Havada her gün biraz daha koyulaşan ağır bir koku var: Erken seçim kokusu…

46
DEVA Partisi'nin Gaziantep mitinginden..
Reklam

Bizlere haber vermeden gizlice seçim tarihi erkene mi alındı?

Garip geleceğini bilsem de bu soruyu birkaç zamandır kendime ve etrafıma sorup duruyorum.

Sorunun garip oluşu şuradan: Seçimin ne zaman yapılacağı yasada yer alıyor; gelecek yıl haziran ayında sandık başına gideceğiz. Yani nereden bakarsanız bakın, seçime önümüzde bir yıldan fazla bir süre bulunuyor. Seçim tarihi erkene alınabilir ama bunun iki yolu var: Ya Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan durum değerlendirmesi yapıp tarihi erkene alacak ya da TBMM’de temsil edilen siyasi partiler birleşip erken seçimin tarihini belirleyecekler…

En doğru formül TBMM’nin bu konuda karar alması…

TBMM’nin karar almasıyla seçime gidildiğinde ‘Cumhur İttifakı’nın Tayyip Erdoğan’ı yeniden aday gösterme niyetinin önündeki anayasal engel ortadan kalkıyor da ondan. 

Anayasaya göre, aynı kişi üçüncü kez aday olamıyor (m. 90), ancak yine anayasa (m. 101) TBMM’nin seçim tarihini erkene alması durumunda, iki kez seçilmiş cumhurbaşkanına, yeniden aday olmanın önünü açıyor.

Bilindiği üzere, Tayyip Erdoğan iki kez (2014 ve 2018’de) cumhurbaşkanı seçildi, zamanında gidilecek seçimde yeniden aday olması imkansız.

“Hangi partilerin genel seçime katılacağına Yüksek Seçim Kurulu (YSK) karar verdiği gibi, cumhurbaşkanı adaylarından kimlerin seçime katılabileceği konusunda da son sözün sahibi yine YSK; konu önlerine geldiğinde YSK üyeleri ‘aday olabilir’ derler ve sorun çözülür” diyenler olsa da ben öyle düşünenlerden değilim.

Reklam

Mesleklerinin zirvesinde yargı mensuplarından oluşan YSK anayasadaki açık hükme ters düşecek bir karar vermez, veremez.

İstanbul’daki büyükşehir belediye başkanlığı seçiminini tekrarlatma ile cumhurbaşkanı adaylığını belirleme, doğuracağı sorunlar açısından, iki farklı konu. 

Neyse.

Seçim tarihinin erkene alınmasının formüllerinden birine henüz başvurulmadığı halde, erken seçim konusu hiç gündemden düşmüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan o yolda bir karar vermediği gibi, konu TBMM’nin gündemine de gelmedi.

Ortada seçimin erkene alındığını düşündürecek herhangi bir gelişme yok.

Peki de, neden sanki çok yakında sandık başına gidecekmişiz gibi bir hava var?

Geçen hafta sonu CHP İstanbul’da, DEVA Partisi de Gaziantep’te mitingler düzenledi. AK Parti de aynı günlerde iki ayrı yerde taraftarlarını meydanlara topladı.

Özellikle muhalefetin mitinglerine ilgi büyüktü.

Reklam

Kalabalıklar toplayabildi partiler…

Sanki yarın seçim yapılacakmış gibi bir heyecan sokaklara yansımış oldu.

“Havada erken seçim kokusu var” dememin en önemli sebebi bu.

Bu konu ne zaman açılsa siyaseti yakından izleyen gözlemcilerden hep aynı itiraz yükseliyor.

Dedikleri şu: “Ülke pek çok alanda zor günlerden geçiyor. Ekonomide bütün göstergeler olumsuz. Dış politikada nereye el atılsa yeni bir sorunla karşılaşılıyor. İçeride ve dışarıda sıkışmış hiçbir iktidar ömrünü kısaltacak bir karara imza atmaz; AK Parti de vaktinden önce seçime bu yüzden gitmeyecektir.”

İlk bakışta mantıklı gelen bir itiraz bu.

Ancak aynı mantık tersi için de geçerli.

Erken seçime gitmemenin sebebi aynı zamanda erken seçimin zorunlu olmasının da gerekçesi…

Ülkenin karşı karşıya kaldığı sorunlar yüzünden bir an önce seçime gidilmesi gerekiyor. Seçimin zamanında -yani bir yıl sonra yapılması- ülke için iyi değil ama iktidarın lehine de değil; bu günlerde yaşanan sorunlar bir yıl sonra daha da derinleşme istidadı taşıyor. Şimdi gidilecek seçimde ortaya çıkacak tablo ile zamanında gidilecek seçimin tablosu arasındaki muhtemel fark iktidarın çok daha aleyhine olabilir.

