İki ay sonra sandık başına gideceğiz ve seçim öncesinde bütün dikkatler iki parti üzerinde yoğunlaşıyor ya, ister istemez ben de, bir kulağımı farklı bir partiye versem de, diğer kulağım yine aynı iki partide:
CHP ile AK Parti’de…
Bir önceki yerel seçimde, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere önemli büyükşehirlerin belediye başkanlıklarını CHP’ye kaybetmiş olan AK Parti, bu seçime gidilirken fazla gergin görünmüyor. Geç kaldı sanılıyordu, ama işte gördük adaylarını peşi sıra açıkladı, açıklıyor; açıkladığı adayları küçümseyenler çıksa da, AK Parti içinden itirazlar dışarıya pek vurmuyor…
Rakibi CHP ise, bir önceki seçim başarısı sayesinde doğal olarak şanslı görülmesi ve daha iddialı girmesi beklenen bu seçimin öncesinde, her geçen gün, biraz daha huzursuz bir görüntü veriyor.
En son İzmir’in ve ilçelerinin adayları açıklandı; daha isimler telaffuz edilmeden ortalığı iddialar sardı.
İzmir benim doğup büyüdüğüm memleketim. Artık orada yaşamasam da, yazın bir bölümü ile bayramlar için İzmir’deyim. Memleketime bağım, İzmir ve çevresinde kimlerin yerel yönetimde görev üstleneceği merakımı sürekli ayakta tutuyor.
Sonuçta İzmir CHP’nin güçlü olduğu bir il. Kaç dönemdir CHP’li belediye başkanlarıyla yönetiliyor. Turistik ilçeleri de yine genellikle CHP’li başkanların yönetiminde. Bu da, dışarıdan bakanlara, CHP kimi aday gösterirse sonuçta İzmir’de ve ilçelerinde seçimi onun kazanacağı izlenimini veriyor.
Acaba öyle mi?
Unutulanı hatırlatayım: İzmir, 1950-1960 arasında ve sonrasında, uzun yıllar, hep CHP dışındaki partileri tercih etti. Benim çocukluk ve ilk gençliğimin belediye başkanı Adalet Partili Osman Kibar’dı (1963-1973). 12 Eylül (1980) sonrasında Burhan Özfatura, ilkinde Anavatan Partisi’nden (1984-1989), ikincisinde Doğru Yol Partisi’nden (1994-1999) belediye başkanı seçildi.
Her an yeniden eski alışkanlığına dönebilir İzmir.
Evet, İzmir son yıllarda AK Parti’ye sempatiyle bakmayan göçler aldı, ama yeni gelenlerin genel nüfus içerisindeki ağırlığını büyütmek yanlış olduğu gibi, onların her hal ve şartta CHP’li adaya oy vereceklerini düşünmek de hatalıdır.
Yanlış aday, CHP’nin seçimde fiyakasını bozabilir.
Dün İzmir ve ilçelerinde aday gösterilenler arasında tanıdığım biri yok; bu sebeple yazacaklarım onlar hakkında kanaat olarak algılanmamalı. Açıklama öncesinde “Kim olabilir?” sorusunu yönelttiğim bilebilecek durumdakilerden, cevap olarak aldığım isimlerden hiç birini, listede göremedim.
Ancak daha isimler açıklanmadan önce başlayan gürültü, Ankara’da alınan kararın İzmir’de toptan bir alıcıya kavuşmadığını gösteriyor. Mevcut başkan yeniden aday olamadı diye tepki verenler yanında, yenisi ile ilgili parti içinden itirazlar da gelmiş…
Galiba aynı durum başka iller için de söz konusu.
CHP’nin yeni yönetimi, öyle anlaşılıyor ki, İstanbul ve Ankara dışındaki illerde beklenen mutabakatı sağlayamamış.
İstanbul ve Ankara’da bile, ilçelerde aday tespitinde sorunlar yaşandığı anlaşılıyor.
