Bir emekli olarak en dikkatle kulak verdiğim kişi şu sıralarda Cumhurbaşkanı yardımcısı Cevdet Yılmaz… Sağolsun, Cevdet Bey, her gün emeklilerin durumlarını iyileştirecekleriyle ilgili açıklamalar yaparak içimi ferahlatıyor.
İçim ferahlarken aklımı karıştıran gelişmeler de olmuyor değil.
Hazine ve maliye bakanı Mehmet Şimşek günlerdir Amerika’da, önemli temaslarda bulunuyor. Dün Washington’da görüştüğü başkan yardımcısı Gita Gopihath, artık ismi X olan Twitter üzerinden bir mesaj attı da İMF’ye de uğradığını öğrenmiş oldum.
Görüşmeyi neden bizim bakandan değil de İMF yetkilisinin mesajından öğrendik, anlayamadım.
Türkiye İMF’nin önemli ortaklarından biri.
Yıllar önce Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) başkanı Rıfat Hisarcıklı Merkez Bankası eski başkanı Süreyya Serdengeçti ile Türk ekonomisini Amerikalılara şirin göstermek amacıyla Washington’a gittiğinde ben de oradaydım.
Topluca gidilen bir akşam yemeğinde, masama, İMF’de çalışan bir grup genç Türk uzman düşmüştü.
Genç ekonomistler, Türkiye’nin, ortaklık gereği olarak her yıl İMF’ye çuval dolusu para ödediği halde, neden İMF’nin imkanlarından yararlanmaktan kaçındığını sordular da öyle öğrendim konunun bu yönünü.
İMF’ye her yıl muntazaman para ödediğimizi…
“Uzmanların maaşları, İMF’de, ortaklık gereği bizim ülkeden gönderilen paralarla ödeniyor dense yeridir” diyen de olmuştu.
Mehmet Şimşek İMF başkan yardımcısıyla ne görüşmüş olabilir?
Aslında Türkiye’de bir yıldan beri uygulanan ekonomik program İMF’nin Türkiye gibi ülkelere tavsiye ettiğinden pek farklı değil. Biz İMF programına muhatabız, tek eksiğimiz bizdekine benzer programları uygulayan ülkelere İMF yüklü krediler açarken, biz o imkandan mahrum kalıyoruz.
Hazine bakanı kredi alacağımızı hatırlatmaya gitmiş olabilir…
Mevcut durumda, bir yerlerden ülkemize para gelmezse, emeklilerin durumlarında iyileştirme olması mümkün değil.
Nasıl mümkün olsun ki? Bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, hem de seçime çok az bir süre kalmış ve emekliler onun ağzından çıkacak müjdeli bir haber beklentisi içerisine girmişken, “Hiç beklemeyin, emeklilere ek zam yapamayız, yapmaya kalkarsak devlet memurlarının maaşlarını ödeyemez hale geliriz, ülkede tek kuruşluk yatırım olmaz” anlamına gelen bir açıklamayla hayal kırıklığı yaşatmıştı.
Acaba Cumhurbaşkanı yardımcısı Cevdet Yılmaz Washington’daki görüşmeden sonra İMF’nin kredi musluklarının açılacağı bilgisiyle mi emeklilere ek zam yapılacağından söz ediyor?
Bu soruyu soruyorum, çünkü AK Parti içerisinden dışarıya sızan bilgilere göre, yapılan değerlendirmelerde yenilginin en önemli sebebi olarak emeklilerin tepkisi konuşuluyor.
Genel merkeze Anadolu’daki AK Parti örgütlerinden de bu yolda bilgi akıyor.
Son seçime kadar hep AK Partili başkanlar tarafından yönetilmiş İzmir’in ilçelerinde, hiç de az sayıda olmayan AK Partili seçmenler, sandık başına gittiklerinde, oy pusulasında partilerinin yer aldığı bölüme, elleriyle, ‘Ben emekliyim’ yazmışlar…
İptal edilen o tür oylar yüzünden belediyeler kaybedilmiş…
Kim bilir daha nerelerde benzer tepkiler vermiştir emekliler…
Hayal kırıklığıyla…
Yeni bir hayal kırıklığına sebep olmamak için uyarıda bulunmak isterim: İMF’nin kredi muslukları açılsa bile emeklilere oradan bir pay düşeceğini sanmıyorum.