AK Parti’nin tek başına iktidara geldiği 2002 seçimi, ülkeyi yöneten üç partinin -DSP, MHP ve ANAP’ın- baraja takılmaları ve TBMM’de temsil edilememeleri ile sonuçlanmıştı.

Seçmenlerin iktidarları ağır cezalandırabildiği bir ülke Türkiye.

Zamanında yapılacak seçimde yine öyle bir sonuçla pekala karşılaşılabilir.

Önceki gün MetroPoll araştırma firmasının yönelttiği “Sizce mevcut ekonomik sorunlardan en çok kim sorumlu” sorusuna AK Parti’ye oy vermeyi düşünen insanlardan ihmal edilmeyecek bir bölümünün ‘dış güçler’ (%49.3) ve ‘muhalefet’ (%16.5) cevabını verdiklerini yazmıştım. AK Parti seçmeni büyük çapta (%65.8) sorunlardan hala başkalarını suçluyor.

Bu durum bir yıl sonra farklılaşabilir, ‘iktidarı’ sorumlu bulan AK Partili kitlenin şimdiki oranı (%25) o tarihte çok daha fazlalaşabilir.

Emareleri meydanlara yansıyor.

Gaziantep’te milletin ayağının alıştığı miting meydanları yetkililerce kendilerine kapatılan DEVA Partisi, izin verilen uzak bir alana, reklam yapma fırsatı da ellerinden alındığı halde, büyük kalabalıkları toplayabildi.

CHP’nin İstanbul/Maltepe’de düzenlediği ‘Milletin Sesi’ mitingine katılan kalabalıklar, ancak seçimlere bir-iki gün kala görülebilen heyecanı dışa vurmaktaydı.

İktidarın mitingleri ise sönük geçiyor.

Zorluk AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmalarına da hakim olmaya başladı.

Dün bakanlar kurulu toplantısı sonrasında yaptığı açıklamanın mesela şu bölümlerine:

“Bizim ülkemizde gerçekleştirdiğimiz büyük demokrasi ve kalkınmanın eksikliği, hatta hataları olabilir. (..) Hayat pahalılığı başta olmak üzere çeşitli sıkıntılarla karşı karşıya olduğumuz gerçektir.. (..) Ülkemizin bu güne kadar her meselesini nasıl biz çözdüysek, Allah’ın izniyle yine bu sıkıntıların üstesinden biz geleceğiz.”   

Giderek etkisi azalan bir söylem bu.

Sorunları çözebileceği izlenimi iktidardan alınamıyor. Sorun çözsün diye alınan her karar, atılan her adım sorunları daha da derinleştiriyor.

Çare?

Seçim tarihini erkene almaktan başka bir çare yok.

Havada ağır bir erken seçim kokusu olması bu yüzden.

ΩΩΩΩ

Reklam

46 YORUMLAR

  1. Havada seçim kokusu falan yok.Üç yıldır erken seçim yazmaktan bıkmadınız.normal seçim vakti geldi ne erken seçimi?

  2. “Rus yanlısı Moldova eski Devlet Başkanı Igor Dodon, 2016’dan 2020’ye kadar cumhurbaşkanlığı görevini sürdürmüştü. Rüşvet almakla suçlanan Igor Dodon, yerel basında çıkan haberlere göre, vatana ihanet şüphesiyle Kişinev’de bugün tutuklandı.”

    Rüşvet kelimesini okuyunca yazının o bõlúmünú kopiledim.
    Neda olsa bizim ile ortak yanlarımíz var.

    Gerçei bizde içeride pek dokunulmaz hatta troller sayesinden aleyhine tek kelime dahı edemesiniz ağzínízí açar açmaz linç edilirsiniz.
    Tıpkı, Mart 2016 dan bu Tarafa Sn, Korunun sitesine yapıla sözlü ve çõkertme saldırılar gibi.
    Her dönemde 3 veya 4 trol çırpınıp duruyorlar.
    Biz yalanlarını, iftiralarını ve gambazlıklarıní teşhir etmekten yorulduk onlar kula kulluk ve kölelik etmekten yorulmadılar.
    Neyse hepsi teker teker kayıplara karışıyor.

    Eh bizde rüşvetciler baş tacı edile dursun.

    ABD onların hakkından iyi geliyor.
    Türk siyasetçilerini Rüşvete boğan Aaron Goldsmith Reza Zaraf’a el koyupta satılan lux jeti satın aldırarak onu ödúllendırdiler.
    Hemde ABD nın en pahalı ve iyi eyaletinde yediği önúnde yemediği arkasında en güzel kadınlar ile günúnú gün ediyor.

