Son 24 saattir ülkemiz siyasi çevrelerinde en çok kullanılan sözcük hangisidir?
Evet, bildiniz: Darbe sözcüğü…
Ayhan Bora Kaplan adlı ‘suç örgütü lideri’ iddiasına muhatap birinin yargı önüne çıkarılmasına az kala, onun sağ kolu Serdar Sertçelik’in kaçtığı yurtdışından başlattığı salvolu videolardan, bir kez daha evlere girdi o sözcük…
MHP genel başkanı Devlet Bahçeli de, partilileri önünde konuşurken, 15 Temmuz’a atıfta bulunarak ele aldı aynı konuyu…
Dün bir baktım hemen herkes aynı sözcüğü kullanıp duruyor…
Başından, birine ‘post-modern’ sıfatı eklenmiş birkaç askeri müdahale ile biri denenmiş, sayısı bilinmeyen pek çok denenmemiş darbe girişimi yaşanmış bir ülkeyiz ve dört polis, günümüzde, darbe yapmaya kalkışmakla suçlanabiliyor.
Gerçekten mi?
Olana konulacak isim ancak ‘kumpas’ olabilir.
Kumpas konusunda da deneyimli bir ülkeyiz ve yaşanana bu sözcüğü yakıştırmak en doğrusu…
Olayın kumpas olduğu kesin de, kimin kime kumpası olduğu pek belirgin değil.
Gözaltına alınan dört polis mi eskiden aynı görevleri üstlenmiş polislere karşı kumpas kurmuş oluyor, yoksa eskiler mi Ayhan Bora Kaplan operasyonunu yapan kadroya?
Kumpasın bir tarafında siyasi kimlikli birileri de var mı?
Daha da önemli soru şu: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ne olduğunu öğrenmek amacıyla, görüşlerine başvurmak için, MİT başkanı ile adalet bakanını Külliye’ye çağırma ihtiyacı duyduğu bir gelişme hakkında, MHP genel başkanı Devlet Bahçeli herkesten önce bilgi sahibi olup keskin ifadeler nasıl kullanabiliyor?
Yukarıdaki soruyu kendi kendime sorarken, yaklaşık bir yıl önce -Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunun gerçekleştiği 28 Mayıs 2023 tarihinde- MHP liderinin paylaştığı ve o zaman anlamakta zorlandığım için bir yere kaydetme ihtiyacı duyduğum cümle aklıma geldi.
O cümle şu: “Önümüzdeki günlerde çok şey değişecektir, inşallah Türkiye değişmez.”
Türkiye 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimle bayağı değişti.
MHP’nin küçük ortağı olduğu Cumhur İttifakı’nın oyu yüzde 40’a, büyük ortak da CHP’nin ardından ikinci konuma düştü.
Siyasetin dengesi değişti.
CHP de değişti.
Daha doğrusu, CHP 31 Mart seçimi öncesinde değişti. CHPliler kurultaylarında Kemal Kılıçdaroğlu yerine yeni bir ismi genel başkan seçtiler…
Özgür Özel’i…
Yeni genel başkan Özel de, CHP’nin birinci çıktığı ve zaten elinde olan İstanbul ve Ankara’nın da aralarında bulunduğu büyükşehirlere yenilerini ekleyerek, 400’den fazla il, ilçe ve beldede yerel iktidara eriştiği seçimin sonrasında, alışılmışın dışında bir yaklaşım sergilemeye başladı.
AK Parti’yi ve MHP’yi ziyaret etti, Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli ile el sıkıştı Özel.
‘Normalleşme’ sözcüğü eşliğinde siyasete yeni bir üslup getirme çabasına girdi.
Eskiden CHPlilerin hiç ilgi duymayacağı türden konularla doğrudan ilgilenmeye de başladı Özgür Özel.
Ülkü Ocakları eski genel başkanlarından Sinan Ateş’in uğradığı suikastı yakın takibine alması gibi…
Partisinin geleneksel savunucularını şaşırtma pahasına, bazı CHPli belediye başkanlarının Arapça tabelalara müsamahasızlıklarına karşı çıkmak gibi…
Yeni belediye başkanlarını aile fertleri ve yakınlarını göreve getirmemeye zorlamak ve bu yanlışlığa girişenlerin vazgeçmelerini sağlamak gibi…
Hatta, AK Parti içerisinde bir grubun seçim başarısızlığına MHP ile birlikteliğin sebep olduğu tespitiyle ortaklığın bozulmasını istedikleri konuşulmaya başlandı.