Gayet basit bir sebepten: İMF programları buna izin vermez çünkü.
Daha da önemlisi şu: Türkiye de İMF damgalı bir programın uygulanmasını istemez.
Hayır, yakın zamana kadar “İMF’yi ülkeden kovduk” propagandası yapıldı, şimdi İMF programına onay verilirse ayıp olur düşüncesiyle değil; programın uygulanması istenmez, çünkü, İMF kredi vermeden önce, bütçe harcamalarının kısılmasını, devletin kemer sıkmasını talep eder de ondan istemez.
Siz buna razı olunacağını düşünür müsünüz?
“İtibardan tasarruf olmaz” esasından vazgeçilmesi hayli zor.
Ankara’da bulunduğum günler, herhangi bir bakanın bir yerden bir başka yere giderken trafikte nasıl yol aldığını gözlemlemem mümkün oluyor. Bakan tek bir makam aracıyla gitmiyor, içerilerinde sayısını tahmin etmenin zor olduğu korumalar bulunan en az üç araç daha kendisine eskort görevi yapıyor.
Bakanın hangisinde bulunduğu anlaşılmasın diye, konvoyda yer alanların hepsi de en son model pahalı araçlar oluyor…
Cevdet Yılmaz ikide bir emeklilerin iştahını kabartacak müjdeli cümleler kuruyor; sonunda beklenen olmaz ve emeklileri tatmin edecek iyileştirmeler gerçekleşmez ise, tepkiler daha da artabilir.
Duyduğuma göre, CHP’nin yeni genel başkanı Özgür Özel ‘erken seçim’ sözcüklerini işitmek bile istemiyormuş ama, seçimler zamanında yapılsa da, dört-beş yıl hızla akıp geçer.
Oy pusulalarına ‘ben emekliyim’ yazanların sayıları arttığında ne olduğunu 31 Mart’ta gördük.
ΩΩΩΩ
…. “Bir âlim; yeryüzü hayvanlar için cehennemidir demiş…” Atakan 21 Nisan 2024 De 15:16
…..
Kimmiş o âlim! ey yorumcu yazsana,
Nasıl bir âlim! okuyalım görelim…
Niye cehennem olsunmuş ki hayvana,
Elverirse, görüşüne hak verelim!
İşbu sözlerim, ha hasana, ha sana!
Bir arada hem cehennem ve hem cennet…
Bir nebze sonsuzluk uflenmiş ya insana,
Bir nebze dünya! öyle imzalanmış senet!
Üfleyen El-Hâlik! Halifesi insan!
O insan ki bu dünyadan da sorumlu,
“Halife”nin sorumluluğunda her can,
Can alır bu sorumluluğa uyumlu!
Allah’ın farkındaysa insan, Halife!
“Akıl*İman Sentezi”yle donanmış…
Kritik sentez bu, alınmasın hafife!
Cennet-cehennem o senette onanmış!
…..
ŞAHSIM’A ÖZEL MUHALEFET NE DİYOR?
Emekliye de asgari ücrete de IMF de, IMF komiseri de veto yetkisini kullanacak.
Burası malumun ilanı.
Asıl olan şahsımın muhalefeti.
Daha doğrusu “Şahsım’a Özel Muhalefet”
Seçmenle akitleşmiş muhalefet.
31 Mart 2024 model yep-yeni bir cins(sui generis) muhalefetimiz daha oldu.
Altı(6) çeşit endemik(Ülkemiz coğrafyasına özgü) muhalefetten sonra Kabile Reisliği Hükümet Sistemine uygun bir muhalefet.
Altı çeşit malumunuz:
Candaş, Yandaş, Yancı, Kontrollü, İrtibatlı ve İktisaklı.
Nur topu gibi olanı:
“Şahsım’a Özel”
Şahsımın kazandığı antidemokratik, illegal hiçbir seçimin meşruiyetini hiçbir şekilde konu etmeyen bir muhalefet.
Şahsıma, sanki noter satış vaadi varmış gibi seçmenle akitleştiği mazeretini uydurarak 2028’e “açık çek veren” bir muhalefet.