    Troller zamanında Zarafi kahramanlar gibi savunuyorsunuz! Yarın şimdiki savunduklarınız bakalım savuna bilecekmisiniz.

    Yalnız ne isimden yazarsanız yazın sizi o günkü adresinizden bulurlar.
    Õrnek: şu an ben Çin’den yazıyorum desem Yazar nerden yazdığımí benden daha iyi biliyor.
    Troller ede hesap sorulacak kaçíşınız yok.

    • Nurdan abla nerden ne yazdığınızı hepimiz biliyoruz ve bu iktidarın gitmemesi için gece gündüz yatıp kalkıp dua edin,
      çünkü asıl hesap günü o zamandır,
      şimdilik iktidarın kanatları altında güvendesiniz, ama yarın başka…

  3. Hiç bir sorunu çözemedi bu iktidar. Eğitim, borç yükü, enflasyon, fırsat eşitliği, eşitlik, insan hakları, adalet, kalkınma, geri kalmışlık, göçmenler, çevre kirliliği, başı bozuk şehirleşme (köylerin şehirlere taşınması), altyapı, üst yapı, belediyeler, Kürt sorunu, kadın sorunu, anayasa, YÖK, üniversiteler gibi her alanda çuvalladı, bir adım ileri gitmedi ülke. Tüm uluslararası sıralamalarda da dipteyiz. Enflasyonda dünya rekoru bizde ama. Bu kadar rezilliğe ve sefalete rağmen ne gibi bir çözüm bekliyorsunuz. Üstelik iktidarın kadroları beceriksiz, liyakatsız, torpilli ve hormonlu, bazıları da beyaz pudracı. Mafya ve faşist fedaileri de üstüne tuz. Bu sefil kadro mu ülkeye çözüm bulacak.

    • Endercim en azından eğitim alanında başarılı bir hükümetimiz var ki eğitim seviyesi en yüksek seçmen kitlesine sahip olan chp tüm büyükşehir belediyelerini kazanabildi, öyle değil mi?

  4. “H. Gayret
    23 Mayıs 2022 At 12:53
    Korona aşısını bulan bir çift karakafalı türk salgının önünü kesmişti, ukraynadaki savaşta rus ordusunun yolunu da yine bir başka türkün eseri bayraktar kesti, yazarın bahsettiği maçta ise yine bir türk dünyaya bedeldir gerçeğinin tekrarı yaşanmış, hepsi bu:)

    Yorumu Cevapla
    Ender
    24 Mayıs 2022 At 02:39
    Bu kadar basit düşünmesek diyorum. Ne bir Türk ne milyonlarca Türk dünyaya bedel değiller elbette. Böyle düşünmek hem kendimize hem insanlığa haksızlık. Her insan kendince kıymetlidir. Bunun ötesi faşizmi ayakta tutmaya çalışan çağdışı bir düşüncedir. Afrika’da veya Çin’de doğmak kimsenin elinde veya seçtiği bir şey değil. Her insan ve her canlı kıymetli ve sevilmeyi hakediyorlar.”
    ENDERCİM SEN BUNLARI HER GÜN BURADA TÜRK IRKINA SÖVÜP SAYARKEN DE HATIRINDA TUTARSAN İYİ OLUR,
    HEM BÖYLECE GÜYA MUHALİF DİĞER ZAVALLILARA DA İYİ ÖRNEK OLUR SEVABA GİRERSİN…
    HA GAYRET!!!!

    • Türk ırkına sövüp saymıyorum elbette. Türk veya kim olursa olsun, insanlığa yakışmayan durumları eleştiriyoruz. Bazı olaylarda halkın geniş bir kısmı sessiz kalarak suça ortak oluyorlar. Bunu da en şiddetli şekilde eleştiriyorum elbette. Bize ve kimseye yakışmayan durumlar bunlar.

  5. Hala padişahlara, özelde Abdülhamite, toz kondurmak istemiyor iktidar ve ona oy verenler, ve diğer faşistler de elbette. Bu yoğun bir tarihi çarpıtmanın, yıllarca beyin yıkamanın ve gerçekleri millete anlatmamanın sonucu. Padişahlar ülkeyi demokrasi ile yönetmiyordu. Astığı astık kestiği kestiği kestik diktatördü hepsi. Arada mutlaka istisnaları vardır. ama çoğunluğu hiç bir denetime tabi olmadıkları için, hataları çok büyüktü. Örneğin bir kanun çıkarıp kendi akrabalarını ve çocuklarını suçsuz yere öldürebiliyorlardı. “Kanuni” sultan Süleyman örneğine bakmanız yeterli. Çoluk çocuk öldürdükleri sayısız. Bunları tarihi gerçekler olarak görmek başka, hala bu tür yöneticilere öykünmek, bu suçlara kılıf uydurmak ve masum göstermek başka. Aynı zihniyetin bugün dahi hüküm sürmesini savunmak çok başka. Bu açıkça gericilik, bunları savunmak da kabul etmek de mümkün değil. Padişahlar ve cumhurbaşkanları eleştirilecek, yanlışları gözlere sokulacak, hatta onlara küfredilecek. Çünkü onlar kutsal değil, bizim gibi sıradan insanlar. Hataları var ve bunları masum göremeyiz. Demokrasinin gereği herşeyi açıkça konuşmak ve eleştirmek, herkesin sıradan insan olduğunu kabul etmek, ve denetlemek. Buna kimse engel olamaz. Birileri istediklerine tapmakta özgür, biz de o putlara taş atmakta özgürüz.

