Cumhurbaşkanı Erdoğan NATO Zirvesi’ne giderken…

14
Erdoğan-Biden..
Reklam

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bugün NATO Zirvesi’ne katılmak üzere Litvanya’nın başkenti Vilnius’a gidecek. Her zirvede yaşandığı üzere Vilnius’ta da NATO üyesi ülkelerin devlet veya hükümet başkanlarının bazılarıyla ikili görüşmelerde de bulunacak Cumhurbaşkanı Erdoğan

Türkiye, hem NATO ile hem de bazı ülkelerle ikili ilişkileri açısından önemli konular söz konusu olduğu için, bu zirveye herhalde iyi hazırlanarak gidiyor.

NATO tarihinde önemli zirveler vardır, bu da onlardan biri olabilir.

İki kutuplu dünya düzeninde, Sovyetler Birliği’ni ve Avrupa’nın doğu blokundaki ülkeleri dize getirmek amacı gözetilirken, NATO zirvelerinde Varşova Paktı’na karşı yapılacak askeri hazırlıklar yanında üye ülkelerin komünizm tehdidine karşı kendini güvende hissedeceği tedbirler de konuşulurdu.

Artık o dünya yok. Sovyetler Birliği’nin kendisini feshetmesi sonrası farklı bir dünya var ve bu anlamda NATO’ya da ihtiyaç kalmaması gerekirdi.

Gerekirdi ama, 1991 yılında İngiltere’nin Turnbery kentinde yapılan NATO Zirvesi’nde Batı’nın askeri ittifakının da kendisini feshetme kararı alması beklenirken, onun yerine, ittifakın kendisine yeni hedefler seçmesi ve vaktiyle Varşova Paktı içerisinde yer almış Avrupa ülkelerini üye kabul ederek genişlemesi hedefi belirlenmişti.

Bunun sonucu olarak, o zamana kadar 16 ülkeden oluşan NATO, genişleyerek, en son, Finlandiya ile 31 üyeli bir ittifak haline dönüştü.

İsveç’i de içine alabilirse üye sayısı 32’ye çıkacak. Sırada Ukrayna, Bosna-Hersek ve Gürcistan da var.

Reklam

Vilnius’ta İsveç’in üyeliği tescil edilebilecek mi?

Beklenti o yönde, ancak yeni üye kabulü için mevcut üyelerin hepsinin onayı gerekiyor ve bir ülke İsveç’in üyeliğine itiraz ediyor.

İtirazcı üye Türkiye.

Türkiye’nin itirazı İsveç’in terör konusunda gevşek davranmasına…

ABD başta olmak üzere bazı Batı ülkeleri Türkiye’nin itirazını sona erdirmek üzere iki ülke arasında arabuluculuğa soyundular, NATO genel sekreteri de aynı amaçla defalarca Türkiye’ye geldi.

En son, İsveç’in gerekeni yerine getirmediği görüşüyle, Türkiye itirazını sürdürmekteydi.

Dün pek alışılmadık bir gelişme yaşandı: ABD başkanı Joe Biden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı telefonla aradı. İki lider zirveden saatler önce bir telefon görüşmesi yaptılar.

Sürpriz bir görüşme.

Reklam

Görüşme sonrası tarafların yaptıkları açıklamalar ise bana şaşırtıcı geldi.

Ankara’dan iletişim başkanlığı tarafından yapılan resmi açıklama bayağı ayrıntılı. Girişte, iki liderin Vilnius’ta yüz yüze görüşecekleri vurgusu yapıldıktan sonra açıklamada şu satırlara yer verilmekte:

“Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, İsveç’in terörle mücadele mevzuatında değişiklikler yaparak doğru yönde bazı adımlar attığını ancak terör örgütü PKK/PYD/YPG yanlılarının serbestçe terörü öven gösteriler yapmaya devam etmesinin atılan adımları boşa çıkardığını belirtti. / Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Türkiye’nin F-16 talebinin İsveç’in üyeliğiyle ilişkilendirilmesinin doğru olmadığını da belirterek ABD Başkanı Biden‘a Türkiye’nin F-16 talebine yönelik gösterdiği destek için teşekkür etti. Türkiye’nin AB’ye üyelik konusunda ilkeli ve dürüst olduğunu belirten Cumhurbaşkanımız Erdoğan, AB’ye tam üyelik sürecini canlandırmak istediklerini, Vilnius Zirvesi’nde Avrupa Birliği’nin önde gelen ülkelerinin ve AB liderliğinin Türkiye’nin üyeliğine açık ve güçlü destek mesajı vermelerini istediklerini belirtti.”