Doğru veya yanlış, mevcut başkanlardan ismi çizilenler ya Kılıçdaroğlu taraftarı oldukları için ya da Kürt veya Alevi kimlikleri sebebiyle tasfiye edildikleri iddialarını seslendiriyorlar.
İddialar doğruysa kötü.
Bu yazının en başında CHP’nin bu seçimin şanslısı olması gerektiğini çıtlatmıştım. Hiçbir iktidar, bir yerel seçime, ekonomik sıkıntıların ülkenin her tarafında eşit derecede yaşandığı şimdikine benzer bir dönemde yakalanmamıştı.
İktidar partisinin en sadık seçmenlerinin bile etkilendiği bir sıkıntılı dönemde gidilen bu seçimde, CHP, belli başlı yerlerde belediye başkanlıklarını kazanamaz, hatta daha önce elinde tuttuğu yerlerde yenilgi yaşarsa, bunun sebebi, yaptığı, yapmakta olduğu ve önümüzdeki iki ayda yapacağı yanlışlıklar olacak…
Ne tür yanlışlıklar mı? Sayayım:
Önceki seçimde oluşmuş olan ittifak tabanının hiç değilse bir bölümünü yanında tutamama yanlışlığı…
Belli başlı illerde, adayına gidebilecek oyların bir bölümünü alması mukadder partilerin aday göstermesini engelleyememe yanlışlığı…
Aday tespitinde yapılan, küskünlük yaratma ihtimali bulunan yanlışlıklar…
Kampanya sırasında yapacağı yanlışlıklar…
CHP’li bilinen medyada yapılacak yanlışlıklar…
Partilileri sandık başına götürüp oy kullandıramama yanlışlığı…
Sandıklara hakim olamama yanlışlığı…
Lafın kısası şu: CHP’ye öteki partiler kaybettirmeyecek, kaybederse, CHP, kendi yanlışları yüzünden kaybedecek…
ΩΩΩΩ
sahada iklim farkli onde gorunen geride geride gorunen onde favaoriler husran, hezimeti beklenenler zaferle cikabilir. bence yorumlar erken ve medya da cikan egilimlere gore yorum yapiliyor. secim sonunda da herkes ben soylemistim diyor. gorecegiz….
TOGG konusunda kıvıran H.Gayret gibi yapmayacak biri ile İstanbul seçimini AKP’nin kazanacağına ilişkin bahse girebilirim. Bye Bye Kemal’den sonra Bye Bye İmamoğlu olacaktır. CHP kalesi sanılan İzmir bile kaybedilebilir. Sonra da Bye Bye CHP ye sıra gelecektir. Kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın. Çünkü şimdilerde pazara soğuk hava depolarından çıkarıldıklarından olsa gerek cacık bile yapılamayacak kıvamdaki salatalıklardan farkları yok.
Küllerinden yeniden doğan bir parti olmak istiyor olamazlarmı acaba?
Küllerden doğmak için ise,
ÖNCE YANMAK LAZIM!
SONRA KÜL OLUP…:)))
Yeniden doğmak🤗.
Bunca parti kapandı!!!
Onca yeni parti kuruldu!!!!
Heleki mor renkli partiler gırla..
Niye bu günkü anası danası babası agası kümülesi yeniden doğmasın ki küllerirden?
Ama lakin, kül olmak için önce yanmak gerek.
Bunca 7500 10 bin ile yandım anam diye faeryat eden varken,
Bir tepsi simidin 100 liraya alınamadığı,
Bir ekmeğin simidin fiyatını bilinmeyenlerce yönetilmeye çalışılan güzel yurdumun güzel insanları…
Birde kararsızım!!!
Hatta kerhen gitsemde sandığa geçersiz oy kullanacağım!!! diyen varsa,
gerçekten her bişey müstahak sana:(((
sandık ki sandık gercekmiş gercekler bambaşka.