  6. İktidarın işi artık bitmiştir. Seçmenin tekrar aynı iktidarı seçebileceğini düşünmüyorum. Muhalefet ise ortalıkta yoktur. Neyin seçimin yapacak millet ? Merak içindeyim. Ortalıkta memleketi düze çıkarır diye güvenilebilecek 1 tane adam var mı ? Göremiyorum. Allah sonumuzu hayır etsin.

    • Musa bey o yok bu yok diyorsunuz ama seçmen ankara ve istanbulda seçeneksiz olmadığını gayet de güzel kanıtladı, öyle değil mi?
      Yani merak etmeyin…

      • İStanbul ve Ankara yerel seçiminde , Sıtmayı bırakıp ölümü tercih eden seçmene saygımız sonsuz. Ama artık 2023 seçimnde seçenekler ölüm ve ölüm .Seç beğen al.

  7. Sayın Fehmi Koru Sabih Kanadoğlunu biliyorsun. Sanki ısrarla demokrasiye, seçilme hakkına müdahale talep etme duruma geldiniz. Lütfen bu tavrınızı değiştiriniz, size Sabih Kanadoğlu rölu hiç yakışmıyor.

  8. Kan kokusu almış ingiliz tazıları gibi yine erken seçim kovalıyoruz ama nafile,
    çünkü zaten yarın öbür gün normal seçim takvimi de açıklanıyor:)
    Eskiden beri seçimlerin ertesi günü yeniden seçim talepleri yükselir, bir sonraki seçimlere kadar da bu talepler hep tekrarlanırdı…
    Akparti dönemlerinde ise muhalefetin bırakın sinei millete dönmeyi, koltukları vaktinden önce terkeyleyip bir erken genel seçim istediklerine bir kez olsun tanık olmadık, hala da böyle bir talepleri yok, duyan var mı?
    Eee????

  9. Erken seҫim kararını TBMM 3/5 çoğunluğu alabilliyor. Böyle bir karar iҫin 360 milletvekili lazım.

    Cumhur ittifakının mecliste erken seҫime tek baṣına karar vermesi mümkün değil.

    Muhalefetin sadece 8-9 ay öne alınabilecek bir erken seҫimi destekleyerek Erdoğan’ın tekrar aday olmasının önünü aҫması ne derece mantıklı…

  10. erken seçim sonbahar için hep konuşuluyordu zaten, daha önce olurdu ama ekonomik felaket izin vermedi, iktidar seçime gitmeyi göze alamadı, onlara kalsa şimdi de alamazlar ya, neyse ki sandık işleyen bir süreç.
    erken seçim olsun hem isterim, bir an önce kurtulmak adına,
    hem istemem, çünkü sandalye sayıları da düşüyor. yaz sonu maalesef çok daha kötü bir ekonomik tablo olacak önümüzde ve çok daha sıkıntılı bir enflasyon yaşıyor olacağız mecliste çoğunluk ne kadar çok muhalefette olursa o kadar iyi değil mi?
    biraz beklemeye değmez mi?
    bence değer.
    sayın erdoğanın adaylığına gelince, anketlere bakarsak onun adaylığına kimsenin sesini çıkaracağını sanmıyorum, kılınçdaroğluna karşı bile kazanamıyor, ikinci turda da olsa yeniliyor, ki benim kanaatim de bu yönde.
    ama kendisi de anketlere bakıp aday olmayabilir mi?
    bence bu da bir seçenek.

    mitinglerin durumu ortada,
    yarın akp ancak ve ancak parayla adam toplayabilecek, seçmeninde zaten mahalle gezecek hal kalmadı, milyonlarımeydanlara toplamak kolay mı? dün de yazdım millet mitinglere gidip, paramız pul oldu diye tezahurat mı yapsın, geçinemediği için ıslık mı çalsın, temel yiyeceğini bile alamadığı için dombra mı söylesin? seçmeni ülkenin hazinesinde 1 cent kalmadı diye ayakta alkış mı tutsun? gelip N’apsınlar???
    seçmeninin yarıya yakını ekonomiden dış güçleri sorumlu tutuyormuş, mümkündür,
    aya gideceğimize de inananlar oluyor, ortadoğulu genleri dominant insanımız çok.

