İnternet üzerinden yayın yapan bir haber sitesini (OcakMedya) yönetirken, gazeteleri yazarların köşeleriyle birlikte gün aksatmadan çok daha yakından izliyor, olumlu-olumsuz önemli gördüğüm yazıları ‘basından seçmeler’ başlığı altında sitenin okurlarıyla buluşturuyordum.
Artık eskisi kadar bütün gazetelere göz gezdirmem gerekmiyor; eğilimine bakarak seçtiğim temsil niteliğine sahip beş-altı gazeteyle yetiniyorum. Seçtiğim gazetelerde yazmayan yazarlar da dikkat alanımın dışında kalıyor.
Ne yapayım, gazetelere ayırabileceğim vaktim sınırlı.
Dün bu duruma hayıflandım.
Bir dostum ilgi alanım dışında kalmış gazetelerden birinde çıkan bir yazıdan söz etti. O yazıyı okurken bir başka yazının başlığına takıldım.
Hayıflanmamı getiren yazının başlığı şu: Mason… Alevi… Mezhep siyaseti
Yazarı Yavuz Donat.
Sabah’ta yazan Yavuz Donat mesleğin en kıdemli mensuplarından. Gelmiş-geçmiş bütün önemli politikacıları yakından tanır. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile çat kapı görüşebilecek kadar samimiydi. Yıllar içerisinde yazdıkları, Bilgi Yayınevi tarafından, siyasi tarihimize ışık tutacak tanıklıklar değerinde kitaplara da dönüştürülmüştür.
Dünkü yazısı Süleyman Demirel’in vefat yıldönümü vesilesiyle 1961’den günümüze hızlı hatırlatmalarla dolu.
Okunmaya değer bir yazı.
Aktardığı tanıklıklardan bir demeti, günümüz siyaset kadrolarına doğrudan ve dolaylı hatırlatmalar teşkil ettiği için, buraya alıntılayacağım; sizlere yazının bütününü okumanızı tavsiye ederim.
Mason… Alevi… Mezhep siyaseti
Adalet Partisi, 11 Şubat 1961‘de kuruldu… Genel Başkan, Emekli Orgeneral Ragıp Gümüşpala.
6 Haziran 1964… Gümüşpala, vefat etti.
Yeni genel başkan seçimi, 29 Kasım 1964‘te yapıldı… O tarihe kadar genel başkanlığa, “Partinin ağır topu… Teşkilat Başkanı… Genel Başkan Yardımcısı… “Koca Reis” Sadettin Bilgiç vekâlet etti.
Kongre… Büyük rekabet… Dört aday vardı… Ama yarış iki isim arasındaydı: Sadettin Bilgiç ile Süleyman Demirel.
Bilgiç yanlıları, ortaya bir belge sürdüler… Demirel’in masonluk belgesi.
Demirel… Karşı belge çıkardı… Mason olmadığına dair… Mason örgütünden imzalı.
Masonlar arasında, Demirel’e bu belgenin verilmesi nedeniyle büyük kavga çıktı… Türk masonları ikiye bölündüler.
Büyük kongre… Demirel’in masonluğu tartışması gölgesinde geçti.
Delege sesini yükseltti: “Bize ne Demirel’in masonluğundan… Camiye imam seçmiyoruz, partiye genel başkan seçiyoruz.”
Sonuç… Sadettin Bilgiç, 552 oy… Demirel, 1072 oy ile genel başkan.
Aradan 58 yıl geçti.
Bugün tartışılan konu, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Alevi oluşu.
Hani bir söz var:
Az gittik uz gittik… Dere tepe düz gittik… Altı ay, bir güz gittik… Arkamıza bakınca gördük ki, bir arpa boyu yol gitmişiz.
***
Kazanmanın formülü
Fransa’da cumhurbaşkanlığı seçimi… İki aday TV’de tartışıyorlar.
François Mitterrand, rakibine soruyor:
– Siz, bir metro biletinin ne kadar olduğunu biliyor musunuz?
Valery Giscard D’Estaing, yanıt veremiyor.
Sonuç… Halkın sempatisini kazanan Mitterrand, cumhurbaşkanı seçiliyor.
Süleyman Demirel, bana bunları anlatmış ve eklemişti:
– Siyasetçi isen halkın günlük yaşamını bileceksin.
Demirel, bir “adamını” her hafta Ulus’taki sebze ve meyve haline gönderirdi… Fiyatları öğrenmek için… Hayri Gökdemir’i.
***
Yumruk
Süleyman Demirel’e sordum:
– Siz hiç kavga etmez misiniz? Yumruğunuzu sıktığınız, masaya vurduğunuz, bağırıp çağırdığınız hiç olmaz mı?
Aldığım yanıt:
– Ben de etten, kemikten yapılmış bir insanım… Elbette çok kızdığım, yumruğumu sıktığım olmuştur… Ama sonra, yumruğumu ceketimin cebine sokarım.
***
Büyük devlet
Zülfikâr Ali Butto… Efsane siyasetçi… Pakistan‘ın eski başbakanı… Cumhurbaşkanı… Darbeyle devrildi… İdam edildi.
Demirel’den dinledim… Butto görevdeyken… Bir gün Demirel’e demiş ki:
Büyük devletlerle uğraşmak zordur.
Büyük devletler fil gibidir.
Düşmanlığı unutmazlar.
İçinde bir süre saklar ve günü gelince kusarlar.
***
Kavga… Barış
Belki 40 kez dinledim… Demirel, sık sık derdi ki:
– Barışmasını bilmiyorsan kavga etmeyeceksin… Kin ve nefret üzerine siyaset yapamazsın… Sürekli kavga edemezsin… Barışmayı da başaracaksın.
***
Yavuz Donat’ın yazısı Demirel’e rahmet dileyerek sona eriyor.
Aktardıkları önemli anekdotlar, gazetede melül-mahzun kalsın istemedim.
ΩΩΩΩ