Bir yıl önceki “İnşallah Türkiye değişmez” duası tutmamışa benziyor Devlet Bahçeli’nin…
Dört polisin AK Parti’ye darbeye kalkıştığı iddiasının, ‘darbe’ sözcüğü eşliğinde, tam bu sırada, ortaya atılması, Türkiye’nin hiç değişmediği, hala bildiğimiz o eski Türkiye olmaya devam ettiği görüntüsünü veriyor mu?
Bence her şeye rağmen değişti Türkiye.
Zaten o sebeple bu kumpasın da altından kalkılacaktır.
ΩΩΩΩ
Çeteler, cemaatler, ve mafyalar cirit atıyor ülkemizde. Hesaplaşmalar yargı, emniyet, bürokrasi düzeyinde oluyor. Hangi siyasi hangi bürokrat hangi yargı üyesi, hangi çetenin hangi cemaatin üyesi belli. Hepsi ortada. Gizlemiyorlar da. Buna da devlet diyorlar. Birisi ciyak ciyak bağırıyor darbe oluyor diye. Kendi koalisyonuna darbe oluyormuş, yani benim çeteme demek istiyor. Çeteler savaşı öyle kızışıyor ki MİT olağanüstü saraya çağrılıyor, zirve yapıyor gece yarısı. Yani devletimizin hali budur. Acınası bir durum. Meclis ortada yok yine elbette. Çünkü hiç denetim ve yaptırım gücü yok. Bir tane milletvekili ben bakana sorduydum şunlara cevap ver diye 6 ay önce diyor. Kimse onu iplemiyor elbette. Otur oturduğun yerde maaşını al keyfine bak. Bir şey yapacaksan istifa et. Kimse seni takmıyor çünkü. Cumhur koalisyonu ülkeyi çetelere ve tarikatlara teslim etti. Görüntü ortada. Buna milletimizin söyleyeceği en ufak bir şey yok görünüyor. Sessiz sessiz oturuyor. Meclis de aynısı.
Düşünebiliyor musunuz? FETÖ bizi dinliyor… Gazetecisi, siyasetçisi, bürokratı, sade vatandaşı, hemen herkes FETÖ tarafından dinleniyor olabilir…
Ortaya çıkarılan son kumpas, FETÖ’nün zannedildiği gibi bitirilemediğinin kanıtıdır. Kimse inkar etmeye kalkışmasın…
Muzaffer bey “sır küpü” nün sırrını açık etme:)))
Bu ideolojinin örgütlenmesi ve karakteri tüm ülkelerde aynıdır. Bizde ne oluyor çözmek için ister tarihe, ister günümüz dış örneklerine bakabilirsiniz.
Okan bey daha geçtiğimiz yıl almanyada darbe planlayan asker sivil bir çete çökertilmişti,
çok daha eskiden baader-mainhoff çetesini alman bnd sinin nasıl yok ettiğini de biliyoruz,
eğer bunlara benzer bir örgütlenme söz konusuysa,
biz de aynı anda bütün çete üyelerinin ensesine sıkmak suretiyle sorgusuz infaz mı edelim?
Sinan Ateş ve Ayhân Bora Kaplan olaylarının altı deşildikçe MHP yi aldı bir telaş. Cumhur ittifakına darbe var diye inlemesi bundan. Ali Yerlikaya ve SS mücadelesi Cumhura darbe diye pazarlanıyor. Olan budur.
TR değişmesine eninde sonunda değişecek!. te kim ne zaman değiştirecek?
-128 milyar nerede diye soranlar mı?
-Senin niye sarayların uçakların var diye kıskananlar mı?😂😂
-Arabayla gitmeyin otobosa binin diyen gürüh mu? değiştirecek😳?
(Yaa hiç olmazsa metro niye yapmıuon? Metro ile daha hızlı gidilir, trafik sorunu da anca böyle çözülür deyin bari🤗)
-Hıyar bile geçmişken eellii yiii
-Et kaça ithal ediliyor kaçtan satılıyor onu bile bilmeyen araştırıp kamu oyuna afişe edemeyenler mi fırsatı değerlendirecek?
-Hastanelerde kaç yatak var? Kaçı dolu kaçı boş kaçtane yapılmalıydı fizibilitesi yapıldımı?
Köprülerin hangisi kaçparaya kaç sene önceden gerekli/gereksiz/önceden/pahalı vs yapılmış?
Bunlar yapılırken biz neredeydik?