    hazinenin başına ülkenin damadını dış güçler mi getirdi?
    hazine boşalınca dış güçler mi affını istedi?
    gecenin bir yarısı hayati önemdeki sandalyelerde oturan insanları nedensiz sebepsiz dış güçler mi görevden aldı?
    merkez başkanıma emir verdim diyerek dış güçler mi MB itibarını zedeledi?
    nasss böyle dedi diye dış güçler mi piyasaları telaşlandırdı?
    faiz-kur, sebep-sonuç dış güçler mi bilmiyor?
    ülkenin yapabilme gücünün çok üstünde projeleri dış güçler mi yaptı?
    bu projelere sadece iktidara yakın şirketleri kapalı davet usulüyle dolara bağlı yağlı ballı anlaşmaları dış güçler mi yaptı?
    tarım-hayvancılık teşvikleri yerine inşaat teşvikleri dış güçler mi veriyor?
    iktidarı sınırsız israf yapmaya dış güçler mi zorluyor? saraylar, arabalar, uçaklar, ikram giderleri, harcırahlar, çoklu maaş olanakları dış güçler mi belirliyor?
    sayın cumhurbaşkanına saraylar, köşkler bitti, şimdi bakanlara köşkler yapılıyor, millet elma alamıyor hala köşk inşaatları yapılıyor
    şimdi tam burada bir alkışşşşş alalım fedakar, vefakar seçmenden.

    bu ülkenin tek bir sorunu var o da cehalet,
    aynı ortadoğuda olan, yoğun, karanlık cehalet.
    sonucu da gelişmemişlik, yoksulluk ve yoksunluk.
    çatışma,
    kutuplaşma
    bizim yasalarda düzen bozulur ama ilahi yasalarda düzen bozulmaz,
    aklın miktarı yol alabilirsin,
    dünyada kör, ahirette kör.

    sorunları akp çözermiş?
    kurttan çözüm bekleyen kuzunun aklı misali…

  11. ERKEN SEÇİM DERKEN SEÇİM

    FK sürekli RTE nin daha önce iki kez seçildiğini, yeni seçimde tekrar aday olamayacağını söylüyor. Bilmediği bir şey var. Bunu bütün dünya bilir aslında “Kanunların Geriye Yürümezliği İlkesi”

    İkinci olarak ta şunu belirtmek isterim. Birtakım anketler yayınlayıp ekonomik krizden kim sorumlu diye sorulmuş. Cevaben büyük oranda iktidar sorumlu tutulmuş falan filan. Oysa açıklanmayan şu: Bu krizi kim çözebilir. Kılıçdaroğlu, yahut meral diyenlerin oranı %5 bile değil. Onu niye açıklamıyorsunuz.

  12. Sayın Koru ,

    Siyasi konularda pek fazla görüş bildirmiyorum ancak bu erken seçim konusunda sizin gibi düşünmüyorum. Konuya ekonomi cephesinden bakıyorum. Enflasyondan kaynaklı hayat pahalılığı devaülasyon ile beraber oldu ve darbe etkisini gösterdi. Zaten dibi gördük bundan sonrası çıkış. Bunun zamana yayılması ile etkisi hafifleyecek. Yeni seçim kanununda % 7 barajının geçerli olması için bir yıllık sürenin dolması lazım. Yılbaşında % 70 -80 bir asgari ücret artışı , beraberinde süper faizli tahviller ile geriye giden bir döviz kuru , son altı ay da nispi bir rahatlama sorunları yine Akpartinin çözdüğünü gösterir ve oya tahvil olur. Nükleer santralin devreye girmesi, Sivas hızlı trenin devreye alınması , TOGG üretimi , 2023 Ramazanın da Yeşilköy millet bahçesinde iftar edilmesi vesaire vesaire. Daha olası bir Suriye harekatının nasıl gelişeceği muamması var iken !
    Siz bugünkü iktidardan nemalananların , ufukta bir seçim kaybetme riski var iken haydi erken seçime gidelim diyeceğini mi sanıyorsunuz ? Dünkü yazınız da Sayın GÜl ün bir adını yazmamışsınız . Hayaller başka bahara . İlla bir erken seçim olacaksa Mayıs 2023 e ne dersiniz ?