SGAB rumuzlu, adını bile açıkça yazamayan arkadaş. Evet her şey müstehak bana. Ege’nin en güzel şehirlerinde (İzmir – Muğla) yaşıyorum. Kararsız değil, aksine çok kararlıyım. Alayı aşağılık siyasilere artık payanda olmayacak, bundan sonra her seçim inadına mangalımı yakıp rakımı içeceğim. Siz ne yapacaksınız? Yaptığınız ne işe yarayacak? Ne tesadüf/şans ki AKP oy pusulasının en başında. Toplam seçmen sayısı 400 kişiyi geçmeyen bir yerde 2600 yeni seçmen eklenmiş, itiraza YSK “yok bir şey” demiş. Siz hala annenizin margarinini mi kullanıyorsunuz? Trafoya giren kediler gördük biz. Geçerli sayılan mühürsüz oylar gördük biz. Yinelenen seçimler gördük biz. Sandıklarına bile sahip olamayan geri zekalılar için, içinde bulunduğumuz sizin de yazdığınız olumsuz duruma neden olanların nedeninin farkında olmayan yığınlar için keyfimi neden kaçırayım?
Sayın yazar neye dayanarak “Bu seçimin doğal şanslısı olması gerekirken…” diyor bilmiyorum ama “CHP, çok sıkıntılı bir parti görünümünde. Sebepleri açık…”
Sadece chp değil bütün muhalefet dökülüyor, yılların iktidarı karşısında sersemlğk ve budalalıktan elleri ayaklarına dolanıyor,
işbilmezlik ve açgözlülükleri nedeniyle de birbirleriyle dalaşıyorlar,
ama asla milletimizin hayrına hiçbir söz ve vaatte bulunamıyorlar,
böyle muhalefet düşman başına!
Hem dış güçler hem de iç güçler, böylesine ahmak bir muhalefeti elbette parmağında oynatır, maymuna çevirirler, kedinin fareyle oynadığı gibi oynarlar…
SEKİZ(8) AYLIK ETKİ
28 Mayıs 2023 tarihinin üzerinden 8 ay geçti.
Benzin ve motorin(mazot) fiyatları yaklaşık 20 TL’den yaklaşık 40 TL oldu.
Asıl güncellemenin(!) mahalli seçimden sonra olacağında herkes hemfikir.
Ver mehteri pardon yetkiyi, gör etkiyi!
Ana muhalefete gelince;
Hem muhalefet yapmaya çalışacaksın, hemde iktidarı ayakta tutmaya.
Kolay bir iş değil.
Gerçekten herkesin harcı değil.
Vatandaş sırtını siyasete, işadamına değil; Allah’a dayayan Başkanlar istiyor!
Nas dan neden vazgecildigini aciklarsaniz iyi olur.
CHP devletin kurucu partisi olduğu için devletçi geleneğin dışına çıkamaz. devlet kararlarına itiraz edemez, karşı politika geliştiremez. devlet belediye gelirlerine ihtiyacından dolayı geliri yüksek belediye yönetimlerini iktidar partilerinde toplama kararı almışsa CHP’nin bu kararı bozacak adımlar atması beklenmez. bu bir kural değilse de bana göre böyle
Hacivat gölge oyununa “yar bana bir eğlence” sözleriyle başlardı. Anlaşılan o ki, Bay Kemal’in beyaz gömlekli orta oyuncuları bugünlerde “yar bana bir mağduriyet” diyerek, kendilerine son çare olarak sergileyecekleri bir tiyatro arıyorlar.