Böyle bir muhalefet varken emekli ve emektarlar bırakın zam almayı elindekinden olmazsa ona dua etsinler.
Emekliliği bir Akp öncesi, birde Akp sonrasi diye ikiye ayırmak gerekir. Akp sonrası maaşları üçte bire düştü, Emeklilik hakları Eyt li mağdurlara dönüştü. Eski denen Modern Türkiye’de insanlar İşçi ise sendikalarla hakkı olan maaşları alır ve memurlar gerçek Tuik oranları ile zam alırdı. Şimdi herkes taşaronun asgari ucretli işçisi öldü. Dün iyi kötü ev araba et peynir zeytin alınırdı şimdi ekmek zamlarına bile beli büküyor.
Vekiller , kolunda en lüks marka saatler , bileklikler olduğu halde Monaco’da ıstakoz yerken , asıllar yarı aç yarı tok ayakta durmaya çalışıyorlar!
Demokrasiymis , siyasetmis, adaletmis, hak hukukmus , sosyal devletmis…hepsinin canı cehenneme gitsin !
KÖPEKLERE GÖSTERİLEN MÜSAMAHA .. EMEKLİLERE GÖSTERİLSEYDİ AK PARTİ SEÇİMLERİN GALİBİ OLURDU AMA …. KOPEKLER DAHA KIYMETLİ DEMEKKİ…. KOPEKLER İÇİN EN İYİ ÇÖZÜM ATATÜRK ÜN KOYDUĞU ÇÖZÜMDÜR …. ALOOOOOOO
AYNEN KATILIYORUM SEDAT BEY.
Sn moderatör, Burada her konu ya CHP ye yada Sokak hayvanlarina bağlanıyor. CHP’yi anladık siyasettir olsun, ama halkın minneti, çocukların harçlıkları ile desteklediği bu canlılara saldırı yorumlarına yer vermeyin. Bir âlim; yeryüzü hayvanlar için cehennemidir demiş ama onlara cehennemi çok görenler bile var.
Atakan arkadaş “…halkın minneti, çocukların harçlıkları ile desteklediği bu canlılar” yolda sokakta çoluk çocuğu kapıp yemese iyi olur!
Bahsettiğin “Bir âlim” kimdir bilmiyorum ama sokaklarda ve açık alanlarda başıboş dolaşan 10 milyon civarındaki sahipsiz hayvan için ülkemiz tam bir köpek cenneti!
Avrupada veya diğer uygar ülkelerde niye boşta gezen tek bir kedi yavrusu bile yok?
Biz devletin, kamu kurumlarının, belediyelerin bütçesinden kedi köpek çiftlikliği kurup yırtıcı/etobur besiciliği yapacak kadar zengin değiliz!
“Atakan
21 Nisan 2024 De 15:16
…Burada her konu ya CHP ye yada Sokak hayvanlarina bağlanıyor.”
diyorsunuz ama bu gayet doğal değil mi?
Hür ve müstakil köpek sürüleri söz konusu olunca iktidarı muhalefeti aynı, elele vermişler,
milletin vergileriyle orda burda habire kedi köpek besleyip çoğaltıyorlar,
sonra çok daha büyük rakamlarla yeni yeni ihalelere çıkıyorlar,
kimse de ne iş demiyor?
Sahi, ne iş???
Kirli ve pis yorumlarına Atatürk gibi ulvi insanları katma. Suç işliyorsun. Hem milli suç, hem İnsanlık suçu.
“bir yerlerden ülkemize para gelmezse, emeklilerin durumlarında iyileştirme olması mümkün değil”.
Ben emekli olsam maaşıma iyileştirme bu şekilde olacaksa “lazım değil, yerinde kalsın istemem” derim. İcabında çalışan çocuk ve arkabalarıma yük olurum. İyileştirme yapma telaşında olan iktidar mensupları böyle yapacağına gitsinler emeklilerin acil ihtiyaçlarını karşılayan sektörler hangileri ise onların patronlarının imiğini sıksınlar, enflasyonu önlemenin zorlayıcı yollarını bulsunlar. Seçmenler iktidarın imiğini seçimlerde sıktı. İmikten açılmışken, iktidar, devletin imiğini sıkabilir mi? Mevcut ekonomik şartlarda maaşları izafi olarak fazla olanların kesintiye uğratılması da gündeme gelmeli. Kızağa alınan doğru-düzgün üretken iş yap(a)mayan kişilere boşu boşuna maaş ödemek de dünyanın hiçbir yerinde olan bir uygulama değildir, tam bir alaturka!