    • Ahmet bey “Mayıs 2023 e ne dersiniz” diye sormuşsunuz da, okullar kapansın öyle derim, yalnız bu seçimler zaten aynı yılın haziran ayında filan değil miydi birader?

    • Derler ki;Türkiye’de ve İsrail’de seçim prematüre doğum gibidir. ne zaman olacağı belli olmaz, hiç beklenmedik bir anda gelebilir. Profesyonel kanallarda Erdoğan’ı destekler görünüp dalga geçiyorlar niye yapıyorlar. Şartlar seçime zorluyor.

    • Çok siyasi bir propaganda olmuş. Karadeniz gazını unutmuşsunuz. Hani şu 10 kere bulunup, bir türlü çıkmayan gaz. Türk savaş jetlerini de. Dünyaya korku salacaktır onlar da.

    • Melik bey “Siyasi konularda pek fazla görüş bildirmiyorum…” buyurmuşsunuz ama diğer konularda da pek öyle dişe dokunur bir görüş görüşünüze de rastlamış değiliz buralarda?
      Sözüm meclisten dışarı, bazı yorumcu arkadaşlar da sıksık “medeni bir tartışma kültürüne sahip olmadığımızdan, sürekli siyasi kısır tartışmalar yapıldığından” filan yakınıyorlar ama kendilerine yöneltilmiş bırakın bir eleştiriyi yanıtlamayı, tümüyle çelişkili beyanlarını bile açıklama nezaketini gösteremiyorlar şurda!
      Tek bildikleri önüne gelene sövüp saymak, hakaret etmek, başka da bi numaraları yok…
      Olmayınca haya ile edep/neylesin medrese mektep?
      Bin yıl da okusa/yine merkep yine merkep!
      Ha gayret!!!!!

  13. “muhtemel fark iktidarın çok daha aleyhine olabilir.”

    neredeyse yazarin iktidari dusundugunu sanabilir safca okuyan biri, evet ‘neredeyse’
    eminim a.sener de, a. gul de ayni sekilde dert ediniyordur akp nin gelecegini
    davutoglu da baba john da dunuyordur biden da
    ac tavuk kendini dari ambarinda sanir

  14. İYİ parti: Osmanlı İmparatorluğunun Kayı boyu amblemini taşıyor.
    Meral Akşener: Abdulhamit Han’a hakaret etmekle meşgül, Jön Türk sevdalısı
    Görünürde: milliyetçilik kökenli
    Gerçekte: Chp nin milletvekilleri ile kuruldu Hdp nin oyları sayesinde mecliste.
    Görünürde demokrasi havarisi
    Gerçekte; Gezicileri savunmakla meşgül, Kavala ile kuzen, Yurtta sulh ben başbakan olacağımdan sonra 15 temmuz darbesi, 28 şubatta başörtüsü kararnamesinde imzası
    Meral Akşener: hanım
    Gerçekte: yavşak, çirkef kelimesini rahatça söyleyebilen Erdoğan için “Bir nevi Netanyahu” diyebilen İstanbulda çalışmayan bir adam için Fatih Sultan a benzeten, önene gelene atarlı olanın yüzünde rabbi yesiri gören, küfğrbaz Lütfü Türkkanı partiden atamayan, gerçek milliyetçileri partiden uzaklaştıran, ayda 4 kez Abd Büyükelçisiyle götüşen.
    olan ve bir türlü başbakanlığın olmadığını anlayamayan.
    Meral Akşener, hep mi böyleydi?
    Saf mı değiştirdi?
    Üstad Necip Fazıl ne diyor?
    -Abdülhamid’i anlamak, her şeyi anlamaktır!..
    O’na hakaret edeneler, hiçbir şeyden anlamıyorlar demektir.

    • 2. Abdülhamit zamanında,
      – Ençok toprak kaybedilmiştir.
      – Ençok borçlanma yapılmıştır.

      Senin derdin ne?

  15. “Sorunları çözebileceği izlenimi iktidardan alınamıyor. Sorun çözsün diye alınan her karar, atılan her adım sorunları daha da derinleştiriyor.
    Çare ?”

    “ahmaklığın ilk belirtisi kişinin kendi algısına koşulsuz inanması ve alternatif yorumları umursamamasıdır.” by @ducane

    “Acaba filmin sonu nasıl bitecek?”

    “Aylardır çok ama çok basit bir şey soruyorum: Geçen yıl tüm bankaların TL kredilerden aldıkları tüm faiz 532 milyar TL ediyordu. İşte buradan faiz indirerek 100-150 milyar tasarruf yapılabilir mi diye yola çıktı iktidar. Faiz indirimi ile piyasada faizler inmediği gibi tersine daha da yükseldi. Ama asıl yükseliş kurlarda yaşandı; dolar karşısında 8 lira olan TL artık 16 liradan işlem görüyor.
    Kur artışı sadece 441 milyar dolarlık dış borçlarda 3,5 trilyon lira maliyet artışına yol açtı. Bakın bu faturayı ülke olarak hepimiz ödüyoruz ve ödemeye devam edeceğiz. ” İbrahim Kahveci

    Çare bu mesajın içinde saklı.