[…] *Bu yazı fehmikoru.com adresinden aynen alınmıştır. […]
İzmir de gözü kapalı oylar CHP atılır. Geçmişte kazanan CHP dışındaki adaylarda büyük oranda laikliği önde tutan partiler ve seküler adaylardı. Bunun tek istisnası Burhan Özfatura idi. Onunda muhazakar yönü ortaya çıktığında yaptığı büyük hizmetlere rağmen kaybetmişti. Fakat 2019 yerel seçimlerinde Akparti nin zayıf adaylarla ortaya çıkması bir yana TC tarihinde görülmeyen olaylar oldu. Muhafazakar partiler, (Saadet Parti, Deva Parti ve Gelecek Parti gibi) Aşırı sol partiler, Ülkücü ve merkez sağ olduğunu iddia eden partiler (İyi Parti gibi) yine Kürt kimliği üzerinden siyaset yapan Hadep gibi partiler bir araya gelerek adeta CHP nin kodlarını gizleyerek geçmişte sağ kulvarlarda siyaset yapmış Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş ile seçimi kazanmıştır. Bütün bunları bir araya getiren ve CHP nin kimlik ve kodlarını bir süreliğine gizlenmesi sağlanmış ve RTE karşıtlığında seçim kazanmışlardır. Aynı şeyin ikinci defa olma ihtimali eşyanın tabiatına aykırıdır. Kısacası CHP için Ankara ve İstanbul Belediyelerini kazanmak en azından bu dönem imkansızdır. Çünkü yukarıda saydığım şartların tekrar oluşma ihtimali yoktur.
https://www.yeniakit.com.tr/foto-galeri/ozelin-izmir-operasyonu-imamoglunu-soke-etti-istanbul-ile-ankaranin-izmir-savasi-74460
https://www.yeniakit.com.tr/haber/bir-tepki-de-ugur-dundardan-geldi-ah-sanssiz-izmir-1825764.html
İZMİR’İN DAĞ’LARINDA ÇİÇEKLER AÇAR
İzmir son 15-20 yıldır CHP’nin en yüksek oy aldığı ve “kalesi” sayılan bir il. Hizmet üretilmese de İzmirliler, CHP’ye oy veriyor. Ancak önümüzdeki yerel seçimde bir ilk yaşanabilir. CHP içindeki koltuk savaşları, eski ortağı İyi Parti’nin kendi adayını çıkarması ve ilk kez “hizmet” beklentisinin yüksek olması, AK Parti’ye tarihi bir fırsat sunuyor.
AK Parti’nin de bu fırsatı İzmir’in genç yaşta siyasetin doruklarına çıkan kendi evladı Hamza Dağ’la değerlendirmesi şansa dönüşebilir. Hele DEM ve TİP kendi adayını çıkartırsa bu şans daha da artar.
Siyasi partilerin katıldığı seçimler yapılmasa orada demokrasi değil dikta rejimi vardır. Ama bunların demokrasisi kendi partilerini desteklemek anlamına geliyor. Onların partisini desteklemezsen demokrasiye ihanet oluyor.
Deveye ‘Neren eğri?’ demişler ‘Nerem doğru ki’ demiş.
CeHaPe zihniyetinin bu ülkeye ne kattığı!.. konusu ortada. Birşey katmış olsa görülürdü seçim sandıklarında!🙂.
Ben CeHaPe nin ne yapması gerektiğine bakmam!👀. Ortada olana, görünene bakarım😳 Gördüklerim şaşırtmıyor beni☹️
İMAMOĞLU NUN GÖZÜNÜN İÇİNE BAKIYOR HERKES; CEHAPE’lisi.. ötekisi.. karşısındaki rakipleri☹️!
İstanbul’da kazanırsa: CeHaPe yol alacak ona göre😯
İstanbul’da kaybederse yok olacaklar HEPBİRLİKTE☹️
(Anadolu’da mı dediniz? 😂😂😂😂
Geç oraları🤣🤣🤣🤣🤣🤣🤣🤣🤣)
Bu kadar yanlışı olan bir muhalefete kim niye oy versin ki? Ancak sahil bandında yerleşik bulunan tuzu kuru köylüler ve memur emeklieri verir.
Yoruma kapalı.