F-16 konusu…

Türkiye’nin AB üyeliği konusu… 

Ve İsveç’in terörle mücadelede doğru yönde adımlar attığı, fakat terör örgütü yanlılarının atılan adımları boşa çıkarttığı konusu…

Bütün bu unsurlar Türkiye’den yapılan açıklamada yer alıyor.

Peki ya ABD’den yapılan açıklamada neler var?

Beyaz Saray’ın internet sitesindeki açıklama hayli kısa. Açıklamada, zirvede ele alınacak konular, Ukrayna’yı desteklemeye devam etme kararlılığı ve ikili bağları güçlendirme arzusunun konuşulduğu belirtildikten sonra şu cümle ekleniyor: “Başkan Biden İsveç’i mümkün olan en kısa zamanda NATO’da görme arzusunu da iletti.”

Öyle anlaşılıyor ki, Biden, zirveden kısa süre önce, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, açıklamanın son cümlesine sıkıştırılan arzusunu iletmek için aramış. Ankara F-16 ve AB üyeliği konularında ABD’den destek istemiş. İsveç konusunda da sanki yumuşama var…

Türkiye’yi NATO içinde değil de dışında görmek isteyen ve bu amaçla İsveç’in üyeliği konusunu kullananlar bir hamlede daha bulunur ve tam zirve sırasında yeni bir eylemle ortalığı karıştırırlar mı?

Kur’an-ı Kerim yaktırmak veya PKK gösterileri gibi…

Böyle bir kuşkum var.

Vilnius Zirvesi de NATO’nun yıllar sonra da hatırlanacak önemli zirveleri arasında yer alacak gibi…

ΩΩΩΩ 

Aynı konuya ilişkin bir başka yazım (Tarihi: 1 Temmuz 2023):

“Meczubun biri bizi parmağında oynatmaya kalkınca ona akıllı muamelesi yapmayalım”

Reklam

14 YORUMLAR

  1. Sayın yazar “İtirazcı üye Türkiye.” demiş ama macaristanı da eklemeyi unutmuş görünüyor!

    • Fehmi abiye göre NATO’nun itirazcı üye konumundaki ülke, milli ve bağımsız politikalar güden Türkiye’dir. Terörle uslandırılmak istenen Türkiye, dost ve müttefiklerinin ikircikli davranışlarına rağmen terörü yendi ve uslu durmak şöyle dursun daha da hırçınlaştı.
      Türkiye durduk yerde hırçınlaşmadı; zira savaştığı terör örgütlerine silahları başta ABD olmak üzere diğer NATO ülkeleri veriyor. Türkiye’ye karşı güdülen bu hasmane tavır yetmiyor, ayrıca Türkiye’ye karşı silah ambargosu uygulayan da yine bu, dost ve müttefik bildiğimiz NATO ülkeleri.
      İşte bu denli yaklaşım içinde oldukları Türkiye’den şimdi de kalkmış; İsveç gibi terör örgütlerinin cirit attığı ülkenin NATO’ya girişi için vize vermesini istiyorlar.
      Ayrıca ABD’nin kurduğu onca askeri üsle işgal ettiği Yunanistan’ı üzerimize kışkırtıyorlar.
      NATO, kurulduğu günden beri, hiçbir zaman Türkiye’yi eşit ortak olarak görmedi. Bırakın eşitliği, ortak olarak görmedi. Hep dış kapının dıştaki mandalı olarak gördü.
      NATO’nun külfetine katlan lakin nimetlerinden istifade etme demeye getirildi.
      ABD’nin, NATO ülkesi Türkiye’ye bakış açısı, NATO ülkesi olmayan Suudi Arabistan’a bakış açısıyla aynı. Almanya’ya ve Fransa’ya bile, ‘Biz olmasaydık, Rusça ve Fransızca konuşacaktınız’ diyen ABD, Türkiye’ye ne demez ki?
      Neler dediğini, yapıp ettikleriyle pekâlâ görüyoruz, bütün bunlara karşı da önlemlerimizi alıyoruz.
      Zira ne demiş atalarımız: ‘Hazır ol cenge, istiyorsan sulhu salah!’ ve ‘Su uyur, düşman uyumaz!’

      • Muzaffer bey sana göre NATO kendi üyeleriyle cebelleşen, kendi üyelerinin kuyusunu kazan onların başına terör örgütlerini musallat eden bir örgüt mü? Öyleyse niye NATO’dan çıkıp tamamen kurtulmuyorsunuz acaba?