    “Akıllılara bir işaret yeterlidir” Mevlana Celaleddin Rumi

    • Sebil abi bahsettiğin ekonomist taslağı hayatında kaç ülkeden imf yi kovup çıkarmış onu da bi yazıverseydiniz keşke?

  16. İki senedir havada erken seçim kokusu alıyor Fehmi bey. Ama bir türlü muradına eremedi. Seçime bir sene kaldı. Bari siyasiler bir kaç ay önce yapsalarda Fehmi bey muradına erse artık. Gerçi o da mümkün görülmüyor.
    Bu kaçıncı erken seçim yazısı?

    • erken seçim 3 yıldır geliyor gelmedi.
      Bir üfürükçü bernar vardı şimdi başka mahlaslarla yazıyordur.
      erken seçimin gelmeyeceğini herkes çok iyi biliyor.
      sadece yeni 367 sabihlere yol açılıyor mınıtıka temizliği yapılıyor.
      O Anayasa mahkemesi ışıkları yanıyor tweetleri sadece planların boşboğazca dışa vurumu.
      Ama RTE nin de bu planları hesaplamadığını dünüyorlar bende ona şaşırıyorum

  17. Ben MHP nin bu seçimde AK Partiyi bir şekilde satacağını düşünüyorum. Onun için % 7 barajını HDP ye rağmen getirdiler. Tahminim Erdoğan’a destek vermeyip bu defa da CHP ile dolaylı bir koalisyon kuracaklar. Bugün nasıl ülkeyi yönetiyorlarsa, CHP döneminde de ülkeyi yönetmeye devam edecekler. Uzun zamandır bu izlenimim değişmedi.

    • Bu ülkede zeki kardeş. Sen tasalananma Salih ameller ile yarınlara bak.
      Nassı olsa bizim mohalefete üç vakte kadar,
      S.ahmet meydanından ip artırırlar, sizi sallndıracağızz geleyoozzz dedirtirler.
      Bir d.bakır gezisi düzentttiriller.
      Ardından Edirne yöresinden selocana bir türkü çığıttırırlar ki değme keyflerine…
      Bak bakiim kim nerelere gideyomuş???

    • Sayın çokzekioğlu, anketlere bakarsanız mhp %7 bile oy alamıyormuş, buna ne dersiniz?

    • Bugün de herkes havadan başka koku alıyor. Çok da zeki olmayan bir yaklaşım olmuş oğul.

    • Dur yolcu!
      Sayın bahçelinin haydi erken seçime gidiyoruz demek gibi bir imtiyazı yok artık, ya meclis çoğunluğu ya da cb nin kendisi ülkeyi seçime götürebiliyor, ok?
      Bilip bilmeden atıp tutmayalım!

      • Bahçeli’nin illa hadi seçime demesi gerekiyor mu, Meclis’e erken seçim önergesi vermesi yetmiyor mu? Kendisinin vermesi de gerekmez, eski Bozkurt’lardan DP’li Cemal Enginyurt’a selam söylese yeter sanki.

  18. “Ortada seçimin erkene alındığını düşündürecek herhangi bir gelişme yok.

    Geçen hafta sonu CHP İstanbul’da, DEVA Partisi de Gaziantep’te mitingler düzenledi. AK Parti de aynı günlerde iki ayrı yerde taraftarlarını meydanlara topladı. Özellikle muhalefetin mitinglerine ilgi büyüktü.

    Peki de, neden sanki çok yakında sandık başına gidecekmişiz gibi bu manzaralar?”

    ….
    Milleti “korana”dan kırmak için olmasın?!
    “Korana”dan nasipsiz, pek bir insan kalmasın…

    Ey milletin vekili! bu kimin umurunda?
    Tuzu kuru sizlere, ölüm yok ya sonunda!

    Aşılara güvenmek! bu nice okumaktır!?
    Meydan okuyan mı var?! öyleyse müstehaktır!
    ….