Nasıl ki ülkede nice müslümanlar hem Allah’a inanıp hem de Allah yokmuş gibi bir yaşantıyı tercih eder, iktidar mensupları da aynı kafa; hem para yok deyip dışarıdan borç almanın gerekliliğine inanırlar ve hem de itibardan tasarruf olmaz türü bir yaşantıyı tercih ederler. Muhalefet iktidar olmuş olsa fazla bir şeyler değişeceğine de pek inanamıyorum, nedense…
Aylığımı “borç alarak” ödeyeni HEM HALK’a Hemde SENDİKAN vb (varsa🤣) şikayet duyuru ile afişe etmediğin sürece;
İMAM DA GELSE ÖZGÜR DE GİTSE YİNE AYNI YAŞARSIN! BİTMEZ BU TERANE .
PADİŞAH DA DENETİM YAPARDI
Günümüzde de ciddi problem olan fiyat artışlarının önüne denetimle geçilmeye çalışılırdı. Devlet yetkilileri gerekli kanunları çıkarıp, halkın temel gıda maddelerini satanları iyi bir kontrol altında tutup, suçluları cezalandırarak bu problemi çözmeye çalışmışlardı. Osmanlı yöneticileri halkın mağdur olmaması için esnaf teşkilatını, hammadde temininden başlayarak imalat ve satış aşamalarının tamamını denetim altında tutmaya çalışırlardı.
Piyasada satılan malların devletin belirlediği fiyatın üzerinde satılıp satılmadığının denetlenmesi padişahın vekili olan veziriazamların en önemli göreviydi. Veziriazamın bırakın görevini aksatmasını, fiyat denetimini ihmal ettiği yönünde bir dedikodu çıkması bile azline sebep olurdu. Esnaf denetimini zaman zaman bizzat padişahların yaptığı da olurdu. Padişahlar, tebdil-i kıyafet ederek, yani başka bir kılığa girerek gizlice fırınları ve diğer gıda maddelerini satan esnafları denetlerlerdi.
””’Padişahlar, tebdil-i kıyafet ederek, yani başka bir kılığa girerek gizlice fırınları ve diğer gıda maddelerini satan esnafları denetlerlerdi.””’
Bırakın tepdili kıyafeti 20 30 araçla dolaşıyor bizim ki.Milleti bosverin vekiller bile kendisine ulaşamıyor.
Ekonomiyi bosversin bari biraz tarih okusa işler belki düzelir di.
Doğru bilinen yanlışlar taa ezelden başlar iken şöyle demiştim:EYYVAAHHH!
Faiz %13 lerden 8’lere düştüğünü zannedip birileri zafer çığlıkları atarken😡!
Oysaki, ekonomi zikzakla gösterilir/\/\>~
Dimdirek te çıkmaz! ~ stabil de gitmez!
Zorladın mı;PATLAR (devalüasyon enflasyon stagflasyon-gider cepten milyon milyon)
İkinci büyük yanlış:
EŞİT lik! İlkesinin ADALET kelimesinin ne anlama geldiğini bilmemek cehaletidir😡
-Çalışanına 40! emekli sine 15!!! Gibii!..
-Dul yetim aylığı vb ödemeleri bizzat prim ödemiş yıllarca vergisi tıkır tıkır ödemiş emekli ile karıştırırsan, muhalefet te bu annatamamanı (önemli bulmadığın) kullanır elbet😊. (En düşük emekli aylığı dul yetime verilen aylık diye yutturur seçmene🤗)
Doğrusu:bağkur primi ödeyen… diye başlamak idi!! (Kök mök ağaçta olur; emekli odun mu demek istiyor sunuz?😳)
Temmuz sonrası ne mi olmalı?
(Aylığımı artırın -8-10 daha mesela- Temmuz’da, söylerim belki onuda🤗).