NE YAPIYORDUK??? diye kendi kendilerine bile sormaktan aciz olanlar mı!…
ÜLJEYİ YÖNETECEK?
Yönetirken geliştirecek?
İleriye götürecek?????😡😡😡
Uzun zamandır kimi ne ile itham ettilerse, onu fazlasıyla kendilerinin yaptıkları görülmedi mi? Anlaşılmadı mı?
Cemil bey vaktiyle sabah akşam “hükümet uçağa binip afrikaya kaçacak” diyenlerin
daha sonradan nasıl şişme botlara atlayıp yunanistana, ordan da okyanus ötesine
sıvışıp gittiklerini hatırladınız galiba?
yukardaki resim bana sovyetler birliği döneminde leonid brejnev konuşurken arkasında eller önden bağlı omuz omuza esas duruşta bekleyen politbüro üyelerinin görüntüsünü hatırlattı.
resimdekiler hiç sinan ateş gibi genç donanımlı akademisyen liyakat sahibi bir insanın mhp nin
başında olması konusunda fikir birliğinde olabilirlermiydi isterlermiydi acaba ne dersiniz.
Efedamat mhp genelbaşkanlığı,
önüne gelen külhanbeyinin gelip kıçını yerleştirebileceği bir makam değildir,
ister kadın olsun ister erkek bozuntusu…
Hele de çiğsüt emmiş kanı bozukların hiç işi karı değildir!
Allah devlet bahçeliyi başımızdan eksik etmesin!
hakkın var, hiç kimse devlet bahçeli gibi Eurovizyon kostüm elestirmenliği yapamaz:)))
DEVLET – siyaset mühendisliği-, Türkiye’yi, merkez partisi konumuna getirile(bile)cek “Ilımlı” bir CHP ile Erdoğan sonrasına, Erdoğan’a veliaht olarak Özgür Özel’ mi hazırlıyor acaba?..
Bahçeli haksız sayılmaz, Türkiye çok değişti, değişiyor. Erdoğan’dan önce devletteki bilgiye erişen, ulaşabilen Bahçeli, böyle bir analiz yapmışsa boşuna değil.
Siyasi anlayışlar, tanımlamalar değişiyor…
Baksanıza, dindarlık, muhafazakarlık sağcılık, ülkücülük, milliyetçilik; milli duygu ve düşünce ve hatta din anlayışı
ve bütün bunlara ait değerler manzumesi değişti, içi boşaldı. Solculuk da bundan nasibini aldı.
Artık daha liberal, seküler bir hayat tarzı toplumda yaygınlaşmaya başladığı gibi devlete de sirayet etmeye başladı. Milliyete, mülkiyete, adalete, hukuka, örfe/adete, dine/inanca, tarihe/müktesebata dair söylemler slogan olmaktan öteye geçmiyor. Tesir de etmiyor.
Bütün bunlara ait siyasetin kullandığı ne kadar argüman varsa kitlelerce kanıksandı ve hiçbir şey inandırıcı gelmiyor artık. Siyaset kurumu yeni bir dil, yeni bir mevzi kurmaya çalışıyor…
Çok değil, sekiz ay öncesinde yüzde 50 civarında oy ile genel iktidar olan Cumhur İttifakı bir sonraki yerel seçimde CHP’ye yerel iktidarı kaybediyor ve ittifakın iri partisi ikinci parti konumuna düşüyor. Cumhur ittifakı ekonomide gemileri yakmışken bile on beş milyon civarındaki emeklileri es geçebiliyor. Bu bir akıl tutulması mı, hükümete yanlış adım artırılması mı ne? Onbeş milyon emekli otuz milyon oy demek. Değil mi yani?
Bütün bunlara rağmen Türkiye toplumunun ekserisi, sağ muhafazakâr kesim, kısa vadede CHP iktidarına kolay kolay a lış tı rı la maz!..
Fakat, belediyelerde çok başarılı olur, yolsuzluğa bulaşmaz, genel idareye dair çok demokratik, hukuku önceleyen adil (inandırıcı) bir söylem geliştirir ise CHP, belki toplumda karşılık bulmaya başlar, Lakin toplum, şimdi, yerel seçimde bir avans verdi CHP’ye, yeni bir genel seçimde bir, belki de ikinci bir avans sonrası ancak iktidara taşıyabilir onu. Yani bu iş zamana bağlı. Kolay değil. O zamana kadar da köprünün altından çok sular akmış olacak.