  2. İsveç konusunda bir yere kadar dayanabileceğimizi düşünüyorum. ABD baskısı var ve bugüne kadar Rusya meselesinde bize yaptırım uygulamayıp duruma göz yumar gibi yapmayı sırf bu yüzden sürdürdüler. AİHM kararlarını uygulamamaktan kaynaklı sabıkamız da var. Erdoğan biraz da kamuoyuna şirin görünmek adına bir müddet daha direnir gibi yapıp İsveç bir PKK’lıyı daha hapse attığı anda NATO onayını verecektir. ABD’nin niyeti savaşı bitirmek. Biden’in son açıklamaları da onun işareti. Öyle zannediyorum ki Ukrayna’yı Rusya’ya biraz toprak vermeye ikna edip bir anlaşma imzalatmaya çalışacaklar. Zaten Amerika istediğini aldı,hem Rusya’yı ekonomik ve askeri açıdan zayıflattı hem de NATO iki yeni müttefik kazandı.Yaklaşan Amerika seçimleri için bir avantaj olabilir Biden adına.

    • Akşam gelen haber yorumumu haklı çıkardı. Erdoğan İsveç için onay verdi. Macaristan’ın da itirazcı olduğunu hatırlatan arkadaşa Macar yönetiminin tamamen Türkiye’nin kararı doğrultusunda hareket edeceğini söylediğini hatırlatayım. Yani onlarınki bir tür yancılık.

  3. AKSYONER-REAKSİYONER TUTUM
    Ne yapacağınıza;
    –Sz mi?
    –Yoksa başkaları mı karar veriyor?
    Başkaları da sizin ne karar vereceğinizi, nasıl davranacağınızı iki şekilde helirler;
    1–Ellerindeki açıklarınız,
    2–Tepkileriniz.
    Tepkilerinizin rasyonel-irrasyyonel, yada haklı-haksız yada duygusal olmasının önemi yoktur.
    Bu şablon içinde sizce ülke olarak ne yapacağımıza biz mi yoksa başkaları mı kara veriyor?

  4. ABD devleti bu zaman kadar Hiç bir ülkenin toprağını almadı versende almak istemez.

    Belgesellerde bakıyorum Süper lüks evler, havuzlu, yalancı cennet gibi hatta nüfusu azaldığından dışardan göçte alıyor.

    Tarihçi diyor ki Türkiye öyle bir stratejik konumda ki Çok önemli Geçin Bunları Geçin bunları 1995 yıllarında ABD’ye gidebilmek için Uçak Almanyada konaklayıp öyle ABD’ye varılırdı. 2005 Yıllarında artık Çift motor ile Direk uçuşlar Gerçekleşti. Artık Teknolojik olarak Dünyanın her yerine Varılıyor.

    Gemileri Karadan yüzdürüp Haliçe çıkmak kalmadı.

    Belgesellere bakıyorum Adamların Yeşil, Çok güzel memleketleri var Senin Boklu ettiğin toprağı ne yapsın?

    Bizim Bilmediğimiz, ABD’nin Bildiği ne var?

    Bakın bu konuda Yavan kaldım itiraf ediyim Enisi ben Discovery’de Uzay konuları pek ilgimi çekmemiştim gidiyim bakıyım.

    YER ÇEKİMİ KANUNU BULUNUYOR

    Arşimet’in hamamda suyun kaldırma kuvvetini keşfettiğinde ‘Evreka Evraka ‘diye bağırır.

    Yanılmıyorsam Dünya Yarım metre yörüngesinden çıkıp içeri girse Güneşe yapışacakk Yarım metre dışarı çıksa Top gibi dışarı fırlayacak.
    Acaba Nükleer Savaş Hassas Dengeleri değiştirirmi Ufak doğada insanlık yıkarsa mevsimleri ne kadar etkiliyor.

    Bana şöyle geliyor Bu NATO, 3. dünya savaşı çıkmasın diye uğraşıyor. Filimlerine bakarsan 3. dünya savaşı sonrası Her tarafta yeşillik yok yada su içinde.
    Nükleer Bombanın düştüğü yerde en az 10 yıl ot bitmez.

    Rusya Ukraynaya yenildimi zannediyorsunuz. 3 Nükleer bomba göderse ukraynanın işini bitirir. Dünya kamoyu olduğu için mecbur kalmadıkça yapmaz.
    2 dron üretin birde yerli uçak üreteceğiz deyin hala F16 arkasında dolanın.

  5. Aslına bakarsanız bu gün Türkiye’yi NATO’da tutan tek ülke Rusya. Türkiye’nin NATO’dan Çıkması Rusya’nın taktik kaybı olur. NATO eğer Türkiye’yi genişlemesine engel olan ülke görürse NATO’dan atması zor olmaz. Peki Türkiye gerçekte NATO’nun genişlemesine engel oluyor mu?

    Halbuki Türkiye her iki tarafın da taktik planlamalar yapmalarını kolaylaştırıyor. Bu nedenle iki tarafta NATO’da kalmasını ister. Türkiye’nin NATO’dan çıkması savaş Ukrayna savaşının büyümesi anlamına gelir. Bunu da kimse istemez.