Yerel seçimlerde alınan netice üzücü olsa da, eğer neticeyi etkileyecek bazı popülist adımlar atılsaydı, hepimiz açısından fatura daha ağır olurdu.
Bütçe belli ve kaynağı bulunmadan bunun üzerinde yapılacak bir harcama dengeyi bozabilir ve zaten şikayetçi olduğumuz pahalılık daha fazla canımızı yakabilirdi. Bunu herkesin anlaması beklenemez belki, ama hesap son derece açık.
İşlerini ülkesini ve milletini düşünerek yürüten bir kadronun, istikrarı bozmamak için yerel seçimlerdeki kayıpları bile göze aldığını söylemek gerek. Önümüzde bütün bunların düzeltileceği bir zaman dilimi var inşallah. Hep beraber toparlanacağız yani. Cenab-ı Hak hakikaten ülkemiz ve milletimiz için çalışanların işlerini kolay eylesin.
Senin dediğin gibi olsaydı sn sever,
Ana muhalefet olurdu; ERBAKANIN oğlu🤗
Senin hesapta piskevit hesabına benzemiş!
Bak doğru hesap ne:
-30-35 sene çalışmış birinden her ay tıkır tıkır ve PEŞİN! kesilen vergiler!..?..
-7000 -9000 gibi süreler (15yıl) prim ödemiş işçi emekçi çifçi besici esnaf hizmet sektörü çalışanı (garson otelci temizlikçi hamal aganın marabaları ..) nın ödediği primler?!..?!?
Kim tarafından toplanıp değerlendirilir ve emekli olduğunda kişiye EMEKLİ AYLIĞI olarak geri ödenir????🤔
SEN ENFLASYON YARATTIYSAN FAİZİ KURU HOP HOPLATIP ZIP ZIPLATTIYSAN😡
HAR VURUP PARALARI HARMAN GİBİ SAVURDU, HARCADIYSAN!!!😡
emeklinin burda var mı bir suçu günahı?
işleri nasıl düzelteceğiz.
1“` EYT bu vatana ihanet etmektir seçimi kaybedersem bile izin vermeyecegim“`
Bunu ben demedim .
Şimdi bu mantıkla yaşanan ve yaşayacaklarını nasıl açıklayacağız .
Size yaşanmış bir hikaye anlatayım.İkinci dünya savasinda Almanya yıkılmış yerle bir olmuş .Alman bakan Türkiye ye ziyarete gelir .Bizimkiler malum güzel bir sofra hazırlarlar sarayda .
Bakan sofraya bakar ve der ki Benim salkım orada sahanda yumurta yerken ben bu ziyafeti çekemem der ve sofraya oturmaz.
Şimdi Almanya nasıl bu hale geldi anlatabildim mi.
Ayrıca biz neden bu haldeyiz aciklamasi burada
Şimdi nasıl duzeliriz çok açık belki değil mi
Baştan tasarrufa başlayarak halka
örnek olmaliyiz.
Bakalım kaç uçak devredilecek kaç otomobil iade edilecek kaç saray kapatılacak .kaç bankamatik memurları iptal edilecek .
Daha sayayım mi .
Ülkeyi düşünmeyen bir iktidar son yirmi yılda ülkenin kaynaklarını har vurup harman savurdu. Karlı kuruluşları sattı devretti. Gelen yatırım paralarını betona gömdü, şehirleri kalabalıklaştırıp depreme ve pisliğe mahkum etti. Bunu itiraf da etti. İhanet ettim diye. Daha nasıl açık bir şekilde itiraf edilir ki. Parayı yönetemedi, düşük faizlerle bol bol yandaşlarına para dağıttı. Sonuçta enflasyon patladı. Son beş yılda dolar 5’ten 35’e çıktı. Bunların hepsini bir kişi yaptı. Ve etrafındaki yiyici güruh da gününü gün etti. Şimdi istakoz ziyareti ile Maldivler’de kutluyorlar, kollarında Rolex’le millete selfi çekiyorlar. Ülkenin AB gibi bir hedefi vardı. Onu da dış güçler beni istemiyor diye heba etti. Şimdi oradan gelen 3-5 milyar Euro yardım ile ülkeye doldurduğu mültecileri de süründürüyor. Allah akılsızlara niye yardım etsin ki. Kendiniz etttiniz kendiniz buldunuz.