Evet; Türkiye siyaseti, yeni bir dil, yeni bir mevzi kurmaya çalışıyor. CHP’yi, Özgür Özel’i de dönüştürerek bu işe koyuldu ya, tepeden tabana değişim çok ta kolay gerçekleşmiyor malesef. Hem de bugünden yarına; bir yerel seçimde tepkisel oyları toplayan CHP, bir an da nasıl, ne oldu da, ne kadar iktidar alternatifi olabiliyor ki?
Tutmaz. Bence bu maya ile tutmaz!
Mafya mı dövleti yener, dövlet mi mafya çete hırlı hırsız üçkağıt çıları döver?
Kocca ülkeyi yöneten hükümet niçin bir avuç eşkiyanın peşine düşer??
(İtlerini ÇEKK!!! ültimatomu çekemez mi?)
-mafyanın palazlanıp birbirini yeme devrine (fıtrat devri denirmi acaba) niye nasıl geçtiğini sorgulasak; etki açanlığından !…
-söyleyelim yinede:
“Hak hukuk adalet ne zaman ki gaflet ve delalet uykusuna dalar!”
işte o gün,
TÜKENİR DEVLET, BİTER HÜKÜMET!☹️
Fink atar mafya çeteler hatta masum görünen tarikat cemaat ler!!!😡
(Bu iş biririlmezse yönetenlerce, paralel yapı gibi olursunuz!!!! merak edenlere🤔!!).
Ankara Emniyeti’nde yaşanan basit bir çekişme Hükümetin, AK Parti’nin, hatta Türkiye’nin büyük bir meselesine dönüştü.
AK Parti’de, Hükümette ve Külliye’de değişim daha fazla gecikmeden başlatılmalı ki, sürecin hasarı en aza indirilebilsin. Değişim geciktirme suretiyle unutturulabilir ama seçmen, kendi değişim talebini unutmayacağı için fatura daha da kabarabilir.
Eskilerin “Ba’de harabi’l-Basra” şeklinde bir deyimleri var… İş işten geçtikten sonra en radikal değişim bile fayda getirmez.
Türkiye’de de söz dinlemeyen ve “Başüstüne” demeyen, Amerikan kuklası PKK’ya kabus gördüren ve büyük operasyonlara hazırlanan bir yönetim var. Cumhurbaşkanlığını HDP’nin ortağı CHP kazansaydı sorun yoktu. Kabusları sona erecekti. O yüzden her yolu deniyor, söz dinleyecek Ankara istiyorlar. PKK’yı ve bölgedeki çıkarlarını FETÖvari kuklalarla korumaya çalışıyorlar.
Ancak her defasında da duvara tosluyorlar.
Erdoğan gardını indirdi. Terör örgütleriyle ve DEM’le işbirliği yaptığını iddia ettiği CHP lideri ile görüştü. Yani yalan üzerine siyaset yaptığını kabul etti. Bundan sonrası yokuş aşağı. Devlet de kurtaramaz onu. Devlet kendisini kurtarabilirse şükretsin. Siyasi cinayetler yakasına yapışmış, çete liderleri içeriye boylamış, Süslü Sülo çoktan gitmiş bitmiş. Üstüne Yargıtay da ciğer yemiş gibi iktidarı iplememiş. Demek ki bu sadece yerel seçim değilmiş. Daha bu başlangıç.
Hanefi Avcı bir emniyetci olarak herşeyi çok güzel açıklamış. olay mafyanın kendini kurtarma operasyonu. ama bu operasyondan nemalamak isteyen siyasi rantcilar var. Bence Erdoğan, asıl bunlara dikkat etmeli. Çünkü kaybettikleri siyasi pozisyonlarını yeniden kazanmak isteyenler var. Ama olay kısa sürede anlaşılacak ki mafya oyun kurmaya çalışıyor. kendini kurtarmak için her türlü oyunu pisliği yapacak gibi duruyor. bence polisler açığa alınarak mafya nın oyununa gelinmiş gibi yapılarak Mafya oyuna getiriliyor. sonuçta polisler görevine döner ama mafya içeriden çıkamaz ve yeni kayıplar vermeye devam edecek. bunun ardından gelecek yeni emniyet ekibi tahminen mafyanın yeni uçlarına yeni operasyonlar yapacaktır. Hanefi Avcı ya göre emniyet İçişleri mit ve CB bu tür basit şeyleri yemez. mafya kendi çalıp kendi oynuyor.
Yoruma kapalı.