyon kat fazlasi sizde mevcüt olduğunu göreceksiniz.
          Sizler yabancilara hakaret ederken dahi onlara hızmetçılık yaptığınızın farkına varmayacak kadarda cahil ve terbiyeden noksansınız.
          İnsan gibi iki kelime yazabilecek bilgiden bey habr birisi kalkmıştı hamza beye laf söyliyor.
          Peki Mustafayı savunmak sizemi düştü?
          Şunu iyi bilinki siz ne yaparsanız yapin Evvel Allahın izni ile benim buraya yorum yazmami engelleyemiyeceksınız, ben ömrüm oldukca yazacam sizde okdukca çıldıracaksınız çünkü sizlerin üzerine ölü toprağı değil rüşvet topraği serpilmiş onlar açığa ciktıkça sizlerde ortada kalacaksınız ve çıldırmaya devam edeceksiniz.
          Hiç bir kelime yazmasam dahi Çakıcının mektuplarının linklerinden bir tane yazarım.
          Bu mektuplardan hergün birtanesinin linkini buraya yazsam iki seneye ancak biter.
          Siz nasıl olsa benim yazılarıma saldırmak için aç kurtlar gibi pusuda bekliyorsunuz bu vesile ilede reisinizin eski arkadaşı ve dostunun vasıtası ile reisinizi daha iyi tanımış olursunuz.
          https://odatv.com/rizeli-yezit-kisilikli-onursuz.-adamsan-beni-oldurttur-0608141200_m.html

          • Nurdan gibi 24 saat siteyi dikizlemediğimden şimdi cevap vereyim. Yazılarım dediğin de nedir? Sağdan soldan topladığın fitne fücura yorum mu diyorsun ? Komedi gibi. Yazılarına saldırmak mı? Kim seni ciddiye alıyor ki. Middle east bile yazamayan birini ciddiye alacak değiliz herhalde.

  9. Halkımızın oylarıyla işbaşına gelen yeni sistemin ilk icraatı 20.000 e yakın insanı işten atmak oldu.
    Hiç birine soruşturma açılmadı.
    Savunması alınmadı.
    Eskiden hiç olmazsa kendini savunma hakkı verilirdi.
    Şimdi o da yok.
    Türkiye de hiç bir dönemde bu kadar çok insanın ekmeğiyle oynanmadı.
    Aileleriyle beraber en az 100.000 kişi daha etkilendi bundan.
    Eğer bu yapılanların %1 i bir Avrupa ülkesinde olsaydı insanlar ayağa kalkardı.
    Ama insanımız sabırlı.
    Sesini çıkarmıyor.
    Allah sabredenlerle beraberdir.

    • İki almanya birleşirken doğu almanyanın 500bin kamu personeli işten çıkarılmış, üstelik f16larla kendi meclislerini bombalamadıkları halde! Kimsenin de gıkı çıkmamış:)

      • H.gayret Türkiye’deki olayları normalleştirmek için iki Almanya’nın birleşimini örnekledin ya; hadiseleri anlama ve yorumlama kabiliyetine hayran kaldım doğrusu. Bence sen hergun istisnasız yorum yaz, ben katıla katıla okuyorum

  10. Nihayet can dündar gibi adam tutup kendi dizlerine sıktırmaya çalışan sonra yurtdışına sıvışıveren acar gasteciler de yok mu?

  11. Fehmi bey Amerkada olanların 100 kati fazlasi Türkiyede olmiyormu?
    Unutmayalım hani meşhur Alman dergisine kapak olan Havuz tarafından gururla Markel değil Erdoğan oldu diye
    yapılan o şükür(ELHEMDULİLLAH)ettiren dergideki o dörtlüden biride Trumptu herhalde.
    Aslında şu soruyu sorsak bence daha isabetli olur. Trump bizde başkan olsaidi nasıl olurdu?
    Trump “Çobani yoğurtlarını boykot edin almayın, onun sahibi Müslüman Türk” diye hedef gösterdiği Türk iş adamına en başta o eyaletin Cumhuriyetci genel valisi sahip çıktı daha sonrada ordaki iş adamları.
    Onların hepiside Trumpa oy vermişlerdi.
    Burada trollere pek rağbet yok, Türkiyedeki gibi pek para etmiyorlar.
    Bizim kiler gazetecileri terörist diye hapise tıktılar geriye bir azda olsa cılız ses çıkaranlarıde ebedi susturmak için birilerne havale ettiler, fakat bekledikleri gibi olmadı havale ettikleri insan gazetecileri arkadan vurmayi kendine yediremedıği için açikca söyleyince şok oldular, çünkü onların pilani tutmadı.
    Ha bu demek değılki gazeteciler emniyette! Aslında sadece gazeteciler değil 2014 den sonraki AKP liler harıç hiç kimse emniyette değil.herkesin hayatı tehlikede.
    Buna MHPlilerde dahil.
    Trump bizim eyaleti ve Kaliforniya eyaletini hedefe koymuş büyük iş yerlerini iflas ettirmek için uğraşiyor.
    Bunu hayatta yapamaz. Şu an Çin mallarına koyduğ vergi neden ile bu iki eyaletin ürünlerini çin almiyacak, onun için buraz zarar eder ama bu geçicidir.
    Şu an hapiste olan Trumpun avukatı bir öterse tam olur fakat ailesinin başına
    birşey gelmesinden endişeediyor.
    21.asirda Diktatörlük bayağı pirim yapiyor.
    Rahmetli Erbakan hoca Türkiyenın bu günlere düşmesini bilseidi hiç o kadar mucadele edermiydi.
    O yıllara ait hani batılılar şu an Erdoğanın düşmani ya.
    Bende 100 sayfalik ingilizce 1997 ile 2002 arasında geçen başörtüsü mucadelesini ve mağdurlarını anlatan insan haklarina ait yazılar var
    Şu anki cumhurun başınında onlar hakkını savunmuşlar
    Aşağiya tarihlerini verdığim Erbakan hoca ve Huda Kayanın o zamanki magduriyetlerini anlatan yazılar eğer resimler bölümüne tiklarsanız merve kavakcınin raportajlari ve diğer birçok kadınların hapiste ve elleri kelepçeli jandarma eşliğinde götürülken resimleri falan var.
    Şimdi gazetecileri zindana tıkan baş örtülü bacılarını doğumdan sonra kelepceletiren ve dişarda kalan gazetecileride ölümle tehdit ettirenler kimlerin sayesinde 1100 odali saraylarda sefa sürdüğünü daha sonrada onlar terörist vatan haini.Bir örnek Ali Bulaç da o günlerde Erdoğan a destek yazıları yazmış bunların hepsinin İngilizcesi bende var.
    Şimdi onların heoisi terörist ve vatan haini Erdoğanda kahraman oldu!
    Google tarihleri yazıldığı zaman İngilizcesi çıkıyor herhalde Türkceside vardır.
    Ne garip bir dünya değilmi?
    Merve Kavakciya Nazlı Ilıcak kol kanat germişti.
    (2 August 2000 amnesti international news about erbakan)
    2 August 2000. AI Index EUR 44/039/2000 – News Service Nr. 148. Turkey: Erbakan is a prisoner of Conscience if Jailed. “I must say that …
    http://www.inminds.com/inminds-newsletter-02.txt
    http://www.ihrc.org.uk/activities/alerts-archive/8931-urgent-alert-update-turkey-huda-kaya-and-daughters-back-in-prison/

Yoruma kapalı.