“Ülkenin AB gibi bir hedefi vardı. Onu da dış güçler beni istemiyor diye heba etti…..” yaa öyle mi, el insaf!!
…..
Bırak yahu Ender bey, Yunanlı dostlarını gör!
Dost kazığını onlardan yemedin mi, bakarkör?!
Jak Şirak ne demişti, unuttun mu şekerim?
Ya İngiltere, Amerika? dikkatini çekerim!….
Hani nerdeydi o zaman, Helen dostlarınız?
Kaale aldılar mı, ama halen dostlarınız!
Yunanlı dostlara imam oğlunuz ne farkeder?
Hele de Türk olunca, her imam keyfekeder!
Arsızca yediler o insanlık projesini,
Gösterdiler, o bencil nefslerinin kalitesini…
Bizansın dejenere çocuklarından yadigar,
Sokratla, Platoyla igileri yok, arsız ve gaddar!
…..
Emekliler de çalışanlar da sürünüyor bu ülkede. Sebebi kaynakları heba eden, kaynak yaratmaktan aciz bu iktidar. Hepimiz biliyoruz ki iktidar bir kişi burada. Diğer üç beş araçla dolaşan bakanların bir hükmü yok, hiç birinin bir becerisi de yok zaten. En son bir tane bakan eskisini, onu da en başarılı diye satmaya çalışıyorlardı, İstanbul’a belediye başkan adayı yaptılar, çuvalladı gitti. Artık bu yönetim becerisi olmayan, ülkeyi borç harca sokup, itibar diye israfla sürekli fakirleştiren iktidarın gitme zamanı çoktan geldi geçti. Eyyyy, artık düş şu ülkenin yakasından eyyyyy.
euronews’in şimşek’in IMF yetkilikeriyle yaptığı ve IMF başkan yardimcı bayan Gita’nin “mükemmel sohbet” diyerek duyurduğu görüşme haberi Şimşek’in ağzından “geçen sene vergi artışıyla yani gelirlerin artırılmasıyla ilgilendik, bu sene ise harcamaların kısıtlanması üzerinde çalışıyoruz” dediği cümleyle bitiyor. Şimşek bu cümleyi IMF Avrupa departmanı direktörü Alfred kammer’e söylemiş. kammer de gazeteciye “Türkiye’nin uyguladığı ekonomi programını destekliyoruz, Türkiye’nin uyguladığı programı biz yapsaydik da aynısını yapardık” demiş
https://tr.euronews.com/2024/04/20/hazine-ve-maliye-bakani-simsek-imf-baskan-yardimcisi-gopinathla-gorustu
emekliden tasarruf olur da itibardan tasarruf olmaz netekim!
Galiba IMF’den arka kapıdan borç alıyorlar çaktırmadan ve programı da uygulamaya başladılar netekim. IMF’i gönderdik falan diye babalanırken artık bir kaç milyara muhtaç hale gelince ve körfezdekilere gizlice satacak bir şey de kalmayınca döndüler IMF’in arka kapısına dayandılar tabi.
İmf kapılarından kemik kapmaya çalışacağımıza sokaklarımızda sürüsüyle dolaşan başıboş köpeklere kamu bütçesinden harcanan milyonlarca lirayı emeklilere versek sorun kalmaz ama yöneticilerimiz,
köpekler için 5yıldızlı otel konforunda barınaklar yaptırmaktan,
üreme sorunu yaşayan itlere tüp bebek tedavisi uygulamaktan filan bahsediyorlar!
İmf gelse ancak bu kadar kahpelik edebilir…
Bu duyarlılığınız gözümü yaşartıyor.😹
Kamu kaynakları bol keseden boş işlere harcanırken,
Milyonlarca liraya plansız proğramsız yapılan işlerde yanlış yapıldığı anlaşılıp iki sene sonra sökülen yıkılan betondan işler vs içinde göstere bilseydiniz bu İLGİNÇ DUYARLILIĞI sayın Atama.
Arama satırına
köpek maması alım ihalesi
yaz ve ihale şartnamelerini oku,
sen de korkarsın:)