İYİ Parti genel başkanlığından ayrılacağını söylemesi ardından Meral Akşener’e Cumhur İttifakı’ndan gösterilen yoğun ilgi elbette dikkatimi çekiyor.
O konuya gireceğim ama, İsrail’in “İran bize saldıracak” iddiasıyla dünyayı ayağa kaldırması, aynı iddiayı tekrarlayan ABD başkanı Joe Biden’in İran’a “Sakın yapma” ihtarında bulunması, benim canımı çok sıkıyor; önce o konuya değineceğim.
Söylemi ile eylemi arasında her zaman fark bulunan bazı politikacılar gibi davranıyor İsrail konusunda İran; İsrail karşıtlığında en ileri sözleri İranlı liderlerden işitiyoruz. Buna karşılık, İsrail’in ve ABD’nin tepki uyandıran pek çok eylemine, İran, bugüne kadar beklenen karşılığı hiç vermedi.
İran’dan İsrail’e tek bir füze atılmadı bugüne kadar…
Füzesi olmadığı için değil…
Lübnan ve Suriye’den İran’ı sevindirecek bazı eylemler yapıldı, ama İran’ın kendisi keskin sayılabilecek eylemlerden kaçındı.
Bir şu kronolojiye bakalım:
Kasım Süleymani İran’ın milli kahramanıydı, ABD tarafından Bağdat Havalimanı’na yapılan saldırıda hayatını kaybetti. 3 Ocak 2020 tarihinde. Ertesi gün cenaze töreninde patlayan bombayla da 100’den fazla İranlı öldü. İran’ı yasa boğan bu eylemlerden sonra, İran Cumhurbaşkanı Reisi şu konuşmayı yaptı: “Gücünüzü direniş güçlerine yetiremediniz, şimdi masum insanlara kullanıyorsunuz; ancak bu suç için ağır bir bedel ödeyeceğinizi bilin.”
Süleymani’nin yetiştirdiği Devrim Muhafızları komutanlarından Seyid Rıza Musavi, İsrail’in Suriye’ye dönük bir saldırısında hayatını kaybetti; İran Cumhurbaşkanı Reisi, olayın ardından, “İsrail bu suçun bedelini ödeyecek” açıklaması yaptı. 25 Aralık 2023.
İran Devrim Muhafızları’na bağlı Fatimiyyun Tugayı keskin nişancı birlik komutanı Ali Hüseyni, ABD’nin Suriye’ye dönük bir saldırısında hayatını kaybetti. 5 Şubat 2024.
Son birkaç yıl içerisinde İsrail ve ABD tarafından öldürülen İranlı önemli kişiler bu üç Devrim Muhafızları komutanından ibaret değil; başkaları da var. Ancak bu üç önemli komutanın öldürülmesini, İran’da toplu tepkilere yol açtığı için, buraya örnek olsun diye aldım.
Tahran bu tür saldırılara sesli tepki veriyor, hem de şiddetli tepkiler veriyor; fakat doğrudan herhangi bir karşı-saldırı düzenlemiyor. Daha çok Lübnan’dan İsrail’e füzeler yağdırılıyor.
Bu defa da öyle oldu, ABD ve İsrail Lübnan’dan atılan füzelerden İran’ı sorumlu tutan açıklamalar yapmakta.
Canımı sıkan da bu.
Sanki Gazze’de yaşanan ve yaşatılanlar yetmezmiş gibi, ikinci bir cephe daha açılmak isteniyor. İran, önemli isimlerine yapılan ölümcül saldırılara saldırıyla mukabele etmediği halde, başka ülkelerden gönderilen füzeler yüzünden suçlanıp duruyor.
“Acaba sıra İran’da mı?” diye düşünmeden edemiyorum.
…..
Meral Akşener’e ilgi büyük
Meral Akşener ne kadar seviliyormuş, hem de Cumhur İttifakı tarafından…
İYİ Parti genel başkanı Meral Akşener’in bu ay sonunda yapılacak kongrede yeniden aday olmayacağını açıklaması sonrasında, MHP lideri Devlet Bahçeli, bazılarını şaşırtan bir açıklama yaptı.
Dediği şu: “Ayrışma kararından vazgeçerek partinin başında devamını, aday olmayı düşünenlerin de etrafında kenetlenmesini düşünmekteyim.”
Her şeyi çok bilen yorumcular bu açıklamayı yanlış değerlendirdiler.
Nitekim sonrasında, birileri, AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da, benzer bir tavsiyeyi, bayram tebriği vesilesiyle konuşurlarken, bizzat Akşener’e yaptığını iddia ettiler.
AK Parti bu iddiayı yalanladı.
Elbette AK Parti ve Cumhur İttifakı, bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan, İYİ Parti’nin başında Akşener’in kalmasını isterler. Ancak, MHP lideri Bahçeli’nin hesabının AK Parti ve Erdoğan’ın görüşünden farklı olduğunu düşünüyorum.
Nedenim şu:
Devlet Bahçeli’nin şahsında temsil edilen ideolojinin yakın zamana kadar tek bir adresi vardı: MHP. MHP, girdiği seçimlerde en fazla %15 oy alan bir partiydi.
Vaktiyle MHP içerisinde yer almış olan ve Bahçeli ile ters düşseler bile onun temsil ettiği ideolojiyi benimsedikleri bilinenler tarafından İYİ Parti kuruldu. Daha şehirli bir seçmen kitlesine hitap etmek üzere… Girdiği ilk seçimde %10 oy aldı, ama bir ara oyunun %17’e yaklaştığı anketlere yansıdı.
Onu da Zafer Partisi izledi ve geçmişte MHP’de bulunmuş Ümit Özdağ’ın partisi de ilk defa katıldığı 2023 genel seçiminde %2.30 oy aldı.
Toplamı şöyle: 10+10+2,5=22.5… [BBP’nin 2024 seçiminde aldığı 870 binden fazla oyu da bu denkleme katabiliriz.]
Devlet Bahçeli bu hesabı yapıyor ve Akşener’in partinin başında kalmasını ideolojisinin yaygınlaşması için istiyor.
AK Parti ile genel başkanı Erdoğan’ın Akşener’in yerinde kalmasını arzu etmesinin Bahçeli ile aynı olduğunu sanmıyorum.
ΩΩΩΩ