    • TR’ nin NATO’dan çıkmasıyla birlikte Putin Baltık denizine çıkar!
      Batının kıyağı Türkiye yerine seleskiyi putinin kucağına atması; al çocuğunu!..😂
      TR sadece bizimkilere tu kaka. Bizden başka tüm dünyada “dünyanın merkezi Türkiye”🤗 (kıskanıyorlar bile😊).

  6. Nato belliki kendini yenileyerek çoğalma tercihini kullanıyor. Nerde duracak? Varmı onu biri köprü başında durduracak? 🙂
    Bunca zaman Avrupa birliği dedik durduk. Onlar üretip kazandı biz aldık harcadık.☹️
    Meyvenin sebzenin teknolojinin bile kaymağını gönderdik batılı ortadoğulu yedi biz çarık çürüğüyle idare ettik (onuda ikikatı fiyata!). Yönetenlerin basiretsizliği mi??
    Şimdi birşeyler farklı!!!!
    Ama NE?🤔🤔🤔🤔🤔
    (Umarım bu sevişmelerin sonunda Kuzey ülkelerinden sağanak soğuk ateşli barutlu tohumlar gelmez başımıza. Yada tahıl tohum koridoruna tümden elveda).

    • Vilnius’daki zirveye evet, FETÖ-NATO irtibatları açısından da bakmalıyız.
      NATO’nun Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanı Orgeneral Curtis Scaparrotti, 15 Temmuz darbe girişiminden 4 ay sonra Türkiye’nin Brüksel’de görevli subayları görevden uzaklaştırmasının ittifakı “zayıflattığını” söyledi. Scaparrotti, “NATO’daki görevlerinden uzaklaştırılan subayların 15 Temmuz’da yer aldığına inanmadığını” da söyledi.
      Bu rahatsızlığın sebebi belliydi. Çünkü 9 Aralık 2016’da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturmada NATO’da görevli TSK mensubu 462 subaydan 237’si hakkında ‘FETÖ’den adli ve idari işlem yapıldığı öğrenildi.
      Bu subaylardan 200’ünün “Geri dön” çağrısına uymadığı belirtildi.
      Halen Almanya, Hollanda, Belçika, Yunanistan, İtalya, İngiltere, Amerika, İspanya, Avusturya ve Norveç’te firari FETÖ’cü subaylar bulunuyor…
      Şüphelilerden 58’inin eşlerinin ismi de FETÖ’nün soru hırsızlığına yönelik yürütülen 2010 KPSS soruşturmasında geçiyor.
      ABD ve Avrupa’da siyaset-medya işbirliği ile Erdoğan ismi üzerinden Türkiye’ye büyük bir saldırı var. Buna, başını CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun çektiği içerideki bir odağı da eklemek lazım.
      Dışarı ile birlikte aynı şeyleri söylüyorlar:
      “Türkiye otoriterleşiyor”,“Tek adam yönetimine seyirci kalınamaz”, “Türkiye’de muhalifler eziliyor”, “15 Temmuz kontrollü darbedir”…
      “Türkiye yönetilemiyor” algısı için NATO müdahalesi dâhil her şeyi göze alıyorlar.

      • Çok ilginçtir Erdoğan’ın ” AVrupa Birliğine üyelik arzusunu” NATO genel sekreteri Stoltenberg ve NATO’nun patronu olan Amerika başkanı desteklediklerini açıkladılar. Peki buna kim itiraz etti?

        Elbette Avrupa’nın en çok malını satın aldığımı ve bize daha çok mal satabilsin diye gümrük vergisinden/ ithalat vergisinden muaf tuttuğumuz Almanya başbakanı “hop bidakika, İsveç’in NATO üyeliğiyle Türkiye’nin AB üyeliği meselesinin ne alakası var diyerek itiraz etti.

        Bu ne demek? Yani dünya düzenine hoşgeldin demek!

        Ama sen NATO-fetö diyerek senaryo yazmaya devam et. NATO kim Fetö kim, Kim kime destek çıkıyor?

        Kafanı biraz da yeni dünya düzenine yor da açıkta kalma!

  7. Biz , Isvec’in , teröre karşı tavrına karşı çıkarken ve NATO. üyeliğini engellerken ABD domuzu daha beterini yapıyor ; buyrun burdan yakın !
    Üstelik daha beterini yaparken yetmiyor , çeşitli yaptırımlarla bir de burnumuzu sürtüyor!
    Reyiz’in efeliği ise işe yaramıyor , hoş pek eski süngüsü de kalmadı!
    NOT: Iki günden beri yorumlarımız yayınlanmıyor!
    Why?

Yoruma kapalı.