  19. Ben bu konudaki görüşümü dün dile getirmiştim; ülkenin içinde bulunduğu ağır krize , seçimin ne kadar çözüm getireceğinden pek emin değilim.
    Zira daha dün çok önemli iki konu öylesine ilkel ve bencilce siyasete alet edildi ki kahrolmak, isyan etmemek elde değil!
    Birisi , artık neredeyse korona salgını bittiği halde 80 binden fazla açık cezaevi mahkûmunun izinlerinin 14 ay daha uzatılması; bir diğeri de 550 bin bakaya/yoklama kaçağına bir mükafat gibi bedelli askerlik hakkı tanınmasıdir !
    Yani seçim yatırımı ugruna adalet nasıl da ayaklar altına alınıyor ; bu ülkede erken veya geç seçim olsa ne olur , olmasa ne olur!
    Batti balık yan gider !

  20. Bir siyasinin önünün yıl yol sıra sayı kota ve benzeri uydurulan icatlarla kesilmesi hatadır!
    Bir görevi aynı kişiye ikinci kere “gel sen yine…” de yanlıştır bana göre.
    Ondan daha iyi yapacak insan da çok,
    bir kişinin bir marifeti varsa ona yapacak iş’ te çok🤗. Hele ki, Bir makamı yeri sıraya koyup “sen de biraz gel… Birazda sen…” mantalitesi seçmene hakarettir!
    Demem o ki, %49.3 diş güçlerin dediği,
    “rahatımı bozma”! demek olabilir mi???
    *”Sorunları çözeceği izlenimi..” ile yazar bir noktayı yakalamış!… da,
    Halkın istediği seçim!!! değil, en azından önceliği🤗🤗🤗.

  21. https://www.akevler.org/AkevlerMakaleler/16692/SonEk/0/Resat-Nuri-Erol/Gaspiralinin-Kooperatifleri-ve-Kooperatiflerimiz—5 Üstadım SÜLEYMAN KARAGÜLLE geçen yıl 24 Mayıs 2021 tarihinde vefat etti; bu yazılar O’nu anmak ve özellikle de örnek alınası mücadelesini anlatmak içindir…
    Kaldığımız yerden devam… … … …
    (Devamı var.)
    Not: Kurduğu KOOPERATİFLERLE Gaspıralı İsmail Rusya’daki zor şartlarda bütün bunları yaptıysa biz Türkiye’de her alanda neden KOOPERATİFLER kurup yapmıyoruz? RNE

  22. Erdoğan, Kesinlikle erken seçime gidcek ve kararide yeni almadı.peki ne zaman aldı?

    Tiren kazasında ölenlerin cenazeleri henüz morgda iken.

    21 pare top atışı ile padişahlığı nı ilan ettiği zaman aldı.
    Aldı çünkü almak zorunda.

    Peki o kararları ülke içinmi aldı?
    Kesinlikle hayır. Tüm kararlar ülke aleyhine Erdoğan’ın lehine olduğu için aldı.

    Bu arada Allah’ın lütuflari’de arka arkaya Erdoğan için nuzul etmeye devam ediyor.

    Natoya üyelik için baş vuran ülkeleri kullanarak kahraman olacak.
    1. Şıkkı erken seçim! Zaten onların üyeliğinde en az 1 yıl sürer.

    Seçim meydanlarında şõyle bağırır, ” eyyy batı siz terõristleri beslediği iz sürece biz sizin NATO’ya girmenizi onaylamayız.

    Aslında herkesten önce bunlar kabul ederler, fakat fırsatı sonuna kadar ikili oynayarak ABD deki soruşturmaları biraz gündemden düşre blmeyi dener.

    Onaylamasa ne yazar onlar toplu halde NATOD’AN ayrılı başına 2 numara yazarlar 2. NATO kurduk diye ile Yollarına devam ederler.

    2010 dan bu tarafa ülkeyi fireni patlamış tırın arkasına bağladılar ve aşağıya doğru hızla kırıp geçiriyorlar.

    Dışarda’ki yolsuzluklarını kapatmak için bunu yapmak zorundalar.

    Sezgin Baran Korkmaz’ın el konulan Digor isimli özel Jetini
    Aaron Goldsmith adını alan Reza Zarrab aldığını söylüyorlar.

    Bir Türk dünyaya bedel diye bir laf varta aslında o sözü Reza için söylemek daha uygun olur.
    Bir Aaron Goldsmith 21asırın TC 61. hükümeti ve sonrasına değer olmalı.

  23. Seçimin erken veya zamanında yapılması sonucu etkilemeyecek.CHP öyle yada böyle bir daha kaybedecek. Umut vadetmiyor. CHP her halükarda yüzde 25’e kalmaya mahkum. Türkiye’nin sorunları var ( dünyada da var ). Bu iktidar sorunların hepsini evvel Allah çözer. Acele etmeyin.

    • bir an once sorunlari cozsede domates 20 liradan inse yogurt son bir ayda % 40 zam yedi. bunlar temel gida. cozecekse hemen cozsun. yada hemen erken secime gitsin. baska yol yok…

Yoruma kapalı.